Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
1 MAYIS 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
PARA-META-PARA
MUSTAFA SÖNMEZ
Emeğin Dibe Vuruşu
ve 1 Mayıs
Kapitalizmin gelmiş geçmiş en büyük kriziyle be-
raber, global dev firmalar, büyük iflaslara doğru sü-
rükleniyor. Dünyayı paylaşan filler, yeni bir hesaplaşma,
güç paylaşımı savaşında… Her ülkenin sermayesi,
kendi devletini yangını söndürmeye, ülke sermaye-
sini ayakta tutmaya çağırıyor. Bütçe kaynakları giderek
daha çok sağlığa, eğitime değil, firma kurtarma
operasyonlarına ayrılıyor. Sistemin üst itfaiye örgü-
tü IMF yeni kaynaklarla donatılıyor, oksijen çadırın-
daki dünya kapitalizmine operasyon üstüne operas-
yon yapılıyor.
Dünya sermayesi debelenirken beraberinde üreti-
min asli gücü olan emeği de dibe çekiyor. Gelişmiş,
azgelişmiş tüm dünya emekçileri, beyaz yakalısı, ma-
vi yakalısı, işsizi, tüm yoksulları, bu krizi patronların-
dan daha erken ve derin yaşamaya başladılar.
1980 sonrasının küreselleşme süreciyle işgücü or-
dularına katılan milyonlarca Asyalı, Afrikalı, Latin Ame-
rikalı, 1990 sonrası yıkılan duvarın ardından milyon-
larca Doğu Avrupalı, Önasyalı, dünya kapitalizminin
tepe tepe kullanacağı bir işgücü ummanı oluşturdu.
Amerikalı, Avrupalı dev firmalar, kâr oranı düşen sa-
nayinin çeşitli dallarını çevre coğrafyalara taşıyıp bu-
ralardaki yoğun nüfusu gönüllerince işe koşup kul-
landılar. Dünya Bankası, 2005’te “Güney” dünyasından
2.5 milyar işçinin günde 2 doların altında bir ücretle
uluslararası kapitalizm için çalıştığını belirtiyordu. Bu,
Güney nüfusunun yarısının bu köle ücreti ile birikimin
değirmen taşına koşulmuş olması demekti. Açgöz ser-
maye, Güney’in işgücünü böyle sömürmekle yetin-
medi, daha yüksek kârlar için finansallaşma sahte-
kârlığını seçti. Kendi vatandaşlarına imzalattığı ipo-
tek kredilerinin senetlerini balonlaştırarak dev kârlar
biriktirdi. Müzik çaldıkça dans ederiz, bizden sonra-
sı tufan sapkınlığı, eninde sonunda finans kapitalin
ayağına dolandı ve tüm dünya kendisini çukurun için-
de buldu. Şimdi, “aynı gemideyiz” safsatası altında
güvertede büyük sermaye, ambarda ise milyarlarca,
işsiziyle, işi olanıyla, emek gücü tufana yakalanmış du-
rumda... Uluslararası Çalışma Örgütü, bu büyük çö-
küş öncesi dünya işsizlerinin sayısını 190 milyon ola-
rak açıklamıştı ve 2009’da sayının 230 milyona
ulaşarak 40 milyon çalışanın işsiz kalacağını öngö-
rüyordu.
1980 sonrasının üretim biçimleri, birçok emekçiyi,
yeni üretim yöntemleriyle atomize etti, sendikasız-
laştırdı, taşeron işçisi yaptı. Sosyal devleti küçülterek
emeği korumasız hale getirdi. Asya’ya, Ortadoğu’ya,
Güney Amerika’ya sanayiyi taşırken o dünyada, as-
keri diktatörlüklerden dinci neoliberal yapılanmalara
kadar, amacına uygun politik yapılar üretti. Kırlardan
kopardığı nüfusla işgücü ordusunu büyüttü, Güney’in
işçilerini birbirine kırdırdı, dev yedek işsizler ordusu
yaratarak daha düşük ücret için dibe doğru yarıştırdı.
Küreselleşme adı altında ticareti, para rejimlerini, ser-
maye hareketlerini serbestleştirirken her tür ulusal ko-
rumayı, devlet girişimini, himayeyi küçümsetti, dışlat-
tı; her şeyi serbestleştirirken sıra işçilere gelince, on-
ları ülkelerine mıhladı, emeğin dolaşımına sınırları ka-
padı. Bu 30 yıllık neoliberal rüzgâr, dünya sermaye-
sine kısa sürede dev birikimler sağladı. Ama yine de
sonunda K. Marx’ın dediği çıktı; Sermayenin en bü-
yük ayak bağı yine sermaye oldu. Hızla büyüyen ser-
maye sonunda, o birikimi çeviremez oldu. Büyük sah-
tekârlıkları göze alarak yarattığı finansallaşmayla, ba-
lonlaşmayla da birikimi idame ettiremez oldu ve ba-
lonu patladı, onu da kör kuyulara düşürdü.
Sermaye dibe vurup yeniden doğrulmak için de-
belenirken, zaman, emek için de dibe vurma zama-
nı aslında. Sermaye, belini doğrultmak için debele-
nirken emeği yanında görmek istiyor. Bunun için kâh
“seni işsiz-aç bırakırım” tehdidini kullanıyor, kâh
“hepimiz aynı gemideyiz, kurtulmamız birbirimize
bağlı” palavrasını pazarlıyor. Bazen bunu uydurma-
sına gerek kalmıyor, bazı kaşar sendikacılar bu tes-
limiyete zaten işçileri sürüklüyorlar.
Emek, bu muazzam krizle sermayenin kuyruğuna
takılmayı değil, dibe vurup dipten çok farklı bir gele-
ceğe yelken açmayı bilebilmeli; Zaman, o zaman.
Doğayı, insanlığı tüketerek gün bulup gün yiyen bu
çürüyen kapitalizmin artık sonuna gelindi… Emek, bu-
na inanarak, insanlığa öncülük edip yepyeni bir ge-
leceği bu çöküntünün içinden filizlendirebilmeli.
Doğal kaynaklar üstünde kolektif denetim ve so-
rumluluğu, emeğin planlı kullanımını, her alanda de-
mokratik katılımı; cinsel, etnik, sınıfsal farklılıkların
azaltılmasını, giderek kaldırılmasını; daha adil bö-
lüşümü öngören, ihtiyaç tanımını yeniden yapan, da-
ha az hiyerarşiyi, daha yatay bir düzeni öngören 21’in-
ci yüzyıl sosyalizmi, emeğin dibe vurarak yöneleceği
yeni hedef, yeniden tahayyüle değer tek proje…
Bu 1 Mayıs’ın büyük inşa için, emeğin dibe vurup
yükselişe geçtiği bir milat olması dileğiyle, tüm
emekçilere kutlu olmasını diliyorum.
İlk çeyrekte ciddi bir daralma mesajõ veren Yõlmaz, krizden çõkõşõn en erken 2010’un ortasõnda olacağõnõ söyledi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Merkez Bankasõ Başkanõ
Durmuş Yılmaz küresel krizin
sona erdiğine dair henüz somut
işaretler bulunmadõğõnõ belirterek
“Veriler, iktisadi faaliyetin da-
ha sert bir yavaşlama sergile-
yeceğine ve yılın ilk çeyreğinde
ekonomideki daralmanın çift
haneli rakamlara ulaşacağına
işaret etmiştir” dedi. Mevcut
krizi 2001 krizine benzeten Yõl-
maz, “Tahminlerin 2009’daki
daralmanın daha derin olaca-
ğını ve toparlanmanın 2010 yı-
lının ortasına doğru gerçekle-
şeceğini gösterdiğini” söyledi.
Merkez Bankasõ Başkanõ Yõl-
maz, yõlõn ikinci Enflasyon Ra-
poru’nu açõkladõğõ basõn toplan-
tõsõnda yakõn dönemde açõklanan
verilerin iktisadi faaliyetin Ocak
Enflasyon Raporu’nda sunulan
varsayõmlara kõyasla daha sert
bir yavaşlama sergileyeceğine ve
yõlõn ilk çeyreğinden ekonomideki
daralmanõn çift haneli rakamlara
ulaşacağõ öngörüsünde bulundu.
IMF ile ilişkiler
Yõlmaz, konuşmasõnõn ardõndan
gazetecilerin sorularõnõ yanõtlar-
ken, IMF ile anlaşmaya ilişkin so-
rular üzerine, IMF-Dünya Bankasõ
İlkbahar Toplantõlarõ’ndan henüz
dün döndüklerini anõmsatarak,
Gelir İdaresi Reformu ile ilgili ta-
lep konusunda herhangi bir soru-
nun olmadõğõnõ, vergilendirmenin
çapraz denetimi ile ilgili önemli
farklõlõklarõn giderildiğini ve
önemli ölçüde mutabakat sağ-
landõğõnõ ifade etti.
2009-2010 yõlõ mali önlemleri-
nin büyüklüğü ve içeriği ile ilgi-
li olarak Türk tarafõnõn IMF’ye bir
görüş bildirdiğini söyleyen Yõl-
maz, bunun değerlendirilerek Tür-
kiye’ye cevap verileceğini ve bu-
nun üzerine de siyasi bir karar alõ-
nacağõnõ söyledi. Borçlanma li-
mitlerini arttõran tasarõya ilişkin
soru üzerine de Yõlmaz, “Bu se-
ne borç milli gelir oranı brütte
yüzde 45, nette de yüzde 33-34
seviyelerine kadar yükselebi-
lir” diye konuştu.
Yõlmaz, enflasyonun hedefin al-
tõnda kalmasõ durumunda me-
mur maaşlarõnõn önceden olduğu
gibi “enflasyon hedefi ile uyum-
lu” bir şekilde belirlenmesi ge-
rektiğini söyledi. AB’ye verilen
Katõlõm Öncesi Ekonomik
Plan’daki (KEP) yüzde 3.6’lõk kü-
çülmenin bir tahmin olduğunu
belirten Yõlmaz, “Bu bir hedef
değildir. Şartlar değiştiğinde
revize edilebilir” diyerek küçül-
menin daha şiddetli olacağõ sin-
yalini verdi.
2001’den daha olumsuz
Ocak Enflasyon Raporu’na göre Nisan En-
flasyon Raporu’nda daha derin bir daralma-
nõn esas alõndõğõnõ belirten Yõlmaz, şunlarõ söyledi:
“Son üç ay içinde küresel iktisadi faaliyete iliş-
kin güncellenen tahminler, Ocak Enflasyon Ra-
poru’ndaki varsayımlarımıza kıyasla 2009 yılı için
daha derin bir daralmaya, 2010 yılı için ise da-
ha kademeli ve yavaş bir toparlanmaya işaret et-
mektedir.”
Enflasyon tahmini
Petrol fiyatlarõnõn 55 dolar olarak alõndõğõnõ ifa-
de eden Yõlmaz, yeni enflasyon tahminlerini
şöyle açõkladõ: “Enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla,
2009 sonunda, orta noktası yüzde 6 olmak üze-
re, yüzde 4.8 ile 7.2 aralığında; 2010 sonunda or-
ta noktası yüzde 5.3 olmak üzere, yüzde 3.5 ile 7.1
aralığında gerçekleşeceğini tahmin etmekteyiz.
2011 sonunda enflasyonun yüzde 4.9 düzeyine dü-
şeceğini öngörmekteyiz.”
Yeni vergi ve fiyat artışları
Mali disiplin uyarısı
Raporda, “Yakın dönemde iktisadi faaliyet-
teki daralmanın derinleşmesi vergi gelir-
lerini olumsuz etkilemiştir. Dengeleyici mali
tedbirler kamu harcamlarında hızlı artışlara ne-
den olmuştur. Bütün bu gelişmeler sonucunda
bütçe dengesi hızlı bir bozulma eğilimi sergile-
miştir. Önümüzdeki dönemde bütçe dengesini dü-
zeltmek için gerekebilecek dolaylı vergi düzen-
lemeleri veya fiyat ayarlamaları, kısa vadede en-
flasyonda oynaklığa neden olabilecek bir unsur
olarak değerlendirilmektedir” denildi.
Yõlmaz, “Bütün bu gelişmeler sonucunda
bütçe dengesi hızlı bir bozulma eğilimi
sergilemiştir” diye konuştu.
Fed: İşler bir
parça düzeldi
Ekonomi Servisi - ABD Merkez
Bankasõ (Fed), ABD’de ekonomideki
durgunluğun yavaşladõğõnõn görüldü-
ğünü, ekonomik görünümün geçen ay-
dan bu yana bir parça düzeldiğini bil-
dirdi. Fed’den yapõlan açõkla-
mada, “Marttaki toplan-
tıdan beri ekonomik gö-
rünüm bir parça düzel-
di. Buna karşın, ekono-
mik faaliyetler bir süre
daha zayıf kalacak. Da-
ralma sürdü, bununla birlik-
te daralmanın gidişatının bir parça
yavaşladığı görülüyor” denildi. Fed,
işsizliğin arttõğõnõ, konut fiyatlarõnõn
düştüğünü ve kredi alma zorluğunun
sürdüğünü de ifade etti.
Derviş: Krizde
ikinci dalga olabilir
Ekonomi Servisi - Brooking Ensti-
tüsü Başkan Yardõmcõsõ Kemal Derviş,
küresel krizde ikinci bir dalganõn ge-
lebileceğini belirterek “Küçülmenin
boyutları çok ciddi” dedi.
Derviş şunlarõ söyledi:
Kõsa vadede enflasyon
sorunu yok. Asõl sorun iş-
sizlik ve büyüme. İşsizlik
korkutucu boyutlarda. Çö-
züm hõzlõ ve sürdürülebi-
lir büyüme politikasõnda.
Krizi aşmak için gere-
ken sermaye ihtiyacõ şu ana kadar en-
jekte edilenden çok daha büyük.
Cari açõk mali politikalarõn uygu-
lanmasõnõ zora sokuyor. Cari açõğõ bü-
yük tutan ülkeler zor durumda.
YoksulluğugördükçeIMF’niniçisızlıyor(!)
ANKARA (ANKA) - IMF Başkanõ Dominique Strauss-
Kahn, fonun anlaşma imzaladõğõ ülkelerde ücret sõnõrlamasõ
istemekten vazgeçmesini isteyen 200 sivil toplum örgütü-
ne verdiği yanõtta, “IMF’nin 31 düşük gelirli ülkeyle iliş-
kisi var.. hiçbirinden ücretlerin sınırlandırılmasını is-
temiyoruz. Biz de II. Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan
en kötü krizin milyonlarca insanı tekrar yoksulluğa it-
mesinden büyük endişe duyuyoruz” dedi.
Türkiye’den Konya’da bulunan Toplum Sağlõğõ Araştõr-
ma ve Geliştirme Merkezi adlõ bir kuruluşun da aralarõnda
yer aldõğõ çoğu azgelişmiş ülkelerden 200 do-
layõnda sivil toplum örgütü IMF’ye bir açõk
mektup göndererek, “Ülkeler üzerinde ve-
sayette bulunmaktan, ücret gelirlerini sı-
nırlamaktan, durgunlukta daralma tavsiyesi
yapmaktan vazgeçmesi; sadece
maliye bakanlarına değil sağ-
lık, eğitim bakanlarıyla, mil-
letvekilleri ve STÖ’lere de
danışmasını” istemişlerdi.
Üç operatöre verilen lisanslarla devletin kasasõna 2 milyar lira girdi. Para peşin ödenecek
Ekonomi Servisi - Üçüncü ne-
sil sözleşmesi (3N) Bilgi Tekno-
lojileri ve İletişim Kurumu (BTK)
ile Turkcell, Vodafone ve Avea
yetkilileri arasõnda imzalandõ.
Sözleşme gereği peşin alõnacak
ihale bedeliyle devlet 3N ihale-
sinden yaklaşõk 2 milyar YTL
gelir elde edecek.
Turkcell Genel Müdürü Sü-
reyya Ciliv, Vodafone Genel Mü-
dürü Serpil Timuray ve Avea’nõn
üst düzey yöneticisi Cüneyt
Türktan’õn da katõldõğõ imza tö-
reninde konuşan Ulaştõrma Bakanõ
Binali Yıldırım, temmuz ayõnõn
başõndan itibaren mobil iletişim-
de görüntülü görüşme döneminin
başlayacağõnõ söyledi. 3N’nin in-
ternet otoyollarõna havadan yeni
otoyollar ilave etmek anlamõna
geldiğine dikkat çeken Yõldõrõm,
10 Mayõs’tan itibaren şehir içinde
telefonlarõ da rekabete açacakla-
rõnõ dile getirdi.
Turkcell, Vodafone ve
Avea, üçüncü nesil mobil
iletişim için A, B ve C
lisanslarõnõ aldõ.
Görüntülü iletişim, 3 ay
içinde hayatõmõza girecek.
Geleceğin Alo’su için imzalar atõldõ
Gündelik hayata
neler getirecek?
Sözleşme gereği ihale bedelleri peşin ola-
rak ödenecek. Operatörlerin, sözleşme-
lerin imzalanmasõnõn ardõndan üç ay
içinde tesislerini kurup işletmeye başla-
masõ gerekiyor. Kasõm ayõnda yapõlan 3N
ihalesinde devlete Turkcell KDV dahil A
lisansõ için 858 milyon TL, Vodafone B
lisansõ için 600 milyon TL, C lisansõ için
Avea ise 512 milyon TL vermişti.
3N ile birlikte 3 ayda hõzlõ ve görüntülü ko-
nuşma olanağõ gerçek olacak. Görüntü-
lü telefon görüşmeleri başlayacak. Cep
telefonlarõndan televizyon izlenebilecek.
Video konferans yapõlabilecek. İnternet
72 kat daha hõzlõ olacak. Cep telefonun-
dan veri, müzik dosyalarõ indirmek ko-
laylaşacak. Cep telefonlarõndan her yer-
de karşõlõklõ olarak oyun oynanabilecek.
RAKIYA MİLLİ İÇKİ TESCİLİ
Türk rakõsõna milli içki statüsü için kollar sõvandõ. Avrupa Bir-
liği’nde indirimli oran uygulamasõna dayanak teşkil etmesi ama-
cõyla rakõya coğrafi işaret alõnmasõ için özel bir çalõşma gru-
bu oluşturuldu. İlk aşamada Türkiye’de coğrafi işaret için Türk
Patent Enstitüsü’ne başvuruldu. İlgili taraflarõn katõlõmõyla ya-
põlan toplantõda rakõnõn milli içki olarak tescil edilmesi görü-
şü benimsendi ve bu konudaki çalõşmalarõn Dõş Ticaret Müs-
teşarlõğõ’nõn koordinatörlüğünde yürütülmesi kararlaştõrõldõ. Top-
lantõlarda şu kararlar alõndõ: 2008/10 sayõlõ Konsey Yönetme-
liği uyarõnca, AB’de coğrafi tescil yapõlmalõ.
TEKEL TAŞINMAZLARI SATILIYOR
Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri AŞ (TTA) İstanbul, Ankara, İzmir ve De-
nizli’de bulunan taşõnmazlarõnõ satõşa çõkardõ. Özelleştirme İdaresi Başkanlõğõ’nõn (ÖİB)
satõşa ilişkin duyurusu, Resmi Gazete’de yayõmlandõ. Duyuruya göre Beykoz’daki içki fab-
rikasõnõn da aralarõnda bulunduğu taşõnmazlarõn satõşõ,
kapalõ zarf içerisinde teklif almak ve görüşmeler yapmak
suretiyle pazarlõk usulü ile gerçekleştirilecek. İhalede ka-
tõlõmcõlardan 20 bin ile 50 bin lira arasõnda değişen oran-
larda geçici teminat bedeli alõnacak. Şartnameye göre ha-
zõrlanacak olan teklif mektuplarõ, 11-16 Haziran 2009’da
saat 17.00’ye kadar ÖİB’ye elden teslim edilecek.
FIAT SCUDO’DAN TAKSİ DOLMUŞ
Fiat Ticari Araçlarõ, Avrupa’da ‘2008 Yõlõnõn Ticari Aracõ’ seçilen Fi-
at Scudo’nun kõsa mesafeli toplu taşõma ihtiyacõna göre revize edilen
taksi dolmuş versiyonunu satõşa sundu. Yapõlan açõklamada 7 artõ 1
oturma düzeniyle de ön plana çõkan Fiat Scudo’nun taksi dolmuş ver-
siyonunun, düşük Motorlu Taşõtlar Vergisi avan-
tajõyla da fark yaratmayõ başardõğõ kaydedildi.
Fiat Scudo 1.6 Multijet’in, 7.2 litrelik or-
talama yakõt tüketim değeriyle, bin
110 kilometreyi aşan bir menzile
erişebildiği bildirildi.
mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr
Ekonomi Servisi - İstanbul Serbest Muhasebe-
ci Mali Müşavirler Odasõ’nõn (İSMMMO) ‘Çöpte-
ki Hazine’ raporuna göre ayrõştõrma işlemini kay-
nağõnda yapmayan Türkiye, her yõl 1 milyar 100 mil-
yon liralõk kaynaktan vazgeçiyor. Günlük 5 milyon
TL değerinde kâğõt-karton, metal, cam, plastik, teks-
til ve ahşap gibi atõk üreten Türkiye, bunun sadece
2 milyon TL’lik kõsmõnõ ‘çöpten geçimini sağla-
yanlar’ sayesinde ekonomiye kazandõrõyor.
Rapora göre, sokak toplayõcõlarõ, toptancõlar ve ge-
ri dönüşüm gerçekleştirenler sayesinde atõklarõn gün-
lük 2 milyon liralõk kõsmõ yeniden ekonomiye ka-
zandõrõlõyor.
Yakõn dönem verileri ekonomik faaliyetin ocak
enflasyon raporuna kõyasla daha sert bir
yavaşlama göstereceğini ve yõlõn ilk çeyreğinde
daralmanõn çift haneye ulaşacağõna işaret ediyor.
Hükümet, mümkün olduğu kadar piyasa
oyuncularõna bir perspektif vermeli. Biz
2009’un ötesinde, mali açõdan önceden
taahhütte bulunmamasõ gerektiğini söylüyoruz.
Memur maaşlarõ mevcut seviyesinde kalmalõ.
Önümüzdeki dönemde gerekebilecek dolaylõ vergi
düzenlemeleri veya fiyat ayarlamalarõ, kõsa
vadede enflasyonda oynaklõğa neden olabilir.
Küçülme çift haneli olacak
BTK Başkanı Tayfun Acarer ile Turkcell, Vodafone ve
Avea’nın üst düzey yöneticileri 3N sözleşmelerini imzaladı.
200 sivil toplum
örgütü “Ücretleri
sõnõrlandõrma” diye
mektup yazdõ. IMF,
“Kimseden bunu
istemedik. Krizin
yoksullaştõrõcõ
etkisinden de endişe
ediyoruz” diye yanõtladõ.
1.1milyardolarçöpegidiyor
Kaynak: Reuters