24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 2 OCAK 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 9dishab@cumhuriyet.com.tr BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Yoksa Uygarlık Eşitsizliğin Türevi mi? - Acaba uygarlık, dengesizlik ve eşitsizlik üzerinde mi ortaya çıkıyor? - “Gelişme” adını verdiğimiz şeyin özünde, fark- lılıkların ve haksızlıkların kaçınılmaz olarak bulun- ması mı gerekiyor? - Acaba “haksız rekabet”, sistemin özünü mü oluşturuyor? Roma İmparatorluğu, “zenginliğin adaletsizliği ve dengesizliği” üzerine oturmuştu. Roma’nın gü- cü, “askerlerinin aralarındaki tatbikatta bile bir- birlerini öldürebilme özgürlüğünden” kaynaklan- mıyor muydu? Büyük Britanya’nın güneş batmayan toprakları- na 19. yüzyılda götürdüğü Batı uygarlığı, özünde “güçlünün güçsüzü yönetmesi ve sömürmesi” üzerine oturmadı mı? - Yoksa, üstün (ve gelişmiş) bir taraf ve azınlık ol- madan uygarlık ve insanlık ilerleyemez mi? Diğer bir deyişle, bir toplumun katmanları ara- sında farklar bulunmadan, ülkelerin bir bölümü ge- lişmiş, diğer bölümü az gelişmiş olmadan “dünyada uygarlık ilerleyemez” gibi bir sonuç çıkarmamız mı gerekecek? Olaylara bu pencereden bakanlara toplumcu dü- şünürler, genellikle faşist nitelemesi yaparlar. Da- ha diplomatik bir dil kullanmaya çalışanlar “em- peryal bakış” diyerek her tarafa çekilebilecek ifa- delere sığınırlar. Liberal düşüncede olduklarını söyleyenler ise da- ha hoşgörülüdürler! Bunun doğal bir toplumsal ge- lişme olduğunu, bu tür zıtlık ve çatışmaların yeni ge- lişmelere ve ilerlemelere yol açtığını düşünürler. Avrupa’nın dayanağı Avrupa Birliği kendisinin eski Yunan ve Roma’ya dayandığını söyler ve bugün onun devamı olan “bir aidiyet ve kimlik içinde olduğunu” varsayar. Bu ka- bulleniş, belgelerine geçmiştir. Atina’da ve Roma’da kurulan eski uygarlıklar, “di- ğerlerinin ezilmesi ve onlara karşı üstünlük sağlan- ması sonucu ortaya çıkmıştır”. Bir yanda farklılık ve ezilmişlik, diğer yanda ise “uygarlık” vardır. Bu ikisi, birlikte mi yaşamak zo- rundadır? Avrupa’nın tarihsel dayanaklarında, “sö- mürü olmadan uygarlık olmaz” sonucu mu çıkıyor? Esas olan haksız rekabet mi? Bütün bunları felsefi bir siyasal egzersiz olarak söylemiyorum; buradan piyasa mekanizmasına ve kapitalist düzene gelmek istiyorum. Acaba ka- pitalist düzenin işlemesi ya da ayakta kalabilmesi için farklılıklar, baskılar ve sömürü düzeni vazge- çilmez bir dayanak mı? 20. ve 21. yüzyılda kapitalizmin işleyebilmesi için sömürü düzeninin devamı kaçınılmaz mı? Olayın teknik dişlilerinden felsefi boyutuna kadar düşü- nürlerin ve uzmanların binlerce, hatta on binlerce kitap yazdığı bu konuda, elimizde basit ama net bir gerçek var; “kapitalist piyasa düzeni rekabete de- ğil haksız rekabete, yani haksızlığa dayalı bir düzen (düzensizlik) üzerine kuruludur”. Aynen eski Yunan ve Roma’nın üzerine oturdu- ğu “demokrasi anlayışı” gibi günümüzde kapitalist piyasa düzeni de “haksız rekabet üzerinde yürür”. - Avrupa Birliği, kendi içindeki on binlerce say- falık düzenlemeleri (müktesebatı) ile neyi sağlıyor; küresel boyutta kendisine dışarıda üstünlük getir- mek için bir düzen oluşturuyor; “içerde rekabetçi, dışarıda ise haksız rekabete dayalı bir mekanizma”. Avrupa kapitalist piyasalarının ayakta kalabilmesi için “sistemi, dışarıya karşı haksız rekabet üzerine oturtmak zorundadır”. ABD ise daha şanssız; haksız rekabeti oluştura- bilmesi için dışarda, “askeri ve siyasi müdahaleler yapmak durumunda”. Kuveyt’i, Irak’ı işgal edip yö- netimlerini ve petrolünü tekeline almak zorunda; Hindistan ve Çin’i sıkıştırmak için Afganistan’ı ve Pakistan’ı operasyonlarla denetlemek durumun- da. Kısacası, iktisadi mekanizmalar ve paylaşım “serbest piyasa ekonomisi” ile değil, “haksız reka- bete dayalı” baskıcı ve tekelci piyasa düzeni üze- rine kurulmak zorunda. Demokratik ülke farkı… Batı’nın demokratik ülkeleri “haksız rekabeti ve tekelciliği içerde değil, dış ilişkilerinde oluşturu- yorlar”. AB içinde İspanya veya Finlandiya için “hak- lı rekabet koşulları” işlerken “dışarıdaki Türkiye ile haksız rekabet düzeni kuruluyor”. Gümrük Birliği, Türkiye için, AB ve üçüncü ülkeler lehine tek yanlı çalışan, “kurumsal bir haksız reka- bet düzeni oluşturmak zorunda”. Türkiye’deki oli- garşi, bunu gönüllü olarak kabullenir. “Sürdürülebilir üstünlükler kuramı”… Son on yıldır üzerinde çalıştığım ve kitaplarımda işlediğim sürdürülebilir üstünlükler kuramı, kapi- talizmin üstün güçlerinin, “üstünlüklerini ancak haksız rekabet üzerine oturtarak ayakta kalabile- ceklerinin” mekanizmalarını inceler. (*) Bu kuram, toplumların tarihsel gelişim süreci ile de örtüşmektedir. Özellikle son üç yüz yıl içinde Avrupa’nın gösterdiği iktisadi, sanatsal ve bilimsel gelişmelerin, “bu bozuk düzenin dışarıdakilere kar- şı kurulması ile sağlandığını doğrular”. “Göreceli üstünlükler” geçmişte Avrupa devlet- lerine ve toplumlarına, her alanda getiri sağladı. “Göreceli üstünlük” haksız rekabet koşulları sonucu ortaya çıktı. Haksız rekabet, göreceli üstünlük ve uygarlık zin- cirinde, akılda hep sonuçlar kalmıştır. Mısır’daki pi- ramitleri hayranlıkla seyredenler, bunların on bin- lerce kölenin kanları karşılığında inşa edildiğini akıl- larına bile getirmezler… (*) Prof. Erol Manisalı, The Bush Administration’s Policy in the Middle East and Sustainable Supe- riority, Journal of Middle Eastern Studies (Japan), No. 481, 2002, p. 143 www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali AYDINLANMA SÖYLEŞİSİ “PSİKOLOJİK SAVAŞ VE TÜRKİYE’NİN TERÖR GERÇEĞİ” ERDAL SARIZEYBEK 4 OCAK 2009 PAZAR 11.00 - 15.30 Hotel Anba (Cumhuriyet Bulvarı No: 124 Pasaport- İzmir Ticaret Odası karşısı) Etkinlik kahvaltılıdır. Kahvaltı bedeli 12.5-TL’dir. Rezervasyon için: 0533 683 78 81 - 0533 765 52 67 0532 310 77 44 Not: KONFERANS İzmir CUMOK&İzmir Baro “Terör Gerçeği ve HUKUK” 6 Ocak 2008 SALI - 18.00 İsmet İnönü Kültür Merkezi Çalõşma ve inceleme gezilerimde (Efes’ten Kapadokya’ya, Floransa’dan Avignon’a, Amsterdam’dan New York’a kadar) hep yanõmda olan, çevirileri yapan, bazen kõşkõrtan bazen de delirten CAN KORO aramõzdan ayrõldõ. Cenazesi 2 Ocak Cuma günü Teşvikiye Camii’nde öğle namazõnõ takiben Yeniköy Mezarlõğõ’nda toprağa verilecektir. SALİ TURAN İZMİR CUMOK ÇAĞIRIYOR e-posta: izmir cumok.org Apartheid’le savaşa adanan bir yaşam Dış Haberler Servisi - Güney Afrika’da õrkçõlõk karşõtõ mücadelenin önde gelen isimlerinden Helen Suzman 91 yaşõnda hayatõnõ kaybetti. Irkçõ beyaz azõnlõk yönetimi (apartheid) döneminde, 1953- 1989 yõllarõ arasõnda milletvekilliği yapan Suzman, bu yõllar boyunca parlamentodaki tek muhalif ses olmuştu. Suzman, siyahlarõn mücadelesinin önderi ve eski devlet başkanõ Nelson Mandela hapisteyken kendisini ziyaret eden ilk milletvekiliydi. Litvanyalõ Yahudi göçmen bir ailenin çocuğu olan Suzman’õn cenaze töreninin hafta sonunda yapõlacağõ açõklandõ. Suzman, apartheid dönemi sonrasõnda iktidara gelen Afrika Ulusal Kongresi’nin (ANC) AIDS, suç ve işsizlikle mücadele konularõndaki politikalarõnõ da eleştirmişti. Korsanlar Mısır gemisini kaçırdı Dış Haberler Servisi - Somali açõklarõnda geçen yõl 42 gemi kaçõran korsanlar bu kez de bir Mõsõr gemisini ele geçirdi. Mõsõr Dõşişleri Bakanlõğõ, Somali kõyõlarõna çekilen gemide bulunan 28 Mõsõrlõ mürettebatõn rehin alõndõğõnõ bildirdi. Korsanlarõn kaçõrmaya çalõştõğõ bir Hint tankeri ise bir Malezya askeri helikopterinin müdahalesiyle kurtarõldõ. Süveyş Kanalõ’na doğru yol alan yakõt yüklü tankerin, iki tekne ile gemiye yanaşan korsanlarõn saldõrõsõna uğradõğõ öğrenildi. Gazze, İsrail saldõrõlarõnõn ardõndan harabeye dönerken, İsrail savaş kabinesinde, Hamas roketleri susana kadar ateşkes çağrõlarõna karşõlõk verilmemesi kararõ vurgulandõ. İsrail Başbakanõ Olmert’in ABD Başkanõ Bush ve Dõşişleri Bakanõ Rice ile görüştüğü saatlerde, BM Güvenlik Konseyi’ne Arap Birliği tarafõndan sunulan karar tasarõsõ, “tek yanlõ olarak İsrail’in suçlandõğõ” gerekçesiyle ABD ve İngiltere tarafõndan geri çevrildi. Yeni yõla ateş altõnda girdilerDış Haberler Servisi - İsrail’in Fi- listin’in Gazze Şeridi bölgesine havadan ve denizden saldõrõlarõ cumartesi gü- nünden beri aralõksõz devam ederken ABD’li yetkililerle görüşen İsrail Baş- bakanõ Ehud Olmert ateşkes çağrõlarõ- na kulak asmayarak uluslararasõ toplu- mun Filistinli direniş örgütlerini kont- rol altõna almasõ isteğini yineledi. İsrail ordusu, 5 gün içinde Gazze Şe- ridi’ni kontrol altõnda tutan Hamas he- deflerine savaş uçaklarõnõn 500 civarõn- da sorti düzenlediğini, helikopterlerin ve savaş gemilerinin de yüzlerce füze fõr- lattõğõnõ açõkladõ. Gazze acil servis söz- cüsü Muaviye Hasaneyn’in verdiği bilgiye göre, İsrail’in kuruluşunu ilan et- tiği 1948’den beri Filistinlilere karşõ giriştiği en kanlõ saldõrõlardan biri olan Dökme Kurşun Operasyonu’nda haya- tõnõ kaybedenlerin sayõsõ 400’ü geçti, 2 bine yakõn kişi de yaralandõ. Ölenler ara- sõnda çok sayõda çocuk, kadõn ve polis bulunurken dünkü bir saldõrõda ilk defa Hamas’õn üst düzey liderlerinden birinin 4 çocuğu ile birlikte öldüğü kaydedildi. Hamas, intihar saldõrõlarõnõn örgütleyi- cisi olduğu söylenen Nizar Rayan’õn in- tikamõnõn alõnacağõnõ duyurdu. Filistinli militanlarõn cumartesi gü- nünden beri İsrail yerleşim birimlerine fõrlattõğõ 250’den fazla roket ve onlarca havan mermisi ise 4 İsrailli vatandaş ile bir askerin ölümüne sebep oldu. Sal- dõrõlarõn başlamasõndan beri gizlenen Ha- mas Hükümeti Başbakanõ İsmail Ha- niye, televizyon konuşmasõnda ateş- kes görüşmelerine oturmak için ön- şartlarõnõ saldõrõlarõn durmasõ ve Ha- mas’õn Gazze Şeridi’ni Filistin yöneti- minden koparmasõndan beri sürdürülen ablukanõn kaldõrõlmasõ olarak sõraladõ. Savaş kabinesi toplandı İsrail Başbakanõ Ehud Olmert, Sa- vunma Bakanõ Ehud Barak, Dõşişleri Bakanõ Tzipi Livni ve Genelkurmay Başkanõ Gabi Aşkenazi liderliğindeki savaş kabinesinde, birçok ülke ve ulus- lararasõ kuruluştan gelen ateşkes çağ- rõlarõna uyulmamasõnda õsrar edildi. Önceki günkü toplantõda “kapsamlı ama kısa süreli” kara operasyonu önerisi masaya yatõrõldõ. Bir yetkili, Olmert’in ABD Dõşişle- ri Bakanõ Condoleezza Rice ile gö- rüşmesinde, 19 Aralõk’ta süresi dolan 6 aylõk ateşkes şartlarõna dönülmeye- ceğini vurguladõğõnõ ve herhangi bir ateşkesin uluslararasõ toplum tarafõndan gözetilmesini şart koştuğunu söyledi. Livni’nin ise kalõcõ bir ateşkes yerine, “kuralları zor yoluyla İsrail’in be- lirlediği” yazõlõ olmayan bir saldõr- mazlõk durumu istediği kaydedildi. ABD Başkanõ George Bush’un Ol- mert’i telefonla aradõğõnõ ve ikilinin gö- rüş birliğinde olduğunu duyuran Beyaz Saray sözcülerinden Gordon John- droe, “Başkan Bush, Hamas’ın roket fırlatmaya son vermesi gerektiğini ve bunun bir ateşkesin ilk adımı olaca- ğını düşünüyor” dedi. BM Güvenlik Konseyi’ne, Arap Bir- liği imzasõyla sunulan ateşkes çağrõsõ ka- rarõ ise ABD ve İngiltere tarafõndan, Ha- mas’õn saldõrõlarõndan söz edilmediği gerekçesiyle geri çevrildi. ŞARM EL ŞEYH (AA) - İsrail’in Gazze’ye yö- nelik saldõrõsõ üzerine başlattõğõ Ortadoğu turunun üçüncü durağõ olan Mõsõr’õ ziyaret eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gazze Şeridi’ndeki gerginliğin sona erdirilmesi için Türkiye olarak iki aşamalõ bir plan üzerinde çalõşma teklifleri oldu- ğunu söyledi. Erdoğan, planõn birinci aşamasõnõn ateşkesin hemen sağlanmasõ konusunda bir giri- şimin başlatõlmasõ, bu başarõldõğõ takdirde ikinci aşamanõn da hemen Filistinli gruplar arasõnda uz- laşma çalõşmalarõna başlanmasõ olduğunu belirt- ti. Mõsõr Cumhurbaşkanõ Hüsnü Mübarek ile gö- rüşen Erdoğan İsrail’in ambargoyu kaldõrmasõ ge- rektiğini söyledi. Erdoğan “bölgedeki gelişmelerin gelecekte Türkiye-İsrail ilişkilerini ne derece et- kileyeceğine” ilişkin bir soru üzerine, “Devlet- lerarası ilişkilerde duygusallık hiçbir zaman ege- men olmamalıdır. Bilgi, akıl, tecrübe egemen olmalıdır. Ama hiçbir zaman da haksızlığa mü- saade edilmemelidir. Son noktaya kadar ya- pılması gereken neyse bu konuda onu yaparız. Nihai karar şu an değildir” karşõlõğõnõ verdi. Er- doğan, yarõn Suudi Arabistan’a gidecek. ERDOĞAN’DAN İKİ AŞAMALI ÖNERİ Haaretz’de yayımlanan bir anket, İsraillilerin yüzde 52’sinin hava saldırılarını desteklediğini gösteriyor. (Fotoğraflar: REUTERS / AP) Gazze’de ölü sayõsõ 400’ü aşarken, ABD İsrail’e tam destek verdi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear