Catalog

SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU ‘Aziz Blair’in Başkanlık Yarışı! Dün gazetelerin birinci sayfasında -nihayet- yer alan “Blair AB Başkanı olmaya hazırlanıyor!” haberini, bu sütunda biz on gün önce konu etmiştik (Bknz. 27 Ey- lül, ‘Pasif Laiklik’: Küresel Emperyalizm Aracı). “Sosyal demokrat lider kimliğiyle ‘seküler-laik’ var- saydığımız bir dünyadan ‘evşirilip devşirilerek’, ‘din- iman sektörüne’ yatay geçiş yapan… Blair’in” “taze kucakladığı” Katolik kilisesinin açtığı “ikbal-AB Baş- kanlığı” kapısını irdelediğim yazıda: “Kem diller” demiştim, “tıpkı Kutsal Roma impa- ratorlarının ortaçağda yapmış oldukları gibi, Blair’in ‘Pa- pa’nın kanatları altında AB Başkanlığı’na yükselme- yi planladığını’ iddia ediyor…” Haberin gerisini, Cenk Ünal isimli okurumdan al- dığım bir e-postayla getirmek istiyorum… “Merak etmekteyim” diye soruyor Ünal: “Bizim mem- lekette bu tür değişim/dönüşüm/söylemler, yığınların tepkisini çekmiyor, tersine kabul görüp, değer verili- yor. Acaba İngiltere’de de aynı durum söz konusu mu? Yoksa (Tony Blair) hak ettiği tepki ve eleştiriyi görü- yor mu? Bu konuda bilgi verebilirseniz sevinirim…” ‘Patetik soytarı’ Bu ilginç soruyu yanıtlayabilmek için; eski İngilte- re Başbakanı/müstakbel AB Başkanı’nın Katolikliğe geçiş öyküsü ile ilgili olarak son dönemde çıkan “Gu- ardian” yazılarını taradım… Yazılarda kuvvetli bir eleştiri tonu yok. Ancak Bla- ir’in “siyasi ihtiraslarına dini alet etmesini”; “sol-seküler” tabana sahip olan “Guardian okurları” istisnasız ko- ro halinde, çok ağır bir dille kınıyor. “Blair Katolikliğe Geçişinin Öyküsünü Anlatıyor” baş- lığı altında yaz sonu (28 Ağustos) yayımlanan bir ma- kale altında sıralanan “okur yorumları” -sözgelimi- bu açıdan bize çok çarpıcı örnekler sunuyor: “Patetik soytarı; AB’nin (sandığa başvurmayan) tepeden inme başkanlığı için mezhep değiştirdi…” di- yor en hafifi… “Kusura bakmayın Mister Blair. Tek sözünüze ina- namam” diyor başkası: “Bize daha önce (Saddam’ın) kitle imha silahlarından bahsederken şimdi Tanrı’dan söz ediyorsunuz…” “Ufukta AB Başkanlığı olmasa, mezhep değiştire- cek miydi? Başbakanlığında Irak ve Afganistan’a İn- giliz birliklerini göndererek, AB’nin başkan adaylığı için, zaten bilfiil ABD desteğini arkasına almıştı. Vatikan ve Avrupa’nın Katolik partileri şimdi cümleten Blair’in baş- kanlığını desteklemeyecekler mi?” “Tony Blair lütfen ayak altından çekilin! Bunu bir Ka- tolik olarak söylüyorum.” “İman sahibi olup, bunu kendilerine saklayan in- sanlara güvenim vardır. Misyonerlik aşkıyla ona buna iman sahibi olmanın faziletlerinden söz eden insanlara da bazen güvenirim. Ama sürekli olarak ‘ne kadar din- dar olduklarını’ anlatmaya çalışan bir üçüncü grup in- san vardır ki, onlara güvenim olamaz. TB bu üçüncü gruptan…” “AB Başkanlığı az, ‘Papa’ olsun” “Blair, AB’nin ilk başkanı olmayı hedefliyor. Avrupa’nın çoğunluk dininin ne olduğunu tahmin edin bakalım? Asıl büyük haber burda! Ama (Guardian’daki “Niye Ka- tolik oldum?” yazısı hâlâ) Blair’in din iman mitosuna iliş- kin ayar yapıyor…” “TB savaş suçlusudur.” “Uzun yaşamım boyunca, Tony Blair’e gelene dek; kimseyi bu denli aşağılık bulmadım. ‘Tony Blair İman Vakfı’ da neyin nesi? Hangi iman? Irak’taki kitle imha silahlarına inanan imanla bu iman aynı iman mı?” “Makalenin başlığını okuyunca midem bulandı. Al- tını okurken hasta oldum. Geriye safra kaldı!” “AB Başkanlığı Aziz Antony için bence az. Bu ka- librede/yetenekte bir adam Papa olmalı!” “Blair istediği din/inanca geçebilir. Hangi inancı se- çerse seçsin, bu ellerindeki kanı temizlemeye yetme- yecektir.” “(Tony Blair) Dünyaya (Irak savaşında) yalan söyle- din, insanlığı aldattın ve yanılttın. Binlerce Iraklının ölü- münden sorumlusun. Mükafat olarak önce sana Or- tadoğu’da aracılık görevi verdiler. Şimdi de seni biri- leri Avrupa’nın ilk başkanı görmek istiyor! Bu mükemmel bir beceri Tony!” “Asıl enteresan olan; Katolik kilisesine gösterdiği bu ani ilginin ardından, Tony Blair’in Avrupa’da böylesi- ne büyük bir güce dönüşmesi…” Evet… Son yorum -özellikle- Avrupa’da “din-siya- set etkisinin” vardığı noktayı göstermesi açısından ala- bildiğine dikkat çekici. AB; kamuoyu nezdinde bir “savaş suçlusu” ola- rak tanımlanan ve “dini” oportünizm adına fütursuzca kullanan bu profildeki birini Başkan yapmaya ha- zırlanıyor! Buralara; sevgili okurum Cenk Ünal’ın sorularıy- la geldik… Tony Blair’in “İngiltere solundaki” reytingi ve itiba- rı görüldüğü gibi aslında sıfır. Ama artık önemli olan bunlar -“inandırıcılık”, “güven”, “itibar” şu bu gibi konular- değil… Önemli olan “güç politikası” ve “reel politik”... Tony Blair, muazzam bir “güç politikası” ve “reel po- litika” mimarı. Eski İngiltere Başbakanı öylesine büyük bir “güç politikası” mimarı ki; son “Vatikan hamlesi” ve “kilisenin kayıtsız şartsız desteği” sayesinde, Manş’ın beri yanındaki ezeli rakip Fransa’yı bile hizaya soktu. Sarkozy bizatihi -güçlü Vatikan lobisi sağolsun- Bla- ir’in “bir numaralı sponsoru” oldu… Evet… Zarlar böyle atılıyor… 21. yüzyıl ikinci onyılına girerken; “küresel güç politikasının dizaynında” ABD Başkanı Obama’nın yanında, AB Başkanı olarak Blair yer alacak bü- yük olasılıkla. 6 EKİM 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B Türk karşõtlõğõ pahalõya mal oldu OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT - Avrupa’nõn uluslararasõ sanat der- gisi Lettre International’da kendisiyle yapõlan bir söy- leşide Berlin halkõ, yoksullar ve Türkler hakkõndaki görüşleri büyük tepki toplayan Alman Merkez Ban- kasõ Yönetim Kurulu üyesi Thilo Sarrazin’in mes- leki ve siyasi hayatõ bitişin eşiğine geldi. Sosyal demokrat eski Berlin Eyalet Maliye Baka- nõ Sarrazin hakkõnda savcõlõğõn da soruşturma açtõğõ ve ifadelerini incelemeye aldõğõ bildirildi. Mayõs ayõn- da Frankfurt’taki yeni görevine başlayan SPD’li po- litikacõnõn partisinden atõlmasõ istendi. Halen Alman Merkez Bankasõ Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapan Sarrazin’in söz konusu der- gideki açõklamalarõ, sadece ülkedeki sendikacõlar, kendi çalõşma arkadaşlarõ, Merkez Bankasõ Yönetim Ku- rulu ve diğer partilerce değil, SPD’li “yoldaşları” ta- rafõndan da “skandal” olarak nitelendi. Sarrazin, 5 say- falõk söyleşide aşağõlayõcõ belirlemelerde bulunmuştu. Sarrazin, Berlin nüfusunun yüzde 20’sinin ekonomik olarak kullanõlmadõğõnõ belirtirken “Arapların ve Türklerin büyük bölümünün, sebze-meyve ticare- ti yapmak dışında herhangi üretici bir işlevi yok” demişti. Sarrazin, “Ben devletten yaşayan ama ya- şadığı o devleti reddeden, çocuklarının eğitimi için makul bir biçimde çözüm bulmayan ve sürekli kü- çük başörtülü kız çocukları üreten hiç kimseyi ka- bul etmek zorunda değilim” diye konuşmuştu. ‘İnanılacak şey değil’ Türklerin Alman ekonomisine katkõlarõnõn düşük ol- duğunu savunan Sarrazin şu ifadeleri kullanmõştõ: “Türkler yüksek doğum oranlarıyla Almanya’yı ele geçiriyorlar... Eğer Almanlardan IQ olarak yüz- de 15 daha zeki olan Doğu Avrupalı Yahudiler ol- saydı bundan mutlu olurdum... Uyum görevini ka- bul etmeyen bir grubu ülke nüfusu içinde istemi- yorum, üstelik bu çok paraya mal oluyor.” Maliyeciler arasõnda “mükemmel bir finans uz- manı” olarak tanõnan Sarrazin’in bu açõklamalarõnõn medyada tartõşmaya açõlmasõ üzerine Alman Merkez Bankasõ bir bildiri yayõmlayarak, “Alman Merkez Bankası bu aşağılayıcı ifadelerle arasına mesafe koy- muştur” denildi. Yeşiller Partisi’nden Gerhard Schick, “Bunlar iğrenç ifadeler” dedi. SPD Avrupa Milletvekili Vural Öger ise Sarrazin’in SPD’den atõl- masõnõ istedi. Almanya Türk Toplumu Başkanõ Ke- nan Kolat, “İnanılacak şey değil” derken Alman po- litikacõnõn derhal özür dilemesini istedi. Berlin-Bran- denburg Türk Birliği Sözcüsü Safter Çınar da Sarra- zin’in açõklamalarõyla neonazi partinin bildirileri ara- sõndaki benzerliğe dikkat çekti. Sarrazin, gördüğü bü- yük tepki üzerine yaptõğõ açõklamalarda özür diledi ve yanlõş anlaşõldõğõnõ söyledi. Bu arada Berlin’de bu açõk- lamalarõn halkõ kõşkõrtma ve aşağõlama niteliği taşõyõp taşõmadõğõnõn soruşturulduğuna dikkat çekildi. Alman Merkez Bankasõ, Türkleri hedef alan açõklamalarda bulunan yöneticisine karşõ çõktõ... SPD’li finans uzmanõ Thilo Sarrazin’in partiden atõlmasõ da isteniyor ŞÜPHELİ TALİBAN Pakistan’da BM binasõ bombalandõ Dış Haberler Servisi - Pakistan’õn başkenti İslamabad’daki Birleşmiş Milletler bünyesindeki Dünya Gõda Programõ’nõn (WFP) bürosuna dü- zenlenen intihar saldõrõsõnda, eylem- ciyle birlikte en az 6 kişi öldü. Ölen- lerden 3’ünün WFP görevlisi olduğu bildirildi. WFP İcra Direktörü Yar- dõmcõsõ Emir Abdullah, “Bu, WFP ve Pakistan’daki tüm insani yardım topluluğu için feci bir trajedidir. Bu insanlar Pakistan’da açlıkla mü- cadelenin ön cephesinde, yoksulla- ra yardım için çalışıyorlardı” dedi. WFP’nin Pakistan’daki bürolarõ geçici süreyle kapatõldõ. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, “iğrenç bir suç” olarak nitelendirdiği olayõ kõnadõ. Pakistan İçişleri Bakanõ Rehman Malik, saldõrganõn yoğun güvenlik önlemleriyle korunan binaya ordu için çalõşan milis kõlõğõnda ve güvenlik görevlilerinden tuvalete gitmek için izin isteyerek girdiğini ve lobide bombayõ patlattõğõnõ anlattõ. Saldõrõ ne- deniyle, “yaralı bir yılan gibiler” de- diği dinci Taliban militanlarõnõ suç- layan Malik, ileriki günlerde de inti- har saldõrõsõ olabileceğini ifade etti. Pakistan’da milyonlarca yoksula gõ- da yardõmõ yapan WFP, dinci mili- tanlarla ordu arasõnda 3 yõldõr devam eden çatõşmalar nedeniyle bin- lerce kişinin öldüğü ve 2 mil- yon kişinin evlerini terk ettiği Svat Vadisi’nde de faaliyet göstermeye başlamõştõ. Saldõrõnõn, Taliban’õn yeni lideri Hekimullah Mesud’un gazetecilerle buluşmasõndan bir gün sonra gerçekleşmesi dikkat çekti. Mesud, diğer Ta- liban komutanlarõyla birlikte düzenlediği toplantõda, ağus- tos ayõnda Amerikan güçleri tarafõndan öldürülen eski li- derleri Beytullah Mesud’un intikamõnõn alõnacağõ tehdi- dinde bulundu. İntihar bombacısı, 3 WFP çalışanı dahil, en az 5 kişinin ölümüne yol açtı. (AFP) Dış Haberler Servisi - Afganis- tan’da Taliban militanlarõnõn önceki gün Nuristan eyaletinde bir karakola, ardõndan da bir NATO merkezine düzenlediği saldõrõda 8 askerini kay- beden ABD, son bir yõl içindeki en bü- yük askeri kaybõnõ yaşadõ. 300 kadar militanla askerler arasõnda tüm gün süren şiddetli çatõşmalarda 8 ABD askerinin yanõ sõra 2 Afgan po- lisi öldü, 20’den fazla Afgan polisi de rehin alõndõ. Afganistan’õn güneyinde dün de biri ABD’li 2 NATO askeri- nin öldüğü bildirildi. ABD yönetiminin Afganistan’daki savaş stratejisini gözden geçirdiği dönemde yaşanan önceki günkü sal- dõrõ, aynõ zamanda son 14 ayda NA- TO güçlerine yönelik en büyük saldõrõ oldu. ABD’de Afganistan’a daha faz- la asker gönderilmesine karşõ çõkan- larõn sayõsõ artarken ABD Dõşişleri Ba- kanlõğõ’nõn geçen hafta yayõmladõğõ ra- pora göre işgalin başladõğõ 2001’den beri en az 774 Amerikan askeri öldü. Bu yõl içinde ülkede çoğu ABD’li yak- laşõk 400 işgal gücü askeri Taliban’la savaşta öldürüldü. Afganistan ABD son bir yıldaki en büyük kaybını verdi Afganistan’ın afyoncu ‘Rambo’su Dış Haberler Servisi - Afganistan’da, ünlü Amerikalõ aktör Sylvester Stallone’un canlandõrdõğõ “Rambo” karakterine benzemeye çalõşan bir polis, koluna yaptõrdõğõ akrep dövmesi nedeniyle “Akrep” lakabõyla anõlõyor. Rambo filmlerindeki Vietnam gazisini oynayan Sylvester Stallone’u taklit eden Zahir (30), Amerikan deniz piyadelerinin Afgan polisine beş aylõk bir eğitim programõ uyguladõğõ ülkenin batõsõnda, Taliban’a karşõ cephede görev yapõyor. Ancak Zahir’in başka bir ülkede olsa bir poliste hoş görülmeyecek bir kusuru var. Zahir’in neredeyse sürekli afyon kullandõğõndan şüpheleniliyor. Kudüs’te El Aksa Camii’ne girmeye çalışan Filistinlilerle İsrail polisi arasında önceki gün yaşanan gerginliğin ardından dün yaklaşık 30 bin Yahudi aynı yerde bulunan Ağlama Duvarı’ndaki törende dua etti. Dün Haremüşşerif’e binlerce polis yerleştiren İsrail 50 yaşından genç erkeklerin cami çevresine geçişini yasakladı. Eski Kent’in doğusundaki Ras el Amud’da yasağı protesto etmek amacıyla İsrail polisine taş atan bazı Filistinli gençler gözaltına alındı. (Fotoğraf: AFP) ElAksa’da gerilim İfadelerine toplumun her kesiminden tepki yağan Sarrazin, yanlış anlaşıldığını söyledi. ‘Batılı kanı dökmeye devam edeceğiz’ WASHINGTON (AA) - El Kai- de’nin “2 numaralı“ ismi Eymen el Zevahiri, yayõmladõğõ bir video mesajõnda “Müslümanlara karşı işlenen suçların intikamını al- mak için, Batılıların kanını dök- meye devam edeceklerini” bil- dirdi. Merkezi ABD’de bulunan IntelCenter adlõ İslamcõ siteleri de- netleyen kurumun açõklamasõna göre Zevahiri, bu mesajõ, yõl başõnda Libya’da hapishanede ölen El Kai- de’nin ileri gelenlerinden Ali Mu- hamed el Faheri’nin anõsõna ya- yõmladõ. Zevahiri, mesajda, ABD’nin Müslümanlarõ “güleç yüzlü Başkan Barack Obama ile aldattığını” iddia ediyor ve Ame- rikalõlarõ “katil” ve “kan emici” olarak nitelendiriyor. nilgun@cumhuriyet.com.tr İstanbul Üniversitesi öğrenci kimliğimi ve sürücü belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. BURAK ALİÇAVUŞOĞLU