Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 1 MAYIS 2009 CUMA
6 HABERLER
BİR BAKIMA
SERVER TANİLLİ
Taksim’i
Kapatmayınız, Açın!
Ülkemizde kaygı ve umutsuzluk yaygın...
İzmir’de, okurlarımız genç-yaşlı aynı soruları so-
ruyorlardı: Türkiye nereye gidiyor? Ülkemiz nereye gö-
türülüyor?
Karşılıklı olarak aynı arzuda buluşuyorduk: Daha de-
mokratik ve daha özgür bir Türkiye...
Ergenekon soruşturması ve davası da, ülkeyi, ay-
rıca büyük bir hukuk bunalımına sokmuştur.
Türkiye, hepten sahipsiz de değildir: 24 Nisan’da
gazetelerde, iki hukuk otoritesi, Anayasa Mahkemesi
Başkanı Haşim Kılıç’ın bir konuşması, 53 baronun
da bir duyuru ile, ülkenin bir hukuk devleti olabilme-
si için ne yapılması gerektiğini ortaya koydular.
Neleri dile getiriyorlardı?
Hukuk devleti ve onda yargının bağımsızlığı önem-
lidir. Devletin gücü sınırlıdır; değilse keyfilik ve hu-
kuksuzluk başlar. Güçlü ve tarafsız yargı, demokra-
sinin ve hatta laikliğin güvencesidir.
Mahkemeleri yönlendirme ve etkileme olmaz. Yar-
gı kararı olmadan suçlu ilan etmek, insanı yok say-
maktır. Yargı kararı olmadan suçlu ilan etme, bir in-
sanlık suçudur.
Bu tespitler ya da hatırlatmalar, pek yerindedir. Er-
genekon soruşturma ve davası ise, bir çığrından çık-
ma olayıyla yerine oturuyor.
Peki, Mustafa Balbay ve Prof. Erol Manisalı, bu
gerçekleri, yıllar boyu dile getirmemişler miydi?
Öyle oldukları için içerdedirler...
Ama hatırlatmalıyız: Bu fitnenin kaynağında AKP bu-
lunuyor.
AKP, 1923 Devrimi’ne, onun bağımsızlığa, laikliğe
ve çağdaş bir toplum kurma kararlılığına karşıdır. Ona
inanmış aydınlara karşı olduğu için, bu fitneyi sür-
dürüyor.
AKP’yi yıkmadan bu çıkmazdan kurtulamayız...
AKP, kendi geleceğini sağlamak için yeni bir
“anayasa paketi“ hazırlıyor: Anayasanın orasına bu-
rasına dokunmasının yanı sıra, esas olarak, siyasal
partilerin kapatılması ve Anayasa Mahkemesi’nin ya-
pısının baştan sona değiştirilmesi öngörülüyor.
Yeni bir kapatma davasıyla karşılaşmak istemeyen,
türban gibi düzenlemelerin Anayasa Mahkeme-
si’nden dönmesini engellemek isteyen AKP, anaya-
sa değişikliği paketini bu kaygıların üstüne kuruyor.
Siyasal partilerle ilgili olarak, kapatılmalar, Venedik
Kriterleri’ne bağlanıyor. Buna göre “odak tanımı” de-
ğişecek: Şiddete ve teröre karışmadığı sürece hiçbir
parti kapatılmayacak.
Ya laiklik? Ne gerekiyormuş ki!
Bu Venedik Kriterleri, büyük bir oyundur, dikkat!
Anayasa Mahkemesi, iktidarların oyuncağı olup çı-
kıyor...
Bu sistem yıkılacak... Fark ediyor musunuz?
Ne yapmalı? AKP’nin iştahını şu aşamada boğa-
cak, hukukta ne var?
Bilemiyorum...
Ama şu soru var, AKP’den sorulmalı: İktidara gel-
diğiniz ilk günden, Cumhuriyetin laikliğini yok etmek
için yaptıklarınızın karşısına Anayasa Mahkemesi di-
kilmişti ve verdiği karar boynunuza asılı duruyor. Bu
yetmezmiş gibi, şimdi kalkıp -Anayasada reform
numarasıyla- Anayasa Mahkemesi’ni iktidarın oyun-
cağı haline getirme ve siyasal partileri laikliğin kar-
şısına dikme cüretini nereden alıyorsunuz? Utan-
mıyor musunuz?
Takvim, günleri, haftaları ve ayları gösterirken, ulu-
sal ve uluslararası tarihleri de belirtir. 1 Mayıs, “İşçi
ve Emek Bayramı”dır ve evrenseldir. Çağdaş tarihi-
mizde, ona yakışır bir yer de vermedik, veremedik ya-
zık ki!
1977 1 Mayısı üstelik kana boyanmıştır.
AKP de, yüzüne gözüne bulaştırmıştır: Geçen yıl,
Taksim’i yasaklamış ve karşı çıkanlara barbar bir çeh-
reyle görünmüştür. Bu yıl, bir yasayla 1 Mayıs’ı tatil
günü olarak kabul ederken, uygulamada Taksim yi-
ne yasaklanmıştır.
Aptalca bir karardır bu!
İşçi sınıf, arasında bölünerek kutlayacak 1 Mayıs’ı.
Taksim’i kapatmayınız. Açın!
Ben, Taksim’e gidip DİSK saflarına katılacağım. Di-
leriz, son anda Taksim’i yok sayma son bulur ve yü-
rüyüşümüz barışçı bir yürüyüş olup çıkar.
Yürüyüşte de taşıyacağım pankartta şunu göre-
ceksiniz: “Balbay’ın ve Manisalı’nın, tüm aydınlarımızın
yanı başındayız!”..
Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın işçi sınıfı ve emekçiler...
TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com
Son haftalarda radikal dinci teröristlere yönelik
sürdürülen operasyonlar, salt gerici örgütlerdeki ha-
reketliliğin arttığını göstermiyor. Dinci grupların Gü-
neydoğu’nun sanayi kenti Gaziantep’i tamamen üs ola-
rak kullanmaya başladığı anlaşılıyor!
Gaziantep, Güneydoğu kentleri içinde sosyal, siyasal
ve ekonomik yapısı açısından derin farklılık gösterir.
Doğunun batıya açılan kapısı olan kent, PKK’ye yö-
nelik operasyonların yoğunlaştığı 1990’lar-
dan itibaren bölgeden büyük göç aldı. Bu
göçte iş alanlarının yoğunluğunun yanı sı-
ra Habur-Mersin hattındaki yakıt kaçak-
çılığının büyük katkısı oldu.
Salt PKK terörünün yarattığı kaos değil,
2000 yılının başlarından itibaren şeriatçı ör-
gütlere yönelik Güneydoğu’da başlatılan
operasyonlar da Gaziantep’i militan grup-
lar açısından çekim merkezi haline getir-
di. Doğudan kaçan yüzlerce Hizbullahçı
Gaziantep’in varoşlarında gizlendi, dene-
tim dışındaki cami ve Kuran kurslarını ör-
gütlenme alanı olarak kullanmaya başla-
dı. Zaten 2000 yılının başlarında Hizbullah’a yönelik dü-
zenlenen operasyonlar sırasında örgütün mühimmat
deposuyla yönetim merkezlerinden biri de Gaziantep’te
ortaya çıkarıldı. Kentteki hücre evlerinin altında ve kır-
salda toprağa gömülü çok sayıda Hizbullah kurbanı-
nın cesedine de ulaşıldı!
Antep, Hizbullahi örgütler açısından başka bir özel-
liğiyle de gündeme geldi. Örneğin Hizbullah kendi çiz-
gisindeki farklı bir grubu ilk kez Gaziantep’te örgüt-
lemeyi tercih etti. Şahmerdan Sarı önderliğindeki Hiz-
bullahi örgüt, “Vasat” adı altında faaliyet gösterdi. 2001
yılında önemli oranda çökertilen örgütün bazı askeri
ve siyasi hücreleri de yeraltına çekildi.
Vasat’ın işlevsizleşmesinin ardından 2003 yılından
itibaren Gaziantep’te ilginç gelişmeler yaşandı. İs-
tanbul’da 15-20 Kasım 2003’te 4 intihar saldırısı ger-
çekleştiren Türk El Kaidesi’nin Gaziantep’i üs olarak
seçtiği ortaya çıktı. Militanların burayı örgütlenme, top-
lanma ve sevkıyat merkezi olarak kullan-
dığı belirlendi. Afganistan ve Pakistan’a gi-
den çok sayıda militanın daha önce Ga-
ziantep’te barındığı saptandı. Nitekim bu
örgütlenme bir süre sonra şiddet grupla-
rını da yarattı. Örneğin geçen yıl El Kaide
Gaziantep’te ilk kez güvenlik güçleriyle
karşı karşıya geldi ve 1 polisi şehit etti. 4
militan ise çatışmalarda öldürüldü.
Dört gün önce güvenlik güçleri ilk kez
radikal dinci örgütlerin üç kanadına yönelik
operasyonu aynı anda gerçekleştirdi. Ce-
malettin Kaplan’ın kurucusu olduğu Fe-
dere İslam Devleti, Vasat ve Hizbullah’a
yönelik operasyonlarda da Gaziantep öne çıktı. Ya-
şananlar şunu gösteriyor ki, Gaziantep bir dönem Hiz-
bullahi çizginin merkezi olan Batman’ın yerini almaya
başladı! İki yıldır süren operasyonlara karşın şeriatçı
örgütlerin üçüne bağlı hücreler tamamen temizlene-
mediğine göre bölgede çok etkili ve yaygın bir yapı-
lanmaya gidildiği anlaşılıyor! Şaşırtıcı olan Selefiliği red-
deden Türk Hizbullahı ile Suudi kökenli Vahhabi çiz-
gisindeki El Kaide’nin aynı dönemde bu kentte nasıl
taban bulabildiği?..
Militan Dinciliğin Yeni Üssü!..
PKK, “eylemsizlik” olarak
nitelendirdiği tek taraflı
“ateşkes” çağrılarında inan-
dırıcılığını giderek yitiriyor.
Siyasallaşma çabaları dar-
be alan örgüt, “barış” içe-
ren mesajlarına rağmen
şiddeti bir dayatma yönte-
mi olarak kullanmaya de-
vam edeceğini gösteriyor.
Yurtiçindeki gelişmeleri sal-
dırılarına dayanak olarak
kullanmaya başlayan PKK,
çevresindeki kumpası da-
raltmaktan öteye gitmiyor!
PKK’nin, Diyarbakır’ın
Lice ilçesi kırsalında aske-
ri bir araca yönelik düzen-
lediği bombalı saldırı bek-
lenmedik bir eylemdi. 10
gün önce 1 Haziran’a ka-
dar “eylemsizlik” kararı al-
dığını duyuran örgüt bu
saldırıyı yaparak önümüz-
deki süreçte, siyasallaş-
ma konusundaki plan ve
beklentilerine de tamamen
ters düştü. Örgüt aynı za-
manda yurtiçi ve Kuzey
Irak’taki militan gruplarına
karşı kapsamlı ve uzun sü-
recek bir askeri operas-
yonun da fitilini ateşledi!
Örgüt, 9 askerin şehit
olduğu Lice’deki saldırıyı
DTP’ye yönelik 350 kişinin
gözaltına alınmasıyla so-
nuçlanan operasyonlara
bir tepki olarak gerçekleş-
tirdiğini öne sürüyor. Yani
PKK bu gerekçeyi kullana-
rak siyasallaşma çabaları-
nın engellenmeye çalışıldı-
ğını, bu yüzden refleks
gösterdiğini iddia ediyor!
Oysa geçen hafta örgüt
içinde yaşanan gelişmeler
bu eylemin giderek zayıf-
layan askeri kanada moral
verme amacı taşıdığı id-
diasını güçlendiriyor. Bu
iddia, PKK’nin askeri ka-
nadı HPG’yi dört yıl yöne-
ten “Doktor Bahoz Erdal”
kod adlı Fehman Hüse-
yin’in geçen hafta ani bir
kararla görevden alınma-
sına dayandırılıyor! Bu de-
ğişim şu soruyu da akla ge-
tiriyor; Erdal’ın yerine geti-
rilen Suriyeli Nurettin So-
fi kendini göstermek ve
öne çıkarmak için mi bu ey-
lemi planladı?
Lice, Sofi’nin İşi mi?..
Bostancı’daki operasyonda li-
der kadrosundan Orhan Yıl-
mazkaya’yı kaybeden Devrimci
Karargâh adlı örgütü kim yapı-
landırdı?.. Bu sorunun yanıtı için
de PKK iyice öne çıkıyor. Dört yıl
önce PKK yöneticisi Murat Ka-
rayılan’ın talimatıyla ve 1 milyon
dolarlık harcamayla yapılandırılan
“Kürdistan Özgürlük Şa-
hinleri” (TAK) adlı birim
kısa sürede deşifre ol-
muştu. PKK’nin bu met-
ropol hücreleri araç yak-
ma ve küçük çaplı kun-
daklama eylemlerinden
ileriye gidememişti! Ör-
güt bu yüzden yeni bir ya-
pılanmaya gereksinim duydu.
“TAK” hücreleri oluşturulmadan
önce PKK’nin özellikle Karadeniz
bölgesindeki eylemleriyle örgütü
bir “Türkiye yapılanması” haline
getirmeye çalıştığı göz ardı edil-
memeli. 5 yıl boyunca Gire-
sun’dan Ordu’ya, Trabzon’dan
Artvin kırsalına kadar kanlı ey-
lemler yapan örgütün planları
son iki yılda aksamaya başladı.
Örgüt, Karadeniz’e geçiş bölge-
si olarak kullandığı Tunceli’deki
Aliboğazı mevkiini operasyonlar
nedeniyle aşamıyordu. Bu kıskaç
PKK’nin Karadeniz’e yönelik
planı ve açılımını da engelliyor-
du. İşte bu sorun yüzünden
PKK, “Türkiyelileşme” stratejisi-
ni Karadeniz’den metropollere
kaydırdı. Devrimci Karargâh bu
amaçla, Türk solu ve Kürt solu
entegre edilerek ortaya çıkarıldı.
Aralarında Türk kökenlile-
rin de bulunduğu PKK’li-
ler Kandil Dağı ve Zap
kamplarında eğitildi ve
“milis” olarak metropolle-
re sevk edildi.
Devrimci Karargâh Ör-
gütü, Selimiye Kışlası’na
yönelik havan topu ateşi ve
AKP il binasına yönelik bombalı
saldırının ardından üçüncü eyle-
minde lider kadrodan bir milita-
nı kaybederek büyük darbe aldı.
Ancak “Türkiyelileşme” hedefin-
den vazgeçmeyen PKK, tüm
olumsuzluklara karşın yeni bir
metropol yapılanmasına gitmek-
ten kaçınmayacaktır! Dağdaki 5-
6 bin militanı giderek tehlike ol-
maktan çıkan örgüt, siyasallaş-
mayı dayatmak için “milis” ve “ta-
şeron” yapılanmasına her za-
man gereksinim duyacaktır!
Devrimci Karargâh!..
Orhan Yılmazkaya
Haber Merkezi - Diyarbakõr’õn Li-
ce ve Hakkâri’nin Şemdinli ilçelerin-
de şehit olan askerler memleketlerin-
de gözyaşlarõ içinde toprağa verildi.
Lice’ye bağlõ Abalõ köyü yakõnla-
rõnda PKK’li teröristlerin yola döşe-
diği tuzak bombanõn patlamasõ nede-
niyle şehit olan 2’si uzman çavuş, 7’si
er 9 asker için ilk tören Diyarbakõr As-
ker Hastanesi’nde düzenlendi. Töre-
ne Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gö-
nül, Tarõm ve Köyişleri Bakanõ Meh-
met Mehdi Eker, AKP Genel Başkan
Yardõmcõsõ Abdülkadir Aksu, Vali
Hüseyin Avni Mutlu, bazõ sivil top-
lum kuruluşu temsilcileri ve askeri yet-
kililer katõldõ. Tören sõrasõnda asker ya-
kõnlarõ gözyaşlarõna boğulurken, yurt-
taşlar da teröre lanet yağdõrdõ. Töre-
nin ardõndan şehit askerlerin cenaze-
leri memleketlerine gönderildi. Vali
Mutlu’yu makamõnda ziyaret eden
Bakan Gönül, “Temenni ediyoruz ki
ülkemizin başına bela olan bu gibi
musibetler tekerrür etmez ve mem-
leketimiz huzura kavuşur” dedi.
Alman Büyükelçi de
cenazeye katıldı
Şehit Piyade Uzman Çavuş Salih
Akyürek için Ankara Kocatepe Ca-
mii’nde yapõlan törene Başbakan Tay-
yip Erdoğan, TBMM Başkanõ Kök-
sal Toptan, CHP Genel Başkanõ De-
niz Baykal, Başbakan Yardõmcõsõ
Cemil Çiçek, Genelkurmay Başkanõ
İlker Başbuğ, kuvvet komutanlarõ,
Genelkurmay 2. Başkanõ Hasan Iğsız,
İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, Al-
manya’nõn Türkiye Büyükelçisi Dr.
Eckart Cuntz, Sanayi ve Ticaret Ba-
kanõ Zafer Çağlayan, 31 yaşõnda şe-
hit olan Akyürek’in 11 ve 6 yaşlarõn-
daki iki çocuğu, anne-babasõ ve ya-
kõnlarõ ile çok sayõda yurttaş katõldõ.
Büyükelçi Cuntz, cenaze töreni ön-
cesinde yayõmladõğõ mesajda törene
katõlarak “şiddet ve terörün karşı-
sında herkesin birlik içinde olması
gerektiği ve ölenlerin aileleri, Türk
Silahlı Kuvvetleri ve Türk halkıy-
la dayanışmanın açık bir gösterge-
sini ortaya koymak istediğini” bil-
dirdi. Cenazeye katõlan Cuntz, aileye
taziyede bulundu, cenaze namazõnda
saf tuttu. Başbakan Erdoğan cenaze-
ye İçişleri Bakanõ Atalay’la birlikte
geldi. Şehit Akyürek’in abisinin elini
uzun süre tutarak başsağlõğõ diledi. Şe-
hit Akyürek daha sonra Cebeci Askeri
Şehitliği’nde toprağa verildi.
Şehit Onur Görmez’in cenazesi de,
Aydõn’õn Karpuzlu ilçesine bağlõ
Ömerler köyünde toprağa verildi.
Görmez için Ömerler köyü meyda-
nõnda düzenlenen törene, ailesi ve
yakõnlarõ, Aydõn milletvekilleri Meh-
met Erdem ve Fatih Atay, Jandarma
Bölge Komutanõ Tuğgeneral Faik
Canbolat’la çok sayõda yurttaş katõl-
dõ. Köy meydanõnda kõlõnan cenaze na-
mazõ sõrasõnda şehit erin annesi Nur-
sel, kardeşi Tennur ve babasõ Kamil
Görmez, sinir krizi geçirdi. Aile,
uzun süre tabuta sarõlarak ağladõ.
‘Seni böyle mi görecektim’
Şehit er Zeynel Direkçi için Gazi-
antep Ulu Camii’de tören düzenlendi.
Şehidin annesi Sultan Direkçi ve
kardeşleri ile yakõnlarõnõn yanõ sõra
Devlet Bakanõ Mehmet Şimşek, AKP
milletvekilleri Özlem Müftüoğlu,
Mehmet Erdoğan, Mehmet Sarı,
Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı,
Büyükşehir Belediye Başkanõ Asım
Güzelbey, 5. Zõrhlõ Tugay Komutanõ
Tuğgeneral Şendoğan Karakuş, as-
keri ve idari erkân ve çok sayõda
yurttaş katõldõ. Anne Direkçi, yakõn-
larõyla birlikte oğlunun tabutuna sarõ-
larak gözyaşõ döktü. Kendisini sakin-
leştirmeye çalõşan askerlere “Ben
onu nasıl büyüttün biliyor musu-
nuz” diyen anne Direkçi, “Ben seni
böyle mi görecektim, ben seni bu-
günler için mi büyüttüm” diye ağ-
ladõ. Törene katõlan bazõ yurttaşlar da
Bakan Şimşek’e, “Meclis’te PKK is-
temiyoruz. Atın onları Meclis’ten”
diye bağõrdõ. Şehit Direkçi, Yeşil-
kent Mezarlõğõ’nda toprağa verildi.
Şehit komando er Miktat Beder
için Trabzon Havalimanõ’nda düzen-
lenen törene Bayõndõrlõk ve İskân Ba-
kanõ Faruk Nafiz Özak, Trabzon
Valisi Nuri Okutan, Sahra Sõhhiye
Okulu ve Merkez Komutanõ Tuğge-
neral Mehmet Ali Yıldırım, AKP
Trabzon Milletvekili Mustafa Cu-
mur, Trabzon Belediye Başkanõ Or-
han Fevzi Gümrükçüoğlu, Trabzon
Başsavcõsõ Rıza Can, askeri ve mül-
ki erkân katõldõ. Törende güçlükle
ayakta durabilen şehit babasõ Musta-
fa Beder’i Vali Okutan ile Tuğgene-
ral Yõldõrõm kollarõna girip ellerini tu-
tarak teselli etmeye çalõştõ. Şehit ko-
mando er Miktat Beder’in cenazesi,
ambulansla Arsin ilçesine gönderildi.
Şehit Uzman Çavuş İlhami Hardal
için ilk tören Kilis İsmetpaşa Mahal-
lesi’ndeki evinde düzenlendi. Tekke
Camii ve ardõndan Cumhuriyet Mey-
danõ’ndaki törenin ardõndan Hardal,
Kilis Askeri Mezarlõğõ’nda yeni ya-
põlan şehitlikte toprağa verildi. Hardal,
şehitliğe ilk defnedilen asker oldu.
Şehit annesi fenalaştı
Şehit Jandarma Er Olcay Koçak,
memleketi Kars’õn Arpaçay ilçesine
bağlõ Koçköy beldesinde toprağa ve-
rildi. Önce ailesine gösterilen şehit jan-
darma er Koçak için daha sonra bel-
de meydanõnda tören düzenlendi. Er
Koçak’õn cenazesi, tören alanõna as-
kerlerin omzunda getirilirken fenalõk
geçiren şehit annesi Cahide Koçak’a
sağlõk ekipleri müdahale etti. Şehit Er
Koçak, Merkez Camisi’nde kõlõnan ce-
naze namazõnõn ardõndan Koçköyü
Belde Mezarlõğõ’na defnedildi.
‘Kuzuma doyamadım’
Şehit er Erdal Oral da memleketi
Kars’õn Kağõzman ilçesinde düzen-
lenen törenle toprağa verildi. Tö-
rende anne Maile Oral, “Kuzuma
doyamadan onu benden aldılar”
diye Kürtçe ağõtlar yaktõ. Şehidin ba-
basõ Rasim Oral da DTP Genel
Başkanõ Ahmet Türk ve yardõmcõ-
sõ Emine Ayna’yõ terör eylemleri-
nin sorumlusu olmakla suçladõ. Şe-
hit er Erdal Oral, Çengilli köyünde
toprağa verildi.
Şehit Emrah Polat için memleke-
ti Aydõn Nazilli’de düzenlenen töre-
ne katõlan yurttaşlar “Şehitler ölmez
vatan bölünmez”, “Kahrolsun
PKK”, “Şehidim hakkını helal et bi-
ze” sloganlarõ attõ. Merkez Koca Ca-
misi’nde düzenlenen törenin ardõndan
Polat’õn cenazesi Eğriboyun Mezar-
lõğõ’nda toprağa verildi.
Er Mehmet Ali Karaduman’õn
cenazesi de, Manisa’nõn Kula ilçesinde
toprağa verildi. Kurşunlu Camisi’nde
düzenlenen törene, şehit erin ailesi ve
yakõnlarõyla eski TBMM Başkanõ
Bülent Arınç, Manisa milletvekille-
ri İsmail Bilen, Mehmet Çerçi, Mus-
tafa Enöz, Erdoğan Yetenç, Mani-
sa Valisi Celalettin Güvenç, Beledi-
ye Başkanõ Cengiz Ergün ve çok sa-
yõda yurttaş katõldõ. Karaduman Ku-
la Belediyesi Şehir Mezarlõğõ’da top-
rağa verildi. Mezarlõğa ellerinde Türk
bayraklarõyla yürüyen yurttaşlar, PKK
aleyhine sloganlar attõ.
İstanbul’da tören bugün
Şehit piyade er Murat Çavdar’õn
(21) cenazesi, bugün İstanbul’da top-
rağa verilecek. Çavdar için bugün
öğlende Selimiye Camii’nde askeri tö-
ren düzenlenecek. Cenaze, Edirneka-
põ Şehitliği’ne defnedilecek.
Lice ve Şemdinli’de şehit düşen askerlerin cenaze törenlerinde ailelerin feryatlarõ yürekleri dağladõ
Gözyaşlarõyla uğurlandõlar
Şehitler için düzenlenen törenlerde şehit yakınları gözyaşlarını tutamadı. Şe-
hit Piyade Uzman Çavuş Salih Akyürek için Ankara’da düzenlenen törende
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, şehit ailesine başsağlığı diledi
(üstte). Memleketi Gaziantep’te toprağa verilen Şehit Er Zeynel Direkçi’nin
ailesi ve yakınları Direkçi’nin tabutuna sarılıp ağıtlar yaktı (Sağ üstte). Şehit
Komando er Miktat Beder için düzenlenen cenaze töreninde Beder’in annesi
gözyaşlarına hâkim olamazken güçlükle ayakta durabildi (Sağ altta).
Anneler ağõtlar yaktõ
SALDIRIDA 100 KG. A-4 KULLANILDIĞI TESPİT EDİLDİ, 3 KİŞİ GÖZALTINDA
Haber Merkezi - Diyarbakõr Lice’de 9 as-
kerin şehit olduğu saldõrõyla ilgili 3 kişi göz-
altõna alõndõ. Saldõrõda yaklaşõk 100 kilo-
gramlõk A-4 patlayõcõ kullanõldõğõ belirlendi.
Olayla ilgili soruşturmayõ sürdüren güven-
lik güçleri, saldõrõyõ gerçekleştiren teröristle-
re yardõm ve yataklõk ettikleri gerekçesiyle dün
3 kişi yakalandõ. Gözaltõna alõnan 3 kişinin sor-
gusu sürüyor. Bu arada, terör örgütü PKK’nin
döşediği patlayõcõnõn infilak ettirildiği olay böl-
gesindeki inceleme tamamlandõ. İncelemede,
patlamanõn etkisiyle olay yerinde 40 metre ge-
nişliğinde ve 2 metre derinliğinde çukur oluş-
tuğu tespit edildi. İncelemelerde patlamada,
amonyum nitratla desteklenmiş yaklaşõk 100
kg. A-4 patlayõcõ kullanõldõğõnõn tahmin edil-
diği ve uzaktan kumanda ile patlama yapõldõ-
ğõna dair bulguya rastlanmadõğõ belirtildi.
Öte yandan Kara Kuvvetleri Komutanlõğõ
(KKK) birliklerinin süper zõrhlõ araçlarla tak-
viye edilmesi için açõlan ihaleye 3 firma tek-
lif verdi. 336 zõrhõ araç ve 1075 adet silah ta-
şõyõcõ araç için FNSS Savunma Sistemleri AŞ,
HEMA Endüstri AŞ ve Otokar Otobüs Karo-
seri Sanayii AŞ şirketleri teklif verdi. Projesi-
nin finansmanõ Savunma Sanayii Fonu kay-
naklarõndan karşõlanacak.
Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ