Catalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 14 NİSAN 2009 SALI 8 HABERLER İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN namikzafer@yahoo.com Ergenekon operasyonu kapsamõnda evi aranan Saylan’a destek için sivil toplum örgütleri ve yurttaşlar Arnavutköy’deki evine aktõ Sadece aklõ ve bilimi savunduİstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda dün Arna- vuktöy’deki evinde arama yapõlan Çağ- daş Yaşamõ Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanõ Prof. Dr. Tür- kan Saylan “Türkiye’de demokratik haklarını kullananlar cezalandırılı- yor. Maalesef Türkiye bunu yaşıyor” dedi. Saylan’õn Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda evinde arama yapõlmasõ çok sayõda yurttaş tarafõndan kitlesel bir gösteriyle protesto edildi. Kanser tedavisi gören ve hastaneden hafta sonu izin alan Saylan’õn evindeki aramalar, hemşireler tarafõndan kan öl- çümünün yapõldõğõ saat 08.00 sõrala- rõnda başladõ. Aramalarõn sona erme- sinin ardõndan evinin penceresine çõ- karak kapõda toplananlara seslenen Saylan, “Kimse muhalefet istemiyor, ‘yanlõş yaptõn’ lafını duymak iste- miyor” dedi. Türkiye’nin bir süreçten geçtiğini ve demokratik haklarõnõ kul- lananlarõn cezalandõrõldõğõnõ vurgula- yan Saylan, “Biz burada bir aileyiz. Türkiye’de bir dayanışma var. Da- yanışma beğenmediğiniz şeylere karşı çıkmaktır. Bize bunu yapı- yorlarsa, kimbilir kimlere neler ya- pılıyordur. Herkesten hukuka say- gılı olmasını istiyorum. Ben hiç kimsenin kılının zarar görmesini istemiyorum. Memlekete zarar gel- sin istemiyorum. Ama maalesef ba- şımıza neler geliyor. Maalesef Tür- kiye bunu yaşıyor” dedi. ‘Fişimi çekin, yoruldum’ Saylan, daha sonra gazetecileri evi- ne davet etti. Hastanede yoğun kemo- terapi aldõğõnõ ve tedavisine devam edildiğini, hafta sonu iznine çõkarak evi- ne geldiğini anõmsatan Saylan, “Dok- torlarıma benim fişimi çekin yorul- dum” dediğini söyledi. Saylan, yatak ve oturma odasõ ile mutfağõn arandõğõ- nõ söyledi. Evdeki kitaplarõn dikkatle- rini çektiğini, kendisinin yazdõğõ yazõ- larõ ve müzik kasetlerini topladõklarõnõ belirten Saylan, ÇYDD Genel Merke- zi’ne yapõlan operasyonu duyduktan sonra çok sinirlendiğini ifade etti. ‘Tezkere dönüm noktası’ Saylan, şöyle devam etti: “Yavaş ya- vaş ‘ne oluyoruz’ diye düşündüm. Yö- netim kurulu üyelerimizin bazıları- nın tutuklanmaya başladıklarını gör- düm. Tutuklanma dediysem, ‘Ko- lundan tutup götürüyorlarsa tutuklama demektir’ diyorum. Sakinliğim gitti. Dedim ki, ‘Bu böyle olmaz.’ Bize gö- rev düşüyor. Artık bunun mücade- lesini toplum adına vermek zorun- dayız. ‘Dur bakalõm ne olacak? Varsõn çõksõn ortaya’ şeyi artık geçti. Biz bu- nun hukuksal mücadelesini yapma- lıyız. Çünkü yıllardan beri hukukun üstünlüğü, hukuk toplumu, hukuk devleti diyoruz. Biz bir oraya ulaşa- bilsek... Biz yıllardır İbrahim Kaboğ- lu ile birlikte polislere insan hakları eğitimi verdik. Bizi devlet görevlen- dirdi. Ne zaman ki, ‘1 Mart tezkere- si’ geçmesin dedik, ondan sonra ‘tu ka-ka’ olduk.” Soruşturmalarõn delil- lerle açõlmadõğõnõ söyleyen Saylan, “Niye insanları delilden tutuklama- ya gitmiyorlar da arayıp bir şeyler bulmaya çalışıyorlar? Birtakım çap- sız insanların ihbarlarıyla, imzasız mektuplarıyla bir yere varamazlar” açõklamasõnõ yaptõ. Atatürkçü bir der- nek olduklarõnõ vurgulayan Saylan, Türkiye’de darbe gözlemcilerinin ola- bileceğini ancak kendilerinin böyle bir yaklaşõmõ olmadõğõnõ söyledi. ‘Öğrenciler burs alamayacak’ Saylan, polislerin derneğin bazõ bil- gisayarlarõna el koyduğu için bu ay öğ- rencilerin burs alamayacağõnõ vurgu- layarak “Böyle bir şeye devletimiz, hü- kümetimiz, emniyetimiz nasıl izin ve- rebilir? Bu çocukları inceleyebilirler. Kimse bir şey demiyor. Bu paralar izin almadan ödenmiyor ama böyle bir açmaza bizi sokmaları yargısız in- faz anlamına geliyor” dedi. Saylan’a destek, polise tepki Evinin önünde toplanan çok sayõda yurttaş, sloganlar ve marşlarla Saylan’a desteklerini gün boyu sürdürdü. Ara- madan sonra evden çõkan polisler tep- kiyle karşõlaştõ. Polis aracõnõ tekmele- yen yurttaşlar, polisleri yuhladõ. Tiyatro sanatçõsõ Gülriz Sururi, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanõ Prof. Tahsin Yeşildere, Prof. Burhan Şe- natalar, Beşiktaş Belediye Başkanõ İsmail Ünal, ressam Bedri Baykam, İstanbul Kadõn Kuruluşlarõ Birliği Ko- ordinatörü Nazan Moroğlu, İstanbul Tabip Odasõ Başkanõ Prof. Özdemir Aktan ve yönetim kurulu üyeleri de Saylan’õ ziyarete gelenler arasõnda yer aldõ. Saylan’a destek için gelenler tep- kilerini şöyle dile getirdi: Avukat Aydeniz Alisbah Tuskan: Suçlularõn mutlaka bulunmasõ gereki- yor ama her dalgada Cumhuriyetçile- rin alõnmasõ bizleri gerçekten yaralõyor. CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin: Yaşamõnõn önemli bir kõsmõnõ sadece eğitime adamõş bir insana böy- le bir müdahaleyi doğru bulmuyorum. Prof. Coşkun Özdemir: Türkan Hanõm eğitim ve sağlõk için olumlu ça- lõşmalar yapmõş, lepra hastalõğõ için mü- cadele vermiş, okuyamayan kõz ço- cuklarõnõn eğitimi için varõnõ yoğunu or- taya koymuştur. Yaptõğõ iş Türkiye’de aklõ ve bilimi savunmaktõr. Meriç Velidedeoğlu: Atatürkçüler yõpratõlmak, yok edilmek isteniyor. Atatürkçü düşünceyi yok edeceklerini sananlar yanõlõyorlar. Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Eski Rektörü Prof. Ayhan Alkış: Ben de tutuklanayõm istiyorum. Bu bir meydan okuyuş değil. Ama eğer suç- luysak, hepimiz suçluyuz. Bu ülkenin geleceğine hizmet eden herkes suçlu- dur. O halde hepimiz tutuklanalõm. Gazeteci Leyla Umar: Türkan Ha- nõm darbeci ise hepimiz darbeciyiz, bi- zi de içeriye alsõnlar. TBB BAŞKANI ÖZOK: ‘Hukuk garabeti’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tür- kiye Barolar Birliği (TBB) Başkanõ Özde- mir Özok, Ergenekon soruşturmasõnõn ne kadar savcõ gerekiyorsa görevlendirilip bir an önce bitirilmesi gerektiğine işaret ederek “Sonu belli olmayan, kimin yarın valizini hazırlayıp sorguya gideceğini bilmediği bir Türkiye’yi yaşamak istemiyoruz” de- di. Yaşananlarõ “hukuk garabeti” olarak nitelendiren Özok, “Suçlu olanlar asla ta- kipsiz kalmamalı. Ama öyle eften püften hukuk dışı delillerle, telefon dinlemele- riyle, güven vermeyen iddialarla da kim- se lekelenemez” diye konuştu. Özok, Ergenekon soruşturmasõndaki yeni gözaltõlarõ değerlendirdi. Geçen hafta sonu katõldõğõ panelde, hukukun üstünlüğüne so- ğukkanlõlõkla inanõlmasõ gerektiği yönünde- ki konuşmasõnõn salonda tepkiyle karşõlan- dõğõnõ belirten Özok, şunlarõ söyledi: “Ne- redeyse salondan dışarı atacaklardı. Biz insanlara hukuka bağlılığı öneriyoruz. O salondaki insanları bu noktaya getirecek insanları bu kadar gerecek, yapılanlar- dan kuşku duydukları bir noktaya gel- melerine neden olacak bir davranışın yargı adına, savcılık kurumu adına yapıl- ması, ülkemiz adına talihsizliktir. Erge- nekon davasının bir kısmı sürüyor. Bize ne usulde, ne de uygulamada böyle bir şey öğretilmedi. Davanın bir kısmı tünele girdi, bir kısmı halen dışarıda. Yaşanan hukuk garabetlerini, son dönemde yaşa- nanların yaşanmamasını istiyoruz.” ANKARA / İSTANBUL (Cum- huriyet) - Rektörlere ve sivil top- lum örgütlerine yönelik gerçek- leştirilen Ergenekon operasyonunun 12. dalgasõna, sivil toplum örgütleri ve sendikalardan tepki yağdõ. DİSK Genel Başkanõ Süley- man Çelebi, Ergenekon soruş- turmasõnõn, AKP muhaliflerine karşõ sindirme amacõna hizmet et- tiğini ve soruşturmanõn siyasi bir sürece doğru evrildiğine dikkat çekti. Siyasi iktidarõn bir intikam duygusu ve kinle hareket ettiği izleniminin güçlen- diğini belirten Çelebi, “Kendi özledikle- ri düzeni tesis etmek için hukuksal sü- reçleri dahi siyasallaştırmaktan çekin- meyen iktidar, demokratik haklarını kullanan aydınlarla siyasal hesaplaş- malara girmek ve onları “cezalandõr- mak” yerine, temel hak ve özgürlükler önündeki engelleri kaldırmakla, ekono- mik kriz karşısında sosyal patlamalara doğru ilerleyen ülkemizde halktan yana önlemler almakla uğraşmalıdır” dedi. ADD’nin gündemi miting Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Ge- nel Başkan Yardõmcõsõ Sina Akşin, yöne- tim kurulu üyeleriyle birlikte, ADD Genel Merkezi’nde basõn toplantõsõ düzenledi. Ergenekon soruşturmasõnda yeni bir aşama- ya gelindiğini belirten Akşin, “Öyle görünüyor ki Atatürk düşmanları, Atatürk’ün kökü- nü kazıyana dek bu işi sür- dürmek niyetindeler. Ata- türk’ün kurduğu bu Cumhu- riyette bugün Atatürkçü ol- mak tehlikeli bir hale dönüşm- üştür” dedi. “ADD, dün olduğu gibi bu- gün de saldırıların hedefindedir, 20 yıl- dır tek değişen, saldırının yöntemi ol- muştur” diyen Akşin, soru üzerine, miting yapõlõp yapõlmayacağõna yetkili organlarda görüşülerek karar verileceğini söyledi. ‘Baskılar yıldıramaz’ ADD Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi Turgut Ünlü ve ADD Kadõköy Şu- besi Başkanõ Saliha Karakuzulu, yaptõk- larõ açõklamalarda “Baskılar bizleri Mus- tafa Kemal ülküsünden uzaklaştırama- yacaktır” görüşünü kaydettiler. ADD İstanbul ve Kocaeli Şubeleri de, ADD Genel Başkanõ Şener Eruygur’un tu- tuklanmasõ ile başlayan dava sürecinin üni- SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ VE SENDİKALARDAN TEPKİ ‘AKP aydınları cezalandırıyor’ Adli, idari ve siyasi bir cinayet İstanbul Haber Servisi - Ergenekon so- ruşturmasõ kapsamõnda tutuklanõp cezaevin- de yaşamõnõ yitiren Kuddusi Okkır’õn eşi Sabriye Okkır, Tekirdağ İl İnsan Haklarõ Alt Komisyon Kurulu’nun eşinin ölümünde hak ihlalleri yaşandõğõnõ ortaya çõkarmasõna karşõn, kurulun raporu hiçe sayarak, “hak ih- lali yoktur” kararõ aldõğõnõ belirtti. Okkõr, “Eşimin öldürülmesi adli, idari ve siyasi bir cinayettir. Devlet hasta tutuklusunu tedavi ettirmekle yükümlüdür. Bu du- rumda ya devlet yoktur, ya devlet acizdir” dedi. Okkõr, Başbakan Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin ve TBMM İnsan Haklarõ Komisyonu Başkanõ Zafer Üskül’ün ortada olan cinayeti görmek istemediklerini ve sorumlularõn cezalandõrõl- masõ için gerekeni yapmadõklarõnõ savundu. SABRİYE OKKIR: ‘Yıldırma hareketi’ İstanbul Haber Servisi - Anayasa Hu- kukçusu Prof. İbrahim Kaboğlu, Ergene- kon operasyonu kapsamõnda ÇYDD Genel Başkanõ Türkan Saylan’õn evinin aranma- sõna sert tepki gösterdi. Operasyonun ama- cõndan saptõğõnõ ve muhalifleri yõldõrma ha- reketine dönüştüğünü kaydeden Kaboğlu, “Darbe girişimine karşı başlatılan Erge- nekon operasyonunu genellikle destekle- yen bir kişiyim. Ama anayasaya, sanık haklarına, insan hakları evrensel ilkeleri- ne saygı duyulması kaydıyla... Fakat bu- gün itibarıyla Türkan Saylan’ın bununla ilişkilendirilmesinin Ergenekon operas- yonu adına amacından saptırıldığını ve farklı düşünen kişilere muhaliflere belli çevrelere yönelik bir yıldırma hareketi olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu. ‘Büyük bir öfke içindeyim’ Saylan’õn bilim insanlõğõ kimliğinin öte- sinde bir insan haklarõ mücadelecisi olduğu- nu da kaydeden Kaboğlu, “Türkan Hanım özellikle doğuda, güneydoğuda okuma olanağı bulamayan öğrencilere yaptığı destekle yeni bir çığır açmıştır. Eğer Tür- kiye, Saylan’ı kaybederse bu operasyon nedeniyle, bir kez daha Saylan’ı yaratma şansımız bulunmamaktadır. Hukukçu olarak büyük öfke içindeyim” dedi. PROF. DR. KABOĞLU ŞULE KÖKTÜRK Prof. Türkan Saylan’õn doktoru İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Pınar Sait, Say- lan’õn 18 yõldõr İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitü- sü’nde tedavi ve takip edildiğini belirtti. Sait, “Bu operas- yon kapsamında kendisinin evinin aranmasının onu psikolojik olarak yıkacağını, onu korkutup, sindirece- ğini ya da moralini bozacağını düşünmüyorum. Ancak hayati tehlikesi söz konusu olduğu halde operasyon ne- deniyle hastaneye gelemedi, tedavisini aksatması sağlı- ğı açısından hiç iyi değil, zararlı olabilir” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Cumhuriyet Kadõnlarõ Derneği (CKD) Ergenekon so- ruşturmasõ kapsamõndaki geliş- melere tepki gösterdi. TTB Merkez Konseyi Başkanõ Prof. Gençay Gürsoy düzenle- diği basõn toplantõsõnda, TTB olarak Saylan’õn, demokrasi yan- daşõ bir kimliğe sahip olduğunu taahhüt edebileceğini belirtti. Gürsoy, “Türkan Saylan de- mokrasi karşıtı herhangi bir ha- reketin içinde olamaz” dedi. Gürsoy, “TTB ve yüz binlerce temsilcileri olarak Saylan bizim kutsalımızdır” diye konuştu. CKD Başkanõ Şenal Sarıhan, “Ülkedeki demokratik kanal- ların artık tıkanmaya çalışıldı- ğını görüyoruz. Bu son dalga da bu durumun bir eseridir” dedi. Ülkede tam bir baskõ ortamõnõn oluşturulmak istendiğine dikkat çeken Sarõhan, “Bugün bütün Türkiye’nin onur duyduğu ÇYDD Genel Başkanı Türkan Saylan’ın evi aranıyorsa, yüz akı derneklerden ÇYDD’nin bütün şubeleri aranıyorsa, bir rektörün evi, televizyonu, has- taneleri aranıyorsa, gün ışığına çok ihtiyacımız var demektir. Bir hukukçu olarak bile daha ağır şeyler söylemekten çekini- yorum. Bu hale geldik” görü- şünü dile getirdi. ‘SAYLAN’IN TEDAVİSİ AKSAMAMALI’ Saylan’ın evinin önünde toplanan yurttaşlar sloganlarla Saylan’a sahip çıktı. Evin önüne Türk bayrağı asan yurttaşlar pankartlar ve Atatürk posterleri taşıdı. (Fotoğraflar: UĞUR DEMİR) versite rektörlerinin, örgütlenme ve iktidar talebinde bulunan, toplumun içine düştüğü her türlü olumsuzluğa çözümler üreten, tam bağõmsõzlõkçõ ve antiemperyalist ay- dõnlarõn gözaltõna alõnmasõ ile yeniden tõr- manõşa geçtiğine dikkat çekti. Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Fe- derasyonu Genel Başkanõ Dursun Atılgan, Atatürkçü Düşünce Derneği ve Çağdaş Ya- şamõ Destekleme Derneği’ni, Atatürkçü akademisyen ve kurumlarõ “darbeci ör- gütler” ve hatta “terör örgütleri” düzeyi- ne indirgeyen zihniyeti kõnadõğõnõ belirtti. ‘Halk da ‘one minute’ diyecek’ Sosyal Demokrasi Vakfõ (SODEV) Baş- kanõ Erol Kızılelma yaptõğõ açõklamada “Türkiye’de darbe özlemcileri hep ol- muştur. Bunlarla mücadele edilmesini de doğal karşılıyoruz. Türkiye’nin şanssız- lığı, demokrasiden nasibini almamış bir iktidar eliyle yönetilmesidir” dedi. Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanõ ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanõ Nazmi Bilgin de yaptõğõ açõkla- mada, “‘One minute’ diyenlere bir gün bu toplum da ‘one minute’ diyecek ve onlar ‘one minute’ bile kalamayacaklar” dedi. Tüm Üniversite Öğretim Üyeleri Derne- ği 2. Başkanõ Esen Aslandoğan da “ Tür- kan hoca, darbelere karşı, hukuka inanan bir akademisyendir. Evinin aranmasını protesto ediyoruz” açõklamasõnõ yaptõ. Türk Tabipleri Birliği Başkanı Gürsoy ‘Türkan Saylan bizim kutsalõmõzdõr’ İstanbul Haber Servisi - 68’li- ler Birliği Vakfõ Başkanõ Sönmez Targan, vakfõn Genel Sekreteri Namık Kemal Boya’nõn da göz- altõna alõnmasõna tepki gösterdi. Vakõf adõna Targan tarafõndan kaleme alõnan basõn açõklama- sõnda şöyle denildi: “Ergene- kon davası 12. dalgayla yeni bir boyut kazanmış bulunmakta- dır. İçlerinde Vakfımız Genel Sekreteri Namık Kemal Bo- ya’nın da bulunduğu çok sayı- da aydın, bilim insanı, sivil top- lum kuruluşları yöneticisinin evlerinde aramalar yapılırken kimileri de gözaltına alınmış bulunmaktadır. Hiçbir çağdaş hukuk devletinde olması dahi düşünülemeyen böylesi bir uy- gulama Türkiye’nin bir polis devleti olmasına doğru gidişinin açık ve net göstergesidir. Türkiye’nin son 200 yıllık yakın tarihinde ilk kez iktidarı ele geçirme şansını yakalayan si- yasal İslam kadroları, yerlerini sağlamlaştırmak, dünya görüş- lerini yaygınlaştırmak için ön- lerine çıkan her demokratik muhalefete saldırmaktadırlar. Bu son dalga da öteden beri sür- dürülen ve ABD emperyaliz- minin Büyük Ortadoğu Proje- si kapsamında yürüttüğü bir uy- gulama olup demokrat, ilerici, yurtsever kişi ve kuruluşları kirletmeyi amaçlamaktadır.” 68’liler Birliği Vafkı iktidarı eleştirdi ‘Siyasal İslam muhalefete saldõrõyor’ Süleyman Çelebi.