Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
“Nejat Uygur’u politik esprilerin ağırlıklı olduğu oyun-
larıyla tanıdık. Siz bu çizgiden biraz uzaklaştınız gi-
bi...”
Behzat Uygur yanıtlıyor:
“70’li yıllarda siyasi espriler daha rahat yapılabili-
yordu. Siyasi malzemeler şimdiki kadar kritik değil-
di. Şimdi iş biraz tehlikeli bir boyuta geldi. Bu dö-
nemde siyasi espriler yapmak çok tehlikeli bir boyuta
götürebilir... Temkinli olmamız lazım. Biz tiyatrocu-
lar her zaman için muhalifizdir...”
Süheyl Uygur tamamlıyor:
“Eskiden belli partiler vardı. Her şey daha karika-
türize idi. Siyasi liderlerin taklitleri daha rahat yapı-
labiliyordu...”
İki kardeş de samimi bir değerlendirme yapmış.
İçinde bulunduğumuz politik ortamın ne kadar de-
mokratik olduğu bundan daha güzel dile getirilemezdi.
Türkiye, m-izah gücünü yitirdi...
70’lerin yanı sıra 80’lerde de tiyatro, mizah gücü-
nü kullanıyor ve çok önemli bir işlev üstleniyordu. Ga-
zeteciliğimin 80’li yılları İzmir’de geçti. 20’li yaşlar-
da genç bir muhabirken, en çok zevk aldığım ve en
çok yorulduğum dönem İzmir Fuarı’nın açık olduğu
zaman dilimiydi. İzmir Fuarı, meslekte her yönüyle
ufkumu açtı, diyebilirim...
Yeni muhabirliğime bakmadan, fuara gelen hemen
bütün sanatçılarla konuşmaya, haber yapmaya ça-
lışırdım. Ferhan Şensoy, Metin Akpınar, Zeki
Alasya, Nejat Uygur, Abdullah Şahin, Erol Gü-
naydın, Altan Erbulak, Altan Erkekli, Hadi Çaman
ilk aklıma gelen isimler...
Ferhan Şensoy’un Şahları da Vururlar oyunu Ege
ekinde tam sayfaya yakın çıkınca, teşekkür etmiş,
“Sayfanın çoğunu bize ayırmışsınız” demişti. Ben de
takılmıştım:
“Sayfaları da vururlar...”
Seyirciler Erol Günaydın’ın skeçlerine katıla katı-
la gülerdi. “Don”lu bir bölüm anımsıyorum:
“Bu kimin donu?”
- Siyasetçinin donu...
“Ben yıkamam onu, içi b.. dolu.”
“Bu kimin donu?”
- Memurun donu.
“Ben yıkamam onu, yama dolu...”
90’lı yıllarda da Ankara’da gazeteciydim... Yine si-
yasi içerikli oyunlar olurdu. Bazılarına oyunda ağır dil-
le eleştirilen siyasetçiler de çağrılırdı. Gelirlerdi... Ken-
dilerine katıla katıla gülerlerdi.
Bugün ne yazık ki, yukarıdaki tablodan eser yok.
Mizah çok önemli bir sanattır. Tehlikelidir, yerine
göre ağırdır ama, toplumun nefes almasını, gülerek
düşünmesini sağlar. Bir mizah ustası şöyle diyor:
“Mizah, insanlığı gülünç olmaktan kurtarır.”
Bir başka ustanın yaklaşımı da şu:
“Bir kişiyi ya da konuyu gülünç hale getirmek ka-
dar ciddi bir eleştiri yoktur.”
Bize göre de mizah, demokrasinin çerçevesidir. Yö-
neticiler, politikacılar, toplum kara mizaha ne kadar
katlanabiliyorsa, o ülkede demokrasinin sınırları da
o kadardır.
Gülmek-güldürmek aynı zamanda en etkili iletişim
araçlarından biridir. Gülümseme, iki insan arasındaki
en kısa mesafedir. Siyasetimiz ve toplumumuz gül-
meyi unuttuğu için insanlar arasındaki mesafe de art-
tı!
Türkiye’de mizah hiç mi yok?
Elbette var ama, kara mizahın yerini deyim yerin-
deyse para mizah aldı!
O zaman da demokrasi kadar mizah değil...
Getirdiği para kadar, mizah!
Ahhhh ah!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Başbakan ise; CHP belediyesinin İzmir halkını
susuz bıraktığını ispat etme peşinde. Özrü kaba-
hatinden büyük laflar ediyor.
Şöyle diyor: Devlet Su İşleri barajlar yapacak ve
İzmir Belediyesi’ne verecek. Halk, belediyenin
DSİ’den sağladığı suyu kullanacak!
İzmir halkının seçtiği belediyeye: “Alan da ka-
çan mı?” demek istiyor.
Sanki DSİ, halkın DSİ’si değil de RTE
Beyefendi’nin özel mülkü, babasının malı.
Bu kafa başka bir yönünü ortaya koyuyor
RTE’nin. AKP’ye oy veren iller bu hükümetin ili, o
ilde yaşayanlar bu hükümetin halkı.
İzmir gibi oy vermeyenler ise devletin üvey ço-
cukları!
Baykal bir TV’de DSİ ile ilgili açıklamalarına de-
ğinirken, sorular sıralıyor:
“Sen kendini Türkiye’nin ve İzmir’in Başbakanı
olarak görmüyor musun? DSİ’nin görevi İzmir’e de
hizmet etmek değil mi?”
Oysa Baykal, “Sen nerenin Başbakanı’sın” di-
ye sorarken “Sen kimin, kimlerin Başbakanı’sın”
diye sorması gerekirdi.
Olaylar soruyu yanıtlıyor.
RTE, partisinin üst kademesinde görevli rüşvet
alan kimilerinin Başbakanı!
RTE, Almanya’da Deniz Feneri davasında halk-
tan din yoluyla milyonlar topladıklarını ifadelerin-
de söyleyen, kuryeler eliyle gizlice Türkiye’ye gön-
derdikleri dövizlerin bir bölümünü RTE’ye ver-
diklerini açıklayanların Başbakanı!
Ayrımcılığın, partizanlığın, yeşil sermaye ve
basınının Başbakanı!
Şam seferinden dönerken uçağına aldığı ga-
zetecilere “Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kara-
ra saygı duymaktan başka çareleri olmadığını” söy-
lemiş. Siyaseti kararın saptadığı koşullarda sür-
düreceklerini eklemiş.
Başbakan’da bir hayli gelişme ve değişme var
diyeceksiniz ama:
Oysa RTE, daha sonra kararı yok sayan bir ta-
vır alıyor. Dediği şu: O ve arkadaşları AKP’nin la-
iklik karşıtı eylemlerin odağı gösterilmesini kabul
etmiyorlarmış.
Hem Anayasa Mahkemesi’nin kararına uy-
maktan söz edeceksin, hem de bu kararı sindi-
remediğini, kabul edemediğini söyleyeceksin;
bu, laiklik karşıtı hareketlere bildiğim yolda devam
edeceğim demek değildir de nedir?
Çankaya’daki AKP’liye gelince; RTE’yi de aştı.
RTE hiç değilse on yıl öncesi kimi düşüncelerini
yadsımıyor.
Dün Milliyet’te Melih Aşık, Çankaya’dakinin 15
yıl önce Ermenistan ile ilgili sözlerine değinirken
arada geçen sürede ne değişti de Erivan’a gidi-
yor diyen soruların, “15 yılda çok şey değişti” di-
ye yanıtlandığına değiniyor ve sonra:
Çankaya’dakinin Cumhurbaşkanı sıfatıyla 2007
yılında Azerbaycan Milli Meclis’indeki konuşma-
sından kimi bölümleri aktarıyor.
Çankaya’daki bir yıl önce şunları söylüyor:
“…Ermenistan’ın bir yandan Türkiye’ye hasmane
davranışlar içinde bulunmasının, bir yandan da
Azerbaycan’ın topraklarını işgal altında tutmasının
bugünkü durumun sebebi olduğunu artık dünya
görmelidir.
Ermenistan 1915 olaylarının yorumlanmasını
başka ülkeler parlamentoları nezdinde takip etmeyi
sürdürdükçe ilişkilerin normalleşmesiyle ilgili bir ge-
lişme beklenmemelidir…”
Ermenistan’ın, Türk ve Türkiye düşmanlığı po-
litikalarında en ufak bir değişiklik yok. Ama:
Kendini inkâr eden adam olmayı ola ki Çanka-
ya’daki kendine yakıştırıyor. Lakin TC Cumhur-
başkanı’na yakışıyor mu?
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 7 EYLÜL 2008 PAZARCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul B 30
Edirne B 34
Kocaeli B 30
Çanakkale B 31
İzmir B 33
Manisa B 35
Aydın B 37
Denizli B 36
Zonguldak PB 24
Sinop PB 27
Samsun Y 27
Trabzon Y 26
Giresun Y 26
Ankara B 31
Eskişehir B 30
Konya B 31
Sıvas B 28
Antalya B 33
Adana PB 35
Mersin B 33
Diyarbakır B 38
Şanlıurfa A 35
Mardin A 35
Siirt B 37
Hakkâri PB 28
Van PB 27
Kars PB 29
Oslo Y 14
Helsinki Y 16
Stockholm Y 18
Londra Y 18
Amsterdam Y 17
Brüksel Y 16
Paris Y 19
Bonn Y 18
Münih Y 26
Berlin Y 24
Budapeşte A 30
Madrid Y 28
Viyana A 26
Belgrad A 36
Soyfa B 33
Roma B 27
Atina A 30
Zürih Y 19
Moskova Y 27
Aşkabat B 31
Astana B 19
Taşkent B 32
Bakû Y 26
Bişkek B 26
Tiflis Y 23
Kahire B 32
Şam Y 38
Yurdun kuzey kesim-
leri parçalı bulutlu,
Orta ve Doğu Kara-
deniz kıyıları ile Sinop
çevreleri kısa süreli
sağanak ve gök gü-
rültülü sağanak ya-
ğışlı, diğer yerler az
bulutlu ve açık ge-
çecek. Hava sıcaklığı
hava normalleri civa-
rında seyretmeye de-
vam edecek.
Gül’den Sarkisyan’a davet
Erivan’a giden Cumhurbaşkanõ, Ermenistan liderini İstanbul’daki rövanşa çağõrdõ
ERİVAN (Cumhuriyet) - Er-
menistan’õn başkenti Erivan’a
dün resmi bir ziyaret gerçekleşti-
ren Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül, Ermenistan Cumhurbaşka-
nõ Serj Sarkisyan’õ, 14 Ekim’de
Türkiye’de oynanacak Türkiye-
Ermenistan rövanş maçõna davet
etti. Gül, “ziyaretin iki ülke iliş-
kilerindeki sorunların gideril-
mesi ve diyalog sürecinin baş-
lamasına vesile olmasını bekle-
diğini” söyledi.
Ermenistan’a hareketinden ön-
ce Esenboğa’da açõklama yapan
Gül, Kafkasya bölgesinde uzun
yõllardõr çözüme kavuşturulama-
yan anlaşmazlõklarõn, bölgede is-
tikrar ve barõşõ nasõl tehdit ettiği-
nin bundan 1 ay önce görüldü-
ğünü belirtti ve Rusya Federas-
yonu ile Gürcistan arasõndaki ih-
tilafõn savaşa dönüşmesinin, tüm
bölge ülkeleri, hatta küresel bo-
yutta olumsuz etkileri olduğuna
işaret etti.
Zamanlama vurgusu
Gül, bu ziyaretin böyle bir dö-
nemde gerçekleşmesinin ayrõ öne-
mi bulunduğunu vurguladõ ve
şunlarõ söyledi: “Kafkasya’da
kalıcı istikrar ve barışın sağ-
lanması için Kafkasya İstikrar
ve İşbirliği Platformu adı al-
tında bir inisiyatif geliştirdik. 3
Kafkasya ülkesi ile Rusya Fe-
derasyonu ve Türkiye’nin dahil
olacağı bu girişimin, Ermenis-
tan dışındaki müstakbel üyele-
riyle son dönemde devlet ve
hükümet başkanları ile dışişle-
ri bakanları düzeyinde yoğun
temaslarımız oldu. İnisiyatifin
sahibi olarak bu hususun bizzat
tarafımızdan muhataplarına
aktarılacak olması ayrı bir
önem taşımaktadır” dedi.
Erivan’a giderken ANA uça-
ğõnda gazetecilere açõklamalarda
bulunan Gül, “ziyaretin iki ülke
ilişkilerindeki sorunların gide-
rilmesi ve diyalog sürecinin
başlamasına vesile olmasını
beklediğini” söyledi.
‘Ağır yük olur’
Ziyareti, “tarihi” olarak nite-
lendirilen Gül, Küba’nõn başken-
ti Havana’da Küba ve ABD fut-
bol milli takõmlarõnõn 61 yõl son-
ra ilk kez maç yaptõklarõnõ anõm-
sattõ. Kafkaslar’õn istikrarõna vur-
gu yaparak, bölge ülkelerinin iliş-
kilerini geliştirmesinin Orta As-
ya’ya kadar uzanacak istikrarlõ bir
bölge yaratacağõnõ söyleyen Gül,
“İstikrarsızsa bu bölge bir du-
vardır, istikrarlıysa otobandır”
değerlendirmesinde bulundu. Gül,
sorunlarõn durdukça kronikleşti-
ğini ve gelecekte daha büyük bo-
yutlarda sonraki yöneticiler ve ne-
sillere ağõr yük olacağõnõ söyledi.
Cumhurbaşkanõ Gül’ün uçağõ
TSİ 14.45’te havaalanõna indi.
Gül’ü Erivan havaalanõnda Er-
menistan Dõşişleri Bakanõ Ed-
ward Nalbandyan ve diğer yet-
kililer karşõladõ. Karşõlamada,
Türkiye’nin Tiflis Büyükelçisi
Ertan Tezgör de hazõr bulundu.
Gül, havaalanõndaki karşõlamadan
sonra kendisine ayrõlan otele doğ-
ru hareket etti. Havaalanõnda Tür-
kiye ve Ermenistan bayraklarõ
göndere çekildi. Gül, otelde bir sü-
re dinlendikten sonra Ermenistan
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaş-
kanõ Abdullah Gül’ün Türkiye-Ermenistan
maçõnõ gerekçe gösterip Erivan’õ ziyaret etme
kararõnõn ABD Başkanõ George Bush’u sevin-
dirdiği ortaya çõktõ. Bush’un Gül’e, “seninle
gurur duyuyorum, seni bunun için alkışlı-
yorum” dediği öğrenildi.
Edinilen bilgilere göre 2 Eylül akşamõ Cum-
hurbaşkanõ Gül, Bush ile bir telefon görüşmesi
yaptõ. Bu görüşmede Gül, Bush’a iki ülke ulu-
sal futbol takõmlarõnõn maçõ için Erivan’a git-
me kararõ aldõğõnõ ve bu çerçevede Ermeni
mevkidaşõ ile de görüşeceği bilgisini verdi ve
“Bu, Ermenistan’a Türkiye’den ilk resmi
ziyaret olacak” dedi. Bunun üzerine Bush da
Gül’e, “Seninle gurur duyuyorum. Seni bu-
nun için alkışlıyorum” karşõlõğõnõ verdi. Bush
bu cümlelerinden, Gül’ün söz konusu kararõ-
nõn kendisini çok sevindirmiş olduğu anlaşõldõ.
Görüşme sonrasõnda açõklama yapan Bush’un
Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Gordon
Johndroe, “İki lider, Türk-Ermeni ilişkile-
rinin ilerletilmesi çabalarına verilen desteği
ele aldılar” demişti.
Washington yönetiminin resmi açõklamasõ
da ABD Dõşişleri Bakanlõğõ Müsteşar Yardõm-
cõsõ Matthew Bryza’dan gelmişti. Bryza,
“ABD, Gül’ün Erivan’a gitme kararını
memnuniyetle karşılamaktadır. Bu olumlu
sürecin güçlenerek, Dağlık Karabağ soru-
nuna Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü çer-
çevesinde çözüm sağlayacak ve uluslararası
hukuk ve diplomasiyi de içine alan bir siya-
si uzlaşıya dönüşmesini bekliyoruz” demişti.
ARİF KIZILYALIN
ERİVAN - Ermenistan-Türki-
ye maçõnõn sabahõ Erivan’da ya-
yõmlanan gazetelerden birinin vur-
gusu ilgi çekiciydi: “Başkan
Bush’tan da sıkı korunacak”
Gerçekten de Ermeni meslek-
taşõmõz dünü çok iyi özetlemiş bir
gün önceden yazdõğõ yazõ ile…
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün
maç bahaneli yarõ resmi Erme-
nistan ziyareti Erivan’da tam an-
lamõyla yaşamõ durdurdu. 3 gün
boyunca kentte maçtan çok Türk
Cumhurbaşkanõ’nõn ülkeye gelişi
konuşuldu. Hele hele dün, yerlisi
de yabancõsõ da, kapanan trafikten
aşõrõya varan önlemlere “offff”
çekti çaresizce. Bir gün önce Türk
gazeteci ile kente gelen 50 kişilik
özel tim, 24 saat boyunca hem
Cumhurbaşkanõ’nõn kullanacağõ
güzergâhõ hem stadõ, hem de stat
çevresindeki yapõlarõ incelemişti.
Bazõ caddelerin trafiğe kapatõldõ-
ğõ bu denetlemelerde stat karşõ-
sõndaki dev inşaat sõnõfta kalmõş,
maç günü çalõşmalarõn durdurul-
masõ ve kabasõ bitmiş alõşveriş
merkezine hiç kimsenin yaklaştõ-
rõlmamasõ kararlaştõrõlmõştõ.
Hatta stada cephesi olan evlerin
bir tür mühürlenmesi, içeri giriş çõ-
kõşlarõn kontrollü olarak gerçek-
leşmesi ve stadõn kot farkõ nede-
niyle üstünde kalan evlerin bal-
konlarõna yerleştirilen keskin ni-
şancõlar da “kuşun bile uçmadı-
ğı Erivan”da günün ayrõntõlarõy-
dõ. Şeref Tribünü’ne son dakika-
da konan kurşun geçirmez cam ise
Ermenistan’õn nasõl bir güvenlik
telaşõ yaşadõğõnõn göstergesiydi.
Daşnak Sütyun (Ermenistan
Devrimci Federasyonu) yanlõlarõ-
nõn yaptõğõ protesto çağrõlarõ ise
Cumhuriyet meydanõnda değilse
de küçük meydanlarda ses buldu.
Bazõ muhalefet gazetelerinin mey-
danlara protestocu çağõrmasõ dik-
kat çekiciydi. Havaalanõndan kent
merkezine giden yol üzerinde
Daşnak Sütyun yanlõsõ gruplar
sessiz protesto eyleminde bulun-
mak üzere yol kenarõnda toplanõ-
yordu. Bu gruplarõn polis ve gü-
venlik güçleri tarafõndan kontrol
altõnda tutulduğunu gözlemledik.
‘Yeni bir süreç...’
Ermenistan Cumhurbaşkanõ
Serj Sarkisyan’la Cumhurbaş-
kanõ Gül neler konuşuldu bilinmez
ama iki ülke arasõnda yeni bir sü-
recin başlayacağõ da yadsõnamaz
bir gerçek. Zaten ilişkiler yeşer-
mezse dün hem Türk hem Erme-
ni güvenlik güçleriyle bir milyo-
na yakõn Erivanlõnõn çektiği ezi-
yete yazõk.
İlginç konuklar
Futbol ilişkilerin düzelmesi için
aracõ dedik ya, dünkü maçõn ilginç
konuklarõ da vardõ. Örneğin Er-
menistan’la Azerbaycan’õn arasõ-
nõ açan Dağlõk Karabağ’õn Erivan
tarafõndan atanan Başbakanõ Ara-
yık Harutyunyan, Azerbaycan
Futbol Federasyonu Başkanõ Ra-
miz Mirzayev ve dünyanõn dört
bir yanõnda çalõşan Ermeniler Eri-
van’õn yolunu tuttular. Paris Hrant
Dink Okulu’nun kurucusu Erme-
ni teşkilatõ, Los Angeles ve New
Jersey’deki Ermeni asõllõ işadam-
larõ Ermenistan’daydõlar. Birbir-
lerini yõllar sonra gören insanlar
maçõn önemine dikkat çekerlerken
“FIFA’da bu kurayı kim çek-
tiyse elini öpmemiz lazım. Eski
arkadaşlarımızı bu sayede gör-
dük” demekten kendilerini ala-
madõlar. Günün esprisi ise üze-
rinde hem Türk hem Ermeni atkõsõ
bulunan bir futbolseverden geldi:
“Akşam televizyonda dinle-
dim. Bizimkiler (Ermeni takımı)
gol atarsa ‘Gollll’ diye bağır-
mayacaklar. Çünkü Ermenice-
de gol ‘vurgulu’ söylendiğinde
güll sesi çıkabiliyor. Türkiye
Cumhurbaşkanı üstüne alınır.”
Türk bayrağõnõn satõlmamasõ
da bir başka dikkat çeken noktaydõ.
Erivan böyle koruma görmedi
Tarihinde ilk kez bir Türk cumhurbaşkanını ağırlayan kentte adeta kuş uçurtulmadı
Bush, Gül ile
gurur(!)duyuyor
Cumhurbaşkanõ Serj Sarkisyan
ile görüşmek üzere Cumhurbaş-
kanlõğõ Sarayõ’na geçti.
‘İyi bir başlangıç...’
Burada Saray önünde topla-
nan bir grup Ermenistan yurttaşõ
çeşitli pankartlar açarak protesto
gösterisi yaparken Ermenistan
Cumhurbaşkanõ Sarkisyan, Gül’ü,
Saray’õn girişinde karşõladõ. Sa-
rayda, Dõşişleri Bakanõ Ali Ba-
bacan’õn da katõldõğõ ve yaklaşõk
1 saat süren bir görüşme gerçek-
leştiren Gül ve Sarkisyan gazete-
cilere açõklama yaptõ. Görüşme-
de, Kafkasya’nõn genel durumu-
nu ele aldõklarõnõ anlatan Gül,
Türkiye ile Ermenistan arasõnda-
ki sorunlarõn giderilmesinde iklim
oluşturulmasõ için irade ortaya
koyduklarõnõ belirtti.
Gül, Sarkisyan’õn, Türkiye’nin
gündeme getirdiği Kafkasya İs-
tikrar ve İşbirliği Platformu’na
destek verdiğini de açõklayarak, bu
desteğe teşekkür etti. Sarkisyan,
Gül’ün kendisini İstanbul’daki
Türkiye-Ermenistan maçõna davet
ettiğini belirterek, “Ben bunu
iyi bir başlangıç olarak değer-
lendiriyorum” dedi. Sarkisyan,
iki ülke arasõndaki sorunlarõn çö-
zümü konusunda ortak irade gös-
terdiklerini belirterek, “Bu so-
runları biz çözeceğiz ve gelecek
nesillere bırakmayacağız” diye
konuştu. Görüşmenin ardõndan
Gül ve Sarkisyan başkanlõğõnda-
ki heyetler akşam yemeği yedi.
TELEFON GÖRÜŞMESİ YAPTILAR ANKARA (ANKA) - Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’õn, Deniz Feneri yolsuzluğuna ilişkin ha-
berlerin sahibi olduğu gazetelerde yayõmlanmasõ
üzerine “hedef” aldõğõ Doğan Holding Yönetim Ku-
rulu Başkanõ Aydın Doğan, iddialarõn Alman mah-
kemeleri tarafõndan dile getirildiğini belirterek Er-
doğan’õn açõklamalarõyla, “basın özgürlüğüne yö-
nelik tehdidin su yüzüne çıktığını” vurguladõ.
“Hür basını susturmaya tam teşebbüs eden bir
başbakanı tarih, demokrasi defterine değil, dik-
tatörler sayfasına yazar” diyen Doğan, Erdoğan’õn
Hilton’a ilişkin sözlerine de tepki göstererek “Her
fırsatta Hilton’u diline dolamasından, bu konuyu
artık şantaj aracı haline getirdiği sonucunu çıka-
rıyorum” dedi.
Aydõn Doğan, aynõ dün yazõlõ açõklama yaparak
Erdoğan’a yanõt verdi. Erdoğan’õn sözlerini hayretle
dinlediğini belirten Doğan, “İddia sahibi ben deği-
lim, ama Başbakan bunun hesabını senden sora-
rım diyor. İddia doğru çıkmazsa, seni ahlaksız
ilan ederim diyor. Ahlakım konusunda sicil ami-
rim Başbakan değildir” dedi. Başbakan’õn kendisi-
ni “hedef almasının mantığı bulunmadığını” be-
lirten Doğan, Sanıklardan biri, toplanan parala-
rın Başbakan’a verilmek üzere birisi tarafından
alındığını söylüyor. Bu ifade tutanağa da geçmiş.
Peki, bu ifadeyi kim dile getiriyor? Ana muhale-
fet partisi başkanı. Hem de nerede? Televizyon-
larda canlı yayında. Başbakan bize yükleniyor.
Herhalde bu yolla susturmak istiyorlar. Devlet
bütün kurumlarıyla ellerinde. Bize yapmadıkları
kötülüğü bırakmayabilirler. Zaten yapıyorlar ve
yapmaya devam edecekler. Ama hür basını sus-
turmaya tam teşebbüs eden bir başbakanı tarih,
demokrasi defterine değil, diktatörler sayfasına
yazar” dedi. Erdoğan’õn Hilton konusunu sürekli
gündeme getirdiğini anõmsatan Doğan, “Hilton ko-
nusu Başbakan’ı neden bu kadar ilgilendiriyor”
sorusunu yönelterek “Hilton konusunun İstanbul
Belediyesi’nin yetki sınırları içinde olduğunu sa-
nıyordum. İstanbul Belediyesi’nin yönetimi de
mi Başbakanlık’a geçti? Her fırsatta Hilton’u di-
line dolamasından, bu konuyu artık şantaj aracı
haline getirdiği sonucunu çıkarıyorum” dedi.
Ermenistan Dışişleri Bakanı Nal-
bandyan tarafından karşılanan
Cumhurbaşkanı Gül, Ermenistan
Cumhurbaşkanı Sarkisyan’la bir
araya geldi. Bu sırada bir grup Er-
meni protesto gösterisi düzenledi.
Fotoğraflar:AA/AP
Erivan’da yoğun güvenlik
önlemleri alındı. (AA)
Doğan’danErdoğan’a
‘diktatör’benzetmesi