26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 EKİM 2009 SALI 18 KÜLTÜR AYNA ADNAN BİNYAZAR Acıdan Kavrulan Yürekler... Ayamama deresinden makine tıkırtıları geliyor. O tıkırtılarda bir buçuk yaşındaki Dila kızın solgun yüzünü görüyorum. Aradan yirmi günü aşkın bir süre geçti. Günler son- ra ekranda babanın yüreğinden söz yerine lav parçaları fırladığını görünce bu yazıyı yazmadan ede- medim. Babanın, ışığını yitirmiş gözlerinde narin yapılı eşi- nin bezgin yüzü, beş yaşında kalp krizi geçiren Az- ra’nın yürek yarası, bebeklikten yeni çıkmış Dila’nın kısa ömrünün son gülüşü... Baba soruyor, sana, bana, cumhurbaşkanına, baş- bakana, belediye başkanına, “başkan” unvanlı her- kese... “Bir devlet büyüğünün çocuğunun başına gelse idi bu felaket, kurtarıcılar anında koşmaz mıydı, gök- ten helikopterler yağmaz mıydı?.. Oysa biz saatler- ce kurtaracak birini bekledik...” Böyle soruların sorulduğu bir ülkede eşitlikten, in- san haklarından, acıma duygusundan... söz edile- bilir mi?.. Her felakette söylenenler yine sıralandı: “Allah ver- di Allah aldı...”, “Bir ateşten kork, bir de sudan!” Bunlar “Akarsu pislik tutmaz” sözü kadar saçmadır, mantık dışıdır. Bir toplum, korkuyu yenecek önlemler alamıyor- sa, orada ne can güvenliği vardır, ne insanca ya- şamak... Her felaket, yaşamımızda acı izler bırakıyor; öl- meyen yaşıyor; ama nasıl!.. Onlar, kim bilir hangi dağın kovuğunda yakılmış bir türkünün şu dizesi- ni söyleyip duracaklar... “Her gören benzim(i) sorar, bilmez içimde ne var...” Dila’nın ablası Azra’nın, “Kardeşimi yakalayabi- lirdim” demesi, onun yaşam tarihinin en acı döne- meci olacak... Bir anne, kızının elinden kaydığını, onun dalgalar arasında gözden yitiverdiğini görmüşse, artık dilsizdir o; yüreği bile bağırtısını içinde boğacak... Acıyı gören, taştan-tunçtan-bronzdan- plastikten değil, uyurgezer bedenini zar zor sü- rükleyen etten bir yontudur artık... Beden yarası sağalıyor; evlat acısını sağaltan ila- cı bilen var mı?.. Ayamama deresinde makineler tıkırdarken, bir ba- banın derin acısının öyküsel ağıtı yüreğimi dağlıyor... Baba Muammer evden çıkmış işinin yoluna koyulmuş. Eşi Aslı, kızlarını yağmurdan yaştan ko- rumak için, yürüyerek beş dakikada ulaşılabilecek siteye arabasıyla gitmeye çalışıyor. O sırada yağ- mur şiddetleniyor. Yol yapımı nedeniyle ara sokaklara sapıyor. Sel sularının kudurganlaştığını görünce te- lefonla eşini arıyor: “Sele kapıldık, denize sürükleniyoruz. Çocuklar ya- nımda. Kurtar bizi!..” O anda, suların sürüklediği iki otomobil üzerleri- ne doğru gelmektedir. Annenin sesi kesiliyor... Baba, anne ile kızı Azra’yı balıkçıların kurtardığı- nı duyuyor hastanede. Dila, Marmara’da dalgaların arasında... Babanın o anda yaşadığı acı, koca bir yaşama sığ- dırılamaz! Felaketten dokuz gün sonra, annesinin elinden ka- yarak sulara kapılan Dila kızın cesedini yaklaşık 50 mil uzaklıkta, Marmara Denizi’nin Karacabey Boğazı yakınlarında balıkçılar buluyor. Siyaset yapma, çıkar sağlama uğruna düzen bo- zukluğuna göz yuman sorumlular, yiten her “can”ın katilidir. Dere yamaçlarına ev yapanlara yasalar uygulan- madığı, ilerideki felaketler varsayılarak suyun akışı denetim altına alınmadığı sürece daha nice tüyü bit- medik Dilalar can verecektir, nice Aslı annelerin, Az- ra kızların, Muammer babaların acıdan yürekleri kav- rulacaktır... binyazar@gmail.com kultur@cumhuriyet.com.tr Fransa’da ‘Türkiye Mevsimi’ kapsamõnda, Eyfel Kulesi bugün Türk bayrağõnõn renkleriyle õşõklandõrõlõyor Paris, Türkiye ile õşõldõyor Kültür Servisi - Fran- sa’da devam eden “Türki- ye Mevsimi” etkinlikleri çerçevesinde, Paris’in sim- gesi Eyfel Kulesi’nin cep- hesi bugünden itibaren beş gün süreyle Türk bayrağõnõn renkleriyle, kõrmõzõ ve beyaz olarak õşõklandõrõlacak. Eyfel Kulesi’ni õşõklan- dõrma projesi, 9 Ekim’de Grand Palais’de Fransa ve Türkiye cumhurbaşkanlarõ- nõn da katõlõmõyla açõlacak “Bizans’tan İstanbul’a: İki Kıtanın Limanı” başlõklõ sergi vesilesiyle Paris Bele- diyesi’nin uygulamaya sok- tuğu bir jest aynõ zamanda. Grand Palais’deki dev ser- ginin küratörlüğünü ise Fran- sa’da Türkiye Mevsimi Ser- giler Direktörü ve Sakõp Sa- bancõ Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer üstleniyor. Fransa Ulusal Müzeler Bir- liği ve İstanbul Kültür Sanat Vakfõ tarafõndan, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Baş- kenti Ajansõ’nõn desteğiyle gerçekleştirilen ve 3 ay sü- recek sergi, Byzantium’dan Nea’ya, Constantinople’den Konstantiniyye’ye, İstan- bul’un sekiz bin yõllõk tarihine tanõklõk edecek. 500’den fazla eser Sergi, Topkapõ Sarayõ Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Türk ve İslam Eserleri ve Ayasofya mü- zelerinin yanõ sõra, Louvre Müzesi, Fransa Ulusal Kü- tüphanesi gibi Fransõz ku- rumlarõyla, önde gelen Av- rupa müzelerinin koleksi- yonlarõndan seçilen dikili- taş, elyazmalarõ, gravürler, elbiseler, günlük mutfak gereçleri, kitaplar ve ikon- lardan oluşan 500’den faz- la eseri bir araya getiriyor. İstanbul’da metro istas- yonunun inşaatõ sõrasõnda Yenikapõ’da bulunan Theo- dosus Limanõ’na da özel bir yer ayrõlacak sergi, ken- tin İstanbul’un başkent ol- duğu en görkemli dönem- lere kronolojik olarak õşõk tutacak. Serginin küratörü Dr. Na- zan Ölçer, serginin katalo- ğunda yer alan önsözünde “İstanbul’u bir serginin kahramanı yapmaya kal- kışırken bunun zor bir proje olacağını bilerek işe koyulduk. Sergide, bu zengin geçmişi ve kenti oluşturan kalabalık ce- maat yapısını en iyi yan- sıtan bulguları gösterme- yi tercih ettik. Kentin eş- siz mozaiğini bir nebze anlaşılır kılmaya çalıştık. Amacımız, yalnızca Ro- ma, Bizans ve Osmanlı ta- rihini anlatmak olamazdı. Kentin uzun geçmişinde onu biçimleyen, yapılan- dırıp günümüze ulaştı- rırken sivrilen şahsiyetleri ve evrelerini de sergiye ta- şımak istedik” diyor. 13-23 EKİM TARİHLERİ ARASINDA Yaşar Kemal’e Çukurova Üniversitesi’nden fahri doktora ADANA (AA) - Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu, ya- rõn yapõlacak akademik yõl açõlõşõnda, Os- maniye’ye bağlõ Hemite (yeni adõ Gökçe- dam) köyünde doğmuş olan Yaşar Kemal’e fahri doktora unvanõ verileceğini açõkladõ. Türk Dili ve Edebiyatõ Bölümü’nün sunduğu fahri doktora önerisini, ÇÜ Senatosu olarak memnuniyetle kabul ettiklerini ve bundan büyük mutluluk duyduğunu vurgulayan Akõnoğlu, “Bu topraklardan ilham alan ve yöremizden çıkan ve dünya edebiya- tının önde gelen isimlerinden biri konu- muna gelen Yaşar Kemal’e ÇÜ’den fah- ri doktora unvanı vermek hepimizi he- yecanlandırıyor” dedi. Yaşar Kemal’in Türk edebiyatõna çok büyük katkõlarõ ol- duğunu belirten Akõnoğlu “Ama bu kat- kıları yaparken, Çukurova insanının ya- şam tarzını anlatması ve Çukurova’nın tanınırlığına büyük katkı sağlaması, ulu- sal edebiyata katkısı, eserlerinin birçok dile çevrilmesi ve Türkiye’nin tanıtımı- na büyük katkısı da bizim için çok önem- li. Yaşar Kemal, tüm bunları yaparak, ÇÜ öğretim üyesi olmayı fazlasıyla hak etmiş durumda. Zaten akademik yıl açı- lışında vereceği ilk derste de yine Çuku- rova’yı, romanı ve doğayı anlatacak” de- di. Akõnoğlu, yaptõklarõ görüşmede, Yaşar Kemal’in de duyduğu memnuniyeti dile ge- tirdiğini sözlerine ekledi. CMYB C M Y B Çocuklar bienal ile tanışacak Kültür Servisi - İstanbul Kültür ve Sanat Vakfõ’nca 13- 23 Ekim tarihleri arasõnda, An- trepo No: 3’te “Koç Holding Desteğiyle Çocuklar Bienal ile Tanõşõyor” başlõklõ bir proje düzenleniyor. İstanbul Kültür ve Sanat Vakfõ ve PACE Ço- cuk Sanat Merkezi işbirliğiyle gerçek- leştirilen proje kapsamõnda “6-7”, “8- 11”, “12-14” yaşlarõndaki çocuklar için “Tanõşalõm-Tanõyalõm- Hazõrlanalõm”, “Gez-Gör- Keşfet”, “Haydi Biz de Yapa- lõm-Yaratalõm” ve “50 Yõl Sonra İstanbul!” etkinlikleri gerçekleştirilecek. Eğitim programõ, pazartesi hariç her gün, diğer haftalar ise salõ ve pazar günleri olmak üzere haf- tada iki gün, günde 2 grup olarak uy- gulanacak. (0 212 334 07 93) Kent Müzeleri Uluslararasõ Komitesi İstanbul’daydõ Elektronik çağda müzeler Kültür Servisi - Uluslar- arasõ Müzeler Konseyi ICOM’un Kent Müzeleri Uluslararasõ Komitesi CA- MOC, 2009 yõlõ konferansõnõ İstanbul 2010 AKB Ajansõ desteği ve düzenlemesiyle İs- tanbul’da gerçekleştirdi. 23 ülkeden 115 delegenin katõl- dõğõ konferansta dünya kent müzeleri, elektronik çağda müzelerin yeni teknolojilerle neler yapabileceklerini tar- tõştõlar. CAMOC Yönetim Kurulu Üyesi ve İstan- bul 2010 Ajansõ Kültü- rel Miras ve Müzeler Direktörü Suay Ak- soy’un elektronik çağda da nesne toplamanõn önemine ve kent müzelerinin kentin geleceğini belirlemedeki ro- lüne değinen hoş geldiniz ko- nuşmasõndan sonra CAMOC Başkanõ ve Moskova Kent Müzeleri Grubu Genel Di- rektörü Galine Vedernikova CAMOC’un müzecilerden öte kentle ilgili plancõlar, mimar- lar, belediyeler gibi diğer mes- lek ve kurumlarõ kapsadõğõna ve kent müzelerinin toplumsal sorumluluklarõna değinen bir konuşma yaptõ. Ana konuşmacõ Prof. İl- han Tekeli, İstanbul gibi bü- yük alanlara yayõlan kentler- de büyük nüfuslarõn şehir merkezinden uzakta ve kopuk yaşadõğõna dikkat çekerek bir- den fazla kent müzesinden oluşan bir ağ sistemi önerdi. Yine ana konuşmacõ, Nobel ödülü sahibi yazar Orhan Pamuk, ABD’de ders ver- mekte olduğu için bir video kaydõyla CAMOC delegele- rine hitap etti ve İstanbul 2010 Ajansõ’nõn desteğiyle kurdu- ğu Mahrumiyet Müzesi’ni an- lattõ. İki gün boyunca gerçekle- şen dört panelde 20 tebliğ ve- rildi. İlginç tebliğlerden biri Kopenhag Kent Müzesi Di- rektörü Jette Sandahl tara- fõndan sunuldu. Kent merke- zinde ve giderek çeşitli semt- lerde kurulmakta olan “Açık- havada İnteraktif Bir Elek- tronik Duvar” projesini ta- nõttõ. Müzenin ve bilginin na- sõl halkõn ayağõna getirildiği- ne ve nasõl halkõn katõlõmõnõn da sağlandõğõna dair çok çar- põcõ bir uygulamayõ böylece konferans delegeleriyle pay- laşmõş oldu. Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Murat Güvenç ise teb- liğinde tarihsel ve sosyal ve- ri tablolarõnõ ve kayõtlarõ gör- selleştirme ve haritalaştõrma metodolojisinin sorunlarõ ve çözümleri üzerinde durdu. Konferansõn önemli sunum- larõndan biri de, CAMOC için Portland Üniversite- si’nden Prof. Chet Or- loff ve ekibinin geliştir- mekte olduğu ve önü- müzdeki ilkbaharda dev- reye girecek olan sanal CA- MOC Kent Müzesi oldu. Çe- şitli ülkelerde bulunan tüm kent müzeleri arasõnda ağ ku- ran ve bu müzelerin katkõla- rõyla web’de sergiler düzen- leyen, deneyimlerin paylaşõl- masõnõ sağlayan bir müze he- defleniyor. CAMOC 2009 Konferansõ sayesinde ilk kez Türkiye’de bir ICOM etkinliği yer aldõ. Böylece ülkemiz ICOM kon- ferans haritasõna girmiş ol- du. 2010’da Şanghay ve 2013’te Rio de Janeiro’da ya- põlacak olan genel konferan- sõn 2016 mekânõ önümüzdeki iki yõl içinde belirlenecek. Uluslararasõ Müzeler Konseyi Kent Müzeleri Komitesi’nin konferansõnda elektronik çağda yeni teknolojilerin müzelere neler getireceği tartõşõldõ. Fransa’daki “Türkiye Mevsimi” kapsamõnda, Eyfel Kulesi bugün itibarõyla Türk bayrağõnõn renkleriyle õşõklandõrõlõyor. Grand Palais’de 9 Ekim’de iki ülkenin cumhurbaşkanlarõnõn katõlõmõyla açõlacak “Bizans’tan İstanbul’a: İki Kõtanõn Limanõ” başlõklõ sergi vesilesiyle uygulanan õşõklandõrma 5 gün sürecek. Polanski tazminat ödeyecek Kültür Servisi - İsviçre’de ‘13 yaşõnda bir kõzla cinsel ilişkiye girdiği’ gerekçesiyle tutuklanan dünyaca ünlü yönetmen Roman Polanski’nin, davacõ Samantha Geimer’e 500 bin ABD Dolarõ tazminat ödemeyi kabul ettiği açõklandõ. Dünyaca ünlü yönetmene bu suçlama 1976’da yöneltilmişti ve bu nedenle Interpol tarafõndan izleniyordu. Davacõ Geimer’la Polanski daha önce 1996’da tazminat konusunda anlaşmak için görüşmüş ancak sonuç alamamõşlardõ. Geimer’õn, daha sonra Amerikan mahkemesinin ‘davayõ düşürmesini istediği’, buna neden olarak da ‘sürüp giden olaylarõn kendisine ve ailesine zarar veriyor oluşunu’ gösterdiği belirtiliyor. Polanski’nin tutuklanmasõ sinema dünyasõnõ da ikiye bölmüş, kimi Polanski’nin suçsuzluğuna inandõğõnõ açõklarken, bazõ sivil toplum örgütleri ve sanatçõlar da ‘kanunlarõn her birey için aynõ şekilde işlemesi’ gerektiğini vurgulamõşlardõ. Sosa’ya halkından görkemli veda Kültür Servisi - Binlerce kişi, önceki gün 74 yaşõndayken Buenos Aires’te tedavi gördüğü hastanede yaşama veda eden Arjantinli devrimci ozan Mercedes Sosa’yõ uğurlamak için, naaşõnõn konduğu Kongre Binasõ’na akõn etti. Sosa’nõn ardõndan başta Başbakan Cristina Fernandez de Kirchner olmak üzere, ülkenin sanat ve siyaset dünyasõndan birçok önde gelen isim, Sosa’nõn ölümüyle büyük bir kayõp verdiklerini vurguladõlar. 30 YIL ÖNCENİN FOTOĞRAFLARI İSTANBUL’DA Pop yıldızı Madonna çıplak Kültür Servisi- Pop yõldõzõ Madonna’nõn üne kavuşmadan önce Martin Schreiber tarafõndan çekilen çõplak fotoğraflarõ 7 Ekim’den başlayarak İstanbul’da Casa dell’Arte’de sergilenecek. Madonna’nõn 1979’da, New York’ta dans derslerinin parasõnõ ödeyebilmek için 30 dolara çektirdiği siyah beyaz fotoğraflardan oluşan sergi 27 Ekim’e kadar görülebilecek. Schreiber, 27 Mayõs 1985 günlü Time dergisinde Madonna’yõ kapakta gördüğünde, onun 6 yõl önce fotoğraflarõnõ çektiği genç kõz olduğunu fark etmiş, fotoğraflarõ hemen Playboy dergisine satmõştõ. Playboy’un 1985 Eylül sayõsõnda çõkan fotoğraflar, birçok tartõşmaya yol açmõştõ. Madonna’yõ 20 yaş masumiyeti ve duru güzelliğiyle sunan fotoğraflar, çekilişlerinin 30. yõlõnda Prag, Amsterdam ve Londra gibi Avrupa kentlerinde de sergilendi. www.casadellartegallery.com ‘Kavgam’ çizgi roman oldu Kültür Servisi- 17. Uluslarara- sõ Hamburg Festivali’nde “Art Ci- nema’’ ödülü, yönetmen Fatih Akõn’õn ‘Soul Kitchen’ filmine ve- rildi. Filmin, “coşkulu, esprili ve tavizsiz olmasõ’’ nedeniyle ödüle değer görüldüğü belirtildi. Aynõ filmle Venedik Film Festivali’nde “Jüri Özel Ödülü’’ kazanan Akõn, Hasankeyf’te olduğu için ödül tö- renine katõlamadõ. Ödül, filmin başrol oyuncularõ Adam Bousdou- kos ve Pheline Roggan’a verildi. Kültür Servisi - Nazi lideri Adolf Hitler’in bazõ ülkelerde satõlmasõ yasak olan kitabõ ‘Kavgam’, Japonya’da “Çizgi Kitapla Öğrenme” dizisi çerçevesinde yayõmlandõ. Bu durum Almanya’da şaşkõnlõk yaratõrken, kitabõn basõlma amacõ ise ‘Japon çocuklarõna Alman edebiyatõnõ yakõndan tanõtmak’ olarak açõklandõ. Goethe ve Schiller’in yapõtlarõnõn da çõktõğõ dizinin çizerinin adõ ise açõklanmõyor. Akõn’a bir ödül de Hamburg’dan Çukurova Üniversitesi, yarõnki akademik yõl açõlõşõnda fahri doktora veriyor. Yaşar Kemal ilk derste Çukurova’yõ ve doğayõ anlatacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear