24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 19 EKİM 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Deniz Feneri e.V. soruşturması kapsamında, yolsuzluğun Almanya’da ortaya çıkmasından 2.5 yıl sonra İstanbul’da operasyon düzenlendi. ‘Açılım’dan ‘içimizi karartan’ görüntülere... Bir “açılım”dır gidiyor. Medya, kavramları dillere pelesenk edip içini boşaltma konusunda sınır tanımıyor. Siyasette öne çıkan kavramlar, bir süre sonra bakıyoruz magazin basını tarafından da sahiplenilmiş. Hülya Avşar’ın “büyük Kürt açılımı” siyaset sayfalarına, hatta gazetelerin ilk sayfalarına dek uzandı. Mustafa Denizli’nin bir Kürt kadınla evlenebileceği haberi “Denizli’den açılım nikâhı” başlığıyla gazetelere yansıdı. Sanki, Mustafa Denizli “Madem memlekette Kürt açılımı var, ben de bari bir Kürt kadınla evleneyim” demiş!.. Hande Ataizi “paket açılımı” yapmış! Eda Taşpınar “sanatsal açılım” yapmış, TBMM’de “yırtmaç açılımı” olmuş vs. vs. Ortalığı bu kadar “açılım” almış götürürken içimizi “karartan”, yüreğimizi “kanatan” görüntüler, öyküler eksik olmuyor. Terörle Mücadele Yasası mağduru çocuklar ömürlük cezalarla yargılanıyor. “Çocuklar İçin Adalet Çağırıcıları”, bu çocuklar için “adalet” arıyor. (Bu grubun hazırladığı bir rapora göre, 1989 yılından 2009 yılına kadar son 20 yılda 415 çocuk, güvenlik güçleri tarafından öldürülmüş.) Ceylan Önkol’un paramparça bedeni yürekleri dağlıyor... Ya, cezaevinde kansere yakalanan Güler Zere’nin ameliyat olduğu hastanede yoğun bakımdayken ayağından yatağa kelepçelenmesi? Hangi vicdan bu görüntüleri kabul edebilir? Hangi “açılım” bu görüntüleri bize unutturup umut vaat edebilir? Hangi “ilerleme” raporu bu görüntüleri not alır, bunun hesabını sorar? Sağlam, ‘çağdışı’ noktaya nasıl geldi? TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı, AKP Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Sağlam, geçen hafta yaptığı bir açıklamada 1997 yılında geçilen 8 yıllık kesintisiz eğitimin “çağdışı” olduğunu söyledi. Sağlam, “Dünyada kesintisiz eğitim yok. Eğitim, kesintisiz olmaz. Kesintisiz eğitim çağdışı, bir an önce bu yanlıştan dönülmelidir” diye de ekledi. Sağlam, acaba hep böyle mi düşünüyordu, yoksa AKP’ye geçmesinin bunda bir etkisi oldu mu? Onun için de Sağlam’ın geçmişte bu konuda yaptığı açıklamalara bir göz atalım dedik: Yıl 1996, Mehmet Sağlam YÖK Başkanı. Sağlam, 15. Milli Eğitim Şûrası’nda zorunlu eğitimin “kesintisiz” olarak 8 yıla çıkarılması gerektiğini savunuyor. Onca tartışmanın ardından şûrada zorunlu eğitimin kesintisiz 8 yıla çıkarılması kararı alınıyor. Yıl 1997. Mehmet Sağlam, RP-DYP koalisyon hükümetinde Milli Eğitim Bakanı. 28 Şubat sürecinin ardından zorunlu eğitimin kesintisiz 8 yıla çıkarılması tartışmaları yaşanıyor. Sağlam, Milli Eğitim Bakanı olarak bu kez kesintili ve kesintisiz eğitim arasında gelgitler yaşıyor. Sağlam, önce kesintisiz eğitime geçiş konusunda geri dönüş olmayacağını belirtiyor ve “Şu anda imam hatip ve diğer liselerin orta kısımlarına devam eden öğrencilerin mezun olmasını bekleyeceğiz. Buralara yeni öğrenci alınmayacak. Öncelikle ilkokullarda 6. sınıf oluşturarak, öğrencilerin eğitime devam etmesini sağlayacağız” diye konuşuyor. Sağlam, 8 yıllık zorunlu eğitimin kesintisiz uygulanacağını, ancak imam hatip ortaokullarında okutulan Kuran ve Arapça derslerinin temel eğitimde korunabileceği önerisini getiriyor. Yıl 2006. Genel seçimlerden 1 yıl önce. Mehmet Sağlam, AKP hükümeti tarafından getirildiği Kamu Etik Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyor. Sağlam, eski Milli Eğitim Bakanı olarak çağrıldığı bir televizyon programında bu kez şu açıklamaları yapıyor: “Benim o zaman önerim şuydu: En azından altyapıyı hazırlayıncaya kadar 8 yıllığı pilot proje olarak uygulayalım, 3-5 ile uygulayalım. Aşağı yukarı bir mutabakat ortaya çıkıyordu. Sonra hayır dendi, tümüne uygulansın. Burada 28 Şubat’ın rüzgârlarının etkisi var, hükümetin düşüşü var. Bizim hükümetten sonra çıktı. Orada da biz 8 yıllığa direkt karşı çıkmadık, ama dedik ki 12 yıl bile olabilir, ama altyapısı hazırlanmalıdır... 8 yıllık zorunlu eğitime karşı çıkmamız söz konusu değil, bu hazırlıksız olaya karşı çıkmamız söz konusuydu.” Önce kesintisiz eğitimi savunan, ardından kesintisiz eğitime altyapı yetersizliği nedeniyle karşı çıkan ve kademeli bir geçiş öneren Sağlam, şimdi ise 8 yıllık kesintisiz eğitimin çağdışı olduğunu savunacak bir noktaya geldi. Peki, Sağlam’ın “çağdışı” bulduğu sistem, Türkiye’de ne gibi bir değişim sağladı? Onu da rakamlarla aktaralım: 8 yıllık kesintisiz eğitimin uygulandığı 12 yıllık dönemde ilköğretimde okullaşma oranı yüzde 89.4’ten yüzde 97’ye çıktı. Ortaöğretimde okullaşma oranı yüzde 52’lerden yüzde 85’lere çıkarken, okula devam etmeyen çocuk sayısı 782 binden 270 bine düştü. İlkokuldan sonra okula gönderilmeyen 1 milyon 700 bin çocuk okula kavuştu, erken yaşta evlilik oranlarında azalma yaşandı. İnsan haklarında takvimleme mümkün mü? “Her an, herkesin başına, her şeyin gelebileceği” Türkiye’de, doğal olarak Meclis’in en yoğun komisyonlarının başında TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu geliyor. Nitekim, komisyon yeni dönem mesaisine, Lice’de patlama sonucu ölen Ceylan Önkol dosyasını gündemine alarak başladı. Komisyon Başkanı Zafer Üskül de yeni yasama yılının başlaması nedeniyle gazetecilerle bir sohbet toplantısı düzenledi. Bir gazeteci Üskül’e yeni yasama yılında neler yapacaklarını öğrenmek için “Nasıl bir takvimleme yaptınız?” diye sordu. Üskül’ün yanıtı kısa ve net oldu: “İnsan hakkı ihlali yapanlar bir takvimleme yapmıyor ki, biz takvimleme yapalım. O nedenle, gündemimizi doğal olarak, gelişecek olaylara göre belirleyeceğiz...” CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Meclis’in en faal milletvekillerinden... Öğretmen kökenli olan İnce, geçtiğimiz günlerde, Yalova’da eski öğrencilerinin kurduğu Devin Atölye ve Rüya Tiyatrosu’ndan ilginç bir teklif aldı: “Hocam, biz milletvekilleri ve siyasetçileri konu alan bir oyun hazırlıyoruz. Rica etsek oyunumuzda rol alır mısınız?” İnce, kısa bir düşünme evresi geçirdikten sonra, “Neden olmasın, zaten içimde hep tiyatro kalmıştır, bir deneyelim bakalım” deyip işe koyuldu. Meclis’in artık “kıdemli” milletvekillerinden sayılan İnce, büyük ölçüde oyunun “senaristliğini” de üstlendi ve “Rosto” adlı oyun sahneye kondu. Geçen hafta sonu Yalova’da sergilenen oyunda Muharrem İnce kendini oynadı. Meclis’teki deneyimleri ve geçmişteki politikacıların “icraatından” yola çıkarak oyunun senaryosuna katkıda bulunan İnce, çeşitli siyasetçi tiplemelerini izleyiciyle buluşturdu. Senaryoya katkı sağlarken hiç zorlanmadığını anlatan İnce’ye “Oyunculuk mu, milletvekilliği mi zor” diye sorduk. İnce, tereddütsüz yanıt verdi: “Milletvekilliği daha zor. Sahnede istediğin gibi oynuyorsun, istediğini söylüyorsun. Ama milletvekili olarak söylediğin, verdiğin sözlere dikkat etmek zorundasın, sorumlulukların çok fazla.” Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan parlamentokulisi@gmail.com Başrolde Muharrem İnceeee! Hülya Avşar. Mustafa Denizli. Uzmanlar dõş politikada son günlerde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi ‘TürkiyeBatõ’dankopuyor’FIRAT KOZOK ANKARA - AKP iktidarõnõn son dönemde önce İsrail’i “Ana- dolu Tatbikatı”ndan dõşlayarak Suriye ile tatbikat yapma kara- rõ almasõ, ardõndan TRT’nin olaylõ dizisi “Ayrılık” ile tõr- manan kriz ve son olarak Baş- bakan Recep Tayyip Erdo- ğan’õn Cem Uzan nedeniyle Fransa’yõ hedef almasõ, “Tür- kiye Batı’dan kopup Doğu’ya mı yöneliyor” tartõşmasõnõ ye- niden ateşledi. CHP Genel Başkan Yardõm- cõsõ Onur Öymen, iktidarõn “İsrail’in Gazze’deki saldırı- larını hepimiz kınadık.. ama İsrail ile ilişkileri bu şekilde tahrip ederseniz, size ‘ABD’nin Afganistan’daki sal- dõrõlarõ nedeniyle onunla da iliş- kilerinizi bu hale sokuyor mu- sunuz?’ diye sorarlar” dedi. AKP iktidarõnõn dõş politikanõn “ağırlık merkezini” Batõ’dan Ortadoğu’ya kaydõrdõğõnõn altõ- nõ çizen Öymen, “İktidar Tür- kiye’yi adım adım Ortadoğu devleti haline getiriyor. Av- rupa’daki haksızlıklarla mü- cadele edip oradaki yerimizi almaya çalışacaklarına, Av- rupa’ya sırtını dönüp Türki- ye’yi bir Ortadoğu ülkesi yap- maya çalışıyorlar. Türkiye ne yazık ki bu yöne doğru kayı- yor, cumhuriyetin temel de- ğerlerini kaybediyor” dedi. Emekli Büyükelçi Nüzhet Kandemir, Türkiye’nin bölge- sinde ve özellikle de komşula- rõyla ilişkilerinde sorunlarõnõ sõ- fõrlamak şeklinde bir yaklaşõmõ olduğunu, ancak İsrail’in de bu komşular arasõnda yer aldõğõnõn unutulmamasõ gerektiğini ifade etti. “Bir taraftan sorunlar sı- fırlanırken bir taraftan da ye- ni sorunlar yaratmak akıllıca değil” diyen Kandemir, “Ahmet Davutoğlu bakan olduktan sonraki açıklamalarında ‘Neo Osmanlõcõlõktan uzaktayõz’ de- meye getirdi.. ancak, sanki öyle bir tablo varmışçasına bir izlenim yaratılıyor. Tür- kiye, bölgesinde önemli bir ülke olarak herkesle eşit me- safede, sorunsuz bir dış poli- tika yürütmek suretiyle genel çıkarlarına daha iyi hizmet edebilir. Görüntü olarak Do- ğu’ya doğru bir kayma oldu- ğu söylenebilir” dedi. Prof. Dr. Süheyl Batum, AKP iktidarõnõn hiçbir zaman yüzünü Batõ’ya dönmediğini belirtirken, “Ben tüm yaşa- nanların bir sanal dün- ya olduğunu, bizlere bir şeylerin algılatılmak is- tendiğini ve bütün poli- tikanın da bu çerçevede yürüdüğünü düşünüyo- rum” diye konuştu. Ulus- lararasõ İlişkiler Uzmanõ Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ise İsrail’e karşõ bilinçli bir karşõ koyma politikasõ yü- rütüldüğünü anlatõrken, bu ülkenin ilk kez tüm dünya kamuoyu önünde Müslüman bir ülke tara- fõndan net bir dille eleşti- rildiğini söyledi. Uluslararasõ İlişkiler Uz- manõ Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ise İsrail’e karşõ bi- linçli bir karşõ koyma po- litikasõ yürütüldüğünü an- latõrken, bu ülkenin ilk kez tüm dünya kamuoyu önünde Müslüman bir ül- ke tarafõndan net bir dille eleştirildiğini söyledi. Baş- bakan’õn Cem Uzan yü- zünden Fransa’ya tepki göstermesinin de iç poli- tikaya yönelik bir tavõr olduğuna işaret eden Bağ- cõ, şöyle devam etti: “Ay- nı Türk hükümeti, Cum- hurbaşkanı’nın Paris zi- yaretinde Fransız fir- malarının nükleer ener- ji programlarına tekrar katılabileceğini söyledi. Başbakan biraz Putin tarzı çıkışlar yapıyor ama, unuttuğu şey Tür- kiye... Rusya değil. Baş- bakan Arap dünyasına yönelik duygu yükleme- sinin de platonik oldu- ğunun farkında değil.” AKKİRAZ ‘Madımak’ı müze yapsın’ Haber Merkezi - Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan’õn Anado- lu’nun simgesi olarak saydõğõ 13 isimden biri olan sanatçõ Sabahat Akkiraz, “Sıvas’taki otelin müze olması gi- bi talepleri yerine ge- tirdiği zaman Erdo- ğan’ı samimiyetle al- kışlarız” dedi.Erdo- ğan’õn AKP kongresin- de ‘Onlarsız yetim ka- lırız’ diyerek saydõğõ 13 isimden biri olan Türk halk müziği sanat- çõsõ Sabahat Akkiraz NTV canlõ yayõnõna ka- tõldõ. Erdoğan’õn kon- gredeki konuşmasõnõ değerlendiren Akkiraz, şunlarõ söyledi: “Sayın Başbakanımızın de- ğerli bilginlerin içinde bizi de sayması onur verici ama onlar bir ummandır ben katri bile olamam işin doğ- rusu. Herhalde bir Türkiye profili çizildi. Sıvas’taki otelin müze olması gibi talepleri yerine getirdiği zaman samimiyetle alkışlarız ve kutlarız.” ‘Muhalefet MGK’ye girmeli’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Milli Güvenlik Kurulu top- lantõsõ öncesi veya sonrasõnda Meclis Başkanõ Mehmet Ali Şa- hin ve ana muhalefet lideri Deniz Baykal ile görüşmeyi planladõğõ- nõ dile getirdi. Gül, TRT 1’de canlõ yayõna ka- tõlarak sorularõ yanõtladõ. Gül, ikti- dar-muhalefet arasõndaki son ger- ginliklerin anõmsatõlmasõ üzerine Cumhurbaşkalõğõ görevinin 2 yõllõk süresi içerisinde katõlmayanlar ol- duğu için bütün liderleri bir masa et- rafõnda oturtup tartõşma imkânõ ol- madõğõnõ söyledi. Gül, 3-4 ay önce Baykal, MHP lideri Devlet Bahçe- li, DTP lideri Ahmet Türk’ü davet ettiğini belirterek “Hepsiyle çok ge- niş şekilde, kamuoyunun bildik- lerinin daha ötesine gidecek şe- kilde her şeyi paylaştım” dedi. Baş- bakan ve diğer devlet yetkilileriyle düzenli görüşmeleri olduğunu be- lirten Gül, “Aslında MGK’ye ana muhalefet partisi de iştirak ede- cek şekilde değişiklikler yapıl- mış olsa, bunun çok faydalı ola- cağı kanaatindeyim. Türkiye’nin çok önemli meseleleri buralarda tartışıldığı için bilgilenme konu- sunda, tam bilgi sahibi olarak konuşmaları konusunda önemli olduğu kanaatindeyim” dedi. Gazetecilerin her MGK sonra- sõnda bu görüşmenin olabileceğini anõmsatmasõ üzerine Gül, “Ben bunu düşünüyorum ve bu dave- ti yapacağım. Hem Meclis Baş- kanı ile hem ana muhalefet par- tisi genel başkanıyla MGK top- lantılarından önce veya sonra yapmayı düşünüyorum” dedi. CHP olumlu yaklaştı CHP Sözcüsü Mustafa Özyürek, Gülün önerisinin gerçekleşmesi ha- linde ana muhalefet partisi liderinin MGK’deki konumunun ne olaca- ğõnõn önem taşõdõğõnõ söyledi. Öz- yürek “Ana muhalefet liderinin özel bir statüyle temsilini sağla- mak, muhalefet şerhi fırsatı ta- nımak, muhalif kaldığı görüşleri kamuoyuna açıklama olanağı ver- mek gerekir. Bu ayrıntılar ol- mazsa ana muhalefet lideri bütün kararları onaylamış gibi görülür ki, bu bir sorundur” dedi. B İ R A Ç I L I M D A M E B ’ D E N Ermeni edebiyatõnõn ders saati 2’ye indi MAHMUT ILICALI ANKARA - AKP hükümeti “Ermeni açılımı” kapsamõnda Ermenistan ile 10 Ekim’de proto- kol imzalarken Milli Eğitim Ba- kanlõğõ (MEB) özel Ermeni lisele- rinde “Ermeni edebiyatı” dersi- nin ders saatini düşürdü. MEB Talim ve Terbiye Kuru- lu’nun kararõyla özel öğretim ku- rumlarõ haftalõk ders çizelgelerin- de yapõlan değişiklikle çok sayõda özel okulun ders programlarõ ye- niden düzenlendi. Yapõlan deği- şiklikler 16 Ekim’de TTK’nin in- ternet sitesinde yayõmlanõrken Özel Pangaltõ Ermeni Lisesi ve Ermeni liselerindeki Ermenice derslerine yönelik yapõlan deği- şiklikler dikkat çekti. Düzenle- meyle Özel Ermeni liselerinde 9, 10, 11 ve 12. sõnõflarda daha önce haftada 3 saat olarak okutulan “Ermeni edebiyatı”nõn ders saa- ti, haftada 2 saate indirildi. Ders çizelgelerine göre, Özel Pangaltõ Ermeni Lisesi’nin hazõrlõk sõnõfõn- da haftada 4 saat olarak okutulan “Ermenice” dersi kaldõrõldõ. P A R T İ L E R İ N K A S A S I D O L A C A K 2010 yõlõnda 92 milyon lira yardõm alacaklar ANKARA (AA) - Siyasi parti- ler, 2010 yõlõ Merkezi Yönetim Bütçesi’nden 92 milyon 486 bin lira devlet yardõmõ alacak. Siyasi Partiler Kanunu uyarõn- ca genel seçimlerde barajõ aşa- rak, Hazine yardõmõna hak kaza- nan AKP, CHP ve MHP’ye 2010 yõlõ Genel Bütçe Gelirleri esas alõnarak 92 milyon 486 bin lira devlet desteği sağlanacak. Parti- lerin 2007 seçiminde aldõklarõ oy miktarõna göre hesaplanan Hazi- ne yardõmõnõn 52 milyon 712 bin lirasõnõ AKP alacak. Bütçeden CHP’ye 23 milyon 625 bin lira, MHP’ye de 16 milyon 149 bin lira verilecek. Maliye Bakanlõğõ, siyasi partilere Hazine yardõmõnõ bütçenin yürürlüğe girmesinden itibaren 10 gün içinde ödeyecek. Bu çerçevede, 92 milyon 486 bin lira, 1-10 Ocak tarihleri arasõnda siyasi partilerin hesaplarõna yatõ- rõlacak. Bu arada 2010 Merkezi Yönetim Bütçesi’nden alacaklarõ payla birlikte AKP, CHP ve MHP’ye son 3 yõlda yapõlan dev- let yardõmõ 367 milyon 721 bin liraya ulaşacak. CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur Öymen, Atatürk’ün, rotasõnõ Batõ’ya çevirdiği gemiyi, AKP iktidarõnõn tekrar Doğu’ya yönelttiğini söyledi. Prof. Dr. Süheyl Batum, AKP iktidarõnõn hiçbir zaman yüzünü Batõ’ya dönmediğini söyledi. Abdullah Gül. Gül, toplantõ öncesi ya da sonrasõ Şahin veya Baykal ile görüşmeyi planladõğõnõ söyledi İktidar ve muhalefetin önemli konularda birlikte çalõşabilmesi gerektiğini belirten Cumhurbaşkanõ Gül, “Hiçbir devlet, illegal bir şekilde elinde silah taşõyan insanlara müsamaha gösteremez” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear