Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 8 ARALIK 2009 SALI
6 HABERLER
TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com
Abdullah Öcalan’a dört
dörtlük siyasi lider imajı
çizilirken cafcaflı bir unvana da
gereksinim vardı!.. Sonunda
PKK, Türk basınındaki “bebek
katili” deyimine karşı bir unvan
türetti!.. Öcalan’a “Apo”, yani
“amca” yerine artık “Kürt Halk
Önderi” denilecekti!..
Öcalan “Kürt sorunu”na
çözüm için “tek muhatap”
olmayı dayattıkça “önder”
sözcüğü de daha fazla önem
kazandı. Ancak “açılım”
tartışmalarının yoğunlaşmasıyla
birlikte o tanımlamadan çok
rahatsız olan bir grup sesini
yükseltmeye başladı. “Apo’ya
özgürlük” planına da karşı çıkan
o grup; mezar evler nedeniyle
imajı bozulan Hizbullah’tan
başkası değildi!..
1991-1995 arasında PKK ile
başlattığı savaşta yüzlerce
insanı öldüren ve 2003 yılından
itibarense dernekler üzerinden
siyasallaşmaya çalışan
Hizbullah; Öcalan’a “Kürt Halk
Önderi” denilmesine karşı
çıkıyor!..
Kendi liderleri Hüseyin
Velioğlu’nun 17 Ocak 2000’de,
İstanbul’da polisle “çatışarak”
öldüğünü, Öcalan’ın ise
“teslim” olduğunu vurgulayarak
propaganda yapan “İbrahim
Fırat” adlı Hizbullah sözcüsü,
örgütün tepkisini
“hüseynisevda” adlı web
sitesinde şöyle duyurdu:
“Velioğlu, tavizsizliği ve
kahramanlığıyla meşhurdur.
Teslimiyeti kabul etmedi. Son
yıllarda ortalıkta Kürt halk
önderi (!) teraneleri dolaşmaya
başladı. PKK’nin önderi, TC’nin
eline düştükten sonra her
şeyden vazgeçti. Devlete
hizmet etmeye hazır olduğunu
her fırsatta dile getirdi. Bütün
bunlara rağmen Kürt halkının
geleceğini Apo’nun affedilip
zindandan çıkmasına
bağlamanın mantığını kavramak
oldukça güç. PKK’yi
savunanların kendilerini
sorgulama zamanı gelmedi mi?
Bir halkın hayatını zindana
çeviren şahsın önder olarak
nitelendirilmesi hangi mantığın
ürünü?”
Anlaşılıyor ki, siyasallaşmış
Kürtçülük prim yaptıkça
örgütler arasındaki “hâkimiyet”
mücadelesi de yerini “önder”lik
kavgasına bırakıyor!..
Hizbullah’ın Güneydoğu’da
tepki çekmesinin tek nedeni
mezar evler ve PKK ile girdiği
mücadele değildi... Örgütün
kendi yandaşı Menzil grubu
ve Nurcuların kurduğu Zehra
Eğitim Vakfı’ndan onlarca
kişiyi öldürmesi de İslamcı
kesimin sert eleştirilerine yol
açmıştı!..
Selefi ideolojisini savunan
El Kaide’nin Türkiye’de
yeterli tabana
ulaşamamasında da benzer
gerekçeler vardı... ABD’deki
11 Eylül olayları kadar
büyük bir eylem olan 15-20
Kasım 2003’teki 4 bombalı
saldırı da, radikal dinciler
arasında yaygınlaşan
Usame bin Ladin
sempatizanlığına darbe
vurmuştu!..
Çünkü İstanbul’daki bu
eylemlerde Yahudi ve
Hıristiyanların siyasi, ticari ve
dini mekânları hedef
alınmasına karşın ölen 58
kişiden 38’i Müslümandı!..
Üstelik İngiltere
Başkonsolosluğu, HSBC
Genel Müdürlüğü ve
sinagogların hedef alındığı
bu eylemler ramazan ayının
ortasında yapılmış ve bu
yüzden de büyük infial
yaratmıştı...
Peki Usame yanlılarının
içine düştüğü bu ideolojik,
örgütsel ve eylemsel çelişkiyi
niye mi anımsattık?..
Amerikan Terörle
Mücadele Merkezi geçen
günlerde El Kaide’nin
eylemleri üzerine bir rapor
yayımladı. Bu rapora göre
örgütün 2004-2008 arasında
düzenlediği saldırılarda
yaşamını yitiren 3 bin 10
kişiden yalnızca 371’i (yüzde
12) gayrimüslimdi!..
Yani sözde “Büyük
Şeytan”a karşı; İslam ve
cihat adına savaşan bir
örgüt, ne tuhaftır ki
eylemlerinde dindaş kıyımına
yol açmıştı!..
Bu rakamlar bir kez daha
gösteriyor ki, tıpkı PKK,
Hizbullah ve El Kaide’de
olduğu gibi şiddeti dayatan
örgütler varlıklarını kabul
ettirmek için önce kendi
dünyalarında kaos yaratmayı
tercih ediyorlar!.. Neden
acaba?..
Diyarbakır’ın Lice
ilçesine bağlı Şenlik
Köyü’nde 1 Ekim günü
yaşanan acı bir olay
Türkiye’nin gündemine
oturmuştu... 12 yaşındaki
Ceylan Önkol bir havan
mermisinin isabet etmesi
sonucu parçalanarak
ölmüştü...
Faili meçhul kalan bu
olayı 2 Ekim günü bu
köşeye almış ve
“Şenlik Köyü’nün
ceylanı hangi kurda
kurban oldu
acaba?.. Eminim
devlet bilmiyorsa
vicdan biliyordur!..”
diye sormuştum...
8 Kasım günü
İstanbul’da yaşanan
benzer bir olay da
vicdanları yaraladı.
Kanarya Mahallesi’nde,
içinde bulunduğu İETT
otobüsüne molotofkokteyli
atılması sonucu ağır
yaralanan 17 yaşındaki
Serap Eser, bir ay can
çekiştikten sonra dün
hastanede yaşamını
yitirdi...
Olayla ilgili olarak 4’ü
çocuk 6 şüpheli
cezaevinde...
Şimdi tıpkı Ceylan
olayında olduğu gibi
soruyu yineliyorum...
Serap’ın katilleri kimler?..
Hak aramanın yolunun
sokaklarda terör
estirmekten geçtiğine
inanan provokatör
bölücüler mi?..
Huzura taş
atmakta kullanılan
çocuklar için
demokrasi ve insan
hakları çığlığı atan
işbirlikçiler mi?..
Şiddeti dayatma
yöntemi olarak
kullanan bir örgütün legal
destekçileri mi?..
Yoksa açılım
takıyyesinin ardına
sığınarak üniter devlete
savaş açan kalem
teröristleri mi?..
Ceylan da, Serap da bu
ülkenin evlatlarıysa
gösterin demokratik
açılımınızı, sorgulayın bu
alçakça cinayetin
ardındaki mekanizmayı!..
Kürtçülerin ‘Önder’ Kavgası!.. El Kaide Kimi Vurdu?.. Serap’ı Kim Öldürdü?.. ‘Kümes’teki ‘Akraba!..’
Türkiye’nin doğusunda barbarca iki
cinayet işlendi... Töreye sığınan zavallılar
yine kendi çocuklarına kıydılar!..
Adıyaman’ın Kâhta ilçesinde ihbar üzerine
bir evin kümesinde kazı yapan polisler, 5
metre derinlikte oturur halde bir ceset
buldular. Cesedin 16 yaşındaki Medine
Memi adlı kıza ait olduğu belirlendi...
Medine iddiaya göre erkeklerle
konuştuğu gerekçesiyle babası ve dedesi
tarafından boğularak öldürülmüş,
gömüldüğü çukurun üzerine de beton
dökülmüştü!..
İkinci vakanın adresi Adana’nın Ceyhan
ilçesiydi... Bir amca iki oğluyla birlikte; kızını
kaçıran öz yeğeninin ağabeyi İhsan
Yoğurtçu’yu işkence yaptıktan sonra
kafasına tek kurşun sıkarak öldürmüştü!..
Doğuda kız kaçırma olaylarına verilecek
ceza 1924 tarihli Urfa Salnamesi’nde (yıllık)
çarpıcı biçimde yer almıştı: “Bir kız bir
erkeğe kaçarsa, kaçan ve kaçırana karşı
öldürme hakkı daima bakidir!..”
Töre salt çelişkiler zinciri değildir!..
Geleneklere sığınan acımasızlık aynı
zamanda ikiyüzlüdür!..
Kâhta’da tavuk kadar korkak, tilki kadar
ahlaksız olan töre, horozluğunu ne yazık ki
kendi çöplüğünde ispat etmiştir!.. Hem de
kümese saklanarak!..
Ceyhan’da ise “Etmez akrep, akrabanın
akrabaya ettiğini” deyimi eminim mürekkep
olup akmaya bile utanmıştır!..
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
Silah AKP Ensesinde
Kürt ayrılıkçı terörcüler ülkeyi yine aleve verdi:
İyice açığa çıkıyor ki, Kürt sorunu/açılımının, en
azından DTP ve PKK açısından tek adı ve anlamı
var: Ayrılmak, ayrılışı körüklemek. Bunu
görmeyenin, günceli okuma yeteneğinden ve
siyasal kavrayışından derin şüphe etmek gerekir.
? DTP’nin başına oturtulan Kürt ağası Ahmet
Türk’ün İzmir’deki gösterisinde PKK vev Apo
bayraklarının taşınması, şüphesiz ki kasıtlıdır ve
“Türk kesime” karşı aslında bilinçli kışkırtma
özelliğini taşıyor.
? Yine DTP ve PKK, İmralı’daki liderlerinin yeni
odası üzerine koparttıkları kıyametin,
gündemdeki Kürt meselesi/demokratik hakları
konusuyla ilgisini kurabilene aşk olsun!..
? Artık tamamen aynılaşan, bir kanadı silahlı
diğer kanadı sivil tek örgüte dönüşen Kürt
ayrılıkçı partisi, öyle anlaşılıyor ki durmadan
bahane yaratacaktır.
Şüphesiz ki terör için... karakol ve okul
baskınları için.
Terör örgütü, kentleri ateşe veriyor!
Şimdi hedefleri okuyalım:
1) “Batı” bölgelerinde “Kürtlerle yaşanmaz”
bıkkınlığını yaratmak. Trakya’da insanların
“Kürtlere ev-mev satılmasın” baskıları, Kürtlerin
terör politikasının giderek hedefe yöneldiğini
gösteriyor. Kaç yıldır, Kürt terör eylemlerinin
önemli bir amacının, bıkkınlık yaratarak ayrılık
koşullarını olgunlaştırmak olduğu, kaç kez bu
köşede yazılıp çizildi... Kürt ayrılıkçıları bunun
meyvesini toplayacaklarını düşünüyor.
2) Bu psikoloji giderek yaygınlaşırsa, halkın
bir kısmı, allah belalarını versin, hepsi pılını
pırtısını toplasın ve kendi bölgelerine gitsinler...
diyecektir. Bu duyguyu anlamak zor değildir.
Çünkü insanlar güvenli yaşamak isterler. Kendi
bölgelerinde hayatlarını ciddi olarak tehdit eden
olayların bir an önce bertaraf edilmesini talep
etmek meşrudur... Bekçi, polis, bu amaçlar için
vardır!
3) Ancak politik bilinci yüksek diğer önemli
bir kesim de sert davranacak, siyasal
mücadele yolunu seçecektir... Bunlar arasında
aşırı milliyetçilerin karşı şiddete başvurması,
normaldir!
4) Şüphesiz bütün bunlar, gerilimi arttıracaktır.
Kürt milliyetçileri kesinlikle bunu kışkırtıyor! Bu
yolun mayınlarla dolu olduğu açık ve seçik.
5) Güncel bakarsak: ABD’nin Irak’tan çekilme
takvimi çok sıkışık. Erdoğan’la görüşmelerde
Kürt sorunu önemli bir yer tutacak. Bu
bağlamda, ayrılıkçı terör, kendini sıcak
gündemde tutuyor. 1-1.5 yıl içinde ne
alabilirsem... politikası güdüyor olabilir.
6) İktidar, sivil inisiyatife öncelik verdikçe, Kürt
örgüt ise daha çok teröre sarılıyor. Terör ve
silahla ancak, “sivil görüşmeleri”
etkileyebileceklerini ve isteklerini kabul
ettirebileceklerini düşünüyorlar... Terörle/silahlı
mücadele ile amaca ulaşmak, bu tür örgütlerin
ana politikalarıdır. Zaten silahları bırak gel
çağrısına biz aptal mıyız yanıtını veriyorlar!
Özetle, karşı masada, silahlarını AKP’ye
doğrultmuş bir örgüt bulunuyor...
PKK, nasıl ensesine silahı dayayarak DTP’yi
esir aldıysa, aynı politikayı şimdi AKP’ye karşı
uyguluyor... PKK, DTP’den önce de, birlikte
yaşama yanlısı Kürt aydın ve örgütlerini silahla
susturmuştu! Onları herhangi bir yerde görüyor
musunuz?
Acaba, Anayasa Mahkemesi’nin tam bu bu
koşullarda DTP’nin kapatılması meselesini
gündemine alması, acaba AKP’nin karşı yanıtı
mıdır, diye sorabiliriz...
İşler zorlaşıyor, görünen o ki Türkiye, kısa
sürede, artan bir terör belası ile karşı karşıya
kalabilir.
Kürt meselesinin salt birtakım demokratik
haklar konusu olduğunu yazan, sanan ABD ve
AKP yanlısı birçok Türk köşe yazarının da artık
baklayı ağızlarından çıkarmasının zamanı geldi:
Günlüklerindeki Demokratik Haklar çetelesinin
altına, “ayrılma hakkı” notunu açıkça düşmelerini
bekliyoruz...
Artık her şeyi açıkça tartıştığımıza göre, bu
konuda susmaları ve gizlenmeleri gerekmiyor!
obursali@cumhuriyet.com.tr
Sendika Genel Başkanõ Küçükosmanoğlu’yla birlikte 14 kişi gözaltõna alõndõ
İstanbul Haber Servisi- DİSK’e bağlõ Nakliyat-
İş Sendikasõ’nõn Eminönü’ndeki genel merkezi ile İs-
tanbul, Konya ve Kocaeli Gebze’deki şubelerinde dün
sabah 05.00 sõralarõnda eşzamanlõ aramalar yapõldõ,
sendika genel başkanõ Ali Rıza Küçükosmanoğ-
lu’nun da aralarõnda bulunduğu 14 sendika yöneti-
cisi ve görevlisi gözaltõna alõndõ. DİSK Genel Baş-
kanõ Süleyman Çelebi “Aramalar ve gözaltılar key-
fi ve hukuksuzdur, hak ve özgürlükler engellen-
diği için de suçtur, gözaltına alınanlar derhal ser-
best bırakılmalıdır” dedi.
Nakliyat-İş Sendikasõ’ndan yapõlan açõklamada, ge-
nel merkez ve şubelerde yapõlan aramalarõn yaklaşõk
3-4 saat sürdüğü, polislerin tutanak tuttuğu, sendika
genel başkanõ Küçükosmanoğlu’nun da Kartal’daki
evinden gözaltõna alõndõğõ belirtildi.
Gözaltõna alõnanlar arasõnda Sendika Genel Se-
kreteri Aziz Cengiz, Mali Daire Başkanõ Rıza
Ballı, Örgütlenme Daire Başkanõ Abdullah Menek,
Eğitim Daire Başkanõ Abuzer Aslan, İstanbul Şu-
be Başkanõ Nurettin Gümüş ve Şube Genel Se-
kreteri Hacı Altaş, Gebze Şube Başkanõ Erdal Ko-
pal, DİSK Bölge temsilcisi ve Nakliyat-İş Konya
Temsilcisi Ali Özçelik, sendika üyeleri Necmettin
Akkuz, Doğan Ulaş, sendika üyesi Akgün amba-
rõ işçilerinden Erkan Erçel ile Cihangir Ceylan ve
MEHA direnişçilerinden Erhan Duman’õn bulun-
duğu belirtildi. Aramalar sõrasõnda ise Topkapõ’da-
ki Nakliyeciler Sitesi’ndeki Nakliyat-İş Sendikasõ
İstanbul Şubesi önünde toplanan sendikalõlar ve iş-
çiler yaşananlarõ protesto etti.
Çelebi: Hukuksuzluk
Baskõnlarõ hukuksuz olarak niteleyen DİSK Genel
Başkanõ Çelebi de yaptõğõ açõklamada şunlarõ kaydetti:
“‘Gizlilik kararõ’ ile aramalar yapıldığından ge-
lişmeler hakkında sağlıklı bilgi de alamamakta-
yız. İşverenlerin ihbarı üzerine ekonomik çıkar
amaçlı suç örgütü kurdukları ve iş ve iş hürriye-
tini engelledikleri için yapılmıştır. Bu suçtur. İş-
verenlerin gerekçesi komiktir çünkü sendikalar
işçilerin ‘ekonomik çõkarõnõ gözeten’ örgütlerdir.”
DSHP’den
DSP’ye dönüşler
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - DSP
Genel Sekreteri Hasan
Erçelebi, DSP Genel
Merkezi’nde düzenledi-
ği basõn toplantõsõnda,
Demokratik Sol Halk
Partisi’ne (DSHP)
“yanlõşlõkla giden parti-
lilerin” tekrar DSP’ye
katõlmaya başladõklarõnõ
söyledi. Erçelebi, “DSP
ve Bülent Ecevit’in si-
yasi mirasõna hak etme-
diği şekilde el koymak
isteyen bir partinin ku-
rulduğunu” ileri sürdü.
Maganda
çocuğu vurdu
ÇORUM (AA) - Ço-
rum’un Ortaköy ilçesin-
deki bir düğünde
S.D’nin tüfekle havaya
ateş açmasõ sonucu, tü-
fekten çõkan saçmalar,
Bahar Ç’nin (8) ayakla-
rõna isabet etti. Küçük
kõz, buradaki ilk müda-
halesinin ardõndan Ço-
rum Devlet Hastane-
si’ne sevk edildi. S.D
gözaltõna alõndõ.
BAK: Askerleri
geri çekin
İstanbul Haber
Servisi - Küresel Barõş
ve Adalet Koalisyonu
(BAK) üyeleri Türki-
ye’den Afganistan için
istenen asker talebine
ilişkin, dün Taksim Hill
Oteli’nde basõn açõkla-
masõ yaptõ. Basõn açõk-
lamasõnõ okuyan Pelin
Batu, Afganistan’a as-
ker göndermenin meşru
olmadõğõnõ belirterek
“Başbakan’a ve hükü-
mete sesleniyoruz:
Dünyanõn en zengin ül-
kelerinin, en fakir ülke-
lerden birinde sürdür-
düğü bu adaletsiz sava-
şõn ve işgalin pazarlõğõ
yapõlõr mõ?” dedi.
Engelliye resmi
araçta tecavüz
ADANA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Ada-
na’nõn Yumurtalõk ilçe-
sinde, zihinsel engelli
Z.G. (23) adlõ genç kõ-
zõn ablasõ, kardeşinin
tecavüze uğradõğõ şikâ-
yetinde bulundu. So-
ruşturma başlatan ekip-
ler, ilçe tarõm müdürlü-
ğünde teknisyen olarak
görev yapan Hacõ
Y.K’yi genç kõza resmi
araçta tecavüz ettiği id-
diasõyla gözaltõna aldõ.
Zanlõ tutuklanõrken
Z.G’nin 8.5 aylõk hami-
le olduğu belirtildi.
On numara
çekildi
2, 9, 11, 15, 21, 23,
36, 39, 40, 49, 50, 54,
55, 59, 61, 62, 65, 66,
71, 73, 74 ve 75
Hain pusu: 7 şehit
Tokat’õn Reşadiye ilçesinde devriye görevi yapan jandarma timine düzenlenen terörist
saldõrõ tüm ülkeyi yasa boğdu. Kanlõ pusu sõrasõnda biri ağõr üç asker de yaralandõ
Haber Merkezi - Tokat’õn Reşadi-
ye ilçesi Sazak köyü yakõnlarõnda
devriye görevi yapan jandarma timi, bir
grup terörist tarafõndan pusuya düşü-
rüldü. Çõkan çatõşmada, 1 Uzman Jan-
darma Çavuş, 1 Jandarma Onbaşõ ve
5 Jandarma er olmak üzere 7 asker şe-
hit oldu. 1 Uzman Jandarma Çavuş ve
2 Jandarma Er yaralandõ. Yaralõ as-
kerlerden birinin durumunun ağõr ol-
duğu bildirildi. Genelkurmay Baş-
kanlõğõ, bölgede geniş çaplõ operasyon
başlatõldõğõnõ açõkladõ.
Terör örgütü lideri Abdullah Öca-
lan’õn cezaevi koşullarõnõ bahane eden
PKK yanlõsõ gruplarõn eylemleri ve
DTP hakkõnda açõlan kapatma davasõ
nedeniyle tansiyonun yükseldiği bir dö-
nemde, Tokat’õn Reşadiye ilçesi kan-
lõ bir terör eylemine sahne oldu. Sazak
köyü kõrsalõnda devriye görevi yapan
ve içinde 10 askerin bulunduğu jan-
darma aracõ dün öğle saatlerinde pusuya
düşürüldü. Askeri minibüse uzun nam-
lulu silahlarla dakikalarca ateş açõldõ.
5 asker olay yerinde şehit oldu.
Sisten yararlanarak kaçtılar
Yaralanan 5 asker teröristlere karşõ-
lõk vererek bir süre çatõşmaya devam et-
ti. Teröristler olay yerine takviye ekip-
lerin gönderilmesiyle birlikte yoğun sis-
ten faydalanarak kaçtõ. Yaralõ asker-
lerden ikisi ise tüm müdahalelere kar-
şõn kurtarõlamayarak yaşamõnõ yitirdi.
Saldõrõda Uzman Çavuş Harun Ars-
lanbey (Adana) erler Onur Bozdemir
(Adõyaman), Kemal Pide (Ordu), Fe-
rit Demir (Muş), Yakup Mutlu
(Muş), Cengiz Sarıbaş (Giresun) ve
Fatih Yonca’nõn (Hatay) şehit olduğu,
Uzman Çavuş Yusuf Öztürk ile erler
Emrah Mandıralı ve Arif Temel’in
yaralandõğõ açõklandõ. Reşadiye Be-
lediye Başkanõ Rafet Erdem, saldõ-
rõnõn 1997’deki çatõşmayla aynõ yer-
de meydana geldiğine dikkat çekerek
“Açılım, açılım diyorlar. Açılım
yapmaya devam etsinler” diye ko-
nuştu. Öte yandan, Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül ile ABD’de bulunan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
olayla ilgili telefonla bilgi aldõ. Baş-
bakan Erdoğan İçişleri Bakanõ Beşir
Atalay’dan “olayın sorumlularının
bulunması için tüm imkânların se-
ferber edilmesini” istedi.
Operasyon başlatıldı
Genelkurmay Başkanlõğõ da akşam
saatlerinde olayla ilgili bir açõklama ya-
parak bölgede geniş çaplõ operasyon
başlatõldõğõnõ açõkladõ.
7 askerin cenazelerinin kaldõrõldõğõ
Reşadiye Devlet Hastanesi önünde
toplanan yurttaşlar, saldõrõyõ protesto
ederek teröre lanet yağdõrdõ. Saldõrõ-
da şehit olan Uzman Çavuş Harun
Arslanbay’õn (32) babasõ Hamdi Ars-
lanbay (65), saldõrõ haberini televiz-
yondan duymasõnõn ardõndan, bilgi al-
mak için gittiği Yumartalõk İlçe Jan-
darma Karakolu’nda acõ haberi aldõ.
Askerler tarafõndan teselli edilmeye ça-
lõşõlan baba Arslanbay, sinir krizleri
geçirdi. Sakinleştirici iğne vurulan an-
ne Döndü Arslanbay ise kendini
görüntüleyen basõn mensuplarõna “Bi-
zi bu halde göstermeyin, onlar se-
vinmesin” dedi. Şehit uzman çavuşun
3 yõllõk evli olduğu ve iki kõzõnõn bu-
lunduğu belirtilirken Arslanbay’õn
İmralõ Adasõ’ndaki Kapalõ Ceza İnfaz
Kurumu’nda yaklaşõk 5 yõl görev
yaptõktan sonra, yaklaşõk 1 yõldõr da
Tokat’ta görevli olduğu bildirildi.
Subay lojmanlarına saldırı
Batman’õn Beşiri ilçe merkezindeki
subay lojmanlarõna dün akşam saatle-
rinde, terör örgütü PKK militanlarõn-
ca roketatarla saldõrõda bulunuldu.
Saldõrõda 2 astsubay hafif şekilde
yaralanõrken, bölgede geniş çaplõ
operasyon başlatõldõ.
Saldırıda şehit olan er Fatih
Yonca’nın Hatay’ın İsken-
derun ilçesi Bekbele beldesine
bağlı Orhanlı köyünde yaşa-
yan ailesi acı haberle yasa bo-
ğuldu. Anne Gülsüm Yon-
ca’ya “Bu acıya yürek dayan-
maz. Oğlumu böyle mi karşı-
layacaktım” diye ağıt yaktı.
Şehit Onur Bozdemir’in ailesi
de acı haberle yasa boğuldu.
Şehit Bozdemir’in annesi ve
yakınları, ağıtlar yakarak te-
rörü lanetledi. (Fotoğraf: AA)
Nakliyat-İş’e eşzamanlõ operasyon
Harun Arslanbey Onur Bozdemir Fatih Yonca