Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1.KOŞU: F: Balsultan (5), P: Zarahan (4), PP: Zafer (3),
S: Mertbatur (6). 2.KOŞU: F: Erkardeş (3), P: Hurigül
(11), PP: Dumlu (2), S: Riko (6). 3.KOŞU: F: Green Eye
(1), P: Kidnos (4), PP: Sipse (7), S: Altõn Yele (2).
4.KOŞU: F: Güneşoğlu (2), P: Emetli (7), PP: Onunkanõ
(10), S: Kotan Kanadõ (9). 5.KOŞU: F: Sinyor (10), P:
Aryuş (8), PP: Noble Girl (3), S: Royal Rapsodi (6).
6.KOŞU: F: Eyvağ (2), P: Kazan Kõzõ (3), PP: Çiçekdağõ
(6), S: Nurgül (9). 7.KOŞU: F: Fincan (2), P: Mayuşka
(1), PP: My Sultans (4), S: Coşkunprenses (3). 8.KOŞU:
F: Beykõr (2), P: Lokum (9), PP: Aldevran (1), S: Nefise
(10).9.KOŞU:
F: Evey Way
Can (6), P:
Sagaris (3),
PP: Platin (7),
S: Güzel
Gelin (11).
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 16 EYLÜL 2008 SALI
18 SPOR
G Ö R Ü Ş / H A L İ T D E R İ N G Ö R
Bizim kuşak futbolunda, hepi-
mizin idealinde Avrupa’da futbol
oynamak vardı. Avrupa’da futbol
oynamak hayallerin de ötesinde
gibiydi. Bu hayalimiz kursağımız-
da kaldı. İlerleyen yıllarda ise
Şükrü Gülesin, Lefter Küçü-
kandonyadis, Can Bartu, Bülent
Eken, Bülent Esen, Özcan Er-
koç gibi futbolcular Avrupa’da fut-
bol oynama fırsatını yakalayarak
hayallerini gerçekleştirdiler. Bu
kişiler iyi futbolculardı. Fakat uzun
süre oynayamadılar...
Son yıllarda da Rüştü Reçber,
Nihat Kahveci, Hakan Şükür,
Emre Belözoğlu, Tuncay Şanlı,
Tugay Kerimoğlu gibi futbolcular
Avrupa’da Türkiye’yi temsil ettiler
ve de ediyorlar...
Bunların içinde hiç ümit et-
mediğimiz Turgay ve Nihat uzun
yıllardır Avrupa’da top koşturu-
yorlar. Özellikle de Nihat Kah-
veci, Avrupa’nın önemli futbol-
cularından biri oldu. Onunla ifti-
har etmemiz gerekir.
Düşünüyorum da.. şimdiye
dek dünya futbolunda ideali Tür-
kiye’de futbol oynamak olan bir
futbolcu var mı? Olmuş mudur?
Eğer biliyorsanız veya gördüy-
seniz söyleyin, bizler de bilelim.
“Peki, böyle diyorsunuz ama
Türkiye’de Avrupalı ve Güney Ame-
rikalı birçok futbolcu var. Bunlar ne
oluyor” diyebilirsiniz. Doğru, ama
bunlar kendilerini maddi ve manevi
açıdan kurtarmak için geliyorlar.
Çoğu yaşlanmış, futbola ve başa-
rıya doymuş, sorun olmuş, disip-
linsiz veya sakat futbolcular... Tür-
kiye onlar için bir emekli cenneti
adeta... Avrupa’da bu durumu bil-
meyen ülke kalmadı. Türkiye’nin
bugünkü sosyopsikolojisini bildik-
leri halde hepsi koşup ülkemize ge-
liyorlar. Türkiye’ye gelen ve kısa sü-
re içinde ülkemizden kovulan fut-
bolcu ve teknik adamlar, yeni ge-
lecek olanlara hiç mi hiç ders ol-
muyor? Türkiye’de alaturka de-
mokrasi olduğu gibi futbolumuzda
da aynı durum var. Transferleri, fut-
boldan gelen kişiler değil, futbolun
dışındaki sermaye güçleri yapı-
yor!.. Futbolcunun kimlik ve kişili-
ğine önem vermiyorlar. Avrupa’da
kimi boş bulsalar mal bulmuş Mağ-
ribi gibi kapıyorlar. Türkiye’de ta-
kımda hangi mevkide futbol oyna-
yabilir, uyum sağlıyabilir mi, yoksa
sağlayamaz mı?.. Normal zekâlı mı,
geri zekâlı mıdır düşünülmüyor.
Aslında bunları pek de öğren-
mek istemezler. Fakir fukaranın
cebinden çıkan paralar ile böy-
le futbolculara milyon Avrolar
ödeniyor. İşin en ilginç tarafı
da en büyük parayı verenin en
çok reklamı yapması...
Şöyle geriye dönüp bir bakın; 25-
30 yıldır nasıl transfer yapılıyor ve
yapılan transferlerin hangisinden
hakkı ile yararlanılıyor?.. Aklımızda
kalan iki futbolcu var: Hooijdonk ve
Hagi... Diğerleri ise, trilyonları alı-
yorlar ve Türkiye’de lale devrini ya-
şıyorlar. İşte Roberto Carlos, Güi-
za ve teknik direktör Arago-
nes... Galatasaray’da oynayan
Lincoln, Beşiktaş’ta oynayan
Bobo ve Delgado... Acaba bun-
ların yaşamlarında Türkiye’ye
gelme gibi bir idealleri var mıydı?..
Eğer eski günlerindeki gibi olsa-
lardı ne işleri vardı Türkiye’de?
Bu durumlardan kimse ders
almıyor. Aksine daha da içi geç-
miş yabancıları almaya kalkı-
yorlar. Milyon Avro ödeyenler,
kendi ceplerinden kabadayılık
yapsalar bir şey değil. Hatta ki-
me ne? Kulüplerimizi, ülke ger-
çeklerinden soyutlayamazsınız.
Her açıdan bir sömürü ülkesiyiz.
Cankurtaran Simidiyiz
Sarõ - Lacivertlilerin ligde oynadõğõ üç maçta aldõğõ iki yenilgi başarõsõzlõğõn göstergesi oldu
F.Bahçe nereye koşuyor?HİLMİ TÜRKAY
Hacettepe-Fenerbahçe maçõnõ izleyenler
şaşõrdõ. Bu ekip miydi, yõllardõr Süper
ligi ilk ikide bitiren, Avrupa’da
büyük hedeflere bayrak açan takõm?
Düşülen aciz durum, tribüdeki
yöneticileri bile yerinde duramaz hale
getirmişti. Bir anda bu kadar düşüş nasõl
yaşanmõştõ? Edu ve Lugano yok; savunmanõn
halini herkes gördü. Gökhan Gönül eskisi gibi
değil, Roberto Carlos idare ediyor. Uğur Boral‘a
da bir haller oldu. Maçta õslõklanmasõ ve uyarõ
almasõ normaldir. Peki kaleci Volkan Demirel’in
yaptõğõna ne demeli? Güyya ulasal takõm kalecisi!..
Haydi buyrun, kale Volkan Babacan’a emanet.
Serdar çok para istemiş; isteyebilir, ortasõ
bulunamaz mõydõ? Keşke kalsaydõ, rekabet olurdu,
kale düşünülmezdi. Ama şimdi kalede sorun
yaşanmaya başlandõ. Aurelio, Tuncay ve
Appiah‘dan sonra Sarõ - Lacivertlilerin orta sahasõ
da bir türlü belini doğrultamadõ, burada
oynayanlarõn hiç biri o üçlünün yerini
dolduramadõ. Deniz, Tümer ve Selçuk‘un uzun
süreli sakatlõklarõ planlarõ altüst etti. Gönderilmesi
düşünülen Maldonado bir anda ‘kurtarıcı’ oldu.
Yazõk F.Bahçe’ye diyenlerin sayõsõ o kadar çok ki!
Bir de yeni transfer Josico geldi, Ankara’da doğru
dürüst ismini dahi duymadõm, oynarken de ne
yaptõğõnõ bir türlü anlayamadõm. Bir gün sonra bir
de ne göreyim!? Gazetenin birinde İspanyol’la
ilgili bir başlõk atõlmõş: “Josico sınıfı geçti.”
Şakaydõ sanki... Forvette de sorun var. Semih
sakat, yerine alternatifi yok. Başkan Aziz Yıldırım,
İlhan Parlak‘dan söz ediyor ama ilk 11’de
oynamasõ çok zor. Semih, Porto’da büyük ihtimalle
oynamayacağõna göre İlhan mõ çõkacak sahaya?.
Güiza dikiş tutturamadõ, gol atamamasõ üzerinde
stres yaratõyor. Ama görüyorum ki gerikli
toplarõ alamõyor, bana sanki bazõlarõ top atmõyor
gibi geliyor. Kâzım’a da bir parantez açmak
lazõm. Çok yetenekli, ama Deivid’in sakatlõğõyla
artan sorumluluğunu kaldõramõyor. Rakibin sol
beki kötüyse çok etkili oluyor, fakat biraz
dirençle karşõlaşõnca oyuna küsebiliyor. Bu
noktada iş ulusal futbolcunun mentörlerine
düşüyor. Aragones bir umuttu geldiğinde...
Başlarda önemli değişiklikler vardõ, sonra her
şey eskisinden kötü oldu. Bir kere İspanyol
hocayõ kenardan dinleyen kimse yok. Oyun
içinde yönetmen görevini Alex üstlenmiş, ne
derse o oluyor... Kafasõnõ kaldõrõp kulübeye
bakanõ hiç görmedim. İşler böyle devam ederse
her şey Arap saçõna döner, ihtiyar delikanlõnõn
da işi bir o kadar zorlaşõr. Her neyse; F.Bahçe
kötü top oynuyor, mücadele etmiyor, doğru
dürüst iki pas dahi yapamõyor. Üç maçta alõnan
iki mağlubiyet başarõsõzlõğõnõn göstergesi.
Futbolcular isteksiz, kale sorunlu, forvet de
öyle. Buralara çözüm şart. Porto maçõ hiç de
kolay olmayacak, hele bir de Ankara’daki gibi
oynayacak olurlarsa eyvah ki eyvah...
Zico’nun ipini disiplin
sorunu yüzünden çeken
yönetim, Aragones’in takım
üzerindeki otoritesini
şimdilik yeterli bulmuyor.
Ulusalformalarsergide
Spor Servisi - Türkiye Futbol
Federasyonu’nun, spordan sorumlu
Devlet Bakanlõğõ‘nõn işbirliği ile
gerçekleştirdiği “Milli Gurur Milli
Forma” sergisi açõldõ. Dolmabahçe
Sanat Galerisi’ndeki serginin açõlõşõnõ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yaptõ.
Serginin açõlõş kurdelesini Başbakan
Erdoğan, bakanlar, TFF Başkanõ
Mahmut Özgener ve UEFA Asbaşkanõ
Şenes Erzik birlikte kesti. Törende TFF
Başkanõ Özgener, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’a 17 Haziran 1951’de
Almanya ile Berlin’de oynanan ve 2-1
ulusal takõmõn kazandõğõ karşõlaşmadaki
formayõ, spordan sorumlu Devlet Bakanõ
Başesgioğlu’na da 21 Kasõm 1951’de
yine Almanya ile oynanan maçta giyilen
Türkiye formasõnõ hediye etti. Başbakan
Erdoğan ve beraberindekiler daha sonra
sergiyi birlikte gezdiler. Erdoğan,
sergide Hasan Doğan’õn anõsõna
oluşturulan bir bölümü de ziyaret edip,
burada anõ defterini yazdõ. Hayatõnõ
kaybeden Futbol Federasyonu Başkanõ
Hasan Doğan’õn anõsõna düzenlenen
sergide TFF’nin kurulduğu 1923
yõlõndan günümüze kadar Ulusal Futbol
Takõmõ’nõn giydiği formalardan örnekler
sergileniyor. Serginin açõlõşõnõ yapan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
“Kimi zaman üzüntülü, kimi zaman
sevinçlerle geçen uzun yılların
ardından dünya çapında kabul
edilmiş bir milli takımımız var” dedi.
Bu arada tören sonrasõ basõnõn sorularõnõ
yanõtlayan TFF Başkanõ Mahmut
Özgener, Fatih Terim’le yollarõn
ayrõlacağõ yönündeki basõna yansõyan
haberleri yalanladõ. Özgener, Fatih
Terim’in iki takõmõ birden çalõştõrmasõna
ise sõcak bakmadõklarõnõ söyledi.
ALTILI GANYAN
2 10 2 2 2 6
7 8 3 9 3
3 6 1 7
6 9 10 11/10
Dolmabahçe Sanat Galerisi’nde ücretsiz olarak gezilebilecek
G.Saray’da
tekme isyanõ
NEVZAT DİNDAR
Turkcell Süper Lig’de 3.
hafta sonunda en kötü sezon
başlangõçlarõndan birini
gerçekleştiren G.Saray’da
üst üste gelen sakatlõklar
büyük tepkiye neden oldu.
Sarõ-Kõrmõzõlõlarõn bu sezon oynadõğõ
maçlarda sürekli olarak sakatlõklar
yaşanmasõ futbolcularõn isyanõna yol açtõ.
G.Saraylõ futbolcular duyduklarõ
rahatsõzlõğõ yönetime iletirken
“Oynamaya çalışan bir takımız var. Ve
sürekli olarak rakipler bizi yıldırmaya
çalışıyor. Hakemler de bu tarz oyuna
ses çıkarmıyorlar. Rakibin sertliğini
düşünmekten kendimizi oyuna
veremiyoruz” diye dert yandõlar.
Başkan Adnan Polat da, Antalyaspor
karşõlaşmasõndan sonra benzer yönde bir
açõklama yapmõş, hakemlerin sert futbola
prim tanõdõğõnõ ifade etmişti. G.Saray’da
son olarak Mehmet Topal ve Arda’nõn
sakatlõğõ sõkõntõ yarattõ. UEFA Kupasõ 1.
turundaki Bellinzona maçõ öncesi iki
futbolcunun tedavisi yoğun şekilde
sürüyor. Ancak özellikle sağ uyluk arka
adelesinde zorlama tespit edilen Mehmet
Topal’õn oynama olasõlõğõ zayõf
görünüyor. Diğer taraftan Antalyaspor
maçõnda darbeye dayalõ sakatlõk yaşayan
diğer iki oyuncu ise Ümit Karan ve
Aydın Yılmaz oldu. G.Saray cephesinde
puan kayõplarõ sonrasõ teknik direktör
konusunda yapõlan eleştirilere karşõ geri
adõm atõlmõyor. Futbol AŞ Genel
Müdürü Adnan Sezgin, Skibbe’nin
zamana ihtiyacõ olduğunu yinelerken
“3-4 hafta sonra bambaşka bir takım
olacağımızın garantisini verebilirim.
Çünkü böyle bir potansiyelimiz var”
diye konuştu.
Toplam 10 milyon Avro’ya mal olan Sivok ve Zapotocny güven veriyor
Beşiktaş’ın savunması ‘sağlam’
Spor Servisi - Zorlu Trabzon
deplasmanõndan beraberlikle dönen
Beşiktaş’ta, savunmanõn göbeğinde
forma giyen iki Çek futbolcu
Tomas Sivok ve Anthony
Zapotocny’nin performanslarõ teknik heyetin
ve camianõn yüzünü güldürdü. Siyah -
Beyazlõlar sezonun ilk puan kaybõnõ yaşasa da
bu iki futbolcunun Bordo - Mavililerin hücum
oyuncularõna geçit vermemesi teknik direktör
Ertuğrul Sağlam’õn yüzünü güldüren tek
olaydõ. Sezon başõnda Udinese’den toplam 10
milyon Avro bonservis bedeliyle transfer
edilen Sivok ve Zapotocny, yüksek maliyetleri
nedeniyle eleştirilere neden olmuş, Yıldırım
Demirören yönetiminin aşõrõ para harcadõğõ
yorumlarõ yapõlmõştõ. Ancak bu ikilinin son
dönemde sergilediği performans Siyah -
Beyazlõlarõn transferde isabetli davrandõklarõnõn
göstergesi oldu. 6+2 yabancõ kontenjanõ
nedeniyle bu sezon Turkcell Süper Lig ve
UEFA Kupasõ’nda sadece 3 maçta forma giyen
Sivok ve Zapotocny, Siyah - Beyazlõlarõn
savunmasõnõ oldukça toparladõ. Beşiktaş’õn gol
yemeden kazandõğõ Siroki Brijeg, Konyaspor
ve golsüz berabere kaldõğõ Trabzonspor
maçlarõnda savunmanõn göbeğinde görev yapan
ikili özellikle hava toplarõndaki
hakimiyetleriyle göz doldurdu. Ancak bu
durum beraberinde bir sorunu da getirdi.
Teknik direktör Ertuğrul Sağlam, savunmanõn
göbeğini bu ikiliyle oluşturmak istiyor ancak
ligdeki yabancõ sõnõrõ bu durumu sõkõntõya
sokuyor. Zira lig maçlarõnda bu ikilinin forma
giymesi durumunda ideal 11’de yer alan bir
yabancõ oyuncuya kulübe yolu görünecek. Yine
de Beşiktaş, şu anda ligdeki en iyi savunma
ikilisini oluşturduğu otoriteler tarafõndan dile
getiriliyor.
SAKATLAR İYİLEŞİYOR
B
eşiktaş, perşembe günü Metalist
Kharkiv’le oynayacağõ maçõn
hazõrlõklarõna ara vermeden başladõ.
Antrenmana sakatlõklarõ devam eden
İbrahim Toraman, Gökhan Zan ile
Holosko katõlmadõ. Trabzonspor maçõnda
sağ alt baldõrõna darbe alan Serdar Özkan,
tedbir amaçlõ olarak idmana çõkmadõ. Kulüp
Doktoru Ayhan Optur, Gökhan Zan,
Holosko ve Serdar Özkan’õn bugün takõmla
yapõlacak antrenmana katõlabileceğini,
İbrahim Toraman’õn ise yarõn takõmla
çalõşabileceğini söyledi. İdmanda Trabzon
maçõnda forma giyen oyuncularõ koşu
yaparken, diğer futbolcularõ koşu sonrasõ 5’e
2 pas çalõştõ ve çift kale maç yaptõ.
‘HER ŞEY ÇOK GÜZEL’
B
eşiktaş’õn Çek futbolcusu Tomas
Zapotocny, “Buraya gelmeden
Beşiktaş’ı tanımıyordum, ama
Türkiye’nin en iyi kulübü olduğunu
biliyordum” dedi. Zapotocny, ‘Yavru
Kartal’ dergisinin Eylül ayõ sayõsõna verdiği
röportajda, Beşiktaş’a gelmeden önce, Siyah
- Beyazlõlarõn yõldõz oyuncularõ Holosko,
Nobre, Delgado ve Bobo’yu tanõdõğõnõ
belirterek, “Gelmeden önce de pek yoktu,
ama geldikten sonra aklımda hiçbir soru
işareti kalmadı. Her şey çok güzel”
şeklinde konuştu. Beşiktaş taraftarõnõn çok
iyi olduğunu ifade eden Çek futbolcu, “Tek
kelimeyle harikalar” ifadesini kullandõ.
P E R D E A R K A S I
T U Ğ R U L Y E N İ D O Ğ A N
Bunların Süper Lig’de İşi Ne?
Önceki gün İstanbul’da futbolumuzun geleceği hakkında
ipuçları içeren ve ayna tutan bir karşılaşma oynandı. İstanbul’un
AKP’li belediyesinin takımıyla, başkentin AKP’li belediyesinin
takımı süper ligde karşı karşıya geldi. Bir takımın başında baş-
bakanımızın damadı, öteki takımın başında Ankara belediye
başkanımızın oğlu bulunuyordu… Maçın gözlemciliğini de AKP
Antalya Milletvekili Abdurrahman Arıcı üstlenmişti… Maçı can-
lı olarak izlemedim, televizyon görüntülerine göre konuşuyorum:
Koskoca Atatürk Olimpiyat Stadı, bomboş tribünler, belki de
yakılan elektrik parasını bile karşılayamayacak seyirci hasılatı…
Kusura bakmayın ama, taraftarı olmayan bu takımların Sü-
per Lig adı verilen büyük gösterinin içerisinde ne işi var? Şam-
piyon olsalar kimin umurunda olacak, küme düşseler kim üzü-
lecek? Kaç kişi bu takımların maçlarını izlemek için Lig TV abo-
nesi oluyor? Bu takımlar havuz gelirlerinin büyümesine en ufak
bir katkı sağlamadıkları halde nasıl oluyor da, taraftarı olan,
dekoder sattıran diğer takımlarla eşit miktarda pay alabiliyorlar?
Düşünün, bir tiyatro oyunu sahneye konacak, her gece en faz-
la 3-5 izleyicisi olacak ve buna rağmen bir sezon boyunca ser-
gilenmeye devam edilecek, perdelerini indirmeyecek.
Başbakanımızın damadı olduktan sonra Türk sporuna gü-
neş gibi doğan Göksel Gümüşdağ’ın başkanlığını yaptığı İ.B.B.
Spor’un kadrosuna bakıyorum: 27 kişilik profesyonel futbol
takımı kadrosunda altyapıdan gelen tek oyuncu var. Onun da
adı Mahmut Tekdemir. Diğer 26 futbolcunun tamamı trans-
fer edilerek kadro oluşturulmuş. Transfer şampiyonu 3 bü-
yüklerin kadrolarında bile altyapı kökenli 3-4 oyuncu bulu-
nurken, amatör sporculara olanak sağlamak için kurulan İs-
tanbul’umun belediyesinin kulübü transfere milyonlarca do-
lar harcamış. Havuzdan aldıkları pay belli… Seyirci hasılatı,
kombine satışı gibi gelirler olmadığı da malum. Peki, bu de-
ğirmenin suyu nerden geliyor? Belli bir cemaate görüş ola-
rak yakın futbolcu eskilerinin son durağı olan ve onlara ade-
ta emeklilik ikramiyesi sunan bu kulüp transferlerini nasıl ya-
pıyor? Yoksa belediyenin İstanbul halkına hizmet yolunda har-
caması gereken gelirlerden, damadın gönlünü hoş tutmak için
pay mı aktarılıyor? Damat bey, futbola pek bir meraklı oldu-
ğu için mesaisini Kulüpler Birliği Vakfı’nda, TFF kulislerinde,
Milli Takım kamplarında tüketiyor. Pekin’de aldığımız sonuçlar
ortada. O ise başarısızlığın faturasını üstlenmeye asla ya-
naşmıyor. Aksine altın madalyalı devşirme sporcumuzu ha-
vaalanında o karşılıyor. Yüzlerce fotoğraf çektirip İ.B.B.
Spor’un web sitesinde yayınlatıyor. İ.B.B. Spor’un tüzüğüne
bakıyorum, ana amaç “İstanbulluya sporu sevdirmek” di-
ye yazıyor. Doğma büyüme bir İstanbullu olarak bu tablo be-
ni, her geçen gün spordan biraz daha soğutuyor
Erdoğan, Özgener ve Terim ulusal takım maketinin önünde poz verdiler.
Porto’da
başlangıç
sendromu
Spor Servisi - Şampiyonlar Ligi G
grubunda yarõn oynanacak Porto-
Fenerbahçe maçõ öncesinde evsahibi
takõmõ en fazla ilk maç sendromu
korkutuyor. Şampiyonlar Ligi’nde 7 yõldõr
ilk maçta galibiyet alamayan Porto, son
olarak 2001 yõlõnda deplasmanda
Rosenborg’u 1-2 yenmişti. Portekiz
basõnõ, Porto’nun psikolojik olarak maça
hazõrlandõğõnõ belirtti. Son olarak 30
Ağustos tarihinde Benfica ile 1-1
berabere kalan Porto, ulusal maçlar
nedeniyle verilen aradan dolayõ 18 gün
sonra ilk maçõnõ F.Bahçe’ye karşõ
oynayacak. Sakat olan futbolcularõ
iyileşen ve tam kadro F.Bahçe maçõna
hazõrlanan Porto’da teknik direktör
Jesualdo Ferreira’nõn, dizindeki sakatlõk
nedeniyle Arjantinli forvet Mariano
Gonzalez’i ilk 11’de oynatmasõ
bekleniyor. Öte yandan, bugün TSİ
10.00’da Sabiha Gökçen Havaalanõ’ndan
Portekiz’e hareket edecek olan Sarõ -
Lacivertliler, teknik direktör Luis
Aragones’in 21.30’da Estadio do
Dragao’nda (Ejderha Stadõ)
düzenleyeceği basõn toplantõsõnõn
ardõndan 21.45’te idman yapacak. Porto
ise maçta en az 40 bin taraftar beklerken
biletler 25 ile 50 Avro arasõnda satõlõyor.
Bu arada dev maçõ Fransõz hakem
Bertrand Layec’in yöneteceği açõklandõ.
SIVAS (Cumhuriyet) - Bursaspor’u 3-1
mağlup eden Sivassporda liderliğe
yükselmenin sevinci yaşanõyor. 230 gün
sonra yeniden liderlik koltuğuna oturan
Sõvassporda teknik direktör Bülent
Uygun, her geçen hafta daha iyi
olacaklarõnõ ve pozitif futbol oynamaya
devam edeceklerini söyledi. Rakiplerin de
puan kaybetmesiyle averajla ligin 3’üncü
haftasõnda liderlik koltuğuna oturan
Kõrmõzõ - Beyazlõlar geçen sezonki
başarõsõnõ sürdürmek istiyor. Uygun,
galibiyetten ve oynanan futboldan son
derece memnun olduğunu ifade etti.
Sıvas’ta sevinç
ÖMER GÜNER
TRABZON - Turkcell Süper
Lig’de Beşiktaş ile sahasõnda
golsüz berabere kalan
Trabzonspor’da, kulüp başkanõ
Sadri Şener, Bordo - Mavililerin
çok iyi yolda olduğunu söyledi.
Şener, Beşiktaş maçõyla ilgili
olarak yaptõğõ değerlendirmede,
sezonun 3. maçõnõ oynadõklarõnõ
belirterek “İki takım da
anladığım kadarıyla gol
yememek için uğraştı. Fakat
bizim gidişatımız iyi diye
düşünüyorum. Geçen yılki
kadroyla oynasak sonuç böyle
olmazdı” dedi.
ŞENER: TRABZON İYİ YOLDA
G Ü N Ü N İ Ç İ N D E N
? G.ANTEP Başkanõ İbrahim Kõzõl, A.Gücü maçõnda
hakem Cüneyt Çakõr’õn karşõlaşmayõ çõğõrõndan çõ-
kartmak için elinden geleni yaptõğõnõ söyledi.
? A.GÜCÜ Teknik Direktörü Hakan Kutlu, “G.Antep
maçõnõ kazanabilirdik, 1 puana sevinemedik” dedi.
? TÜRKİYE’de bayan basketbolunun gelişimine
önemli katkõlarõ bulunan antrenör Mustafa Erkoç hayatõnõ
kaybetti.
? 12 DEV Adam Basketbol Okullarõ’nõn geleneksel ha-
le gelen şöleni, 17-19 Eylül tarihleri arasõnda İstanbul’da
yapõlacak.
Zapotocny.