Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Baştarafı 1. Sayfada
Ergenekon davasında mahkeme
birçok tutuklu sanığı tahliye etmiştir.
Ancak sorgulama sürdüğünden ye-
ni tutuklamalar gündeme girmektedir.
Bir yanda tahliyeler, bir yanda ye-
ni tutuklamalar...
Birinci iddianame ile ikincinin bir-
leştirilmesi halinde dünyada eşi emsali
görülmemiş biçimde 4359 sayfalık
bir iddianameyi mahkeme heyeti oku-
yup değerlendirmek zorunda kala-
caktır.
2450 sayfalık iddianamenin duruş-
malarını yöneten üç kişilik mahke-
menin üyeleri bu arada 1909 sayfalık,
yuvarlak rakamla 2000 sayfalık ikin-
ci iddianameyi de okumak durumun-
da kalacaklardır.
Olanaksız bir iştir bu...
İkinci iddianamenin gazete sayfa-
larına yansıyan içeriğindeki temel
mantıksızlığı bir yana bırakıyoruz. Bu
olay artık bir soruşturma ve dava ola-
rak soyutlanamıyor. Türkiye Cum-
huriyeti yargısı hesabına üzerinde
düşünülecek soru işaretlerini günde-
me getiriyor.
29 Mart arifesinde önce Mustafa
Balbay’ın tutuklanması, ardından
ikinci iddianamenin açıklanması si-
yasal zamanlama açısından bekleni-
yordu.
Ne var ki yukarda verdiğimiz ta-
rihler ve rakamlar bu davanın hiçbir
zaman sonuçlanamayacak bir yapıda
hazırlandığını ve belirli bir amaçla dü-
zenlendiğini kanıtlamaya yeterlidir.
Ergenekon, artık yalnız zanlılar ve
sanıklarla bir savcılığı ve bir mahke-
meyi ilgilendirmiyor, Türk yargısı
için bir sorundur.
Sonu daha başlangıcında iptal edil-
miş ve üzerine çarpı işareti konmuş da-
va dosyaları hukuk ve adalet içer-
mezler.
C
Yedi aydır beklenen ikinci iddianame gün ışığı-
na çıktı.
Haberi duyuran TV’lerin haber bültenleri yaşadığı-
mız dönemi bir kez daha değerlendirmeye olanak sağ-
layan açıklamalarla dolu.
Etekleri zil çalan dinci TV’lerin bir yorum-haberi şöy-
le diyor:
“Ergenekon savcıları soruşturmanın 3 yıl süreceği-
ni açıklamıştı. Henüz 1.5 yıl geçti.
İkinci iddianameyi üçüncü… üçüncüyü dördüncü,
dördüncüyü beşinci iddianameler izleyecek.
Daha çoook tutuklamalar izlenir, daha çoook göz-
altına alınanlar olacak!”
Sadist bir zevk duyuyor dinci yayın organları.
Avazları çıktığı kadar bağıracaklar; daha çok daha çok
yazar, çizer, emekli subay, bürokrat tutuklansın diye!
Mustafa Balbay’la tam 15 yıl ağabey-kardeş, iki
gazeteci, her sabah en az bir saat sohbet ettik. Gü-
nün sorunlarını, güncel haberleri konuştuk.
Balbay’ın gazeteciliğe adımı atarken tek amacı mes-
lekte ön sırada olmak, kitap yazmaktı.
Bu amaca, bu hedefe varmak için gece gündüz ça-
lıştı. Yazdığı her haber sadece ve sadece gazeteci-
liğe olan tutkusunun eseridir.
Meslek hatta aile yaşamımızda birbirimizden giz-
limiz saklımız olmayan Balbay’a, açıklanan suç çe-
şitleri arasında hangisini yakıştıracağız?
Örgüt yöneticisi, örgüt üyesi olmak mı? Balbay’ın
yazı ve kitaplarıyla cebir ve şiddet kullanarak mu-
kaddes bildiği TBMM’yi ve içten duygu ve düşün-
celerle eleştirdiği TC hükümetini ortadan kaldırmak
mı?
Eline kalemden başka silah almamış olan Balbay’ın
suçu yazı ve kitaplarıyla hükümete karşı isyana tah-
rik mi?
Bilgisayarındaki bilgiler, güncel notları mı? Yasak-
lanan bilgileri temin etmek mi?
Hadi canım sen de!
Balbay gümrük kapısındaki memur değil. Gazete-
ci! Ga-ze-te-ciiii!
Kaynağından haberi alır, belgeler toplar, haber ya-
par, kitap yazar.
Gericiliğe prim tanımaz. Atatürk çağdaşlığından,
devrimlerinden, laik yaşamdan, Batı’ya kul olmadan
Batılı yaşamdan ödün vermez.
Herhalde suçu bu özellikleri...
Geride bıraktığım yıllarda altı kez “devletin gizli kal-
ması gereken belgeleri edinmek ve ifşa etmek” suç-
lamasıyla Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde ve ağır ce-
za mahkemelerinde ağır hapis cezaları istemiyle
yargılandım.
Her kezinde mahkemeler “gazeteci görevini yaptı”
içeriğinde bir gerekçe ile beraatime karar verdi.
Hâkim teminatını reddeden tek başına bir iktidar dö-
neminden geliyorduk. Bugün tek parti iktidarında yar-
gı bağımsızlığını tartışıyoruz.
Elimizdeki tek güvence; yargı!
Avukatlarımızın hazırladığı tutuklamaya itiraz dos-
yamızı inceleyen saygıdeğer hâkimler; savcılığın ku-
ru suçlamalarını göz önüne alarak değil… lütfen Bal-
bay’ın haber ve kitap yazarak halkını aydınlatmaya ça-
lışan, toplumsal görevini yerine getiren, çağdaş, la-
ik ve gazeteci kimliğini, kişiliğini dikkate alarak… ka-
rar veriniz.
Bu yönde alacağınız kararın kamuoyunda, aydın vic-
danında nasıl bir rahatlık sağlayacağını tahmin ede-
mezsiniz.
İstanbul Y 12
Edirne Y 6
Kocaeli Y 17
Çanakkale Y 12
İzmir Y 15
Manisa Y 14
Aydın Y 16
Denizli Y 15
Zonguldak B 13
Sinop B 11
Samsun B 15
Trabzon Y 13
Giresun Y 12
Ankara B 13
Eskişehir B 13
Konya B 15
Sıvas Y 12
Antalya B 18
Adana PB 19
Mersin PB 19
Diyarbakır B 16
Şanlıurfa B 17
Mardin B 14
Siirt B 16
Hakkâri B 8
Van B 9
Kars Y 5
Oslo K 0
Helsinki K - 1
Stockholm K 1
Londra Y 14
Amsterdam Y 10
Brüksel Y 9
Paris Y 12
Bonn Y 8
Münih K 4
Berlin Y 9
Budapeşte Y 9
Madrid B 21
Viyana Y 8
Belgrad Y 9
Sofya Y 7
Roma Y 16
Atina Y 17
Zürih Y 9
Moskova K 3
Aşkabat B 22
Astana K 2
Taşkent B 21
Bakû B 11
Bişkek B 17
Tiflis B 16
Kahire B 20
Şam B 23
Ülke geneli parçalı ve
çok bulutlu; Marmara,
Ege, Göller yöresi, Do-
ğu Karadeniz, Doğu
Anadolu’nun kuzey ve
batısı yağışlı geçecek.
Trakya’nın yüksekleri,
Doğu Anadolu’nun ku-
zeyi, Doğu Karadeniz’in
iç kesimleri karla karışık
yağmur şeklinde ola-
cak. Hava sıcaklığı 2 ila
4 derece artacak.
SAYFA CUMHURİYET 12 MART 2009 PERŞEMBE
18 HABERLERİN DEVAMI
Bazen olaylar öylesine bir çelişki sergiler ki, en
çarpıcı köşe yazısı başlığına bile taş çıkartır…
Bugünlerde Türkiye’de olup bitenler de öyle…
Bugünkü yazımın başlığını ben akıl etmedim…
Olaylar dikte etti:
“Balbay içeri, Darwin dışarı!”
Balbay hükümeti yıkmakla suçlanıyor…
İçeri atılıyor…
Darwin dine karşı olmakla suçlanıyor…
TÜBİTAK dergisinden dışarı atılıyor…
Biri gazeteci…
Biri bilim insanı…
2009 Türkiyesi’nde ikisinin de özgürlüğü kısıt-
lanıyor…
Darwin, TÜBİTAK tarafından yayımlanan Bilim
ve Teknik dergisinin kapak konusu olmaktan çı-
karılmış…
Hem kapaktaki resmi hem de içerdeki makale-
ler dışarı atılmış…
Derginin sahibi TÜBİTAK adına, tartışmalı bir bi-
çimde başkanlığa atanmış olan Prof. Nüket Ye-
tiş.
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Yayın Yönetme-
ni Dr. Çiğdem Atakuman…
Atakuman belki istifa etmiş, belki de görevden
alınmış; yöneticilikten ayrıldığı haberini tekzip et-
memiş…
TÜBİTAK’ın www.tubitak.gov.tr adresli sitesi-
ne giriyorum…
“Hakkımızda” yazan kutuyu tıklıyorum…
Önüme çıkan metinde “misyon” başlığı altında
şunlar yazıyor:
“Ülkemizin rekabet gücünü, refahını arttırmak ve
sürekli kılmak için gösterilen ulusal çabada, ülke-
mizdeki gelişmeleri ve dünyadaki Bilim, Teknoloji
ve Yenilik (BTY) politikalarını yakından izleyip, de-
ğerlendirerek; çeşitli politika oluşturma yöntemle-
riyle ilgili araştırmaları yaparak/yaptırarak; ulusal BTY
politika önerilerini oluşturmak ve mevcut politika-
ların gerçekleştirilmesine yönelik araçların belirle-
me ve önerme çalışmalarını yürütmektir.”
“Demek ki” diyorum “Ülkemizin refahını ve re-
kabet gücünü arttırmak için Darwin’i dışla-
mışlar…”
Sonra, “Vizyon” başlığı altındaki metni okuyorum:
“Ülkemizin rekabet gücünde ve refahında iste-
nen sıçramayı yapabilmesi için önemli katkılarda bu-
lunacak güçlü bir ulusal bilim, teknoloji ve yenilik
politikaları ağının oluşmasını sağlamak ve bu ağın
odak noktasında bulunmak.”
Evet, şimdi konuyu daha iyi anlıyorum:
Bir “ağ kurmak” söz konusu:
“Acaba” diyorum “Kurmak istedikleri ağ bir
‘örümcek ağı’ mı ki Darwin’i dışlıyorlar…”
TÜBİTAK’ın açılımı “Türkiye Bilimsel ve Tek-
nolojik Araştırma Kurumu”…
Güya özerk bir devlet kurumu…
“Türkiye’nin rekabet gücünü ve refahını arttırmakla
ve bu artışı sürekli kılmak için ülkeyi sıçratmakla
görevli” İMİŞ!…
Darwin’i dışlayarak ülkeyi nereye sıçratıyor aca-
ba?
Peki Balbay’ın içeri alındığı soruşturmaya ya-
kıştırılan “Ergenekon”un açılımı ne?
Ülkeyi nereye sıçratıyor?
ekongar@cumhuriyet.com.tr;
www.kongar.org
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
Balbay İçeri,
Darwin Dışarı
Darwin’e
sansür,
Osmanlı’ya
destek
MAHMUT LICALI
ANKARA - Bilim ve Teknik’in
“Darwin ve evrim teorisi” konulu
mart sayõsõnõ sansürleyen Prof.
Nüket Yetiş’in başkanõ olduğu
TÜBİTAK’õn, Osmanlõ İmparator-
luğu ve din üzerine yapõlan araştõr-
malarõ desteklediği ortaya çõktõ.
TÜBİTAK, “Medeniyetler İttifa-
kı Araştırma Bursları” adõ altõn-
da Osmanlõ İmparatorluğu’nda çe-
şitli din, kültür ve medeniyetlerin
ortak noktalarõnõ inceleyen çalõş-
malar yapan yüksek lisans öğrenci-
lerine burs verdi.
AKP’nin iktidara geldikten son-
ra kadrolaşmak için özel yasa ha-
zõrladõğõ TÜBİTAK’taki değişim
Bilim ve Teknik’in “Darwin ve
evrim teorisi” konulu kapağõnõn
sansürlenmesinin yanõ sõra pek çok
alanda da kendini gösteriyor. AKP
ile birlikte göreve gelen Prof. Ye-
tiş’in başkanlõğõ döneminde ku-
rumda yõllardõr görev yapan pek
çok bilim insanõ TÜBİTAK’tan
uzaklaştõrõldõ. TÜBİTAK’õn toplu-
ma bilimi sevdirmek amacõyla ya-
yõmladõğõ Bilim ve Teknik’in 9 yõl-
dõr genel yayõn yönetmenliğini ya-
pan Raşit Gürdilek, Nisan
2008’de görevinden ayrõlmak zo-
runda kaldõ. Derginin önemli ya-
zarlarõnõn Ocak 2009’da dergiyle
yollarõnõ ayõrmasõnõn ardõndan der-
ginin sansürlenen mart sayõsõnda
“Bilim ve Teknik dergisinde yaz-
mak ister misiniz?” başlõklõ duyu-
ru yayõmlanmasõ dikkat çekti.
Okurlar da rahatsız
Yetiş başkanlõğõndaki TÜBİ-
TAK’ta yaşanan değişimden der-
ginin okuyucularõ da rahatsõz oldu.
Bilimsel içerikli makale ve araştõr-
malar yerine, dergi yurtdõşõndaki
bilim dergilerinin çevirilerinin ya-
yõmlandõğõ ve derlendiği bir yayõ-
na dönüştü. Yetiş’in adõ cumhur-
başkanlõğõ seçimi sõrasõnda da
gündeme gelmiş, AKP kulislerin-
de dile getirilmişti. 10. Cumhur-
başkanõ Ahmet Necdet Sezer’in
vetosu nedeniyle asaleten atamasõ
yapõlmayan ve uzun süre vekâle-
ten görev yapan Yetiş’in, Abdul-
lah Gül döneminde asaleten ata-
masõ gerçekleştirilmişti.
Bilim tasfiye edildi
Yetiş’in başkanlõğõ döneminde
kurumda yaşananlarõ değerlendiren
eski TÜBİTAK Başkanõ Prof. Na-
mık Kemal Pak, Yetiş’in başkan
olmasõyla 10 yõldõr kurumda çalõ-
şan pek çok değerli bilim insanõnõn
ayrõldõğõnõ belirterek, “Ocak
2004’ten sonra yönetici arkadaş-
larımızın çoğu istifa etti. Ayrıl-
malar sürerken, ayrılmayan için
tasfiye de yapılıyordu” diye ko-
nuştu. Kendi döneminden kalan bir
iki çalõşanõn da 2008’de görevin-
den ayrõlmak zorunda kaldõğõnõ
ifade eden Pak, “Raşit (Gürdilek)
Bey ve birkaç arkadaşımız da
geçen nisan ayında TÜBİ-
TAK’tan uzaklaşmak zorunda
kaldı. Böylece TÜBİTAK’ta si-
yasallaşma tamamlandı” dedi.
Dünya standartlarõnda bilim in-
sanlarõ yerine, birtakõm ideolojileri
destekleyen kişilerin TÜBİTAK’ta
yönetime geldiğine işaret eden
Pak, “Darwin sansürü nedeniyle
yönetimle ters düşen Çiğdem
Atakuman da zaten kendilerinin
getirdiği birisiydi” diye konuştu.
Bilim ve Teknik’in Darwin’in
200. doğum yõlõ dolayõsõyla hazõr-
lanan mart sayõsõnõ sansürleyen
TÜBİTAK’õn Osmanlõ ve din üze-
rine araştõrma yapanlara burs da-
ğõttõğõ ortaya çõktõ. TÜBİTAK Bi-
lim İnsanõ Destekleme Daire Baş-
kanlõğõ (BİDEB), bilim insanlarõnõ
destekleme programõ çerçevesinde
Başbakan Tayyip Erdoğan’õn eş-
başkanõ olduğu “Medeniyetler İt-
tifakı Girişimi” konusunda araş-
tõrma ve çalõşma yapanlarõ “Mede-
niyet İttifakı Araştırma Bursla-
rı”yla destekleme kararõ aldõ.
Haber Merkezi - TÜBİTAK’õn
Bilim ve Teknik Dergisi’nde Darwin
konulu kapağõnõn ve içeriğinin,TÜ-
BİTAK Başkan Yardõmcõsõ Prof.
Ömer Cebeci’nin emri ile değişti-
rilmesine bilim çevrelerinin tepkisi
artarak sürüyor.
Prof. Ömür Akyüz (Yeditepe
Üniversitesi Dekanı): TÜBİTAK’a
ait dergide daha önce de benzer bir
olay yaşandõ. Dergiye gönderdiğim
evrime ilişkin bir çeviri “Bu konu-
larda çok yayımladık” denilerek ne-
zaketle geri çevrilmişti. Ayrõca ba-
na daha önce õsmarlanan Wein-
berg’in “Dreams of a Final The-
ory” adlõ kitabõnõn çevirisi de aynõ
sõralarda bedeli ödenerek yayõm-
dan çekildi. O sõralardaki spekülas-
yonum, kitaptaki “What about
God” adlõ bölümün içeriği olmuştu;
şimdi bundan eminim.
Prof. Tayfun Akgül (İTÜ Elek-
trik-Elektronik Fakültesi Elek-
tronik ve Haberleşme Mühendis-
liği Bölümü): “Darwin’in hata
yaptığı” yönünde açõklama yapan
Bakan Mehmet Aydın, Darwin’in
yanlõş yaptõğõnõ ölçebilecek durum-
da mõ? Bunu kanõtlarsa büyük iş ba-
şarmõş olur, Nobel’e aday olabilir.
Prof. Doğan Kuban (Türkiye Bi-
limler Akademisi şeref üyesi): Bi-
limsel düşüncenin egemen olduğu ik-
tidar kuramazsanõz bu olur. Dünya
bilimsel ve teknik gelişmelerde iler-
liyor, buna uymayan bir ülkenin
yaşamasõ mümkün değil, ya köle ola-
caksõnõz ya da bilimsel olacaksõnõz.
Osman Bahadır (Bilim tarihçi-
si): Doğadaki ve toplumdaki evrimin
anlaşõlmasõ bilimin en temel konu-
larõndan biridir. Binlerce gözlemle ve
kanõtla ortaya konulmuş olan evrim
yasasõnõ reddetmek, gözlem ve ka-
nõtlara hiç önem vermeyerek dog-
malarõ savunmak demektir. Ülkede
bilimin varlõğõ yokluğu meselesidir.
Prof. Hasan Yazıcı: TÜBİ-
TAK’õn sansürünü ayõp ve gülünç
buluyorum. Bağnazlõk belirtisi.
Prof. Asım Cenani: Bilimsel bir
olay tartõşõlabilir ancak sansürlene-
mez. Hiçbir zaman dini bir nedenle
dine uymuyor diye sansürlenemez.
Prof. Ionna Kuçuradi: Bir teo-
rinin öğretilmesinin yasaklanmasõ
için ne gibi nedenler olabilir? Dar-
win’e neden sansür konulduğunu yet-
kililere sormak gerekir.
Eğitim-Sen Adana Şube Başka-
nı Güven Boğa: Dün Harun Yah-
ya’nõn Yaratõlõş Atlaslarõ ile eği-
timcileri kuşatanlar bugün Bilim ve
Teknik Dergisi’nden Darwin’i kov-
maya kalkarak karanlõğa yelken açõ-
yorlar. Milli Eğitim Bakanõ Hüseyin
Çelik’in yaptõğõ “okullarda hem
evrim hem de yaratılış kuramı öğ-
retilsin” önerisi, Adnan Oktar ara-
cõlõğõyla yürütülen kampanya ve
AKP ile ülkenin geldiği noktayõ
göstermektedir.
Prof. Kayhan Kantarlı (Ege
Üniversitesi Öğretim Üyesi): TÜ-
BİTAK, Darwin ve bilime karşõ
düşmanlõk yaparken en büyük ce-
sareti üniversitelerin, TÜBİTAK’taki
siyasi kadrolaşmaya ve kurumun
özerkliğinin yok edilişi karşõsõnda
gösterdiği sessizlikten almaktadõr.
Cumhuriyet’in kadın
kampanyası ödül getirdi
Cumhuriyet’in ses getiren
“Tehlikenin farkında mısı-
nız” kampanyasının da yara-
tıcısı olan Concept, Reklam-
verenler Derneği ve Reklam-
cılar Derneği tarafından bu
yıl üçüncüsü dağıtılan Effie
Reklam Etkinliği Yarışma-
sı’nda 8 Mart 2008 Dünya
Kadınlar Günü kampanya-
sında hazırlanan 3 filmle
ödüle layık görüldü. Beşiktaş
Four Seasons Otel’de önceki
akşam yapılan törende
“Medya-Yayın” kategorisin-
de “gümüş” ödülünü Cum-
huriyet Reklam Genel Mü-
dürü Özlem Ayden ve Con-
cept’in başkanı Volkan İkiler
aldı. Reklamverenler Derne-
ği Başkanı Hakan Gören Ef-
fie yarışmasının reklam
ödüllerinin Oscar’ı olduğunu
söyledi. Özlem Ayden, med-
ya dalında bu yıl altın ödü-
lün olmadığına dikkat çeke-
rek “Reklam filmimiz salon-
da dönerken öyle çok alkış
aldık ki gümüş ödül, altının
yerine geçti diyebiliriz. En
büyük ödülümüzü alkış ola-
rak aldık” diye konuştu.
‘Tam bir bağnazlõk belirtisi’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ODTÜ Bi-
yoloji ve Genetik Topluluğu (ODTÜ BiyoGen) ile
ODTÜ Öğretim Elemanlarõ Derneği, TÜBİTAK
yönetimini yarõn protesto edecek. www.odtuevri-
mesahipçõkõyor.com’dan yapõlan açõklamada, eyle-
min 12.30’da ODTÜ Stadõ’nda gerçekleştirileceği
belirtildi. Harun Yahya etkisinin TÜBİTAK’ta da
kendisini gösterdiğine dikkat çekilen açõklamada
şöyle denildi: “TÜBİTAK’ın birinci derecede so-
rumlu olduğu Bilim ve Teknik dergisinden bir
özür kapağı bekliyoruz: Bu özür kapağına ne
konulabilir sıkıntısı çekebilecekleri için, ODTÜ
Stadyumu tribünlerinde yapacağımız buluşma-
da, DEVRİM yazısının D’sinin üzerini sansüre
karşı tavrımızı ifade etmek için bir süreliğine
kapatarak EVRİM yazısını açıkta bırakacağız.”
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- TÜBİTAK’õn Bilim ve Teknik
dergisinin “Darwin ve evrim teo-
risi” konulu mart sayõsõnõn yönetim
tarafõndan veto edilmesine tepkiler
sürüyor. Bilim insanlarõ ortak bir
açõklamayla TÜBİTAK yönetimini
istifaya çağõrdõ. TBMM Başkanõ
Köksal Toptan da uygulamanõn
yanlõş olduğunu belirterek, “TÜBİ-
TAK’ın konuya daha çok hassa-
siyet göstermesi gerekir” dedi.
TÜBİTAK yönetimini istifa çağ-
rõsõna TÜMÖD Genel Başkanõ Prof.
Alpaslan Işıklı, Bilim ve Ütopya
Kooperatifi Başkanõ Prof. Semih
Koray, Prof. Sina Akşin, Prof. Işık
Bökesoy, Prof. Recep Akdur, Prof.
Ali Nihat Bozcuk, Prof. Vedat Bu-
lut, Prof. Nuri Akkas, Prof. Osman
Yavuz Ataman, Prof. Kürşat Yıl-
dız, Prof. Alkan Soyak, Prof. Atıl
Bulu, Doç. Melek Diker Yücel,
Doç. Cüneyt Akalın, Dr. Arda Bö-
kesoy, Yıldırım Koç, Suay Kara-
man, Feyziye Özberk, Celal İl-
han ve Gani Bayer destek verdi.
Attilâ İlhan Kültür Merkezi’nde
düzenlenen toplantõda açõklama ya-
pan Prof. Koray, TÜBİTAK’õn Dar-
win’i sansürlemesinin Cumhuriyet ta-
rihi boyuncu yaşanan en yüz kõzar-
tõcõ olaylardan biri olduğunu kaydetti.
TÜBİTAK’õn tutumunun Türk bilim
insanlarõnõ uluslararasõ ortamlarda
boynu eğik bõrakacak bir tutum ol-
duğunu kaydeden Koray, “Bundan
daha da yüz kızartıcı olacak tek şey
bu durumun kabullenilerek TÜ-
BİTAK yönetiminin görevine de-
vam etmesi olacaktır” dedi.
Protesto edildi
Üniversite Konseyleri Derneği’ne
üye bir grup da TÜBİTAK Başkan-
lõk binasõ önünde sansürü protesto et-
ti. “Bilim Düşmanlarını Durdu-
run”, “Evrim’i Biz Okuduk, Sen
de Oku”, “Bilim Düşmanı Cebeci
İstifa” yazõlõ dövizler taşõyan grup,
“TÜBİTAK’ta Harun Yahya’lar
istemiyoruz” diye slogan attõlar.
TBMM Başkanõ Toptan da gaze-
tecilerin sorularõ üzerine TÜBİTAK
yönetiminin daha dikkatli olmasõ
gerektiğini söyledi. TÜBİTAK’õn
tartõşmalõ hale getirilmemesi gerek-
tiğini ifade eden Toptan, “Darwin
teorisini beğenirsiniz beğenmezsi-
niz, bu başka bir şey. Ama yapılan
yanlış” diye konuştu.
TMMOB Elektrik Mühendisleri
Odasõ Yönetim Kurulu, kurumun
özerk yapõsõna AKP’nin müdahale et-
tiğini ve sansürün buzdağõnõn görü-
nen kõsmõ olduğu belirtildi.
Eğitim-Sen Genel Sekreteri Meh-
met Bozgeyik, AKP döneminde hâ-
kim kõlõnan yasakçõ anlayõşõn bir
kez daha açõğa çõktõğõnõ kaydetti.
Türk Kütüphaneciler Derneği Dü-
şünce Özgürlüğü Grubu da yaptõğõ
açõklamada bilim alanõnõn konusu
olan bir düşünceye sansür uygulan-
masõnõ günümüz Türkiye’sine ya-
kõşmadõğõnõ belirtti.
‘TÜBİTAK yönetimi istifa etsin’
İkinci İddianame?..
TÜBİTAK ELEŞTİRİLİYOR
Cumhuriyet tarihinin en yüz kõzartõcõ olaylarõndan birinin yaşandõğõ vurgulandõ
Bilim dünyasõ, Darwin ve evrim teorisine uygulanan sansürün bilime düşmanlõğõn
ve AKP iktidarõ ile Türkiye’nin getirildiği noktanõn göstergesi olduğuna dikkat çekti
ODTÜ’lüler yarın eylem yapacak