23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 17 EYLÜL 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Akıl Pazara Çıkmış.. Başbakan Erdoğan’ın Mart 2009’da yapıla- cak yerel seçimlere ne kadar önem verdiğini gör- mek için, iki haftadır İstanbul’da başlattığı pro- paganda kampanyasını izlemek bile yeterli ol- malı. İlçe kongrelerine giderek parti örgütünü ateş- liyor. Üniversitelerin yeni öğrenim yılına başlaması dolayısıyla yapılan törenler- de konuşarak, öğretim üyelerine ve öğrencilere şirin görünmeye çalışıyor. Eko- nomide hızla büyüyen kriz ve yakın çevresinde artan hortumlama olayları ile ilgili haberleri en aza indirebilmek amacıyla da medyadaki muhalif sesleri korkutmayı amaçlıyor. İzmir, Mersin, Çankaya, Eskişehir ve Ordu gibi CHP ya da DSP tarafından kazanılmış olan kentlere de AKP’li başkanla- rı oturtmak için, sol görüşlü seçmenleri ürkütmeyecek adaylar bulmak amacıyla stratejik çalışmalar yürütüyor. Yerel yönetimlerin zaten ezici bir çoğunlukla AKP’nin elinde olduğunu bilenler, bu olağanüstü gayretin iktidar partisinin oy yüz- desini daha da arttırarak, tek adamın egemen olduğu, tek sesli bir Tür- kiye yaratmayı hedeflediğini de anlamalıdırlar. Gaflet içinde olanlar uyanmalıdır Başta ana muhalefet partisinin üst yönetim kadrosunu oluşturanlar olmak üzere, bu tehlikenin birçok kesimde henüz fark edil- mediğini gösteren “Eskişehir sıkıntısı” başlıklı haber, dünkü Cumhuri- yet’te, eskilerin deyimi ile gaflet içinde olanları uyandırmaya yetmeyecek mi- dir? Daha önce de yazdığımı sanıyorum. Yerel seçimlerde, belediye başkanlıkları, mec- lis üyelikleri ve il genel meclisleri üyelikleri için sadece bilinen partilerden değil, yörelerinde etkin isimlerden de bağımsız binlerce aday yarışmaya katıldığı için, oy parçalanma tehlikesi kaçınılmazdır. Bu seçimlerde bunu en aza indirerek, AKP’yi o parçalanmış oylar karşısında daha da büyümüş göstermemenin yolu, CHP Genel Merkez yöneticilerinin düşüncesinin aksine, ana muhalefet partisinin öncülüğünde DSP, SHP, 10 Aralık Hareketi, ÖDP vb. gibi partilerin her se- çim bölgesinin özellikleri dikkate alınarak ortak listeler oluşturmaların- dan geçiyor. Yılmaz Büyükerşen sağlığında bu seçeneği harekete geçirmek için ilk tohumları atmış olan rahmetli Bülent Ec- evit’in çabalarını geçerli kılmayı amaçladığı içindir ki, Eskişehir’de iki dönem- dir sergilediği başarısının kanıtları son günlerde birçok gazetemizde öne çıkarılmasına karşın, daha da geniş bir güçbirliğinin oluşturulması için ade- ta tek başına uğraş veriyor. Cumhuriyetten yana olan merkez sağdaki partilerin, yani DP, DYP ve ANAP’ın da o birliktelikte yer almasına sıcak bakıyor. MHP’yi, böyle bir ittifaka yanaşmayacağı düşüncesi ile gündemine al- mıyor. Narsisizmin zamanı değil Gelin görün ki? CHP yönetimi son genel se- çimlerde sergilenmiş olan başarısızlığı bahane ederek daha şimdiden yan çizmeye, dev ayna- lar karşısında narsisist bir politikayı yaşama ge- çirmeye eğilimli görülüyor. AKP karşısında parçalanmış partilerle yarışa katılarak, tek adamlık heveslisi Erdoğan’ı oldu- ğundan daha da büyük bir oy yüzdesine ulaş- tıracak olan her kim ise, bilinsin ki Mart 2009 se- çimlerden sonra kendilerini de kurumlarını da ba- tağa sürüklemiş olacaklardır. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net Dr. Kurdoğlu, Türkiye’nin dõş politikasõnõ eleştirirken, politikayõ değiştirme konusunda şu yorumu yapõyor: Balinayõ ters çeviremezsinizLEYLA TAVŞANOĞLU Tanõnmõş bir iktisatçõ olan Dr. Çelik Kurdoğlu’yla yüzyõlõmõza damgasõnõ vuran küre- selleşme olgusunu Kafkasya’daki son gelişmele- rin õşõğõnda konuşuyoruz. Kurdoğlu Rusya’nõn bölgede artan gücünü yadsõmanõn olanağõ olmadõ- ğõna işaret ettikten sonra Ankara’nõn dõş politika- sõnõ eleştiriyor. Dõş politikada bugünden yarõna değişiklik yapõlamayacağõnõ vurgulayarak, “Bali- nayı ters çeviremezsiniz” diyor. - Kafkasya’daki son gelişmeler dünyada siyasi küreselleşmenin uzantısı mı? Ç.K. - Dört yõl kadar önce Kafkasya’da çok ciddi hareketlenmeler oldu. Bunu önce Gürcis- tan’da, ardõndan Ukrayna’da gördük. “Bu işin içinde Soros var” dendi. Soros bunu inkâr etme- di. Gürcistan’õn Güney Osetya’ya saldõrõsõyla baş- layan olaylar dizisine gelirsek. Gürcistan Cum- hurbaşkanõ Saakaşvili çõktõ, “Bundan benim ha- berim yok. Yurtdışında bir kilo verme kürün- deydim” dedi. Saakaşvili’nin bu sözleri olayõ da- ha da ilginç hale getirdi. Demek ki onun yokluğunda Gürcistan askeri böyle bir karar verebilmiş. Dikkat edilmesi gereken Kafkasya bölgesinin her zaman çok karõşõk olduğudur. Bölgedeki Grozni şehrinden Orta Asya petrollerinin en bü- yük damarõ geçiyor. Sorgulanmasõ gereken Gü- ney Osetya hareketine kim karar verdiyse onun nihai hedefinin Grozni’yi ele geçirmek olup ol- madõğõ mõdõr? Böyle bir harekete Rusya’nõn susa- rak bakacağõnõ düşünmek büyük safdillik olur. Sonuç olarak Rusya susmadõ. Müdahalesini yaptõ. Sonra da geri çekildi. - ABD’nin, “Rusya orantısız güç uyguladı” tepkisini nasıl karşıladınız? Ç.K.- Rusya da, “O da Irak’a tankla girdi, ben de tankla girdim” diye karşõlõk verdi. So- rulmasõ gereken Gürcistan’õn bu hareketi kendi inisiyatifiyle mi yaptõğõ. Yaptõysa neden böyle çõlgõnlõk yaptõ? Temelde petrol yatıyor - Rusya’nın müdahalede bulunacağı ayan be- yan belli değil miydi? Ç.K. - Ünlü hikâyedir. Sovyetler Birliği çök- tükten sonra ortaya çõkan küçük cumhuriyetlerden birisi ABD’ye savaş ilan etmiş. Sonra da “Barı- şalım” deyip ABD’ye iltihak etmiş. Böyle bir fõk- ra. - Yani Gürcistan da benzer bir davranışta mı bulunur, demek istiyorsunuz? Ç.K. - Acaba Gürcistan sonunda yeniden Rus- ya’ya iltihak etmek için mi böyle bir savaşa giriş- ti? İşin şaka tarafõ. Ama küçücük Gürcistan’õn bu- nu yapmasõndaki mantõk ne olabilir? Bunu küre- selleşmeyle nasõl bağdaştõrabiliriz? Küreselleşme bulutlu ama kocaman bir olay. Bunun temelinde petrol yatõyor. 150 dolarlara kadar giden petrol fiyatõ var. Evet, Gürcistan’da petrol çõkmõyor ama Grozni’den ana bir damar geçiyor. Bana olayõn en çarpõcõ gelen yanõ Rusya’nõn büyük bir şiddetle karşõlõk vermesinden sonra geri çekilmesidir. - Rusya sizce bunu neden yaptı? Ç.K. - Bence Rusya dengeyi fazla zorlamak is- temedi. Rusya’nõn dõş politikasõ hiç yabana atõlõr gibi değildir. Bana göre en usta dõş politikacõlar Ruslardan çõkar. Amiyane tabiriyle Rusya ABD’ye, “O kadar kolay değil. Benim orada kalmak gibi bir niyetim yok. Ama kendi çöp- lüğümde de böyle gürültülere izin vermem” mesajõnõ vermiştir. Çekilmeyi becerebilmek çok büyük bir hüner- dir. Bir satranç hamlesini yaptõğõnõz zaman bunun sonuçlarõnõ da hesap edebilmelisiniz. PORTRE Yükseköğrenimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde yaptõ. İngiltere’de Cambridge ve ABD’de Yale Üniversiteleri’nden lisansüstü derecesini ve doktorasõnõ aldõ. 1970 ve 1980’li yõllarda Dõşişleri Bakanlõğõ’na uluslararasõ ekonomi politikalarõ konusunda danõşmanlõk yaptõ. Son olarak Galatasaray Üniversitesi’nde öğretim görevlisi oldu. 1986’da hayata geçen Dõş Ekonomik İlişkiler Konseyi’nin (DEİK) kuruluşunda yer aldõ. Yõllardõr kendi şirketinde danõşmanlõk hizmeti veriyor. - Acaba Rusya’nın rahatsızlığı sadece Gürcistan’ın yaptıkları değil de güney böl- gesinin tamamıyla NATO ve ABD tarafından kıskaç altına alınmasından kaynaklanmış ola- maz mı? Ç.K. - Olmaz olur mu? Ama sadece o da de- ğil. Çin’in büyümesi Rusya’nõn fena halde ca- nõnõ sõkmaktadõr. Çin ekonomik bakõmdan dün- yanõn en güçlü ülkesi olmaya doğru gidiyor. Rusya’nõn Çin gibi bir ekonomik gücü yok. Sa- dece petrolü var. Eski Sovyetler Birliği’ndeki teknik donanõm ve Ar-Ge araştõrmalarõnõn ne kadarõnõn Rus- ya’da kaldõğõnõ da şüpheyle karşõlarõm doğrusu. - Rusya, bir trilyon dolara yaklaşan bir pa- ranın hazinede durduğunu açıkça ifade et- mişti... Ç.K. - Ama bu para hazinede duruyor. Ay- rõca bilindiği kadarõyla yatõrõma da dönüşme- miş durumda. Çin’in elinde ise üç trilyon do- lar var. Üstelik Çin bu ekonomik büyümesi- ni ABD destekli olarak sağlõyor. ABD özel- likle de bunu 11 Eylül sonrasõ yaptõ. Çin yine ABD desteğiyle inanõlmaz bir bilgisayar teknolojisi geliştiriyor. - Peki, bütün bunlar olurken Türkiye ne ya- pıyor? Ç.K. - Türkiye son yõllarda tek bir siyase- te odaklanamadõ. Dõş politikasõ sürekli zik- zaklar çizdi. Dõş politikasõnda Rusya’yõ nere- deyse tamamõyla unuttu. Ama Gürcistan’da- ki olay patlak verince Başbakan kalktõ Mos- kova’ya gitti. Türk-Rus ilişkilerini böylesine hafife almanõn imkânõ yok. Bir kere Rusya bizim bir numaralõ komşu- muz. Unutmayõn ki Türkiye Cumhuriyeti ku- rulurken en büyük desteği Sovyetler Birliği ver- miştir. Dõş siyasetiyle de her zaman dünya po- litikasõna oynamõş ve oynamakta olan bir ül- keden söz ediyoruz. Onu yok saymak, onu kü- çümsemek büyük hatadõr. Biz bu hatayõ işli- yoruz. Türkiye evet coğrafi bakõmdan önem- li bir konuma sahip. Ama iş enerji güvenliği- ne gelince orada Türkiye’nin önemi artõyor. Türkiye Rusya’yla iyi geçinmezse enerji gü- cünü kullanabilir mi? Mümkün değil. İspatõ da biz Nabucco derken Rusya’nõn Türkmenistan gazõnõ bağlamasõ. Hani Nabucco’nun gazõ nerede kaldõ? Altõ yõl öncesine kadar Türkiye Rusya’da çok önemli işler yaptõ. Ama son altõ yõl içinde Rus- ya’yõ ve Orta Asya cumhuriyetlerini neredeyse unuttu. - Nabucco, dediniz. Rusya açıkça kendi enerji projeleri dururken Nabucco’ya neden destek çıkması gerektiğini sorgulamadı mı? Ç.K. - Evet. Bu Gürcistan olayõ patlak ver- diğinde bizim köşe ve köşebaşõ yazarlarõ çõk- tõlar, “Türkiye’nin dış politikası AB’ye açıl- malı” diye yazdõlar. AB’nin hangi dõş politi- kasõ? AB’nin dõş politikasõ yok. Olamaz da. - Neden? Ç.K.- Çünkü Federal Almanya’nõn dõş po- litikasõ Rusya’dan bağõmsõz oluşturulamaz. Rus gazõ ve Rus boru hatlarõna muhtaçlar. Ayrõca bütün Alman makine ekipmanõnõn satõldõğõ mu- azzam bir Rus pazarõ var. İngiltere’nin dõş po- litikasõ AB’nin dõş politikasõyla bütünleşebi- lir mi? Bugün AB’de bütün uğraş ortak bir dõş politika oluşturma üzerinedir. Türkiye ise AB dõş politikasõ diyecek. Yok öyle şey. Türkiye’nin Osmanlõ’dan beri oluşmuş bir dõş politikasõ vardõr. Mümtaz Soysal Dõşişleri Ba- kanõ olduğu zaman onu tebrik etmiş ve “Ba- kalım ne değişiklikler olacak?” demiştim. Bana, “Dış politika bu. Balinayı çevirmek mümkün müdür?” diye karşõlõk vermişti. Bugün hükümetimizin dõş politika uzmanõ olan kişi (Ahmet Davutoğlu) bir stratejik de- rinlik kavramõ ortaya attõ. “Balkanlar’dan Suudi Arabistan’a kadar olan bu bölge bi- zim nüfuz bölgemizdir. Buraya ağırlık ver- meliyiz” diyor. İyi de Suudi Arabistan’da ABD faktörünü, Balkanlar’da NATO ve AB faktö- rünü ihmal edip kendi başõmõza iş mi yapa- cağõz? - Yani bu zat balinayı çevirmeye mi çalışı- yor? Ç.K. - Evet, ama çevrilmiyor ki. Acaba ba- linayõ miyop yapõp yakõna mõ bakmasõnõ sağ- lamak istiyor? Ben onun kitabõndan anladõğõm kadarõyla söylüyorum. Ha, şunu söylemek is- tiyorsa doğrudur. Ticaret önce komşularla ya- põlõr. Ama yõllardõr komşularla nasõl ticaret yap- tõğõmõz ortada. Artõk küresel çerçevenin dõşõnda bir şey konuşmak mümkün değil. Çin dünyanõn en güçlü ekonomisi olmaya doğru giderken Rusya’nõn sadece petrolü var Çin Rusya’nın canını sıkıyor Türkiye dõş politikasõnda zikzaklar çiziyor. Altõ yõldan bu yana Rusya’yõ ve Orta Asya cumhuriyetlerini neredeyse unuttu. ‘ ‘ Dr. Çelik Kurdoğlu SİVAS 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLÂNI DOSYA NO: 2008/518 Satõlmasõna karar verilen taşõnmazõn cinsi, niteliği, kõymeti, adedi, önemli özellikleri : 1. Sivas Tapusunda Merkez Bahtiyar bostan Mah., Ada 3059, Parsel 2 de kayõtlõ 366.82 m2 arsa üzerine inşa edilmiş kat irtifakõ yapõlmõş 34/366 arsa paylõ 1. kat 4 Bağõmsõz Bö- lüm nolu adres olarak Bahtiyar bostan Mah. Kazancõlar Cad. Ünver apt. No: 4 adresin- de Bulunduğu yer itibariyle şehir merkezine 2 Km. mesafede altyapõ ve Belediye hiz- metleri tamdõr. Bina Betonarma Karkas sisteminde yapõlmõş Asansörlüdür, Merdivenler mermer kaplõ. Daire 4 odo, 1 salon olup õslak zeminler seramik kaplõdõr, daire Saten bo- yalõdõr. Dõş kapõ çelik ,iç kapõlar ahşap kaplama kapõ ve pencereler PVC doğrama olup õsõtma sistemi doğal gazlõ kaloriferlidir. Daire Bürüt olarak 145 M2 alanlõ Kuzey Doğu Cepheli III Sõnõf B Grubu yapõ sõnõfõnda 95.000.00.- YTL. Muhammen kõymetinde mes- ken. Satõş Sivas 2. İcra Dairesinde; 03.11.2008 Pazartesi günü saat 14.00 - 14.10 saatleri ara- sõnda açõk artõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen değerin % 60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ toplamõnõ ve satõş giderlerini geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok artõranõn taahhüdü saklõ kalmak şartõyla 13.11.2008 günü aynõ yerde aynõ saatlerde ikinci artõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu artõrmada da rüçhanlõ alacaklõlarõn alacağõnõ ve satõş giderlerini geçmesi şartõyla en çok artõrana ihale olunur. Şu kadar ki, artõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin % 40’õnõ bul- masõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõnõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle faz- la bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. 2. Artõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranõnda pey akçesi ve- ya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõcõ istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga ver- gisi, tapu harç ve masraflarõ alõcõya aittir. Birikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir. KDV alõcõya aittir. 3. İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgilerin * bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ özel- likle faiz ve giderlere dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile (15) gün içinde daire- mize bildirmeleri lazõmdõr; aksi takdirde haklarõ tapu sicil ile sabit olmadõkça paylaşma- dan hariç bõrakõlacaktõr. 4. Satõş bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasõndaki farktan ve %10 faizden alõcõ ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5. Şartname, ilân tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup gideri ve- rildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6. Satõşõ iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacakla- rõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2008/579 sayõlõ dosya numarasõyla müdürlüğümüze başvurmalarõ ilân olunur. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. Basõn: 49417 Türkiye Gazileriyle Elele TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ ELELE VAKFI OYAKBANK Ankara Turan Güneş Ş. 505 0 505 YTL Tel: 0312 431 99 36, www.elele.org.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear