26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada fırsatını “elinin tersiyle ittiğini” söyledi. RTE gerçeklere aykırı konuşma ustası! Aradan aylar geçtikten sonra, 70 milyonun gözü önünde gelişen olaylarla aslında istemediği sonuca varan cumhurbaşkanlığı seçimini yine saptırıyor. Bu davranış karakterinin, kimliğinin bir parçası. Söze, iktidarlarında Türkiye’nin görmediklerini gördüğünü söyleyerek başlıyor. Bunu, “cumhur- başkanlığı seçimlerinde yaşadığımıza” bağlıyor. Örnek veriyor: “Hatta Türkiye’nin geçmiş cum- hurbaşkanlarından bir tanesi ‘Hiçbir siyasetçi cum- hurbaşkanlığı makamını elinin tersiyle itmez’ dedi.” Ama RTE ne yapmış? Şunu yapmış: Konuşmasında adını vermediği bir cumhurbaşkanı söyleminin “tam aksini ispat etmiş, göstermiş”. Rahmetli Şinasi Nahit’in dediği gibi “hop dedik” Bay Başbakan. “One minute!” “Geçmiş cumhurbaşkanlarından biri” dediğinizin adı Süleyman Demirel. Turgut Özal’ın ölümünden sonra parti genel baş- kanlığını, başbakanlığı bırakarak Çankaya’ya çıkmasını eleştirenlere; “Cumhurbaşkanlığı hiçbir siyasetçinin elinin tersiyle iteceği bir makam değildir” dedi, dedi ama… Bu sözü bugün Çankaya’daki AKP’li ile particiliğin egemen olduğu kimliğe dönüştürdüğünüz Cumhur- başkanlığı’nın devlet yaşamında ne denli önemli ve bir siyasetçi için onurlu görev olduğunu anlatmak için söyledi. Elinizin tersiyle cumhurbaşkanlığını ittiğinize gelince: Bu iddianız da diğeri kadar yanlış, saptırma sana- tınızın ürünü! Zahmet olmasın size; çevrenizde ağzınızdan çı- kacak emri bekleyen fazla işi olmayan, bol maaşlı bir yığın insan var. Cumhurbaşkanı seçimi öncesi günleri… Çankaya’yı “kardeşiniz” AKP’liye bırakmak zorunda kaldığınız gün- lerin haberlerini manşetlerden veren gazete koleksi- yonlarını gözden geçirsinler. Çankaya’ya çıkıp çıkmamakta kamuoyunu ve partinizi hazırlamak için ilk aylarda duraksama gös- terir gibi olduğunuzu ve sonra Çankaya’ya çıkmayı arzuladığınızı, hatta orada neler yapacağınızı göste- ren açıklamalarınıza geniş yer verildiğini görecekler ve size de göstereceklerdir. Tabii bu arada bugün Çankaya’da olan “kardeşi- niz” AKP’linin de “Cumhurbaşkanlığı benim hakkım, halk beni istiyor” diyen, AKP’de ciddi bir bölünme- ye işaret eden dayatmaları da Çankaya tutkunuzdan neden vazgeçtiğinizi gösteren bir belge olarak gazete koleksiyonlarında yaşıyor. Cumhurbaşkanı Demirel’in size uygun düşen; “Dün dündür bugün bugündür” sözü de belleklerde tazeliğini koruyor. Bir siyasetçi için en büyük erdem; sözü ile özünün bir olmasıdır diyorlar. Türkiye’de ara da bulasın! Oysa, elinizin tersiyle itmeden bugün Çankaya’da olsaydınız, “kardeşiniz” gibi... her hafta dış gezilere çıkacak... arada bir sorunları çözecek sihirli sözler söy- leyecek... Örneğin “Kürt sorununu çözecek tarihi fır- satı kaçırmayalım” gibi içi boş açıklamalar yapacak- tınız! Bakın Çankaya’daki AKP’linin türbanlı eşi bir gün- de beş kitap okuyor(muş). Ama ne kitaplar? Bir iki- sini açıkladı; galiba aşka meşke dair yapıtlar. Eşi ha- nımefendi, Cumhurbaşkanı’nın da “çok kitap okuduğu için kendisini kıskandığını” söylüyor. Hatta kültür yaşamımızla yakın ilgilenen Çanka- ya’daki AKP’linin eşinin korsan kitap basımının ön- lenmesi için düğmeye bastığı da ilan edildi. Ailece ki- tap okuyorlar, ata biniyorlar. Açıkladınız; kitap okumazsınız. Çevrenizdekilerin kitap özetlerini dinleyerek kitap okumuş oluyorsunuz. Ata binmekte de pek ustalığınız yok. Bir ara düş- tünüz de! Ya Bayan RTE? Okuyor mu? At binmeye meraklı mı, okuyorsa neler okuyor? Bu özellikleri yaşatacak Çankaya; elinizin tersiyle itilecek makam mı? SAYFA 16 HAZİRAN 2009 SALICUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI / IŞIL ÖZGENTÜRK Oh neyse haftaya içimizi õsõtan bir haberle baş- lõyoruz, bu uzun zamandõr varlõğõnõ unuttuğumuz bir şey. Kastamonu’ya bağlõ Araç ilçesi Asliye Ce- za Mahkemesi hâkimi Aslıhan Limon, eşini döv- düğü için Mustafa Kadıncı’ya verilen 1 yõl 4 ay hapis cezasõnõ muhteşem bir irade göstererek çok farklõ bir cezaya çevirmiş. Mustafa Kadõncõ’ya “Eşi- me vurduğum için eşimden ve Araç halkından özür diliyorum” yazõlõ bin broşürü tüm kamu ku- rum ve kuruluşlarõnda görevli personel ile Kasta- monu Caddesi’nden geçenlere birer tane verecek şekilde dağõtma cezasõ verilmiş. Mustafa Kadõn- cõ da çaresiz ihtimal içinden, “kadın kısmından hâkim yaparsan böyle olur” diyerek söylene söy- lene bin broşürü dağõtmõş. Mustafa Kadõncõ, kendi ifadesine göre para ce- zasõnõ yeğlermiş; doğrudur, üstelik kendi açõsõndan haklõdõr. Nerede görülmüş erkek kõsmõnõn, kadõn dövmeden suçlu bulunup böyle cümle âlemden özürler dilediği, ayrõca gene ceza olarak 50 fidan dikmek zorunda kaldõğõ. Mustafa Kadõncõ dede- sinden, babasõndan gördüklerini uygulamõş, kadõn kõsmõnõ arada sõrada döveceksin ki, şõmarmasõn, er- keğinin değerini hatõrlasõn. Tamam Mustafa Kadõncõ bir süre kahveye çõ- kamayacak, evine arka yollardan gidecek, eşi dostu onu gördüğünde dudaklarõna alaycõ gülüm- seme oturacak, sonra her şey gibi bu da unutula- cak, kasabaya yabancõ birileri geldiğinde yörenin en ilginç hikâyelerinden biri olarak anlatõlacak. Geçenlerde bir hâkim de, gene kadõn dövmeden vermesi gereken hapis cezasõnõ farklõ uygulama- mõş yerine adama faydalõ bir iş yaptõrmõştõ. Gelin şimdi hâkimlerimize yardõmcõ olalõm, çünkü bu muhteşem bir şey. Üstelik mizah dolu, tam bize yakõşõr, epeydir Nasreddin Hoca’nõn to- runlarõ olduğumuzu unuttuk, mizahtan, neşeden, dalga geçmeden korkar olduk. Benim aklõma hemen bir şeyler geliyor, dayak atan kişi, örnek vakada da olduğu gibi önce ken- dini anlatmalõ ve karõsõndan, çocuklarõndan, ma- hallesinden ve kentinden özür dilemeli. Sonra ya- põlacak çok iş var, örneğin bir ay boyunca hasta- nelerin acil bölümünde en ağõr hastalarõn taşõn- masõna yardõm etmeli, kasaba ya da kent deniz kõ- yõsõndaysa, altõ ay boyunca her sabah ve akşam elin- de torbasõ deniz kõyõsõndaki çöpleri toplamalõ, var- sa eğer dükkânõna yakõn okulun öğrenci çõkõşlarõnda az ilerdeki kavşağa gidip küçük öğrencilerin kar- şõdan karşõya geçmesine yardõm etmeli, her on beş günde bir hanõmõnõ ve çocuklarõnõ alõp sinemaya gitmeli, onlara aile bahçesinde dondurma õsmar- lamalõ, bir yõl düzenli olarak çevresindeki sivil top- lum örgütlerinin toplantõlarõna ve eylemlerine ka- tõlmalõ, çocuklarõn veli toplantõlarõna karõsõyla birlikte gitmeli ve onlarõn okul durumlarõ hakkõn- da mutlaka ama mutlaka bilgilenmeli, sigarayõ bõ- rakmalõ ve kahvede sigara bõrakma gönüllüsü olarak görev almalõ, her hafta bir gün evin bütün yemeklerini o hazõrlamalõ ve bulaşõklarõ yõkama- lõ ve en önemlisi evin bir duvarõna asmasõ zorun- lu olan “Ben eşimi dövdüm, ondan ve hepiniz- den özür diliyorum” broşürü yõllar içinde sola- cağõndan, her yõl bir yenisini bastõrõp duvara asmalõ. Bir anda aklõma bunlar geldi, kim bilir sizin ak- lõnõza neler gelmiştir. Bu arada kadõnlar için pozitif ayrõmcõlõk yapmaktan öcü görmüş gibi kaçan partilere hâkim hanõm çok güzel bir ders verdi. Şöy- le dedi: ‘Kadınlar fark yaratırlar!’ Hayatõ neşeye boğan kadõn yöneticilere, kadõn kamu görevlilerine ne kadar çok ihtiyacõmõz var, neşeyi suç gibi gören, farklõ şeyleri yapmaktan kor- kan şu her daim siyah takõm giyen fazla erkek ta- kõm, ilk önce kendiyle dalga geçmeyi öğrenmeli çünkü hayatõn tadõ kendini dalgaya almakla baş- lar, en ciddi işler eğlenerek yapõlõr. Bu arada Mustafa Bey’in soyadõnõn “Kadıncı” olmasõ da kaderin bir cilvesi olsa gerek. isilozgenturk gmail.com Sağol Hâkim Hanım! MAHMUT LICALI ANKARA - YÖK’ün muhalif üyeleri, Sabancõ Üniversitesi’ndeki farklõ fakültelere yatay geçiş uy- gulamasõna ilişkin tartõşmanõn ar- dõndan YÖK Genel Kurulu’nda ya- põlan yönetmelik değişikliğiyle tüm üniversitelerde benzer bir sis- teme onay verilmesine, “baskı- larla ve alelacele yapıldığı” ge- rekçesiyle karşõ çõktõ. YÖK’ün muhalif üyelerinden Bülent Serim, Sabancõ, Okan ve Işõk üniversitelerinin uyguladõğõ farklõ puan türleri ve fakülteler arasõndaki yatay geçiş uygulama- sõnõn iyi bir sistem olabileceğini kaydetti. Söz konusu sisteme iliş- kin araştõrma yapõlmasõnõn da YÖK Genel Kurulu’nda kendileri tara- fõndan önerildiğini belirten Serim, şunlarõ kaydetti: “Ancak yeterli araştırma, inceleme yapılma- dan; ilgili çevrelerin görüşleri alınmadan; konu yeterince tar- tışılıp olgunlaştırılmadan; salt dış baskılarla yönetmelik deği- şikliğine gidilip sözüm ona uy- gulamayı yaygınlaştırmaktan söz edilmesi, bir anayasal kuruluş olan YÖK’ün konumu ile bağ- daşmamaktadır.” Serim, “İlk de- ğerlendirmede yalnızca üç üni- versite için yapılan yönetmelik değişikliği, her düzenleyici iş- lemde bulunması gereken ‘genel’ ve ‘nesnel’ olma hukuksal ge- rekliliği taşımamaktadır” dedi. YÖK üyesi Prof. Dr. Engin Ataç, yönetmelik değişikliğiyle getirilen sistemin üzerinde gerçek bir araştõrma ve inceleme yapõl- madõğõna dikkat çekti. Ataç, “Sistem doğru bir sis- temse ve tüm üniversitelerde uygulanabilecekse tabii ki bu- na kimse karşı çıkamaz. Ama herhangi bir araştırma incele- me yapılmadan, özellikle dev- let üniversitelerinin bu konu- daki görüşleri alınmadan ve ge- lecek yıl yükseköğretime geçiş sisteminin değiştirileceği dü- şünüldüğü zaman çok çabuk, alelacele alınmış bir karar. İle- ride ne olacağı belli olmayan bir uygulamaya gidilmiş du- rumda” dedi. Geçiş zamanı gerekliydi Ataç, “Bu yıl bunu bir geçiş dönemi gibi yaparak önümüz- deki yıla ciddi bir çalışma ya- pılarak hazırlanması daha doğ- ru olurdu” dedi. Ataç, özellik- le devlet üniversitelerinin bu sis- temi uygulayabilmelerinden kuş- ku duyduğunu ifade etti. Manisalõ ve Hilmioğlu taburcu oldu İstanbul Haber Servisi - Haseki Eği- tim ve Araştõrma Hastanesi’nde ameli- yat edilen gazetemiz yazarõ, iktisatçõ Prof. Dr. Erol Manisalı ve eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hil- mioğlu taburcu oldu. Eski Uludağ Üni- versitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran ise bugün anjiyo olacak. Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda Silivri Ceza İnfaz Kurullarõ Kampu- su’nda tutuklu bulunan ve bir süredir sağ- lõk sorunlarõyla mücadele eden ve cu- martesi günü taburcu olan Prof. Manisalõ, okurlarõnõ çok özlediğini vurgulayarak “En kısa zamanda ‘Bõçak Sõrtõ’ adlı kö- şemde okurlarımla beraber olaca- ğım” dedi. Ergenekon soruşturmasõ kap- samõnda 13 Nisan’dan bu yana tutuklu bulunan eski Uludağ Üniversitesi Rek- törü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran’a da bu- gün İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsünde saat 09.00’da anjiyo yapõ- lacak. 10 Mart’ta sol testisi alõnan ve kan- ser tedavisi görmesi gerektiği halde, tu- tukluluğu nedeniyle tedavisi geciken Yurtkuran’õn, radyoterapisi ise daha sonra planlanacak. Geçen cuma günü ra- hatsõzlanarak Haseki Eğitim ve Araştõr- ma Hastanesine kaldõrõlan Yurtkuran’õn avukatõ Mehmet İpek, Yurtku- ran’õn,1995 yõlõndan bu yana birçok ciddi rahatsõzlõk nedeniyle tedavi gör- düğünü belirtti. Bir süre önce İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü’nde anjiyo olan Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal’õn da teda- visi sürüyor. YURTKURAN ANJİYO OLACAK ‘Hukuksuzluğu durdurun’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sabah-atv grubunun bağlõ olduğu Tur- kuvaz işyerlerinde 4 aydõr grevde olan ça- lõşanlar dün CHP Grup Başkanvekili Ke- mal Kılıçdaroğlu ve MHP Grup Baş- kanvekili Oktay Vural’õ ziyaret etti. Ziyarette konuşan Kõlõçdaroğlu, “Sa- bah-atv grubu, iki kamu bankasından alınan kredilerle Başbakan Erdo- ğan’a yakın bir kişiye satıldı, yakın- larından biri grubun çok önemli nok- talarında görev yapıyor. Bu kadar hu- kuksuzluğun olduğu yerde sayın Baş- bakan’ın sessiz kalması aklımıza baş- ka kuşkular getiriyor. Acaba sayın Başbakan da mı bu sürecin parçası ol- mak durumunda. Eğer bu sürecin parçası olmak istemiyorsa, bütün bu haksızlıklara set çekmeli. Başbakan sö- zünü buraya geçiremiyor mu? ” dedi. Sabah ve atv’nin sahibi Ahmet Ça- lõk’a da seslenen Kılıçdaroğlu şöyle de- vam etti: “Her iş olanağı yaratan işa- damının başımızın üstünde yeri var. Ama yaratılan her iş olanağının hukuk içinde olması gerekiyor. Nasıl gazete- ci, hukuk içinde hakkını arıyorsa, önemli bir medya patronu konumuna gelen sayın Çalık’ın da bu hukuksuz- luğa göz yummaması gerekir. Artık sa- yın Başbakan’ın damadına mı, yoksa doğrudan başka kişilere mi söyler... Medyada saygı duyulan patron ko- numuna gelmek istiyorsa, bu hukuk- suzluğu engellemesi gerekiyor.” GREVDEKİ GAZETECİLER İstanbul B 28 Edirne B 32 Kocaeli B 28 Çanakkale B 29 İzmir B 32 Manisa B 34 Aydın B 36 Denizli B 33 Zonguldak PB 23 Sinop PB 23 Samsun PB 21 Trabzon Y 19 Giresun Y 18 Ankara PB 26 Eskişehir PB 26 Konya PB 25 Sıvas Y 19 Antalya B 34 Adana PB 35 Mersin PB 30 Diyarbakır Y 35 Şanlıurfa Y 35 Mardin Y 32 Siirt Y 34 Hakkâri PB 24 Van Y 25 Kars Y 20 Oslo PB 18 Helsinki PB 17 Stockholm PB 19 Londra PB 21 Amsterdam Y 20 Brüksel Y 21 Paris PB 24 Bonn PB 22 Münih Y 22 Berlin Y 20 Budapeşte PB 27 Madrid Y 28 Viyana Y 26 Belgrad PB 32 Sofya B 29 Roma B 26 Atina B 32 Zürih Y 23 Moskova PB 23 Aşkabat PB 35 Astana PB 20 Taşkent B 35 Bakû PB 29 Bişkek B 30 Tiflis Y 25 Kahire B 33 Şam PB 34 Kuzey ve doğu bölgeleri- miz parçalı zamanla çok bulutlu, İç Anadolu’nun do- ğusu (Kayseri, Sıvas, Nev- şehir), Doğu Karadeniz, Do- ğu Anadolu’nun kuzey ve batası, Güneydoğu Ana- dolu’nun doğusu ile Ordu, Tokat, Kahramanmaraş, Adıyaman, Şanlıurfa, Van ve Muş çevreleri sağanak yağışlı diğer yerler az bu- lutulu geçecek. Hava sı- caklığı iç kesimlerde 2-4 derece azalacak. Muhalif üyeler yatay geçişe karşõ çõktõ SERÇEV’e yeni hizmet ve eğitim merkezi ‘Katliamı önceden biliyordum’ İstanbul haber Servisi - CNN Türk’te önceki gece yayõmlanan ve “Alevi Açılımı”nõn konu edildiği Ankara Kulisi’nde CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay ve Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başkanõ Ali Balkız’la birlikte prog- rama katõlan AKP İstanbul Milet- vekili Reha Çamuroğlu, birbi- rinden ilginç açõklamalarda bu- lundu. Çamuroğlu’nun “Sıvas kat- liamının olacağı belliydi, önceden biliyordum” açõklamasõ hem prog- ram konuklarõ Balkõz ve Okay’õ hem de program yapõmcõlarõ Fikret Bila ile Murat Yetkin’i şaşõrttõ. 2 Temmuz 1993’teki Pir Sultan Ab- dal’õ Anma Törenleri’ni düzenle- yenleri neden uyarmadõğõ sorulan Çamuroğlu, “Ben o zaman Nefes dergisinde yazıyordum. Olayla- rın çıkacağı duyumu gelmişti ve törenleri düzenleyenleri uyar- dım” yanõtõnõ verdi. Çamuroğlu, “Kimi uyardın?” sorusunu ise, “Aradan bu kadar yıl geçti, ha- tırlamam mümkün değil. An- cak o güne kadar Banaz köyün- de yapılan törenlerin Sıvas’a alınmasının yanlış olacağını, olay- lar çıkabileceğini, bu konuda söylentiler olduğunu birçok ki- şiye söyledim. Buna Nefes der- gisini birlikte çıkarttığım Cemal Şener ve Rõza Zelyut da tanıktır. Bu iki kişi de hayatta onlara da sorabilirsiniz” diye yanõtladõ. Programa katõlan ABF Genel Baş- kanõ Balkõz, Çamuroğlu’ndan bu yönde bir uyarõ gelmediğini belir- terek şunlarõ söyledi: “O tarihte Pir Sultan Abdal Dernekleri yönetiminde değil- dim. Ancak törenlerin kültür sanat etkinliklerini düzenleyen- lerden biriydim. Çamuroğ- lu’ndan bu yönde bir uyarı al- madık. Çamuroğlu’nun yerinde olsam, böyle bir duyum aldı- ğımda dünyayı ayağa kaldırır, tö- renler için Sıvas’a hareket eden otobüslerin önüne yatardım.” Katliamõ Ergenekon örgütünün planladõğõnõn bugün ortaya çõktõğõnõ belirten Çamuroğlu, konuşmasõn- ra katliam eylemcilerinin Sõvas dõşõndan gelenlerden oluştuğunu söyledi. Bu açõklamaya itiraz eden CHP’li Okay, kendisinin Sõvas da- vasõnõn müdahil avukatlarõndan biri olduğunu anõmsatarak, “Dava karara bağlandı ve katliamı ra- dikal dincilerin yaptığı mahke- mece tescillendi. Ayrıca katliamı yapmakla cezalandırılan hü- kümlülerden sadece ikisinin Sı- vas doğumlu olmadığı ortaya çıktı” dedi. Yönetmelik değişikliği ne getiriyor? YÖK Genel Kurulu’nun 11 Haziran Perşembe günü yapõlan toplan- tõsõnda Sabancõ Üniversitesi’nde farklõ puan alanlarda yatay ge- çiş uygulamasõyla ilgili olarak bir önceki toplantõda alõnan pren- sip kararõ, tüm üniversitelerde geçerli hale getirilmişti. Maddede yapõlan değişiklikle, ÖSYM tarafõndan yapõlan merkezi sõnavla yük- seköğretim kurumlarõna yerleştirilen öğrencinin yerleştirmede esas alõnan merkezi sõnav puanõnõn, yatay geçiş yapmak istediği prog- ramla ilgili olarak merkezi sõnava girdiği yõl itibarõyla yurtiçin- deki üniversitelerde kayõt yaptõran en düşük puanlõ öğrencinin pua- nõndan az olmamasõ şartõ aranacak. Düzenlemeyle tüm üniversi- telerde öğrenciler gerekli şartlarõ sağlamalarõ ve üniversitelerin senatolarõnõn bu yönde karar almalarõ durumunda farklõ puan tür- lerindeki bölümler ve fakülteler arasõnda yatay geçiş yapabilecek. Değişiklik baskõlarla ve alelacele yapõldõğõ gerekçesiyle eleştiriliyor 1. KOŞU: F: Gurbetkaya (3), P: Arjin (1), PP: Zepka (4), S: Cankayakõzõ (2). 2. KOŞU: F: Tarõk Han (3), P: Azaraks (1), PP: Örenbaş Fõrtõnasõ (8), S: Macrakanta (7). 3. KOŞU: F: Mirşanhan (1), P: Kaanefe (6), PP: Elmasbi- ke (2), S: Karadeniz (7). 4. KOŞU: F: Kardiyen (2), P: Catch Me (3), PP: Santa Eva (1), S: Ekim (5). 5. KOŞU: F: Sharply Drawn (2), P: Noche Cool (5), PP: Ad Victoraiam (3), S: Mineme (6). 6. KOŞU: F: Bir Ben Star (2), P: Action Man (4), PP: Cosmon (3), S: Coşkunjoy (9). 7. KOŞU: F: Onunkanõ (6), P: Çifteli (9), PP: Sav- dal (1), S: Simtay (13). ALTILI GANYAN 3 1 2 2 2 6 1 6 3 5 3 9 8 2/7 3 7/4 3/8 Aşk yağmuru heykeli Kuğulu Park’ta ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) - Antal- ya’nõn Kemer ilçesinin eski Belediye Başkanõ Ha- san Şeker döneminde yaptõrõlarak, Çõnarlõ kavşağa dikilen ve “erotik” olduğu gerekçesiyle geçen ay- larda MHP’li belediye başkanõ Mustafa Gül tara- fõndan da kaldõrõlan “Aşk Yağmuru” heykeli Ku- ğulu Park’a taşõndõ. Sanat çevrelerince sert tepki alan ve geçen haftalarda hakkõnda dava açõlan Be- lediye Başkanõ Gül, heykeli “Altõn Nar” Festivali etkinlikleri kapsamõnda Kuğulu Park’a taşõdõ. Yarımağan: Sınav iptal edilmez ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ÖSYM Başkanõ Prof. Dr. Ünal Yarõmağan, İstanbul’da sõ- nava bazõ adaylarõn türbanla girdiği iddialarõ üze- rine, “Tutanaklar incelenir, raporlar gelir. Onlarõn doğrultusunda işlem yaparõz” açõklamasõnõ yaptõ. ÖSS’de “yanlõş soru” iddialarõnõn da değerlendi- rildiğini belirten Yarõmağan, “İptal edilmesi gere- ken soru varsa iptal ederiz. Sõnav iptal edilmez. 10 gün sonra belli olur” diye konuştu. Serebral Palsili (SP) (beyin felci) Çocuklar Derneği’nin (SERÇEV) ye- ni hizmet ve eğitim merkezi törenle açõldõ. Mustafa Kemal Mahalle- si’ndeki merkezin açõlõşõnõ, SP’li ço- cuklarla SERÇEV Yönetim Kurulu Başkanõ Altan Erkekli ve tiyatro oyuncusu Rutkay Aziz yaptõ. Törende konuşan Erkekli, 25 yõl Ankara Sa- nat Tiyatrosu’nda (AST) geçirdiği sanat yaşamõnda hayatõ, mutluluğu ve insan sevgisini öğrendiğini anlat- tõ. Rutkay Aziz de merkezin açõlõşõn- da bulunmaktan ve SP’li çocuklarla bir arada olmaktan çok duygulandõ- ğõnõ ifade etti. Aziz, “Çocuklarõmõzla güneşli günleri er geç hep birlikte göreceğiz” diye konuştu. AKP Milletvekili Reha Çamuroğlu, Sõvas olaylarõna ilişkin ilginç açõklamalar yaptõ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear