26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 28 NİSAN 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 N eoliberalizmin “denetimsiz” saldõrõlarõ ve kapitalizmin ekonomik krizi genişleyerek yayõlõrken Avustralya’dan Kuzey Kut- bu’na, Afrika’dan Asya’ya, Amerika’dan Avru- pa’ya yüz milyonlarca emekçi sömürüsüz, bas- kõsõz ve savaşsõz bir dünya özlemini haykõrõyor. 1 Mayõs 2009’da tüm dünya kentlerinin en mer- kezi alanlarõnda olduğu gibi Türkiye’de de pek çok kentin meydanõnda ve elbette Taksim’de on binlerce emekçi, taleplerini ve özlemlerini dile ge- tirecek; bayramlarõnõ en güzel biçimiyle kutla- yacaklar. 1MAYIS’IN KISA TARİHÇESİ 1 Mayõs’õn tarihi çok eskilere dayanõyor. Fakat işçiler 1 Mayõs 1886’yõ hiçbir zaman unutmaz- lar. 1 Mayõs’õn temelinde işçi sõnõfõnõn birliği, mü- cadelesi, dayanõşmasõ ve para babalarõnõn zulmü yatmaktadõr. 1 Mayõs 1886’da Amerika İşçi Sendikalarõ Kon- federasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalõşma takvimine karşõ, günlük 8 saatlik çalõşma talebiyle iş bõraktõlar. Üre- tim durdu. Şikago’da yapõlan gösterilere yarõm milyon işçi katõldõ. Luizvil’de 6 binden fazla si- yah ve beyaz işçi, birlikte yürüdü. O dönemde Lu- izvil’deki parklar, siyahlara kapalõydõ. İşçiler, so- kaklarda yürüdükten sonra hep birlikte Ulusal Park’a girdi. Her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptõğõ gösteriler, gazeteler ta- rafõndan, “Böylece önyargı duvarı yıkılmış oldu” şeklinde yorumlanmõştõ. Bu gösteriler 1 Mayõs’õ izleyen günlerde tüm harareti ile devam etti ve 4 Mayõs’ta kanlõ Hay- market olayõna yol açtõ. Genel grevi bastõrmak üzere büyük sermaye sahiplerinin emrindeki baskõ güçleri harekete geçti. Amerikan işçi sõnõ- fõnõn bu demokratik hareketini kan ve ateşe bo- ğanlar, August Spies, Albert Parsons, George Engels ve Adolf Fisher’i astõrmaktan kaçõnma- dõlar. Dört işçi önderi 11 Kasõm 1887’de idam edildi. Bu olay işçi sõnõfõ tarihine “Kara Cuma” olarak geçti. Asõlanlar arasõndaki işçi önderi Albert Parsons en son şu sözlerle tüm ülkelerin emekçilerine ses- lendi: “Bütün dünya benim suçsuz olduğumu biliyor. Eğer asılırsam, cani olduğumdan de- ğil, emekçi olduğumdan asılacağım.” Bu dört emekçiyi Amerikan para babalarõnõn kanlõ ellerinden kurtarmak için tüm ülkelerin iş- çileri harekete geçti. Fakat uygulanan baskõlar- la bu gösterinin tekrarlanmasõ engellendi. 1889’da toplanan II. Enternasyonal’de Fransõz bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayõs gününün tüm dünyada “Birlik, mücadele ve dayanışma günü” olarak kutlanmasõna karar verildi. Böylece ikinci gösteri 1890 yõlõnda yapõlabildi. Yani bugün, neoliberalizmin ve kriz koşulla- rõnõn acõmasõz çarklarõnda işsiz kalmamõş, işinin başõnda olan herkesin, 8 saatlik çalõşma süresi- ni borçlu olduğu büyük bir bedeldir bu. Ü lkemizde ise bütün bun- larõn dõşõnda 1 Mayõs, yasaklamalar ve baskõ koşullarõnda gerçekleştiği, katli- amlara uğradõğõ için özel anlam- lara sahiptir. Dünyada yüzyõlõ aşkõn süredir kutlanan 1 Mayõs’lar Osmanlõ döneminde ilk kez 1905’te İzmir, 1909’da Üsküp ve 1910’da da İs- tanbul’da kutlandõ. Ve 1924’te “İşçi Bayramı” olarak kutlanan 1 Mayõs, 1925 yõlõnda çõkarõlan “Takrir-i Sükûn Kanunu”yla yasaklandõ. 1935’te ise “Bahar ve Çiçek Bayramı” adõyla tatil günlerine dahil edilen 1 Mayõs, kitlesel olarak ancak 51 yõl son- ra 1976 yõlõnda DİSK öncülü- ğünde Taksim’de kutlanabildi. 1977 1 Mayõs’õnda 36 kişinin yaşamõnõ yitirdiği katliama tepki olarak 1978 yõlõnda yine Taksim alanõnda yüz binlerin katõldõğõ bir törenle kutlandõ. 1979 yõlõnda sõ- kõyönetim tarafõndan yasaklanan 1 Mayõs, 12 Eylül cuntacõlarõ ta- rafõndan tatil olmaktan da, kut- lanmaktan da, adõnõ anmaktan da men edildi. Onlarca yõldõr işçi sõnõfõnõn, emekçilerin ve emek dostlarõnõn bedellerini ödedikleri mücadele- ler sonucunda nihayet bu yõl hü- kümet “Emek ve Dayanışma Günü” adõyla resmi tatil kararõ alarak yasayõ Meclis’ten geçirdi. Bütün dünyada uluslararasõ planda kutlanan sayõlõ bayram ve günlerden olan 1 Mayõs kutla- malarõ, ülkemizde işçi sõnõfõ ve emekçiler için yasaklamalar ve baskõlarla adeta bir korku, gerilim ve hükümetlerin işçiler üzerinde güç gösterisine dönüştürüldü. KATLİAMIN 32 YILDIR HESABI SORULMADI 16 Mart 1978’de İÜ Eczacõlõk Fakültesi’nde 7 öğrencinin kat- ledilmesinin, Maraş, Çorum kat- liamlarõnõn ve 12 Eylül askeri dar- besine uzanan ortamõn yaratõl- masõnda “1 Mayıs 1977 katlia- mı” önemli bir kilometre taşõdõr. Ve nedense bugüne kadar, mağ- durlara açõlan davanõn dõşõnda hiçbir dava açõlmamõş, neredey- se üzeri örtülmeye, basit bir olay- mõş gibi geçiştirilmeye çalõşõl- mõştõr. 36 insanõmõzõn katlinin, ül- kemizi karanlõklara hapseden bir siyasal cinayetin üzerinden 32 yõl geçmesine karşõn hesabõ hâlâ so- rulmamõştõr. Bugüne kadar siya- si iktidarlar, hukuksuzluğun ve adaletsizliğin hüküm sürdüğü bu olayla uğraşmak, ülkemizi esen- liğe kavuşturacak bu siyasal ci- nayeti aydõnlatmak yerine, olayõn mağduru olan emekçi kesimler- le uğraşmayõ âdetten saymõşlar- dõr. Oysa emekçilerin, ülkenin değerlerini yaratan milyonlarca emekçinin istediği tek şey, ada- let ve hukukun, özgürlük ve de- mokrasinin bu ülkede hayat bul- masõdõr. Ve 77 1 Mayõs’õnõn ar- kasõndaki komplolar, siyasi tez- gâhlar açõğa çõkarõlmadõğõ süre- ce bu adalet tecelli etmeyecektir. KİMLERİ İNANDIRABİLECEKLER Bugün, darbeciliğe karşõ de- mokrasi mücadelesi verdiklerini söyleyenler, 12 Eylül ve Susur- luk’la hesaplaşmadan, 1 Mayõs 1977, 16 Mart, Çorum, K. Maraş, Sõvas, Gazi ve Şemdinli katli- amlarõ, Kemal Türkler, Abdi İpekçi, Cevat Yurdakul, Ümit Doğanay, Cavit Orhan Tüten- gil, Bedrettin Cömert, Ümit Kaftancıoğlu, Doğan Öz, Mu- ammer Aksoy, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Musa Anter ve Fõrat’õn doğusunda yõllardõr işlenen ben- zeri siyasi cinayetlerin gerçek sorumlularõnõ açõğa çõkarõp yar- gõlamadan, “demokrasi müca- delesi verdiklerine” kimleri inandõrabileceklerdir? Temel hak ve özgürlükleri, bir insanõn yaşamõnõ devam ettirme özgürlüğünü, örgütlenme ve dü- şünce özgürlüğünü, sendikal öz- gürlükleri kõsõtlayarak, sadece kendi inançlarõna özgürlük tanõ- yarak, kendi dõşõndakileri yok sayarak “demokrasi havarisi” rollerine devam edebilecekler midir? Halkõ ezerek halkçõ, öz- gürlükleri kõsõtlayarak özgürlük- çü olabilecekler midir?Hukuku si- yasal bir güç olarak kullanõp hu- kuk dõşõlõğõ, siyasi mücadele ye- rine intikam duygularõnõ öne çõ- kararak, totaliter yeni bir “korku” rejiminin temellerini mi atmak is- temektedirler? Ve görünen odur ki, kendi özledikleri düzeni tesis etmek için uygun koşullarõ ol- gunlaştõrmaya çalõşan AKP ikti- darõnõn yaptõğõ bundan başka bir şey değildir. 1 Mayıs 1886’da ABD’li işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvi- mine karşı, günlük 8 saatlik çalışma tale- biyle iş bıraktılar. Üretim durdu. Şika- go’da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. Her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler izleyen günlerde devam etti. 1 Mayıs’lar Osmanlı döneminde ilk kez 1905’te İzmir, 1909’da Üsküp ve 1910’da da İstanbul’da kutlandı. Katliam,işkence,yasaklama,baskõ... Emekçiler 1 Mayõs 1886’dan beri işyerlerindeki kötü koşullarõ ortadan kaldõrmak için mücadele ediyor Her şey insanca yaşam için D İ S K ’ İ N A R Ş İ V İ N D E N G Ü N I Ş I Ğ I N A Ç I K A N V E İ L K K E Z Y A Y I M L A N A N F O T O Ğ R A F L A R 1 Mayıs 1976’da Beşiktaş yürüyüş kolu. 1 Mayıs 1976’da Emekçiler Taksim Meydanı’nda. Emekçiler 1976’da Taksim’de. 1976’da öğrenciler Taksim’de 1 Mayıs’ı kutluyor.1976’da Taksim’e giden Beşiktaş kolu İstanbul Haber Servisi - Ulus- lararasõ Sendikalar Konfederasyo- nu (ITUC) Genel Sekreteri Guy Ryder, Başbakan Tayyip Erdo- ğan’a, Taksim Meydanõ yasağõnõn kaldõrõlmasõ ve emekçilere karşõ şiddet uygulanmamasõ çağrõsõ yaptõ. 78’liler Girişimi, 1 Mayõs 1977’de Taksim Meydanõ’ndaki kanlõ 1 Mayõs kutlamalarõnda ya- şamlarõnõ yitiren emekçileri, bu- gün Kazancõ Yokuşu’nda düzen- leyeceği etkinlikle anacak. DİSK’e bağlõ Limter-İş Sendika- sõ, 1 Mayõs’õ Taksim Meyda- nõ’nda kutlayacağõnõ belirtti. Türkiye’nin de aralarõnda bu- lunduğu 157 ülkede, 312 sendika- yõ ve 170 milyon işçiyi temsil ITUC Genel Sekreteri Ryder, Başbakan Erdoğan’a yazdõğõ mektupta, 1 Mayõs’õn resmi tatil ilan edilmesini memnuniyetle karşõladõklarõnõ belirtti. Polisin iş- çi eylemlerine karşõ sert müdaha- lelerinin altõnõ çizen Ryder, Erdo- ğan’a 1 Mayõs’ta tüm dünyanõn gözlerinin bir kez daha Türki- ye’de olacağõ uyarõsõnda bulundu. Ryder, mektubunda şu görüşlere yer verdi: “Biliyoruz ki geçen yıllarda 1 Mayıs kutlamaları Türkiye’de, özellikle İstan- bul’da şiddet eylemlerine sahne oldu. Pek çok defa ITUC Türk makamlarına, barışçıl gösterici- lerin aşırı güç kullanılarak bas- tırılmasını protesto etmek ama- cıyla yazdı. Biliyoruz ki geçen yılın aksine yetkili makamları- nız bu yıl 1 Mayıs’ta sendikala- rın İstanbul’da barışçıl gösteri- ler düzenlemesine izin verdi. Ancak maalesef aynı zamanda, 1977’de kimliği belirlenemeyen kişilerin göstericilerin üzerine açtığı ateş sonucu 37 kişinin ha- yatını kaybettiği korkunç olay- larla anılan Taksim Meyda- nı’na göstericilerin çıkmasına yine izin verilmeyeceği de bildi- rildi. Dolayısıyla sendikalar ha- yatlarını kaybeden işçi kardeş- lerini anma imkânı bulamaya- caklar. Geçen yıl, Türkiye polisi cop, biber gazı, gözyaşartıcı gaz ve kırmızı boyalı tazyikli su kullanarak işçiler ve öğrenciler- den oluşan kalabalığı dağıtıp Taksim’e ulaşmalarını engelle- meye çalıştı. ITUC üyesi olan DİSK, Türk-İş ve KESK tara- fından 1 Mayıs gösterilerinin Taksim Meydanı’nda gerçek- leştirileceğinin duyurulmasının ardından, yetkili makamlarınız bu gösterileri yasakladı ve hatta sendikaların burada eylem dü- zenlemesi halinde ‘orantõlõ şid- det’ kullanmakla tehdit etti. So- nuçlar biliniyor: Barışçıl bir gösteriye karşı kullanılan oran- tısız şiddet görüntüleri tüm dünyayı dolaştı ve hatta İstan- bul Barosu polisin aşırı güç kul- landığını belirten bir açıklama yayımladı.” DAYANIŞMA EVLERİ’NE POLİS BASKINI Dayanõşma Evleri Okmeydanõ Şubesi, 1 Mayõs’a çağrõ yürüyüşü- nün ardõndan polis tarafõndan ba- sõldõ. Dernekte yapõlan aramada 1 Mayõs için hazõrlanan afiş ve ben- zeri malzemelere el konuldu. Da- yanõşma Evleri Genel Merke- zi’nden yapõlan yazõlõ açõklamada, derneğin Okmeydanõ şubesinin 26 Nisan Pazar günü basõldõğõ, aynõ gün derneğin bileşenlerinden Sos- yalist Dayanõşma Platformu’nun (SODAP) Okmeydanõ’nda bir yü- rüyüş düzenlediği belirtildi. Açõk- lamada, yürüyüşte “1 Mayıs’ta Taksim Alanı’ndayız” pankartõ- nõn açõldõğõna, eylemin bitiminin ardõndan da derneğin basõldõğõna dikkat çekildi. Baskõnõn ardõndan dernekte yapõlan aramada, üzerin- de “Yaşasın 1 Mayıs” yazan afiş- lere ve 1 Mayõs’ta Taksim çağrõsõ yapan SODAP bildirilerine “suç delili” olduklarõ gerekçesiyle el konulduğu ve 7 kişinin gözaltõna alõndõğõ kaydedildi. 78’LİLERDEN KAZANCI YOKUŞU’NDA ANMA 78’liler Girişimi, Kazancõ Yo- kuşu’nda yaşamõnõ yitiren 36 emekçiyi, bugün “öldürüldükleri yerde” düzenleyecekleri etkinlik- le anacak. 78’liler Girişimi üyele- ri, bugün saat 12.30’da Kazancõ Yokuşu’nda bir araya gelecek. ITUC’TAN BAŞBAKAN ERDOĞAN’A UYARI ‘Emekçilere şiddet kullanmayın’ Türkiye’de emekçi sömürüsüne karşõ işçilerin direnişinin sembolü 1 Mayõs 100 yõldõr kutlanõyor Tariş’e bağlı işletmelerde 22 Ocak 1980’de başlayan işçi direnişleri şubat ve mart aylarında yayılarak sürdü. S Ü R E C E K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear