Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 3 EYLÜL 2008 ÇARŞAMBA
6 HABERLER
AVRUPA
GÜRAY ÖZ
Kirleniyoruz Hep Birlikte
Çevreci hareketlerin büyük bir içtenlikle, saflıkla,
inatla kendilerini gösterdikleri yıllarda sosyalist-
lerin çevrecilere imrenerek, utanarak baktıklarının
ama mesafeli durmaya çalıştıklarının tanığıyım.
Biraz küçümser, biraz işçi hareketinin önüne
konmuş bir engel olduklarını düşünür, daha
önemli sorunlar, içimizde o bir gün mutlaka ge-
lecek olan, çevreyi de düzeltebileceğimiz engin
iktidarın hevesi varken es geçiverirdik çevre ha-
reketlerini.
Onlar bizim “müttefiklerimiz” bile değildiler.
Oysa dünya hızla kirleniyormuş.
Tam biz çevrenin ne kadar önemli olduğunu öğ-
renirken, çevreciler benim o yıllarda yaşadığım ül-
kede, Almanya’da iktidar ortağı oluverdiler.
İktidar bozar, kirletir.
İsyanları bitti. İçlerindeki gerçek yeşiller birer iki-
şer uzaklaştılar.
İçtenlikli olanlar dünyanın kirliliğine dayana-
madılar.
Petra Kelly gibi çekip gittiler.
Hiç kuşku yok; sermaye piyasası değerli olan
her şeyi en az iki kere alıp satmayı becerir. Çev-
recilikte büyük bir ufuk, büyük bir olanak gördü-
ler.
Çevre koruma bir sanayi dalına dönüştü.
Çevrecilik mi?
“Daniskasını“ onlar yaparlardı. Yaptılar. Bili-
yorsunuz, hâlâ da yapıyorlar. Almanya’da çevre-
ci olmayan şirket, tekel, patron, menajer kalma-
dı Çevreyi koruyan teknikler, makineler, sistem-
ler bulundu. Alınıp satıldı.
Ve çevre kirlenmeye, daha büyük bir hızla kir-
lenmeye devam etti.
Dünyayı en fazla kirleten nedir? İnsana rahat va-
at eden lüks tüketimin bitmek bilmez ürünleridir.
Sonra savaşlardır. Bombalardır. Onlar yüz binlerce
insanı öldürürken, doğayı da öldürürler. Toprak te-
mizlenmesi güç, metal parçalarıyla dolar. Kulla-
nılan kimyasallar hiç gitmeyecek bir şekilde ha-
vamızın içine nüfuz eder.
İnsan kirlenir ve artık temizlenemez.
Sermaye kirli bir insan faaliyeti olarak yaşayan
herkesin ruhuna girer. TV kanalları kirliliğin karşı
konulmaz aktarıcısı olurlar.
Kyoto mu?
O, yalanın binlerce adından biridir.
İlk sosyalist denemenin insana ilişkin pek çok
alandaki başarılarının da tanığıyım. Emperyal ka-
pitalizmin zorladığı rekabetin onu önce durdur-
duğunu, devrimci enerjisini tükettiğini, sonunda
yendiğini de gözlerimle gördüm.
Sermaye parıltılı dünyasında çevrecileri bir bir
“eğitir” uysallaştırır kendine benzetirken, sos-
yalizmin elinde kalan tek ve enternasyonal güç ba-
rış mücadelesiydi.
Kendisiyle birlikte onu da yitirdi.
Şimdi, doğa önlenmesi güç bir sona doğru yak-
laşırken, emperyal sermaye düzeni kendi safla-
rına kattığı eski sosyalist yeni kapitalist ülkelerle
oynayıp duruyor. Bilmediği, bilemediği, eşyanın
tabiatı gereği önleyemediği ise kendi yarattığı ye-
ni düşmanların kendisine insanlar için iyilikle do-
lu bir sistem arayışı ile değil, aydınlık bir dünya gö-
rüşüyle değil, barış mücadelesiyle değil, tıpkı ken-
disi gibi, tanıdığı ama çaresini bilemediği silahlarla
karşı koyacağıdır.
Emperyal kapitalizmin şikâyet etmeye artık
hakkı olmayacaktır.
Şikâyet etmeye insanların hakkı var.
Her şeye rağmen, günahlarımıza, kadir bil-
mezliğimize rağmen haklı olan yine de bizleriz.
Önümüzde duran iş, bir kere daha denemek-
tir.
Ya biz bir çıkış yolu bulacak, yolu tıkayan ka-
yayı yerinden söküp atacağız ya da doğa bizi ta-
rihin içinden, tarihle birlikte söküp atacak.
e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr
Deniz Feneri davasõnõn iddianamesinde RTÜK Başkanõ Zahid Akman’õn adõ kurye olarak geçiyor
Geç gelen vurgun itirafõANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Dinci kesimin Kõzõlay’õ olarak
nitelendirilen ve yurtdõşõnda topla-
nan bağõşlarõ amacõ dõşõnda Türki-
ye’ye transfer eden Deniz Feneri
Derneği yöneticilerinin yasadõşõ ak-
tarõm itirafõ, gözleri yeniden dinci
vurguna çevirdi. 41 milyon Av-
ro’luk vurgunda RTÜK Başkanõ
Zahid Akman kuryelikle suçlanõr-
ken Türkiye’ye gönderilen dosya
Maliye Bakanlõğõ’na bağlõ MA-
SAK’ta bekletiliyor.
Soruşturmayõ yürüten Frankfurt
Savcõlõğõ, Müslümanlara yardõm
amacõyla 2002 ile 2006 yõllarõ ara-
sõnda toplanan 14 milyon Avro tu-
tarõndaki bağõşlar 4 ayrõ hesap num-
arasõna aktarõldõğõ, 14 milyon Av-
ro’nun, en az 8 milyon Avro’sunun
aralarõnda Kanal 7’nin de bulundu-
ğu çeşitli firmalara aktarõldõğõ ileri
sürüldü. Savcõlõğa göre dört zanlõdan
üçü para aktarõlan şirketlerde yö-
neticilik yaptõ, biri de nakit para kur-
yesi olarak çalõştõ.
21 bin kişi bağış yaptı
Dosyadaki bilgilere göre, 2002-
2007 yõllarõ arasõnda Deniz Feneri
e.V. derneğine çeşitli banka hesap-
larõ üzerinden 35 milyon Avro’dan
fazla para geldi. 5 yõllõk süreçte De-
niz Feneri e.V.’ya 21 binden fazla
kişi birer kez, 7 bin 320 bağõşçõ ise
düzenli olarak bağõş yaptõ. Diğer or-
ganizasyonlarla birlikte yaklaşõk 40
milyon Avro toplandõ. Bu paranõn
yaklaşõk 18 milyonu nakit olarak
bankalardan çekilerek büyük ölçü-
de Türkiye’ye gönderildi.
Frankfurt Savcõlõğõ, kara para ak-
lama ve dolandõrõcõlõk suçlamalarõyla
açtõğõ soruşturmayla ilgili Türk ma-
kamlarõndan bazõ istemleri içeren bir
dosyayõ Ankara’ya göndermişti.
Dõşişleri Bakanlõğõ’na iletilen dos-
ya Adalet Bakanlõğõ’nca incelen-
dikten sonra Mali Suçlarõ Araştõrma
Kurulu’na (MASAK) devredildi.
Dosya MASAK’ta bekliyor. Mali-
ye Bakanõ Kemal Unakıtan’a bağ-
lõ MASAK bugüne değin soruştur-
mada somut bir adõm atmadõ.
Aynõ davanõn iddianamesinde
RTÜK Başkanõ Zahid Akman’õn adõ
kurye olarak geçiyor. Akman ile bir-
likte Kanal 7 televizyonu yönetici-
leri Zekeriya Karaman ve İsmail
Karahan’õn kuryelik yaptõğõ ileri sü-
rülüyor.
RTÜK Başkanõ Zahid Akman’õn
avukatõ Ali Yıldız ise Akman’õn Al-
manya’daki “Deniz Feneri e.V”
derneğiyle ilgili soruşturma ola-
yõyla hiçbir ilgisinin olmadõğõnõ,
hakkõndaki tüm haber ve iddialarõn
gerçeğe aykõrõ olduğunun birçok
mahkeme kararõyla tespit edildiği-
ni savundu.
12 yıldır bağış topluyor...
Deniz Feneri, 1996’da ramazan
ayõnda Kanal 7 ekranlarõnda yardõm
dağõtmaya ve yardõm toplamaya
başladõ. Deniz Feneri 1998’de der-
nek oldu. 2006’da Deniz Feneri
Derneği’nin yõllõk 100 milyon do-
larlõk yardõm toplayabilen bir kurum
haline geldiği açõklandõ. Derneğin
yurtdõşõndaki örgütlenmesi ise ayrõ
tüzel kişilik olarak gerçekleşti.
Deniz Feneri Derneği’nin Genel
Sekreteri İbrahim Altan, Alman-
ya’daki derneğin kendileriyle hiçbir
resmi bağlantõsõ olmadõğõnõ ileri
sürerek “Zaman zaman bizim pro-
jelerimize verdikleri parasal des-
tek dolayısıyla, bu derneğin var-
lığından haberdarız” demişti.
İFADELERİN GETİRDİĞİ
AKP’nin
rolü
tartışılıyor
OSMAN ÇUTSAY
FRANKFURT - Frankfurt Eyalet
Mahkemesi’nde pazartesi günü başlayan
duruşmayla karar aşamasõna gelen Fran-
kurt’taki Deniz Feneri e.V. davasõnda, iki
sanõğõn “her şeyi anlatması”, Ankara ve
AKP’nin rolünü de tartõşmaya açõyor.
Frankfurt Eyalet Mahkemesi’nde önceki
gün başlayõp dün de devam edilen duruş-
malarda, “toplanan bağışları amaç dışı
kullanmaktan” yargõlanan Mehmet
Gürhan, Firdevsi Ermiş ve Mehmet
Taşkan’õn itiraf niteliğindeki ifadeleri,
Kanal 7 INT ve yandaş şirketlerin Türki-
ye bağlantõlarõnõ gündeme getirdi. Ancak
Mehmet Gürhan, Deniz Feneri’nin Türki-
ye ile organik bağõ olduğu yolundaki id-
dialarõ reddetti. Davanõn ana sanõğõ konu-
mundaki Gürhan’õn bu tutumu, gözlemci-
lerce “anlamlı” bulundu. Elindeki bilgi-
leri mahkemeye açan Firdevsi Ermiş‘in
duruşma sõrasõnda Mehmet Gürhan’õn
“Türkiye’ye danışarak” kendisine tali-
mat verdiğini vurgulamasõna karşõn Gür-
han’õn Türkiye’deki muhataplarõnõn kim-
ler olduğu ve onlarla neler konuştuğu gi-
bi sorularõn yanõtlarõ ortada bõraktõ.
200 dosyadan oluşan belgeler nedeniy-
le önce aylarca süreceği sanõlan davada,
sanõklarõn mahkemeyle işbirliği yapmayõ
kabul ederek istenen bilgileri vermesi
üzerine karar süreci hõzlandõ. Mahkeme
Başkanõ Dr. Jochen Müller, duruşma
öncesinde mahkeme, savcõlõk ve savun-
ma arasõnda görüş birliği sağlandõğõnõ, o
nedenle çok sayõda tanõğõn mahkemeye
davet edilmesine gerek kalmadõğõnõ kay-
detti. Bu işbirliği nedeniyle, hem davanõn
eylül ayõ sonuna kadar sonuçlandõrõlacağõ
hem de sanõklarõn daha düşük cezalar ala-
cağõ sanõlõyor.
Mahkeme ve hukuk çevreleri, Gür-
han’õn 6 yõl, diğer sanõklar Mehmet Taş-
kan ile Ermiş‘in üçer yõl hapisle cezalan-
dõrõlabileceğini belirttiler. Yasalara aykõrõ
muhasebe işlemlerini, aldõğõ talimatlar
doğrultusunda, “işsizlik korkusu ve
borçları nedeniyle” kabullendiğini belir-
ten Firdevsi Ermiş‘in cezasõnõn ise itiraf-
larõ nedeniyle tecil edilmesi bekleniyor.
Dini duygularõ sömürülerek yaklaşõk
21 bin yardõmseverden 40 milyon Av-
ro’yu aşkõn para toplayan, bu nedenle de
“dolandırıcılık ve emniyeti
suiistimal”den yargõlanan sanõklar, özel-
likle bağõşlarõn 18.5 milyon Avro’luk bö-
lümünün ne olduğu konusunda yanõt ver-
mekte zorlanõyor. Tutuklu sanõklar ifade-
lerinde toplanan paralarla arsa, gayrimen-
kul, gemi aldõklarõnõ yeni şirketler kur-
duklarõnõ itiraf etti. Sadece Mehmet Gür-
han’õn Postbank, Commerzbank ve Va-
kõfbank şubelerinden 10 milyon Avro’ya
yakõn bir parayõ, Mehmet Taşkan’õn da
bir defasõnda Firdevsi Ermiş ile birlikte
2.2 milyon Avro civarõnda bir tutarõ nakit
olarak çektikleri belirlendi. İddianameye
göre, sanõklar, bu paralarõ Türkiye’ye
kuryelerle aktararak amaç dõşõ kullandõ-
lar.
Almanya’daki Deniz Feneri davasõnda tutuklanan isimlerin bağlantõlarõ dikkat çekiyor
Yolları AKP’yle kesişiyor
AYKUT KÜÇÜKKAYA
Almanya’daki Yimpaş so-
ruşturmasõnda olduğu gibi
Deniz Feneri e.V. hakkõnda-
ki yolsuzluk soruşturmasõnda
tutuklu bulunanlarõn, soruş-
turmada adõ geçenlerin yolu
Türkiye’de iktidar partisi
AKP’yle kesişiyor. Ne var ki
aynõ Yimpaş’ta olduğu gibi
soruşturmanõn Türkiye aya-
ğõnda hiç bir somut adõm
atõlmadõğõ görülüyor.
Soruşturma kapsamõnda en
dikkat çekici isim tutuklu
Mehmet Gürhan olarak kar-
şõmõza çõkõyor. Bu kişi Al-
manya’daki yükselişini Yim-
paş’õn bu ülkedeki bir şirke-
tinin yolsuzlukla suçlanan
yöneticisi-kayõnpederi Şük-
rü Kurum’a borçlu. AKP’ye
yakõnlõğõyla dikkat çeken,
Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan’la Almanya’da bir araya
geldiği fotoğraflara yansõyan Gür-
han, Deniz Feneri’nden önce Ka-
nal 7’nin Avrupa’daki en önem-
li ismiydi.
İktidar partisi AKP’nin med-
yadaki destekçisi Kanal 7’nin Al-
manya’daki yayõnlarõnõ Kanal 7
INT logosuyla gerçekleştiren şir-
ketin ilk ismi, Media 7 GmbH’ydi.
20 Kasõm 1995’te kurulan bu şir-
ket, 25 Şubat 2000 tarihinde ser-
maye artõrõmõna giderek toplam
sermayesini 10 milyon marka çõ-
kardõ. Bu sermayenin 9 milyon
950 bin marklõk kõsmõ Yimpaş’õn
Almanya’daki şirketi Yimpaş
Verwaltungs GmbH’ye aitti.
Yimpaş, Kanal 7’ye paralarõ o
tarihte şimdi Alman savcõlõğõnõn
Deniz Feneri soruşturmasõnda
hakkõnda 6 yõl hapis cezasõ iste-
miyle yargõladõğõ Kanal 7’nin
Avrupa Genel Müdürü Mehmet
Gürhan’a elden teslim etmişti.
Bu para alõşverişinden kõsa bir sü-
re sonra hem Media 7 hem de
Yimpaş Verwaltungs GmbH bat-
tõ.
AKP döneminde RTÜK Baş-
kanlõğõ’na getirilen ve Deniz Fe-
neri e.V. iddianamesinde isminin
kurye olarak geçtiği gazetelere
yansõyan Zahid Akman’õn baş-
kanlõğa atanmadan önce Alman-
ya’da hem hissedar hem yönetici
olarak bulunduğu çok sayõda şir-
keti teslim ettiği isim olarak da yi-
ne karşõmõza Mehmet Gürhan’õn
adõ çõkõyor.
Taşkan ve Yıldırım
Alman savcõsõnõn 3 yõl hapis ce-
zasõ istediği Mehmet Taşkan’õn
ismi ise Ulaştõrma Bakanõ Bina-
li Yıldırım’la kesişiyor. Deniz Fe-
neri e.V’nin genel müdürlüğünü
Gürhan’dan devralan Taşkan’õn
ismi ise yine Frankfurt’ta kurulu
bir başka şirkette üst düzey yö-
neticiler arasõnda geçiyor. Bu fir-
ma Türkiye’de gazete sayfalarõna
sõkça konu olan turizm şirketi
Santour’du.
Taşkan daha önce Santour fir-
masõnda genel müdür yardõmcõlõğõ
yapmõştõ. Ulaştõrma Bakanõ Yõl-
dõrõm’õn oğlu Erkan Yıldırım
yolcu gemisi alõrken işte bu gemi
acentesi Santour’dan borç para al-
mõştõ.
Binali Yõldõrõm’õn eskiden bir
dönem genel müdürlüğünü yaptõğõ
Sancak Line ile Taşkan’õn müdür
yardõmcõlõğõ yaptõğõ Santour’un
ilişkisi firmanõn kendi internet
sitesinde şu cümlelerle anlatõlõ-
yordu:
“Santour GmBH, 1999 yılın-
da, turizmde faaliyet gös-
termek üzere Frankfurt’ta
kuruldu. Kuruluşundan kı-
sa bir süre sonra İtalya-
Türkiye arasında faaliyet
gösteren Sancak Line fir-
masının Avrupa genel bilet
satış acenteliğini aldı. San-
tour GmBH’nın planlı ve
verimli çalışmaları saye-
sinde; Sancak Line 2000
yılı yaz sezonunda, yeni ku-
rulmasına rağmen bu hat-
ta faaliyet gösteren firmalar
arasında yolcu ve araç ta-
şımacılığında, gemi dolu-
luk oranı olarak birinci sı-
raya yerleşmiştir. 2005 yılı
sezonunda Sancak Line’a
ait yenilenen Sancak 1 ge-
misi ile sezona çok iyi ha-
zırlanan Santour, ‘Tatil Ge-
mide Başlar’ sloganı ile yo-
luna devam etmektedir...”
Erdoğan’ın yakın
dostu Karaman
Derneğin mali müdürü tu-
tuklu Firdevsi Ermiş önce-
ki günkü duruşmada “Asıl
gelir kaynağı Deniz Feneri
idi. Bu paralar daha sonra
Mehmet Gürhan’ın tali-
matları doğrultusunda, çe-
şitli şirketlere ve Türkiye’ye
aktarılıyordu. Ancak Gürhan,
bütün önemli kararları Türki-
ye’ye danışarak alıyordu” di-
yordu.
Ermiş yine ifadesinde; Alman-
ya’da sayõlarõ 8’i bulan şirket ve
kuruluşlarõn da ortaklarõ olan Tür-
kiye’deki Kanal 7 ve Deniz Feneri
e.V. yöneticileri Zekeriya Ka-
raman, İsmail Karahan, Mus-
tafa Çelik ve Harun Kapuyol-
daş’õn bütün işlerin başõnda ol-
duğunu vurguluyordu. Ermiş’in
işaret ettiği yöneticilerden Zeke-
riya Karaman, Başbakan Erdo-
ğan’õn yakõn dostuydu. Öyle ki Er-
doğan, Kanal 7 yöneticisi Zeke-
riya Karaman’õn oğlu Habib Ka-
raman’õn düğününde nikâh şa-
hitliğini yapmõştõ. Ve Karaman’õn
düğününe Mehmet Gürhan da
katõlmõştõ.
Soruşturma kapsamında en dikkat çeken
isim olarak görülen Mehmet Gürhan’ın
AKP’ye yakınlığı dikkat çekiyor. Diğer
tutuklu sanık Mehmet Taşkan’ın ismi de
Ulaştırma Bakanı’yla kesişiyor.
M e h m e t
Gürhan.
Tayyip
Erdoğan.
Mehmet
Taşkan.
Binali
Yıldırım.
BÜNYAMİN
GÜNDÜZALP’i
Ölümünün birinci yõlõnda
özlemle anõyoruz...
AİLESİ
Merhaba, çocuklar.
Bir geniş
bir büyük «Merhaba» demek,
sonra bitirmeden sözümü
yüzünüze bakõp gülerek
— kurnaz ve bahtiyar —
kõrpmak gözümü...
Biz ne mükemmel dostlarõz ki
kelimesiz ve yazõsõz
anlaşõrõz...
BAŞSAĞLIĞI
Baromuzun 15203 sicil sayısında kayıtlı
AVUKAT
ERCAN GÖKÇE
02.09.2008 tarihinde vefat etmiştir.
Cenazesi 02.09.2008 günü kaldırılan
meslektaşımıza Tanrı’dan rahmet,
kederli ailesine, yakınlarına
ve Baromuz mensuplarına
başsağlığı dileriz.
İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI
41 milyon Avro’luk vurgunda RTÜK Başkanõ Zahid
Akman kuryelikle suçlanõrken Türkiye’ye gönderilen dosya
Maliye Bakanlõğõ’na bağlõ MASAK’ta bekletiliyor.
200 dosya dolusu belge nedeniyle
aylarca süreceği sanõlan davada,
sanõklarõn mahkemeyle işbirliği
yapmasõ süreci hõzlandõracak.
Soruşturmada
tutuklanan sanõklarõn
AKP’ye ve AKP’nin
üst düzey isimlerine
yakõnlõklarõ ve
ilişkileri dikkat
çekiyor.