28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Hukuksal sorunlarda bir numaralı yardımcısı Çi- çek Cemil, telekulak olaylarında hükümetin du- rumunu değerlendiriyor: “Sınıfta kaldık!” Bu, bir aczin ifadesi midir, yoksa hükümetin ba- şı ile yakın yardımcısı arasında soruna bakış açı- sındaki derin farklılığın göstergesi mi? Ya da RTE dışında hükümet üyeleri arasında te- lekulağın artık dayanılmaz bir sınıra dayandığını gören, kabul edenlerin var olduğuna işaret mi? Elbette Bakanlar Kurulu’nda bu olası kanıya ters düşen bakanlar da vardır. “Sorunun (yasalara) uyma ve uygulama” oldu- ğunun altını çizen Çiçek Cemil: “… Bu noktada cumhuriyet savcılarına iş düşü- yor. Savcıların daha hassas ve daha gayretli olma- sı gerekli. Bu konuda iyi sınav vermedik…” diyor. Buna karşın Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, toplumsal yaraya dönüşen telekulak olaylarına ka- yıtsız kalan savcıları göreve çağıracağı yerde, “ba- ğımsız savcılara müdahale edemeyeceğini, edil- memesi gerektiğini” sık sık yineliyor. Bizim demokrasimizde işte böyledir yürütme er- ki… aynı konuda başı ayrı, yardımcısı ayrı, bakanı ayrı konuşur, davranış sergiler! Ama Başbakan efendimiz memnun. Telekulak; “İfade ve düşünce özgürlüğünü ihlal ediyormuş… adli yargılama hakkı zedeleniyormuş… kişisel do- kunulmazlık ayaklar altına alınıyormuş…” bir ku- lağından giriyor, ötekinden çıkıyor. Oysa “dinlemelerin” hükümetin, bizzat Başba- kan’ın bilgisi altında yapıldığını gösteren işaretler, suçlamalar sıralanıyor. Örneğin Telekulak Komisyonu Başkanı Hakkı Köylü üstelik AKP milletvekili. Yasada belirtilen koşullara uygun dinlemelerin dışındaki bütün dinlemelerin (telekulağın) suç olduğunu söylüyor. “Suç işleyenler meydanda değilse... savcıların soruşturma yapması gerekiyor” diyor. “Telekulak saptamalarını yayımlayan da yayım- latan da suçlu” mu, suçlu! Suçluyu ne arayan var, ne aranmasını isteyen ve ne de telekulak olayları üzerine giden, gitme- ye niyetlenen bir hükümet ve bir savcı!.. Sadece savcılar mı derin uykuda? Ekonomik so- runlar üzerinde açıklamalarıyla mangalda kül bı- rakmayan TÜSİAD’ın, TİSK’in, sivil toplum ör- gütlerinin, DİSK dışında işçi konfederasyonlarının; hükümetin, Başbakan’ın “medyayı teslim alma” ça- balarına karşı çıktığına tanık oldunuz mu? Ayıptır, ayıp! Rejimin belkemiği basın özgürlü- ğü üzerindeki hükümet baskısına topyekûn kar- şı çıkmayan örgütler, işçilerin sesini yüreklice du- yuran DİSK’ten ders almalı. Yazılı açıklamasında, hükümetin medyayı teslim almaya çalıştığını vurgulayan DİSK, demokratik la- ik rejimin varacağı son istasyonu şöyle açıklıyor: “… Bu süreç AKP’nin planladığı gibi sonuçlandığı tak- dirde, Türkiye, gerici/totaliter bir baskı toplumu ol- ma yolunda büyük bir adım atmış olacaktır.” Her şey bir yana atıldı. İktidarla muhalefet ara- sında küfürlü atışma ön plana sıçradı. Kamuoyu hangi siyasetçinin bu konuda uzman olduğunu, bir gün susarsa, ertesi günü bir olaya, kızdığı insana, küfürle, argo sözcükle saldırdığı- nı biliyor. Hangi siyaset veya devlet adamının ağzından böyle sözcüklerin düşmediğini de biliyor. Şu fıkra günümüzdeki kimilerini anımsatmıyor mu: “… Şair Ahmet Haşim bir gün bir tanıdığına fe- na halde kızmıştı. Nedenini soran dostuna dişle- rini gıcırdatarak: ‘Beyefendi, beyefendi’ dedi. ‘Siz onun ipek bo- yun bağına, şık kostümüne, kibar tavrına, tatlı di- line aldanmayınız… O, tıpkı yataklı vagonlardaki pırıl pırıl aynalı kapılara benzer… …Tokmağı çevirip açtınız mı, arkası abdest- hanedir!’...” SAYFA 8 MART 2009 PAZARCUMHURİYET 18 HABERLERİN DEVAMI İstanbul Y 13 Edirne Y 14 Kocaeli Y 16 Çanakkale Y 12 İzmir Y 15 Manisa Y 14 Aydın Y 15 Denizli Y 13 Zonguldak Y 15 Sinop Y 11 Samsun Y 16 Trabzon Y 23 Giresun Y 23 Ankara Y 14 Eskişehir Y 12 Konya B 13 Sıvas Y 16 Antalya Y 18 Adana B 21 Mersin B 20 Diyarbakır Y 19 Şanlıurfa Y 20 Mardin Y 17 Siirt Y 18 Hakkâri Y 10 Van Y 13 Kars Y 8 Oslo K 2 Helsinki K - 2 Stockholm K 3 Londra Y 10 Amsterdam Y 9 Brüksel Y 9 Paris Y 9 Bonn Y 8 Münih Y 6 Berlin Y 10 Budapeşte B 10 Madrid BP 21 Viyana Y 9 Belgrad PB 6 Sofya PB 9 Roma B 16 Atina PB 15 Zürih Y 9 Moskova K 0 Aşkabat PB 18 Astana B 3 Taşkent PB 11 Bakû B 14 Bişkek Y 7 Tiflis B 16 Kahire PB 24 Şam B 24 Ülke geneli çok bulutlu Orta Akdeniz ile Konya ve Karaman çevreleri dı- şında yağışlı geçecek. Ya- ğışlar Kıyı Ege, İç Anado- lu’nun kuzeydoğusu, Orta Karadeniz ile Sinop, Er- zincan ve Tunceli çevrele- rinde kuvvetli olmak üze- re genellikle yağmur ve sağanak yağış bekleniyor. Hava sıcaklığı batı kesim- lerde 2-4 derece azalacak. Öcalan’õn 15 Şubat 1999’da yakalanmasõnõn ardõndan salt PKK, bölünme, çatõşma ve erozyon yaşamadõ. Aslõnda kar- şõmõzda artõk “bağımsız Kür- distan” düşünü yaşayan bir PKK de yok. Örgüt, bilinenin tam aksine şiddeti dayatma yöntemi olarak kullanõrken üç ana hedef üzerinde ilerlemek is- tiyor. PKK Kürt kimliğinin anayasaya girmesi, Kürtçenin resmi dil olmasõ ve Öcalan’õn serbest bõrakõlmasõnõ istiyor. Güneydoğu’daki intifada pro- valarõ, “İrademiz Öcalan” ey- lemleri bu amaç uğruna orga- nize ediliyor. PKK’deki değişiklik salt si- yasi hedeflerde yaşanmõyor. Örgüt içinde silahlõ mücadele- den vazgeçilmesi de uzun sü- redir tartõşõlõyor. Nitekim son dönemde örgüt içinde yoğun- laşan çatõşma ve infazlarõn ar- dõnda da bu fikir ayrõlõğõnõn yarattõğõ gerginlik bulunuyor. Yalnõzca örgüt değil, Öcalan da 9 yõldõr tutulduğu İmralõ Adasõ’nda fikirsel değişim ve dönüşüm geçiriyor. Şu bir ger- çek ki Öcalan’õn terör örgütü üzerindeki etkisi halen hissedi- lir biçimde sürüyor. Kandil Dağõ’ndaki örgüt yö- neticileri, Avrupa’daki Kon- gra-Gel yönetimi, Öcalan’õn avukatlarõ aracõlõğõyla yaptõğõ açõklamalarõ bir rehber olarak kullanmaya devam ediyor. An- cak bu devinim içinde Öca- lan’õn fikirsel değişimi Kürt hareketinin legal ve illegal or- ganlarõ içinde zaman zaman tepki de çekiyor. Tepkiler açõk- ça dillendirilmese de, Öcalan’õn özellikle Kemalizmi ve Ata- türk’ü referans alarak yaptõğõ çözüm önerileri şaşkõnlõkla kar- şõlanõyor. Öcalan’õn son dö- nemde yaptõğõ ve içinde Ata- türk geçen şu açõklamalarõnõn dikkatle irdelenmesi gerekiyor: - Ben Kemalizmi bir olgu ola- rak ele alõyorum. Kemalizme objektif bakõyorum. Yani bi- limsel olarak inceliyorum. Et- kilenme değil. Kemalizmle il- gili bilimsel gerçeklikler var, örtüştüğümüz ve örtüşmediği- miz yönler var. (15.02.2008) - Mustafa Kemal’e ilişkin de işte bana Kemalizmden et- kilenmiş falan diyorlar, öyle bir şey yok. Ben bilimsel değer- lendirdim, ben aslõnda Kema- lizmin özgürlükçü çizgisini tar- tõşõyorum. (01.03.2008) - Aslõnda M. Kemal bir cum- huriyetçidir, milliyetçi değildir, kendisini koruma altõna almak için Türkçülüğü geliştirdi. Kürt sorunu konusunda da özerklik anlayõşõna sahipti, yani muhta- riyet istiyordu. Bunu dile de ge- tirmişti ama Mustafa Kemal’in Kürtlerle uzlaşmasõ engellendi. Kendilerini Kemalist olarak ta- nõmlayanlar Mustafa Kemal’i bilmiyorlar. Mustafa Kemal’e azõcõk saygõlarõ varsa O’nu doğ- ru anlarlar. (14.03.2008) - Bugün 23 Nisan. Bu vesi- leyle ilk Meclis’i anõyorum. O dönemde Mustafa Kemal ba- ğõmsõzlõkçõ ve özgürlükçü bir çizgideydi. Neye karşõ bağõm- sõzlõk? İngilizlere karşõ. Gelin Mustafa Kemal’in 1920’lerde- ki ilk Meclis konuşmasõnõ re- ferans alalõm. Sonrasõnda yap- tõğõ çözüme yönelik birçok ko- nuşmasõnõ referans alalõm. Bu temelde bu sorunu çok geç ol- madan çözelim. (25.04.2008) - Ben bu coğrafyada yaşayan tüm halklarõn kardeşliğine ina- nan biriyim. Benim hayata ge- çirmeye çalõştõğõm 1920’lerin Kuvayõ Milliye ruhudur. Ve bu ruhun hayata geçirilmesi için tek yol, diyalogdur. Mus- tafa Kemal, bunu yapmaya ça- lõştõ. O dönem diyalog için im- kânlar vardõ ama bahsettiğim güçler bunun önüne geçtiler. (31 Ağustos 2008) - Şimdiki yaşananlar 19. yüz- yõl Osmanlõ politikalarõna ben- ziyor. 19. yüzyõlõn sonunda, sorunlarõ biriktirip biriktirip çözmediler, sonunda impara- torluk parçalandõ. Mustafa Ke- mal olsaydõ bu dağ gibi sorun- lar karşõsõnda böyle mi davra- nõrdõ, böyle davranmazdõ. Mus- tafa Kemal, olaylara o dönemin bilimini esas alarak yaklaşõ- yordu, bu sorunlarõ çözmek için beyin patlatõrdõ. “Hakiki mürşit” sözü bu nedenledir. Mustafa Kemal, dönemin bili- mini okuyordu. Mustafa Ke- mal’i çok suçlamak da doğru değil. Çünkü dönemin bilimi pozitivizmdi. O günün koşul- larõnda ancak bu kadarõnõ ya- pabilirdi. Mustafa Kemal’in kafasõnda demokrasi de vardõ, sorunlarõ çözmek istiyordu. (17 Ekim 2008) - Türkiye’de iki tane Cum- huriyet anlayõşõ var. Biri pozi- tivist-laisist-burjuva Cumhuri- yet, diğeri õlõmlõ İslam olarak bi- linen dogmatik, muhafazakâr Cumhuriyet anlayõşõdõr. AKP halen dogmatik ve muhafazakâr anlayõşõnda õsrar ediyor. Ama Mustafa Kemal’in Cumhuri- yet anlayõşõ buna izin vermez. Cumhuriyetin kuruluşunda Mustafa Kemal’in yarattõğõ de- ğerler vardõ. (31 Ekim 2008) - AKP’liler ticaret, endüstri üretiminin yüzde 50’sini dõşa- rõya sattõlar. Son beş yõlda dev- letin yüzde 50’sini sattõlar. Yüz- de 50’si satõlan bir ülke ba- ğõmsõz olabilir mi? M. Kemal böyle miydi? M. Kemal, kapi- tülasyonlarõ kaldõran iradedir. (07 Kasõm 2008) - Türkiye demokratik çözümü esas alabilir. O zaman Türkiye gelişir. Altõ yüz milyar borçtan kurtulur. Bölgesel güç olur. Mustafa Kemal’den bahsetme- min nedeni de budur, blokçu de- ğildi. Cumhuriyetçiydi, onun özgürlükçü, bağõmsõzlõkçõ yanõ vardõ. Mustafa Kemal’i günde- me getirmemin nedeni onun bilime verdiği önemdir. Mustafa Kemal’in bõraktõğõ miras budur. Bugün de bu miras esas alõna- rak sorun çözülebilir. (28 Kasõm 2008) - Halac-ı Mansur, Yunus Emre, Mevlana, Yunus Em- re çok önemlidir. Bunlar iyi an- laşõlamazsa Anadolu’da birlik- te yaşama olanağõ kalmaz. Bun- larla birlikte Mustafa Kemal’in de iyi anlaşõlmasõ, güncellen- mesi, çağa uygun hale getiril- mesi gerekiyor. (5 Aralõk 2008) - Kürtleri bir yüz yõl daha bağlamak isteyenler var. Yeni bir siyasal teoloji oluşturmak is- teyenler var. Ben bunun için Mustafa Kemal örneğini ver- dim. Mustafa Kemal, siyasal teolojiyi biliyordu. İngiltere’nin Ortadoğu’daki hegemonyasõnõ biliyordu. Bazõlarõ benim Ata- türk gibi olmak istediğimi söy- lüyor. Bunu söylemelerinin ne- deni, koltuklarõnõn elden gitme tehlikesidir. (19 Aralõk 2008) BİTTİ ZAFER DERSHANELERİ ÖSS 1. DENEME SINAVI YANIT ANAHTARI 1. BÖLÜM TÜRKÇE 1.B, 2.E, 3.E, 4.C, 5.B, 6.A, 7.C, 8.A, 9.E, 10.B, 11.C, 12.C, 13.C, 14.B, 15.E, 16.A, 17.D, 18.C, 19.A, 20.C, 21.E, 22.E, 23.C, 24.E, 25.A, 26.D, 27.C, 28.E, 29.D, 30.C SOS BİL-1 1.C, 2.E, 3.D, 4.D, 5.C, 6.B, 7.B, 8.E, 9.A, 10.C, 11.D, 12.D, 13.A, 14.A, 15.D, 16.E, 17.B, 18.B, 19.D, 20.A, 21.A, 22.D, 23.C, 24.D, 25.A, 26.E, 27.D, 28.B, 29.A, 30.C MATEMATİK 1.B, 2.C, 3.D, 4.C, 5.C, 6.D, 7.A, 8.B, 9.A, 10.C, 11.C, 12.D, 13.A, 14.C, 15.E, 16.C, 17.D, 18.C, 19.C, 20.D, 21.A, 22.C, 23.D, 24.B, 25.D, 26.B, 27.E, 28.C, 29.C, 30.E FEN BİL-1 1.A, 2.E, 3.A, 4.D, 5.E, 6.C, 7.B, 8.E, 9.D, 10.B, 11.E, 12.C, 13.E, 14.C, 15.A, 16.D, 17.A, 18.B, 19.C, 20.B, 21.C, 22.E, 23.D, 24.A, 25.B, 26.B, 27.C, 28.E, 29.A, 30.C 2. BÖLÜM EDEB.-SOS. 1.C, 2.C, 3.D, 4.B, 5.E, 6.C, 7.C, 8.C, 9.A, 10.C, 11.A, 12.C, 13.C, 14.C, 15.B, 16.A, 17.A, 18.C, 19.D, 20.E, 21.B, 22.A, 23.B, 24.A, 25.A, 26.C, 27.E, 28.D, 29.C, 30.E SOS BİL-2 1.C, 2.A, 3.C, 4.A, 5.B, 6.D, 7.C, 8.B, 9.D, 10.E, 11.C, 12.B, 13.D, 14.E, 15.D, 16.C, 17.E, 18.B, 19.C, 20.C, 21.E, 22.D, 23.C, 24.A, 25.B, 26.D, 27.B, 28.C, 29.E, 30.D MATEMATİK 1.E, 2.D, 3.E, 4.D, 5.C, 6.A, 7.A, 8.D, 9.D, 10.D, 11.C, 12.B, 13.E, 14.B, 15.B, 16.C, 17.C, 18.C, 19.A, 20.A, 21.D, 22.B, 23.D, 24.B, 25.A, 26.B, 27.B, 28.E, 29.E, 30.C FEN BİL-2 1.A, 2.E, 3.C, 4.A, 5.B, 6.E, 7.E, 8.A, 9.C, 10.B, 11.E, 12.E, 13.C, 14.E, 15.C, 16.D, 17.A, 18.A, 19.C, 20.E, 21.E, 22.A, 23.B, 24.D, 25.E, 26.E, 27.B, 28.D, 29.B, 30.D Gelecek sınavlar: 28 Mart, 11 Nisan, 25 Nisan, 9 Mayıs, 23 Mayıs ve 6 Haziran 2009 tarihlerinde... Yandaşlarõ kõzsa da Öcalan, Kemalizmi ve Atatürk’ü referans almaya devam ediyor: Mustafa Kemal’i önemsiyorum EMİNE KAPLAN ANKARA - Dünya, 8 Mart Kadõn- lar Günü’nü kutlarken, Türkiye, siya- sette kadõnõn yeri açõsõndan sõnõfta ka- lan bir tablo sergiliyor. 3 bin 500’e ya- kõn belediyeden yalnõzca 17’sinde ka- dõn belediye başkanõ bulunuyor. Kadõn belediye başkanlarõnõn oranõ yüzde 0.56’da kalõrken, 550 milletvekilinden ise yalnõzca 50’sini kadõnlar temsil ediyor. Kadõn milletvekili oranõ yüzde 10’u bile bulmuyor. Kadõn Adaylarõ Destekleme ve Eğitim Derneği’nin (KADER) yaptõğõ araştõrma ise 29 Mart’taki yerel seçimlerde de “kadının adının olmadığını” ortaya koyuyor. Türkiye’de 3 bin 500’e yakõn bele- diye bulunuyor. 2004 yerel seçim so- nuçlarõna göre 1’i il, 5’i ilçe ve 11’i de belde olmak üzere toplam 17 yerleşim yeri kadõn belediye başkanõyla yöneti- liyor. Kadõn belediye başkanlarõnõn oranõ yüzde 1’e bile ulaşmazken yüz- de 0.56’da kalõyor. Kadõn belediye meclis üyesi sayõsõ ise 834, toplam be- lediye meclis üyelerine göre oranõ ise yüzde 2.42. İl genel meclislerindeki ka- dõn sayõsõ ise yalnõzca 58, toplam sayõya oranõ ise yüzde 1.81. Kadõn belediye başkanlarõnda bi- rinci sõrayõ DTP alõyor. DTP’nin 9, CHP’nin 4, AKP’nin 2, DP’nin 1, SHP’nin 1 kadõn belediye başkanõ bu- lunuyor. Belediye başkanlarõnõn parti- lere göre dağõlõmõ ve adlarõ şöyle: DTP: Tunceli Belediye Başkanõ Songül Erol Abdil, Diyarbakõr Bağlar Belediye Başkanõ Yurdusev Özsök- menler, Diyarbakõr Bismil Belediye Başkanõ Şükran Aydın, Mardin Kõ- zõltepe Belediye Başkanõ Cihan Sincar, Mardin Mazõdağõ Belediye Başkanõ Nuran Atlı, Mardin Sürgülü Belediye Başkanõ Zeyniye Öner, Van Bostani- çi Belediye Başkanõ Gülcihan Şimşek, Adana Küçükdikili Belediye Başkanõ Leyla Güven, Ağrõ Doğubeyazõt Be- lediye Başkanõ Mukaddes Kubilay. CHP: Bartõn Kozcağõz Belediye Başkanõ Meliha Okutay, İzmir Seyrek Belediye Başkanõ Nurgül Uçar, Kõrk- lareli Kavaklõ Belediye Başkanõ İnci Tunç, Uşak Hasköy Belediye Başka- nõ Aynur Yurtsever. SHP: Hatay Küçükdalyan Belediye Başkanõ Lina Cilli. AKP: Hatay Yeşilköy Belediye Baş- kanõ Fatma Gören, Giresin Doğankent Belediye Başkanõ Nazmiye Kabada- yı. DP: Sõvas İnkõşla Belediye Başkanõ Hilal Yıldız. KADER’in araştõrmasõna göre halen belediye başkanlõklarõnda yüzde 0.56, belediye meclislerinde yüzde 2.42, il genel meclislerinde ise yüzde 1.82 temsil oranõna sahip olan kadõnlar için yerel seçimler de umut vaat etmiyor. 19 siyasi partinin katõldõğõ yerel seçimlerde il belediye başkanlõklarõna gösterilen kadõn aday sayõsõ 44’te kalõrken, 321 kadõn da ilçe ve belde belediye başkan adayõ oldu. DSP, 70 isimle en fazla ka- dõn aday gösteren parti olurken bunlar arasõnda büyükşehir ve il adayõ bulun- muyor. DSP’yi 46 kadõn adayla CHP izliyor. CHP, 1’i büyükşehir, 8 ilde ka- dõn aday çõkardõ. DTP’nin 41 kadõn ada- yõnõn 1’i büyükşehir, 6’sõ il belediye başkanlõklarõ için yarõşõyor. Saadet Partisi’nde 1’i il belediye başkanlõğõ ol- mak üzere 40 kadõn adayõ bulunuyor. TKP 14’ü il olmak üzere 37, DP de 1’i büyükşehir, 3’ü il olmak üzere toplam 36 adayla en fazla kadõn aday gösteren partiler arasõnda yer alõyor. Anavatan Partisi’nin 25 kadõn ada- yõnõn 4’ü büyükşehir belediye baş- kanlõğõ, 3’ü ise il belediye başkanlõk- larõ için mücadele ediyor. AKP’nin 18 kadõn adayõndan biri il belediye baş- kanlõğõ için yarõşõyor. LDP, biri il be- lediye başkanlõğõ olmak üzere 19 kadõn adayla seçimlere katõlõyor. İlde kadõn aday göstermeyen MHP, 34 kadõnõ il- çe ve belde belediye başkanlõğõna aday gösterdi. BBP 5 ilçe ve beldedeki ka- dõn adayõyla, en az kadõn adaya yer ve- ren parti oldu. Haber Merkezi - Kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadõnlar Günü öncesi dün meydanlara indi. Kadõnlar “Kadına yönelik şiddet insanlık suçudur” dedi- ler. İSTANBUL Taksim Tram- vay Durağõ’nda dün bir araya ge- len kadõnlar, “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun”, “Kadınız barış istiyo- ruz”, “Ev içi emeğimize değer verilsin”, “Savaşsız ve silahsız bir dünya istiyoruz” yazõlõ dö- vizler ve pankartlar açtõlar. İnsan Haklarõ Derneği (İHD) Genel Merkezi adõna ortak olarak ha- zõrlanan ve diğer illerde de eş- zamanlõ olarak gerçekleştirilen basõn açõklamasõnõ okuyan Ümit Efe, 1857 yõlõnda New York’ta dokuma işçisi kadõnlarõn başlat- tõğõ mücadelenin bugün dünyanõn birçok yerinde kadõnlarõn kimlik ve sosyal statü için her türlü şid- dete karşõ, kadõn ticaretine, zo- runlu göçe, tecavüzlere karşõ de- vam ettiğini söyledi. ADANA KESK’e üye kamu emekçisi kadõnlar meşalelerle yürüdü. 5 Ocak Meydanõ’nda toplanan kadõnlar, kadõna yöne- lik şiddeti ve cinsel ayrõmõ pro- testo etti. İZMİR 8 Mart Dünya Emek- çi Kadõnlar Günü, İzmir’de de çe- şitli etkinliklerle bugün kutlana- cak. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karşõyaka Belediyesi tara- fõndan düzenlenen etkinlikler kapsamõnda saat 10.00’da Zü- beyde Hanõm’õn Karşõyaka’daki mezarõ başõnda tören gerçekleş- tirilecek. Cumhurbaşkanlõğõ Basõn Mer- kezi’nden yapõlan açõklamaya göre Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, 8 Mart Dünya Kadõnlar Günü dolayõsõyla bir mesaj ya- yõmladõ. Türkiye’deki 3 bin 500 belediyeden sadece 17’sinin belediye başkanõ kadõn Siyasette kadının adı yok ‘Kadına yönelik şiddet insanlık suçu’ Askeri helikopter düştü: 2şehit Yurt Haberleri Servisi- Kara Kuvvetleri’ne ait as- keri Kobra tipi helikopter Kayseri’nin Põnarbaşõ ilçe- si yakõnlarõnda düştü, ka- zada pilot üsteğmenler Vol- kan Koçyiğit ile Faik Şim- şek şehit oldu. Kobra tipi helikopter Ma- latya 2. Kara Havacõlõk Ko- mutanlõğõ’ndan dün saat 13.10’da, helikopter ve ekip değişimi için Ankara’ya gitmek üzere havalandõ. Kayseri’de yakõt ikmali yaptõktan sonra yeniden ha- valanmasõ planlanan aske- ri helikopterle Sarõz ilçesi yakõnlarõnda irtibat kesi- lince, cep telefonu sinyalleri izlenerek düştüğü yer be- lirlendi. Kazada üsteğmenler Vol- kan Koçyiğit ile Faik Şim- şek şehit oldu. Şehitlerin ce- nazeleri olay yerine gelen başka bir askeri helikop- terdeki personel tarafõndan enkazdan çõkarõlarak Kay- seri 12. Hava Ulaştõrma Ana Üs Komutanlõğõ’na getirildi. Bölgede kar ka- lõnlõğõnõn 1.5 metre olduğu bildirildi. Genelkurmay Başkanlõ- ğõ’dan yapõlan açõklamada helikopterin Kayseri Põ- narbaşõ ilçesinin güneyine düştüğü, kaza nedeninin kõrõm heyetinin incelemesi sonucunda açõklõğa kavu- şacağõ belirtildi. KAYSERİ Kayseri’nin Sarõz ilçesi kõrsal kesiminde enkazõna ulaşõlan helikopterde 2 pilot üsteğmenin şehit olduğu belirlendi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear