28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B kultur@cumhuriyet.com.tr OTEL ve APARTSIFIR TURUNÇ - - - Tüm Odalarda Çift Çanak_Dijital Receiver_Uydu TV www.diplomathotel.com.tr 252-476 7145 veya 537-825 7979 - T.C. BOZKURT/KASTAMONU KADASTRO MAHKEMESİ’NDEN İLAN Esas No: 2007/56 Karar No: 2009/8 Davacõ Bozkurt Orman İşletme Müdürlüğü tarafõndan davalõlar İsmail Kalaycõ mirasçõlarõ aleyhine mahkememize açõlan kadas- tro tespitine itiraz davasõnõn yapõlan yargõlamasõ sonucunda; Davanõn kõsmen kabulü ile dava konusu Kastamonu ili, Bozkurt ilçesi, Yaylatepe köyünde bulunan 136 ada 1 ve 2 nolu parsellerin kadastro tespitlerinin iptali ile bilirkişiler Haldun İkis ve Rõza Aydoğan tarafõndan düzenlenen müşterek raporda 236 ada 1 parselde A harfi ile gösterilen kõsõm ile 236 ada 2 parselde C harfi ile gösterilen kõsõmlarõn devlet ormanõ olarak hazine adõna tesciline, bilirkişiler Haldun İkis ve Rõza Aydoğan tarafõndan düzenlenen müşterek ra- porda 236 ada 1 parselde B harfi ile gösterilen kõsõm ile 236 ada 2 parselde D harfi ile gösterilen kõsõmlarm 1/6’şar hisse oranõnda İs- mail ve Ayşe kõzõ, Asiye Kalaycõ, Mükerrem Kalaycõ, Elveda Kalaycõ, Elvide Kalaycõ ve İsmail ve Ayşe oğlu Cemal Kalaycõ, Ke- mal Kalaycõ adõna veraseten iştirak olarak tapuya kayõt ve tesciline karar verilmiş olup, davalõ İsmail ve Ayşe kõzõ Elveda Kalaycõ‘nõn tebligata yarar açõk adresi tüm araştõrmalara rağmen tespit edilemediğinden dava dilekçesi ve duruşma günü ilanen tebliğ edilen da- valõya iş bu kararõn ve temyiz dilekçesinin ilanen tebliğ yapõlmasõna karar verilmiş olmakla, adõ geçen davalõya bu ilanõn yayõmõ ta- rihinden itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayõlacağõ, temyiz başvurusu için mahkememizin 2007/56 esas, 2009/8 karar sayõlõ dos- yasõna müracaatõ ilanen tebliğ olunur. (Basõn: 22129) Ödülü Gabriel ve Abreu paylaştı Kültür Servisi - Dünyaca ünlü besteci, yorumcu Peter Gabriel ile Venezüellalõ besteci Jose Antonio Abreu, bu yõl Polar Müzik Ödülü’nü paylaştõlar. İsviçre Kraliyet Müzik Akademisi tarafõndan verilen ödül, sanatçõlara 31 Ağustos’ta Stockholm Konser Salonu’ndaki törenle sunulacak. Eurovision albümü Kültür Servisi - Moskova’da yapõlan 54. Eurovision Şarkõ Yarõşmasõ’nõn bütün adaylarõ EMI’den çõkan “Eurovision Şarkõ Yarõşmasõ - Moskova 2009” albümünde bir araya geldi. Albümde yarõ finale kalan 42 parça yer alõyor. UĞUR HÜKÜM CANNES - “Kahramanım bu bağlamda (hapishanede) bir peygamberi, psikopat veya Scarface’vari katil olmayan, yeni bir cani prototipini canlandırıyor. Melek gibi, ancak her şeyi yapmaya kadir biri... Beni il- gilendiren hapishaneyi toplumun metaforu olarak gösterebilmek... Belgesel niyetinde fi- lan değildim. Bilinmeyen çehrelerle özgün tarzda bir film yapmak istiyordum. Yani, ör- neğin John Wayne’siz bir Liberty Valence gi- bi.” Jacques Audiard (1951) resmi seçmeler yarõşma bölümünde gösterilen “Un Prophè- te / Bir Peygamber”in basõn toplantõsõnda bir soruyu bu sözlerle cevaplõyordu. Filmin önde gelen kişiliklerinden Magrip (Kuzey Afrika Araplarõ) kökenli Müslüman Marsilya maf- yasõnõn ‘Baba’sõ, ‘Malik’in bir kaza öncesin- deki inanõlmaz önsezisini, “Sen peygamber misin?”, sözleriyle yorumlar. Malik el Djebena, yoksul ve her türlü dayanaksõz girdiği ceza- evinde örgütlü Müslüman bir grubun varlõğõ- na rağmen kõsa zamanda Korsikalõ çetenin tut- sağõ, ücretli katili, uşağõ olur. Malik’in zekâ- sõ ve sezgileri, kişisel engellerini ayrõcalõğa dön- üştürmeye yetecek midir? “Malik gittikçe içi- ne kapanan, cemaatleşen farklı evrenleri çi- tiştiren, ikili-üçlü zıt gruplar arasında ya- tay ilişkiler kurmayı başaran bir kişilik...” Audiard bu vesileyle bir anlamda yarõnõn yük- selecek bazõ değerlerini de tartõşmaya açõyor. Daha önce ne denli titiz ve mükemmeliyet- çi bir sinemacõ olduğunu kanõtlayan Audiard, 5. uzun metrajlõ filmi “Bir Peygamber” ile Cannes şenliğinin beklenen ilk olumlu ‘sürp- riz’ini yarattõ. Film etrafõnda şimdiden Altõn Palmiye, senaryo, en iyi oyuncu tahminleri ya- põlmaya başlandõ. Kanõmõzca resmi seçmeler- de gösterilen ilk altõsõnõ kõyaslayacak olursak, “Bir Peygamber”in her anlamda seyrettiğimiz en başarõlõ eser olduğunu söyleyebilmek için peygamber olmaya gerek yok! İki buçuk saatlik film hiçbir yapay öğeye taviz vermeden, tica- ri ve duygusal tuzağa düşmeden bir solukta akõp gidiyor. Niels Arestrup hapishanedeki Kor- sikalõ mafya babasõnõ başarõyla canlandõrõrken, Malik rolüyle ilk kez kamera karşõsõna çõkan Tahar Rahim şimdiden En İyi Erkek Oyun- cu ödülünün favorisi konumuna geçti. Yağmurdan sonra masmavi bir gökyüzü ve õlõcacõk gülümseyen bir güneşle başlayan gü- ne yakõşõr bir Audiard filminin ardõndan nasõl yeni bir film çekeceğiz kaygõsõyla geri adõm- larla Güney Koreli Bong Joon-ho’nun (1969) “Belirli Bir Bakış” çerçevesinde gösterilen “Mother / Ana”sõna girdik. Huşu içinde çõk- tõk. “Barking Dogs Never Bite” (2001), “Memories of Murder” (2003) ve “The Host”un (2006) parlak yönetmeni Joon-ho kendisine ve Güney Kore sinemasõna olan gü- venimizi “Ana”sõyla pekiştiriyordu. Tasviri zor bir ince kara mizahla hazõrlanmõş bir eser ve kurgu, başarõlõ bir oyuncu yönetimi ve bel- leklerden silinmeyecek, az geri zekâlõ delikanlõ yavrusunu savunan bir annenin öyküsünü iz- ledik. Özellikle hõzla geliştiği ve dinamik ol- duğu savunulan ve de örneğin festivali kü- çümseyen, bölüm beğenmeyen genç ulusal si- nemalar ve sinemacõlara hararetle salõk verilir. Çok köklü bir siyasi, kültürel ve sinema art- yetişiminden doğan Joon-ho’nun kişiliği ve filmlerini tanõyõn lütfen... Audiard ve Joon-ho’yu seçen ve sunanlara ne kadar minnet borçluysak, günün 3’üncü, res- mi seçmelerin 7. yarõşma filmi olarak izledi- ğimiz Filipinli Brillante Mendoza’nõn (1960) “Kinatay”õnõ seçenlere de o kadar şaşkõnõz (ki- bar kalmaya çalõştõk) dersek yeridir. (Aynen dünkü ve evvelsi günkü iki Çin ve Güney Ko- re filminde olduğu gibi.) Geçen yõl da “Serbis” ile resmi seçmelerde yer alan, bir biçimde ge- lecek vaat edebilecek bu sinemacõ 2005’ten be- ri 7 (uzun metrajlõ) film üretmiş. Dile kolay. Bir hayli vasat olan “Kinatay”, Filipinli bir şehir çetesinin borcunu öde(ye)meyen pavyon artisti bir kadõnõ cezalandõrmasõ ve kendini bir anda bu haydutlarõn çömezi olarak bulan 19 yaşõn- da bir polis okulu öğrencisinin çakõşan veya te- ğet geçen mide kaldõran maceralarõ. Maalesef hiç olmamõş. Ancak teslim etmeliyiz ki, kriz kõrmazsa Güneydoğu ve Uzakdoğu Asya si- nemasõ çok ciddi bir hareketlenmenin içinde çalkanarak, büyüyerek güzelleşiyor, verimli- leşiyor. Festivalde dün Bulgar yönetmen Kamen Ka- lev’in ‘Eastern Plays’i gösterildi; Türk oyun- cular Saadet Işõl Atasoy, Hatice Arslan ve Ke- rem atabeyoğlu’nun rol aldõğõ film, ‘Yönet- menlerin 15 Günü’ adlõ bölümde yer alõyor. Fransõz sinemasõnõn az ama öz film çeken yönetmenlerinden Jacques Audiard’õn Cannes Film Festivali’nin resmi seçmeler yarõşma bölümünde ‘Un Prophète / Bir Peygamber’ adlõ filmi yer alõyor. Kültür Servisi - ‘La Diva Turca’ olarak dünya operasõna adõnõ yazdõran soprano Leyla Gencer için Zeynep Oral’õn edi- törlüğünde hazõrlanan ‘Leyla Gencer’ adlõ kitap Kültür ve Tu- rizm Bakanlõğõ Yayõnlarõ’ndan çõktõ. On yedi yõl önce ‘Tutkunun Romanı: Leyla Gencer’ adlõ ki- tabõyla Leyla Gencer’i Türk din- leyicisiyle buluşturan ve tanõtan Zeynep Oral, kitabõn gelirini Çağ- daş Yaşamõ Destekleme Derne- ği’ne bağõşlayacağõnõ açõkladõ ve ekledi: “Leyla Gencer hayatta olsa, o da çok mutlu olurdu. O da aynı şeyi yapardı”. Leyla Gencer kitabõnda müzik yazarla- rõnõn, müzik eleştirmenlerinin yanõ sõra Leyla Gencer’le çalõşmõş belli başlõ kurumlarõn yetkilileri- nin ve temsilcilerinin yazõlarõ da bulunuyor. Ünlü divanõn ölü- münden sonra yayõmlanan ilk kitap olma özelliği taşõyan Ley- la Gencer kitabõnõn sunuş bölü- mündeki yazõsõnda Zeynep Oral, Metin And’õn da Leyla Gencer için bir yazõ yazma sözü olduğu- nu ama o yazõyõ yazamadan ara- mõzdan ayrõldõğõnõ vurgularken Aydın Gün’ün de 1994’te ‘Ley- la Gencer’e Armağan’ kitabõ için yazdõğõ yazõyõ bu kitaba koy- duğunu dile getiriyor. Aydõn Gün’den Rengim Gök- men’e, Yekta Kara’dan Evin İl- yasoğlu’na, Şakir Eczacıba- şı’dan Doğan Hızlan’a birçok sa- natçõ ve sanat insanõnõn yazõlarõ- nõn yer aldõğõ kitabõn birinci bö- lümünde Leyla Gencer’le ilgili anõlarla desteklenen yazõlar, ikin- ci bölümünde yaşam öyküsünün yanõ sõra sanatçõnõn müzik kari- yerinin basõna yansõmalarõ ile yazar ve eleştirmenlerin yazõlarõ, üçüncü bölümde ise ünlü diva ile ilgili değerlendirme yazõlarõ bu- lunuyor. Kitapta ayrõca, Leyla Gencer’in repertuvarõ, ödülleri ve müzik yaşamõnõn kronolojik bir sõrala- masõ da yer alõyor. ZEYNEP ORAL’IN EDİTÖRLÜĞÜNDE HAZIRLANAN KİTAP ÇIKTI ‘Gencer’ kitabõnõn geliri Çağdaş Yaşam’a SELDA GÜNEYSU ANKARA - Devlet Tiyatrolarõ (DT) Genel Müdürlüğü, Avrupa Tiyatro Konvensiyonu’yla (ETC) birlikte dü- zenlediği “Tiyatro Treni” projesinin ardõndan, 2010 yõlõnda, “Gemide Ti- yatro” projesini yaşama geçirecek. Projeye göre İstanbul için yüzen bir “Gemi Tiyatrosu” hazõrlanacak ve tiyatrosu olmayan her ilçeye demir atacak. Bugün saat 10.00’da, Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay ve Ulaştõrma Bakanõ Binali Yıldırım’õn da katõlacağõ törenle Avrupa’ya uğurla- nacak “Tiyatro Treni” ise 6 ülkeyi do- laşacak ve başta yönetmenliğini Mus- tafa Avkıran ile Övül Avkıran’õn üstlendiği “Ex-Press” adlõ oyun olmak üzere 6 yeni oyunu sunacak. Tren, 20- 23 Mayõs tarihleri arasõnda İstanbul’da Haydarpaşa ve Sirkeci garlarõnda, 26 Mayõs-2 Haziran tarihleri arasõnda Ro- manya’da, 3-10 Haziran tarihleri ara- sõnda Sõrbistan’da, 11-18 Haziran ta- rihleri arasõnda Hõrvatistan’da, 19-25 Haziran tarihleri arasõnda da Sloven- ya’da olacak. Her durakta, o ülkenin de bir oyunu sahnelenirken, Tiyatro Tre- ni, 26 Haziran-19 Temmuz tarihleri ara- sõnda da Almanya’da yapõlacak festivale katõlacak. DT Genel Müdürü Lemi Bilgin, kuruluş amaçlarõnda da belir- tildiği gibi, tiyatro sanatõnõ her yere ulaş- tõrmak istediklerini söylüyor. İstanbul’da ‘yüzen tiyatro’ DT ‘Vagon Tiyatro’dan sonra 2010’da ‘Gemide Tiyatro’ tasarõsõnõ yaşama geçirecek Kültür Servisi - Tiyatro sanatçõlarõ, bugün 11.00’de Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelip Taksim Anõtõ’na yürüyecekler. Engin Cezzar, Füsun Akatlı, Genco Erkal, Gülriz Sururi, Nedim Saban ve Tilbe Saran’õn öncülüğünde bir araya gelen birçok tiyatro sanatçõsõ ile dernek ve platform temsilcileri, taşõdõklarõ pankartlarla yaşanan olumsuzluklara “sessiz kalmayın” diyecekler. Tamamen sessiz, ancak “Onlar- Bizler Diye Kutuplaşıyoruz. Seyirci Kalmayın!”, “Bilimin Işığı Karartılıyor. Seyirci Kalmayın!”, “Yargı Siyasallaşıyor. Seyirci Kalmayın!” gibi sloganlarõn yazõlõ olduğu pankartlarõ taşõyacak olan sanatçõlar, Taksim Özgürlük Anõtõ’na çelenek bõrakarak Atatürk’e saygõ duruşunda bulunacaklar. Tiyatro sanatçõlarõnõn “daha iyiye ve güzele” çağrõsõ ise, “İnsan Onuruna Saygı! Bu Hasret Bizim!”, “Adalet! Bu Hasret Bizim!”, “Kul Değil Yurttaş! Bu Hasret Bizim!” gibi sloganlarõnda somutlaşacak. 18 MAYIS 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 17 Cannes’da ‘Bir Peygamber’...Cannes’da ‘Bir Peygamber’...Cannes’da ‘Bir Peygamber’...Cannes’da ‘Bir Peygamber’... Tiyatro sanatçõlarõ ‘aydõnlõk yarõnlar’ için yürüyor BUGÜN SAAT 11.00’DE Sinema emekçilerindençağrõ... Kültür Servisi - DİSK’e bağlõ Sinema Emekçileri Sendikasõ SİNE-SEN, sinema, televizyon ve reklam sektörü çalõşanlarõnõ “sektördeki insanlık dışı çalışma koşullarına karşı birlikte mücadeleye” çağõrõyor. Geçen hafta 9-10 Mayõs günlerinde yapõlan 11. olağan genel kurulda genel başkan, genel sekreter ve yönetim kurulu üyeleri seçimle belirlenen sendikada; bugünden başlayarak meslekte farklõ görevlerde bulunan çalõşanlar sõrayla bir araya gelecekler ve cuma günü tüm birimlerin buluşacağõ bir değerlendime toplantõsõ yapõlacak. Sendikanõn olağan genel kurulunda belirlenen görev dağõlõmõna göreyse genel başkan Celal Çimen ve genel sekreter Selda Çiçek oldu. Yönetim kurulu üyeleri ise Oruç Demir, Hüseyin Kuzu, Murat Muslu, Nalan Başaran, Zafer Ayden’den oluştu. Cannes’da ‘Bir Peygamber’...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear