28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 23 KASIM 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 D i n l e n i y o r s u n . . . İ z l e n i y o r s u n . . . S u s t u r u l d u n . . . Korku imparatorluğu YARIN: ESKİ ADALET BAKANI MEHMET MOĞULTAY, MHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI FARUK BAL, ÇGD BAŞKANI AHMET ABAKAY 7 DENİZ TATARER Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Ge- nel Sekreteri İzzet Polat Ararat, Yargõtay başta olmak üzere Cumhuriyetçi kişi ve kurumlarõn dinlenmesinin ülkenin karşõ karşõya kaldõğõ “irtica” tehlikesini açõkça ortaya koyduğunu belirterek “Amaç, irti- caya karşı mücadeleyi etkisiz hale getir- mektir” dedi. ADD Genel Sekreteri Polat Ararat, Yargõtay ve İstanbul Cumhuriyet Başsav- cõsõ Aykut Cengiz Engin’in dinlenme- siyle yeniden gündeme gelen kurum ve kişiler üzerindeki siyasi baskõya ilişkin gazetemize değerlendirmelerde bulundu. Ararat, irticai faaliyetler yürütenlerin he- definde Cumhuriyetçi kişi ve kurumlar olduğunu belirterek “İrticanın amacı, Cumhuriyetçi kişi ve kurumları sindir- mek, yok etmek, etkisiz hale getirmek- tir. Hedef, doğrudan doğruya Cumhu- riyet, laik ve sosyal hukuk devleti, ül- kenin bağımsızlığıdır” dedi. Türki- ye’nin, dõş güçlerin de desteğiyle bölün- mek istendiğini kaydeden Ararat, en son Kürt açõlõmõ adõ altõnda gündeme gelen gelişmelerin de bölünme amacõna hizmet ettiğini kaydetti. Ararat şöyle devam etti: “Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmek istenmesi artık ‘emare’ olmaktan çık- mış, fiili bir duruma gelmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) hedefte. İrtica ile mücadele ettiği söylenen Albay Dur- sun Çiçek, Cumhuriyet’i korumakla görevli savcı tarafından sorgulanıyor, ardından tutuklanıyor. Bu nasıl bir te- zattır? Cumhuriyet savcısı neredeyse Türk ordusunun subayına ‘Sen irtica ile nasõl mücadele edersin’ diyecek. Bu- nun dışında toplumun tüm kesimleri, sendikalar, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları dinleniyor. Herkesin üze- rinde korku yaratılarak yıldırılmak is- teniyor.” Cumhuriyetçi kişi ve kurumlarõn irtica tehlikesine karşõ mücadele için örgütlen- mesi gerektiğini de belirten Ararat,“Cumhuriyetçi kişi ve kurum- lar, yaşanan bu anti demokratik uygu- lamalar ve irticai faaliyetlere karşı sin- dirilemediler. Bilakis, insanlarda mü- cadele ruhu oluştu ve öfke duymaya başladılar. Herkes, irticaya karşı mü- cadele için örgütlü olunması gerekti- ğinde hemfikir. Demokratik kurumlar içinde mücadelemizi sürdürmeliyiz. Son olaylar da dikkate alındığında ör- gütlenmenin gereklilik olduğu ortaya çıkmıştır” diye konuştu. MELTEM YILMAZ Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Yardõm- cõsõ ve Eski Adalet Ba- kanõ Şevket Kazan, “Türkiye’de süregelen siyasi gerginlik, parla- mentodaki siyasi par- tilerin hırçınlığından kaynaklanmaktadır. Bu böyle gidemez. Bu, parlamentodaki parti- lerin hepsine kaybettirir” dedi. Telefon dinlemelerinin gündemi meş- gul etmesinin Ergenekon davasõ, hükü- met ve yargõ arasõndaki sürtüşmeden kay- naklandõğõnõ ileri süren Kazan, “Anaya- sal organların konuyu kendi araların- da dışa yansımadan görüşülmeleri ge- rekirken, halkın önünde bu derece sert tartışmalara mevzu olması hem hükü- met hem de yargı açısından son derece yanlıştır” değerlendirmesinde bulundu. ‘ŞİKÂYETLER CİDDİYE ALINMAMALI’ Dinlenen telefonlara bakõldõğõnda yapõ- lan dinlemelerin yüzde 90’õnda suç unsu- runun görüldüğünü dile getiren Kazan, “Demek ki dinlemelerle ilgili şikâyet- lerde fazla ciddiye alınacak bir durum yok. Kaldı ki geçtiğimiz yıllarda başba- kanlar, parti genel başkanları, Meclis başkanları dahi dinlenmiş, ne var ki o günkü ortamda bu gibi sesler ayyuka çıkmamıştır. Siz ne yaparsanız yapın, çalışma odalarınızda bile siz farkında olamadan konulmuş böcekler tarafın- dan dinlenirsiniz. Eğer bir ayıbınız, sı- kıntınız yoksa neden çekineceksiniz? Neden baskı altında olduğunuzu hisse- deceksiniz? Günlerdir medyada sergi- lenen tepkileri suskunluk olarak değer- lendirirseniz bunun daha ötesinde tep- kilerin neler olması gerektiğini sizden beklerim” diye konuştu. ‘KORKU İMPARATORLUĞU YOK’ Türkiye’nin bir tür korku imparatorlu- ğuna dönüştüğü yönündeki yargõlara ka- tõlmadõğõnõ söyleyen Kazan, şöyle konuş- tu: “Türkiye’de herkes düşüncesini is- tediği gibi haykırıyor, beğenilse de be- ğenilmese de istediğini istediği gibi ya- zabiliyor. Her gün incelediğimde en az 10 gazetede bu havayı çok net olarak görebiliyorum. Ancak er geç 2010 Ekim’de yapılacağını tahmin ettiğim genel seçimlerde, AKP’nin oylarında büyük düşüş olacağını düşünüyorum. Türkiye’de süregelen siyasi gerginlik, parlamentodaki siyasi partilerin hır- çınlığından kaynaklanmaktadır. Bu, böyle gidemez. Bu, parlamentodaki partilerin hepsine kaybettirir. Saadet Partisi lehine bir durum gelişmesinin, biz bu sebepten kaynaklanmamasını arzu ederiz. Yapılacak seçimlerde AKP iktidarda kalabilmek için bilinen seçim hediyelerini elbette kullanacak Ama seçime katılacak diğer partilerin, milletin oyunu alabilmek için elbette o hediyelerden daha değerli fikir ve gö- rüşlerini ortaya koyması sonucunda et- kili olacaktır.” EMİNE KAPLAN ANKARA - Dinlemeyi düzenle- yen Ceza Muhakemesi Yasasõ’nõn (CMY) hazõrlanmasõ sõrasõnda TBMM Adalet Komisyonu’nda alt komisyon başkanlõğõ yapan AKP Kas- tamonu Milletvekili, Adalet Komis- yonu üyesi Hakkı Köy- lü, yasa maddeleri- nin açõk olduğunu, hâkimlerin ancak isim, telefon numarasõ ve kuvvetli bir şüphenin varlõ- ğõ durumunda dinleme kararõ verebilece- ğini, isim olmadan dinleme kararõ veril- mişse bunun yanlõş olduğunu söyledi. AKP Milletvekili Köylü, son dönemde yaşanan telefon dinleme tartõşmalarõyla il- gili olarak sorularõmõzõ yanõtladõ. CMY’nin 135. maddesinde dinlemenin hangi ko- şullarda yapõlabileceğinin düzenlendiğini belirten Köylü, maddeyle sõnõrlanan suç- larda ancak dinlenecek kişinin açõk kim- liği, telefon numarasõ ve kuvvetli bir şüp- henin varlõğõ halinde dinleme kararõ veri- lebileceğini söyledi. Bunlar dõşõnda dinleme kararõ alõnamayacağõnõ anlatan Köylü, şu görüşleri dile getirdi: “Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), kararda bun- lardan birisi eksikse geri gönderiyor, iti- raz ediyor. TİB, dinlemeyi yapan bir ku- rum değil. Dinlemeyi Emniyet yapı- yor, dinleme kayıtları orada tutuluyor. Kurum sadece bir geçiş sağlıyor, süzgeç olarak bir geçiş sağlıyor. Sistem bu. Son günlerdeki tartışmalara gelecek olursak, ‘Hükümet yargõçlara baskõ yapõyor, her- kesi dinliyor’ deniyor. Bunun ne hükü- metle, ne Adalet Bakanlığı ne de başka bir bakanlıkla ilgisi var. Dinleme ka- rarını hâkimler veriyor. Adalet Ba- kanlığı’nın yaptığı nedir, hâkimler ve savcılarla ilgili şikâyetlerde soruştur- mayı Adalet Bakanlığı müfettişleri ya- pıyor. Hükümetin burada bir hesap sor- ma hakkı yoktur, yargısal bir işlemdir.” ‘HÂKİM OLSAM, BİR SANTRALIN DİNLENMESİNE KARAR VERMEM’ Bir kişinin telefonunun dinlenmesi ge- rekçesiyle bir kurumun santralõnõn din- lenmesiyle ilgili tartõşmalarõn anõmsatõl- masõ üzerine Köylü, CMY’nin 135. mad- desinin çok açõk olduğunu, santral dinle- mesinin buna girmeyeceğini belirtti. Köy- lü, “Ben hâkim olsam, bir santralın din- lenmesine karar vermem. Niye ver- mem? Çünkü, santral 20 kişiye hitap eder. 50 kişi olur ya da 5 kişi olur. Eğer santralı dinletirsem hepsini dinletmiş gi- bi olurum. Burada çok sıkıntı var. Dinleme kararı bir kişi hakkında ve- rilir, toplu bir dinleme kararı ve- rilmez. O santralı 100 kişi kullanı- yorsa santralı dinlemek, toplu din- lemek anlamına gelir, böyle bir ka- rar yanlış olur. Bu hassasiyeti gös- terecek olanlar hâkimlerdir” diye konuştu. Bazõ hâkimlerin, dinlenecek kişinin açõk kimliği olmamasõna kar- şõn sadece telefon numarasõna göre din- leme kararõ verdiği, bunu nasõl değer- lendirdiğinin sorulmasõ üzerine Köy- lü, “Kanun çok sarih. Yapılanların kanuna uygun olması gerekir. Sizin bahsettiğiniz olaylar gerçekten ol- muş mudur, olmamış mıdır bilemi- yorum. Eğer hâkim böyle karar vermişse, yanlış vermiştir. Bu gibi durumlarda hâkimin dikkatli olması gerekir. ‘Bu telefon numarasõnõ an- ladõm da kimliği de lazõm’ demesi ge- rekir. Niye gerekir? Belki o hâkimin soruşturma yetkisi olmayan bir ki- şidir, telefonu dinlenmek istenen kişi. O takdirde hâkim yanlış işlem yapacaktır. Onun kimliği belki mil- letvekilidir, milletvekillerinin do- kunulmazlığı var, nasıl dinleyecek- sin? Öyle değil mi? Soruşturma makamı, o telefonun kime ait oldu- ğunu da yanına yazacak. Yazma- dıysa, hâkim ‘Telefon kime ait, bana getir’ diyecek, ondan sonra karar ve- recek” görüşünü dile getirdi. ‘YAYGARA KOPARILIYOR’ Hükümetin hâkimlere baskõ yaptõ- ğõ yönünde bir yaygara koparõldõğõnõ, hiçbir zaman hiçbir hükümet ve hiç- bir bakanõn hâkime baskõ yapmasõnõn söz konusu olamayacağõnõ, hâkimle- rin bakanõn muhatabõ olmadõğõnõ be- lirten Köylü, “Ben yıllarca savcılık yaptım. 4-5 hükümet döneminde ça- lıştım. Bunların içinde sağı da solu da var, 12 Eylül hükümeti de var- dır. Bir davayla ilgili olarak hâki- me talimat vermezler, bunu savcıyla da konuşmazlar. Savcıya sadece soruşturmanın çok önemli olduğu, hassas ve titizlikle üzerinde durul- masını söyleyebilirler. Bu da çok normaldir, burada da kimse alın- mamalı. Bunun ötesinde hiçbir şey söylemezler” dedi. Adalet Bakanlõğõ’nõn 69 hâkim ve savcõyõ dinletmesiyle ilgili tartõşma- larõn anõmsatõlmasõ üzerine Köylü, hâ- kim ve savcõlarla ilgili de şikâyetler olabileceğini, bunlar hakkõnda yasal çerçeve içinde dinleme kararõnõn alõ- nabileceğini söyledi. Yargõtay’õn sant- ralõnõn dinlendiğine ilişkin tartõşma- larla ilgili bir soru üzerine, “Şu kişi ya da bu kurum gibi bir tartışmaya gir- mek istemiyorum. Ama TİB’in bir telefon santralını dinlenmesi kara- rı karşısında, hassas davranıp ‘Bu santraldan başkalarõ da görüşüyor. Biz ayrõm yapamayõz, deme imkânõ da vardõr. Mevzuat budur, olması ge- reken budur” diye konuştu Telefon dinlemelerin bütün modern ülkelerde yapõldõğõnõ, hatta ucu açõk bir şekilde gerçekleştirildiğini, Türki- ye’de ise süreli dinleme yapõlabildiğini belirten Köylü, “Ama üzerinde has- sasiyetle durulması gereken bir ko- nu. Mahkemelerin çok dikkat etmesi gerekir. Mevzuat açık ve net, iyi uy- gulamak önemli olan” diye konuştu. TİB’den önce herkesin kafasõna göre telefon dinlemesi yapõldõğõnõ, şimdi an- cak mahkeme kararlarõyla telefon din- lemesi yapõlabildiğini kaydeden Köy- lü, “Bu sistem bence gereklidir. Ek- sikleri çıkarsa bakılır” dedi. ‘Bu böyle gidemez’ SP Genel Başkan Yardõmcõsõ Kazan: Gerginlik siyasi partilerin hepsine kaybettirir ‘Hedef Cumhuriyet kurumlarõ’ ADD Genel Sekreteri Ararat, yargõnõn dinlenmesinin irtica tehlikesini açõkça ortaya koyduğunu belirterek ‘Hedef, laik ve sosyal hukuk devleti, ülkenin bağõmsõzlõğõdõr’ dedi Latif DEMİRCİ / 18 Kasım 2009,Hürriyet ŞULE KÖKTÜRK Avrasya Kamuoyu Araştõrma Mer- kezi’nin (AKAM) yaptõğõ araştõrmaya göre yargõ mensuplarõnõn yüzde 80.3’ü işyeri telefonlarõnõn dinlendiğini dü- şünüyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Bur- sa, Eskişehir, Kayseri, Erzurum, Di- yarbakõr, Samsun ve Adana’da 112 hâ- kim, 94 savcõ, 234 avukat olmak üzere toplam 440 yargõ mensubunun katõldõ- ğõ “Telefon Dinlemelerinin Toplum Üzerindeki Etkileri” konulu bir ka- muoyu araştõrmasõ yapõldõ. Araştõrmada “Cep telefonu görüş- melerinizin dinlendiğini düşünüyor musunuz” sorusunu araştõrmaya ka- tõlan yargõ mensuplarõnõn yüzde 79.1’i “evet” diye yanõtlarken “Ev telefo- nundan yaptığınız görüşmelerin dinlendiğini düşünüyor musunuz” sorusuna da yüzde 73.6 oranõnda “evet” yanõtõ geldi. “İşyerinizden yaptığınız telefon görüşmelerinin dinlendiğini düşünüyor musunuz” sorusu ise ilk iki sorudan daha yüksek oranda, yüzde 80.3 oranõnda “evet” di- ye yanõtlandõ. Kendisine karşõ ortam dinlemesi yapõldõğõnõ düşünenlerin oranõ yüzde 65.1’e inerken “Telefon- da mahrem konularınızı konuşurken tedirgin oluyor musunuz” soruna “evet” diyenlerin oranõ 94.2’ye yük- seliyor. Telefon ve ortam dinlemele- rinin yasal olmayan yollardan yapõl- dõğõnõ düşünen yargõ mensuplarõnõn oranõ ise yüzde 77.1 gibi yine olduk- ça yüksek bir rakam. Yargõ mensuplarõ “Yasal olsa bile ‘Telefon dinlemek özel hayatõn gizli- liği ilkesine aykõrõdõr’ söylemine ka- tılıyor musunuz?” sorusunu yüzde 92.1 oranõnda “katılıyorum” diye yanõtladõ. “Katılmıyorum” diyenlerin oranõ ise yüzde 7.9. ‘İKTİDARA SERVİS EDİLİYOR’ Ankete katõlanlarõn yüzde 67.8’i dinleme kayõtlarõnõn iktidar partisine servis edildiğine inanõrken, yüzde 16.4’ü inanmõyor. Dinleme kayõtlarõ- nõn iktidar tarafõndan medyaya servis edildiğini düşünen yargõ mensuplarõ- nõn oranõ 83.5, bu düşünceye katõl- mayanlarõn oranõ ise yüzde 16.5. Dinlemelerin son dönemde artmasõ- nõn nedenini, ankete katõlan yargõ men- suplarõnõn yüzde 61.3’ü “devlet içeri- sinde kutuplaşma ve kurumların ça- tışması”na bağlõyor. Yargõ mensupla- rõnõn yüzde 19.7’si telefon dinlemelerini “muhalifleri sindirme çabası”na, yüz- de 9.3’ü devlet içerisindeki çok başlõlõ- ğa bağlarken yüzde 6.1’i yolsuzluk ve çetelerle mücadeleye bağlõyor. ‘TÜRKİYE POLİS DEVLETİNE DOĞRU GİDİYOR’ Ankete katõlanlarõn yüzde 78.2’si “muhalif grupların özellikle din- lendiği iddialarına katıldığını” be- lirtirken yüzde 21.8’i bu iddialara ka- tõlmõyor. Yargõ mensuplarõnõn yüzde 24.6’sõ “dinleme kayıtlarının delil sa- yılmasını” doğru bulurken yüzde 75.4.’ü dinleme kayõtlarõnõn delil sa- yõlmasõnõ doğru bulmuyor. Yargõ mensuplarõn yüzde 71.9’u muhalefet partilerinin dinlendiğine inandõğõnõ belirtirken “Türkiye’nin gi- derek ‘polis devleti rejimine’ doğru sürüklendiği söylemine katılıyor musunuz” sorusu yüzde 76.3 ora- nõnda “katılıyorum” şeklinde yanõt- landõ. Katõlmayanlarõn oranõ ise 23.7. AKAM’ın yaptığı araştırmaya göre yargı mensuplarının yüzde 77.1’i dinlemelerinin yasal ol- mayan yollarla yapıldığını be- lirtiyor. Yüzde 74.5’si dinleme kayıtları delil sayılmasın der- ken, yüzde 94.2’si telefonda mahrem konuları konuşurken tedirgin olduklarını ifade etti. AKP’li Hakkõ Köylü, yasanõn açõk olduğunu, hâkimlerin dikkatli olmasõ gerektiğini söyledi ‘Santraldinlemesiyanlõş’ % 80.3 Yargõ mensuplarõ: Telefonum dinleniyor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear