Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 18 ŞUBAT 2009 ÇARŞAMBA
6 HABERLER
AVRUPA
GÜRAY ÖZ
Kaos Zamanlarının Sihri
Seçimlerin faydası çok, inandım artık. Hayır, “de-
mokrasi” bakımından değil. O yine eskisi gibi ka-
yıp. Demokrasi imkânsız bu koşullarda. Bu ko-
şullarda; yani parçalanmış, bölünmüş, ast üst iliş-
kileriyle belirlenmiş, yani sömürünün doğal bir hal
olduğu toplumlarda, krizden krize koşarak ken-
dini var eden şu ünlü “serbest” piyasa koşulla-
rında imkânsız o.
Ama yine de seçimlerin faydası çok. Yeni liderler
başımıza geçecek diye değil, artık kurtulacağız,
adam gibi yönetileceğiz diye değil, trafik adam gi-
bi akacak, gökdelenler güneşi çalmayacak diye
değil, bizden neler saklanıyormuş, ne dümenler
dönüyormuş, ne cukkalar gelip geçmiş gözü-
müzün önünden de görmemişiz, onları öğreniyoruz
diye faydalı buluyorum ben bu seçimleri.
Başka zamanlarda biliyorsunuz, bu kadar har-
lı, ateşli olmuyor gerçeğin resmi. Bakın işte aylardır
Alman bürokrasisini aşıp gelemeyen Deniz Feneri
dosyası geliverdi. Burada son zamanlarda sayı-
ları artan “araştırmacı politikacıların” payı bü-
yüktür. Alman bürokrasisini iyi bilen Ali Kılıç dos-
tumuzun bir gazeteci gibi çalıştığını, gazetecile-
rin de işin büyük kısmını Kılıç gibi, Kılıçdaroğlu
gibi araştırmacı politikacılara havale ettiklerini bi-
liyoruz.
Seçim zamanları böyledir.
Gazeteciler öyle bir bolluk içinde yaşarlar ki, han-
gi konuyu ele alsak, hangi yolsuzluğu şöyle iyi bir
şekilde sayfaya yerleştirsek telaşına düşerler.
Bir iki değil, yağmur gibi yağar üstümüze.
Ama bu Deniz Feneri önemli, çok önemli. Bu yıl-
lar hangi yıllar diye sorsanız, Deniz Feneri yılları
derim ben. O kadar belirleyici, o kadar tanımla-
yıcıdır yani.
Her geçen gün, her geçen dakika önemi daha
da artıyor.
Sonra arkası geliyor.
Yarın da Alman Birinci TV kanalı ARD’de ilginç
bir program izleyeceğiz. Onlar da Türkiye’de
seçim zamanının sihrini keşfettiler sanki.
Türkiye’nin laikliği örgütleme tarzını anlamak-
ta zorlanan Almanlar, kendi ülkelerinde yaşayan
Türk vatandaşlarının oraya taşıdıkları sorunlar ne-
deniyle yakından ilgililer bu konuyla. AKP iktida-
rından sonra laikliğin örgütlenme biçimine me-
rakları daha da arttı. Eskiden, laik olduklarını dü-
şündükleri iktidarlar zamanında pek anlamasalar
da fazla batmıyor, kaygılandırmıyordu Almanları
bu durum. Şimdi daha bir hassaslaştılar. Orada
kurulu Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin (Dİ-
TİB) başına, her zaman ve zorunlu olarak Türk el-
çiliğinden bir diplomatın “seçilmesini” anla-
makta iyice zorlanır oldular. Türkiye’de bir kilise-
nin Alman elçiliğine bağlı olması gibi bir şey bu
diye düşünüyorlar da tuhaf geliyor onlara. Baka-
lım ne diyecekler, Almanya’da AKP’nin ve dinin
örgütlenmesi konusunda ne yorumlar yapacak-
lar bu akşam, izleyeceğiz.
Ama ben yine şu fırtınalı, bereketli günlerin to-
zu dumanı içinde zaman zaman bel altı vuruşlar
olsa da, pek çok şeyin foyası dökülüyor, perde ar-
kası ortaya çıkıyor diye seviniyorum.
Hani “bak demokrasi ne güzel şeymiş” diye
zil takıp oynadığım falan yok. Demokrasiyle ilgi-
si yok bu olup bitenin. Öyle bir durum olmadığı-
nı bilecek kadar okumam yazmam var. Böyle za-
manlarda, öfkeli Başbakanımız “küçük at da kar-
galar yesinler”le dilimizi zenginleştirir, “açıkla-
rım ha” diye Davos usulü celallenirken dosyalar
bir bir açılıyor ya, ben de “bak bak neler neler
çıkıyor ortaya” diye seviniyorum.
Seviniyorum, halkımız da seviniyordur.
Gerçi bu saklının gizlinin ortalığa döküldüğü za-
manlar kötü zamanlarla eşleşti, kriz aldı başını git-
ti, işsizlik yukarılara tırmandı, yalan devletin res-
mi kurumlarının bildirilerine gizlendi, gelecek bi-
ze neler getirecek kaygısı üstümüzde kara bir bu-
lut, iyice karardı ufuk, ama olsun, yine de sevini-
yorum.
Seviyorum böyle zamanları ben.
Seviyorum, şu kaos zamanlarının gerçekleri or-
taya çıkaran sihrini.
e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr
TÜRÇEP’ten
çevre bildirgesi
İstanbul Haber Servisi - Türkiye Çevre Plat-
formu, (TÜRÇEP) yerel yönetimler bildirgesini açõk-
ladõ. TÜRÇEP koordinatörü Tanay Sıdkı Uyar, nük-
leer santrallarõn kurulmasõna karşõ olduğunu ve ye-
rel yönetimlerin bu santrallarõn kurulmasõna izin ver-
memeleri, gerekli arazilerin tahsisinin engellenme-
si gerektiğini söyledi. Uyar, 2B alanlarõnõn satõşõnõ
sağlayan düzenlemelerin siyasi iktidarõn yerel se-
çimlerde yurttaşlarõ kandõrmaya yönelik bir eylem
olarak değerlendirdi.
Makina Mühendisleri Odasõ’nda dün düzenlenen
basõn toplantõsõnda konuşan Tanay, kentlerde temiz
ve yenilenebilir enerji kaynaklarõnõn kullanõmõna yö-
nelik projeler üretilmesi gerektiğini belirtti.
Yayõmlanan bildirgenin ana başlõklarõ ise özetle
şöyle:
- Kömüre dayalı termik santrallar kurulması
engellenmeli,
- Yerel yönetimler kömür santrallarının ku-
rulması için arazi tahsisi yapmamalı,
- Organize sanayi bölgeleri ve sanayi üretim ala-
nında enerji yoğun ve kirletici teknolojilerin kul-
lanımı önlenmeli,
- Orman alanlarımızı talan etmekte olan, top-
rağı, suyu kirleten, yaşamı tehdit eden maden ara-
maları durdurulmalı,
- 2B alanlarının satışını sağlayan düzenleme-
ler uygulanmamalı. Bu konuda yapılan düzen-
lemeler, siyasal iktidarın, yerel seçimlerde halkı
kandırarak oylarını almaya yönelik bir eylemi
olarak değerlendirilmeli,
- Kentlerdeki yeşil alanlar arttırılmalı,
- Yerel yönetimler su kaynaklarını koruma al-
tına almalı ve kamusal olarak işletmeli.
AKP’nin Diyanet İşleri Türk İslam Birliği üzerinden yaptõğõ yönlendirmeler Almanya’da rahatsõzlõk yarattõ
‘Siyasallaştõrõlmõşdin’endişesi
OSMAN ÇUTSAY /
ALİ YILDIRIM
FRANKFURT /BERLİN - AKP
hükümetinin Almanya’daki 2.8 mil-
yonluk Türk toplumu üzerindeki
“siyasallaştırılmış din” oyunlarõ,
bu ülkedeki toplumsal barõşõ gide-
rek daha çok tehdit ediyor. Etkili ha-
ber dergisi Der Spiegel’in son sa-
yõsõnda “Prangadaki Çocuklar”
başlõğõ altõnda, Ankara hükümetinin
yönlendirdiği Türk imamlarõn rolü,
Köln’deki Diyanet İşleri Türk İslam
Birliği (DİTİB) merkezinin işlevi ve
camilerdeki gelişmeler eleştirel bir
habere konu olurken olaylar tel-
evizyona da yansõdõ.
Alman Birinci Televizyonu ARD’de
bu gece (çarşamba) yayõna girecek
olan geniş bir haber programõnda,
son dönemde hõzla yayõlan “prestij-
li” cami inşaatlarõ ve DİTİB üzerinden
yayõlan “nüfuzun” tehlikeli sürtüş-
melere yol açtõğõna dikkat çekildi. Ah-
met Şenyurt ve Alessandro Nasini
tarafõndan hazõrlanan 45 dakikalõk
haber filminde, Berlin hükümeti ile Al-
man toplumunun, AKP hükümetinin
özellikle Türk toplumu üzerindeki si-
yasallaştõrõlmõş din girişimlerinden
hangi boyutlarda rahatsõz olduğu iş-
lendi. Ayrõntõlõ haberde, Köln, Wies-
baden, Diusburg, Münih gibi yerleşim
merkezlerindeki “cami ataklarının”
arka planõ karşõlaştõrmalõ örneklerle ir-
delendi.
Ankara’nõn DİTİB aracõlõğõyla Müs-
lüman Türklerin topluma uyum sağ-
lamasõna engel olduğu kaydeden Şen-
yurt ve Nasini, milyonlarca Avro tu-
tarõndaki cami inşaatlarõnõn toplumdaki
etkilerine dikkat çektiler.
Devlete ait ve ülkenin en etkili te-
levizyon kanalõ olan ARD’nin haber-
le ilgili tanõtõm metninde, DİTİB’in
Ankara tarafõndan yönetildiğine işaret
edilerek “DİTİB’de din ile devletin
birbirine çok yakın, hatta Alman öl-
çüleri için aşırı yakın olmakla eleş-
tirildiği” anõmsatõldõ.
‘Türk laikliği sallanıyor’
ARD, Türk hükümetinin DİTİB
aracõlõğõyla Berlin’de ve böylelikle de
AB’de nüfuz kazanmaya çalõşõp ça-
lõşmadõğõnõ sorarken şu belirlemeler-
de bulundu:
“Türkiye’de dinle devletin birbi-
rinden ayrılması, on yıllarca ana-
yasanın en önemli unsuruydu. Ama
güçlü bir dinsel eğilime sahip AKP,
hükümeti devraldığından beri Türk
laikliği sallanıyor ve yumuşatılma
tehdidi altında bulunuyor.”
“Für Allah und Vaterland - Neue
Moscheen in Deutschland” (Allah ve
Anavatan için - Almanya’da Yeni
Camiler) başlõklõ haber filminde, ül-
kedeki dev boyutlardaki cami inşaat-
larõ ve AKP’nin rolü irdelenirken Dİ-
TİB’in bu inşaatlarõn en büyük sahi-
bi olduğunun altõ çizildi.
Konuşmacõlar, DİTİB’i, etkinlikle-
ri Türk hükümetince belirlenen bir ku-
ruluş olduğunu kaydettiler. 100 bin
üyeli ve 880’den çok caminin so-
rumluluğunu elinde bulunduran Dİ-
TİB’in, AKP ile yoğun ilişkisine dik-
kat çeken SPD milletvekili Lale Ak-
gün, “DİTİB varken AKP’nin Al-
manya’da temsilciliğe ne ihtiyacı
olur ki?” diye konuştu.
Haberde, DİTİB Başkanõ Sadi As-
lan’la ilgili bilgilere de yer verildi. Ber-
lin Büyükelçiliği’nde din işleri ataşe-
si olarak görev yapan Aslan’õn hem
Köln Camisi’nde imam ve Türk hü-
kümetince de görevlendirilmiş bir el-
çilik görevlisi olduğuna dikkat çeken
Şenyurt ve Nasini, din ile devletin bu
kadar iç içe bulunmasõnõn sonuçlarõ-
nõ tartõşmaya açtõlar ve özellikle Köln-
Ehrenfeld’deki büyük cami inşaatõnõn
bölgede yarattõğõ büyük huzursuzluğa
dikkat çektiler.
Federal İçişleri Bakanõ Wolfgang
Schäuble, açõklamalarõnda İslamõn
artõk Almanya’nõn bir parçasõ oldu-
ğunu kabul ederken rahatsõzlõklarõnõ da
dile getirdi. Alman İçişleri Bakanõ,
“Dünyadaki hiçbir ülke, hiçbir dev-
let, dostlukları ve ilişkileri ne kadar
sıkı olursa olsun, yabancı bir hü-
kümetin bir diğer ülkede bir tür hü-
kümet işlevi görmesinden keyif duy-
maz” uyarõsõnda bulundu.
Alman Birinci Televizyonu ARD için Ahmet Şenyurt ve Alessandro Nasini tarafõndan
hazõrlanan 45 dakikalõk haber filminde, Ankara’nõn DİTİB aracõlõğõyla Müslüman Türklerin
topluma uyum sağlamasõna engel olduğu kaydedilirken, milyonlarca Avro tutarõndaki cami
inşaatlarõnõn toplumdaki etkilerine dikkat çektiler.
İstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul
Büyükşehir belediye başkan adayõ Kemal
Kılıçdaroğlu, İBB Başkanõ Kadir Topbaş’õ
bir kez daha kentin sorunlarõnõ tartõşmaya
davet etti. Kentin en büyük sorununun
“yolsuzluk ve yoksulluk” olduğunu belirten
Kõlõçdaroğlu, “Yolsuzlukların hesabını
soracağız. Yoksulluğu da tarihe göme-
ceğiz” dedi. CHP İstanbul İl Başkanõ Gür-
sel Tekin ise İstanbul’da seçimi kesinlik-
le kazanacaklarõnõ söyledi.
CHP İBB başkan adayõ Kemal Kõlõçda-
roğlu ve CHP İstanbul İl Başkanõ Gürsel
Tekin, önceki gün gazetemizi ziyaret etti.
Gazetemiz yönetici ve yazarlarõyla görüşen
Kõlõçdaroğlu, yürüttüğü seçim kampanya-
sõ ve seçmenlerin tepkisiyle ilgili görüş alõş-
verişinde bulundu.
Seçim çalõşmalarõ hakkõnda değerlen-
dirmeler yapan Kemal Kõlõçdaroğlu,
AKP’nin İBB adayõ Kadir Topbaş’õ İstan-
bul’un sorunlarõnõ ve geleceğini tartõşmak
için televizyon programlarõna davet etme-
sine karşõn Topbaş’õn daveti kabul etmedi-
ğini anõmsattõ.
‘Kentin yoksulluk
haritası çıkarılacak’
İstanbul’un yoksulluk haritasõnõn çõkarõla-
rak kentte her yoksul ailede bir kişiye sigor-
talõ iş imkânõ yaratacaklarõnõ vurgulayan
Kõlõçdaroğlu, İBB’nin bütçesinin 15 milyar
dolar olduğunu söyledi. Kõlõçdaroğlu, “İs-
tanbul’un bilinenden daha fazla kaynağı
var. Bu bütçe ile İstanbul’da çözüleme-
yecek hiçbir sorun görmüyorum” dedi.
5 yõl içinde İstanbul’un rantõnõn İstanbul-
luya harcanarak, kentte fakirliğin tarihe gö-
müleceğini söyleyen Kõlõçdaroğlu, kentteki
evsizlere barõnak, sokak çocuklarõna ise re-
habilitasyon merkezleri açõlacağõnõ anlattõ. Kõ-
lõçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Adaylığımın açıklanmasından itiba-
ren kentin varoşlarından merkezine kadar
dolaştığım bölgelerde yurttaşların yoğun
ilgisiyle karşılaşıyorum. Fotoğraf çektir-
mek isteyenlerden kentin, bölgenin, bel-
denin sorunlarını anlatmak isteyenlere
kadar binlerce yurttaş bizlere ulaşıyor.
Yurttaşlar, seçim kampanyamıza gönüllü
olarak destek verirken gerek il başkanı-
mıza gerekse bana her gün kentin farklı
yerlerinden, farklı kurumlarından yol-
suzluk dosyaları takdim ediyorlar. Her gün
karşılaştığımız bu sorunun çözümü için bir
yolsuzluk masası kurarak bu dosyaları ve
sorunları ayrıntısıyla incelemeye başla-
yacağız. İstanbullu kentin kesinlikle say-
dam bir anlayışla yönetilmediğine, yapılan
her işte, yürüyen her projede yolsuzluk ol-
duğuna inanıyor. İBB adeta 23 şirketiyle
bir holding gibi çalışıyor. Ancak, şirketlerin
bilançoları, şirketlerde kaç kişinin çalıştığı
bilgileri kamuoyundan saklanıyor.”
CHP İstanbul İl Başkanõ Gürsel Tekin ise
geçen seçimlerde CHP’nin çok az oranda oy
aldõğõ kentin varoşlarõnda seçim çalõşmalarõna
ağõrlõk verdiklerini belirterek “2 günde 100
bin seçmenle bir araya geldik” dedi.
Tekin, geçen günlerde ABD İstanbul
Başkonsolosluğu’nda görevli iki üst düzey
yöneticinin il örgütünü ziyaret ederek par-
tisinin İstanbul projeleriyle ilgili bilgi al-
dõğõnõ ve bugüne dek hiçbir siyasi partide
bu denli kapsamlõ çalõşmalarõn bulunma-
dõğõnõ söylediklerini kaydetti.
CHP İstanbul Büyükşehir
belediye başkan adayõ Kemal
Kõlõçdaroğlu, İBB Başkanõ Kadir
Topbaş’õ bir kez daha kentin
sorunlarõnõ tartõşmaya davet etti.
‘Yoksulluğu tarihe gömeceğiz’
SERTAÇ EŞ
MARMARİS - Somalili deniz haydutlarõ-
na karşõ mücadele etmek amacõyla TBMM’den
alõnan yetki çerçevesinde görevlendirilen
TCG Giresun fõrkateyni dün Marmaris’teki
Aksaz Deniz Üssü’nden uğurlandõ. Giresun fõr-
kateyni, 10 kişilik Su Altõ Taarruz (SAT), 10
kişilik Su Altõ Savunma (SAS), 2 birinci sõ-
nõf dalgõç ve iki helikopterle takviye edildi. Ge-
mi personeli Somali açõklarõ ve Aden Körfe-
zi’nde 4 ay görev yapacak.
Marmaris’teki Aksaz Deniz Üssü’ndeki
uğurlama töreninde gemi personeli ile ailele-
ri arasõnda duygulu anlar yaşandõ. Gemi per-
soneli aileleri ve yakõnlarõ tarafõndan gözyaşlarõ
arasõnda uğurlandõ. BM Güvenlik Konseyi ka-
rarõ uyarõnca TBMM’den geçen tezkere doğ-
rultusunda Türkiye deniz haydutluğunun yo-
ğun olarak yaşandõğõ Aden Körfezi’ne birlik
gönderme kararõ almõştõ.
Uğurlama törenine Garnizon Komutanõ
Tümamiral Yalçın Kavukçuoğlu, Genelkur-
may İletişim Daire Başkanõ Tuğgeneral Me-
tin Gürak, Güney Görev Grup Komutanõ Tuğ-
amiral Caner Bener ve diğer yetkililer katõl-
dõ. Gemi Komutanõ Deniz Kurmay Albay
Cenk Dalkanat’õn verdiği bilgilere göre fõr-
kateyn tamamen Türk mühendisinin ürünü
olan Gemi Entegre Savaş Sistemi (GENESİS)
ile donatõlmõş durumda. Gemide dünyanõn her
yerinden görüşmelere açõk olan uydu telefo-
nu ve televizyon yayõnlarõnõ alan uydu siste-
mi bulunuyor. Gemi personeli bölgedeki gö-
revi sõrasõnda Türkiye’deki ailelerini ücretsiz
arama hakkõna sahip bulunuyor.
Gemide 32 subay, 150 astsubay, 72 er ve er-
baş toplam 263 personel görev yapacak. Bi-
ri dalma konusunda uzman olmak üzere iki he-
kim ve sağlõk teknisyenleri personele sağlõk
hizmeti vermek üzere görevlendirildi. Giresun
fõrkateyni, bölgedeki görevi sõrasõnda ihti-
yaçlarõnõ gidermek ve diğer faaliyetler için Ci-
buti ve Kenya’nõn liman kenti Mumbai’yi de
ziyaret edecek.
Gemide Arapça, Almanca ve Rusça bilen
personel görevlendirildi. Gemi personelinin bü-
yük bölümü aynõ zamanda İngilizce biliyor.
Yakõt ikmali yapmak koşuluyla Giresun fõr-
kateyni hiçbir ihtiyaç duymadan 90 gün de-
nizde görev yapabiliyor.
İstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul İl Baş-
kanõ Gürsel Tekin’in belediye meclis üyeleri lis-
tesi üzerinde CHP Genel Merkezi ile karşõ karşõ-
ya gelmesi, Tekin’i istifa noktasõna getirdi. Te-
kin’i istifa restine götüren anlaşmazlõğõn perde ar-
kasõnda ise kardeşi Yüksel Tekin ile muhasebeci-
si Ediz Zeyrek’in aday listesinde yer almasõna
CHP Genel Merkezi’nden “veto” gelmesinin ne-
den olduğu öne sürüldü.
CHP İstanbul İl Başkanõ Gürsel Tekin ile Bü-
yükşehir Belediye Başkan Adayõ Kemal Kılıçda-
roğlu, dün sabah saatlerinde yaşanan istifa krizi-
ne açõklõk getirmek için öğleden sonra Seçim Ko-
ordinasyon Merkezi’nde ortak basõn toplantõsõ
yaptõ. Kõlõçdaroğlu, “Adaylık sürecine başlar-
ken ‘Bu üçlü çok güçlü’ diye çıktık. İstanbul’un
sorunlarına kilitlenmiş durumdayız.” dedi. Te-
kin ise bugüne dek ulaştõğõ başarõnõn ardõnda ör-
gütten 39 arkadaşõ olduğunu belirterek, “Örgüt-
lerimizi hiç kimse yok sayamaz.” dedi.
TGC Giresun 263 personeliyle korsanlarla mücadele etmek için Aden’e doğru yola çõktõ
Aksaz’da duygulandıran uğurlama
LİSTEDE ANLAŞMAZLIK İDDİASI
Tekin istifadan döndü
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Sözcüsü
Mustafa Özyürek, İstan-
bul’da belediye meclisi üye-
lerinin belirlenmesinde ya-
şanan tartõşmalarla ilgili ola-
rak, “Benim Sayın Tekin’in
tepkisine yol açacak bir
müdahalem ve tartışmam
olmamıştır” açõklamasõnõ
yaptõ.
İstanbul’daki liste tartõş-
masõ CHP lideri Deniz Bay-
kal’õn müdahalesiyle nok-
talandõ. Baykal, İstanbul İl
Başkanõ Gürsel Tekin’in is-
tifa ettiği haberleri üzerine
hemen kendisini aradõ. Bu
görüşmenin ardõndan da ge-
nel merkezden “CHP İs-
tanbul İl Başkanı Gürsel
Tekin’in görevinden istifa
ettiği veya CHP İstanbul
Büyükşehir Belediye Mec-
lisi başkanlığından çekildiği
haberleri doğru değildir”
diye yazõlõ açõklama yapõldõ.
İstanbul Belediye Meclis ve
İl Genel meclis üye listesini
hazõrlayanlar arasõnda yer
alan Mustafa Özyürek de,
daha sonra yazõlõ bir açõkla-
ma yaptõ. Özyürek şunlarõ
kaydetti: “Geldiğimiz nok-
tada liste belirlenmesinde
yaşanan tartışmalar ör-
gütlerimizin, il başkanlığı-
mızın ve ilçe belediye baş-
kanlarımızın anlayışı so-
nucunda sona ermiştir.”
CHP SÖZCÜSÜ MUSTAFA ÖZYÜREK:
‘Müdahalem olmadõ’
Gazetemizi ziyaret eden CHP İstanbul Büyükşehir belediye başkan adayõ Kõlõçdaroğlu kentin sorunlarõna dikkat çekti
Vedalaşma sırasında asker
yakınlarının gözyaşlarını tutamadıkları
gözlendi. Çocukları, eşleri ve aileleriyle
kucaklaşan gemi personeli daha sonra
fırkateyndeki görevlerinin başına
döndüler. Giresun’a son olarak
Tuğamiral Bener’den izin alan Gemi
Komutanı Dalkanat bindi.
Gürsel Tekin.