Catalog

CMYB C M Y B 20 HAZİRAN 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR Latif Demirci, Gülen Cemaati ve Şeffaflık Dün Hürriyet’in birinci sayfasında Latif De- mirci’nin enfes bir karikatürü vardı. İki kişi kahvede konuşuyor: Birincisi parmaklarıyla sayarak “Yasama… Yü- rütme… Yargı… Cemaat…” diyor. Öteki soruyor: “O sonuncusu ne ya?..” Birincisi yanıt veriyor: “Yeni eklendi…” Latif Demirci’nin karikatürü herkesin bildiği bir gerçek üzerine kurulmuş. Devletin organları üçe ayrılır: Yasama. Yürütme. Yargı. Latif bunlara bir tane daha ekliyor: Cemaat! Gülen Cemaati 1980 askeri darbesiyle güç ve hatta meşruiyet kazandı. Askerler, bütün partileri, bütün örgütleri kapa- tınca, desteği dinde aradı, Cemaati güçlendirdi. 1982 yılında, yeni anayasa için yapılan, aleyh- te propagandanın yasak olduğu yüz karası oyla- mada Evren Yönetimi, Gülen Cemaati ile ittifak etti. O günden bu yana Gülen Cemaati sürekli bü- yüdü, serpildi, gelişti, zenginleşti, şirketler kurdu, parasal güç kazandı… Siyasal partiler dahil her yere girdi, pek çok ör- gütte yönetimi ele geçirdi, kendi medyasını da oluşturdu. 2000’li yıllardan itibaren daha etkin bir biçim- de siyaseti yönlendiren Gülen Cemaati’nin son olaylardaki rolü Latif’in karikatüründen daha iyi anlatılamazdı. İster beğenelim, ister beğenmeyelim: Artık siyasette, ekonomide, hukukta, kültürde, medyada, emniyette bir Gülen Cemaati olgusuyla karşı karşıyayız. Türkiye’yi yönlendiren, her yere el atmış, sadece ekonomiyi ve siyaseti değil, hepimizin güvence- si olan hukuku ve güvenliği de etkileyen büyük bir güç bu. O kadar büyük ve güçlü ki, iktidarı Tayyip Er- doğan mı Gülen mi kontrol ediyor sorusu sorul- maya başlandı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Cemaatle gö- rüşmesinden, uzlaşmasından söz ediliyor. Latif’in, devletin dördüncü gücü olarak tanım- ladığı Gülen Cemaati nedir, kimlerden hangi ör- gütlerden oluşur? Cemaatin amacı, hedefi nedir? Nasıl örgütlenmiştir? Hangi ilkelere göre çalışır? Yöneticileri, üyeleri kimlerdir? Işık evleri, ağabey, abla örgütlenmesi nedir? Cemaatin denetimindeki örgütler, dernekler, ce- miyetler, meslek kuruluşları, şirketler, okullar, üni- versiteler, televizyonlar, gazeteler hangileridir? Tabii ki bu konuda yapılmış araştırmalar, ince- lemeler, yazılmış kitaplar var. Ama Türkiye demokratik bir ülkeyse, şeffaflık önemliyse, bu soruların yanıtlarını herkesten ön- ce Gülen Cemaati’nin vermesi gerekir. Hayatımızı bu kadar derinden etkileyen bir ör- gütü tanımaya hakkımız yok mu? Demokrasimizin şeffaflaşması için büyük bir ça- ba gösteriyoruz… Başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere bü- tün kurumlardan hesap soruyoruz… Gülen Cemaati’nin ne olduğu bilinmeyen göl- gesi altında mı yönetileceğiz? ekongar@cumhuriyet.com.tr www.kongar.org Türkiye’nin en önemli tatlõ su kaynaklarõndan Eğirdir Gölü’nde balõk türleri tükenme noktasõnda ‘7 renk’ hızla kirleniyor ÖZLEM GÜVEMLİ ISPARTA/EĞİRDİR - Türkiye’nin ikinci büyük tatlõ su gölü olan Eğirdir, tarõmsal, endüstriyel ve evsel atõklar ne- deniyle ciddi bir kirlilik tehdi- di ile karşõ karşõya. Gölün çevresindeki 21 belediyenin sadece ikisinin kanalizasyon sistemi bulunuyor. Diğer 19 belediye evsel atõğõnõ doğru- dan göle gönderiyor. Aşõrõ av- lanma, üreme alanlarõnõn tah- ribi, kaçak avcõlõk sonucunda ekonomik değeri yüksek ke- revit, sudak, sazan gibi su ürünlerinin tükenmesi nede- niyle gölde 2008 yõlõndan iti- baren de avlanma yasağõ uy- gulanmaya başladõ. Doğal Hayatõ Koruma Vakfõ (WWF) Türkiye ve Siemens Ev Aletleri’nin Eğirdir Gö- lü’nün korunmasõ ve sorunla- rõn çözülmesi için yöre halkõ- nõn, kamu kurumlarõnõn, üni- versitelerin katõlõmõ ile 2008 yõlõnõn Kasõm ayõnda başlattõ- ğõ “7 renkli göle 7 renkli ha- yat projesi” ilk ürünlerini vermeye başladõ. Isparta Vali- liği, İl Çevre ve Orman Mü- dürlüğü tarafõndan hazõrlanan Eğirdir Gölü Yönetim Planõ 2008 yõlõ Mart ayõnda yürülü- ğe girdi. Öncelikle Eğirdir Gölü’ne ulaşan kirlilik kay- naklarõnõn azaltõlmasõ, göl çevresindeki tarõm, balõkçõlõk, turizm faaliyetlerinin, yaban hayatõnõn ve orman ekosis- temlerinin düzenlenmesini he- defleyen plan kapsamõnda atõ- lan ilk somut adõm “göl ko- ruculuğu” sistemi oldu. Göl korucularõnõn başlõca sorumlu- luk alanlarõ kirlilik, kaçak av- cõlõk, kaçak yapõlaşma. Koru- culuk çalõşmalarõ sõrasõnda şu ana kadar 22 tekne ve 19 bin metre ağõn yanõ sõra fener, zõp- kõn gibi malzemelere el konul- du. Çiftçilerin ilaç kullanõmõnõ denetim altõna almak için Ta- rõm İlçe Müdürlüğü tarafõndan da reçete uygulamasõ başlatõl- dõ. Artõk tarõm ilaçlarõ ziraat mühendislerinin reçeteleriyle bayilerden satõn alõnabilecek. İÇME SUYU KAYNAĞI WWF Türkiye’nin başlattõğõ projesi kapsamõnda eğitim ça- lõşmalarõ da sürüyor. Projenin geldiği noktayõ anlatmak için Eğirdir’deki basõn gezisine katõlan Vakfõn Genel Müdürü Filiz Demirayak, gölün Is- parta ve çevresindeki yerle- şimler tarafõndan içme suyu kaynağõ olarak kullanõldõğõnõ, halkõn; gölün Antalya tarafõn- dan içme suyu havzasõ olarak kullanõlmasõna dair planlara karşõ olduğunu söyledi. Gölde başlayan kirliliğin ana kayna- ğõnõn tarõm olduğuna dikkat çeken De- mirayak, “Dünyada Çin, ABD ve Fran- sa’dan sonra 4. büyük elma üreticisi olan Türkiye’de üretimin yüzde 20’si Is- parta’dan. Elma bahçeleri de Eğirdir Gölü’nden çekilen suyla sulanõyor. El- ma ve kiraz bahçelerinde kullanõlan ilaçlarõn atõklarõ da göle gidiyor” dedi. Kene iki can daha aldı SAMSUN / KAY- SERİ (Cumhuriyet) - Kõrõm Kongo Kanamalõ Ateşi (KKKA) hastalõğõ can almaya devam edi- yor. Samsun ve Kayse- ri’de KKKA hastalõğõ şüphesiyle tedavi gören 2 kişi yaşamõnõ yitirdi. Amasya’nõn Balarüstü köyünde kenenin õsõrdõğõ Recep Ustaoğlu (82) te- davi gördüğü Sam- sun’da, kene õsõrmasõ so- nucu 10 gün önce Yoz- gat’õn Sorgun ilçesi Dev- let Hastanesi’nde tedavi altõna alõnan 14 yaşõnda- ki Oktay Yõlmaz da Erci- yes Üniversitesi Tõp Fa- kültesi Gevher Nesibe Hastanesi’nde öldü. Yurttan kaçırıp tecavüz ettiler ADANA (Cumhu- riyet) - Adana’da mart ayõnda fuhuş çetesine yönelik olarak gerçekleş- tirilen ve çetenin lideri olduğu iddiasõyla tutuk- lanan Ziver Aksoy’un ta- limatõyla tanõk konumun- daki 16 yaşõndaki kõz ço- cuğu M.Ö’nün, tanõklõk- tan vazgeçmesi amacõyla kaçõrõlarak tecavüze uğ- radõğõ bildirildi. Devlet korumasõ altõnda Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlõ yurtlardan birinde barõnan M.Ö’nün, öğret- men Esra O’nun aracõlõ- ğõyla kaçõrõldõğõ ortaya çõktõ. M.Ö’yü kaçõran çe- te üyelerinin küçük kõza 3 gün boyunca işkence ve tecavüz ettiği belir- lendi. Esra O. dahil 6 ki- şi gözaltõna alõndõ. Akdeniz’de deprem korkuttu MUĞLA (AA) - Akdeniz’de, 5.6 büyük- lüğünde “şiddetlice” deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştõrma Ensti- tüsü’nden alõnan bilgiye göre, dün 17.04’te kay- dedilen depremin büyük- lüğü 5.6 olarak ölçüldü. Deprem Antalya’nõn Kaş ve Muğla’nõn Fethiye il- çelerinde de hissedildi. Mehmet Bakar görevden alındı İstanbul Haber Servisi - 6,5 yõldan bu yana İstanbul İl Sağlõk Müdürlüğü’nü vekaleten yürüten Dr. Mehmet Ba- kar, Başbakan Tayyip Erdoğan ile Sağlõk Baka- nõ Recep Akdağ’õn tali- matõyla görevinden alõn- dõ. Bakar’õn, görevden alõnmasõ üzerine 6 mü- dür yardõmcõsõ, 3 şube müdürü, 20 başhekim, 20 dolayõnda grup başka- nõ da istifasõnõ İl Sağlõk Müdürlüğü’ne sundu. 61 öğrenciye yurtdışı bursu İstanbul Haber Servisi - Türk Eğitim Vakfõ (TEV), bu yõl 61 öğrenciye yurtdõşõ bursu sağlayacak. TEV Yönetim Kurulu Başkanõ Ömer M. Koç, “TEV, ülkemizin ihtiyaç duyduğu üst düzey yönetici ve uz- manların yetişmesine katkıda bulunmak üzere 1969 yılından bu yana 1186 başarılı gence yurtdışında yüksek lisans bursu sağladı ve sağlamaya devam edecek” dedi. Halen ABD, İngiltere, Almanya ve Fran- sa’daki çeşitli üniversitelerde üstün başarõyla eğitimlerini sürdüren 72 TEV bursiyerine, 2009- 2010 öğretim yõlõnda 61 yeni bursiyer ekleniyor. Kuruçeşme Divan’da dün düzen- lenen burs töreninin açõlõş konuşmasõnõ ya- pan TEV Yönetim Kurulu Başkanõ Ömer Koç, “Bugün tanıyacağınız gençler dün- yanın en iyi üniversitelerinde öğrenimleri- ni tamamladıktan sonra hızlı adımlarla ilerleyerek ülkemizin en seçkin kuruluşla- rında görev alacaktır” dedi. TEV, 40 yıldır eğitime destek olmayı sürdürüyor.