28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Baykal, mayınlı arazilerin temizlenmesi ko- nusunda muhalefetin yoğun çaba gösterdiği- ne işaret etti. Baykal, TBMM’den bu konuda çı- karılan yasanın uygulanamayacağını savuna- rak, CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne başvura- cağını bildirdi. Baykal, CHP’nin mayınlı arazilerin te- mizlenmesiyle ilgili çıkarılan kanunu Anayasa Mah- kemesi’ne götürmesine gerek kalmadan Cumhurbaşka- nı Gül’ün veto etmesi gerektiğini ifade ederek, konuşma- sına şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanı bunu onaylama- malıdır. Anayasamızda, cumhurbaşkanı siyasi çoğunluğun bir uzantısı olarak düşünülmemiştir. Bizim yaptığımız en temel yan- lış da buna rağmen siyasi çoğunluğun uzantısı niteliğindeki bir in- sanı cumhurbaşkanı olarak seçmek olmuştur. Biz bunu o zaman da ifade ettik. (Cumhurbaşka- nı Gül) Şu ana kadar bütün atamalarında siyasi ço- ğunluğun uzantısı olarak gözüktü.” İstanbul Haber Servisi - Celalettin Cerrah, vali unvanõ almasõyla birlikte önemli dokunulmazlõklar el- de etti. Cerrah hakkõnda cum- huriyet savcõsõ soruşturma aça- mayacak, yargõlamasõ da yal- nõzca Yargõtay’da yapõlabi- lecek. Cerrah İl Emniyet Müdürü olarak 60 yaşõna dek çalõşabilirken, vali kadrosuna geçtiği için 65 yaşõna dek çalõşabilecek. Cerrah, emniyet müdür- lüğü kadrosunda kalsaydõ 4 yõl daha görev yapacak- tõ. Valiliğe atandõğõ için bü- rokraside toplam 9 yõl da- ha görev yapma olanağõna ka- vuştu. İlgili çevreler, emniyet müdürlerinin vali olarak atanma- masõna yönelik prensip kararõ, Cerrah’õn Osmaniye Emniyet Mü- dürlüğü’ne, Emniyet Genel Mü- dür Yardõmcõsõ Ali Kolat’õn da Sõ- vas Valiliği’ne atanmasõyla bo- zulduğu, bu kararla, bundan böy- le emniyet müdürlerinin, vali ola- bilmek için yoğun kulis içinde ola- cağõ belirtiliyor. KARNESİ ZAYIFLARLA DOLU Cerrah’õn, İstanbul Emniyet Müdürü olduğu 2003 yõlõndan bu yana İstanbul’da çok sayõda kan- lõ terör olayõ meydana geldi. Cer- rah’õn terör olaylarõna yönelik müdahalesi hep tartõşõldõ. Terör olaylarõ öncesinde yapõlan “is- tihbarat çalışmalarında yetersiz kalınması, orantısız güç kul- lanması” eleştirildi. Cerrah son olarak da Başakşehir’deki kaçak yapõlarõn yõkõmõnda da orantõsõz güç kullanarak yine gündeme gel- di. Bostancõ’da gerçekleştirilen hücre evi baskõnõnda gerekli gü- venlik önlemlerini almayarak yi- ne eleştirilerin hedefi haline gel- di. Cerrah’õn kafasõ kesilerek fe- ci şekilde öldürülen Münevver Karabulut’un ailesine yönelik, “kızlarına sahip çıksalardı” söz- leri ise gündemden hiç düşmedi. Cerrah göreve, 2003 yõlõnda İngiliz Konsolosluğu’na yapõlan terör saldõrõsõyla “merhaba” de- di. 27 Temmuz 2008’de Güngö- ren’deki kanlõ saldõrõda güvenlik zafiyeti nedeniyle 18 kişi hayatõ- nõ kaybetti. Agos Gazetesi Genel Yayõn Yönetmeni Hrant Dink, 19 Ocak 2007’de suikast sonucu katledildi. Olayda ihmali bulun- duğu öne sürülen Cerrah hak- kõnda soruşturma izni çõkmamõş- tõ. Cerrah, son 2 yõldõr işçilerin 1 Mayõs’õ Taksim’de kutlama giri- şimlerini de orantõsõz güç kulla- narak engellemesi nedeniyle eleş- tirilerin odağõnda yer aldõ. 2008 yõ- lõ 1 Mayõs kutlamalarõ sõrasõnda Şişli Etfal Hastanesi’ne sõğõnan gruba biber gazõ sõkõlmasõ büyük tepki çekti. Cerrah döneminde Cumhuriyet gazetesi üç kez bombalandõ. Bom- balardan yalnõzca biri patladõ. ? İstanbul’da kasõm ayõndaki terör saldõrõlarõ sõrasõnda milli maç için Letonya’da olan Cerrah, “Basın failleri dek- lare etti. Eğer sorumsuzluk olmasaydı, şu anda bu şe- hitlerimiz burada yatmıyordu, şehit vermeyecektik, 27 kişi ölmeyecekti” dedi. ? 4 Nisan 2006’da fuhuşa yönelik “Barbie” operasyo- nunda gözaltõna alõnanlarõn deşifre edilmesi eleştirilince “Polisimiz namuslu kişileri afişe etmez” dedi. Kadõnlar iddianamede “mağdur” olarak geçti. ? 30 Ağustos Zafer Bayramõ töreninde Lübnan’a asker gönderilmesini protesto eden dört üniversiteli linç edilmek istendi. Cerrah linç girişimi için “Vatandaşlar haklı olarak tepki göstermişler. Güzel bir tepki” dedi. ? Cerrah, bir söyleşisinde, “Eşim de kızlarım da iyi silah kul- lanır. İlkokuldan beri ateş etmeyi öğretirim çocuklarıma. Ateş etmek rahatlatır insanı. Patlayan tabanca sesi huzur bizim gi- bilere. Stresini alır” dedi. ? Cerrah, Hrant Dink suikastõndan sonra da şöyle konuştu: “Cina- yetin herhangi bir siyasi boyutu ve örgüt bağlantısı yok. Zanlı, mil- liyetçi duygularla cinayeti işlemiş. Arkadaşı Yasin Hayal’le de bu ko- nuda görüşmede bulunmuş.” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, Baş- bakan Tayyip Erdoğan ile eski Genel- kurmay Başkanõ emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt’õn Dolmabahçe zirvesi ile il- gili tartõşmalar konusunda “Görüşme gi- derek daha derinlik ve gizem kazanıyor. Başbakan, Büyükanıt’a uyarıda bulu- nuyor. Böylesine önemli bir görüşme için ‘mezara kadar aramõzda kalacak’ deme hakları yok” dedi. CHP lideri Baykal, dün NTV’nin soru- larõnõ yanõtladõ. Baykal, üslup tartõşmasõyla ilgili olarak “Ben gerçekten gelmiş geç- miş en kaba Başbakan olduğu kanısın- dayım. Başbakan’ın söylemi ortada- dır, kişisel tartışmaya sürüklenmek is- temiyorum” dedi. Baykal, Dolmabahçe buluşmasõ ile ilgili giz perdesi ve taraflarõn bazõ sözleri anõm- satõlarak yöneltilen soru üzerine de şu açõk- lamalarõ yaptõ: “Dolmabahçe görüşmesi giderek daha derinlik ve gizem kazanı- yor. Erdoğan ve Yaşar Büyükanıt’ın ko- nuya bakışında bir ayrışma da ortaya çı- kıyor. Erdoğan, ‘konuşursan ben de ko- nuşurum’ diye uyarıda bulundu. De- mek ki, görüşmenin karmaşık bir nite- liği var ve toplumun ilgisini çekecek şey- ler konuşulmuş. Şimdi böylesine önem- li bir görüşmenin -ki bu o dönemki si- yasal yaşamımıza yön vermiştir- iki ki- şi arasında tutulmasına imkân yok. Mezara kadar aramızda kalacak deme hakları yok. Sayın Başbakan bu muta- bakatı, tespiti, yol haritasını elbette gizlilik kayıtları içinde devlet arşivine, bilgi birikimine aktarmak zorunda. Aynı şekilde, Büyükanıt’ın bunu ken- dinden sonraki Genelkurmay Başka- nı’na anlatmaması anlaşılabilir değil. O görüşmeyi Genelkurmay Başkanı ola- rak üniformayla yapmıştır. Bu görüş- meyi sonraki Genelkurmay Başkanı’nın bilmemesini tasavvur etmek mümkün değildir, ağır ihmaldir. Orada tarihi bir görüşme yapıldığı, yeni bir yol harita- sının çizildiği, tarihi viraj alındığı an- laşılıyor. Bunun devletin arşivine yan- sıtılması engellenebilir mi? Kişisel iliş- ki, yok öyle bir şey. Bu saklanamaz.” CMYB C M Y B 13 HAZİRAN 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri Bakanlõğõ ta- rafõndan hazõrlanan Valiler Kararnamesi, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün onayõnõn ardõndan Resmi Gazete’de ya- yõmlanarak yürürlüğe girdi. Kararnameye göre, Münevver Karabulut cinayeti başta ol- mak üzere İstanbul’daki pek çok olayda zafiyeti ve açõkla- malarõ nedeniyle tartõşõlan Em- niyet Müdürü Celalettin Cer- rah Osmaniye Valiliği’ne atandõ. Beyaz eşya yardõmla- rõyla gündeme gelen Tunceli Valisi Mustafa Yaman da Giresun’da görevlendirildi. MERKEZE ALINDILAR Kararnameye göre, Balõke- sir Valisi Selahattin Hati- poğlu, Hatay Valisi Nusret Miroğlu, Kõrşehir Valisi M. Lütfullah Bilgin, Nevşehir Valisi M. Asım Hacımusta- faoğlu, Sõvas Valisi Veysel Dalmaz, Şanlõurfa Valisi Yu- suf Yavaşcan, Uşak Valisi M. Kayhan Kavas ve Kõrõk- kale Valisi M. Bahrettin De- mirer merkeze alõndõ. Kararnameye göre, yerleri değiştirilen ve valiliğe yeni atananlar şöyle: Amasya Valisi M. Celalettin Lekesiz Ha- tay’a, Artvin Valisi Cengiz Aydoğdu Kõrklareli’ne, Gi- resun Valisi Mustafa Taşke- sen Tunceli’ye, Kars Valisi Mehmet Ufuk Erden Kõrşe- hir’e, Kõrklareli Valisi Hüse- yin Avni Coş Aydõn’a, Kon- ya Valisi Osman Aydın Nev- şehir’e, Malatya Valisi Halil İbrahim Daşöz Amasya’ya, Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan Konya’ya, Trabzon Valisi Nuri Okutan Şanlõur- fa’ya, Tunceli Valisi Mustafa Yaman Giresun’a, Van Valisi Özdemir Çakacak Uşak’a, Batman Valisi Dr. Recep Kı- zılcık Trabzon’a, Osmaniye Valisi Zübeyir Kemelek Te- kirdağ’a, Develi Kaymakamõ Ahmet Turhan Batman’a, Nizip Kaymakamõ Hakan Yu- suf Güner Kõrõkkale’ye, Mül- kiye Başmüfettişi Ahmet Ka- ra Kars’a, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Münir Karaloğlu Van’a, Em- niyet Genel Müdür Yardõmcõ- sõ Ali Kolat Sõvas’a, Mülkiye Başmüfettişi Yılmaz Arslan Balõkesir’e, Mülkiye Başmü- fettişi Doç. Dr. M. Ulvi Saran Malatya’ya, Mülkiye Başmü- fettişi Mustafa Yemlihalıoğ- lu Artvin’e atandõ. Cerrah’õn yerine atanacak emniyet müdürleri arasõnda Ankara Emniyet Müdürü Er- cüment Yılmaz’õn ismi öne çõ- kõyor. TUNCELİ VALİSİ YAMAN GİRESUN’A Yerel seçimler öncesinde Tunceli’deki beyaz eşya yar- dõmlarõ nedeniyle gündeme gelen Vali Yaman ise Giresun Valiliği’ne atandõ. Yaman’õn seçim öncesinde yaptõğõ yar- dõmlar nedeniyle Yüksek Se- çim Kurulu, “Tunceli Vali- si’nin YSK’nin seçimin dü- zenine ve dürüstlüğüne ilişkin kararlarını uygulamakta gös- terdiği duyarsızlığın idari ve disiplin yönünden gereğinin takdir ve ifası isteğiyle İçişleri Bakanlığı’na bildirilmesine” karar vermişti. ‘Görüşmenin ayrıntılarını açıkla’ KILIÇDAROĞLU’NDAN BÜYÜKANIT’A ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Maliye Ba- kanlõğõ Müsteşarlõğõ’na, eski Maliye Bakanõ Ke- mal Unakıtan’õn danõşmanõ Bütçe ve Mali Kont- rol Genel Müdürü Naci Ağbal getirilirken Bayõn- dõrlõk ve İskân Bakanlõğõ Müsteşarõ Sabri Erba- kan da görevden alõnarak bakanlõk müşavirliğine atandõ. Eski başbakanlardan Necmettin Erba- kan’õn kardeşi Selahattin Erbakan’õn oğlu olan Sabri Erbakan, bu görevi 6.5 yõldõr sürdürüyordu. Maliye Bakanlõğõ Mehmet Şimşek’in isteği üzeri- ne emekliye ayrõlan Hasan Basri Aktan’õn yerine de, 2004 yõlõnda eski Maliye Bakanõ Unakõtan’õn danõşmanlõğõnõ yapan ve adõ önceden Kamu İhale Kurulu Başkanlõğõ için de geçen Naci Ağbal geti- rildi. Maliye Bakanlõğõ Baş Hesap Uzmanlõğõ’na ise Fahri Arıkan atandõ. Gümrük Başmüfettişi Mehmet Çulhan başka bir göreve atanmak üzere görevinden alõnõrken Devlet Planlama Teşkilatõ Müsteşarlõğõ’nda açõk bulunan planlama uzman- lõklarõna Hande Hacımahmutoğlu, Tayyar Do- ğan ve Mustafa Işık’õn atamalarõ yapõldõ. BÜROKRASİDE REVİZYON Erbakan’ın yeğeni müsteşarlıktan alındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan ile dönemin Genelkurmay Başkanõ Orgeneral Yaşar Büyükanıt’õn Dolma- bahçe Sarayõ’nda yaptõklarõ görüşmenin ayrõntõla- rõnõn artõk kamuoyuna açõklanma zamanõ geldiğini belirterek “Sayın Büyükanıt, Başbakan’ın ifade- siyle ‘şeyleri’ açıklamalı” dedi. Devlet yönetiminde, bir Başbakan ile bir Genel- kurmay Başkanõ’nõn “2 saat baş başa özel bir ko- nuyu görüşmelerinin olağan bir olay olmadığı- nı” belirten Kõlõçdaroğlu, şunlarõ kaydetti: “Çün- kü birisi, ülkenin Başbakan’ı, diğeri de Genel- kurmay Başkanı’dır. Devletin bilgisi dışında, devlete ait sırları paylaşamazlar. İki kişinin yaptığı görüşmenin ayrıntılarının devlet arşiv- lerine girmesi lazım. Geldiğimiz süreçte Sayın Başbakan’ın yaptığı açıklamalar, olayı ciddi bir sis perdesine büründürüyor ve bu süreçte Baş- bakan değil, Yaşar Büyükanıt yıpranıyor. Ka- muoyundaki algılama şu: ‘Sayõn Başbakan, belli dosyalarõ Yaşar Büyükanõt’õn önüne koydu, Sayõn Büyükanõt da geri çekildi.’ Yani kamuoyundaki algı, görüşmelerin devlet yönetimi ve devlet sır- rıyla ilgili olmadığı, kişisel bilgilerle ilgili oldu- ğu şeklindedir. Sayın Başbakan’ın dün (önceki gün) NTV’ye yaptığı açıklama da bu algılamayı güçlendirmektedir. Şimdi burada, asıl görev Sayın Büyükanıt’a düşüyor. Sayın Büyükanıt, bu görüşmenin ayrıntılarını yeri ve zamanı ge- lince açıklayacağını söylemişti. Artık bu görüş- menin ayrıntılarının kamuoyuna açıklanma za- manı gelmiştir. Sayın Büyükanıt, Başbakan’ın ifadesiyle ‘şeyleri’ açıklamalı. Yoksa bu süreç, Sayın Büyükanıt’ın aleyhine çalışacaktır ve ka- muoyunda oluşan olumsuz algıyı güçlendire- cektir. Buradaki olumsuz algı sözcüğünden ne- yi kastettiğimi de herhalde herkes biliyor.” ‘Yerel yönetimler by-pass ediliyor’ KIYI ŞERİDİNİN DEVRİ TARTIŞMASI MURAT KIŞLALI ANKARA - AKP’nin, kõyõ şeridinde, çoğunluğu CHP’li olan belediyelerin imar ve ruhsatlandõrma yetkilerinin hükümete aktarõlmasõna ilişkin yasa teklifi, hükümetin kendi geçirdiği Yerel Yönetimler Yasasõ ve AB mevzuatõna aykõrõ çõktõ. İstanbul Mimarlar Odasõ Başkanõ Eyüp Muhçu, AKP Manisa Milletvekili Recep Berber ve arkadaş- larõnõn, “kültür ve turizm koruma ve gelişim böl- geleri ile turizm merkezlerinde kıyıda ve sahil şe- ridinde kalan yerlerde imar uygulamaları ile ruh- satlandırma yetkisinin Kültür ve Turizm Bakanlı- ğı’na devredilmesi”ni öngören yasa önerisi ile ilgili olarak “Bu yasa teklifi imar ve planlama yetkileri- ni alarak yerel yönetimleri by-pass ediyor” dedi. Muhçu, “Halbuki AB sürecinde yerel yönetim ya- salarında yapılan değişikliklerle yerel yönetimle- rin birtakım yetkilerini arttırma yoluna gitmişler- di. Şimdi önceki uygulamaların bile gerisine dü- şen bir düzenleme bu. Yerel yönetim yasasının amacı, yerinde yönetim, yerel yönetimlerin yetki- lerinin arttırılması idi. Bu düzenleme, bu yasaya tamamen aykırı” diye konuştu. AKP dönemin Cumhurbaşkanõ Ahmet Necdet Sezer tarafõndan iade edildikten sonra Meclis’ten 7 Aralõk 2004 tarihinde çõkarttõğõ Belediye Kanu- nu’nun genel gerekçesinde de şu ifadeler yer alõyor- du: “Kamu hizmetlerinin sunumunda mahalli idarelere daha çok görev ve sorumluluk verilme- si, merkezi idare ile mahalli idareler arasındaki yetki ve kaynak dağılımının geleneksel yapısının değiştirilmesini de zorunlu kılmaktadır.” Muhcu, konunun AB mevzuatõna da aykõrõ olduğunu belirte- rek şunlarõ söyledi: “AB kentsel şartında ve diğer mevzuatında yerel yönetimlerin yetkilerinin güç- lendirilmesi, yerinde yönetim, yerellik gibi konu- lar son derecede önemsenen konulardı. Yerel yö- netimler yasası zaten bu çerçevede gündeme gel- mişti. Fiilen zaten yapılan uygulamalar tama- men buna aykırı, şimdi bu aykırılığı yeni yasal düzenlemeye aktararak perçinlemiş oluyorlar.” İstanbul’da pek çok olayda zafiyeti ve açõklamalarõyla tartõşõlan Cerrah, Osmaniye’ye vali olarak atandõ Cerrah’a tenzili rütbe iddiası CHP lideri, Alman Sosyal Demokrat Par- tisi (SDP) lideri ve Dõşişleri Bakanõ Frank-Walter Steinmeier’in partilerini hedef alan sözlerini “gerçeklerden kopuk, boş sözler” olarak değerlendirirken “Neyin Türkiye yararına olduğunu, bize öğretme hakkı Alman bakanda değildir” dedi. Baykal,“Temmuzda Türkiye’ye geliyor, görüşecek misiniz” sorusu üzerine de “İlk kez gelmiyor, daha önce de geldi, böyle bir görüşme olmadı” demekle yetindi. Baykal, Başbakan Erdoğan’õn RTÜK Başkanõ Zahid Akman’la ilgili değer- lendirmesi konusundaki soruya şu yanõtõ verdi: “Başbakan’ın açıklamaları çok düşündürücü. Deniz Feneri’nin başro- lündeki kişilerle Başbakan’ın özel iliş- kileri var. Başbakan’ın açıklamalarıyla olay Akman’dan çıkıp Arınç sorununa dönmüştür. Kamuoyu Arınç’ın Ak- man’ı istifaya davet etmesini takdir et- mişti. Başbakan Erdoğan’ın Arınç’ın, bu tutumundan rahatsız olduğunu gö- rüyoruz. Arınç, bu sözleri başbakan yardımcısı olarak söylemiştir. Sayın Arınç, Erdoğan’ın açıklamalarını haz- medebilecek midir? Başbakan’ın Sayın Akman’la yakınlığı veya konunun baş- ka yerlere gidebileceği kaygısı, hükü- meti yanlış yönlere sürüklememelidir. Hükümetin görüşü Başbakan’ın kişisel tercihi olmamalıdır. Zahid Akman RTÜK’te üye olabilecekse niye başkan olamıyor? Başkan olamıyorsan üye de olamazsın. Başkanlık daha yüksek ah- laki standartlarda olacak, bunu karşı- lamayan birisi üye olarak kalacak. Böyle bir şey olabilir mi? Akman’ı üye olarak hazmetmek de imkânsızdır.” ‘ALMAN BAKANIN SÖZLERİ GERÇEKLERDEN KOPUK, BOŞ’ Baykal, “Kürt sorununda tarihi fırsat” sözlerinin “içinin boş çıktığını” vurgular- ken “DTP lideri Ahmet Türk’le görüşecek misiniz” sorusuna da “Teröre sırtını da- yayarak, işbirliği yaparak, bir yandan da terör dışındaki süreçlere müdahale etmeye çalışarak bu konuda sağlıklı bir yere va- rılması mümkün değildir. DTP ciddi bir açmazın içinde. Kendisini sivil bir siyasi hareket haline dönüştürmeyi başarabilmiş olsaydı, daha etkili olabilirdi. Ama maa- lesef o yöne girememiştir. Hatta terör ör- gütüyle ilişki içinde olmasını herkesin doğal karşılamasını sağlamaya çalışmak- tadır. Siyasi bir müzakerenin, görüşmenin, beraberliğin çok temel koşulları vardır. O koşulların başında da terör karşısında net tavır takınmak önceliklidir” yanõtõnõ ver- di. Baykal, Cenevre’deki Sosyalist Enter- nasyonal toplantõsõnda aralarõnda gerginlik ya- şanan Celal Talabani’nin bugün kendisini Irak’a davet etmesiyle ilgili soru üzerine “Be- nim düşüncelerimde bir değişiklik yok. Irak’ın konumunda bir değişiklik var. Bir yıl önce ben düşüncelerimi söylerken sa- lonu terk etmiş, şimdi bu düşünceleri bi- lerek bizi davet ediyor. PKK’den biz de kurtulmak istiyoruz, noktasına doğru ge- liyor” açõklamasõnõ yaptõ. Baykal, “Türki- ye’de Kürt sorunu denilen sorunla, bizim Irak’ta yapacağımz temas arasında bir bağlantı kurulmaması gerekiyor. Bizim kendi sorunlarımızı konuşacağımız mu- hatap Irak değildir. Talabani ile Türki- ye’nin gündemini konuşmayacağız” vur- gusu da yaptõ. CHP lideri, Erdoğan-Büyükanõt görüşmesinin giderek daha derinlik ve gizem kazandõğõnõ söyledi Baykal: Dolmabahçe’de yol haritasõ çizildi VALİ OLDU, DOKUNULMAZLIK ELDE ETTİ CERRAH’IN TEPKİ ÇEKEN SÖZLERİ ‘DTP TERÖR KARŞISINDA NET TAVIR ALMALI’ ‘GÜL SİYASİ ÇOĞUNLUĞUN UZANTISI’ ‘ARINÇ BAŞBAKAN’IN SÖZLERİNİ HAZMEDEBİLECEK Mİ?’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear