26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 19 HAZİRAN 2009 CUMA 16 KÜLTÜR K A M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R Ç İ Z İ K kultur@cumhuriyet.com.tr G eçirdiği sinir krizinin ardõn- dan sporu bõrakmõş, kendi- ni adeta dõş dünyadan so- yutlayõp küçük bir kulübede telesiyej bileti satarak yaşamaya şartlamõş, her şeyi koy- vermiş, kederli, tekdüze ve laçka bir münz- evi yaşamõ süren, yolu yarõlamõş, eski bir ka- yakçõ Jomar (Anders Baasmo Christian- sen), İstanbul festivalinde kaçõrdõğõmõz Nor- veç yapõmõ Nord’un kahramanõ. Dõş görü- nüşü besili, domuz gibi, somurtuk, dengesiz ve saldõrgan ama içi yufka. Panik atağa kar- şõ sürekli ilaç almasõna karşõn alkolsüz de du- ramayan, otu, sigarayõ, kahveyi de eksik et- meyen, TV’deki belgesel ağõrlõklõ National Geo kanalõnõn bağõmlõsõ, suskun, bunaltõlõ, acõklõ bir ‘kaybeden’ Jomar. Günün birinde çõkagelen arkadaşõndan kuzeyde õssõz bir yere yerleşmiş eski sevgi- lisinden 4 yaşõnda bir kõz çocuğu olduğunu öğrenince boş, durağan yaşamõ anlam kaza- nõyor. Ve vaktiyle tanõştõrdõğõ eski sevgilisini elinden alan (ama sonradan o da şutlanan) bu kankasõndan yerini öğrendiği eski aşkõ Lin- nea’yla çocuğunun yanõna gitmek üzere, te- kerlek yerine kayaklar üstünde giden kar mo- toruna atlayõp derhal kuzeyin yolunu tutuyor. Yõllar sonra baba olduğunu keşfedip yeni bir başlangõca doğru duraksayarak çõktõğõ, 900 km’lik bu tuhaf Odyssey süresince, mecbu- ren rastlaşõp tanõştõğõ ve yolculuğunun sür- mesine yardõmcõ olan başka kuzeyli, umar- sõz, takõntõlõ ‘yalnızlar’la ortak, tuhaf anla- rõ ve birtakõm absürd durumlarõ paylaşõyor. NORVEÇ’TEN İLGİNÇ İNSAN MANZARALARI Örnekse yakalandõğõ kar körlüğünden onu ninesinin tüm muhalefetine karşõn uçsuz bu- caksõz bir beyazlõğa bürünmüş ovadaki evin- de konuk eden, arkadaşsõz küçük Lotte sa- yesinde kurtuluyor. İçki çalõyor, sõğõndõğõ ku- lübeleri bir şekilde kundaklayõp soğukta, karlar içinde çõtõr çõtõr yanõşlarõnõ seyrediyor zevkle. Kafayõ eşcinselliğe takmõş, konuksever genç taşralõ (ve gizli gay olan) Ulrik, su kay- natan kar motorunun artõk iflas ettiğini söy- leyince yola kayaklarla devam ediyor. Kar- lõ arazide rastladõğõ, eğitim yapan tankçõlar Jo- mar sayesinde eğitimden yõrtõyorlar. En son karşõlaştõğõ, kar aracõnõn zincirini ayak bile- ğine bağlamõş, evini terk etmiş, dön baba di- yen kõzõnõ da geri çevirip çadõrda yaşayan ve aslõnda ölmek isteyen 90’lõk bir ihtiyarõn bu- zun kõrõlmasõyla göle gömüldüğü sahne gi- bisinden dokunaklõ ve duyarlõ bölümlere sa- hip filmini, Jomar’õn bembeyaz okyanusta mi- nik bir karaltõ olarak kayakla sürdürdüğü yol- culuğunu ansõzõn küçük kõzõna rast gelmesiyle (mutlu sona bağlayarak) bitirmeyi yeğlemiş, belgeselle kõsa filmden gelen, 1972 doğum- lu yönetmen Rune Denstad Langlo. Jomar’õn yolda tanõdõğõ, gittikçe kendi ki- şisel, ruhsal sorunlarõnõ aşõp saldõrganlõğõndan sõyrõlarak en azõndan kendi kadar acayip dav- ranan bu tuhaf insanlara odaklandõğõ Kuzey, kasvetli bir karamsarlõğa dümen kõrmadan me- lankolisini seyirciye geçiren, İskandinav si- nemasõnõn soğuk ruh iklimini perdeye yan- sõtan, beyaz körlüğe yol açabilecek görkem- li karlõ Norveç manzaralarõna inat sõcacõk, mi- nimalize bir yakõnlõk ve duyarlõk yayan, in- sancõl bir yol filmi. Genelde yõlõn yarõsõnõ kar tipi altõnda, be- yaza bürünmüş kendi âleminde geçiren, ol- dukça durgun, ilişkisiz, yalõtõlmõş yaşanan, (ana arterlerden çok ücra yan yollarõn kulla- nõldõğõ) Norveç’ten ilginç insan manzarala- rõ sunan Kuzey, beylik ‘kara’ nitelemesiy- le tanõmlanan kuzey mizahõndan nasibini al- mõş, yol filmi kurallarõnõn dõşõna çõkmayan, aksiyondan, gerilimden õrak, yalõn, doğal (ve en önemlisi cep telefonsuz), görülesi bir ka- rakter ve atmosfer hikâyesi özetle. Berlinale 2009’da Panorama bölümünün, FIPRESCI ödüllü açõlõş filmi Kuzey, Beyoğlu sinemasõnda 2. haftasõnda 12TUZAK (12 Rounds). 1990’la- rõn başõnda Cliffhanger-Dağcõ, Die Hard 2-Zor Ölüm 2 gibi gişe- si parlak, sürükleyici aksiyon ma- cera filmleriyle Hollywood’da nam salan ama sonrasõnda düşüşe ge- çen İskandinav kökenli yönetmen Renny Harlin’in yeniden eski ak- siyon tarzõna döndüğü son filmi baştan sona doludizgin seyreden bir macera. Filmde hikâyenin inti- kamcõ, zeki ‘kötü adamõ’ (Aiden Gillen), sevgilisini (Ashley Scott) kaçõrdõğõ, onu hapse tõkan New Or- leans’lõ kahraman polisi (Amerikan güreşinden sinema perdesine trans- fer olan John Cena) tam 12 zorlu sõnavdan geçiriyor. 12 farklõ aksi- yon sahnesi içeren, çeşitli kovala- macalar, bulmaca ve tuzaklarla be- zeli 12 Tuzak, yaz rehavetine gö- mülmüş aksiyon meraklõsõ seyirci- ye ilaç gibi gelebilir. TEKLİF (The Proposal). Göçmen vizesindeki bir sorun yüzünden ülkesine geri gönderilmek tehlikesiyle karşı karşıya kalan, Kanadalı, dediğim dedikçi bir kitap editörü (Sandra Bullock), çareyi sürekli ensesinde boza pişirdiği asistanını(Ryan Reynolds) kendisiyle nişanlanmaya zorlamakta bulur ancak halim selim asistanın da bazı şartları vardır... Koreograflıktan yönetmenliğe geçerek Sokak Dansı (Step Up, 2006), Benimle Evlenir Misin? (27 Dresses, 2008) gibi filmleri imzalayan Anne Fletcher’in bir zamanların romantik komedi kraliçesi Sandra Bullock’u aslına döndüren Teklif’i, öncelikle Amerikan yapımı romantik komedi özleyenlere önerilebilir. Zoraki evlilik SOLDAKİ SON EV (The Last House on the Left) Zıvanadan çık- mış bir şiddetle irkiltici bir vahşetin sergilendiği kanlı sinema türünün başı çeken ustalarından Wes Cra- ven’in vaktiyle çoğu ülkede göste- rimi yasaklanmış ya da kesilerek gösterilmiş, kuşkusuz barındırdığı şiddet ve işkence sahne- leriyle bu kanlı türün en dehşetengiz örneklerin- den biri olagelmiş ilk filmi The Last House on the Left’in (1972) yeniden çevrimi. Sara Paxton, Monica Potter, Tony Goldwyn, Garret Dillahunt, Riki Lindhome ve Martha MacIsaac’ın oy- nadığı, Yunanlı Dennis Iliadis’in yönettiği Solda- ki Son Ev’in yeni versi- yonunda, kızları hapisha- ne kaçağı, tehlikeli psikopat ve sadist serseriler tarafından kaçırılıp ırzına geçilerek ölmeye bırakılmış bir ailenin serserilerden korkunç intikam alışı anlatılıyor. Herhalde türün tiryakilerince es geçilmeyecek filmde Wes Craven bu kez sadece yapımcı. 17 YENİDEN (17 Again). İş ha- yatõ ve evliliği gitgide kötüleştikçe, parlak bir geleceği beklediği lise yõllarõna geri dönüp geçmişte yap- tõğõ yanlõş seçim ve kararlarõ dü- zeltmeyi uman, 30’lu yaşlarõndaki Mike O’Donnell’in yeniden 17 ya- şõna gitmesini konu edinen bu hoş ama boş film, o bildik zamanda yol- culuk temasõyla Hollywood’un alõ- şõlmõş gençlik komedisi klişelerini yerli yerinde kullanarak sarõp sar- malayan bir eğlencelik. Yõğõnla benzerini gördüğümüz türden film- de, Mike’õn 17 yaşõndaki yeniyetme halini yeni yeteneklerden Zac Ef- ron, yetişkinliğiniyse Matthew Perry canlandõrõyor. Daha çok genç seyirciye yönelik kotarõlmõş 17 Yeniden’i TV dizilerinden yetişme Burr Steers yönetmiş. Yaşamın baharına dönüş Kültür Servisi - İstanbul’da tasarõmõn geli- şimine katkõda bulunmak amacõyla bu yõl ilk kez düzenlenen “IDW- design weekend ‘09”, Türkiye’nin ilk bağõmsõz uluslararasõ, dünyanõn ise üçüncü tasarõm kütüphanesi olan Design Lib- rary’nin (Tasarõm Kütüphanesi) açõlõşõ ile eski Şapka Fabrikasõ’nda başladõ. Dream Design Factory (dDf) ve Italyan De- signPartners ortaklõğõyla düzenlenen etkinlikte dDf kurucu ortaklarõndan Esra Ekmekçi, De- sign Library’nin açõlõsõnda yaptõğõ konuşmada İstanbul’un giderek bir çekim ve buluşma nok- tasõ haline geldiğine dikkat çekti ve “Biz bunu sosyal sorumluluk projesi olarak tanımlıyo- ruz. Bir kütüphane örneğini İstanbul’a taşı- dık. Ana amacımız bu merkezde tasarımın konuşulduğu bir platform oluşturmak” de- di. Endüstriyel Tasarõmcõlar Meslek Kuruluşu Yönetim Kurulu Başkanõ Sertaç Ersayın, ta- sarõm etkinliklerinin günlere yayõlmasõnõn ça- lõşmalara odaklanabilme şansõnõ getireceğini be- lirterek “Burası kullanıldıkça, yaşadıkça bü- yüyen bir merkez olacak” diyor. Ünlü tasarõmcõ Can Yalman Tasarõm Kütüphanesi’nde Türk- çe kitaplarõn olmamasõnõn bir zayõflõk olduğunu söylese de önemini vurguladõ: “Burada tasarım okuyan her öğren- cinin incelemesi gereken ki- taplar var. Çoğu İtalyanca olan kitaplarda gelmiş geçmiş büyük tasarımcıların eskizlerinden çalışmalarına, yaptıkları hatalara kadar pek çok detay yer alıyor.Yeni yeni tasarım- la buluşan Türkiye için önemli bir kazanç.” Tasarõm haftasõnda Palermo Üniversitesi iş- birliği ile gerçekleştirilen “Akdeniz Tasarımı” temalõ yarõşmanõn dünya sonuçlarõ da ilk kez bu- rada açõklanacak. Katõlõmcõlarõn tümünü Akdeniz ülkeleri tasarõmcõlarõnõn oluşturduğu yarõşma, ödül töreniyle sona erecek. IDW-design weekend’09’un bugün, İstanbul Moda Aka- demisi’nde düzenlenecek kon- feransõn programõnda ise yer- li, yabancõ tasarõmcõlar ve uz- manlar “Akdeniz Tasarımı” ve “Mimari Aydınlatma” konularõnõ tartõşacak. İtalyan tasarõm dünyasõnõn önem- li isimlerinden Alias işbirliği ile gerçekleştiri- len Michelangelo Pistoletto’nun “Deniz ve Ka- ra Arasında” sergisinden, ünlü İtalyan tasarõmcõ Paola Navone tarafõndan hazõrlanan Richard Ginori enstalasyonuna kadar birçok çalõşma, dört gün boyunca İstanbullu tasarõm tutkunlarõyla bu- luşacak. Tasarõmõn gelişimine katkõda bulunmayõ hedefleyen İstanbul Design Weekend, yerli yabancõ birçok tasarõmcõyõ ağõrlõyor. Konferans, sergi, konferans gibi çeşitli etkinliklerin yer aldõğõ organizasyonda tasarõmcõlarõn buluştuğu ortak noktaysa kütüphanenin önemi. İstanbul Design Weekend, Türkiye’nin ilk tasarõm kütüphanesinin açõlõşõyla başladõ WesCravenfilmininyenidençevrimi İstanbul’datasarõmplatformu Kütüphanenin hedef kitlesi; öğrenciler, tasarımcılar, tasarım şirketleri, araştırmacılar ve tüm tasarım sevenler. Kültür Servisi - Bir asra yaklaşan ömrüne mi- marlõğõ, birçok ulusal ve uluslararasõ ödülü, iki ulusal gazetede kö- şe yazarlõğõnõ ve İs- tanbul Teknik Üniver- sitesi’nde hocalõğõ sõğ- dõran usta isim Aydın Boysan’õn 89. yaş gü- nü önceki gün Çiçek Bar’da kutlandõ. Aralarõnda Melih Aşık, Hasan Anamur, Zeynep Oral, Mustafa Alabo- ra, Tunç Başaran, Nejat Yavaşoğulları, Turgay Fişekçi ve Hüseyin Baş’õn da bulunduğu çok sa- yõda tiyatrocu, mimar, müzisyen ve gazeteci dos- tunun katõlõmõyla gerçekleşen eğlenceli kutlama- da Nebil Özgentürk’ün, “Aydın Bir Yurttaş… Sofraların Dostu Bir İstanbul Efendisi… Aydın Boysan’ın ‘Bir Yudum’ Yaşam Öyküsü…” başlõklõ belgeseli gösterildi. Özgentürk, Boysan’õn yakõn dostu Mustafa Alabora tarafõndan sahne- ye çağõrõlõnca, “Aydın Boysan’ın ismini söyleyince insanların yüzü gülüyor. Onun 88 yılını nasıl ge- çirdiğini bir günlük bir operasyonla anlatmak çok güç” dedi ve Türkan Şoray’õn Boysan için yolladõğõ doğum günü armağanõnõ iletti. Boysan, Şoray’õn rakõ bardağõnõn içerisinde kendi bahçe- sinden kopardõğõ beyaz gülü ve “Sofraların dos- tu Aydın Boysan’a nice yıllara” yazan notu açar- ken “Bu düğümü ayıkken bile açamam” diye- rek dostlarõnõ güldürdü. Doğum tarihini, “Daha Osmanlı batmamıştı ve Tür- kiye Cumhuriyeti doğmamıştı, 1921 yılıydı” di- yerek muzipçe açõklayan Boysan’õn doğum günü pastasõnõn üzerinde “Aydın Abi Sen Çok Yaşa” ve kenarlarõnda Boysan’õn yaşamõnda iz bõrakan “Davutpaşa Çöp İskelesi”, “Davutpaşa Ispanak Viranesi”, “Samatya Narlıkapı Çıkmazı” ve “Yeşilköy Bamya Tarlası” gibi mekânlarõn ad- larõ yazõlõydõ. Gecenin sonunda ise opera sanatçõ- sõ Güvenç Dağüstün sahneye çõktõ. Boysan, ken- dine mikrofon uzatõldõğõnda ise “Benimle birlik- te yaşamaya cesaret eden hanımıma minnetle- rimi sunar, sizlere de yürek dolu sevgilerimi ka- dehlerle takdim ederim” dedi ve ekledi: “Öm- rümde ilk kez mahcup oldum.” MUSTAFA ALABORA: Beni bir oğlu, bir dostu ola- rak kabul ettiği için çok mutluyum. 20 yõl önce bir ‘Cuma Masası’nda bir fõkra anlatmõştõm. Sonra, had- dimi aştõğõmõ düşünüp “Kabalık yaptıysam beni bağışlayın” demiştim. Yanõtõ şuydu: “Benim öy- le kirliliklerim yoktur.” HASAN ANAMUR: O, yaşamlarõmõzdan rengiyle, rakõsõyla, balõğõyla geçen müstesna bir insan. Her- kes hayata onun bakõş açõsõyla bakabilseydi, herhalde bugünkü gibi bir toplumda yaşõyor olmazdõk. NEJAT YAVAŞOĞULLARI: Ona bakõnca mora- lim düzeliyor, çünkü hayat enerjisini kaybetmez, emeklilik diye bir şey tanõmaz, hayatõnõn her dö- neminde üretir... Bize bu kentin kültürünü aktarmasõ ve köprü görevi görmesi, bizim de bunlarõ aktar- mamõz açõsõndan önemli bir kişilik. ZEYNEP ORAL: Bunca üretkenlik, bunca keyifle bir araya gelince hem yararlõ, hem yaratõcõ hem de ‘güzel’ oluyor. Aydõn Boysan bunlarõn hepsini bir arada uzun yõllar sürdürmeyi başaran bir isim. Da- ha nice yõllara! SUZAN BOYSAN (eşi): 60 yõldõr evliyiz. Bütün bu hikâye gibi anlatõlanlarõ birlikte yaşadõk. Kocam di- ye söylemiyorum, belki bir ‘eş’ olarak değil, ama insan olarak üstün meziyetlere sahip biri; çalõşkan, namuslu, aleyhte iş yapmaz. Dünyaya yine gelsem, yine onunla evlenirmişim gibi geliyor. AYDIN BOYSAN 89. YAŞINI KUTLADI Sen çok yaşa AydõnBoysan Kültür Servisi - Ünlü Hollandalõ ressam Vincent van Gogh’un 120 kadar mektubu, yapõtlarõyla birlikte ekim ayõndan başlayarak üç ay süreyle Amsterdam’daki Van Gogh Müzesi’nde sergilenecek. Müze yetkililerinin aõçõklamasõna göre, sergide, aralarõnda resimler, desenler, mektuplar ve mektup taslaklarõnõn bulunduğu 340’tan fazla yapõt ve belge yer alacak. Van Gogh’un, õşõğa karşõ duyarlõlõklarõ yüzünden pek az sergilenen mektuplarõndan çoğunun erkek kardeşi ve destekleyicisi Theo’ya yazõlmõş olduğu belirtiliyor. Bu kapsamlõ serginin, Van Gogh’un düşleri ve düş kõrõklõklarõnõ, dostluklarõ ve kavgalarõnõ, hastalõğõna karşõ verdiği savaşõmõ ve tutkulu yaratõcõlõğõnõ izleyicilerin gözleri önüne sereceği ileri sürülüyor. Van Gogh’a ait olduğu bilinen 902 mektuptan 800 kadarõnõn Van Gogh Müzesi’nde bulunduğu ve bunlarõn kõsa bir süre sonra kitap olarak yayõmlanacağõ vurgulanõyor. Van Gogh’un “Theo’ya Mektuplar”õndan bir seçki, Türkiye’de son olarak Yapõ Kredi Yayõnlarõ’ndan yayõmlanmõştõ. Ferit Edgü de, Sel Yayõncõlõk’tan çõkan “Van Gogh Yüz Yıl Sonra” adlõ kitabõnda, 1990’da sanat tarihinin bu en dramatik ressamõnõn 100. ölüm yõldönümü dolayõsõyla 1990’da Amsterdam’da açõlan iki büyük sergiden esinlenerek Van Gogh’un yaşamõ ve sanatõnõn izdüşümlerini yazmõştõ. Yunanlı Dennis Iliadis’in yönettiği Soldaki Son Ev’in yeni versiyonu gösterimde. İntikam aksiyonu Kuzeyli münzevi melankolisi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear