Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
18 ARALIK 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Adaletin Bu mu Dünya!..
Yağmurlu ve sisli havalar beni hüzünlendirir...
Umutlarım dağılır, umutsuzluklar sarar her
yanımı. Yaşamın derin karanlık anı gelip karşıma
oturur. Sanki yeryüzünün kabuğu çatlamıştır.
İşte böyle bir günün öğle saatlerinde, kurşun
rengindeki gökyüzüne bakıyorum.
Bugün ne Obama’nın füze kalkanı projesini
yazacağım, ne de Mustafakemalpaşa’daki 19
işçinin öldüğü grizu katliamını.
Güneydoğu’da patlayan silahları, sokak
eylemlerini.
Hayatlarımız başka yerlerde...
Kış bahçelerinde de dolaşmayacağım, yaz
bahçelerinde de.
O arka bahçe ikindilerinde akan suyun ardından
giden şeftali çiçeklerini de anlatmayacağım, nar
ağaçlarını da.
Bir aşağı bir yukarı dolaşıyoruz yeryüzünde.
Yağmurlarda ıslanıyoruz, delikanlılık günlerimizi
özlüyoruz.
Anlatmayacağım günlerimi!
Mustafa Balbay’ın son sorgusunda söyledikleri,
beynime mıh gibi çakılmış, bir türlü çıkmıyor.
Savunmasının bir bölümünde şöyle diyor
Mustafa:
“Ben buradayım, darbe günlüklerini yazanlar
nerede?”
Gerçekten neredeydi darbe günlüklerini yazan
emekli paşalar?
Savcılara ifade verip evlerine gitmişlerdi!
Balbay ise 10 aydır tutukluydu Silivri’de...
Nail Güreli’nin yazdığı gibi onurun ve
demokratik direncin saygın örneklerini sergilemişti
Balbay çapraz sorgusu sırasında.
Gerçekten Ergenekon projesine bir çomak
sokmuştu:
“Darbeyi yapacak olan asker, darbe yapılacak
hükümet üyeleri değil miydi? Peki onlar nerede?”
Balbay gazeteciydi...
Cumhuriyet’in Ankara Temsilcisi Balbay,
yaşamı boyunca darbelere karşı çıkmıştı.
Ben, Balbay’ı öğrencilik yıllarından beri
tanıyordum, Türey Köse’yle birlikte. Ege
Üniversitesi’nde okurlarken “haber tekniği”
derslerine giriyordum.
10 aydır demir parmaklıklar ardındaydı...
İlkyazı, yazı, güzü ve kışı yaşamıştı, gökyüzünü,
yıldızları, ayın batışını, güneşin doğuşunu
seyretmeden.
Benim, Ergenekon davasını yürüten savcılara
ve yargıçlara bir sözüm yok. Bağımsız yargı elbet
kararını verecek.
Aklımın ermediği, darbeyi yapacak olanlarla
darbeye maruz kalanların davanın dışında
kalmalarıydı.
Pazar günü İlhan Selçuk’la sohbet ederken,
Cüneyt Arcayürek’in ve Balbay’ın kulaklarını
çınlatmıştık.
İlhan Ağabey, “Bir gazeteci günlük not tutar”
deyip eklemişti:
“Hele o gazeteci Ankara’da çalışıyorsa, bal gibi
not tutar. Çünkü gazeteci çağının tanığıdır. Bizim
derdimiz, Türkiye’nin Aydınlanma Devrimi’nin
ışığında demokrasiyi ve özgürlükleri geliştirmesidir.
Tam bağımsız, laik, demokratik bir Türkiye’dir.”
Ardından devam etmişti İlhan Ağabey:
“Mustafa er geç çıkacak. Ben bağımsız yargıya
güveniyorum. Balbay’ın demokrasi bilincini
kamuoyu biliyor. Ankara büromuzda ikinci bir
Mustafamız (Mustafa Çakır) var. Bir de yılların
deneyimli gazetecisi Cüneyt Arcayürek. Cüneyt,
hem ağabeylik yapıyor hem de çocuklara yol
gösteriyor. Gözüm arkada değil!”
2003-2004 yılları arasında Ayışığı, Yakamoz,
Sarıkız adı verilen darbe planlarından Ankaralı
gazetecilerin, siyasetçilerin haberi yok muydu?
Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmet
Berkan 2 Aralık 2009 tarihindeki yazısında şöyle
demişti:
“2003-2004 tarihindeki darbe hazırlıklarından
haberim vardı.”
AKP’li kimi bakanların da böyle bir hazırlık ya da
ordu içindeki rahatsızlıklardan haberi olduğu
mahkeme tutanaklarına geçti.
Sık sık yazdığım tümceleri yineleyeyim:
“Paşalar dışarıda, Balbay içeride!”
Dedim ya, yağmurlu ve sisli havalar beni
hüzünlendirir.
Tuncay Özkan, Gürbüz Çapan ve diğerleri...
Kimisi bir yılı aşkın süredir, kimisi daha da uzun
zamandır tutuklu...
Sayısını anımsamadığım teğmenler var tutuklu
olan!
Öcalan’ın talimatıyla gelen ve Silopi’de kurulan
çadırda sorgulanıp “Ben PKK üyesiyim” diyenler
dışarıda...
Darbe günlüklerini yazan, darbe yapacakları
öne sürülen komutanlar dışarıda...
Ne diyeyim?
Adaletin bu mu dünya!..
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
‘23 Nisan’da
koltuğa otursun’
SAMSUN
(Cumhuriyet) - AKP
Genel Başkan Yardõmcõsõ
ve Tanõtõm Medya
Başkanõ Hüseyin Çelik,
Samsun’da CHP lideri
Deniz Baykal’a yüklendi.
Çelik, “Sayõn Baykal’õn
iktidara gelmesi,
Başbakan olmasõ hayal
mahsulüdür. Bana
Van’daki programda,
‘Sayõn Baykal kõsa süre
Başbakan olsa belki
hõrçõnlõğõ geçer’ dediler.
Ben onun formülünü
biliyorum, dedim.
Ankara’ya gider gitmez
Sayõn Başbakan’a arz
edeceğim, 23 Nisan’da
Başbakan’õn koltuğuna
kõsa bir süre Baykal’õ
oturtalõm. Bundan başka
çaresi yok bu işin” dedi.
Akın Özdemir
anılıyor
ADANA
(Cumhuriyet Bürosu) -
MHP’li olduklarõ
belirlenen saldõrganlarõn
kurşunlarõyla 18 Aralõk
1978’de yaşamõnõ yitiren,
Ziraat Mühendisleri
Odasõ Adana Şubesi
kurucusu ve ilk başkanõ
Akõn Özdemir, dün saat
09.30’da öldürüldüğü
yere karanfil bõrakõlarak
anõldõ. Bugün saat
14.00’te ZMO’da, “Akõn
Özdemir Makale
Yarõşmasõ” ve “Akõn
Özdemir Korusu Peyzaj
Tasarõmõ Proje
Yarõşmasõ”nda derece
alanlara ödülleri
verilecek.
Özelleştirme
protestosu
İstanbul Haber
Servisi - Tez-Koop İş
Sendikasõ, İstanbul
Üniversitesi Yönetim
Kurulu üyelerinin,
üniversitenin kantin ve
otoparklar bölümünü
satõşa çõkarmasõnõ
protesto etmek için
İstanbul Tõp Fakültesi
önünde bir gösteri
düzenledi. Üniversite ana
kapõsõ önünde toplanan
grup adõna açõklama
yapan Tez-Koop İş
Sendikasõ Şube Sekreteri
Selahattin Karakurt, “Yüz
milyonluk vurgunun
altõndan başhekimler,
müdürler, doktorlar
çõkõyor. Vurgunla hem
cepler dolduruluyor
hemde halk sağlõğõ
tehlikeye atõlõyor” diye
konuştu.
Çalılıkta
mühimmat
VAN (Cumhuriyet) -
Van’a 5 kilometre
uzaklõktaki Kevenli köyü
yakõnõnda inşaatõ süren
TOKİ konutlarõ
yakõnlarõnda oynayan
çocuklar, yol kenarõndaki
çalõlõklarda 3 torba buldu.
Daha sonra polisin
incelemesinde MKE
yapõmõ 4 adet el bombasõ,
300 adet G-3, 60 adet
aydõnlatma, Bixi ve
uçaksavar mermileri ile 4
adet boş şarjör ele
geçirildi.
Gazeteciler için
ölümcül yıl 2009
NEW YORK (AA) -
Gazetecilerin Korunmasõ
Komitesi’nin (CPJ)
yayõmladõğõ 2009
raporunda, bu yõlõn, basõn
mensuplarõ açõsõndan “en
ölümcül yõl” olduğu ifade
edildi. Filipinler’de
kasõmdaki katliamda 30
gazetecinin
öldürülmesinin etkisiyle,
dünyada bu yõl toplam 68
gazetecinin öldürüldüğü,
bunun, 42 gazetecinin
öldürüldüğü önceki yõla
göre yüzde 60’lõk bir
artõşa işaret ettiğine
dikkat çekildi.
Erdoğan açõlõmda kararlõ olduklarõnõ söyledi, muhalefete ve medyaya çattõ
‘Geri adõm yok’BARIŞ YAMAN
KONYA - Şebi arus törenine katõlmak
üzere Konya’yõ ziyaret eden Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Kültür Park’ta
toplu açõlõş töreninde konuştu.
Yõllardõr süren terör olaylarõndan
silah ve uyuşturucu satanlarla şehitle-
ri istismar edenlerin kazandõğõnõ be-
lirten Erdoğan, “Sen kaybettin, ben
kaybettim, ülke kaybetti, millet kay-
betti. Bu durum böyle devam edebilir
mi? Gençlerin ölümüne ne kadar
katlanacağız” dedi.
Terörle mücadele için tüm olanakla-
rõn seferber edildiğini ifade eden Erdo-
ğan şunlarõ söyledi: “Ancak terörle mü-
cadelede, farklı yönlerden de müca-
dele etme zorunluluğu çıkmıştır. Siz
orada binlerce değil, milyonlarca
Mehmetçikle mücadele verin, yok-
sulluğu tüketemiyorsanız, terörü de
tüketemezsiniz. Bu işin kültürel aya-
ğı var. Bölge insanının talebini din-
ledik, bu işin psikolojik boyutu var,
sosyal boyutu var. Oradaki insanımızı
kazanmak için 7 yıl boyunca çalıştık
ve somut adımlar atmaya başladık.
Son derece samimiyiz, son derece
hasbiyiz. Milli birlikten ve kardeş-
likten başka hiçbir kastımız yok.”
Başını kuma gömmüş
Ülkeyi kardeşliğe, birlik iklimine ka-
vuşturmak istemeyen siyasilerin oldu-
ğunu ileri süren Erdoğan, muhalefete
yüklendi: “30 yıldır 300 milyar dolar
kaynağımız terör yüzünden heba ol-
du. Bu yola çıkarken birlik ruhuyla
çıktık. Böyle bir milli-ulvi meseleye
herkes destek vermeli, omuz verme-
li. Ama CHP ve MHP bu işe yanaş-
madı. Süreci baltalamak, zihinleri
bulandırmak için ellerinden geleni
yaptılar. Milli birlik, beraberlik, kar-
deşlik projesine nasıl karşı çıkılabilir.
Bu proje, bir siyasi partinin projesi de-
ğildir, bir devlet projesidir, muhata-
bı millet olan bir projedir.”
1989’da hazõrlanan Güneydoğu ra-
poruna değinen Erdoğan şöyle konuştu:
“Bizim bu raporlarda kabul edeme-
yeceğimiz şeyler var. CHP’nin ra-
porları bunlar, şimdi bunları inkâr
ediyorlar. Anadilde eğitimi bile o ra-
porlarda tavsiye ediyorlar. Tabii bi-
ze kızıyorlar, ‘CHP’nin böyle bir raporu
yok’ diyorlar. Dedim ki arkadaşlara
‘CHP’nin web sitesini bir açõn’ ve bak-
tık ki orada öyle duruyor. Kendi
partisinin web adresini bilmiyorsa ben
şimdi Konya’dan hatırlatıyorum.
Chp.org.tr açsın baksın. Kendi ken-
dini neden inkâr ediyorsun. İşte mu-
halefet gözünü kapatmış, başını kuma
gömmüş, ülkeyi de, milleti de göre-
miyoruz; bu milletin, ülkenin mese-
lelerini de göremiyor.”
Bazõ medya kuruluşlarõnõ da teröre
destek vermekle suçlayan Erdoğan söz-
lerini şöyle sürdürdü: “Ülkede sanki bir
kaos varmış gibi her gün bazı lokal
olayları evire çevire tekrar tekrar
yaymak suretiyle bakıyorsunuz Tür-
kiye’nin her yerini bir kan gölü almış
götürmüş gibi gösteriyorlar. Bakı-
yorsun, Adana, İzmir, İstanbul kan
gölüne dönmüş. Medyaya söylüyo-
rum, bakın yanlış yapıyorsunuz, bun-
ları döne döne anlatmanın bir anla-
mı yok. Arşivden bazı bilgiler alarak
bunları yayınlıyorlar. Yazıktır, kime
hizmet ediyorsunuz, teröre hizmet
ediyorsun. Siz ücretsiz propaganda
yapıyorsunuz.”
Kirli tezgâhtarlar
Erdoğan, açõlõm sürecinin durduğu
yolundaki yorumlara da sert tepki gös-
terdi: “Açılım kapandı, durdu di-
yenler, bu hükümetin bu milletin ka-
rarlılığını görmüyorlar. Meclis’te
söyledim. İlla demokrasi dedim, illa
demokratik açılım dedim, illa kar-
deşlik dedim. Bu yola böyle yürüye-
ceğiz. Çünkü bu meydanı milletim-
le paylaşıyoruz. Bu kirli tezgâhtar-
lara asla bu meydanları bırakma-
yacağız. Milli birlikten, kardeşlikten
geriye dönüş asla ve asla olmayacak.”
Kışanak kafaları karıştırdı
Diyarbakõr milletvekili, kapatõlan DTP’li milletvekillerinin istifalarõnõ bugün
TBMM’ye vereceklerine ilişkin haberlerin medya yakõştõrmasõ olduğunu söyledi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Kapatõlan DTP’nin “si-
ne-i millet” kararõ alan bağõm-
sõz 19 milletvekilinin istifalarõ-
nõ bugün TBMM’ye vermeleri
beklenirken Diyarbakõr Millet-
vekili Gültan Kışanak, “Cuma,
medyanın yakıştırmasıdır. Bi-
zim vurgulamak istediğimiz
kararlılıktı ve bu duyuruldu.
İstifanın bir saat önce, 2 saat
sonra, 2 gün sonra verilmesi
önemli değildir” dedi. İstifala-
rõn verileceği zamanõn medyaya
bildirileceğini belirten Kõşanak,
verilme tarihi ile ilgili netleşen
bir durum olmadõğõnõ savundu.
DTP’nin kapatõldõğõ geçen cu-
ma akşamõ açõklama yapan Ah-
met Türk, milletvekillerinin is-
tifasõnõ ertesi gün Meclis’e su-
nabileceğini belirtmişti. Partili
milletvekilleri de hafta sonu ta-
til olduğu için istifayõ geçen pa-
zartesi sunabileceklerini ifade
etmişlerdi. Ancak topluca Di-
yarbakõr’a gidilmesi gerekçe-
siyle istifalar bir türlü Meclis’e
sunulamamõştõ. Eski DTP’liler,
istifalarõ sunmak için de Gültan
Kõşanak ile Selahattin Demir-
taş’õ görevlendirmiş, istifalarõn
da bugün (cuma) için Meclis’e
iletilebileceği belirtilmişti. Ancak
Kõşanak’õn istifalarõn cuma gü-
nü verileceğinin “medyanın ya-
kıştırması” olduğunu söyleme-
si kafalarõ yine karõştõrdõ. Eski
DTP milletvekili Sırrı Sakık
dün TEKEL işçilerine destek
ziyaretinde yaptõğõ açõklamada,
“Biz hepimiz Türkiyeliyiz.
Ama bunu bir türlü içlerine
sindiremiyorlar. Halkı birbir-
lerine vurdurmaya çalışıyor-
lar” dedi. Devlet güçleriyle hal-
ka zulüm uygulandõğõnõ iddia
eden Sakõk, “1994’te aynı süreç
yaşandığında bize gelip ‘mil-
letvekilliğinizi kurtaralõm’ de-
diler. Ama biz Türkiye’yi öz-
gürleştirmek adına cezaevini
tercih ettik. Bugün yine biz bu-
nu tercih ediyoruz. Parla-
mentoyu asla tercih etmeye-
ceğiz” diye konuştu.
YAZICIOĞLU’NUN ÖLÜMÜ
Kazada helikopter
pilotuhatalıbulundu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski BBP
Genel Başkanõ Muhsin Yazıcıoğlu ve berabe-
rindeki 5 kişinin yaşamõnõ yitirdiği helikopter
kazasõna ilişkin Ulaştõrma Bakanlõğõ’nca hazõrla-
nan raporda, kazanõn muhtemel nedeninin, “Pi-
lotun, meteorolojik bilgileri incelemeden kal-
kış yapması ve görüş mesafesi 300-500 metre
olan yoğun kar yağışlı kontrolsüz sahada
VFR uçuşa ısrarla devam ederek oryantas-
yon kaybına uğraması nedeniyle, hava aracı-
nın dağlık alanda araziyle temas etmesini en-
gelleyemediği” olduğunun düşünüldüğü kayde-
dildi. Pilotun cep telefonuyla konuşarak ağõr
meteorolojik koşullarda dikkatini dağõttõğõ belir-
tilen raporun Resmi Gazete’de yayõmlanmak
üzere Başbakanlõk’a gönderildiği ifade edildi.
Açõlõm sürecinden geri adõm atmayacaklarõnõ belirten Erdoğan,
yine muhalefete yüklendi. “CHP ve MHP süreci baltalamak,
zihinleri bulandõrmak için ellerinden geleni yaptõlar. Milli birlik,
beraberlik, kardeşlik projesine nasõl karşõ çõkõlabilir? Bu proje, bir
siyasi partinin projesi değildir, bir devlet projesidir” diyen
Erdoğan, medyayõ da teröre hizmet etmekle suçladõ.
BAHÇELİ
‘AKP,
DTP’yi
çatõsõna
alsõn’
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - MHP Genel
Başkanõ Devlet Bahçeli,
eski DTP milletvekillerinin
istifasõnõn Meclis’e gel-
mesi halinde “kabul” oyu
kullanacaklarõnõ belirtti.
Bahçeli, gelenekselle-
şen yõllõk basõn buluşma-
sõnõ Sheraton Oteli’nde
verdiği kahvaltõlõ sohbet
toplantõsõyla gerçekleştir-
di. MHP’nin koalisyon or-
tağõ olduğu dönemle ilgi-
li yolsuzluk suçlamasõnda
bulunan Başbakan Tay-
yip Erdoğan’a “Bir şüp-
hesi varsa, karar alıp bi-
zi Yüce Divan’a gönder-
sin. Kendi göndermezse,
inanın ki, ben kendisini
göndereceğim” diyerek
rest çekti. Bahçeli’nin ba-
sõnla sohbetindeki değer-
lendirmeleri özetle şöyle:
DTP’lilerin istifa ka-
rarına saygılıyız, kabul
ederiz: Yargõ kararõna say-
gõ duymalõyõz. Bu tek yön-
lü istifa tasarrufunu bir
tercih olarak görüyor ve
kararlarõna saygõ duyuyo-
ruz. Bu istifalar Genel Ku-
rul’a gelirse, MHP istifa-
larõn kabulü yolunda oy
kullanacaktõr.
Zirve fayda sağlamadı:
Cumhurbaşkanõ da açõlõm
projesinin bir tarafõdõr. İlk
görüşmede olumlu bir so-
nuç olmadõ. Cumhurbaş-
kanõ’nõn açõlõmõ olumlu
yöne döndürmeye dönük
bir gayreti de olmamõştõr.
Artõk çok geç kalõnmõştõr.
Başbakan bölünme ha-
ritası çiziyor: MHP’yi
Güneydoğu’ya gitmeyen
bir parti olarak takdim et-
mek en azõndan internet
sayfalarõndan Kürdistan
haritasõna baktõğõnõzda
alõnmak istenen toprak
parçasõnõn Hatay üzerin-
den Sõvas’õn ötesine bir
çizgiyle talip olduklarõnõ
görürsünüz. Başbakan her-
halde şuur altõnda ‘Tür-
kiye bölünürse buradan
bölünür’ diye bir bölünme
haritasõ çizmeye çalõşõyor.
DTP’lileri AKP’ye al-
sın: Başbakan da inadõna
açõlõm diyorsa ve AKP
olarak istifalarõ kabul et-
meyecekse, kurda kuşa
yem etmeye gerek yok.
AKP’nin, bünyesine alarak
açõlõmõ birlikte yapmala-
rõnda fayda vardõr.
Şebi arusta ‘birlik’ vurgusu
BARIŞ YAMAN
KONYA - Mevlana’nõn 736. vuslat
yõldönümü etkinliklerinin son gününde
düzenlenen şebi arus töreninde konuşan
CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, “Türk
milletinin içinden yeni bir milletin çı-
kartılmasını teşvik etmemeliyiz” diye
konuştu.
Şebi arus törenlerine Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Bay-
kal, Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul
Günay, yabancõ misafirler ve yurttaşlar ka-
tõldõ. Programõn açõlõş konuşmasõnõ Kon-
ya Büyükşehir Belediye Başkanõ Tahir
Akyürek ve Vali Aydın Nezih Doğan’õn
konuşmasõnõn ardõndan söz alan Baykal,
“Bugün Mevlana’nın 736. vuslat yıldö-
nümünde, Mevlana’nın manevi ikli-
minde bir kez daha birlikte olmaktan
mutluluk duyuyorum” dedi.
‘Yeni millet çıkarılıyor’
“Kerbela’nın yaşandığı, Irak, Filistin
ve Lübnan’da facialar yaşanan bir dün-
yadayız” diyen Baykal, şöyle konuştu:
“Böyle bir coğrafyada, barışımızı, hu-
zurumuzu ve kardeşliğimizi koruya-
bilmemizin iki temel taşı var. Bunlardan
birincisi din ve inanç anlayışımızın
Mevlana’nın söylediği gibi sevgi ve hoş-
görü temelinde geliştirilmesidir. Bir di-
ğeri ise siyaset anlayışımızın etnik ay-
rıştırma ve çatıştırma zemininden çı-
karılıp, Türk milleti temelinde açıklığa
kavuşturulmasıdır. Milli kimliği etnik
kimliğe indirgeyip, milleti yok saymak-
tan vazgeçeceğiz. Atatürk’ün işaret etti-
ği gibi ‘Diyarbakõrlõsõ, Adanalõsõ, Trakyalõsõ
aynõ cevherin damarlarõyõz’ diyerek, ‘Tür-
kiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkõ-
na Türk milleti denilir’ diyebilmeliyiz. Et-
nik kimliği ne olursa olsun her kişinin
Türk, Arap, Çerkez ayırmadan Türk
milletinin birer eşit parçası olduğunu
söyleyebilmeliyiz. Milleti yok sayarak,
Türk milletinin içinden yeni bir millet çı-
karılmasını teşvik etmemeliyiz.” dedi.
Erdoğan da şebi arus gecesinin “Hazreti
Mevlana’nın Hakk’a yürüdüğü, ebedi
sevgiliye kavuştuğu gece olduğunu” kay-
detti. Bu yõlkõ şebi arusun hicri yõlbaşõna
denk geldiğini kaydeden Erdoğan, “Yeni
hicri yılın tüm insanlığa barış ve huzur
getirmesini temenni ediyorum” dedi.
Mevlana’nın
736. vus-
lat yıldönümü et-
kinliklerine Baş-
bakan Erdoğan,
çok sayıda bakan
ve CHP Genel
Başkanı Baykal
da katıldı. Tören-
de konuşmaların
ardından Kültür
ve Turizm Bakan-
lığı İstanbul Tari-
hi Türk Müziği
Topluluğu, Ahmet
Özhan solistliğin-
de tasavvuf müzi-
ğinden örnekler
sunarken, Konya
Sema Topluluğu
sema ayini ger-
çekleştirdi.
ERDOĞAN’DAN BÜYÜKELÇİLERE YEMEK
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Konya Dedeman Otel’de Bosna-Her-
sek Cumhurbaşkanlõğõ Konseyi Üyesi Haris Slajdziç, Avrupa Birliği
üyesi bazõ ülkelerin kültür bakanlarõ ve Ankara büyükelçileriyle yemekte bir
araya geldi. Konya’da bir araya gelişlerinin Mevlana’nõn bir eseri olduğunu
belirten Erdoğan, böyle bir günde gerçekleşen bu buluşmayõ Türkiye’nin Av-
rupa Birliği üyelik süreci açõsõndan son derece anlamlõ bulduğunu ifade etti.
Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği yolunda üzerine düşen sorumluluklarõ yeri-
ne getirirken, bu yönde kararlõ siyasi bir irade gösterirken, Avrupa Birliği ta-
rafõndan verilen taahhütlerin yerine getirilmesini de beklediklerini vurgula-
yan Erdoğan, Türkiye ile Avrupa Birliği arasõndaki yapõcõ ve kazan kazan an-
layõşõna dayalõ sürecin hiçbir gerekçesi, hiçbir engeli olamayacağõnõ söyledi.