Catalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 16 EYLÜL 2008 SALI 6 HABERLER SALI ORHAN BURSALI Karadelik,ErdoğanveCHP Gazete köşe yazarları için bulunmaz bir ülke Tür- kiye, hele hele ülke yöneticileri! Her gün size en az 5 konuda yazı malzemesi çıkar! Eğer ilgi alanınız ge- nişse, bunu 10 konuya çıkartabilirsiniz! Ama, bütün bu karmaşa içinde mümkün olmayan bir şey var: Ken- di “yazı programınızı” oluşturmanız, veya böyle bir programı izlemeniz zor! Çünkü, karadelik gibi ülkeyiz! Kendinizi kurtarmak istiyorsunuz, ancak inanılmaz bir kuvvet sizi içine çe- kiyor! Uzaydaki karadelikler öyledir, yapısı o kadar yoğundur ki, çevresindeki her şeyi, ışığı bile yalar- yutar; ışık eğer “uzaktan geliyorsa”, karadeliği “gö- rünce” yolunu değiştirir, bükülerek çevresini dolanarak kurtulur ve uzaydaki yoluna devam eder! Karadelikler uzayda gözükmezler, varlıkları, ışığı bükmelerinden anlaşılır, bir de herhalde yakın çevrelerinde, kendi- lerinden farklı bir şey bulunmamasından! Aslında karadeliğin İslam kültüründe adı var: “Gayya kuyusu”! Cehennem’de günahkârların içi- ne atıldıkları uçsuz bucaksız yer! Türkçede “Dipsiz kuyu” da vardır! Dolmak (veya doymak!) bilmez bir yer! Örneğin ülke, “rüşvet” için de, “yolsuzluk ve ta- lan” için de bir karadelik veya dipsiz kuyudur! Çeşitli dönemlerde ülkemizde, “farklı karadelikler” ortaya çıkabiliyor. Şimdi ise en büyüğü ve tüm Tür- kiye’ye egemen olanı iktidar ve başı! Partisi ve çev- resinin nasıl bir dipsiz kuyu olduğu, aslında biliniyordu da, şimdi somut ortaya çıkıyor. Demek ki “karade- liklerden” dışarı sızıntılar olmaya başladı! Doygunluk hali mi? Zaten, astrofizikçiler de “karadeliklerden ışıltı sı- zıntısı” -altın ışıması gibi- olduğunu sonradan keşfetti! Yani ne kadar karadelik (veya kara kutu) olursan ol, dışarıya bir şeyler hep sızar! Başbakan, son zamanlarda karadelik gibi “insanı” üzerine çekiyor.. kurtulmanız zor! Mutlaka, “içine” dü- şüyorsunuz! Ve yazarak kurtulabilirim diyorsunuz! Ama, sabun köpükleri arasında dolaşıyorsunuz, içinde dişe dokunur, memleket meselesi olabilecek kırıntı arıyor, konuşmalarını eşeliyorsunuz... Sinirle- nen yine siz oluyorsunuz! Tam kabak tadı! Yok yok, kabak tadından kastettiğim, Erdoğan’ın ülkemizde özgürlük, basın özgürlüğü, yandaş kayırma vb. konularındaki fikirlerini hür ve özgürce dile ge- tirmesi değil! İçinde tuttuklarını dışarı dökmesi çok iyi, nihayet 5 yıldır yazıp çizdiklerimiz ete kemiğe bü- rünüyor: Bir karadelik ışıması yaşıyoruz! Sinirlendirici yönü, politikacı kalitesi! Doğru olma- yan şeyler söylemesi, eğer bilerek yapıyorsa da, çev- resi yanıltıyorsa da, bir polemik (sert tartışma!) de- ğil.. başka bir düzey, nasıl söylese! Politikanın po- lemikçi düzeyinin de hep yüksek olanını arzulayan bir insan olarak, karın ağrısından kıvranıyorum! Erdoğan ve partisi zor durumda! Zorlandıkça sal- dırganlık artıyor. En son dünya basın kurumlarına çat- ması eksikti! Bir de “Allah’tan Türkiye’de bağımsız ga- zete ve TV’ler var da, millet gerçekleri oradan öğre- niyor” demesi yok mu! Tam bir bıçak darbesi gibiy- di! 5 yılda oluşturduğu yandaş medyası için söylü- yor, bu “tarafsız basın” lafını! Bu lafın üzerine, Erdoğan’ı tamamen silip attım! Burada size, onun ve çevresinin yargı için de “ta- rafsız yargı” isteğini anımsatırım. Biz “tarafsız yar- gı”dan ne demek istediğini burada anlattık, ama ay- dından uyduruk takım hiçbir zaman anlamadı! Gelelim CHP ve diğer muhalefet kurum ve kuru- luşlarına: “Kara kutudan” patlayan bombaları, AKP’yi, Erdoğan’ı götürür bir niteliğe dönüştürmek gerekir. Burada iletişim olayı işin içine giriyor! Araştırmalara bakınca, oy veren kitlenin yüzde 50’si “olaydan habersiz”! Çünkü, halkımızın kültürel-gün- cel iletişim gücü, bunun için yeterli donanımda de- ğil! O halde, CHP ve diğerleri, bütün ilçelerde, dahası ilçeler içinde çeşitli merkezlerde, kahvehanelerde, in- sanlarla bire bir ilişkiye girerek “bilgilendirme-ay- dınlatma” toplantıları, konuşmalar tartışmalar dü- zenlemeli! Kısa ve öz hazırlanmış dosyalar dağıt- malıdır! Muhalefeti tabanda büyütecek budur! CHP ve diğerleri için, ülkenin, halkın en ince kılcal damarlarına inme zamanıdır.. damarlar genişlemiş- tir! Günümüzde iktidar savaşı, yüksek bir iletişim be- cerisi gerektirir! Bunu yaptınız yaptınız; profesyonel bir destek ile örgütlenmeyi başardınız başardınız; yok- sa Erdoğan ve şürekâsı tepenizde ve tepemizde! [email protected] ANMA GEÇEN SENE BUGÜN SONSUZLU?A U?URLADI?IMIZ YDEALYST BÜYÜ?ÜMÜZ YLK ATATÜRK GENÇLY?Y Ö?RETMENLERYNDEN 'YYMEHMET HA?YM MYRCY SAYGI YLE ANIYORUZ VEFAT Baromuzun 4065 sicil sayõsõnda kayõtlõ AVUKAT MİTHAT ÖZKÖK vefat etmiştir. Aziz meslektaşõmõzõn cenazesi 16.09.2008 Salõ günü (bugün), Şişli Camii’nde kõlõnacak öğle namazõnõ müteakip Zincirlikuyu Mezarlõğõ’na defnedilecektir. Merhuma Tanrõ’dan rahmet, kederli ailesine, yakõnlarõna ve Baromuz mensuplarõna başsağlõğõ dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞITEŞEKKÜR Merhum Ali Özel ve Merhume Melahat Özel’in evladõ; Semin Taşkõn’õn ağabeyi; Merhume Enise Sümer ve eşi Hasan Sümer ile Gönül Tezel’in yeğenleri; Bahar Taşkõn’õn dayõsõ, Merhum Ali Taşkõn’õn kayõnbiraderi; Evren,Yaprak ve Neslihan’õn biricik babalarõ ve Tülay Özel’in sevgili eşi PROF. ERKUT ÖZEL’in vefatõ nedeniyle acõmõzõ paylaşan ve cenazesine katõlan tüm sevenlerine teşekkür ederiz. AİLESİ BAŞSAĞLIĞI Bayanlar basketboluna büyük hizmetleri geçmiş olan Milli Takımlarımızın ve İstanbul Üniversitesi Spor Kulübü antrenörlüğünü de yapmış değerli spor adamı Mustafa ERKOÇ’u zamansız kaybetmenin üzüntüsünü yaşamaktayım. Merhuma rahmet, kederli ailesine başsağlığı dilerim. Sabahattin AKIN İstanbul Üniversitesi Spor Kulübü Eski Bşk. Prof. Dr. Pur, Atatürk devrimlerine sahip çõkmayana öğretim üyeleri olarak haklarõnõ helal etmeyeceklerini söyledi Rektördengericilikvurgusuİstanbul Haber Servisi - Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan Marmara Üniversitesi (MÜ) aka- demik yõlõ açõlõş töreninde, bu okuldan 27 yõl önce mezun ol- maktan gurur duyduğunu ifade ederken MÜ Rektörü Prof. Dr. Necla Pur, öğrencilerine “En önemli göreviniz Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkmaktır” diye seslendi. Prof. Dr. Pur, “Ter- si durumda bizim üzerlerinizde bulunan hakkımızı hocalarınız olarak helal etmeyeceğimizi bil- menizi isterim” dedi. Prof. Dr. Pur, “gerici ve bölücü odaklar”õn kayõt dönemlerinde okulda masa- lar kurarak karşõlõksõz burs ve ka- lacak yer imkânlarõyla gençler üzerinde olumsuz etkiler yarattõ- ğõna dikkat çekti. Başbakan Erdoğan, dün, Mar- mara Üniversitesi’nin Sultanah- met’teki rektörlük binasõnda dü- zenlenen 2008-2009 akademik yõ- lõ açõlõş törenine katõldõ. Erdoğan, törende yaptõğõ konuşmada, 27 yõl önce o günkü adõyla Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bi- limler Fakültesi’nden mezun ol- duğunu anõmsattõ. Erdoğan, üni- versitede okurken hocasõ olan 1982’de MÜ rektörlüğü ve Mart 1997 ile Aralõk 1997 arasõnda da RTÜK başkanlõğõ görevlerinde bu- lunmuş İktisat Profesörü Orhan Oğuz’un elini öptü. Erdoğan, Anadolu gelenekle- rinde aşõrõ bir şekilde el öpme bu- lunduğunu belirterek “El öpmeyi sevmem. ‘3 kişinin elini öpün’ de- rim. Babanızın, annenizin ve hocanızın.... Bunun dışında asla. Aksi, ifade edemeyeceğim çir- kinlikte bir tehlikedir. Çünkü o özgüveni alır götürür. O adeta si- zi köleliğe doğru iter. Bu toplum, köleler veya tabulaştırma anla- yışının olduğu insanlardan mü- teşekkil bir toplum olmamalıdır” diye konuştu. Demirel’i örnek aldı Konuşmasõnda öğretim ele- manlarõnõn değindiği ücretlerin düşüklüğü konusuna değinen Er- doğan, 9. Cumhurbaşkanõ Süley- man Demirel’i andõran bir ifade kullanarak “Biz isteriz hocaları- mız daha yüksek maaşlar alsın ama daha yüksek maaşı vere- bilmemiz için kasada da bir şey- lerin olması lazım. Kasada yok- sa nasıl verelim? Eskilerin dediği gibi vardı da biz mi vermedik” diye konuştu. Atatürk’ün “fikri hür, vicda- nı hür, irfanı hür” sözlerine gön- derme yapan Erdoğan, “Bizim de üniversitelerimizin de sonu gel- mez kısır tartışmalarla, iç poli- tik çekişmelerle, insanların ya- şam tarzlarıyla ve tercihleriyle geçirecek bir tek saniyemiz bile yoktur” dedi. Kıbrıs politikaları konusunda hükümetinin “Kıbrıs’ı peşkeş çektiniz” diye eleştirildiğini an- latan Erdoğan, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün Ermenistan zi- yaretini eleştirmesi konusunda CHP’den yakõnarak “Benim Cumhurbaşkanım en az senin kadar nereye çelengin konula- bileceğini çok ama çok iyi bilir. Kusura bakmayın, böyle ahlaki noktada yanlış bir yaklaşım ola- maz” diye konuştu. BU KEZ İSKENDERUN’DA AKP’liÜysen hakkõndabir iddiadaha AKIN BODUR İSKENDERUN - Gaziantep’te AKP’li Büyükşehir Belediyesi’nin imar değişikliğiy- le 73.5 milyon YTL rant elde ettiği öne sürü- len AKP’li işadamõ Nuri Üysen’in adõ İske- derun’da da benzer iddialarla gündeme geldi. Bölgeye bir alõşveriş merkezi kurmayõ plan- layan Üysen’in satõn aldõğõ arsanõn statüsü- nün tarõm arazisinden ticari alana dönüştürül- düğü, bu sõrada belediyelere iş makinesi aldõ- ğõ belirlendi. İşadamõ Nuri Üysen, bir Alman firmasõyla birlikte İskenderun’da 28 dönümlük arazide Prememall adlõ bir alõşveriş merkezi kurmak için geçen yõl ekim ayõnda harekete geçti. Üysen, İskenderun-Antakya yolu üzerinde, eski havaaalanõ karşõsõndaki Mişel Filipoğul- ları ve kardeşlerine ait araziye talip oldu. Ancak planlarda tarõm arazisi olarak gözüken arsa için Filipoğullarõ, Üysen’e 22 Ekim’de vekâlet verdi. Üysen de aynõ gün belediyeye başvurarak arsanõn ticari alana dönüştürülme- sini istedi. Belediye İmar Müdürü Azim Şahin, arsay- la ilgili olarak 1 Kasõm’da Meclis’e sunul- mak üzere başkanlõğa yazõ yazdõ. Meclis de 2 Kasõm’daki toplantõda konuyu İmar Komis- yonu’na havale etti. Komisyon da 7 Ka- sõm’daki toplantõda Üysen’in talebini yerinde bularak arsayõ ticari alana dönüştürdü. İmar işlemlerinin halledilmesi üzerine Üysen ara- ziyi Filipoğullarõ’ndan yaklaşõk 15 milyon YTL’ye satõn aldõ. Ruhsat işlemleri de nisan ayõnda tamamla- nõrken Üysen 9 Ağustos’ta alõşveriş merke- ziyle ilgili olarak basõn toplantõsõ düzenledi. Üysen, burada bir soru üzerine imar çalõşma- larõ için İskenderun Belediyesi’ne 2, Antakya Belediyesi’ne de 1 iş makinesi aldõğõnõ açõk- ladõ. SHP yargıya taşıdı Alõşveriş merkezi için yapõlan tartõşmalõ imar değişikliği SHP tarafõndan yargõya ta- şõndõ. İskenderunlu mimar ve SHP İlçe Baş- kanõ Ercüment Kimyon, Hatay İdare Mah- kemesi’ne yaptõğõ başvuruda imar planõ deği- şikliğinin “İmar Kanunu, Kent İmar Planı ve Kent İmar Plan Kararları, imar mev- zuatı, çağdaş şehircilik ve planlama ilkele- rine ile kamu yararına açıkça aykırı oldu- ğunu” vurguladõ. İmar değişikliğiyle bölgedeki yeşil alanla- rõn azaltõldõğõna dikkat çeken Kimyon, Gazi- antep’in ardõndan İskenderun’da da ortaya çõ- kan iddialarla ilgili olarak, “Gaziantep, İs- kenderun ve Antakya’daki imar planı de- ğişikliklerinin arkasında ayrı kişi ve şir- ketlerin olması tesadüf değildir. Çünkü, kent merkezlerindeki önemli topraklar, fonksiyonel değişiklikler yapılarak rant projesine dönüştürülmüştür” dedi. MÜ Rektörü Prof. Dr. Necla Pur, Erdoğan’õn da katõldõğõ akademik yõl açõlõşõ töreninde öğrencilerine “En önemli göreviniz Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çõkmaktõr” diye seslendi. TGB’denErdoğan’aprotesto İstanbul Haber Servisi - Marmara Üniver- sitesi (MÜ) akademik yõlõ açõlõş törenine katõ- lan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õ, Tür- kiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi öğrenciler pro- testo etti. Başbakan Erdoğan’õ yolsuzlukla suçlaya- rak üniversiteyi terk etmeye çağõran öğrenciler, “Üniversiteler bizimdir, hortumcular dışa- rı”, “Eşbaşkan dışarı”, “Tayyip yüce diva- na” sloganlarõ attõ. Başbakan Erdoğan, geçen hafta da İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) açõlõşõnda da protesto edilmişti. “Cumhuriyet değil, AKP yıkılacak”, “Fe- ner söndü, deniz bitti, yüce divan göründü” dövizleri taşõyan TGB üyelerinin etrafõnõ Çevik kuvvet ekipleri sardõ. Güvenlik çemberi için- deki TGB’liler 15 dakika slogan atarak eylemini sürdürdü. Başbakan Erdoğan’õn adõnõn Deniz Feneri Derneği e.V. davasõnda para alan kişi olarak geç- tiğini belirten TGB Genel Başkan Yardõmcõsõ Mehmet Bozkurt, şöyle konuştu: “Hepimiz çok iyi bilmekteyiz ki, üniver- sitelerin iktisat bölümlerinde ekonomiyi durdurmak, işçiyi işten atmak, çiftçinin anasına sövmek, esnafa kepenk kapattırmak ve yolsuzluk öğretilmez. Üniversitelerin hu- kuk fakültelerinde ülkenin aydınlarına, Atatürkçü gençlerine karşı kanunsuzca ter- tipler düzenlemek ve bu kanunsuzluğun ‘savcõsõ’ olmak öğretilmez. Tayyip Bey, size hatırlatmak isteriz ki, Türkiye’nin hiçbir üni- versitesinde Amerika’nın Büyük Ortadoğu Projesi’nde görev almak öğretilmez. Bunlar suçtur! Türkiye’de bunları anlatacağınız ne bir üniversite, ne ders vereceğiniz bir amfi ve ne de bunları dinleyecek bir Türk genci vardır. Faaliyetlerinizin hesabının sorulacağı yer Yüce Divan’dır. Yolunuz açık olsun.” Geniş güvenlik önlemleri altõnda açõklama ya- pan grup, açõklamanõn ardõndan marş söyleye- rek dağõldõ. Başbakan Erdoğan, geçen hafta da İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) açõlõşõ sõrasõnda protesto edilmişti. TGB üyeleri Erdoğan’ı üniversiteyi terk etmeye çağırdılar. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) YENİ AKADEMİK YIL Kadro yetersizliğine dikkat çekildi Yurt Haberleri Servisi - Birçok üniversitede yeni akademik yõl dün törenlerle başladõ. Törenlerde üniversitelerdeki kadro yetersizliğine dikkat çekildi. Uludağ Üniversitesi’ndeki törene Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Faruk Çelik de katõldõ. Açõlõşta Bakan Çelik’in konuşmasõ ve Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün kutlama telgrafõ, üniversiteye AKP döneminde atanan yöneticiler ve partililer dõşõnda alkõşlanmadõ. UÜ Rektörü Prof. Dr. Medet Mete Cengiz öğretim üyesi, araştõrma görevlisi sayõsõnõn yetersiz olduğunu, mevcut kadrolara da kullanma izni verilmediğini vurguladõ. Cengiz, personel eksiği nedeniyle Tõp Fakültesi Araştõrma ve Uygulama Hastanesi’nde 400 yatağõn devre dõşõ kaldõğõnõ, ameliyat sayõsõnda azalma olduğunu söyledi. Gümüşhane Üniversitesi’nin yeni akademik yõl açõlõşõ için Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özen, Prof. Dr. İhsan Günaydın’a rektörlük görevini devretti. Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Hatay Mustafa Kemal ve Rize üniversitelerinde akademik yõl törenlerle başladõ.