Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Baykal, mayınlı arazilerin temizlenmesi ko-
nusunda muhalefetin yoğun çaba gösterdiği-
ne işaret etti. Baykal, TBMM’den bu konuda çı-
karılan yasanın uygulanamayacağını savuna-
rak, CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne başvura-
cağını bildirdi. Baykal, CHP’nin mayınlı arazilerin te-
mizlenmesiyle ilgili çıkarılan kanunu Anayasa Mah-
kemesi’ne götürmesine gerek kalmadan Cumhurbaşka-
nı Gül’ün veto etmesi gerektiğini ifade ederek, konuşma-
sına şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanı bunu onaylama-
malıdır. Anayasamızda, cumhurbaşkanı siyasi çoğunluğun bir
uzantısı olarak düşünülmemiştir. Bizim yaptığımız en temel yan-
lış da buna rağmen siyasi çoğunluğun uzantısı niteliğindeki bir in-
sanı cumhurbaşkanı olarak seçmek olmuştur. Biz bunu o zaman
da ifade ettik. (Cumhurbaşka-
nı Gül) Şu ana kadar bütün
atamalarında siyasi ço-
ğunluğun uzantısı
olarak gözüktü.”
İstanbul Haber Servisi
- Celalettin Cerrah, vali
unvanõ almasõyla birlikte
önemli dokunulmazlõklar el-
de etti. Cerrah hakkõnda cum-
huriyet savcõsõ soruşturma aça-
mayacak, yargõlamasõ da yal-
nõzca Yargõtay’da yapõlabi-
lecek. Cerrah İl Emniyet
Müdürü olarak 60 yaşõna
dek çalõşabilirken, vali
kadrosuna geçtiği için 65
yaşõna dek çalõşabilecek.
Cerrah, emniyet müdür-
lüğü kadrosunda kalsaydõ
4 yõl daha görev yapacak-
tõ. Valiliğe atandõğõ için bü-
rokraside toplam 9 yõl da-
ha görev yapma olanağõna ka-
vuştu. İlgili çevreler, emniyet
müdürlerinin vali olarak atanma-
masõna yönelik prensip kararõ,
Cerrah’õn Osmaniye Emniyet Mü-
dürlüğü’ne, Emniyet Genel Mü-
dür Yardõmcõsõ Ali Kolat’õn da Sõ-
vas Valiliği’ne atanmasõyla bo-
zulduğu, bu kararla, bundan böy-
le emniyet müdürlerinin, vali ola-
bilmek için yoğun kulis içinde ola-
cağõ belirtiliyor.
KARNESİ
ZAYIFLARLA DOLU
Cerrah’õn, İstanbul Emniyet
Müdürü olduğu 2003 yõlõndan bu
yana İstanbul’da çok sayõda kan-
lõ terör olayõ meydana geldi. Cer-
rah’õn terör olaylarõna yönelik
müdahalesi hep tartõşõldõ. Terör
olaylarõ öncesinde yapõlan “is-
tihbarat çalışmalarında yetersiz
kalınması, orantısız güç kul-
lanması” eleştirildi. Cerrah son
olarak da Başakşehir’deki kaçak
yapõlarõn yõkõmõnda da orantõsõz
güç kullanarak yine gündeme gel-
di. Bostancõ’da gerçekleştirilen
hücre evi baskõnõnda gerekli gü-
venlik önlemlerini almayarak yi-
ne eleştirilerin hedefi haline gel-
di. Cerrah’õn kafasõ kesilerek fe-
ci şekilde öldürülen Münevver
Karabulut’un ailesine yönelik,
“kızlarına sahip çıksalardı” söz-
leri ise gündemden hiç düşmedi.
Cerrah göreve, 2003 yõlõnda
İngiliz Konsolosluğu’na yapõlan
terör saldõrõsõyla “merhaba” de-
di. 27 Temmuz 2008’de Güngö-
ren’deki kanlõ saldõrõda güvenlik
zafiyeti nedeniyle 18 kişi hayatõ-
nõ kaybetti. Agos Gazetesi Genel
Yayõn Yönetmeni Hrant Dink,
19 Ocak 2007’de suikast sonucu
katledildi. Olayda ihmali bulun-
duğu öne sürülen Cerrah hak-
kõnda soruşturma izni çõkmamõş-
tõ. Cerrah, son 2 yõldõr işçilerin 1
Mayõs’õ Taksim’de kutlama giri-
şimlerini de orantõsõz güç kulla-
narak engellemesi nedeniyle eleş-
tirilerin odağõnda yer aldõ. 2008 yõ-
lõ 1 Mayõs kutlamalarõ sõrasõnda
Şişli Etfal Hastanesi’ne sõğõnan
gruba biber gazõ sõkõlmasõ büyük
tepki çekti.
Cerrah döneminde Cumhuriyet
gazetesi üç kez bombalandõ. Bom-
balardan yalnõzca biri patladõ.
? İstanbul’da kasõm ayõndaki terör saldõrõlarõ sõrasõnda
milli maç için Letonya’da olan Cerrah, “Basın failleri dek-
lare etti. Eğer sorumsuzluk olmasaydı, şu anda bu şe-
hitlerimiz burada yatmıyordu, şehit vermeyecektik, 27
kişi ölmeyecekti” dedi.
? 4 Nisan 2006’da fuhuşa yönelik “Barbie” operasyo-
nunda gözaltõna alõnanlarõn deşifre edilmesi eleştirilince
“Polisimiz namuslu kişileri afişe etmez” dedi. Kadõnlar
iddianamede “mağdur” olarak geçti.
? 30 Ağustos Zafer Bayramõ töreninde Lübnan’a asker
gönderilmesini protesto eden dört üniversiteli linç edilmek
istendi. Cerrah linç girişimi için “Vatandaşlar haklı olarak
tepki göstermişler. Güzel bir tepki” dedi.
? Cerrah, bir söyleşisinde, “Eşim de kızlarım da iyi silah kul-
lanır. İlkokuldan beri ateş etmeyi öğretirim çocuklarıma. Ateş
etmek rahatlatır insanı. Patlayan tabanca sesi huzur bizim gi-
bilere. Stresini alır” dedi.
? Cerrah, Hrant Dink suikastõndan sonra da şöyle konuştu: “Cina-
yetin herhangi bir siyasi boyutu ve örgüt bağlantısı yok. Zanlı, mil-
liyetçi duygularla cinayeti işlemiş. Arkadaşı Yasin Hayal’le de bu ko-
nuda görüşmede bulunmuş.”
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, Baş-
bakan Tayyip Erdoğan ile eski Genel-
kurmay Başkanõ emekli Orgeneral Yaşar
Büyükanıt’õn Dolmabahçe zirvesi ile il-
gili tartõşmalar konusunda “Görüşme gi-
derek daha derinlik ve gizem kazanıyor.
Başbakan, Büyükanıt’a uyarıda bulu-
nuyor. Böylesine önemli bir görüşme için
‘mezara kadar aramõzda kalacak’ deme
hakları yok” dedi.
CHP lideri Baykal, dün NTV’nin soru-
larõnõ yanõtladõ. Baykal, üslup tartõşmasõyla
ilgili olarak “Ben gerçekten gelmiş geç-
miş en kaba Başbakan olduğu kanısın-
dayım. Başbakan’ın söylemi ortada-
dır, kişisel tartışmaya sürüklenmek is-
temiyorum” dedi.
Baykal, Dolmabahçe buluşmasõ ile ilgili
giz perdesi ve taraflarõn bazõ sözleri anõm-
satõlarak yöneltilen soru üzerine de şu açõk-
lamalarõ yaptõ: “Dolmabahçe görüşmesi
giderek daha derinlik ve gizem kazanı-
yor. Erdoğan ve Yaşar Büyükanıt’ın ko-
nuya bakışında bir ayrışma da ortaya çı-
kıyor. Erdoğan, ‘konuşursan ben de ko-
nuşurum’ diye uyarıda bulundu. De-
mek ki, görüşmenin karmaşık bir nite-
liği var ve toplumun ilgisini çekecek şey-
ler konuşulmuş. Şimdi böylesine önem-
li bir görüşmenin -ki bu o dönemki si-
yasal yaşamımıza yön vermiştir- iki ki-
şi arasında tutulmasına imkân yok.
Mezara kadar aramızda kalacak deme
hakları yok. Sayın Başbakan bu muta-
bakatı, tespiti, yol haritasını elbette
gizlilik kayıtları içinde devlet arşivine,
bilgi birikimine aktarmak zorunda.
Aynı şekilde, Büyükanıt’ın bunu ken-
dinden sonraki Genelkurmay Başka-
nı’na anlatmaması anlaşılabilir değil. O
görüşmeyi Genelkurmay Başkanı ola-
rak üniformayla yapmıştır. Bu görüş-
meyi sonraki Genelkurmay Başkanı’nın
bilmemesini tasavvur etmek mümkün
değildir, ağır ihmaldir. Orada tarihi bir
görüşme yapıldığı, yeni bir yol harita-
sının çizildiği, tarihi viraj alındığı an-
laşılıyor. Bunun devletin arşivine yan-
sıtılması engellenebilir mi? Kişisel iliş-
ki, yok öyle bir şey. Bu saklanamaz.”
CMYB
C M Y B
13 HAZİRAN 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 9
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - İçişleri Bakanlõğõ ta-
rafõndan hazõrlanan Valiler
Kararnamesi, Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül’ün onayõnõn
ardõndan Resmi Gazete’de ya-
yõmlanarak yürürlüğe girdi.
Kararnameye göre, Münevver
Karabulut cinayeti başta ol-
mak üzere İstanbul’daki pek
çok olayda zafiyeti ve açõkla-
malarõ nedeniyle tartõşõlan Em-
niyet Müdürü Celalettin Cer-
rah Osmaniye Valiliği’ne
atandõ. Beyaz eşya yardõmla-
rõyla gündeme gelen Tunceli
Valisi Mustafa Yaman da
Giresun’da görevlendirildi.
MERKEZE ALINDILAR
Kararnameye göre, Balõke-
sir Valisi Selahattin Hati-
poğlu, Hatay Valisi Nusret
Miroğlu, Kõrşehir Valisi M.
Lütfullah Bilgin, Nevşehir
Valisi M. Asım Hacımusta-
faoğlu, Sõvas Valisi Veysel
Dalmaz, Şanlõurfa Valisi Yu-
suf Yavaşcan, Uşak Valisi
M. Kayhan Kavas ve Kõrõk-
kale Valisi M. Bahrettin De-
mirer merkeze alõndõ.
Kararnameye göre, yerleri
değiştirilen ve valiliğe yeni
atananlar şöyle: Amasya Valisi
M. Celalettin Lekesiz Ha-
tay’a, Artvin Valisi Cengiz
Aydoğdu Kõrklareli’ne, Gi-
resun Valisi Mustafa Taşke-
sen Tunceli’ye, Kars Valisi
Mehmet Ufuk Erden Kõrşe-
hir’e, Kõrklareli Valisi Hüse-
yin Avni Coş Aydõn’a, Kon-
ya Valisi Osman Aydın Nev-
şehir’e, Malatya Valisi Halil
İbrahim Daşöz Amasya’ya,
Tekirdağ Valisi Aydın Nezih
Doğan Konya’ya, Trabzon
Valisi Nuri Okutan Şanlõur-
fa’ya, Tunceli Valisi Mustafa
Yaman Giresun’a, Van Valisi
Özdemir Çakacak Uşak’a,
Batman Valisi Dr. Recep Kı-
zılcık Trabzon’a, Osmaniye
Valisi Zübeyir Kemelek Te-
kirdağ’a, Develi Kaymakamõ
Ahmet Turhan Batman’a,
Nizip Kaymakamõ Hakan Yu-
suf Güner Kõrõkkale’ye, Mül-
kiye Başmüfettişi Ahmet Ka-
ra Kars’a, Kocaeli Büyükşehir
Belediyesi Genel Sekreteri
Münir Karaloğlu Van’a, Em-
niyet Genel Müdür Yardõmcõ-
sõ Ali Kolat Sõvas’a, Mülkiye
Başmüfettişi Yılmaz Arslan
Balõkesir’e, Mülkiye Başmü-
fettişi Doç. Dr. M. Ulvi Saran
Malatya’ya, Mülkiye Başmü-
fettişi Mustafa Yemlihalıoğ-
lu Artvin’e atandõ.
Cerrah’õn yerine atanacak
emniyet müdürleri arasõnda
Ankara Emniyet Müdürü Er-
cüment Yılmaz’õn ismi öne çõ-
kõyor.
TUNCELİ VALİSİ
YAMAN GİRESUN’A
Yerel seçimler öncesinde
Tunceli’deki beyaz eşya yar-
dõmlarõ nedeniyle gündeme
gelen Vali Yaman ise Giresun
Valiliği’ne atandõ. Yaman’õn
seçim öncesinde yaptõğõ yar-
dõmlar nedeniyle Yüksek Se-
çim Kurulu, “Tunceli Vali-
si’nin YSK’nin seçimin dü-
zenine ve dürüstlüğüne ilişkin
kararlarını uygulamakta gös-
terdiği duyarsızlığın idari ve
disiplin yönünden gereğinin
takdir ve ifası isteğiyle İçişleri
Bakanlığı’na bildirilmesine”
karar vermişti.
‘Görüşmenin
ayrıntılarını açıkla’
KILIÇDAROĞLU’NDAN BÜYÜKANIT’A
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Maliye Ba-
kanlõğõ Müsteşarlõğõ’na, eski Maliye Bakanõ Ke-
mal Unakıtan’õn danõşmanõ Bütçe ve Mali Kont-
rol Genel Müdürü Naci Ağbal getirilirken Bayõn-
dõrlõk ve İskân Bakanlõğõ Müsteşarõ Sabri Erba-
kan da görevden alõnarak bakanlõk müşavirliğine
atandõ. Eski başbakanlardan Necmettin Erba-
kan’õn kardeşi Selahattin Erbakan’õn oğlu olan
Sabri Erbakan, bu görevi 6.5 yõldõr sürdürüyordu.
Maliye Bakanlõğõ Mehmet Şimşek’in isteği üzeri-
ne emekliye ayrõlan Hasan Basri Aktan’õn yerine
de, 2004 yõlõnda eski Maliye Bakanõ Unakõtan’õn
danõşmanlõğõnõ yapan ve adõ önceden Kamu İhale
Kurulu Başkanlõğõ için de geçen Naci Ağbal geti-
rildi. Maliye Bakanlõğõ Baş Hesap Uzmanlõğõ’na
ise Fahri Arıkan atandõ. Gümrük Başmüfettişi
Mehmet Çulhan başka bir göreve atanmak üzere
görevinden alõnõrken Devlet Planlama Teşkilatõ
Müsteşarlõğõ’nda açõk bulunan planlama uzman-
lõklarõna Hande Hacımahmutoğlu, Tayyar Do-
ğan ve Mustafa Işık’õn atamalarõ yapõldõ.
BÜROKRASİDE REVİZYON
Erbakan’ın yeğeni
müsteşarlıktan alındı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup
Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan ile dönemin Genelkurmay
Başkanõ Orgeneral Yaşar Büyükanıt’õn Dolma-
bahçe Sarayõ’nda yaptõklarõ görüşmenin ayrõntõla-
rõnõn artõk kamuoyuna açõklanma zamanõ geldiğini
belirterek “Sayın Büyükanıt, Başbakan’ın ifade-
siyle ‘şeyleri’ açıklamalı” dedi.
Devlet yönetiminde, bir Başbakan ile bir Genel-
kurmay Başkanõ’nõn “2 saat baş başa özel bir ko-
nuyu görüşmelerinin olağan bir olay olmadığı-
nı” belirten Kõlõçdaroğlu, şunlarõ kaydetti: “Çün-
kü birisi, ülkenin Başbakan’ı, diğeri de Genel-
kurmay Başkanı’dır. Devletin bilgisi dışında,
devlete ait sırları paylaşamazlar. İki kişinin
yaptığı görüşmenin ayrıntılarının devlet arşiv-
lerine girmesi lazım. Geldiğimiz süreçte Sayın
Başbakan’ın yaptığı açıklamalar, olayı ciddi bir
sis perdesine büründürüyor ve bu süreçte Baş-
bakan değil, Yaşar Büyükanıt yıpranıyor. Ka-
muoyundaki algılama şu: ‘Sayõn Başbakan, belli
dosyalarõ Yaşar Büyükanõt’õn önüne koydu, Sayõn
Büyükanõt da geri çekildi.’ Yani kamuoyundaki
algı, görüşmelerin devlet yönetimi ve devlet sır-
rıyla ilgili olmadığı, kişisel bilgilerle ilgili oldu-
ğu şeklindedir. Sayın Başbakan’ın dün (önceki
gün) NTV’ye yaptığı açıklama da bu algılamayı
güçlendirmektedir. Şimdi burada, asıl görev
Sayın Büyükanıt’a düşüyor. Sayın Büyükanıt,
bu görüşmenin ayrıntılarını yeri ve zamanı ge-
lince açıklayacağını söylemişti. Artık bu görüş-
menin ayrıntılarının kamuoyuna açıklanma za-
manı gelmiştir. Sayın Büyükanıt, Başbakan’ın
ifadesiyle ‘şeyleri’ açıklamalı. Yoksa bu süreç,
Sayın Büyükanıt’ın aleyhine çalışacaktır ve ka-
muoyunda oluşan olumsuz algıyı güçlendire-
cektir. Buradaki olumsuz algı sözcüğünden ne-
yi kastettiğimi de herhalde herkes biliyor.”
‘Yerel yönetimler
by-pass ediliyor’
KIYI ŞERİDİNİN DEVRİ TARTIŞMASI
MURAT KIŞLALI
ANKARA - AKP’nin, kõyõ şeridinde, çoğunluğu
CHP’li olan belediyelerin imar ve ruhsatlandõrma
yetkilerinin hükümete aktarõlmasõna ilişkin yasa
teklifi, hükümetin kendi geçirdiği Yerel Yönetimler
Yasasõ ve AB mevzuatõna aykõrõ çõktõ.
İstanbul Mimarlar Odasõ Başkanõ Eyüp Muhçu,
AKP Manisa Milletvekili Recep Berber ve arkadaş-
larõnõn, “kültür ve turizm koruma ve gelişim böl-
geleri ile turizm merkezlerinde kıyıda ve sahil şe-
ridinde kalan yerlerde imar uygulamaları ile ruh-
satlandırma yetkisinin Kültür ve Turizm Bakanlı-
ğı’na devredilmesi”ni öngören yasa önerisi ile ilgili
olarak “Bu yasa teklifi imar ve planlama yetkileri-
ni alarak yerel yönetimleri by-pass ediyor” dedi.
Muhçu, “Halbuki AB sürecinde yerel yönetim ya-
salarında yapılan değişikliklerle yerel yönetimle-
rin birtakım yetkilerini arttırma yoluna gitmişler-
di. Şimdi önceki uygulamaların bile gerisine dü-
şen bir düzenleme bu. Yerel yönetim yasasının
amacı, yerinde yönetim, yerel yönetimlerin yetki-
lerinin arttırılması idi. Bu düzenleme, bu yasaya
tamamen aykırı” diye konuştu.
AKP dönemin Cumhurbaşkanõ Ahmet Necdet
Sezer tarafõndan iade edildikten sonra Meclis’ten 7
Aralõk 2004 tarihinde çõkarttõğõ Belediye Kanu-
nu’nun genel gerekçesinde de şu ifadeler yer alõyor-
du: “Kamu hizmetlerinin sunumunda mahalli
idarelere daha çok görev ve sorumluluk verilme-
si, merkezi idare ile mahalli idareler arasındaki
yetki ve kaynak dağılımının geleneksel yapısının
değiştirilmesini de zorunlu kılmaktadır.” Muhcu,
konunun AB mevzuatõna da aykõrõ olduğunu belirte-
rek şunlarõ söyledi: “AB kentsel şartında ve diğer
mevzuatında yerel yönetimlerin yetkilerinin güç-
lendirilmesi, yerinde yönetim, yerellik gibi konu-
lar son derecede önemsenen konulardı. Yerel yö-
netimler yasası zaten bu çerçevede gündeme gel-
mişti. Fiilen zaten yapılan uygulamalar tama-
men buna aykırı, şimdi bu aykırılığı yeni yasal
düzenlemeye aktararak perçinlemiş oluyorlar.”
İstanbul’da pek çok olayda zafiyeti ve açõklamalarõyla tartõşõlan Cerrah, Osmaniye’ye vali olarak atandõ
Cerrah’a tenzili rütbe iddiası
CHP lideri, Alman Sosyal Demokrat Par-
tisi (SDP) lideri ve Dõşişleri Bakanõ
Frank-Walter Steinmeier’in partilerini
hedef alan sözlerini “gerçeklerden kopuk,
boş sözler” olarak değerlendirirken “Neyin
Türkiye yararına olduğunu, bize öğretme
hakkı Alman bakanda değildir” dedi.
Baykal,“Temmuzda Türkiye’ye geliyor,
görüşecek misiniz” sorusu üzerine de “İlk
kez gelmiyor, daha önce de geldi, böyle bir
görüşme olmadı” demekle yetindi.
Baykal, Başbakan Erdoğan’õn RTÜK
Başkanõ Zahid Akman’la ilgili değer-
lendirmesi konusundaki soruya şu yanõtõ
verdi: “Başbakan’ın açıklamaları çok
düşündürücü. Deniz Feneri’nin başro-
lündeki kişilerle Başbakan’ın özel iliş-
kileri var. Başbakan’ın açıklamalarıyla
olay Akman’dan çıkıp Arınç sorununa
dönmüştür. Kamuoyu Arınç’ın Ak-
man’ı istifaya davet etmesini takdir et-
mişti. Başbakan Erdoğan’ın Arınç’ın,
bu tutumundan rahatsız olduğunu gö-
rüyoruz. Arınç, bu sözleri başbakan
yardımcısı olarak söylemiştir. Sayın
Arınç, Erdoğan’ın açıklamalarını haz-
medebilecek midir? Başbakan’ın Sayın
Akman’la yakınlığı veya konunun baş-
ka yerlere gidebileceği kaygısı, hükü-
meti yanlış yönlere sürüklememelidir.
Hükümetin görüşü Başbakan’ın kişisel
tercihi olmamalıdır. Zahid Akman
RTÜK’te üye olabilecekse niye başkan
olamıyor? Başkan olamıyorsan üye de
olamazsın. Başkanlık daha yüksek ah-
laki standartlarda olacak, bunu karşı-
lamayan birisi üye olarak kalacak.
Böyle bir şey olabilir mi? Akman’ı üye
olarak hazmetmek de imkânsızdır.”
‘ALMAN BAKANIN SÖZLERİ
GERÇEKLERDEN KOPUK, BOŞ’
Baykal, “Kürt sorununda tarihi fırsat”
sözlerinin “içinin boş çıktığını” vurgular-
ken “DTP lideri Ahmet Türk’le görüşecek
misiniz” sorusuna da “Teröre sırtını da-
yayarak, işbirliği yaparak, bir yandan da
terör dışındaki süreçlere müdahale etmeye
çalışarak bu konuda sağlıklı bir yere va-
rılması mümkün değildir. DTP ciddi bir
açmazın içinde. Kendisini sivil bir siyasi
hareket haline dönüştürmeyi başarabilmiş
olsaydı, daha etkili olabilirdi. Ama maa-
lesef o yöne girememiştir. Hatta terör ör-
gütüyle ilişki içinde olmasını herkesin
doğal karşılamasını sağlamaya çalışmak-
tadır. Siyasi bir müzakerenin, görüşmenin,
beraberliğin çok temel koşulları vardır. O
koşulların başında da terör karşısında net
tavır takınmak önceliklidir” yanõtõnõ ver-
di. Baykal, Cenevre’deki Sosyalist Enter-
nasyonal toplantõsõnda aralarõnda gerginlik ya-
şanan Celal Talabani’nin bugün kendisini
Irak’a davet etmesiyle ilgili soru üzerine “Be-
nim düşüncelerimde bir değişiklik yok.
Irak’ın konumunda bir değişiklik var. Bir
yıl önce ben düşüncelerimi söylerken sa-
lonu terk etmiş, şimdi bu düşünceleri bi-
lerek bizi davet ediyor. PKK’den biz de
kurtulmak istiyoruz, noktasına doğru ge-
liyor” açõklamasõnõ yaptõ. Baykal, “Türki-
ye’de Kürt sorunu denilen sorunla, bizim
Irak’ta yapacağımz temas arasında bir
bağlantı kurulmaması gerekiyor. Bizim
kendi sorunlarımızı konuşacağımız mu-
hatap Irak değildir. Talabani ile Türki-
ye’nin gündemini konuşmayacağız” vur-
gusu da yaptõ.
CHP lideri, Erdoğan-Büyükanõt görüşmesinin giderek daha derinlik ve gizem kazandõğõnõ söyledi
Baykal: Dolmabahçe’de
yol haritasõ çizildi
VALİ OLDU, DOKUNULMAZLIK ELDE ETTİ
CERRAH’IN TEPKİ ÇEKEN SÖZLERİ
‘DTP TERÖR KARŞISINDA NET TAVIR ALMALI’
‘GÜL SİYASİ ÇOĞUNLUĞUN UZANTISI’ ‘ARINÇ BAŞBAKAN’IN SÖZLERİNİ
HAZMEDEBİLECEK Mİ?’