24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 4 OCAK 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Dinci ve Tarikatçı... Türkiye’yi “ortaçağın karanlığı”na götürmek is- teyen kafalar Beyoğlu’nda, Nişantaşı’nda gözdağı veriyor. Dinci Vakit, Fethullahçı Samanyolu (www.sa- manyoluhaber.com) sitesinde “Allah’tan kork- maz, kuldan utanmaz” gibi okuyucu yorumları, “Alkol alıp sızdılar, gaz zehirlenmesi sonrası öl- düler” tümceleriyle kin ve nefret tohumları saçı- yorlar. Hele Doğalgaz Genel Müdürü Veysel Karani’nin şu sözleri: “Cesetler yarı çıplaktı. Cuma namazına gidece- ğim, fazla soru sormayın!” Adım adım gidiyor Türkiye ortaçağın karanlığı- na. Yedi üniversiteli gencimiz yaşamını yitirirken din- ciler ve tarikatçılar “Zındıklar içki içip sızdılar ve öldüler” diyorlar. Sanırım 1995-1996 yıllarıydı... İstanbul Korukent’te oturan iki hostes ölmüştü yanarak. İtfaiye merdiveni olmadığı için kurtula- mamışlardı. Dönemin önde gelen belediye yetkilisi, bir TV ka- nalında yanan apartman dairesinin fotoğraflarını göstermişti. Şarap şişeleri vardı çöp kovasında. Fo- toğrafı itfaiye veya polis çekmişti. Ve hosteslerden birinin babası telefonda yanıt veriyordu anımsadığım kadar: “Kızımı kaybettim ben. Şimdi bu fotoğrafla- rı gösterilince bir kez daha öldüm. Yazıklar ol- sun!” Bir ülke düşünün, Atatürk Havalimanı’nın ap- ronunda deve kesiliyor. Bir ülke düşünün, yedi çocuğumuz zehirle- nerek ölürken pankartlar çıkıyor: “7.4 yetmedi mi?” Ben Türkiye’nin geleceğinden kaygılıyım. Kafa aynı kafa!.. 14 yıl önce de aynıydı, 14 yıl sonra da? Cuma namazına yetişmek için basın toplantısı- nı yarıda kesen, ölen gençlerimizin arkasından “ce- setler çıplaktı” diyen kafalar yönetiyor Türkiye’yi. Bizim tosuncuklar hiçbir konuda AKP’ye toz kon- durmuyor ama CHP’yi yerden yere vuruyor! AKP Türkiye’yi 2002’den beri yönetmiyor mu? Türkiye’de sosyal, ekonomik ve toplumsal so- runlarını çözemeyen, laik eğitim sistemini hiçe sa- yan, Beyoğlu-Nişantaşı arasındaki “tebliğcileri” görmezden gelen, tarikatları ekonomik olarak güçlendiren bir siyasal iktidarla karşı karşıyayız. Türkiye çağdaş bir hukuk devleti mi? Beyoğlu-Nişantaşı arasında yeni yıl gecesi “Alkol içenler zındıktır” diye dolaşan şalvarlı, cüp- peli, takkeli yobazları “Onlar Müslüman olarak tebliğ görevini yerine getiriyor” diye Haber- Türk’te ahkâm kesen bilim insanına YÖK nasıl bir tavır alacak, merak ediyorum. Peki Cumhuriyeti korumakla görevli savcılar bu konuda bir soruşturma başlatacak mıdır? Türkiye laik demokratik bir hukuk devletidir... Yoksa Türkiye şeriat yasalarına göre mi yöne- tilmeye başlandı? Türkiye’de yaşananlar “mahalle baskısı” bo- yutunu çoktan aşmış durumda... Yobaz çetelerini yakında ünlü alışveriş mer- kezlerinde görebiliriz. Bunlara polis ve savcılar engel olmadığına gö- re işleri kolaylaşmıştır, kendilerini İran’daki gibi “ah- lak zaptiyesi” ya da “din polisi” yerine koymak- tadır. Ercan Karakaş’la sohbet ettim bir süre önce. Karakaş CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adayı oldu. Karakaş’ın, emekten ve emekçiden yana de- mokratik bir tavrı vardır... CHP’nin Karakaş’la İstanbul’da seçimi alması ya da yitirmesi üzerinde yorum yapmak çok erken. Ama bildiğim şu: Ercan Karakaş, Alevilerin ve Kürt kökenli yurttaşlarımızın, CHP’yi “dar kadroculukla” suçlayıp oy vermeyenlerin çekim odağı olabilir. Yıllardır “sosyal demokrat” kimliğiyle tanıdığım Ercan Karakaş, sendikaların ve demokratik kitle ör- gütlerinin desteğini alacaktır. Laik demokratik Cumhuriyetten yana olan, yurt- sever bir siyaset insanıdır Karakaş... Üstelik kamuoyunun çok yakından tanıdığı bir isimdir! Çağdaştır, uygardır, insan ilişkileri sıcaktır. CHP’nin açılımı salt Sultangazi’de olmamalı... Emek örgütleriyle sıcak ilişki içine girmeli, çevre ve demokratik kitle örgütleriyle, Alevilerle ve Kürt kö- kenli yurttaşlarımızla kucaklaşmalı... Türkiye adım adım ortaçağın karanlığına doğ- ru gidiyor. Haydi bir kez daha sorayım: “Tehlikenin farkında mısınız?” hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Fırat tazminat ödeyecek Haber Merkezi - AKP Adana Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fõrat’õn şirketi MENAS hakkõnda “hayali ihracat” raporu hazõrlayan Gümrük Kontrolörü Müfettiş Bayram Çolak’õn kardeşi Gültekin Çolak, Fõrat aleyhine açtõğõ 5 bin TL manevi tazminat davasõnõ kazandõ. Bayram Çolak’õn MENAS AŞ ile hazõrladõğõ hayali ihracat raporu sonrasõ Fõrat, Çolak’õn haksõz servet elde ettiğini iddia etmişti. Fõrat’a, Çolak ve kardeşi 30 bin TL’lik tazminat davasõ açmõştõ. Büyükerşen’e DYP desteği ESKİŞEHİR (AA) - Doğru Yol Partisi Eskişehir İl Teşkilatõ, DSP’den Büyükşehir Belediye Başkan Adayõ olan Yõlmaz Büyükerşen’i destekleme kararõ aldõ. Büyükerşen, DYP’ye teşekkür ederek Eskişehirlilerin kendisini seçeceğine inancõnõn tam olduğunu söyledi. Büyükerşen merkez Tepebaşõ ve Odunpazarõ ilçelerinin de AKP’nin elinden alõnmasõ gerektiğini söyledi. Arabası kurşunlandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara’nõn Çubuk ilçesinde, AKP İlçe Başkanõ Dr. Tuncay Acehan’õn otomobili, polikliniğinin önünde park halindeyken kurşunladõ. Pompalõ tüfeğin kullanõldõğõ saldõrõda, otomobilin ön camõna bir kurşun isabet etti. Acehan, saldõrõnõn kim veya kimler tarafõndan yapõldõğõnõ bilmediğini belirtti. ‘Kaç teknik elemanınız var’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kimya Mühendisleri Odasõ Yönetim Kurulu, 7 gencin zehirlenerek ölümünü değerlendirirken Başkent Doğalgaz AŞ, İtfaiye ve Anakent Belediyesi’nde yanma bilgisine sahip kaç tane teknik eleman çalõştõrõldõğõnõ sordu. Odadan yapõlan açõklamada, “Bir yurttaşõn kullandõğõ reaktörün verimli çalõşõp çalõşmadõğõnõ, ortamdaki oksijenin yeterli olup olmadõğõnõ veya kendisine verilen yakõtõn safsõzlõk derecesini bilmesi mümkün değil” denildi. Ankara’nın liseleri döküldü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara’da düz lise, meslek ve teknik liselerden oluşan toplam 30 okul, 2008 ÖSS sonucuna göre önlisans, lisans veya açõköğretim programlarõna hiçbir öğrenci gönederemedi. Ankara’daki 40 lise ise yalnõzca 1’er öğrenci gönderebildi. Bu okullarõnõn öğrencilerinin büyük bölümü sõnavsõz geçişle meslek yüksek okullarõna yerleştirildi. TürkTabipleriBirliği BaşkanõGürsoy,eczacõlarõndayanmagüçlerininsõnõrõndaolduklarõnõbelirtti ‘AKP sistemi tõkadõ’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP’nin eczacõlarõn talepleri karşõsõn- da gerekli adõmlarõ atmamasõ yurttaşlarõ zor durumda bõrakacak. Sigortalõlarõn serbest eczanelerden ilaç alõmõnõ sağ- layan sözleşmelerin feshedilmesi ne- deniyle şubattan itibaren ilaç bedelleri hastalardan alõnacak. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanõ Gençay Gürsoy, Sağlõk Bakanlõğõ ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nu önlem almaya çağõrdõ. TTB Başkanõ Gürsoy, küresel krizle birlikte sağlõkta dönüşüm programõnõn dayanabileceği ve sürdürülebileceği inancõnõn bütünüyle ortadan kalktõğõnõ söyledi. Gürsoy, “Daha şimdiden me- murlardan, yeşil kart sahibi olanlar- dan da katkı payı ve ek ödemeler alın- ması gündeme geldi. İlaç tüketimi bu- güne kadar ulaşılmamış boyutlara ulaştı. Sağlık harcamalarının içinde ilaca ayrılan pay 12 milyar TL’yi bul- du ve bu kaynak bütünüyle 10-15 ulusüstü global sermaye çevrelerine transfer ediliyor” dedi. Eczacõlarõn dayanma gücünün sõnõrõna geldiklerini söyleyen Gürsoy, “Eczacıların haklı ta- leplerine TTB olarak biz de yandaşız. Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun derhal durumu gözden geçirip istenen önlemleri almalarını talep ediyoruz” diye konuştu. Görsoy, hükümetin, özel sağlõk alanõnda küçük işletmelerin çökmesine, büyük serma- yenin ayakta kalmasõna neden olan sağlõk politikasõ ile şimdi de eczaneler- de benzer kapõyõ açmaya çalõştõğõnõ be- lirterek “Eczanelerde ortaklığa yol açacak son derece masumane gözü- ken bir yasa değişikliği ile eczane pi- yasasını, alışveriş merkezleri başta ol- mak üzere zincir eczanelere devre- decek, ilaçta reklamı, reçetesiz tezgâh üstü satışları da gündeme getirecek düzenlemelere gidiyorlar” dedi. AKP’nin son seçimlerdeki oy artõşõ- nõn yüzde 47’ye çõkmasõnda ilaç kuy- ruklarõnõn kaldõrõlmasõnõn etkili olduğunu belirten Gürsoy, şunlarõ söyledi: “Geç- mişteki sağlık sisteminin savunulacak tarafı yoktu. Hükümet, biraz da süb- vansiyonlarla, nispeten sağlıkta tedavi edici, sağlık kurumlarına ulaşmada kolaylık sağlayıcı düzenlemeler ge- tirdi. Bu bir memnuniyet sağladı ta- bii. Ama bunun sürdürülmesi müm- kün değildi. AKP de bunu biliyordu. Tercih edilen sistem sağlığın piyasa- laştırılması ve özelleştirilmesidir ve bu sistem seçenekleri içinde en pahalı, eşitsizlikleri en arttıran sistemdir. İşin içine bir de kriz girince, bu sis- temin sürdürülemeyeceği şimdiden ortaya çıktı. Kaynakları hovardaca harcadılar şimdi sistem tıkandı. ” Sağlõkta dönüşüm programõnõn bir Dünya Bankasõ projesi olduğunu anõm- satan Gürsoy, “Sistem piyasalaşacak, kaynak aktarımı açılmış olacak. Bu- na da AKP kendi sermayesini ek- lemliyor” diye konuştu. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Kürtçe televizyon kanalõ TRT 6’nõn açõlmasõnõn ardõndan, YÖK Başkanõ Prof. Dr. Yusuf Zi- ya Özcan’õn, Ankara ve İstanbul üniversitelerinde Kürt Dili ve Ede- biyatõ bölümlerini açmayõ düşün- düklerine yönelik açõklamalarõ, Diyarbakõr’da birçok kesimde olumlu yankõ buldu. Bazõ kesimler ise söz konusu gelişmeleri seçim yatõrõmõ olarak değerlendirdi. Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkanõ Bay- ram Bozyel, TRT 6’nõn açõlmasõ- nõ ve üniversitelerde Kürt Dili ve Edebiyatõ bölümünün kurulmasõ- nõn düşünülmesini ciddi ve olum- lu bir gelişme olarak değerlendir- diklerini belirtti. Eski Diyarbakõr Barosu Başkanõ Sezgin Tanrıkulu ise atõlan adõmlarõ olumlu karşõla- dõklarõnõ söyledi. Tanrõkulu, Dic- le Üniversitesi’nde (DÜ) Kürt Di- li ve Edebiyatõ bölümünün açõlmasõ için başvurduklarõnõ anõmsatarak “Yaptığımız başvuruda, mev- cut anayasa ve YÖK Yasası’nın bu tür bölümlerin açılması ko- nusunda engel olmadığını be- lirttik. Fakat biz DÜ Senato- su’nun bu talep karşısında adım atmasını dilerdik. Bu adımın atılmamış olması da üniversite- nin bu kültüre, bu halka ve bu kente ne kadar uzak durduğunu gösterir” diye konuştu. ‘Seçim yatırımı’ Eski Diyarbakõr Sur Belediye Başkanõ Abdullah Demirbaş ise gelişmeleri seçime yönelik yatõrõm olarak değerlendirdi. Kürt Dilini Araştõrma ve Geliştirme Derneği (Kürdi-Der) Genel Başkanõ Rem- zi Azizoğlu ise atõlan adõmlarõn beklentileri yönünde olduğunu be- lirtti. Azizoğlu, “Ancak sıkıntı var. Devlet bu konudaki güvenini oturtamadı. Yasal düzenleme- ler yapması gerek” dedi. ECZACILAR HEDEFTE Online ilaç yasaya aykırı MURAT KIŞLALI ANKARA - Türk Ec- zacõlar Birliği’nin (TEB) ödemelerdeki sõkõntõlar nedeniyle 2 Şubat’tan itibaren sigortalõ hasta- lara sadece parasõ kar- şõlõğõ ilaç vereceğini açõklamasõ üzerine Sos- yal Güvenlik Kuru- mu’nun (SGK), TEB’i devre dõşõ bõrakmak için getirmek istediği on-li- ne sistemin yasaya ay- kõrõ olduğu ortaya çõktõ. Eski TEB Genel Se- kreter Yardõmcõsõ Ec- zacõ Betül Bilgetekin, sigortalõ hastalarõn 2 Şubat’tan itibaren ec- zanelerden ancak para- sõnõ ödeyip ilaç alabi- lecekleri ve ödedikleri parayõ SGK’den ala- bilmek için eskiden ol- duğu gibi kuyruğa gi- recekleri sürece üç ana konunun neden oldu- ğunu belirterek bunla- rõ şöyle özetledi: “Ec- zaneler, aldığı ilaçla- rın parasını SGK’den tahsil ediyor. Bu sü- reçte firmaların ec- zaneler üzerinden SGK’ye uyguladığı yüzde 11’lik kamu kurum iskontosu, ilaç alım fiyatı ile pera- kende fiyat arasında- ki fark nedeniyle her 100 TL’de eczanelerin kendi cebinden 1.3 ile 2.8 TL zarar et- mesine neden oluyor. SGK’nin getirmek is- tediği yeni avans sis- temi nedeniyle ecza- neler, hastalara sat- tıkları ilaçların para- sının ancak yüzde 75 ila 90’ını toplaya- biliyor. Eczanelerin zaten ilaç bazında yüzde 25 ile 12 ara- sında bulunan kâr marjı bu uygulamalar nedeniyle ciddi bi- çimde düşüyor.” SGK’nin tebliği TEB Başkanõ Erdo- ğan Çolak, SGK’nin TEB ile 30 Haziran’da yaptõğõ protokolde mev- cut sorunlarõn 31 Aralõk 2008’e kadar çözülece- ği sözünün verildiğini anõmsatarak, “Şayet is- teklerimizi yerine ge- tirmezlerse 2 Şu- bat’tan itibaren yeni uygulamaya gireceğiz” dedi. SGK’nin 29 Ey- lül’de yürürlüğe soktu- ğu Sağlõk Uygulama Tebliği’ne (SUT) kuru- mun ilaç satõşõ ile ilgili hizmeti on-line sistem üzerinden doğrudan ec- zanelerden sağlamasõ- na dönük düzenleme koyduğunu anõmsatan Çolak, şunlarõ söyledi: “Ancak bu düzen- leme TEB Yasası’na aykırı. Yasanın 39. maddesinin j fıkrasın- da ‘Özel veya kamu kurum kuruluşlarõyla ec- zanelerin yapacağõ söz- leşmelerle ilgili proto- kolü imzalamak ve da- ğõtmak’ TEB’in görev- leri arasında sayılıyor. Biz tebliğin iptali için yargıya başvurduk.” AKP’nin eczane rantı Çolak, Başbakan Er- doğan’õn protokolün ip- taline göz yumulmasõ- nõn ardõnda “uzun va- dede eczanelerin or- tadan kaldırılarak AKP’ye yakın zincir eczane marketlerinin yaratılmasına dönük rant politikasının yat- tığı” iddiasõ hakkõnda da “Hükümetin 2004 yı- lından beri yaptığı uy- gulamalarla bizi kö- şeye sıkıştırmaya ça- lışması, iktidara ya- kın bir sermaye ya- ratmak için olabilir” dedi. SGK ile TEB ara- sõndaki anlaşmazlõğõn fitilini ise SGK’li üst düzey bir yöneticinin voleybol takõmõ için is- tediği yardõmõ TEB’in yapmamasõnõn ateşledi- ği ifade ediliyor. Partililer basın toplantısında sloganlar atarak Karayalçın’a destek verdi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Karayalçın, ‘bölüne bölüne’ Ankara’yı kaybettiklerini belirtti ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP’nin Ankara Anakent Belediye başkan adayõ Murat Karayalçın, “Üç seçimde bö- lüne bölüne Ankara’yı kaybet- tik. Bu seçimi birleşe birleşe ka- zanacağız. Hep birlikte kaza- nacağız” dedi. Karayalçõn, dün Çevre Sokak’taki eski CHP Ge- nel Merkez Binasõ’nda düzenlediği basõn toplan- tõsõyla seçim kampanya- sõnõ resmen başlattõ. Bina önünde bir grup partili “Gökçek gidecek, Karayalçın gelecek”, “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganlarõ atarken, “Gökçek git- çek! Sol’a çek” yazõlõ broşürler dağõtõldõ. Toplantõya 7 genç için duyduğu üzüntü ve başsağlõğõ dileklerini aktararak başlayan Karayalçõn, istifa eden Başkent Doğalgaz AŞ Genel Müdürü Veysel Karani Demir’in açõk- lamalarõ anõmsatõlarak yönelti- len sorular üzerine “Üzüntüyle okudum. Olayın sorumlularıy- la ilgili bu aşamada bir şey söylemek uygun olmaz. Ama bu açıklamayı kınıyorum” dedi. Karayalçõn, “Bu tarz bürokrat- larla çalışır mısınız” sorusu üze- rine “Çalışmam” yanõtõnõ verdi. Karayalçõn, son 15 yõl içinde Ankara’nõn “iddiasını ve itiba- rını kaybettiğini” belirterek, “Ankaralılar Kızılırmak’ın kir- li, sağlığa zararlı suyunu da kul- lanmaya mahkûm edildi. 15 yılda kentimize metro için bir metre ray eklenmedi. Kentin havası kirlendi. Caddeleri oto- yola çevrildi. Ankara meydan- sız bir kent haline getirildi. Cumhuriyetin, demokrasinin, barışın ve hoşgörünün baş- kenti olması gereken Ankara, kavgacı, uzlaşmaz, bil- gisiz, düzeysiz bir yöne- tim anlayışına teslim ol- muştur” dedi. Karayal- çõn, her cumartesi günü “Ankara söyleşileri” dü- zenleyerek programlarõnõ bölümler halinde açõklayacakla- rõnõ bildirdi. Melih Gökçek’in “Kazanamazsam siyaseti bıra- kırım” sözleri anõmsatõlarak yö- neltilen bir soru üzerine “Siyasi geleceğini Gökçek’in fantezile- ri üzerine kurgulamadığını” bildiren Karayalçõn, bir başka soru üzerine “pırıl pırıl bir An- kara bıraktığını” söyledi. ‘Birliktekazanacağõz’ CHP’nin Ankara Anakent Belediye başkan adayõ Murat Karayalçõn, düzenlediği basõn toplantõsõyla seçim kampanyasõnõ resmen başlattõ. CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Cevdet Selvi, “Ne yazık ki AKP iktidarı döneminde Tür- kiye’de özellikle emeği ile geçinen ve sabit gelirlilerin tüm hakları, olanakları geriye götürüldü. En önemli konulardan biri si- gorta. Her gün çalışanları, emeklileri mağ- dur edecek yeni durumlar ortaya çıkıyor” diye konuştu. “Sözde reform” uygulamalarõ- nõn sosyal güvenlik sistemini allak bullak et- tiğini vurgulayan Selvi, şu görüşleri dile getir- di: “İktidara geldikleri günden beri emeği ile geçinenlerin ekonomik ve demokratik haklarını açıkça gasp ettiler. İşçileri, me- murları, emeklileri kaderiyle baş başa bı- raktılar. Sendikaları etkisizleştirdiler. Ne yazık ki her gün var olan sömürüyü daha da arttıran gelişmeler ortaya çıkıyor. Sağlı- ğı adeta paralı hale getirdiler. Bu anlayışla global sömürünün Türkiye’de yansımasını ülke gerçeklerini hiç dikkate almadan uy- guladılar. İlaç parası, doktor parası, katkı parası gibi uygulamalarla adeta sosyal dev- let ilkesi yok ediliyor. İktidarın yanlışları- nın bedeli, yoksullaştırılmış, işsizleştirilmiş insanların sağlığıyla, hayatıyla ödetilmek isteniyor. Sendikalar ekonomik bunalıma, sosyal bunalımın ekleneceği kaygısını dile getiriyorlar. Bu iktidara ne Türkiye’nin ne de emeğiyle geçinenlerin tahammülü kal- madı. Bunun hesabı sandıkta sorulacak.” S E L V İ : S O S Y A L D E V L E T İ L K E S İ Y O K E D İ L İ Y O R YÖK Başkanõ Prof. Dr. Özcan’õn açõklamalarõna Diyarbakõr’dan olumlu yanõt ‘Kürt Dili Edebiyatı’ tartışması
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear