Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 18 ARALIK 2009 CUMA
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Önce Yönetemedi
Şimdi de Yönetemeyecek
Tayyip Erdoğan ABD siparişi ile bir açılım fikri
attı ortaya.
Açılımın Amerikan teşvikli olması ne yadsınabilir,
ne de kınanabilirdi, eğer iyi yönetilse ve Türkiye’nin
de gereksinim duyduğu öğeler içine katılabilseydi.
Böyle bir açılım gerekliydi. Çünkü bugüne kadar
uygulanan politikalar sonuç vermemişti ve böyle
devam ettiği takdirde de vermeyecekti.
Bu yüzdendir ki açılıma, içeriğini bilmeden karşı
çıkmanın anlamı yoktu. Nitekim çıkmadık da.
Ama Tayyip Erdoğan bu açılımı yönetemedi.
Açılımın içeriğini kamuoyuna doğru dürüst
açıklayamaması bir sebep değil, sonuçtur.
Açıklayamadı çünkü ortada, “efradını cami
ağyarını mani”, iyi tanımlanmış, iyi hazırlanmış bir
açılım yoktu.
Var olan açılım Türkiye’nin şu anda en önemli
sorunu niteliğini taşıyan ve şu ya da şekilde
çözülmediği sürece önünü tıkamayı sürdürecek
olan Kürt sorununa değil, onun ayrılmaz bir
parçası bile olsa, tümünü oluşturmayan PKK
sorununa endeksli bir plandı.
Kısacası açılım arabayı atların önüne koyuyordu.
Oysa yapılması gereken, Kürt sorununu,
tanımından başlayarak, bir bütün içinde ele alıp,
çözüm önerileri getiren bir açılım sunmaktı
topluma.
Böyle bir açılım, duyguları coşturarak,
gösterilerle yandaşları azdırarak değil, sağduyu
çizgisi içinde, soğukkanlı biçimde, tabu tanımayan
bir tartışma ortamını yaratarak başlatılabilirdi.
Elinde dört başı mamur bir açılım projesi olan
iktidar, bunu toplumun bütün kesimlerine anlatır,
bu işe de Meclis içinden muhalefetten başlardı.
Böyle bir açılımın zoraki bir muhatabı olması da
gerekmezdi.
Konu enine boyuna tartışılırken meydana
çıkacak tereddütlerden doğacak kimi yanlış
anlama ve karışıklıkların asayişi ve kamu düzenini
bozmasına imkân vermeyecek tedbirlerin önceden
alınması gerekirdi.
Açılımın bir bütün olduğu düşünülerek, Kürt
sorununun sosyal, ekonomik, kültürel, eğitimsel,
siyasal boyutları, terör var olduğu sürece ortadan
kalkmayacak polisiye önlemler de gevşetilmeden
ele alınabilirdi.
Böyle bir açılımın uzun erimli olduğu, ilk bakışta
bazı tereddütler doğuracağı baştan bilinmeliydi.
Ama bu bilinirken zaten var olan bu potansiyel
tehlike, acemi ve yanlış çıkışlar, hatalı beyanlarla
daha da arttırılmamalıydı.
Açılımı kendi meşreplerine göre yorumlayıp,
sömürecekler olduğu bilinmeli, buna karşı önlem
alınmalıydı.
PKK konusunda hayale kapılınmamalı, bu tür
imaj yaratılmamalı, PKK ne yaparsa yapsın, Kürt
sorununa odaklanılacağı ve onun çözümü için
uğraşılacağı, bunun da sonuçlarını uzun erimde
vereceği mesajı tüm topluma iletilmeliydi.
Tayyip Erdoğan bütün bunları yapamadı, ne
olduğunu kendisinin bile doğru dürüst
anlayamadığı açılımı yönetemedi.
Açılımı yönetemeyen Tayyip Erdoğan Türkiye’yi
bunalıma sürükledi.
Bu bunalım, şimdi Türkiye’nin en büyük krizi
olmaya adaydır.
Ve açılımı yönetemeyen Tayyip Erdoğan’ın
bunalımı da yönetemeyeceği aşikârdır.
Tayyip Bey bunalımı yönetemeyecek çünkü
Türkiye’nin birliği ve varlığı gittikçe artan ve
tırmanan bir tehlike ile karşı karşıya olunca, ne
yapması gerektiğini, hangi ahvalde hangi
ameliyata başvurulacağını bilmemekte ya da bunu
bilse bile her şeyi gerekli kurumlarla değil, kendi
başına çözeceğini düşündüğü için büyük krizi de
çözemeye soyunamamaktadır.
Tayyip Bey’in kaygısı, Türkiye’de kurumları
yerine oturtmak, gerektiğinde kime
başvurulacaksa, başvurmak değil, dizginleri elinde
tutarak, kurumları kaos yaracak bir biçimde
yıpratıp kendisi tek güç olarak kalmaktır.
Tayyip Bey böyle bir girişim ile dizginleri de
elinde tutamayacağını bilmemektedir.
O yüzdendir ki, şimdiden söyleyelim:
- Tayyip Bey açılımı yönetemedi, yönetemediği
için Türkiye’yi tarihinin en büyük krizinin eşiğine
getirdi, açılımı yönetemeyen Erdoğan, şimdi de
krizi yönetemeyecektir.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Genelkurmay Başkanõ Başbuğ, TSK’ye karşõ psikolojik ve asimetrik harekât yürütenlere seslendi:
Bulunduğunuz yer yanlõş
AHMET ŞEFİK
TRABZON - Trabzon’da Oruçre-
is Fõrkateyni’nde bir basõn açõklama-
sõ düzenleyen Genelkurmay Başkanõ
Orgeneral İlker Başbuğ, Türk Silah-
lõ Kuvvetleri’ne (TSK) karşõ psikolo-
jik ve asimetrik harekât yürütüldüğü-
ne dikkat çekerek “İçinde bulundu-
ğumuz bu süreçten rahatsızız.
TSK’ye karşı harekât yürütenlere
diyorum ki; bulunduğunuz yer doğ-
ru değil” dedi. İhbar mektuplarõ ve
gizli tanõklarla ilgili adli makamlarõn
daha dikkatli hareket etmesini bekle-
diklerini ifade eden Başbuğ,
“TSK’nin hiçbir zaman hataları
örtme, suçluları koruma durumu ol-
mamıştır. Ancak artık haksız, mes-
netsiz suçlamalara karşı da TSK
sessiz kalamaz” diye konuştu.
Genelkurmay Başkanõ Orgeneral
Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanõ
Orgeneral Işık Koşaner, Hava Kuv-
vetleri Komutanõ Orgeneral Hasan
Aksay ve Jandarma Genel Komutanõ
Orgeneral Atilla Işık önceki akşam,
güvenlik zirvesine katõlmak amacõy-
la Trabzon’a geldi. Başbuğ, dün TCG
Oruç Reis Fõrkateyni’nde basõn top-
lantõsõ düzenledi. Başbuğ’un, “Son za-
manlarda ifade ettiğimiz TSK’ye
karşı yürütülmekte olan asimetrik
psikolojik harekâta değinmek isti-
yorum. Bu konuya özellikle bugün
TCG Oruç Reis Fırkateyni’nde de-
ğinmemin özel bir anlamı vardır”
sözleri dikkat çekti.
Basõn toplantõsõna terör olaylarõna
değinerek başlayan Başbuğ, herkesin
farklõlõklara saygõlõ olmasõ gerektiği-
ni, ama farklõlõklarõ her zaman öne çõ-
karmanõn gerekmediğini söyledi. Te-
rörle mücadelenin 1984’ten bu yana
yürütüldüğünü, bundan böyle de azim
ve kararlõlõkla mücadelenin yürüye-
ceğini anlatan Başbuğ, “Unutma-
malıyız ki, terör ve destekçileri,
gündemin kan, gözyaşı, kin ve nef-
ret üzerinden oluşturulmasını isti-
yor. Yine unutmamalıyız ki, devle-
tin ve milletin bütünlüğünün ko-
runmasının bir bedeli olur” dedi.
Asimetrik harekât
“Türkiye’nin bulunduğu coğraf-
ya zor bir coğrafyadır. Ülkemizin et-
rafı sorunlarla çevrili, milli gücün
asli unsurlarından biri askeri güç-
tür. Etkin ve caydırıcı bir askeri gü-
ce sahip olmak yaşamsaldır” diyen
Başbuğ, TSK’nin kendine olan özgü-
veninin tam olduğunu, bundan kim-
senin en ufak şüphesi olmamasõ ge-
rektiğini söyledi. Başbuğ, TSK’nin
kendisine yönelik gerçeklere, doğru-
lara dayanan, önyargõlõ olmayan, sağ-
duyulu eleştirileri her zaman saygõy-
la karşõladõğõnõ, bu tip eleştirilere her
zaman açõk olduğunu belirterek şöy-
le konuştu: “Ancak bu duruma kar-
şın son zamanlarda gerçekdışı olay-
lara, yalanlara dayalı, önyargılı
olarak bazı çevreler ve kişiler ta-
rafından TSK’ye karşı asimetrik
psikolojik harekât yürütülmektedir.
Ne acıdır ki özellikle medyanın
Türkiye’de bir kısmının varoluşla-
rının temel nedeni gerçeklere ve
doğrulara dayanmayan, önyargılı
eleştiriler yaparak TSK aleyhine
kampanya yürütmektir. Bunlar ay-
nı zamanda kendilerini demokra-
sinin savunucusu olarak da göster-
mektedir. Onlara göre demokrasi-
yi savunmak için tek çıkar yol, on-
lar için TSK’nin karşısında ol-
maktır. TSK, hukuk devletinden ya-
na olduğunu her fırsatta dile getir-
mektedir. İçinde bulunduğumuz
bu süreçten rahatsızız.”
Başbuğ, yetkililere bu durumlarõ
aktardõklarõnõ, yasal olarak da yapõl-
masõ gerekenleri yaptõklarõnõ ifade
ederek “Hem ülkesini sevmek, hem
de TSK’ye karşı psikolojik harekât
yürütmek bir arada olamaz. Amaç-
lı ve kendi amaçları çerçevesinde
psikolojik harekât yürütenlere di-
yorum ki, bulunduğunuz yol ve yer
doğru değildir. Türk milleti ne
yaptığınızın da farkındadır” dedi.
Siyasete eleştiri
Tokat’ta 7 askerin şehit edilme-
sinin TSK ile ilişkilendirilmesi yö-
nündeki değerlendirmeleri anõm-
satan Başbuğ, “Son dönemde mey-
dana gelen her terör olayıyla
TSK’yi ilişkilendirme çabaları
da vardır. Her gün bu çabalara
yenisi ilave edilmektedir. İlişki-
lendirmeyi PKK’nin destekleyi-
cileri ve sempatizanları yapabilir.
Ancak böyle yönlendirmeleri si-
yasiler, akademisyenler ve medya
mensupları yapamaz, yapmama-
lıdır. Türkiye Cumhuriyeti hukuk
devletidir. Ciddi bir hukuk dev-
letinde imalı konuşma yoktur” di-
ye konuştu. Başbuğ, sözlerini şöy-
le sürdürdü:
“Bizi en çok üzen ve yaralayan
noktalardan birisi ise TSK içinde
bizlere canları emanet edilen Meh-
metçikler üzerinden kanlı hesaplar
yapabilenlerin TSK içinde oldu-
ğunun düşünülebilmesi, ileri sü-
rülebilmesi konusudur. Bu dü-
şünceleri kapalı ya da açık şekilde
söyleyen ya da ima edenler, bize gö-
re, bu yaptıklarıyla Türk milletine
ne kadar zavallı bir durumda ol-
duğunu göstermektedirler. Bu kap-
samda adli makamlarımıza da ba-
zı sorumluluklar düşmektedir.”
TSK gücünü milletten alır
“TSK’yi başka ordularla ka-
rıştıranlar ve bu şekilde amaçla-
rına ulaşacaklarını sananlar,
TSK’yi bilmeyenler ya da kendi-
lerine bile yabancılaşmış olanlar
ne yaparlarsa yapsınlar TSK’nin
etkinliğini azaltamazlar” diyen
Başbuğ, TSK’nin gücünü milleten
aldõğõnõ vurguladõ. Başbuğ, şunlarõ
söyledi:
“Elde ettikleri tek şey, belki ko-
muta katını gereğinden fazla meş-
gul etmeleri ve Türk milletini üz-
meleridir. TSK, her ülkenin bir
gün caydırıcı bir güç olarak
TSK’ye ihtiyacı olabileceğinin bi-
linci içindedir. Dün olduğu gibi
bugün de, yarın da yasalarla ken-
disine verilen görevleri yerine ge-
tirmeye hazırdır. TSK, gücünü
Türk milletinden almaktadır. Zi-
yaret ettiğimiz her bölgede halkı-
mızın Türk ordusuna olan sevgi-
sini her vesileyle görmekteyiz. Bu
bizim için en büyük güçtür. Tür-
kiye’nin önünde elbette zorluklar
vardır. Türk milleti, Türkiye Cum-
huriyeti birlik, beraberlik ve bü-
tünlüğünü koruduğu müddetçe
her türlü güçlüğü yenebilecek güç-
tedir. Gün, birlik, beraberlik ve
bütünlük günüdür.”
Başbuğ, açõklamasõndan sonra so-
ru almadõ. Trabzon Valisi Recep
Kızılcık’õ ziyaret eden Başbuğ, da-
ha sonra da valilikteki güvenlik top-
lantõsõna katõldõ.
Başbuğ, adli makamlarõn; ihbar mek-
tuplarõna, itirafçõlarõn ve gizli tanõk-
larõn verdiği ifadelere karşõ daha du-
yarlõ olarak hareket etmelerini bekle-
diklerini, TSK ile bilgi teatisi ve iş-
birliğinde bulunmalarõ gerektiğini,
bunun olmamasõ halinde kurumlar
arasõ çatõşmalarõn çõkabileceğini vur-
guladõ. Başbuğ, “TSK’nin hiçbir
zaman hataları örtme, suçluları
koruma durumu olmamıştır. An-
cak artık haksız, mesnetsiz suçla-
malara karşı da TSK sessiz kala-
maz. Bazı meydana gelen terör
olaylarında elbet de bazen hata-
lar olabilir. TSK, ihmalin olduğu
durumları yargıya taşımak zo-
rundadır” diye konuştu.
‘Suçlamalarasessizkalmayız’
‘Güçlüyüz mesajı veriliyor’
SERTAÇ EŞ
ANKARA - Genelkurmay Başkanõ Orge-
neral İlker Başbuğ’un Trabzon’da yaptõğõ
konuşmanõn “güçlüyüz mesajı” içerdiği
belirtilirken Türk Silahlõ Kuvvetleri’ne
(TSK) yönelik “asimetrik psikolojik hare-
kât yürütenlere” de “uyarı” olduğu değer-
lendirildi.
Başbuğ’un konuşmasõnõ değerlendiren
emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu, ko-
nuşmada iki noktanõn dikkatini çektiğini dile
getirdi. İlkinin, “TSK’ye karşı yürütülen
psikolojik harekât olduğunu” belirten Ku-
loğlu, şu değerlendirmeyi yaptõ:
“TSK’ye karşı psikolojik harekâtı
‘PKK sempatizanlarõ, destekçileri yapar’
diyor. Ama bunu akademisyenler, siyasi-
ler yapıyor. Bundan kesinlikle kaçınıl-
ması lazım. ‘Bunun farkõndayõz’ diyor.
Burada kastettiği konu, Reşadiye saldırı-
sını PKK’nin üstlenmesinden önce, bu-
nun açılımı provoke etmek maksadıyla
sanki TSK tarafından yapılıyormuş gibi
gösterilmesi var. Bunun da 33 erin şehit
edilmesiyle ilişkisi var. Sanki o zaman da
açılıma benzer hususlar vardı, TSK’nin
mevcudiyetini ispat etmek için bunu
yaptığı ima edildi, açıktan söylendi. Baş-
buğ, bunların farkında olduğunu ve ya-
pılmaması gerektiğini söylüyor.”
Dikkat çeken ikinci konunun açõklamanõn
Oruç Reis fõrkateyninde yapõlmasõ olduğunu
belirten Kuloğlu, “Özel anlamı şu: Oruç
Reis denizlere hâkim olan bir kaptanı
derya. Bir güç timsali. Oruç Reis fırkatey-
ni bir savaş gemisi. TSK’nin başındaki
isim olan Başbuğ’un gemide yapmış oldu-
ğu açıklama, bir güç gösterisi ve güçlü bir
ordunun olduğu, güçlü ordu olduğu za-
man da güçlü Türkiye’nin olacağını ifade
eden bir yaklaşım tarzı. Ordumuz güçlü-
dür mesajı veriyor” diye konuştu.
Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen de, ko-
nuşmanõn ağõrlõğõnõn TSK’ye yönelik yürü-
tülen psikolojik harekâtõ kapsadõğõna dikkat
çekti. Eslen, “İçinde bulunduğumuz süreç
içerisinde Ergenekon olarak tanımlanan
dava da bu süreçte bir vasıta olarak kul-
lanılarak, yazılı ve görsel medyada
TSK’yi hedef alan, etkinliğini kırmayı,
yıpratmayı amaçlayan bir kampanya
sürdürülmektedir. Hukuk kuralları ve
basın etiği de ihlal edilerek halkın üze-
rinde TSK hakkında olumsuz yargılara
neden olabilecek yayınlar bilinçli bir şe-
kilde yapılmaktadır” diye konuştu. Baş-
buğ’un TSK’ye yakõştõrõlmasõ mümkün ol-
mayan olaylardan rahatsõzlõğõnõ dile getirdi-
ğini anlatan Eslen, “Başbuğ, bu konuşma-
sıyla, TSK’ye karşı yürütülen maksatlı
sistematik psikolojik harekât konusunda
Türk halkını bilinçlendirmeyi ve bu
kampanyayı yürütenleri uyarmayı amaç-
lamıştır” yorumunu yaptõ.
Oruç Reis
Türk denizcilik tarihi üzerine araştõrmala-
rõyla bilinen emekli Deniz Kurmay Albay
Nejat Tarakçı da, Başbuğ’un Karadeniz’de
Oruç Reis fõrkateyninde konuşmasõnõn böl-
gesel anlamõ da olabileceğini belirterek,
“Osmanlı Karadeniz’e hâkimdi. Türkiye
de Montrö ile kontrol altında tutuyor. Şu
anda da Karadeniz ile ilgili bir mesaj da
vermiş olabilir. Ayrıca dünyada devlet
adamları savaş gemilerinden açıklama ya-
pabilir. Önceki ABD Başkanı George Bush
da savaşın bittiğini bir uçak gemisinde
açıklamıştı” değerlendirmesini yaptõ.
DİYARBAKIR (Cumhuri-
yet Bürosu) - Terör örgütü ele-
başõ Abdullah Öcalan’õn cezaevi
koşullarõ gerekçesiyle başlatõlan
ve DTP’nin kapatõlmasõ nede-
niyle günlerdir süren eylemlerin
ardõndan yaşam normale dön-
meye başladõ. Doğu ve Güney-
doğu bölgesinde dün sakin bir gün
yaşandõ.
Şõrnak’õn Cizre ilçesinde önceki
akşam mahalle aralarõnda ateş
yakarak slogan atan göstericilere
polis müdahale etti. Polise taş ata-
rak karşõlõk veren terör örgütü
yandaşlarõ arka sokaklara dağõl-
dõ. Ankara’nõn Cebeci semtinde
de 4 otomobil kundaklandõ. Polis,
olayla ilgili Cumhur T.’yi gözal-
tõna aldõ.
Diyarbakõr’da da Kent Kadõn
Meclisi üyeleri önceki akşam
Öcalan’õn cezaevi koşullarõ ve
DTP’nin kapatõlmasõ gerekçe-
siyle Bağlar ve Sur ilçelerinde
meşaleli yürüyüş düzenledi. Di-
yarbakõr’da Dicle Üniversitesi
Fen Edebiyat Fakültesi öğrenci-
si Aydın Erdem’in (23) yaşamõnõ
yitirmesini protesto etmek için dü-
zenlenen izinsiz gösterilerde göz-
altõna alõnan 19 kişiden 10’u tu-
tuklandõ.
Hakkâri’de de çõkan olaylarda
gözaltõna alõnan 7 kişiden 4’ü
“Örgüt propagandası yap-
mak”, “Devlet malına zarar
vermek” gerekçesiyle tutuklan-
dõ. Gözaltõnda bulunan 12 kişinin
ise sorgusunun sürdüğü belirtildi.
Van’õn Erciş ilçesinde de çõkan
olaylarda gözaltõna alõnanlardan
26’sõ tutuklandõ.
Hakkâri’nin Yüksekova ilçe-
sinde terör örgütü lideri Abdul-
lah Öcalan’õn cezaevi koşullarõ
ve DTP’nin kapatõlmasõ gerek-
çesiyle yapõlan yürüyüşte çok
sayõda polis tarafõndan dövüldü-
ğü kamera görüntüleriyle tespit
edilen Musa Ayhan için Yükse-
kova Devlet Hastanesi’nden sağ-
lam raporu verildi. Avukatlarõn iti-
razõ üzerine yapõlan ikinci ince-
lemede ise Ayhan’õn burnunun kõ-
rõldõğõ, alnõnda yarõlma, tekme-
lerden dolayõ kaburgalarõnda has-
sasiyet, kafada 2 yerde kõrõk, sol
kol ve parmaklarda ezilme, sü-
rüklenmeden dolayõ çeşitli yer-
lerinde çiziklerin oluştuğu tespit
edildi. Polisin hazõrladõğõ tuta-
nakta ise Ayhan’õn yakalandõğõ sõ-
rada düştüğü, burnu ile çeşitli yer-
lerinde hasar meydana geldiği
savunuldu. Ayhan’õn avukatõ ola-
ya karõşan polislerin yargõlan-
masõ için de gerekli girişimleri
başlatacaklarõnõ söyledi.
Olaylõ kentlerde dün sakin geçti
Adana’da
izinsiz göste-
rilerde, polise
taş ve molo-
tofkokteyli at-
tıkları, ev ve
işyerlerine za-
rar verdikleri,
aynı zamanda
halkı da ey-
lemlere katıl-
maya zorla-
dıkları gerek-
çesiyle gözal-
tına alınan 5’i
çocuk 12 kişi
adliyeye sevk
edildi. Ada-
na’da daha
önce izinsiz
eylemlerde
gözaltına alı-
nıp tutuksuz
yargılanmala-
rına karar ve-
rilen 14 kişi
hakkında da
tutuklama ka-
rarı verildi.
Üniversitede kavga: 2 yaralı
İstanbul Haber Servisi - Marmara Üniversitesi
(MÜ) Göztepe Kampusu’nda iki grup arasõnda afiş
asma nedeniyle yaşanan sözlü tartõşma kavgaya
dönüştü. Kavgada, darpla yaralanan Ertuğrul Erdem
ve Hakan Aktaş adlõ öğrenciler Göztepe Eğitim ve
Araştõrma Hastanesi’ne kaldõrõldõ.
Rumlar rekor tazminat istiyor
Dış Haberler Servisi - 1974 Kõbrõs Barõş Ha-
rekâtõ ABD’de dava konusu oldu. Mihalis Tumazu,
Nikolas Kacilaris ve Marula Tombazu isimli Rum-
lar, ABD’de Türkiye ve KKTC aleyhine ‘eski mal-
larõna ulaşamamalarõ ve kullanamamalarõnõn karşõ-
lõğõ’ olarak 400 milyar dolar; manevi tazminat ola-
rak da toplam 1 trilyon dolarlõk dava açtõ.
Midesinde 1.3 kg kokain çıktı
İstanbul Haber Servisi - Brezilya üzerinden
Atatürk Havalimanõ’na giriş yapan Buthananõ M’den
şüphelenen İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şu-
be Müdürlüğü’ne bağlõ ekipler, söz konusu kişiyi ta-
kibe aldõ. Bu kişinin üzerini ve valizini arayan ekip-
ler, şüpheliyi hastaneye götürerek röntgen filmini çek-
tirdi. Buthananõ M’nin midesinde 69 kapsüle rastlandõ.
Kapsülleri inceleyen polis ekipleri, kapsüllerin için-
de 1 kilo 300 gram kokain bulunduğunu belirledi.
İngiltere’de Türklerin töre cinayeti
Dış Haberler Servisi - İngiliz Old Bailey
Ağõr Ceza Mahkemesi, 10 yõl önce kaybolan ve
öldürüldüğü ileri sürülen Türk kõzõ Tülay Gören’le
ilgili davada baba Mehmet Gören’i suçlu buldu.
Mahkemede 9 haftadõr görüşülen davada, baba-
ya cinayette yardõm ettiği iddia edilen amcalar A.G
ve C.G’nin suçsuz olduğuna karar verildi.
D T P ’ L İ L E R E S İ L A H Ç E K E N L E R T E M ’ D E S O R G U D A
İstanbul Haber Servisi - DTP’nin kapatõl-
masõnõ protesto eden göstericilere kurusõkõ si-
lahla ateş eden ve serbest bõrakõldõktan sonra
önceki gün yeniden gözaltõna alõnan 3 kişinin
sorgularõ Terörle Mücadale Şube Müdürlü-
ğü’nde sürüyor. Olay yerinde bulunan boş ko-
vanlardan birinin örtüştüğü silahõn sahibi R.G.
de gözaltõna alõndõ. Emniyete götürülen
R.G’nin “Silahın 2 aydır kendisinde olduğu-
nu, ancak olay günü kullanmadığını” öne sü-
rerek, yaralama iddiasõnõ reddettiği öğrenildi.
Geçen hafta sonu İstanbul Dolapdere’de
DTP’nin kapatõlmasõnõ protesto eden gruba ku-
rusõkõ tabancayla ateş eden 3 kişi, bir kez daha
gözaltõna alõndõ. İlk gözaltõlarõnda, savcõya, ev
ve işyerlerinin zarar görmesiyle galeyana gel-
diklerini belirten, bu nedenle kurusõkõ tabancay-
la göstericileri korkutmak istediklerini söyleyen
ve serbest bõrakõlan zanlõlardan T.G. basõna
açõklamalarda bulunmuştu. T.G. göstericilere si-
lah çekmesi için kendisine 500 TL verildiğini
iddia etmiş ve “Bana verdikleri parayı sen de
ver, istediğin adamı rehin alayım. Ben ekme-
ğime bakarım. Gerginlik varmış, yokmuş ba-
na ne? Para verdiler, dediler git, sık. Ben de
gidip kurusıkı attım” demişti. Çelişkili açõkla-
malar nedeniyle yeniden gözaltõna alõnan 3 kişi-
nin sorgularõnõn sürdüğü öğrenildi.
Emekli generaller Genelkurmay Başkanõ İlker Başbuğ’un konuşmasõnõ değerlendirdi