13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 7 EYLÜL 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sürgün Medüzalar... Bulut büsbütün kımıldamaz duruma gelince ön- ce bir serinlik başlar dağların eteklerinde... Gökte, sessiz sonsuzluğun üzerinde sanki gü- vercinin ılık nefesini içer gibi oluruz. Bilinmeyen bir ses kasırgası, bir hüzün yuma- ğı, gökyüzünün amansız, çağın niyetsiz kaldığı yer- de bir tanık yüz karşınıza çıkar ansızın. Bir eylül sabahında gezgin bir göçebe gibi ovaların derin rüzgârlarını avuç içlerinde sak- larsınız. Duru bir aydınlık, akıp giden yılların içinden sev- ginin şımarık çocuğunu konuşturur durmadan. Kaygının yemişleri olgunlaşmıştır artık. Beklenti- ler erkek ruhunun vazgeçilmez yalnızlığıdır. Bilinmez pek bunlar! Gökyüzünün sağanağı, ağaçların hışırtısı, bah- çedeki akasya ağacı. Çağ hızlı, çağ yeğin ve yaşam gidiyor yoluna. Varlığın güneşi gülün tomurcuklanmasıdır sa- ğanağın yağdığı saatlerde. Saint-John Perse’nin dizelerinden akan bilin- dik bir şarkıya dönüşünce, tunç yapraklar altında bir tay doğar. Çalgılı kocaman gemiler rıhtıma yanaştığında sarhoş tayfalar nara atarlar... Başka çağlardan bir hava eser... Bir kayanın dibine oturmuş aşk sağanağını beklersin. Bakmaya kıyılmaz gözler ve saçlarla avu- nursun. Belki de Edip Cansever’in dizelerinden esinlenip kesilmiş limon dilimleri gibi düşen güneşi dü- şünürsün... Uçsuz bucaksız bir uçurum olur düşleriniz, an- sızın kaçışlarınız... “Derin, sessiz, iyi böylece / Güz, ölülerini bıra- kan kuşlar / Yer kalmadı acıya ülkemizde / Derin, sessiz, iyi böylece / Gün ortası alacakaranlık ba- kışlar” Bu toprağın büyüklerini koçaklamalar anla- tır bize... Yıldızlar gibi çıkarlar, düşerler yıldızlar gibi. Efendiden geçilmez aslanlar, kaplanlar mı istersin yoksa sırtlanlar mı! Kartallar ya da domuzlar. Nemize gerek besle- dik hepsini... Hamam o hep bildiğimiz eski ha- mam... Tellaklar değişiyor yalnızca... Ya bunalıyoruz sıcaktan ya soğuktan titriyoruz... Başka efendi, efendiler istemiyoruz. Bertolt Brecht’i düşündükçe efendi ve efendiler gelir aklıma benim... Kara ormanlar ve ormanların soğuğu. Gökte yay gibi uçan turnalar. Hazin bir rüzgâr çıkmıştır şimdi zeytinliklerin içinden. Renkleriyle yorulan avlu. Taş bahçenin duvar- larını kaplayan çiçekler, asma çardağı... Yağmur acıyan bir tatlı gülüşle yağarken Kaş’ta güneş pırıl pırıldır... Dolunayın büyük aydınlığına daha çok vardır... Sesim titrek, duygularım karmakarışıktır. Jorge Luis Borges’le Behçet Necatigil de- ğişken dünyayı alıp götürmüşlerdir. Önce Jorges’i okurum, sonra Behçet Necatigil’i... Birden aklıma Bernice Rubens’in “Madam Sousatzka” romanı (Can Yayınları) gelir... Anılar denizinde dolaşırken sevgili arkadaşım gazeteci Mete Akyol’un “Bir Başkadır Benim Mesleğim” ki- tabı (Bilgi Yayınevi) gençlik yıllarıma götürür be- ni... Mete’nin insan sevgisi, dostluğu, arkadaşlığı yi- ne Edip Cansever’i anımsatır bana: “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz / Biz o renksiz, o yalnız, o sürgün medüzalar / Aşar söy- lediklerimizi çeker gideriz / Ülkemiz, toprağımız her şeyimiz / Kıyısında camların bozbulanık rakılar.” Mete Akyol’la tarihin derinliklerine inerken ken- di kendime mırıldandım: “Mete’nin kitabını tüm gençler okumalı!” Okurlar mı dersiniz? Okuyacaklarına inanıyorum... Bilgisayarımın başından kalkıyorum... Pence- reden dışarıya bakıyorum... Hava yine sıcak İstanbul’da... Ah Çeşme’de, Alaçatı’da, Ören’de, Kaçkar- lar’da, Kaz Dağları’nda olmalıydım... Elimde bir kadeh kırmızı şarap... Rüzgâra kar- şı durmalıyım... Nedense içimde çocuksu bir sevinç... Röportaj yazarlığı yıllarından kalma... Bir şiir Cansever’den, çok sevdiğim: “Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz senin- le / Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o de- ğil / Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk / Bir- leşiyoruz sessizce.” hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Deri işçileri eylem yaptı İstanbul Haber Servisi - Türkiye Deri-İş Sendikasõ üyeleri dün Taksim’deki DESA mağazasõnõn önünde toplanarak işten çõkarmalarõ protesto ettiler. Türkiye Deri-İş Sendikasõ Genel Başkanõ Musa Servi yaptõğõ konuşmada, “Türkiye’nin pek çok yerinde çalõşanlar en temel insan haklarõndan olan sendikalaşma hakkõnõ kullandõğõ için işten atõlmõş, mağdur edilmiş, suçlu muamelesi görmekte” dedi. Ali Başpınar uğurlandı ÇERKEŞ (ANKA) - Devrimci Yol davasõndan merkez komite üyesi olmakla yargõlanan, TÖB- DER’in kurucularõndan Ali Başpõnar toprağa verildi. Başpõnar’õn cenazesi Ankara’da düzenlenen törenin ardõndan Çankõrõ’nõn Çerkeş ilçesine getirildi. Türkiye’nin çeşitli illerinden ve yurtdõşõndan gelerek törene katõlanlar, Başpõnar’õn tabutunu ilçe merkezinden mezarlõğa kadar omuzlarda taşõdõ. Başpõnar, geçen yõl yaşamõnõ yitiren eşi Nilüfer Başpõnar’õn yanõna defnedildi. Azerbaycan’a destek çelengi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacõ ve beraberindeki heyet, Azerbaycan Büyükelçiliği’ne destek çelengi bõraktõ. Paçacõ, Azerbaycan Büyükelçiliği önünde yaptõğõ açõklamada, MHP’nin, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün Ermenistan ziyaretini doğru bulmadõğõnõ belirterek “Azerbaycan topraklarõ işgal altõndayken böyle bir ziyaretin yapõlmasõ yanlõş” dedi. Ermenilerin, Azeri topraklarõndaki işgalini sona erdirmesi gerektiğini kaydeden Paçacõ, Azeri halkõna destek amacõyla büyükelçiliğe çelenk bõraktõklarõnõ söyledi. Paçacõ ve beraberindekiler, büyükelçiliğe, üzerinde “Türkiye Karabağ’õ unutmaz” yazõlõ çelenk bõraktõ. 12 yaşında kalp krizinden öldü YALOVA (AA) - Yalova’nõn Çõnarcõk ilçesinde 12 yaşõnda O.K. kalp krizinden yaşamõnõ yitirdi. O.K, evinin önünde arkadaşlarõyla oynarken göğsünün ağrõdõğõnõ söyleyerek eve geldi, bunun üzerine Yalova Devlet Hastanesi’ne götürüldü, burada ilk müdahalesinin ardõndan sevk edildiği Uludağ Üniversitesi Tõp Fakültesi Hastanesi’nde tüm müdahalelere karşõn yaşamõnõ yitirdi. Doktorlar O.K’nin kalp krizi geçirdiğini belirtti. Hedef Aydõn Doğan Erdoğan, Almanya’daki Deniz Feneri davasõyla ilgili hakkõndaki iddialara sert yanõt verdi İstanbul Haber Servisi - AKP Genel Başkanõ ve Baş- bakan Recep Tayyip Erdo- ğan, Almanya’daki Deniz Fe- neri Derneği davasõnda para al- dõğõ yönündeki iddialara karşõ yine medya kuruluşlarõnõ suç- ladõ. AKP eski genel başkan yardõmcõsõ ve Sakarya millet- vekili Şaban Dişli ve Gazian- tep Büyükşehir Belediyesi hak- kõndaki yolsuzluk iddialarõnõ da yalanlayan Erdoğan, bu iddia- larõn AKP’yi yaralamak ve ge- riletmek amacõ taşõdõğõnõ sa- vundu. Erdoğan, “Bu karala- ma kampanyalarını Aydõn Doğan Medya Grubu ve CHP birlikte üstlenmiş vaziyette- ler” dedi. Erdoğan, partisinin Güngö- ren 3. Olağan İlçe Kongre- si’nde Deniz Feneri davasõ, Şaban Dişli ve AKP’li Gazi- antep Büyükşehir Belediye- si’ndeki yolsuzluk iddialarõna ilişkin ilk kez suskunluğunu bozdu. Erdoğan, Doğan Med- ya Grubu’nun AKP’yi kendi medya grubuyla karalama kam- panyasõ başlattõğõnõ öne sürerek “Bunu bu kadar açık söyle- dikten sonra tabii diyecek ki Başbakan beni hedef göster- di, sen AKP’yi hedef göste- receksin, Başbakan saldırı yapan bu gazeteyi hedef gös- terdiğinde olmayacak, bal gibi de olur” dedi. Alman- ya’daki Deniz Feneri davasõn- da adõnõn geçmesi ile ilgili “Başbakan Erdoğan olarak bana teslim edilen bir para mı var, ben böyle bir para mı almışım. Doğan Grubu’na, Aydõn Doğan’a sesleniyorum. Eğer bunu ispat edemezseniz, ahlaki değerler noktasında nasibini almamış birisiniz. Erdoğan ne böyle bir para al- mıştır, ne de böyle bir para- nın sahibi ile tanışmıştır. Ku- sura bakma Aydın Doğan sen bu tür çamurları kabul- lenirsin ama biz kabullene- meyiz” diye konuştu. ‘Vurdukça güçleniyoruz’ Alman savcõlara baskõ ya- põldõğõ yönündeki iddialara da Başbakan Erdoğan “Aynı ga- zeteler bir sonraki gün sav- cının baskı yapmadığını söy- lüyor. Bunlar ne garip in- sanlar, üstü şişhane altı ka- val. Hak yerini er geç bula- cak. Vurdukça güçleniyo- ruz” açõklamasõnõ yaptõ. Erdoğan’õn konuşmasõ sõ- rasõnda salondaki partililerin sõk sõk “Vur vur inlesin, Ay- dın Doğan inlesin” sloganla- rõ atmasõna Erdoğan “Duya- cak kulağı varsa dinler ama yoksa nasıl dinlesin. Bir ta- raftan bana iyi niyet elçileri göndereceksin ondan sonra her türlü iftiraları şahsıma, aileme, partime yapacaksın. Ondan sonra da Tayyip Er- doğan çok sinirli diyeceksin ve daha da ileri giderek şu anda ABD’deki başkanlık mücadelesinde bulunan McCain’in yardımcısının Er- doğan’ı kullandığını söylü- yorlar” diyerek karşõlõk verdi. ‘Alışılmış parti değiliz’ Doğan Medya Grubu’nun bu iddialarõ atmasõnõn nedeni- ni ise Erdoğan, şöyle savundu: “AKP alışılmış partilerden değil, Tayyip Erdoğan da alışılmış başbakanlardan de- ğil. Bunu böyle bileceksiniz. Onlar Aydın Doğan’la pa- zarlığa oturmuş olabilirler, ama Tayyip Erdoğan’ı pa- zarlığa oturtamadığı için bu- nu yapıyorlar. Bunların ne- deni Hilton’dur. İstediği plan- lar, tadilatlarını bana ve be- lediye başkanlarıma yaptı- ramadığı için bunları yap- maktadır. Bizzat bana bunu teklif etmiştir ve istediğini alamadığı içindir.” Baykal’a yanıt Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün Ermenistan ziyaretini eleştiren CHP lideri Deniz Baykal’a yanõt veren Başbakan Erdoğan, şunlarõ söyledi: “He- le hele, ‘soykõrõm anõtõna gitsin çelenk koysun’ ifadesi, çok çok çirkindi. Bu Baykal’ın karakterini, kimliğini göste- riyor. Kendi ülkesinin cum- hurbaşkanının nereye çelenk koyacağını, nereye koyma- yacağını çok iyi bildiği halde, böyle bir ifadeyi kullanmasını bizim doğru bulmamız, sessiz kalmamız mümkün değil. Cumhurbaşkanımız nereye çelenk koyacağını, nereye koymayacağını en az Baykal kadar çok iyi bilir.” Güngören saldırısı Erdoğan ayrõca geçen aylar- da Güngören’de yaşanan pat- lamalara da değinerek “Ma- sum insanların, yaşlıların, çocukların canlarına kaste- den o menfur girişimler, bu ülkenin değişim iradesinde en ufak bir zafiyet noktası oluş- turamıyor. Güngören, elbet- te nice güzel günler görecek- tir. Ama Güngören’e o büyük acıyı yaşatanlar bunun utan- cıyla yaşayacaklardır” dedi. KOMİSYONLAR MHP’den koşullu destek MHP Grup Başkanvekili Şandõr, komisyon için hükümetin öncelikle CHP ile uzlaşmasõ gerektiğini belirtti. AYŞE SAYIN ANKARA - TBMM Başkanõ Köksal Top- tan’õn Anayasa değişik- liği için Meclis’te uzlaş- ma komisyonu kurulma- sõ çağrõsõna, geçtiğimiz günlerde “siyasi diya- log” çağrõsõ yapan MHP’den “koşullu des- tek” geldi. MHP, uzlaş- ma komisyonu için iktidar partisinin CHP’yle uz- laşmasõ gerektiğini açõk- ladõ. Toptan’õn çağrõsõ kar- şõsõnda ilk gün “inceleme yapıyoruz” diye temkin- li yaklaşan MHP’den dün yanõt geldi. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, MHP’nin ana- yasa değişikliği, siyasi etik yasasõ, Siyasi Parti Yasasõ değişikliği konu- larõnda daha önce yaptõğõ çağrõyõ anõmsatarak, an- cak bunlarõn “toplumsal uzlaşma” ile yapõlmasõ- nõn zorunlu olduğuna dik- kat çektiklerini söyledi. Şandõr, AKP’nin cumhu- riyetin temel niteliklerine uyacağõ konusunda ke- sin taahhütte bulunmasõ gerektiğini, bunu sadece sözle değil, eylemleriyle de göstermesi gerektiğini belirtti. Şandõr, “AKP’nin ay- rıca CHP ile uzlaşması halinde biz yapılacak değişikliklere katkı sağ- layabiliriz. Çünkü biz bu konuda ‘tam toplum- sal mutabakat sağlanma- lõ’ diyoruz. Bunun için de CHP ile uzlaşma şart, aksi takdirde bir toplumsal uzlaşmadan söz edilemez” dedi. Yolsuzluk iddialarõnõn AKP’yi geriletme amacõ taşõdõğõnõ belirten Erdoğan, “Bu karalama kampanyalarõnõ Doğan Medya Grubu ve CHP birlikte üstlenmiş vaziyetteler” dedi. Almanya’daki Deniz Feneri soruşturmasõnõ yürüten savcõlara Türk hükümetinden baskõ yapõldõğõ yönündeki iddialarõ yalanlayan Erdoğan, “Hak yerini er geç bulur” dedi. Hakkındaki iddiaları yanıtlarken “Erdoğan ne böyle bir para almıştır, ne de böyle bir paranın sahibi ile tanışmıştır” diyen Başbakan’ın, Deniz Feneri davası kapsamında tutuk- lanan Mehmet Gürhan’la yan yana fotoğrafları bulunuyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear