Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Türkçemiz, komşunun hakkını fazlasıyla
veriyor. İşte atasözlerimizden bazıları:
Ev alma, komşu al.
Komşu komşunun külüne muhtaç.
Komşuda pişer bize de düşer.
Komşu hakkı, Tanrı hakkı.
Türkçemizde komşular güzel ama, politi-
kamızda ve ekonomimizde o kadar güzel de-
ğil...
Yunanistan’la AB üzerinden arada bir se-
lamlaşıyoruz, sorunları çözmek için baş ba-
şa kalamıyoruz.
Suriye ile son 10 yıldır iyiyiz ama, ilişkiler hâ-
lâ mayınlı. Aramızdaki 721 kilometrelik sınırın
510 kilometresinde mayın var.
Irak’la komşuluğumuzu ABD biçimlendiri-
yor.
İran’la aramıza sık sık küresel ve rejimsel çe-
lişkiler girip çıkıyor.
Ermenistan’ın 1991’de Sovyetler’in yıkıl-
masının ardından elde ettiği bağımsızlığa
temkinli yaklaştık. Petrosyan dönemi ılımlıy-
dı. Ancak diyaspora temkinli iyimserliği tam
kinli hale getirdi. Koçaryan dönemiyle birlik-
te bütün ülkesel bağlar koptu.
Gül’ün ziyareti kamuoyunu ikiye bölmüş du-
rumda.
Ziyareti yanlış bulanlar ve doğru bulanlar
karşı karşıya...
Başbakan Erdoğan ziyareti doğru buluyor
ama, Gül’ün yanında AKP’li vekillerin olma-
sını istemiyor! Bir anlamda Gül, arkasında AKP
desteği olmadan böyle bir geziye çıkmış
oluyor. Bu, Gül ile Erdoğan arasında “rol çal-
ma” diye tanımlanan öne geçme çabasının
başka bir yansıması olabilir, geçelim...
Girişte vurguladığımız komşulu atasözleri-
mize biz de yürekten katılıyoruz. Dünyanın hiç-
bir bölgesinde komşularıyla çok kötü olup, iç
düzeni ve ekonomisi çok iyi olan bir ülke yok-
tur. Bize göre Türkiye’nin dört dörtlük bir kom-
şular politikası olmalı.
Var mı?
Yok...
Bu tür ani hazırlanmış, güvenlik sorunu ön-
de olan gezilerle böyle bir politika oluştura-
bilir mi?
Hayır...
Neden?
Çünkü altyapısı hazırlanmamış geziler, ilk
bakışta heyecan yaratır. Beklenti yükselişi olur,
gerçekleşmeyince de hem daha sonra atıla-
cak adımların önü kesilir hem de yeni durum
öncekinden daha tatsız olabilir.
5-6 saatlik, ağırlığını futbol maçını izleme-
nin oluşturacağı gezide Gül ile Sarkisyan iki
ülke arasındaki sorunları gündeme getirecek
mi?
Hayır... Yapılan açıklama bu yönde. O za-
man akla şu benzetme geliyor:
İki ülkenin futbol takımları, karşılıklı şu çağ-
rıyı yapıyor:
Bir araya gelelim ama, futbol oynamayalım!
Ermenistan, ziyareti anlamlı kılmak için ge-
leneksel Türkiye karşıtı politikasını gözden ge-
çireceğini duyurdu mu?
Hayır... Tam tersine, bu ziyaretin “Türkiye,
Ermenistan’ın iddialarını dile getirmesine kar-
şı çıkmıyor” biçiminde yorumlanabileceği ha-
berleri var...
Ziyaret, topraklarının beşte biri Ermenistan
tarafından işgal edilmiş olan Azerbaycan’ın ge-
rilmesine değer mi?
İçeriğe bakılırsa değmez...
Ziyaret, Türkleri ve Ermenileri birbirine da-
ha da yaklaştırır yorumu var, doğru mu?
Değil... Çünkü, Türkler ve Ermeniler zaten
birbirine yakın. İki tarafın radikal unsurları dı-
şında ciddi bir sorun yok. Ermenistan’ın dev-
let politikası olarak benimsediği, bilinen iddialar
soğukluğu kalıcılaştırıyor.
Bu durumda geriye bir tek dilek kalıyor:
Hak eden maçı kazansın!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
netimi altında yaşamayı çoktan sindirmiş birinin, MA
Talat’ın işbaşına gelmesine destek oldu.
Sonuç: Tencere yuvarlandı kapağını buldu!
Şu gerçek unutulmamalı: Kıbrıs’ta Denktaş’tan
sonra başlayan süreç; RTE-Talat ikilisinin başlat-
tığı ve sürdürdüğü ödünler sürecidir.
Oysa Talat’la Hristofyas arasında başlayan gö-
rüşmelerin ilk gününde tarafların ortaya koydukla-
rı temel ilkeler Kıbrıs sorununun çözüm olasılığını
dinamitliyor.
Tarafların asla vazgeçemeyeceklerini öne sür-
dükleri öğeler, görüşmelerin çözümsüzlükle so-
nuçlanması olasılığına ağırlık kazandırıyor.
Tabii Türk tarafının başrol oynadığı bir oyun kur-
gulanmıyorsa...
Türk tarafının hedefi “yeni” bir Kıbrıs Cumhuriyeti
kurulması. Çözüm, iki ayrı halkın ve iki demokra-
sinin varlığına dayanmalı. İki kesimlilik, iki tarafın si-
yasal eşitliği, iki kurucu devlete eşit statü.
Rum tarafına göre; ‘tek egemenlik’ ve ‘tek va-
tandaşlık’ içeren iki kesimli, iki toplumlu federasyon
vazgeçilmez ilkeler.
Açıklanan temel kurallar iki toplum arasında uz-
laşmanın zor, hemen hemen olanaksız olduğunu ka-
nıtlıyor.
Türk ve Rum toplumları arasındaki anlaşmazlık-
larda daha başka ve uzlaşılması olanaksız aykırı-
lıklar var.
Örneğin Türk tarafı askerin Kıbrıs’tan ayrılması-
na karşı. Garanti ve ittifak anlaşmaları yürürlükte kal-
malı, çözümü garantör ülke Türkiye de kabullenmeli,
diyor.
Rumlar için Türk askerinin Ada’dan ayrılması, ga-
ranti ve ittifak anlaşmalarının iptal edilmesi vazge-
çilmez önkoşul.
Bu temel anlaşmazlıkların ikili görüşmelerden ön-
ce tarafların ne kadar ödün koparabiliriz diye bir-
birini yoklamak için açıkladıkları öğeler olmadığı, ön-
ceki gün başlayan Talat-Hristofyas arasındaki gö-
rüşmelerden sonraki açıklamalardan anlaşıldı.
Türk tarafı ile Rum tarafının ödün vermeyecek-
leri öğeler toplantıdan sonra yinelendi.
Temel farklılıklar çözümün olanaksızlığına işaret
ediyorsa; Ankara’yı da arkasına alan Talat, Rum-
larla 11 Eylül’de “ilk pazarlığa” neden hazırlanıyor?
Ankara ile Talat’ın bu denli birbirine zıt ilkelere kar-
şın müzakere ve pazarlıkta ısrar etmeleri acaba baş-
ka bir tezgâhın eseri mi?
RTE ve Talat ikilisi Türk kamuoyunu karşıya al-
mamak için şimdilik Rumlara teslim olmayacak ko-
şullar öne sürüyorlar.
Yoksa, görüşmeler ilerledikçe AB’den, ABD’den
gelen dayatmalarla temel ilkelere daha yumuşak ba-
kan, açıklanan temel ilkelerden kaytaran bir oyun
mu kurguluyorlar?
Talat, bir yandan temel ilkelerde asla ödün ve-
rilmeyeceğini söylüyor, ama bir yandan da ikili ko-
nuşmalarda hangi konunun geniş tartışmalara yol
açacağı sorusuna; Rumların ısrar ettiği tek ege-
menliğin, siyasal eşitliğin, tek vatandaşlığın reddi
olacak demiyor…
“...Mülkiyet sorunundaki görüşmelerin çetin ge-
çeceğini” söylüyor.
Bu işaretler Talat ile Ankara’nın iki devlet, ege-
menlik, tek vatandaşlık, siyasal eşitlikten ödün ver-
meye hazırlandığını gösteriyor.
Talat bu. Ankara’nın desteğinde, Ankara ile bir-
likte yanar döner!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 5 EYLÜL 2008 CUMACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul B 29
Edirne B 33
Kocaeli B 30
Çanakkale B 30
İzmir B 32
Manisa B 34
Aydın A 37
Denizli A 37
Zonguldak PB 25
Sinop PB 27
Samsun PB 27
Trabzon Y 26
Giresun Y 26
Ankara PB 34
Eskişehir PB 30
Konya A 32
Sıvas PB 29
Antalya A 33
Adana A 35
Mersin A 33
Diyarbakır A 40
Şanlıurfa A 40
Mardin A 37
Siirt A 39
Hakkâri B 32
Van B B
Kars PB 30
Oslo Y 16
Helsinki Y 17
Stockholm Y 20
Londra Y 16
Amsterdam Y 20
Brüksel Y 18
Paris Y 16
Bonn Y 19
Münih Y 27
Berlin PB 23
Budapeşte PB 34
Madrid Y 28
Viyana PB 29
Belgrad PB 32
Soyfa B 31
Roma B 27
Atina B 29
Zürih PB 28
Moskova B 26
Aşkabat Y 29
Astana Y 17
Taşkent Y 34
Bakû Y 28
Bişkek Y 25
Tiflis Y 21
Kahire B 32
Şam A 39
Yurdun kuzeydoğu ke-
simleri parçalı ve çok
bulutlu, Doğu Karade-
niz ile Bolu, Karabük
ve Kastamonu çevre-
leri sağanak ve gök
gürültülü sağanak ya-
ğışlı, diğer yerler az
bulutlu ve açık geçe-
cek. Hava sıcaklığı
mevsim normallerinin
üzerinde seyredecek.
Kafkas senaryoları
Turan Dursun’un ölümünün 18. yıldönümü
İstanbul Haber Servisi - İstanbul-
Koşuyolu’ndaki evinin yakõnlarõnda si-
lahlõ saldõrõya uğrayan araştõrmacõ-yazar
Turan Dursun, ölümünün 18. yõldönü-
münde okurlarõ ve ailesi tarafõndan anõ-
lõyor. Turan Dursun Sõvas’õn Şarkõşla il-
çesinin Gümüştepe köyünde 1934 yõlõn-
da doğdu. İlkokula gönderilmedi. Ço-
cukluk hayatõ şeyhlerin ve din hocalarõ-
nõn yanlarõnda çeşitli tekke ve dergâhlarda
geçti. Diyanet’te müftü olabilmek için ilk-
okulu dõşarõdan bitirdi. İlk olarak köy
imamlõğõ, sonra da müftülük yaptõ. Ata-
türkçü davranõşlarõ nedeniyle sürgüne
gönderildi. İslama olan inancõnõ yitirdikten
sonra 1965 yõlõnda müftülüğü bõraktõ.
TRT’de dini içerikli programlar yapan
Dursun, emekli olduktan sonra, 1989 yõ-
lõnda haftalõk 2000’e Doğru dergisinde ya-
zõ yazmaya başladõ. Yazõlarõ ve düşün-
celeriyle dinci kesimin tepkilerini çeken
Dursun’un kitaplarõ da ölümünden son-
ra çoğunluğu Kaynak Yayõnlarõ tarafõn-
dan basõldõ. Turan Dursun, 4 Eylül
1990’da evinin yakõnlarõnda tabancayla
vurularak öldürüldü. Cinayet sonrasõnda
Turan Dursun’un evinde, kütüphanesinin
raflarõnda duran çok şeyin kaybolduğu an-
laşõldõ. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün
ev arama tutanağõnda kitaplõktan alõ-
nanlar yer almadõ. Yatağõnõn üzerine ise
“Kutsal Terör Hizbullah” kitabõ bõra-
kõlmõştõ. Cinayetle ilgili DGM’de görü-
len davada örgütün üst düzey yöneticileri
Kudbettin Gök, Mehmet Ali Şeker,
Mehmet Zeki Yıldırım, Ekrem Bay-
tap’õn da aralarõnda bulunduğu 25 sanõk
yargõlandõ. Bu dava sürerken, 1996 yõlõnda
İslami Hareket Örgütü lideri İrfan Ça-
ğırıcı yakalandõ. Çağõrõcõ ve 12 arkada-
şõ 23 Temmuz 2000’de İstanbul 3 No’lu
DGM’de Turan Dursun ve Çetin Emeç
cinayeti davalarõndan yargõlandõ. İrfan Ça-
ğõrõcõ, “Anayasal düzeni silah zoru ile
değiştirmeye teşebbüs” suçundan idam
cezasõna çarptõrõldõ. Sanõklardan Ekrem
Baytap, Tamer Aslan, Mehmet Ali Şe-
ker ve Cengiz Sarıkaya’ya da aynõ suç-
tan ömür boyu hapis cezasõ verildi. İrfan
Çağõrõcõ’nõn kardeşi Rıdvan Çağırıcı
ve avukat Hüsnü Yazgan’õn da aralarõnda
bulunduğu 12 sanõk örgüt üyeliği su-
çundan 3 yõl 9 ay ile 12 yõl 6 ay arasõn-
da değişen hapis cezalarõna çarptõrõldõ.
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Kafkasya’da, kü-
resel dengelerin de değişmesine
neden olan Rus-Gürcü savaşõ
sonrasõnda Ankara’da olasõlõk
değerlendirmeleri netlik kazan-
maya başladõ. Dõşişleri Bakan-
lõğõ’ndaki olasõlõk değerlendir-
meleri, Türkiye’nin bundan son-
ra Kafkasya’ya ilişkin yakla-
şõmlarõnõ şekillendirmesine de
önemli katkõ sağlayacak.
Edinilen bilgilere göre yapõlan
değerlendirmelerde ortaya konan
öngörüler, Rusya’nõn gelecek
dönemde önemli bir diplomatik
mevzi kazandõğõ yönünde olur-
ken ilk aşamada Avrupa Gü-
venlik ve İşbirliği Teşkilatõ
(AGİT) içinde yeni bir sürecin
başlatõlmasõ olasõlõğõ öne çõktõ.
Orta vadede ise Güney Oset-
ya’nõn Kuzey Osetya ile birleş-
me kararõ alarak Rusya Fede-
rasyonu’na iltihak edeceği de-
ğerlendirilirken, 70 bin nüfuslu
Güney Osetya’nõn tek başõna
ayakta kalmasõnõn olasõ görül-
mediği, gerek ekonomik gerek
güvenlik gerekse yönetsel sistem
açõsõndan yeterli düzeyde ol-
madõğõ görüşü öne çõktõ. Bu
çerçevede Ankara için Kafkas-
ya’da sularõn durulmasõ sonra-
sõnda Güney Osetya parlamen-
tosunun böyle bir karar almasõ
ve Rusya Federasyonu’nun bu-
na “evet” demesi sürpriz olma-
yacak.
Abhazya’nõn ise orta ve uzun
vadede Rusya’nõn bağõmsõzlõğõnõ
tanõmasõyla ortaya çõkan statü-
sünü korumasõna kesin gözüyle
bakõlõrken buna karşõn ilişkile-
rin giderek sõkõlaştõrõlacağõ gö-
rüşü öne çõktõ. Bu bağlamda
Ankara, kõsa bir dönem içinde
Gürcistan’a karşõ Abhazya’nõn
güvenliğini tamamen Rusya’nõn
üstüne almasõna kesin gözüyle
bakõyor.
Yapõlan değerlendirmelerde,
Batõlõ ülkelerin Kosova’yõ res-
men tanõyarak diplomatik ilişki
kurmasõ gibi, çok sayõda ülkenin
Abhazya ve ilk aşamada Güney
Osetya’yõ tanõmasõ beklenmi-
yor. Son dönemde Moskova yö-
netiminin attõğõ adõmlar bağla-
mõnda diğer değerlendirmeler ise
şöyle:
- Şangay İşbirliği Örgütü so-
nuna kadar etkinleştirilecek. Ör-
güt kõsa dönem içinde Hindistan,
Pakistan ve İran’õ da üye olarak
kabul edecek.
- Rusya’nõn dõş politikada
manivela aracõ olarak kullandõ-
ğõ doğalgaz konusunda “gaz
OPEC’i” olarak adlandõrõlabi-
lecek bir yapõnõn kurulmasõ için
ön adõmlarõ atacak. Böylece kü-
resel etkisini arttõracak.
- İran üzerindeki nükleer ab-
luka çözülecek.
Bu yõl önce “Cumhuriyet
Kitapları” için bir internet
sayfasõ açan ve internet üze-
rinden kitap satõşõ başlatan
Cumhuriyet, “haber porta-
lı” ile aynõ yõl ikinci bir ye-
niliğe imza attõ. Cumhuri-
yet’in internetten yayõnla-
nan versiyonu gazeteyi bil-
gisayar üzerinden okumak
isteyenler için hazõrlanmõştõ.
Bayiye gidip gazeteyi satõn
almak istemeyen ya da ha-
berleri “dijital olarak” ar-
şivlemek isteyenler, yurtdõ-
şõnda yaşayanlar “Cumhu-
riyet”e internet üzerinden
abone olup gazeteyi buradan
izliyorlardõ. Bu uygulama
aynen devam edecek. Halen
Cumhuriyet’in internet üze-
rindeki abone sayõsõ 4 bin
300. Yõllõk abonelik bedeli
100, altõ aylõk 54, üç aylõk
abonelik bedeli ise 28 YTL.
Cumhuriyet Haber Portalõ
ise yeni bir yayõn olarak iz-
leyicisiyle buluşacak. Gaze-
temizin haber portalõ dünya
ve Türkiye gündemindeki
anlõk gelişmeleri hemen iz-
lemek isteyen okurlar için
tasarlandõ. Cumhuriyet Ha-
ber Portalõ için ayrõ bir ekip
oluşturuldu. Cumhuriyet
okurlarõ portala ücretsiz ola-
rak bağlanabilecekler.
Portalda haberler sade, ay-
dõnlõk ve çağdaş bir görü-
nümle okura sunulacak. An-
cak değişimler anlõk olarak
portala yansõyacak. Cumhu-
riyet Haber Portalõ’nõ diğer
haber portallarõndan ayõran
bazõ özellikler var. Portal
tõpkõ diğer portallar gibi ha-
beri okura hõzla sunarken,
diğer yandan, portallarda ol-
mayan “çevre”, “kadın”,
“gezi”, “tarım”, “bilim
teknik”, “otomobil”,
“strateji” ve “belge arşivi”
gibi bölümlere sahip. Bu bö-
lümler okur için gerçek bir
bilgi kaynağõna dönüşecek.
Cumhuriyet okurlarõ görüş
yazõlarõnõ “Olaylar ve Gö-
rüşler” bölümüne göndere-
bilecekler. Yazõlar bu bö-
lümde yayõnlanacak. Cum-
huriyet yazarlarõ da portalda
yer alacak. Ancak her yaza-
rõn haftada sadece bir yazõsõ
portalda yayõnlanacak.
Cumhuriyet çizerlerinin de
haftada bir çizgisi portalda
yer bulacak. Yazarlarõ, çi-
zerleri ve Cumhuriyet gaze-
tesinin tüm haberlerini günü
gününe takip etmek isteyen-
ler, internet üzerinden Cum-
huriyet’in internet versiyo-
nuna abone olabilecekler.
Portaldaki “televizyon
rehberi” bölümünde Türki-
ye’de yayõn yapan 53 kana-
lõn programõ ve detay bilgi-
leri yer alacak. “Piyasa”
sayfasõnda piyasa bilgileri
izlenebilecek. “Sinema”,
“tiyatro ve konser” bölüm-
lerindeyse Türkiye’de çeşitli
illerdeki okurlar, kentlerin-
deki sinema, tiyatro, konser
gibi etkinliklerden haberdar
olacaklar.
DÜZCE (Cumhuriyet) - Düzce’nin Gümüşo-
va ilçesinde fõndõk bahçesinde çalõşan Mardinli
14 yaşõndaki Leyla Turgut, bahçe sahibinin si-
lahõndan çõkan kurşunla can verdi.
Dededüzü Köyü Düz Mahallesi’nde, Necdet
T. (32), iddialara göre yöredeki geleneğe uygun
olarak, bahçesindeki fõndõk hasadõnõn bitmesini
havaya ateş ederek kutlamak istedi. Necdet T.
tutukluk yapan tabancasõnõ kontrol ederken ta-
banca aniden ateş aldõ. Tabancadan çõkan kur-
şun, fõndõk toplamak için ailesiyle Mardin’den
gelen Leyla Turgut’un kalbine isabet etti. Yaralõ
olarak Hendek Devlet Hastanesi’ne kaldõrõlan
genç kõz, tüm müdahalelere karşõn kurtarõlamadõ.
Olayla ilgili Necdet.T gözaltõna alõnõrken jan-
darma fõndõk işçileri ile Necdet.T’nin yakõnlarõ
arasõnda bir gerginlik yaşanmamasõ için bölgede
geniş güvenlik önlemleri aldõ.
İşçiler ise Necdet T’nin bahçede fõndõk topla-
ma işi devam ederken ruhsatsõz tabancasõyla ateş
açmaya başladõğõnõ belirterek “Bir-iki el ateş et-
tikten sonra silahını işçilerin üzerine doğrult-
tu. Bir mermi de bahçede çalışan Leyla T’ye
isabet etti” dediler.
Düzce Valisi Bülent Kılınç, olayõn ardõndan
yaptõğõ açõklamada, “Birkaç gün önce milletve-
killeri ve belediye başkanları ile birlikte ‘Sila-
ha hayõr’ dedik. Halkımızı duyarlı olmaya ça-
ğırdık. Tam fındık mevsiminin bitmesi ile
meydana gelen bu olay çok elem vericidir. Si-
lah kullanılması ne insanlığın ne de erkekliğin
bir göstergesidir. Bu resmen magandalıktır.
Silahlara veda edilmeli, silahlar ortadan kalk-
malıdır” diye konuştu.
Hasat kutlaması
kana bulandı
Genelkurmay Başkanı Orgeneral
İlker Başbuğ, Kara Kuvvetleri
Komutanı Orgeneral Işık Koşaner,
Deniz Kuvvetleri Komutanı
Oramiral Metin Ataç, Hava
Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
Aydoğan Babaoğlu ve Jandarma
Genel Komutanı Orgeneral Avni
Atila Işık ile birlikte ilk yurtiçi
gezisini Malatya 2. Ordu
Komutanlığı’na yaptı. Komutanlar
burada 2. Ordu Komutanı
Orgeneral Necdet Özel ile bir süre
görüştü. Komutanlar daha sonra
Vali Halil İbrahim Daşöz’ü
makamında ziyaret etti.
Başbuğ, burada yaptığı
konuşmada, “2. Ordu
Komutanlığımız Türk Silahlı
Kuvvetleri’nin yürütmekte olduğu
iç güvenlik harekâtında veya diğer
bir deyişle bölücü terör örgütüyle
mücadelede en önemli yerde ve en
önemli göreve sahip birliklerden
birisi. Dolayısıyla yurtiçi ilk
ziyaretimizi Malatya’ya ve 2. Ordu
Komutanlığı bölgesine yapmanın
uygun olacağını değerlendirdik. Bu
amaçla buradayız” dedi.
(SELAHATTİN GÖKATALAY)
Başbuğ Malatya’da
KAZA KURŞUNU
Cumhuriyet haber
portalı okuruyla buluşuyor
Baştarafı ?. Sayfada
İstanbul Haber Servisi - Siyasetçi, bü-
rokrat ve yargõ mensuplarõna yabancõ
eskort kõz servisi yapõp, ilişki görüntüle-
ri ile şantaj yaptõğõ ileri sürülen fuhuş çe-
tesine düzenlenen operasyonda tutukla-
nan Emniyet Müdürü N.K, hakkõndaki
suçlamalarõ kabul etmedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn
yürüttüğü soruşturma kapsamõnda fuhuş
çetesi üyesi olduğu ileri sürülen 9 şüpheli
önceki gün tutuklandõ. Şüpheliler arasõnda
yer alan Emniyet Müdürü N.K, savcõlõkta
verdiği ifadede, fuhuş konusunda kesin-
likle taviz vermesinin mümkün olmadõ-
ğõnõ belirtti. N.K, dinlemeye takõlan te-
lefon görüşmelerine ilişkin de, “Turan İ.
ile yapmış olduğum görüşme tamamen
gırgır şamataya yönelik onun inter-
netten tanışmış olduğu bayanlarla ilgili.
Hatta tanıştığı bayanlar şebekenin ele-
manı, internet üzerinden dolandırma-
ya gelmişler. Bu hususu kendisi de din-
lendiği takdirde belirtecektir” dedi.
Soruşturmada adõ geçen kadõnlarõ tanõyõp
tanõmadõğõ sorulan N.K. bu kişilerle yal-
nõzca muhabbeti olduğunu, başka bir di-
yaloğunun bulunmadõğõnõ ifade etti.
N.K.’ye, Aksaray Laleli civarõndaki otel-
lerde alkol alõp almadõğõ, yemek yiyip ye-
mediği ve kimlerle beraber olduğu yö-
nünde de sorular soruldu. N.K, Grand
Washington’un müdürü Hakan Ş’nin ya-
nõna gõrgõr şamata yapmak için gittiğini
söyleyerek, “Burada pastane işleten
Yüksel’in yanına oturmak için giderim.
Birçok emniyetçi buraya gelir. Mehmet
A’nın Defne isimli bir cafe restoranı var
orayada gittiğim olmuştur” diye ko-
nuştu. Kimseden rüşvet almadõğõnõ, mad-
di durumunun ortada olduğunu ifade
eden N.K, şöyle devam etti: “Bankadan
aldığım kredilerle geçimimi devam et-
tirmeye çalışıyorum. Herhangi bir ör-
güte üye değilim ve yardım etmedim.
Sahte ehliyet konusu ile ilgili olarak eh-
liyetin sahte olmadığını bana karakol
amiri söyledi. Şahıs kendisinin ehliye-
tinin sahte olduğunu beyan etmiş. Oy-
sa ehliyeti sahte değilmiş.”
Geçici olarak farklı hat
kullandım
Soruşturma kapsamõnda tutuklanan
emniyet amiri Ş.Ş. ise örgütle bir bağ-
lantõsõnõn olmadõğõnõ söyledi. Büyük-
çekmece Dedeman Oteli’nin sahibi ile
dost olduğunu, bu kişiyi düzgün bir insan
olarak bildiğini söyleyen Ş.Ş, “Sadece
yanlış olan bir dostluğumun bulunması.
Sürekli olarak kullandığım 505’li bir te-
lefon numaram var. Geçici olarak ha-
ziran ayı sonunda 534’lü bir telefonu
2 ay kadar kullandım. İş yoğunluğu ne-
deniyle 505’li telefonumu izinde ka-
patmayı düşünüyordum” dedi. Mah-
keme tarafõndan serbest bõrakõlan otel sa-
hibi M.A. ise, emniyet müdürü N.K’yõ
başkomiserliği döneminden beri tanõdõğõnõ
belirterek, karakol yaptõrma ve polis da-
yanõşmasõ ile ilgili olarak gecelerde yar-
dõmlarõ olduğunu, rüşvet vermediğini
söyledi. M.A, N.K. ile yaptõğõ telefon gö-
rüşmelerine ilişkin de, “Ben Ameri-
ka’da beyin ameliyatı geçirdim. Sol ku-
lağım da yüzde 70 duyma kaybı var. Bu
nedenle hatırlamıyorum” dedi. Bü-
yükçekmece’deki Dedeman Oteli’nin sa-
tõn alma müdürü olduğunu belirten Y.Ş.
ise otellerinde fuhuş yapõlmadõğõnõ ifade
etti.
Fuhuş operasyonunda Emniyet Müdürü tutuklu