Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
leyla.tavsanoglu@cumhuriyet.com.tr
SAYFA CUMHURİYET 4 OCAK 2009 PAZAR
10 PAZAR KONUĞU
CMYB
C M Y B
CHP’ninAnkaraBüyükşehirBelediyeBaşkanadayõMuratKarayalçõn’danAKP’libelediyeyeağõreleştiriler:
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlõğõ için
CHP’nin adayõ SHP’nin eski Genel Başkanõ
Murat Karayalçõn’la Çevre Sokak’taki
CHP’nin eski genel merkezindeyiz.
Karayalçõn, Melih Gökçek’in yeniden aday
olmasõna memnunlukla bakõyor. “Bir dönemin
sonu geldi. 20 yõl öncesi gibi sosyal
demokratlar yeniden bütün Türkiye’de
kazanacak” diyor. Bir de Melih Gökçek’i ağõr
biçimde eleştirerek, “Gökçek yönetimi
Ankaralõlardan topladõğõ peşin paralarõ
BOTAŞ’a ödemeyip bütün Türkiye’nin
doğalgazõna yüzde 82.5 zam yapõlmasõna
neden olduğu için kamu suçu işlemiştir” diyor.
- Sizce Tayyip Erdoğan Ankara Büyükşehir
Belediyesi’ndeki bütün bu yolsuzluk
söylentileri ve ortaya çıkan kimi gerçeklerden
sonra ne amaçla Melih Gökçek’i yeniden
büyükşehir belediye başkan adayı olarak
gösterdi?
M.K.- Ankara için son derece sõkõntõlõ,
olumsuz bir durum ortada görünüyor. AKP
yönetimi görevdeki bütün büyükşehir belediye
başkanlarõnõ aday gösterdi ya da göstermedi.
Adana Belediye Başkanõ (Aytaç Durak),
biliyorsunuz istifa etmişti. Ama onun dõşõndaki
mevcut büyükşehir belediye başkanlarõnõn
tümünün aday olduğunu açõkladõ.
Ama Ankara, İzmir ve Adana’nõn adaylarõnõ
nedense açõklamakta gecikti. Üstelik
Ankara’da üç dönemdir AKP’den belediye
başkanlõğõ yapmakta olan birisi var. Son ana
kadar bekleyip bu kişinin adaylõğõnõn
açõklanmasõ, aslõnda bir anlamda istiskaldir.
Sanki ayakkabõlar kapõnõn önüne konmak
istenmiştir de son anda bu işten dönülmüştür.
Üç dönem belediye başkanlõğõ yapmõş bir
kişinin son ana kadar adaylõğõnõn
açõklanmamasõ başka şekilde yorumlanamaz.
Üç dönem Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanlõğõ yapmõş bir kişinin bu işlem
karşõsõnda sessiz kalmasõ, sineye çekmesi
doğrusu içe sindirilebilecek bir durum değildir.
“Bu durum seni ne ilgilendiriyor?”
denebilir. Ama burasõ aynõ zamanda başkent
belediyesidir. Sayõn Gökçek de başkentin
belediye başkanõ. O nedenle ben bu işlemin
çok ağõr olduğunu düşünüyorum. Bu AKP için
de Gökçek için de vahim bir durum. Hatta
sonun başlangõcõ. Aslõnda sonun ilanõ. Bir
dönemin sonunun AKP tarafõndan da
görülmesi. Ama yapacaklarõ da bir şey yok.
Akıl almaz ayak oyunları
- Anlaşılan Melih Gökçek ilginç bir kişilik.
Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu o ünlü televizyon
programından sonra, “O kadar çok şeyi
deşifre ettim ki, bundan sonra koruma
istemem gerekecek” dedi. Sizce Kılıçdaroğlu
bu sözlerle ne demek istedi?
- Ortada çok önemli iddialar var. Bunlarõn
kimisi kanõtlanabilir, kimisi de kanõtlanamaz
nitelik taşõyor. Ama bu seçim süreciyle ilgili
tartõşmalarõn sabote edilmesi bağlamõnda çok
ilginç görüntüler sergilendiğine tanõk oluyoruz.
Kurban Bayramõ’nda Ankara’ya yeni katõlan
ilçeleri ziyaret ettik. Çubuk ve Pursaklar
ziyaretimizde arabalara bindirilmiş sekiz-on
genç, yanlarõnda Ses televizyonunun olduğu
söylenen kameramanõyla birlikte geldiler.
Orada eylem yaptõlar. Bu bir hazõrlõğõn ifadesi.
Sayõn Baykal’la CHP’nin genel merkezinde bir
basõn toplantõsõ düzenledik. Basõn toplantõsõna
gazeteci olmayan birisi geldi. Televizyon
kameralarõnõn önünde Sayõn Baykal’a ,
“DEHAP’la ittifakınız mı söz konusudur?”
sorusunu sordu. Bu gazeteci olmayan kişinin
kimliği de bulundu. Belediye çevrelerine yakõn
bir kişi olduğu ortaya çõktõ. Bakõn, bu kişi
CHP’nin akõllõ binasõna gelebiliyor. Bütün
bunlar Sayõn Kõlõçdaroğlu’nun rahatsõz
olmasõna ve böyle bir yorumda bulunmasõna
muhtemelen neden olmuştur. Belki Sayõn
Kõlõçdaroğlu’nun başka bildikleri de vardõr.
Ama gelen duyumlar, Ankara’da salt bir
belediye seçimi süreci olmaktan çõkarõyor.
Klasik anlamda siyasi olmayan bir iktidar
mücadelesinin Ankara’da verildiği anlaşõlõyor.
Tabii bizim de çalõşmamõzõ bu anlayõş
çerçevesinde yürütmemiz gerekiyor. Bu
seçimin temel niteliklerini de Ankaralõ
hemşerilerimize net olarak anlatma
zorunluluğu ortaya çõkõyor.
- Neyi anlatıyorsunuz?
- Bunun CHP, MHP ya da başka partilerin
işi olmadõğõnõ, bütün Ankaralõlarõn bu ittifaka
katõlmalarõnõn gerekli olduğunu söylüyor ve
herkesi Ankara için birlikteliğe davet
ediyorum. Ekonomisi geriletilen, havasõ, suyu
kirletilen, insanlarõ yoksullaştõrõlan, trafiği
kördüğüm hale getirilen, kimliği kaybettirilen
bir kent var önümüzde. Bu kentin kaybedilmiş
itibarõnõ iade edebilmeliyiz. Başkentimizi
yeniden itibarlõ bir kent haline
getirebilmeliyiz. Bu kentte yaşayan insanlarõ
yeniden hemşerileştirebilmeliyiz. Aslõnda bu
çok iddialõ bir proje. Bir yandan bu kentteki
yanlõşlõklarõ giderebilmeliyiz. Acil tedavi
programõ hazõrlayabilmeliyiz. Bir yandan da
bu dediklerimi gerçekleştirebilmeliyiz.
Söylem ve tavrımızı değiştirdik
- Aslında neredeyse 1989 seçimlerinden
beri ilk kez Ankara’da bütün sol sizin isminiz
çevresinde toplandı. Bunu neye borçlusunuz?
- Evet. Öyle oldu. Ben bütün siyasi yaşamõm
boyunca solun bir araya gelmesi için çok
büyük bir çaba harcadõm. Ayrõca sadece
Türkiye solunun bir araya gelmesi için bir
tasarõm geliştirmedim. Dünya deneyimini de
anlamaya çalõştõm. İtalya deneyimini çok
yakõndan izledim. Romano Prodi’yle
görüştüm. Biz uzun yõllar solda bir ittifak
kuramadõk. Ama bu kez farklõ yaklaştõk. Çoğu
kişi, bu yerel seçimlerde AKP’nin gerilemesi,
geriletilmesi gerektiğini düşünüyor. Ben de
onlardan birisiyim. Bunun yapõlabilmesi için
de herkesin kendisine göre bir doğrusu, bir
çözümü var. Benim de kendime göre bir
çözümüm vardõ.
- Neydi o çözüm?
- Diyordum ki: Bunun yapõlabilmesi için
herkes bir araya gelmelidir. Bir partinin oy
oranõ yüksektir, düşüktür, denilmemelidir. Oy
oranlarõ ne olursa olsun, bir birliktelik tesis
edilmelidir. Protokoller imzalanmalõdõr. Ortak
programlar hazõrlanmalõdõr. Yerel örgütlerde
tartõşõlmalõ ve benimsenmelidir. Adaylarõn
çõkarõlmasõnda ortak süreçler işletilmelidir.
Ama aynõ tavrõ koruyarak ve aynõ söylemi
kullanarak sonuca gidemediğimi gördüm.
AKP’nin geriletilmesi, devrilmesi için
başkalarõnõn da tavõrlarõ, söylemleri var. Ama
onlar da sonuca gidemiyorlar. O zaman sonuca
gidebilmek için ya tavrõ, ya söylemi ya da
ikisini birden değiştirmek gerekiyordu. Aksi
takdirde bu böyle devam edecekti. Bu durumu
dikkate alarak kendi içimde bir karar aldõm.
Dedim ki: Tavrõmõ, söylemimi, gerekirse
ikisini birden değiştirebilmeliyim. 12 Ekim
günü SHP Genel Başkanõ olarak Ankara’da
Türkiye İnşaat Mühendisleri Odasõ konferans
salonunda bir büyük toplantõda konuşma
yaptõm. Bu konuşmada SHP’nin yerel yaşam
programõnõ açõkladõm. Bana göre bu, son
yõllarõn en güzel programõdõr. Salon çok
kalabalõktõ. Herkesin de oraya SHP’nin yerel
yaşam programõnõ dinlemeye gelmediğinin
farkõndaydõm. Konuşmamõn bir noktasõnda
şunlarõ söyledim: “Şimdi konuşmamı SHP
Genel Başkanı olarak bitiriyor ve Ankaralı
Murat Karayalçın olarak sesleniyorum.
Önemli olan, bu yönetimin Ankara’nın
başından alınmasıdır. Murat Karayalçın’ın
aday olup olmamasının hiçbir önemi
yoktur. Bu işin SHP’si, CHP’si, DYP’si,
MHP’si de yoktur. Bunu yapabilmek için
nerede durmam gerekiyorsa orada
duracağım. Nerede bulunmam gerekiyorsa
orada bulunacağım.” Böylece yeni bir
söylemi ve tavrõ benimsemeye hazõr olduğumu
ifade ettim. 14 Ekim akşamõ Sayõn Baykal
evime telefon etti ve ertesi sabah CHP Genel
Merkezi’ne çay içmeye davet etti. Ben de
gittim. Orada kõsa sürede bir birlikteliği
sağladõk. Sonra da bunu ilan ettik.
- İyi de, SHP teşkilatından kendilerine
danışmadan bu kararı almanız nedeniyle hiç
tepki almadınız mı?
- Bununla ilgili olarak daha sonra SHP
içinden eleştiriler geldi. Arkadaşlarõm sitem
ettiler. “İnsan bir konuşur, danışır, konuyu
PM’ye getirir. Hepten karşı değiliz ama hiç
olmazsa bundan bizim de haberimiz
olsaydı” dediler. Ama ben bu tür kararlar
alõnõrken farklõ bir sürecin işletilmesi gerektiği
düşüncesindeyim. Zaten eskisinden farklõ bir
noktaya gelmemizin nedeni de bu. Sayõn
Baykal’la ne öncesini tartõştõk ne sonrasõna
ilişkin taahhütlerde bulunduk. Sadece Ankara
ve birkaç yerle ilgili bir nokta mutabakatõna
vardõk. El sõkõştõk. Deniz Bey de bunlarõ PM
ya da MYK’yle konuşmamõştõ. Nokta
mutabakata varmanõn bizi yüce hedeflere
doğru taşõmasõ da söz konusu olabilir. Nitekim
Ankara’da bu oluşuyor. Buradan DSP’ye de
çok müteşekkir olduğumu da ifade etmek
isterim. Tabii ki ÖDP’ye de… Bu durum
Ankara için güç birliği çağrõsõnõ daha da güçlü
kõlmaya başladõ. Çünkü bizim insanõmõzõn,
“Oyum ziyan olur mu?” endişesi böylece
ortadan kalkamaya başladõ. 1994’ten bu yana
ilk kez böyle bir birliktelik ortaya çõktõ. Bu bir
kar topu etkisi yapmaya başladõ.
- Peki, karşınızda Melih Gökçek’in aday
olması sizi kaygılandırmıyor mu?
- Aksine. Bu güç birliğinin kar topu etkisi
halini almasõnda Sayõn Gökçek’in ciddi
katkõlarõ oluyor. Aslõnda Sayõn Kõlõçdaroğlu’na
mõ yoksa Sayõn Gökçek’e mi, yoksa ikisine
birden mi teşekkür etmeliyim? Herhalde Sayõn
Uğur Dündar’a da. O son “düello” tabir
edilen programõn ben çok hayrõnõ gördüm. Bu
durumdan çok memnunluk duyuyorum.
Gökçek yönetimi doğalgaz paralarõnõ buharlaştõrdõ
- Peki, Ankara halkına belediye tarafından
kalitesiz kömür dağıtılması yüzünden kentin
kirlenen havası için bir mühendislik projesi
geliştiriyor musunuz?
- Bunun için hiç mühendislik projesine
gerek yok. Kafayõ temizlemek gerekir. Ben
şunu önermiştim: Yoksul insanlarõmõzõn kõşõn
õsõnmalarõnõ sağlama konusunda Ankara’nõn
kasõm, aralõk, ocak, şubat aylarõnda doğalgaz
fiyatõ indirilsin, sübvanse edilsin. Ankara’nõn
doğalgaz şebekesini kullanan 1.1. milyon
abone var. Ankara’da tüm evlere doğalgaz
götürülüyor. Sayõn Başbakan, gazetelerde
yayõmlanan hava kirliliği fotoğraflarõnõ
görünce, “Oraya doğalgaz gitmiyordu” diye
eleştirdi. Ankara’da hemen hemen her yere
doğalgaz gidiyor. Isõnmak için linyit,
niteliksiz kömür dağõtmasõnlar. Isõnmak için
doğalgaz fiyatõnõ indirsinler.
18 Aralõk günü Sõhhiye’de hava kirliliği
ölçümlemesine göre 300 mikrogram/metreküp
olmasõ gereken oran, 5070
mikrogram/metreküp çõktõ. Ankara’da
mutlaka doğalgaz kullanõlmasõ gerekiyor.
Ama Melih Gökçek yönetimi doğalgaz
şebekesini sattõ. Bunun satõşõ Ankara için
düşünülebilecek en vahim hatadõr. Doğalgaz
stratejiktir. Bunun stratejik olmasõ demek, o
malõn alternatifinin olmamasõ demektir.
Stratejik mallar da özelleştirilemez. Stratejik
mallar ticaret konusu edilemez, satõlamaz.
Ama sattõlar.
- Bir de belediyenin BOTAŞ’a olan
doğalgaz borçları ne oldu?
- 1996 ile 2007 Mayõs ayõ arasõnda geçen 11
yõl içinde bu belediye yönetimi halktan peşin
olarak topladõğõ doğalgaz paralarõnõ BOTAŞ’a
yatõrmadõ. Bu inanõlmaz bir iş. Bu her şeyden
önce kamu suçu. Ne yaptõğõnõ bilmiyoruz.
Ama bu parayõ yatõrmadõ. Sonuçta da
BOTAŞ’õn çok büyük sorunlarõ ortaya çõktõ.
Bu olunca 2008’de bütün Türkiye’de
doğalgaza yüzde 82.5 oranõnda zam yaptõlar.
Sonra da sõkõlmadan bu zammõn dünya
doğalgaz fiyatlarõyla ilişkisini anlattõlar.
Dünya doğalgaz fiyatlarõndaki artõş yüzde 40,
Türkiye doğalgaz fiyatlarõndaki artõş yüzde
82.5. Yani Ankara Belediyesi Ankaralõlarõ ve
Türkiye’yi ikili olarak zora soktu. Hem peşin
olarak topladõğõ parayõ BOTAŞ’a yatõrmadõ
hem de doğalgaza yüzde 82.5 zam yaparak
bütün Türkiye’yi zora soktu.
- Burada şunu sormak istiyorum. Haberlere
göre Melih Gökçek televizyon programına
çıkmadan önce Uğur Dündar’dan malvarlığı
konusuna girilmemesini istemiş. Uğur Dündar
da bunu kabul etmiş. Acaba Melih Gökçek
neden malvarlığı konusuna girilmesinden
çekinmiş olabilir?
- Hangi duyarlõlõk, hangi gerekçeyle bunu
istediğini bilmiyorum. Ama bir kamu
yöneticisinin malvarlõğõnõn açõklanmasõnõn
törensel bir yanõ olmadõğõnõ düşünüyorum. Bir
kamu yöneticisinin malvarlõğõ sürekli olarak
kamunun gözünün önünde bulunmalõdõr.
Ben zaten oradan hareketle diyorum ki:
Malvarlõğõm sürekli olarak internet sitesinde
sergilenecektir. Belediye meclisi toplantõlarõ
naklen yayõmlansõn. Yani Ankaralõlar belediye
meclisinde neyin konuşulduğunu, hangi plan
tadilatõnõn kimin tarafõndan önerildiğini, kimin
tarafõndan desteklendiğini izleyebilmeliler. İmar
komisyonunda alõnan kararlarõn sonuçlarõnõ
görebilmeliler. Belediye meclisi kararlarõ Resmi
Gazete gibi belediyenin internet sitesinde
yayõmlanacaktõr. Sokak sokak imar planõ, imar
durumu gösterilecek ve bu bir şehir efsanesi
olmaktan çõkacaktõr. Bütün bunlar da düz
Ankaralõnõn anlayabileceği dille yazõlacaktõr.
Doktor reçetesi gibi olmayacaktõr. Türkiye
Başbakanõ’nõn ulusa sesleniş programõ gibi ben
de hemşeriye sesleniş diye bir programõ
başlatmayõ taahhüt ediyorum. Yani bu
programda Ankaralõlar kentlerinde ne olup
bittiğini izleyeceklerdir. Ankara Kurultayõ adõnõ
verdiğim bir platformu toplamayõ öngörüyorum.
Ankara Kurultayõ Ankara’nõn başkent olduğu 13
Ekim’in içinde bulunduğu haftada toplanacaktõr.
Ankara’daki tüm sivil toplum kuruluşlarõnõn
temsilcileri bu kurultaya çağõrõlacaktõr. Oraya
ben belediye meclisine sunmadan önce bütçemi
sunacağõm. Orada dileyen eleştirisini yapacak,
önerisini getirecek.
P
O
R
T
R
E
MURAT KARAYALÇIN
1943 Samsun doğumlu. Yükseköğrenimini A.Ü. Siyasal
Bilgiler Fakültesi İktisat - Maliye Bölümü’nde yaptõ.
DPT’de uzman yardõmcõsõ ve uzman olarak çalõştõ. İngil-
tere’de kalkõnma ekonomisi üzerine lisans derecesini aldõ.
Kent-Koop’un kurucularõ arasõnda yer aldõ. 1981-91 ara-
sõ Kent-Koop Genel Başkanlõğõ’nõ yürüttü. SHP’den An-
kara Büyükşehir Belediye Başkanõ oldu. 1993’te SHP Ku-
rultayõ’nda genel başkan seçildi. DYP-SHP koalisyon hü-
kümetinde Başbakan Yardõmcõsõ, Devlet Bakanõ ve Dõşiş-
leri Bakanõ olarak 1994-95 arasõ görev yaptõ. 1999 yerel
seçimlerinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlõğõ’na
adaylõğõnõ koydu ama kazanamadõ. Aynõ yõl CHP kurulta-
yõnda genel başkanlõğa adaylõğõnõ koydu ama başarõlõ
olamadõ. CHP ’den istifa etti. 2002’de SHP’yi kurdu. Ge-
çen aylarda da SHP Genel Başkanlõğõ’ndan istifa edip
CHP’den Ankara Büyükşehir belediye başkan adayõ oldu.
SÖYLEŞİ
LEYLA TAVŞANOĞLU
- Ya sayaçların fahiş fiyatları?
- Bu da çok önemli bir tartõşma
konusu. Sayõn Kõlõçdaroğlu
bununla ilgili iddialarõnõ
anlatamamaktan yakõnõyor.
Gerçi halk sonucu çõkardõ ama
iddia sahibi olarak Sayõn
Kõlõçdaroğlu, “Bunu anlatmama
fırsat verilmedi” diyor.
92 dakikalõk programda
Kõlõçdaroğlu 23, Uğur Dündar 23,
Gökçek 46 dakika konuşuyor.
Ayrõca Kõlõçdaroğlu’nun
konuşmasõnõ 53 kez kesti.
Belli ki bu anlattõrmamaya
dönük bir tavõr. Bir de şu anda
Türkiye’nin en pahalõ doğalgazõ
Ankara’da satõlõyor.
Yani ne tarafõndan bakarsanõz
bakõn Ankaralõlar kõskaç altõnda.
- Ama 1994’ten beri de
Ankaralılar Melih Gökçek’e oy
vermiyor mu?
- Bu Ankaralõlarõn değil, biz
sosyal demokratlarõn suçu. Çünkü
çok sayõda aday çõkarõyoruz ve
oylarõ bölüyoruz.
Böylece de Ankara
Belediyesi’ni Sayõn Gökçek’e
armağan ediyoruz. Ama artõk
bitti.
- Sizinle yaptığımız geçmiş bir
söyleşide 1989 yerel seçimlerinde
olduğu gibi 2009 yerel
seçimlerinde de sosyal
demokratlar belediye oylarını
silip süpürecek, demiştiniz.
- Öyle olacağõnõ görüyorum. O
söyleşide söylediklerime şimdi
daha fazla inanõyorum. İşlerin bu
noktaya gelmesinde benim de
yanlõşõm olabilir.
Hemşerilerim, “1994’te
bıraktın. O yüzden böyle oldu”
diye çok eleştiriyorlar.
Ben de, “Ben olsaydım da
durum değişmeyecekti. Çünkü
1989’da tek adaydım. 1994’te
birkaç aday çıktı. Daha sonraki
seçimlerde de hep öyle oldu.
Şimdi yeniden bir tek aday söz
konusu. O nedenle sonuç
alacağımıza inanıyorum”
diyorum.
BOTAŞ’a borç taktõklarõ için bütün Türkiye’de
doğalgaza yüzde 82.5 zam yaptõlar, sonra da
bunu dünya fiyat artõşlarõna bağladõlar. Oysa
dünyadaki artõş yüzde 40.
Aldõğõmõz duyumlara göre Ankara’da sadece
bir belediye seçimi süreci yaşanmõyor. Klasik
anlamda siyasi olmayan bir iktidar
mücadelesinin yaşandõğõ anlaşõlõyor.
Gökçek kamu suçu işledi
Ankara’yı bölünmüş sol
AKP’ye armağan etti
Kamuyöneticisinin
malvarlõğõseffafolmalõ