26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 8KASIM2009/SAYI 1233 Hâlâ şarkı söylemek istiyor ScarlettJohansson, Tom Waits'in şarkılannı yorumlamayı denediği ilk albümden pek ders almamış. Ama yeni albümde yerinin daha bir farkında. Pete Yorn'un yoldaşlığtnda hazırladığı "Break Upw çok daha dinlenebilir. DEVRİM EGE O yuncu Scarlett Johansson şakayla kanşık ilk albümünü yaptığında çok ciddiye alınmadı. Belki de sert eleştirilmcmesinin ncdeni buydu. Tom Waits şarkılannı eleştirmenlere göre orta karar hatta vasat, bana göre epey kötü yorumlamıştı. Albümün adı belki hatırlarsınız "Anywhere 1 Lay My Head"ti. Dinlenmektcn çok izlenilen ve seyredilen Johansson için her şey yolundaydı. Ama Tom Waits senin ne haddine demek geliyordu insanın içinden. Neden mi? Gary Graff ın Waits'in sesi için tarifı yetcrli gibi; "bir fıçı burbonda ıslatıldıktan sonra beş ay tütsülenmiş ve ardından da bir arabanın altında çiğnenmiş gibi." Waits'in şarkılanndaki yap boz hikâyelerini onun yerlc bir ettiğini söylemek de mümkün. Johansson şimdi ;fr'M ikinci albümü "Break Up"la dinleyicisiyle ya da izleyicisiyle yeniden buluştu. Albümde Pete Yonı'un imzası var. Bu adam ciddi bir müzisyen. O zaman bu albüme biraz kulak kabartmakta fayda var. Johansson bu albümü, Yorn'un tcklifi üzerine yaptığını söylüyor. Yorn da onun sesinin dumanlı ve gizemli olduğunu dile getiriyor. "Break Up" albümündeki şarkılar Inlernet'ten dinlenebiliyor. (http://www.thebreakupalbuin.com) Işin kötü tarafı "Relator" isimli çıkış parçası kulağa hiç fcna gelmiyor. Albümde Yorn'a ait sekiz kayıt var. Bir de Big Star'ın kuruculanndan Chris BelFin "I Am The Cosmos" yorumu. "Break Up"ın 60'larda Sergc Gainsbourg'un Brigitte Bardot ile kaydettiği albümleri anımsatması da cabası. Zaten ona da bir saygı ve minnct bu albüm. Yom ile Johansson arasında ise Gainsbourg ve Bardot gibi bir aşk olmadığı aşikâr. Johansson da dıırumu bir röportajında, "Bu albümü, birbirlerine tıpkı Serge ve Brigitte gibi âşık ve şarkıyı dinleyene ilişkilerindeki kan ve gözyaşını hissettirecek bir çift yapmahydı. Ama biz yaptık" diyordu. KONSERLERYAKIN Müzik sevdasının başlangıcı da 2006"da Bob f Dylan'm, henıcn ardında t* Justin Timberlake'in kliplerinde oynamasma dayanıyor. Bununla yetinemeyeceği açıktı. Zira sahncde önde olmak, başrölü kimscye kaptırmamak önemlidir. O da yoluna dcvam ctti. Ne de olsa güzel ve seksiydi. Sesin ve ahcngin ne önemi var? Peki, biz onu nasıl tanıdık? Danimarka asıllı Amerikalı Johansson 1998 yapımı "Atlara Fısıldayan Adam" filmiyle beyazperdeye merhaba dedi. "Ghost World", "Lost in Translation" ve "lnci Küpeli Kız"la iyi bir çıkış yakaladı. "Lost in Translation" ona Venedik Film Festivali'ndc En İyi Aktris ödülünü getirdi. BAFTA'yı da "Lost in Translation"la aldı. Ewan McGregor ile bir Michael Bay filmi "The Island"da son derece yetersizken Woody Allen'ın "Match Point" filmiyle Altın Küre'ye En İyi Yardımcı Aktris dalında aday göstcrildi. Johansson çok genç. 1984 ,New York doğumlu. Babası mimar, dedesi Ejner Johansson senaryo yazan ve yönetmen. Annesi dc yapımcı. Kardeşi Vanessa Johansson'da bir akrrist. Bir de ikiz kardeşi var. Ama onun şov dünyasıyla henüz bir ilişkisi yok. Bu kadına erkekler kadar kadınların ilgisi de çok. Erkekler onun resimlerini duvarlanna asarken, kadınlar da ona benzemenin peşine düşüyor. Ama biliyoruz ki suretler aslını güçlendiriyor. Bu arada kazananlar estetik uzmanlan. ABD'li tanınmış estetik uzmanı Garth Fisher kcndisine gclen pek çok kadının Scarlett Johansson'a benzemek talebinde bulundııklannı söylcmişti. Pek şaşırtıcı değil. Şöhret severlerin davranışlarının sınırı yok, hepsi birer fanatikler. Mesela Johansson'ın nezleyken burnunu sildiği mendile bir Intemet sitesinde 5000 dolar verenler bile var. Bu gelir bir vakfa aktarıldı ama paranın nasıl geldiği düşündürücü. Johansson, Hollywood'un tanınmış, popüler ve dişilikle pazarlanan yıldızı olunca ona gelen teklifler arttı. Pek çok kadın markası onun "seksiliğini" umarsızca reklamlanna taşıdı. Elbette her arz talebini yaratır. Herkesin keyif yerinde, yani yola devam, durmak yok! Bu kadar tatsız ve eleştirel yorumun ardından biraz da iyi yanlarına bakalım. Çünkü hakkını veımcmek nankörlük. Johansson'ın sesi yeni çalışmasında buğulu ve hafıf kırık, belki biraz kadınsı. Caza da fena gitmiyor gibi. Üstünde ne kadar oynandı bilemiyoruz ama konserlerde ve canh kayıtlarda her şey ortada olacak. lkili buna hazırlandığına göre güvenleri tam. Kim bilir belki dc bizim organizatörler onlardaki cevheri fark edip yüksek bilet fıyatlanyla onlan izleme y imkânı sunarlar bize. Neden olmasın? • * TJ2 neden şimdi?ALİ DENİZ USLU E vet, U2 geliyor. Görülmemış bir organizasyonla, tam bir yıl önceden başlayan reklam ve pazarlama stratejileriyle... Hani şu çok söylenen Türkiye'deki insaıı hakJarı ihlalleri yüzünden gelmiyorlar durumu ise palavra. Zira Türkiye'de değişen bir şey yok ama parayı veren düdüğü çalar. Hcm lrlandah grubun solistinin politik manevralarındaki balans ayan çoğu zaman samimiyetsizlikle örtüşüyor. Dost, düşman pek çok kişi bu konuda hemfikir. Bana sorarsanız U2 çok iyi müzik yapan bir rock grabıuıdan fazlası değil. Nc bir sivil toplum kuruluşu ne de dünyayı değiştimıek ya da kötülüklerden kurtarmak isteyen bir ekipler. Elbette Bono'nun Afrika'da yapmaya çalıştıklan, AIDS ile mücadele için harcadığı emeğin hakkını ycmemek lazım. Uluslararası Af örgütü, ONE'ı da bunun dışında bırakmayalım. 1999'dan beri Bono, üçüncü dünya ülkelerinin borçlannın silinmesi ve özellikle Afrika'daki AIDS sorunu için başlatılan kampanyaların hemen hepsine destek verdi. George W. Buslı ve Kanada Başbakanı Paııl Martin ile görüştü, Beyaz Saray'ı ziyaret etti! Tam üç kez de Nobel Banş Ödülü'ne aday göstcrildi. Yine aynı Bono ve grubun üyeleri daha az vergi verebilmek için hesabı bile tutulamayan şirketlcri ve her şcylcrini Irlanda'dan Anısleıdam'a taşıdılar. Yazılacak çok şey var ama derdimiz onların bir yıl sonra Istanbul'a gelecck olnıalan. Yazı niye mi şimdi peki? Çünkü biletler şimdiden satılmaya başlandı. Bu Türkiye'de bir ilk. Yazıyı okuduğuııuzda bilet kalmamış olması umuluyor. Malum, konser Atatürk Olimpiyat Stadı'nda yapılacak. Bu da nereden baksanız 100 bin kişi demek. Asgari ücrete kadar dayanaıı bilet fîyatları da cabası. Ben, inattan mı bilmiyonım, ne basııı toplantılarına nc de tanıtımla ilgili duyurulara kulak astım. Çünkü çok sevdiğiniz bir işi de yapıyor olsanız pazar, ticaret ve kültür sanatın bir araya geldiği işin rengi gözünıe hoş görünmüyor. Baksanıza, hem şu ana kadar îrlanda'nın gururu, rock müziğin en popüler efsanesi U2 Türkiye'ye geliyor. Neredeyse bir yıl sonra, hem de görülmemiş bir organizasyonla. Biletler bu hafta satışa çıktı. Belki de bitti. U2 iyi müzik yapan, oyunun kurallannı bilen bir rock grubu. Siyasal ve politik tartışmalara inat Türkiye'ye gelmesi bu yüzden şaşırtıcı değil. söylediklcrimin hiçbiri U2'nun müzikal başarısıyla ilgili değil. Bu adamlar cidden iyi müzik yapıyorlar, buna dil uzatmak mı, hâşâ! Biz onlarla büyüdük, belki 40 şarkısını dua gibi bilirim. Ama yine de dünyanm en büyük müzik pazarlama şirketi Live Nation işbirliği ile gelip, paket halinde sunulan bir U2'ya mesafeliyim. GÖZLÜK KÎME GtDECEK? Bir barış elçisi olai"ak daldan dala konan Bono'nun tüm dünya liderleri ile görüşüp, onlara kendi gözlüğünü armağan etmesi de merakımı cezbediyor. Geldiğinde Başbakan Erdoğan'a mı, yoksa Abdullah Gül'e mi daha çok yakışır bu gözlük merak ediyorum. Bir de o gözlükten gördüklerinden farklı neyi görebilirler acaba? Hem bir tatsız bir aynntı daha: Bu konser çok ciddi bir maliyete sahip., Öyle bildiğimiz gibi değil, milyon dolarlarla ! ifade ediliyor. Peki, bu para nasıl : karşılanıyor? Para, tstanbul Kültür Başkenti bütçcsinden destekleniyor. Hani kültür • başkenti olarak "hissedilir" kültür atılımlan tamamlandı ya, şimdi bir tek dev konserle son nokta konuyor. Ne diyelim? Haydi hayırlısı... U2'nun 360° turnesinin Avrupa ayağı 10 Ağustos 2010'da Almanya'nın Frankftırt ' şehrinde başlıyor. Turnc, Hannover'in ^. ! ardından Danimarka, Finlandiya, Rusya ve j Avusturya'daki konserlerle devam ediyor. 3r EylüTdeki Atina konserinden sonra da ' I Istanbul'a geliyor. Tunıenin sonraki duraklan; Almanya, Fransa, lspanya ve Portekiz. < Gerçekten etkileyici bir tur bu.'lşin | prodüksiyon kısmı da muazzam. Dedik ya U2: bu büyük, hatta çok büyük bir görsel şölen : vaat ediyor. 360° rurnesi bir mühendislik harikası. Dinleyiciler tüm sahneyi tam açıyla görebiliyor. Neredeyse kör nokta yok. Yani her bilet hakkını ödüyor. Dev bir silindir video sistcmi ile birbirine bağlanmış LED paneller ve onlarca metre yüksekliğiyle sahne ctrafmda dönen metal köprü sistemi göriilmeye değer. Bu sahnenin ön çalışması ve kurulması da günler alıyor. Öyle ki tüm alet edevat yaklaşık 120 TIR'la taşınıyor. Satışları 140 milyonıı aşan onlarca albüm, dile kolay 22 Gramnıy Ödülü ve yüz binleri, belki de milyonlan ağırlayan dev konserler... Şaka değil. Uzun lafın kısası günahıyla sevabıyla U2 önümüzdeki eylül lstanbul tarihinin en kalabahk ve gösterişli konserini vermeye hazırlanıyor. Ha, bu süreçte Türkiye'deki siyasal ve politik mevsim nasıl değişir bilemeyiz ama on]ann buna göre hareket etmeyeceklerini söyleyebiliriz. •
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear