Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
8 ARALIK 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Hukukun Olmadığı Yerde...
Cumartesi günü öğle saatlerinde İbrahim
Yıldız’la birlikte Adana Havaalanı’na gidiyorduk
İstanbul’a dönmek için...
DTP’liler Seyhan Kültür Merkezi açık
otoparkında miting öncesi hazırlık yapıyorlardı...
Uçağa yetişmek zorunda olmasak, mitingi
izleyecektik.
DTP’nin Adana’daki mitingine 2 bin kişi
katılmıştı.
Mitingden sonra olaylar çıkmış.
Aynı saatlerde Nusaybin’de şehit düşen
Adanalı Uzman Çavuş Bünyamin Özcan’ın
cenaze töreni olduğunu İstanbul’a geldiğimizde
öğrendim.
Şehit düşen Özcan’ın ablasının şu sözleri
yüreğimi acıttı:
“Hep yoksul çocukları şehit oluyor. Hani açılım
vardı. Böyle açılım olur mu?”
Kandil Dağı’ndan inen PKK’liler ve Mahmur
Kampı’ndan dönenler için Yüksekova, Kızıltepe,
Doğubeyazıt, Batman, Şanlıurfa’da düzenlenen
mitinglerde de olaylar çıkmıştı.
Önceki gün de olaylar sürdü, Diyarbakır’da bir
öğrenci öldü, İstanbul’da çatışmalar yaşandı.
PKK sempatizanları ortalığı kan gölüne
çevirmişlerdi. Olaylarda yine çocuklar
kullanılıyordu. 1 ay önce yaralanan bir genç kız
yaşamını yitirmişti.
Amaç neydi, ne yapılmak isteniyordu?
Kürt açılımı, bir ayrışmayı gündeme getirmişti
yeniden. Taşlı sopalı saldırılar önce Mersin’de
başlamış, ardından Güneydoğu’yu kuşatıp
İstanbul’a değin uzanmıştı.
Bu arada başka şeyler de oldu...
Ergenekon savcılarına ifade veren üç eski
komutan Aytaç Yalman, İbrahim Fırtına ve
Özden Örnek serbest bırakıldılar.
Başbakan Erdoğan ABD’ye uçtu...
Yazımı yazdığım saatlerde Beyaz Saray’da
Erdoğan ve Obama görüşüyorlardı.
Üç eski komutanın Ergenekon savcılarına ifade
vermeleri ve Güneydoğu’da yaşanan olaylar...
Türkiye sancılı bir dönemden geçiyor.
İsmailağa cemaatine ve Fethullahçılara
yönelik soruşturma başlatan Erzincan
Cumhuriyet Savcısı İlhan Cihaner’e yönelik
“malum medya”nın başlattığı “iftira” haberleri.
Başsavcı Cihaner, arkadaşımız İlhan Taşcı’ya
“Büyük çarka çomak soktuk, başımıza bunlar
geldi” derken haksız mı?
Tarikatlara kim dokunursa yanıyor!
Hukuku uygulayan Türkiye Cumhuriyeti’nin
savcılarının başına gelmedik kalmıyor!
Hukukun olmadığı yerde demokrasi ve
özgürlüklerden söz edilir mi?
Bugün yaşadıklarımız insanı düşündürüyor!
Elbet asker hukukun içine çekilmeli, savcılar
tarafından sorgulanmalı, suçu varsa ortaya
çıkarılmalı.
Elbet sivil-asker bürokrat, suçu varsa
yargılanacak!
Kişilerin makamları ne olursa olsun, sivil-
asker ayrımı gözetmeksizin sorgulanır.
Peki, dokunulmazlık zırhına sahip milletvekilleri
ne olacak?
İhaleye fesat karıştırmak, naylon fatura
düzenlemek suçlarından ötürü savcı ve yargıç
karşısına çıkmayan milletvekilleri hesap
vermeyecek mi?
Milletvekilliği dokunulmazlığı salt kürsüde
olmalı, özel yaşamda değil!
Demokrasinin vazgeçilmez kurallarından birisi
hukukun üstünlüğüdür...
Benim canım ülkemde askeri darbe
yapanlardan hesap sorulmadı bugüne değin...
Askeri darbelerden hesap sorulmayan bir
ülkede yapılmamış darbelerden hesap
soruluyor...
Gelin önce şu 12 Eylül’ü yapanlardan hesap
soralım, ondan sonra Susurluk’la, Ergenekon’la,
faili meçhul cinayetlerle, 28 Şubat ve 27 Nisan
e-muhtırasını verenlerle hesaplaşalım!
Demokrasilerde üç erk vardır: Yasama-
yürütme-yargı...
Çağdaş demokrasilerde temel kural yargının
bağımsız ve yansız olmasıdır...
Yürütme, yani siyasal iktidar, eğer yargı
bağımsızlığını “ihlal” ederse demokratik devlet
düzenini temelinden sarsar.
Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı’nın, İlhan
Taşcı’ya söylediklerini okuyunca, ürktüm...
Tarikatlar, yandaş medya ve AKP, yargı
bağımsızlığına karşı savaş açmış...
Gizli yürütülen soruşturmalar, dinci, tarikatçı
ve yandaş medyanın manşetlerine taşınıyor,
soruşturmanın gizlilik ilkesi çiğneniyor.
Yasa tanımazlık ne zamandan beri basın
özgürlüğü oluyor?
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
Datça’da
Saylan Parkı
DATÇA
(Cumhuriyet) - Bir süre
önce yitirdiğimiz ÇYDD
Başkanõ Prof. Dr. Türkan
Saylan’õn adõ, Datça’nõn
Özbel sitesinde bulunan
bir parka verildi. Datça
Belediye Başkanõ Şener
Tokcan, “Onun sayesinde
binlerce gencimiz eğitim
bursu aldõ ve okuma
olanağõna kavuştu” dedi.
Ağca gündeme
gelmek istiyor
ROMA (AA) - İtalyan
gazetesi La Repubblica,
1981’de Papa’ya suikast
girişiminde bulunan
Mehmet Ali Ağca’nõn
Türkiye’deki cezasõnõ
tamamlayõp serbest
kaldõktan sonra İtalya’da
yaşamayõ planladõğõnõ
ileri sürdü. Dün, “Ağca
Özgürlüğüne Kavuşuyor:
(Karol) Wojtyla’nõn
Kabrine Gideceğim”
başlõğõyla yayõmlanan
haberde şu ifadelere de
yer verildi: “Ağca 28
yõllõk mahkûmiyetin
ardõndan 18 Ocak’ta
serbest kalacak. 100
gazete onunla görüşmeyi
arzuluyor. Özel demeç
için 2 milyon dolar
istiyor. Dan Brown’a
‘Vatikan Şifresi’ adlõ
kitap için mektup yazdõ.”
Haberde Hõristiyanlõğa
geçen Ağca’nõn suikast
girişiminde bulunduğu
Papa 2. Jean Paul’ün
kabri huzurunda dua
etmek istediği de
belirtildi.
‘Alevi yargıçlara
tahammül yok’
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Alevilik Araştõrma
Merkezi Başkanõ Ali
Yõldõrõm, yaptõğõ yazõlõ
açõklamada, Danõştay’õn
katsayõ kararõ sonrasõ
gerici çevrelerin tekrar
Alevileri hedef aldõğõnõ
ifade etti. Yargõda
mezhepçi bir yapõlanma
olduğu iddialarõna tepki
gösteren Yõldõrõm şunlarõ
belirtti: “Alevilerin
yargõçlõk yapmalarõna
bile tahammül edemeyen
bir zihniyet var
karşõmõzda. Yapõlanõn adõ
Muaviye’nin kõlõcõnõ alõp
Alevi yargõçlarõn üstüne
yürümektir. Yargõ
kararlarõnõ kararõ
verenlerin inançlarõna
göre değerlendirmek
cehaletin, vicdansõzlõğõn
had safhasõdõr.”
Türkolog
kadrosu talebi
KONYA (AA) -
Selçuk Üniversitesi (SÜ)
Edebiyat Fakültesi,
Yüksek Öğretim Kurulu,
(YÖK) Başkanõ Prof. Dr.
Yusuf Ziya Özcan’dan,
yurtdõşõndan gelen
Türkolog taleplerini
karşõlayabilmek için
kadro istedi. Türk Dili ve
Edebiyatõ Bölümü
Başkanõ Prof. Dr. Emine
Yeniterzi, talep
yoğunluğunun Türkiye
ve Türkçeye duyulan
ilginin artmasõyla
açõklanabileceğini ifade
etti. Yeniterzi, “Genel
olarak bakarsak Türkolog
talep eden ülkeler Balkan
ve Ortadoğu ülkeleri”
dedi. Yeniterzi, kadrolar
verilebilirse okutman ve
doktorasõnõ yapmõş
Türkologlar
yetiştirebiliriz. YÖK
başkanõmõz, konuyla
ilgili çalõşma yapõlacağõ
sözünü verdi” diye
konuştu.
Haber Merkezi - Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül’ün başbakanlõğõ döneminde başdanõş-
manlõğõnõ yapan Ahmet Takan, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanõ
Barack Obama görüşmesinin, Başbakan Er-
doğan’õn kaderini belirleyeceğini iddia etti.
www.avazturk.com adlõ sitede “Demedi de-
meyin; bu yemeğin faturası ağır olur” baş-
lõğõnõ taşõyan yazõ yayõmlayan Takan, Erdo-
ğan’õn isteklere boyun eğmemesi halinde ye-
rinden olacağõnõ iddia etti. Takan yazõsõnda
“Gül, başbakanlığına devam vizesi alabil-
mek için epey uğraşmış fakat Erdoğan’ın
ABD gezisinin önüne geçememiş hatta Er-
doğan’dan önce kendisini ABD’ye davet
ettirememişti” ifadesini kullandõ. Erdoğan’õn
ziyaretinin bu nedenle büyük önem taşõdõğõnõ
savunan Takan, “Bu yemeğin faturası ağır
olur. Tayyip Erdoğan ya bu yemekte deni-
lenleri kabul eder ya da delikten aşağı sü-
pürülür” değerlendirmesini yaptõ.
‘Görüşme Erdoğan’õn
kaderini belirleyecek’
Erdoğan-Obama görüşmesine Afganistan, İran ve terörle mücadele damgasõnõ vurdu
Oval Ofis’te pazarlõkELÇİN POYRAZLAR
WASHINGTON - Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan ile
ABD Başkanõ Barack Obama,
Beyaz Saray’da yaklaşõk 2 sa-
at görüştü. Obama, “Türkiye
krizin çözümünde önemli
oyuncu” ifadesini kullanõrken
Erdoğan, “İran konusunda
üzerimize düşeni yapmaya
hazırız” dedi.
Başbakan Erdoğan, ABD
Başkanõ Obama’yla görüşmek
için Türkiye saatiyle 18.53’te
Beyaz Saray’a geldi. Yarõm
saat planlanan görüşme yakla-
şõk bir saat 40 dakika sürdü. Gö-
rüşmenin ardõndan iki lider or-
tak bir basõn toplantõsõ düzen-
ledi. Obama, Türkiye ile G-20
üyesi olmasõ sõfatõyla, son ma-
li kriz döneminde birlikte ça-
lõşma fõrsatõ bulduklarõnõ belir-
terek, “Türkiye’nin laik, de-
mokratik, hukukun üstünlü-
ğüne saygı duyan ve berabe-
rinde çoğunluğu Müslüman
bir ülke olması, sadece bu-
lunduğu bölgedeki barışın ve
istikrarın değil, genel anla-
mıyla dünya barışına yapa-
cağı etkinin de çok büyük
olduğunu gösteriyor” diye ko-
nuştu. Obama, Afganistan’a is-
tikrarõn getirilmesi konusunda
gösterdikleri destekten dolayõ,
Erdoğan’a ve Türkiye’ye te-
şekkürlerini ifade ettiğini kay-
detti. Seçimlerin ardõndan
Irak’ta barõşõn ve güvenliğin
sağlanmasõ için yapõlanlarõ ko-
nuştuklarõnõ da ifade eden Oba-
ma, bölgesel barõşõ ele alõrken
İran’õn nükleer kapasitesini de
gündeme getirdiklerini, İran’õn
nükleer kapasitesini barõşçõl
amaçlarla kullanmasõ için Tür-
kiye’nin bölgedeki varlõğõnõn
güven teşkil ettiğini, uluslararasõ
camiada da bunun gösterilme-
si anlamõnda Türkiye’nin oy-
nayacağõ önemli rolden bah-
settiklerini söyledi.
Model ortaklık vurgusu
Obama’nõn Türkiye ziyare-
tinde Türk-Amerikan dostlu-
ğunu model ortaklõk olarak ta-
nõmlamõş olmasõnõn, Türk si-
yasetinde ve kendileri üzerinde
farklõ bir sürece işaret ettiğini
kaydeden Erdoğan ise bu mo-
del ortaklõkla ikili ilişkilerin
içeriğinin nasõl doldurulacağõ
sürecinde de önemli adõmlar
atõlmaya başlandõğõnõ bildirdi.
Erdoğan şöyle devam etti: “Ta-
bii ki, bunun ekonomik bo-
yutu var. Bunun bilimde, sa-
natta, teknolojide, askeri si-
yaset alanında birçok boyutu
var. Bu süreci bizim tarafı-
mızdan da takip edecek bir-
iki arkadaşımızı tayin ettik,
Başbakan Yardımcımız Ali
Babacan ve Ekonomiden so-
rumlu Devlet Bakanım Zafer
Çağlayan.”
Afganistan’da müşterek ça-
lõşmalarõn sürdüğüne işaret
eden Erdoğan, “Afganistan’da
şu andaki süreçte iki ay kadar
önce oraya gönderdiğimiz
ilave güçlerle üçüncü kez ko-
mutayı Türk Silahlı Kuvvet-
leri ele almış vaziyette. Eğitim
çalışmalarına verebileceği-
miz destekler, il imar timi ko-
nusunda şu ana kadar attığı-
mız ve bundan sonra ataca-
ğımız adımlar, bunları gö-
rüşme fırsatımız oldu.”
Ermenistan’la ilişkilerin dü-
zeltilmesi konusunda kararlõ
olduklarõnõ belirten Erdoğan,
İran’õn nükleer programõyla il-
gili olarak şunlarõ söyledi: “Bu
sürecin diplomatik yollarla
çözümü noktasında üzerimi-
ze düşen ne gerekiyorsa, bi-
zim üzerimize ne düşüyorsa
biz onu yapmaya hazırız. İs-
rail-Filistin, İsrail-Suriye tüm
bu ilişkilerde Türkiye ola-
rak üzerimize düşen neyse
yapmaya hazırız. Çünkü kü-
resel barışın sağlanmasında
başta ABD üzerinde büyük
görevler olduğuna inanıyo-
rum.” Erdoğan sözlerini “Bu
konuda tabii ki bizler de eli-
mizden gelen bütün desteği
vermek durumundayız. Çün-
kü zaman düşman kazanma
zamanı değil dost kazanma
zamanı” diyerek tamamladõ.
BARACK OBAMA:
Türkiye’nin laik, demokra-
tik, hukukun üstünlüğüne
saygõ duyan ve beraberinde
çoğunluğu Müslüman bir
ülke olmasõ, dünya barõşõna
yapacağõ etkinin de çok bü-
yük olduğunu gösteriyor.
TAYYİP ERDOĞAN:
Küresel barõş için ABD’ye
büyük görevler düştüğüne
inanõyorum. Bu konuda biz
de destek vermek duru-
mundayõz. Çünkü zaman
düşman kazanma zamanõ
değil dost kazanma zamanõ.
Şehitler için
başsağlığı
Bağlarımız
güçlenecek
Dün Tokat’ta düzenlenen sal-
dõrõda 7 askerin şehit olmasõ
Erdoğan-Obama görüşmesin-
de gündeme geldi. Obama
görüşmenin ardõndan düzen-
lenen basõn toplantõsõnda ko-
nuya şu sözlerle değindi:
“Terörist faaliyetlere karşı
dünyanın neresinde olursa
olsun birlikte savaşmak için
yapmış olduğumuz taahhü-
dü bir kez daha tekrarla-
dık. Türk halkına son terö-
rist saldırıda vermiş olduğu
şehitler nedeniyle başsağlığı
dileklerimi ilettim ve bu
saldırının faillerinin adalet
önüne çıkarılması konusun-
da ABD’nin yapacağı kat-
kılardan bahsettim.”
Açılıma destek
Obama, ortak basõn toplantõ-
sõnda hükümetin yürüttüğü
açõlõm çalõşmalarõna da deği-
nerek “Çok da kolay olma-
yan dini ve etnik azınlıkla-
rın Türkiye’deki siyasi sü-
rece dahil edilmesi konu-
sunda Başbakan Erdoğan’ı
başarılarından dolayı teb-
rik ettim” dedi. Obama,
Türkiye’ye Heybeliada Ruh-
ban Okulu’nun tekrar açõlma-
sõ konusunda mümkün oldu-
ğu kadar destek vermeyi iste-
diklerini de söyledi.
Obama, nisan ayõndaki Tür-
kiye ziyareti sõrasõnda Mec-
lis’te yaptõğõ konuşmaya de-
ğinerek, TBMM’de söyledi-
ği gibi Türkiye ile ABD ara-
sõnda kurulabilecek ilişkile-
rin en iyisini kurmak için
elinden gelen herşeyi yap-
maya hazõr olduğunu ifade
etti. Türkiye’nin NATO
müttefiki olduğunu vurgula-
yan Obama, Türkiye ve
ABD’nin birbirlerini savun-
ma taahhüdünde bulunduğu-
nu hatõrlattõ.
Görüşmede, NATO müttefi-
ki olarak Türkiye’nin NA-
TO’daki pozisyonunun güç-
lendirilmesi, füze savunma
sistemi üzerine yapõlabile-
cekler üzerinde konuştukla-
rõnõ söyleyen Obama, “Baş-
bakan Erdoğan’ı Türk-Er-
meni ilişkilerini normalleş-
tirilmesi sürecinde attığı
cesur adımlardan dolayı
tebrik ettim ve bu yolda
ilerlemesi için kendisini ce-
saretlendirmeye çalıştım”
dedi, Türkiye ile ABD ara-
sõndaki bağlarõn güçleneceği
konusunda son derece ümitli
olduğunu belirten Obama,
bunun sadece NATO, askeri
ve stratejik ilişkiler bağla-
mõnda değil, ekonomik iliş-
kileri güçlendirilmesiyle de
sağlanacağõnõ ifade etti.
Erdoğan-Obama görüşmesine Türk tarafın-
dan Başbakan Yardımcısı Babacan, Dışişleri
Bakanı Davutoğlu, Devlet Bakanı Bağış, Ba-
yındırlık Bakanı Demir, Genelkurmay İkinci
Başkanı Aslan Güner, Türkiye’nin Washing-
ton Büyükelçisi Şensoy ve eski bakan Tüz-
men katıldı. ABD heyetinde başkan yardım-
cısı Biden’ın yanı sıra Dışişleri Bakanı Clin-
ton, Ulusal Güvenlik Danışmanı Jones yer al-
dı. ABD Başkan Yardımcısı Biden’ın Oba-
ma’yla birlikte masaya oturmasıyla Turgut
Özal döneminden bu yana ilk kez ABD Baş-
kanı ve yardımcısı bir Türk başbakanıyla ya-
pılan görüşmeye katılmış oldu. Basın toplan-
tısının ardından Obama, Erdoğan onuruna
bir öğle yemeği verdi. (Fotoğraf: AA)
KALABALIK HEYETLER
Başbakan Erdoğan, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açõlmasõ konusunda adõm atõlacağõnõ belirtti
‘Gerekeni yapacağız’Erdoğan Beyaz Saray’dan
ayrõldõktan sonra bir basõn
toplantõsõ düzenleyerek gö-
rüşmeyi değerlendirdiği.
Tokat’taki saldõrõya deği-
nen Erdoğan, “Bu hain pu-
sunun yeri ve zamanla-
ması milletimizin nasıl bir
tertip ve provokasyonla
karşı karşıya olduğunun
da açık bir ifadesidir. Bu-
gün kurumlarımız ve aziz
milletimiz bu kalleş pusu-
nun özellikle arkasında
yatan emelleri ve niyetle-
ri basiretle, ferasetle de-
ğerlendirecektir. Bu sal-
dırının önünde arkasın-
da kim varsa hepsi bunun
bedelini en ağır şekilde
ödeyecek” dedi.
Enerji konusu ve Nabuc-
co boru hattõnõn da gündeme
geldiğini kaydeden Erdoğan, “Nabucco konu-
sunda görüşmelerimiz oldu. Azerbaycan’ın
oranı yüzde 10 ama yüzde 25’e kadar çıka-
bilir. Transit hat üzerindeyiz ve bu konu üze-
rinde her türlü desteği vermeye hazırız.
Azerbaycan gaz vermeye hazır ama bazı
bağlayıcı unsurlar var” dedi. Erdoğan, “ABD
Kandil’de somut bir adım atacak mı?” soru-
suna “Kandil noktası böyle bir konuyu zaten
biz kendimiz sürdürdük. Bundan sonraki sü-
reçte de ancak istihbarat paylaşımını sürdü-
receğiz. Gerekli olan bazı destekleri verebi-
leceklerini söylediler. An-
cak müşterek bir çalış-
mayı aramızda konuşmuş
değiliz” dedi.
Erdoğan, Irak konusun-
da ise “Irak ile ilgili ola-
rak müşterek atılacak
adımların hepsine varız.
Kerkük’ün özel statüye
kavuşturulmasını biz de
önemsiyoruz. Bu duruma
karşı Irak’ta sıkıntısı
olan gruplar var. Bunun
bir yolunu ortasını bul-
mamız lazım” diye ko-
nuştu. Kõbrõs konusunuda
ele aldõklarõnõ belirten Er-
doğan, “Kıbrıs’tan asker
çekme gibi bir şey söz ko-
nusu değil. Bize bu tekli-
fi getirenler önce Güneye
getirsinler bu teklifi.” ya-
nõtõnõ verdi. Heybeliada
Ruhban Okulu’na ilişkin bir soru üzerine ise
Erdoğan, “Kendileri bunu gündeme getir-
diler. Milli eğitimi Bakanlığımızın bir ça-
lışması var. Ama ben ondan önce dini li-
derleri Büyükada’da bir araya getirdim gö-
rüşmem oldu. Bunda da Demokratik Açı-
lım sürecinde azınlıkların sorunlarına yö-
nelik kendi düşüncelerini bizden talepleri-
ni istedik. Rum vatandaşlarımızın bizden ta-
lebi yetimhaneyle ilgiliydi. O da şimdi
AİHM’de gerekçeli karar geldiğinde biz ge-
rekeni yaparız dedik” dedi.
Başbakan Erdoğan, kaldığı
otelden Beyaz Saray’a gelirken
ABD Başkanları için uygulanan
güvenlik protokollerine tabi tu-
tuldu. Erdoğan’ın konvoyunda
birbirinin aynı iki limuzin yer
alırken Erdoğan’ın hangi araca
bindiği gizli tutuldu. Konvoy Be-
yaz Saray’a girerken çevredeki
araç ve yaya trafiği durduruldu.
ÖYMEN: KAYDA DEĞER
BİR İLERLEME YOK
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Baş-
kan Yardõmcõsõ Onur Öy-
men, Başbakan Tayyip Er-
doğan ile ABD Başkanõ Ba-
rack Obama’nõn açõklama-
larõnda “kayda değer bir
ilerlemenin olmadığını” ve
“yeni bir şey söylenilmedi-
ğini” kaydetti.
Erdoğan-Obama görüş-
mesinin ardõndan yapõlan
açõklamalarõ değerlendiren
Öymen, söylenenlerde kay-
da değer bir ilerlemenin ol-
madõğõnõ bildirdi. Kamuo-
yuna açõklandõğõ kadarõyla
“umumi laflar” konuşul-
duğunu belirten Öymen,
Obama’nõn Afganistan ko-
nusunda Türkiye’nin NA-
TO yükümlülüklerine de-
ğindiğini söyledi. Bu konu-
da Obama’nõn destek bekle-
diğinin açõk olduğunu dile
getiren Öymen, “Erdoğan
bu konuda da umumi laf-
lar söylüyor. Şimdiye ka-
dar duymadığımız ifadede
bulunulmuyor. Anladığı-
mız kadarıyla Obama, Af-
ganistan’da bir beklenti
içinde. Türkiye de umumi
laflarla bunu geçiştirmeye
çalışıyor. Zaten Başbakan
kendini kamuoyuna bağ-
ladığı için bundan fazlası-
nı söyleyemez. Ama Ame-
rika’nın beklentisinin sür-
düğü anlaşılıyor” dedi.
Terörle mücadele konu-
sunda ise şu ana kadar ya-
põlan işbirliğinin sürdürül-
mesi mesajõnõn verildiğini
vurgulayan Öymen, yeni
bir unsur açõklanmadõğõnõ
kaydetti. Açõklamalarda ne-
lerin söylendiği kadar nele-
rin söylenmediğinin de
önemli olduğunu vurgula-
yan Öymen, iki liderin Kõb-
rõs ve Avrupa Birliği (AB)
konularõna değinmemesine
de dikkat çekti.