Catalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 5 EYLÜL 2008 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Tutukevi Ziyareti Kocaeli Garnizon Komutanı Korgeneral Galip Mendi’nin Kandıra Ceza ve Tutukevi’nde tutuklu bulunan emekli orgeneraller Şener Eruygur ile Hurşit Tolon’u ziyaret etmesi ve Genelkurmay internet sitesinde, bu ziyaretin TSK adına yapıl- dığının açıklanmasının tartışmaya yol açmasın- da şaşacak bir yön yok. Ergenekon operasyonunun, fısıltı gazetesi, dezenformasyon kaynakları ve bir kısım med- yanın işbirliğiyle yürütülüş şekli, bu girişimin he- defleri arasında tüm AKP muhaliflerinin yanı sı- ra TSK’nin de bulunduğunu göstermektedir. Bu hususu açıklıkla belirtirken bir noktaya da özenle dikkat çekmek isterim. Burada Ergenekon operasyonunun yürütülüş biçiminden söz ediyorum, Ergenekon iddiana- mesinin içeriğinden değil. Lafı uzatmadan ziyarete gelelim: Bu ziyaret TSK’nin iki emekli komutanı ile dayanışma için- de olduğunu göstermesi açısından son derecede yararlı, yararlının da ötesinde gereklidir. Hiç kimse mugalata yapmasın! Böyle bir zi- yaretin, yargıya müdahale anlamı taşımadığı açık- tır. Nitekim TSK’nin internet sitesinde bu husus vurgulanmıştır. İki masum kişinin onlarla dayanışma içinde ol- duğunu göstermek için ziyaret edilmesinin yar- gıya müdahale ile uzaktan yakından ilgisi yok- tur. Unutmayalım kesinleşmiş yargı kararı aksine bir hüküm içermediği sürece, herkes masumdur, tutuklular da... Aksini iddia etmek, bir önlem olan tutuklama kurumunun yargısız infaza çevrilmesi anlamını ta- şır. Şu anda, Ergenekon davasından tutuklu bu- lunan kişilerin durumu da budur. Ne yazık ki, Türkiye’de bazı çevreler masumiyet karinesini tersine çevirmişler ve tutuklanma ile birlikte suçluluğun esas olduğu gibi yanlış yar- gıyı benimsemişlerdir. Ergenekon operasyonunda, bu davranış hu- kuk devletinin temellerine dinamit koyacak bo- yutlara varmış bulunmaktadır. Bu satırları, iki askeri dönemde (12 Mart – 12 Eylül) dört yıla yakın bir süre (44 ay) tutuklu ola- rak geçirmiş, ama hiçbir suçtan suçlu bulun- mamış bir kişi olarak yazıyorum. Barış Derneği davasında hiçbir mahkûmiyet al- madan 38 ay tutuklu kaldım. Zaten savcının is- nat ettiği fiilden suçlu bulunsaydım ve istediği ce- zaya çarptırılmış olsaydım, infaz yasası dolayı- sıyla 38 ay 20 gün yatacaktım. Suçlu bulunma- dığım halde, 20 gün eksiğiyle bu süreyi hapis- te geçirdim. Bunu yaşamış bir insan olarak benden, yargıya olan güvenimin tam olduğunu söylememi bek- lemek, dangalaklığımı ilanımı istemek kadar abestir. Tutuklanma koşulları kanunda belirtilmiş bir ön- lem olmasına karşın uygulamada bir tür yargı- sız infaz şeklini almış bulunmaktadır. Tutuklama nedenleri arasında, suçun ağır ce- zalık olması koşulu da vardır, ama bu tek başı- na yeterli bir koşul değildir. Bunun yanı sıra de- lillerin karartılması, sanığın kaçma kuşkusunun olması da gerekmektedir. Tutukluluk kurumunun bugünkü uygulaması- nı değiştirmeden, hukuk devletini oluşturmanın olanağı yoktur. Tutukluluk kurumu her an tartışmaya açık ol- malıdır. Çünkü adil bir yargı sonunda, kişi beraat etse bile, uzun süre tutuklu kalmış olması yü- zünden adalet yine zedelenmiş olacaktır. Türkiye’de maalesef savcılar suçun ağır cezalık olması durumunda otomatikman tutuklama ta- lebinde bulunmakta ve yaygın uygulamaya gö- re, yine maalesef yargıçlar da bu talebi diğer ül- ke yargıçlarından daha kolay kabul etmektedir- ler. Şener Eruygur ile Hurşit Tolon, yargı sonun- da beraat ederlerse ne olacak? Kim çıkıp da bu olasılığın olmadığını söyleye- bilir? Böyle bir iddia her şeyden önce yargının bağımsızlığına, tarafsızlığına inanmamanın ka- nıtıdır. Eğer her tutuklananın suçlu olduğu gibi bir ku- ral varsa, o zaman yargı sürecinin sürmesine ne gerek var ki? Tutuklama kararını veren mahke- me dava hakkındaki kararı da birlikte veriversin, olup bitsin! Eruygur ve Tolon’un kaçmaları veya devletin elinde olan delilleri karartmaları olasılığı da yok denecek kadar azdır. Bunun aksini söylemek, “bu devlet acizdir abicim” demekle eşanlamlıdır. Genelkurmay’ın iki tutuklu orgenerale ziyare- tini tartışanlar, ondan önce bu tutukluluk kara- rını tartışmalıydılar. Ben iki askeri dönemde, hiçbir hüküm giy- meden, nahak yere hapis yatmış biri olarak, Eruy- gur ve Tolon’un tutukluluklarından azap duyu- yorum. Bu durumdan azap duymayanlarınsa vic- danlarının sağır bilinçlerinin kör olduğunu dü- şünüyorum. asirmen@cumhuriyet.com.tr Dişli’nin istifasõnõn ardõndan parti kulislerinde yeni yasama yõlõnda kabinede değişiklik olabileceği konuşuluyor AKP’de revizyon yoldaEMİNE KAPLAN ANKARA - AKP’de bir süredir beklenen merkez yürütme kurulu (MYK) ve kabine revizyonunun Şaban Dişli’nin istifasõnõn ardõndan hõz kazanabileceğine dikkat çekili- yor. Gençleri Koruma Yasa Tasla- ğõ ile okullara ibadethane açõlmasõnõ öneren Genel Başkan Yardõmcõsõ Edibe Sözen’in MYK dõşõ kalabi- leceği belirtilirken, yeni yasama yõlõnõn başlamasõyla kabinede de de- ğişiklik yapõlabileceği kaydedili- yor. CHP’nin bir arsanõn imar deği- şikliği karşõlõğõnda 1 milyon dolar rüşvet aldõğõ iddialarõnõ belgeleriy- le ortaya koymasõnõn ardõndan Şa- ban Dişli’nin MYK ve MKYK’den istifa etmesi, partiyi hareketlendir- di. Parti kulislerinde, Erdoğan’õn Dişli’nin yerine hemen bir atama yapmak yerine bir süre bekleyerek yeni yasama yõlõnõn başlamasõyla MYK’de, ardõndan da kabinede değişiklik yapabileceğine dikkat çekiliyor. Partide, Gençleri Koruma Yasa Taslağõ ile okullarda ibadethane açõlmasõ önerisiyle tartõşmalara ne- den olan AKP Genel Başkan Yar- dõmcõsõ Edibe Sözen’in de MYK’den alõnabileceği belirtili- yor. AKP Genel Sekreterliği, bir MYK sonrasõnda Sözen’in hazõrla- dõğõ taslağõn partinin yetkili kural- larõnda görüşülmediği, partinin tü- zük ve programõna uygun olmadõ- ğõ yönünde sert bir açõklama yap- mõştõ. AKP yöneticileri, aslõnda bu açõklamanõn Sözen’e “istifa et” mesajõ olduğu, ancak Sözen’in istifa etmediğine dikkat çekiyorlar. Par- ti kulislerinde, “Edibe Hanım, ka- binede revizyon beklentisinin ya- yılması üzerine herhalde bakan- lık beklentisi içinde böyle bir tas- lağı tartışmaya açtı. Ama planı ters tepti. Yaşanan olaylardan sonra istifa etmesi gerekirdi, ama etmedi” yorumlarõ yapõlõyor. Koltuğu sallantıda olanlar Başbakan Erdoğan’õn MYK’de ya- pacağõ değişikliğe koşut olarak kabi- nede de ekim ya da kasõm ayõnda kü- çük çaplõ da olsa bir değişiklik yap- masõ bekleniyor. Parti yönetiminde- ki bazõ isimlerin kabineye kaydõrõla- bileceğine işaret edilirken, kabine dõşõ kalacak isimler arasõnda Devlet Bakanõ Nimet Çubukçu, Devlet Ba- kanõ Kürşad Tüzmen, Milli Eğitim Bakanõ Hüseyin Çelik, Bayõndõrlõk ve İmar Bakanõ Faruk Özak ile Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Gü- nay’õn adõ geçiyor. 22 Temmuz seçimlerinin hemen ardõndan yeni kabinenin Çankaya Köşkü’ne sunulmasõ sõrasõnda Baş- bakan Tayyip Erdoğan, bazõ bakan- lõklarla ilgili yeni düzenleme yapõla- cağõ, bazõlarõnõn ayrõlõp başka bakan- lõklarla birleştirilebileceğini açõkla- mõştõ. Bu kapsamda Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’nõn ikiye ayrõlabileceği, Çevre ve Orman Bakanlõğõ’nõn da ikiye ayrõlõp Su ve Çevre Bakanlõğõ ku- rulabileceği dile getiriliyor. Bu du- rumda 22 Temmuz seçimlerinin vit- rin isimlerinden Ertuğrul Günay’õn Kültür Bakanlõğõ’na devam edebile- ceği konuşuluyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Terör örgütü PKK’nin Avrupa sorumlusu ve “kasası” iken “zimmetine para geçirdiği”, “örgüt poli- tikasına aykırı hareket etti- ği’‘, “gizli servislerle işbirli- ği yaptığı” gerekçesiyle ge- çen yõl görevinden alõnan “Ali” kod adlõ Rıza Al- tun’un, Kandil’de örgüt men- suplarõnca sorgulandõktan sonra affedildiği bildirildi. Güvenlik birimlerinden alõ- nan bilgiye göre, Kandil’de örgütün üst düzey sorumlularõ tarafõndan sorgulanan Rõza Altun’un “özeleştirisi” kabul edildi. Murat Karayılan ve Mustafa Karasu’nun da bu- lunduğu bazõ sorumlularõn Al- tun’un infaz edilmesi yönün- de tavõr aldõğõ belirtildi. Rõza Altun hakkõnda “infaz kararı çıkmamasına”, kõrsal alanda- ki kadrolarõn “Bu karar çifte standart, kendini PKK’nin üzerinde gören ve Avru- pa’da çeteleşen Rıza’nın çoktan infaz edilmesi gere- kirdi” şeklinde tepki göster- diği öne sürüldü. Terör örgü- tünün Avrupa’daki gençlik yapõlanmasõnõnsa Altun’un af- fedilerek yeniden sorumlu kadrolarõ arasõnda yer alma- sõndan dolayõ memnuniyetle- rini dile getiren açõklamalar yaptõğõ kaydedildi. Terör örgütünde, son dö- nemlerde “Suriyeli-Türkiye- li” bölünmesinin yanõ sõra “Avrupa-kırsal” kadrolarõ arasõnda da gruplaşma yaşan- dõğõ da öne sürüldü. “Kırmızı Bülten”le aranan Rõza Altun, örgütü tarafõndan görevden alõnmasõnõn ardõndan şubat 2007’de Fransa’da yakalan- mõştõ. Hakkõnda, uluslararasõ arama kaydõ bulunan Rõza Al- tun, serbest bõrakõlmasõnõn ar- dõndan, Temmuz 2007’de, sahte belgelerle girdiği Avus- turya’da gözaltõna alõnmõş, Türkiye’nin iade taleplerine rağmen bu kişinin Kandil’e kaçmasõna izin verilmişti. Terör örgütünde Rõza Altun affedilirken eski Rusya so- rumlusu “Mahir Welat” kod adlõ Numan Uçar hakkõnda ise Rus gizli servisinin hima- yesine girdiği ve terör örgütü elebaşõsõ Abdullah Öcalan’õn yakalanmasõnda gizli servis- lerle işbirliği yaptõğõ gerekçe- siyle “ölüm kararı” verilmiş- ti. Yine terör örgütünün Avru- pa sorumlusu “Kani Yılmaz” kod adlõ Faysal Dunlayıcı da Abdullah Öcalan’a Avrupa’da sõğõnacak yer bulamadõğõ ve gizli servislerle işbirliği yaptõ- ğõ için örgüt tarafõndan “ha- in” ilan edilmişti. Faysal Dunlayõcõ, Murat Karayõ- lan’õn görevlendirdiği kişiler- ce otomobili havaya uçurula- rak feci şekilde öldürülmüştü. PKK Altun’u affetti İNFAZ EDİLMEDİ . CHP’nin bir arsanõn imar değişikliği karşõlõğõnda 1 milyon dolar rüşvet aldõğõ iddialarõnõ belgeleriyle ortaya koymasõnõn ardõndan Şaban Dişli’nin MYK ve MKYK’den istifa etmesi, AKP’yi hareketlendirdi. Parti kulislerinde, Erdoğan’õn, Dişli’nin yerine hemen bir atama yapmak yerine bir süre bekleyerek yeni yasama yõlõnõn başlamasõyla MYK’de, ardõndan da kabinede değişiklik yapabileceğine dikkat çekiliyor. Şehit Jandarma Komando Er Eyüp Gürsoy dün toprağa verildi Bursa şehidini uğurladı BURSA (Cumhuriyet) - Bingöl’ün Kiğõ ilçesinde PKK’lilerin düzenlediği saldõrõda şehit olan Jandarma Komando Er Eyüp Gürsoy dün Bursa’da toprağa verildi. Şehidin cenazesi önce Nilüfer ilçesindeki baba evine getirildi. İlçe Türk bayraklarõyla donatõlõrken cenaze alkõşlarla karşõlandõ. Baba Osman Gürsoy taziyeleri kabul ederken anne Fatma Gürsoy, cenaze aracõna çõkarak “Yavrum, Eyüp’üm geldin mi” diyerek gözyaşõ döktü. Acõlõ anne Türk bayrağõna sarõlõ olan tabutu açõp oğlunu çõkartmak istedi. Güçlükle sakinleştirilen şehit annesine sağlõk ekipleri tõbbi müdahalede bulundu. Şehidin kardeşleri Gülay Aydınlı, Ayşe Ay ile asker kõyafeti giyen 9 yaşõndaki Fatih ile 13 yaşõndaki Özlem de gözyaşlarõna boğuldular. Şehit Gürsoy için daha sonra Ulu Cami’nde tören düzenlendi. Buradaki törene Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Faruk Çelik, Bursa Valisi Şahabettin Harput, CHP Bursa milletvekilleri Kemal Demirel, Abdullah Özer, AKP milletvekilleri Mehmet Emin Tutan, Ali Kul, Jandarma Bölge Komutanõ Tuğgeneral Osman Baykut, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanõ Hikmet Şahin ve çok sayõda yurttaş katõldõ. Şehit erin cenazesi kõlõnan namazõn ardõndan bir süre Atatürk Caddesi üzerinde omuzlarda taşõndõ. Yurttaşlar, sõk sõk, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez”, “Meclis’te PKK istemiyoruz”, “Şehidim hakkını helal et bize” sloganlarõ attõ. Şehit er, Hamitler Askeri Şehitliği’nde toprağa verildi. Gaziosmanpaşa’da okul inşaatõ durdurulurken kaçak Kuran kursuna göz yumuluyor Gerici çifte standartTARKAN TEMUR Tarikat yuvasõ haline gelen Gaziosmanpa- şa’da okul inşaatõ durdurulurken aynõ adada bu- lunan ve planlarda kültür merkezi, yeşil alan olarak görünen bir başka parselde kaçak Ku- ran kursu hõzla yükseliyor. CHP Gaziosman- paşa İlçe Başkanõ Mehmet Polat, cami ve Ku- ran kursu sayõsõnõn fazla olduğunun ilçe müf- tülüğü tarafõndan da kabul edilmesine karşõn belediyenin okul inşaatõnõ durdurarak kaçak Kuran kurslarõna göz yummasõnõn şeriatçõ yapõlanmaya destek anlamõna geldiğini söyledi. Polat, sorumlular hakkõnda savcõlõğa suç du- yurusunda bulundu. İlçedeki 50. Yõl ve Esentepe mahallelerin- de okullardaki öğrenci sayõsõnõn yüksek olmasõ nedeniyle yaklaşõk 4 ay önce 2543 ada 1 par- selde okul inşaatõna başlandõ. Harfiyatõ alõnan ve temel atõlmasõ için uygun hale getirilen ara- zideki inşaat daha temel atma çalõşmalarõ başlamadan belediye tarafõndan durduruldu. Aynõ adada farklõ parseldeki ve imar planla- rõnda Yeşil Alan, Kültür Merkezi ve Park Ala- nõ olarak görülen arazi üzerinde 3 katlõ kaçak Kuran kursu inşaatõysa bitme noktasõna geldi. CHP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanõ Polat, Ga- ziosmanpaşa Belediyesi’nin uygulamasõnõ yargõya taşõdõ. Polat, İçişleri Bakanlõğõ, İstan- bul Valiliği, Sultangazi Kaymakamlõğõ ve Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na yazdõğõ dilekçelerle yetkili makamlarõ bilgi- lendirerek kaçak Kuran kursu inşaatõnõn dur- durulmasõ ve okul inşaatõnõn sürdürülmesini is- tedi. AKP’li Belediye Başkanõ Erhan Erol dö- neminde ilçenin “tarikat yuvası” haline geldiğini de belirten Polat, “Aynı ada içinde kültür merkezi, yeşil alan ve park alanı olan yerlerde kaçak Kuran kursu ve cami in- şaatının devam etmesini hayretler içinde iz- lemekteyiz. Kaçak Kuran kursu yapımını görmezden gelerek müsaade eden AKP’li Gaziosmanpaşa Belediyesi irtaci ve şeriat- çı yapılanmaya destek vermeye devam et- mektedir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak laik eğitim yerine din eğitimi vermek amaç- lı yapılan bu çalışmaları engellemek için Cumhuriyetin yetkili kurumlarını göreve ça- ğırıyoruz” diye konuştu. Bursa’da düzenlenen cenaze töreninde gözyaşları sel olurken teröre lanet yağdı. (Fotoğraf: AA) Sõvas Kongresi dönüm noktasõ oldu Cumhurbaşkanõ Gül, Sõvas Kongresi’nin yõldönümü törenleri nedeniyle geldiği Sõvas’ta kongrenin tarihi yeniden şekillendiren büyük ve anlamlõ bir buluşma olduğunu vurguladõ SIVAS (Cumhuriyet) - Sõvas Kongresi’nin 89. yõldönümü tören- lerle kutlandõ. Törenlere katõlan Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, “Bu ülkenin birliğinin, dirliğinin asla bozulamayacağını bir kez daha bütün dünyaya ilan ediyo- rum” diye konuştu. Sõvas’taki etkinlikler dün sabah saatlerinde Cumhuriyet Meyda- nõ’ndaki Atatürk Anõtõ’na çelenk ko- nulmasõyla başladõ. Cumhurbaşka- nõ Gül’ün de katõldõğõ törende say- gõ duruşunun ardõndan İstiklal Mar- şõ okundu. Gül, burada yaptõğõ ko- nuşmada, “Bu ülkenin, bu devle- tin nasıl, hangi emeklerle kurul- duğunu, Türkiye Cumhuriye- ti’nin temelinin ne büyük feda- kârlıklarla atıldığını bir kez daha hep beraber yâd ediyoruz” dedi. Sõvas Kongresi’nin bir dönüm nok- tasõ olduğunu vurgulayan Gül, şun- larõ söyledi: “Sıvas Kongresi, milli irade- nin her şeyin üstünde olduğunun içeride ve dışarıda duyurulduğu büyük bir kongre oldu. Kongre aslında, Atatürk’ün dediği gibi, ‘Cumhuriyetin temellerinin atõldõğõ büyük anlamlõ bir buluşma’ oldu. Tarihi yeniden şekillendiren, ta- rihe yeniden yön veren çok büyük bir buluşma oldu. Bu kongrenin bağrından TBMM doğdu. TBMM’nin bağrından da Türki- ye Cumhuriyeti Devleti doğdu. O açıdan Sıvas Kongresi, tarihimi- zin en önemli dönüm noktala- rından biridir. Bir kez daha, Sıvas Kongresi’ne katılan, emek veren, milli mücadelenin bütün liderle- rini ve onlara kucak açan Sıvas- lıları tekrar şükranla anıyorum.” Program, Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül’ün konuşmasõnõn ardõn- dan tören geçişiyle son buldu. Kan- gal ilçesi temsilcilerinin geçişi sõ- rasõnda Kangal köpekleri de yer aldõ. Cumhurbaşkanõ Gül’e 2 yav- ru Kangal köpeği armağan edildi. Buradaki törenin ardõndan protokol, Sõvas Kongresi’nin yapõldõğõ bina- ya geçti. Burada Sõvas Devlet Ti- yatrosu oyuncularõ kongreyi temsi- li olarak yeniden canlandõrdõlar.Gül törenler için Sıvas’taydı. (AA) ‘KAHRAMANLIK DESTANI’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sõvas Kongresi’nin toplanmasõnõn 89. yõldönümü nedeniyle yayõmlanan me- sajlarda, TBMM’nin, kongreyi toplayan kahramanlarõn eseri olduğu vurgulandõ. TBMM Başkanõ Köksal Toptan, Sõ- vas Kongresi’nin toplanmasõnõn 89. yõl- dönümü dolayõsõyla Sõvas Valisi Veysel Dalmaz ve Sõvas Belediye Başkanõ Sa- mi Aydın’a birer kutlama mesajõ gön- derdi. Toptan, mesajõnda Atatürk’ün önderliğinde milletçe yürütülen Kurtu- luş Savaşõ’nõn, yokluklara ve güç şartla- ra karşõn zaferle sonuçlandõrõlan ve tari- he altõn harflerle işlenen, eşine az rastla- nõr bir kahramanlõk destanõ olduğunu belirtti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da mesajõnda, Kurtuluş Savaşõ’nõn en önemli dönüm noktalarõndan biri olan Sõvas Kongresi ile aziz milletin, her tür- lü işgal ve müdahaleye karşõ canõ paha- sõna direneceğini tüm dünyaya ilan etti- ğini vurguladõ.