22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1.KOŞU: F: Balsultan (5), P: Zarahan (4), PP: Zafer (3), S: Mertbatur (6). 2.KOŞU: F: Erkardeş (3), P: Hurigül (11), PP: Dumlu (2), S: Riko (6). 3.KOŞU: F: Green Eye (1), P: Kidnos (4), PP: Sipse (7), S: Altõn Yele (2). 4.KOŞU: F: Güneşoğlu (2), P: Emetli (7), PP: Onunkanõ (10), S: Kotan Kanadõ (9). 5.KOŞU: F: Sinyor (10), P: Aryuş (8), PP: Noble Girl (3), S: Royal Rapsodi (6). 6.KOŞU: F: Eyvağ (2), P: Kazan Kõzõ (3), PP: Çiçekdağõ (6), S: Nurgül (9). 7.KOŞU: F: Fincan (2), P: Mayuşka (1), PP: My Sultans (4), S: Coşkunprenses (3). 8.KOŞU: F: Beykõr (2), P: Lokum (9), PP: Aldevran (1), S: Nefise (10).9.KOŞU: F: Evey Way Can (6), P: Sagaris (3), PP: Platin (7), S: Güzel Gelin (11). CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 16 EYLÜL 2008 SALI 18 SPOR G Ö R Ü Ş / H A L İ T D E R İ N G Ö R Bizim kuşak futbolunda, hepi- mizin idealinde Avrupa’da futbol oynamak vardı. Avrupa’da futbol oynamak hayallerin de ötesinde gibiydi. Bu hayalimiz kursağımız- da kaldı. İlerleyen yıllarda ise Şükrü Gülesin, Lefter Küçü- kandonyadis, Can Bartu, Bülent Eken, Bülent Esen, Özcan Er- koç gibi futbolcular Avrupa’da fut- bol oynama fırsatını yakalayarak hayallerini gerçekleştirdiler. Bu kişiler iyi futbolculardı. Fakat uzun süre oynayamadılar... Son yıllarda da Rüştü Reçber, Nihat Kahveci, Hakan Şükür, Emre Belözoğlu, Tuncay Şanlı, Tugay Kerimoğlu gibi futbolcular Avrupa’da Türkiye’yi temsil ettiler ve de ediyorlar... Bunların içinde hiç ümit et- mediğimiz Turgay ve Nihat uzun yıllardır Avrupa’da top koşturu- yorlar. Özellikle de Nihat Kah- veci, Avrupa’nın önemli futbol- cularından biri oldu. Onunla ifti- har etmemiz gerekir. Düşünüyorum da.. şimdiye dek dünya futbolunda ideali Tür- kiye’de futbol oynamak olan bir futbolcu var mı? Olmuş mudur? Eğer biliyorsanız veya gördüy- seniz söyleyin, bizler de bilelim. “Peki, böyle diyorsunuz ama Türkiye’de Avrupalı ve Güney Ame- rikalı birçok futbolcu var. Bunlar ne oluyor” diyebilirsiniz. Doğru, ama bunlar kendilerini maddi ve manevi açıdan kurtarmak için geliyorlar. Çoğu yaşlanmış, futbola ve başa- rıya doymuş, sorun olmuş, disip- linsiz veya sakat futbolcular... Tür- kiye onlar için bir emekli cenneti adeta... Avrupa’da bu durumu bil- meyen ülke kalmadı. Türkiye’nin bugünkü sosyopsikolojisini bildik- leri halde hepsi koşup ülkemize ge- liyorlar. Türkiye’ye gelen ve kısa sü- re içinde ülkemizden kovulan fut- bolcu ve teknik adamlar, yeni ge- lecek olanlara hiç mi hiç ders ol- muyor? Türkiye’de alaturka de- mokrasi olduğu gibi futbolumuzda da aynı durum var. Transferleri, fut- boldan gelen kişiler değil, futbolun dışındaki sermaye güçleri yapı- yor!.. Futbolcunun kimlik ve kişili- ğine önem vermiyorlar. Avrupa’da kimi boş bulsalar mal bulmuş Mağ- ribi gibi kapıyorlar. Türkiye’de ta- kımda hangi mevkide futbol oyna- yabilir, uyum sağlıyabilir mi, yoksa sağlayamaz mı?.. Normal zekâlı mı, geri zekâlı mıdır düşünülmüyor. Aslında bunları pek de öğren- mek istemezler. Fakir fukaranın cebinden çıkan paralar ile böy- le futbolculara milyon Avrolar ödeniyor. İşin en ilginç tarafı da en büyük parayı verenin en çok reklamı yapması... Şöyle geriye dönüp bir bakın; 25- 30 yıldır nasıl transfer yapılıyor ve yapılan transferlerin hangisinden hakkı ile yararlanılıyor?.. Aklımızda kalan iki futbolcu var: Hooijdonk ve Hagi... Diğerleri ise, trilyonları alı- yorlar ve Türkiye’de lale devrini ya- şıyorlar. İşte Roberto Carlos, Güi- za ve teknik direktör Arago- nes... Galatasaray’da oynayan Lincoln, Beşiktaş’ta oynayan Bobo ve Delgado... Acaba bun- ların yaşamlarında Türkiye’ye gelme gibi bir idealleri var mıydı?.. Eğer eski günlerindeki gibi olsa- lardı ne işleri vardı Türkiye’de? Bu durumlardan kimse ders almıyor. Aksine daha da içi geç- miş yabancıları almaya kalkı- yorlar. Milyon Avro ödeyenler, kendi ceplerinden kabadayılık yapsalar bir şey değil. Hatta ki- me ne? Kulüplerimizi, ülke ger- çeklerinden soyutlayamazsınız. Her açıdan bir sömürü ülkesiyiz. Cankurtaran Simidiyiz Sarõ - Lacivertlilerin ligde oynadõğõ üç maçta aldõğõ iki yenilgi başarõsõzlõğõn göstergesi oldu F.Bahçe nereye koşuyor?HİLMİ TÜRKAY Hacettepe-Fenerbahçe maçõnõ izleyenler şaşõrdõ. Bu ekip miydi, yõllardõr Süper ligi ilk ikide bitiren, Avrupa’da büyük hedeflere bayrak açan takõm? Düşülen aciz durum, tribüdeki yöneticileri bile yerinde duramaz hale getirmişti. Bir anda bu kadar düşüş nasõl yaşanmõştõ? Edu ve Lugano yok; savunmanõn halini herkes gördü. Gökhan Gönül eskisi gibi değil, Roberto Carlos idare ediyor. Uğur Boral‘a da bir haller oldu. Maçta õslõklanmasõ ve uyarõ almasõ normaldir. Peki kaleci Volkan Demirel’in yaptõğõna ne demeli? Güyya ulasal takõm kalecisi!.. Haydi buyrun, kale Volkan Babacan’a emanet. Serdar çok para istemiş; isteyebilir, ortasõ bulunamaz mõydõ? Keşke kalsaydõ, rekabet olurdu, kale düşünülmezdi. Ama şimdi kalede sorun yaşanmaya başlandõ. Aurelio, Tuncay ve Appiah‘dan sonra Sarõ - Lacivertlilerin orta sahasõ da bir türlü belini doğrultamadõ, burada oynayanlarõn hiç biri o üçlünün yerini dolduramadõ. Deniz, Tümer ve Selçuk‘un uzun süreli sakatlõklarõ planlarõ altüst etti. Gönderilmesi düşünülen Maldonado bir anda ‘kurtarıcı’ oldu. Yazõk F.Bahçe’ye diyenlerin sayõsõ o kadar çok ki! Bir de yeni transfer Josico geldi, Ankara’da doğru dürüst ismini dahi duymadõm, oynarken de ne yaptõğõnõ bir türlü anlayamadõm. Bir gün sonra bir de ne göreyim!? Gazetenin birinde İspanyol’la ilgili bir başlõk atõlmõş: “Josico sınıfı geçti.” Şakaydõ sanki... Forvette de sorun var. Semih sakat, yerine alternatifi yok. Başkan Aziz Yıldırım, İlhan Parlak‘dan söz ediyor ama ilk 11’de oynamasõ çok zor. Semih, Porto’da büyük ihtimalle oynamayacağõna göre İlhan mõ çõkacak sahaya?. Güiza dikiş tutturamadõ, gol atamamasõ üzerinde stres yaratõyor. Ama görüyorum ki gerikli toplarõ alamõyor, bana sanki bazõlarõ top atmõyor gibi geliyor. Kâzım’a da bir parantez açmak lazõm. Çok yetenekli, ama Deivid’in sakatlõğõyla artan sorumluluğunu kaldõramõyor. Rakibin sol beki kötüyse çok etkili oluyor, fakat biraz dirençle karşõlaşõnca oyuna küsebiliyor. Bu noktada iş ulusal futbolcunun mentörlerine düşüyor. Aragones bir umuttu geldiğinde... Başlarda önemli değişiklikler vardõ, sonra her şey eskisinden kötü oldu. Bir kere İspanyol hocayõ kenardan dinleyen kimse yok. Oyun içinde yönetmen görevini Alex üstlenmiş, ne derse o oluyor... Kafasõnõ kaldõrõp kulübeye bakanõ hiç görmedim. İşler böyle devam ederse her şey Arap saçõna döner, ihtiyar delikanlõnõn da işi bir o kadar zorlaşõr. Her neyse; F.Bahçe kötü top oynuyor, mücadele etmiyor, doğru dürüst iki pas dahi yapamõyor. Üç maçta alõnan iki mağlubiyet başarõsõzlõğõnõn göstergesi. Futbolcular isteksiz, kale sorunlu, forvet de öyle. Buralara çözüm şart. Porto maçõ hiç de kolay olmayacak, hele bir de Ankara’daki gibi oynayacak olurlarsa eyvah ki eyvah... Zico’nun ipini disiplin sorunu yüzünden çeken yönetim, Aragones’in takım üzerindeki otoritesini şimdilik yeterli bulmuyor. Ulusalformalarsergide Spor Servisi - Türkiye Futbol Federasyonu’nun, spordan sorumlu Devlet Bakanlõğõ‘nõn işbirliği ile gerçekleştirdiği “Milli Gurur Milli Forma” sergisi açõldõ. Dolmabahçe Sanat Galerisi’ndeki serginin açõlõşõnõ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yaptõ. Serginin açõlõş kurdelesini Başbakan Erdoğan, bakanlar, TFF Başkanõ Mahmut Özgener ve UEFA Asbaşkanõ Şenes Erzik birlikte kesti. Törende TFF Başkanõ Özgener, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a 17 Haziran 1951’de Almanya ile Berlin’de oynanan ve 2-1 ulusal takõmõn kazandõğõ karşõlaşmadaki formayõ, spordan sorumlu Devlet Bakanõ Başesgioğlu’na da 21 Kasõm 1951’de yine Almanya ile oynanan maçta giyilen Türkiye formasõnõ hediye etti. Başbakan Erdoğan ve beraberindekiler daha sonra sergiyi birlikte gezdiler. Erdoğan, sergide Hasan Doğan’õn anõsõna oluşturulan bir bölümü de ziyaret edip, burada anõ defterini yazdõ. Hayatõnõ kaybeden Futbol Federasyonu Başkanõ Hasan Doğan’õn anõsõna düzenlenen sergide TFF’nin kurulduğu 1923 yõlõndan günümüze kadar Ulusal Futbol Takõmõ’nõn giydiği formalardan örnekler sergileniyor. Serginin açõlõşõnõ yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Kimi zaman üzüntülü, kimi zaman sevinçlerle geçen uzun yılların ardından dünya çapında kabul edilmiş bir milli takımımız var” dedi. Bu arada tören sonrasõ basõnõn sorularõnõ yanõtlayan TFF Başkanõ Mahmut Özgener, Fatih Terim’le yollarõn ayrõlacağõ yönündeki basõna yansõyan haberleri yalanladõ. Özgener, Fatih Terim’in iki takõmõ birden çalõştõrmasõna ise sõcak bakmadõklarõnõ söyledi. ALTILI GANYAN 2 10 2 2 2 6 7 8 3 9 3 3 6 1 7 6 9 10 11/10 Dolmabahçe Sanat Galerisi’nde ücretsiz olarak gezilebilecek G.Saray’da tekme isyanõ NEVZAT DİNDAR Turkcell Süper Lig’de 3. hafta sonunda en kötü sezon başlangõçlarõndan birini gerçekleştiren G.Saray’da üst üste gelen sakatlõklar büyük tepkiye neden oldu. Sarõ-Kõrmõzõlõlarõn bu sezon oynadõğõ maçlarda sürekli olarak sakatlõklar yaşanmasõ futbolcularõn isyanõna yol açtõ. G.Saraylõ futbolcular duyduklarõ rahatsõzlõğõ yönetime iletirken “Oynamaya çalışan bir takımız var. Ve sürekli olarak rakipler bizi yıldırmaya çalışıyor. Hakemler de bu tarz oyuna ses çıkarmıyorlar. Rakibin sertliğini düşünmekten kendimizi oyuna veremiyoruz” diye dert yandõlar. Başkan Adnan Polat da, Antalyaspor karşõlaşmasõndan sonra benzer yönde bir açõklama yapmõş, hakemlerin sert futbola prim tanõdõğõnõ ifade etmişti. G.Saray’da son olarak Mehmet Topal ve Arda’nõn sakatlõğõ sõkõntõ yarattõ. UEFA Kupasõ 1. turundaki Bellinzona maçõ öncesi iki futbolcunun tedavisi yoğun şekilde sürüyor. Ancak özellikle sağ uyluk arka adelesinde zorlama tespit edilen Mehmet Topal’õn oynama olasõlõğõ zayõf görünüyor. Diğer taraftan Antalyaspor maçõnda darbeye dayalõ sakatlõk yaşayan diğer iki oyuncu ise Ümit Karan ve Aydın Yılmaz oldu. G.Saray cephesinde puan kayõplarõ sonrasõ teknik direktör konusunda yapõlan eleştirilere karşõ geri adõm atõlmõyor. Futbol AŞ Genel Müdürü Adnan Sezgin, Skibbe’nin zamana ihtiyacõ olduğunu yinelerken “3-4 hafta sonra bambaşka bir takım olacağımızın garantisini verebilirim. Çünkü böyle bir potansiyelimiz var” diye konuştu. Toplam 10 milyon Avro’ya mal olan Sivok ve Zapotocny güven veriyor Beşiktaş’ın savunması ‘sağlam’ Spor Servisi - Zorlu Trabzon deplasmanõndan beraberlikle dönen Beşiktaş’ta, savunmanõn göbeğinde forma giyen iki Çek futbolcu Tomas Sivok ve Anthony Zapotocny’nin performanslarõ teknik heyetin ve camianõn yüzünü güldürdü. Siyah - Beyazlõlar sezonun ilk puan kaybõnõ yaşasa da bu iki futbolcunun Bordo - Mavililerin hücum oyuncularõna geçit vermemesi teknik direktör Ertuğrul Sağlam’õn yüzünü güldüren tek olaydõ. Sezon başõnda Udinese’den toplam 10 milyon Avro bonservis bedeliyle transfer edilen Sivok ve Zapotocny, yüksek maliyetleri nedeniyle eleştirilere neden olmuş, Yıldırım Demirören yönetiminin aşõrõ para harcadõğõ yorumlarõ yapõlmõştõ. Ancak bu ikilinin son dönemde sergilediği performans Siyah - Beyazlõlarõn transferde isabetli davrandõklarõnõn göstergesi oldu. 6+2 yabancõ kontenjanõ nedeniyle bu sezon Turkcell Süper Lig ve UEFA Kupasõ’nda sadece 3 maçta forma giyen Sivok ve Zapotocny, Siyah - Beyazlõlarõn savunmasõnõ oldukça toparladõ. Beşiktaş’õn gol yemeden kazandõğõ Siroki Brijeg, Konyaspor ve golsüz berabere kaldõğõ Trabzonspor maçlarõnda savunmanõn göbeğinde görev yapan ikili özellikle hava toplarõndaki hakimiyetleriyle göz doldurdu. Ancak bu durum beraberinde bir sorunu da getirdi. Teknik direktör Ertuğrul Sağlam, savunmanõn göbeğini bu ikiliyle oluşturmak istiyor ancak ligdeki yabancõ sõnõrõ bu durumu sõkõntõya sokuyor. Zira lig maçlarõnda bu ikilinin forma giymesi durumunda ideal 11’de yer alan bir yabancõ oyuncuya kulübe yolu görünecek. Yine de Beşiktaş, şu anda ligdeki en iyi savunma ikilisini oluşturduğu otoriteler tarafõndan dile getiriliyor. SAKATLAR İYİLEŞİYOR B eşiktaş, perşembe günü Metalist Kharkiv’le oynayacağõ maçõn hazõrlõklarõna ara vermeden başladõ. Antrenmana sakatlõklarõ devam eden İbrahim Toraman, Gökhan Zan ile Holosko katõlmadõ. Trabzonspor maçõnda sağ alt baldõrõna darbe alan Serdar Özkan, tedbir amaçlõ olarak idmana çõkmadõ. Kulüp Doktoru Ayhan Optur, Gökhan Zan, Holosko ve Serdar Özkan’õn bugün takõmla yapõlacak antrenmana katõlabileceğini, İbrahim Toraman’õn ise yarõn takõmla çalõşabileceğini söyledi. İdmanda Trabzon maçõnda forma giyen oyuncularõ koşu yaparken, diğer futbolcularõ koşu sonrasõ 5’e 2 pas çalõştõ ve çift kale maç yaptõ. ‘HER ŞEY ÇOK GÜZEL’ B eşiktaş’õn Çek futbolcusu Tomas Zapotocny, “Buraya gelmeden Beşiktaş’ı tanımıyordum, ama Türkiye’nin en iyi kulübü olduğunu biliyordum” dedi. Zapotocny, ‘Yavru Kartal’ dergisinin Eylül ayõ sayõsõna verdiği röportajda, Beşiktaş’a gelmeden önce, Siyah - Beyazlõlarõn yõldõz oyuncularõ Holosko, Nobre, Delgado ve Bobo’yu tanõdõğõnõ belirterek, “Gelmeden önce de pek yoktu, ama geldikten sonra aklımda hiçbir soru işareti kalmadı. Her şey çok güzel” şeklinde konuştu. Beşiktaş taraftarõnõn çok iyi olduğunu ifade eden Çek futbolcu, “Tek kelimeyle harikalar” ifadesini kullandõ. P E R D E A R K A S I T U Ğ R U L Y E N İ D O Ğ A N Bunların Süper Lig’de İşi Ne? Önceki gün İstanbul’da futbolumuzun geleceği hakkında ipuçları içeren ve ayna tutan bir karşılaşma oynandı. İstanbul’un AKP’li belediyesinin takımıyla, başkentin AKP’li belediyesinin takımı süper ligde karşı karşıya geldi. Bir takımın başında baş- bakanımızın damadı, öteki takımın başında Ankara belediye başkanımızın oğlu bulunuyordu… Maçın gözlemciliğini de AKP Antalya Milletvekili Abdurrahman Arıcı üstlenmişti… Maçı can- lı olarak izlemedim, televizyon görüntülerine göre konuşuyorum: Koskoca Atatürk Olimpiyat Stadı, bomboş tribünler, belki de yakılan elektrik parasını bile karşılayamayacak seyirci hasılatı… Kusura bakmayın ama, taraftarı olmayan bu takımların Sü- per Lig adı verilen büyük gösterinin içerisinde ne işi var? Şam- piyon olsalar kimin umurunda olacak, küme düşseler kim üzü- lecek? Kaç kişi bu takımların maçlarını izlemek için Lig TV abo- nesi oluyor? Bu takımlar havuz gelirlerinin büyümesine en ufak bir katkı sağlamadıkları halde nasıl oluyor da, taraftarı olan, dekoder sattıran diğer takımlarla eşit miktarda pay alabiliyorlar? Düşünün, bir tiyatro oyunu sahneye konacak, her gece en faz- la 3-5 izleyicisi olacak ve buna rağmen bir sezon boyunca ser- gilenmeye devam edilecek, perdelerini indirmeyecek. Başbakanımızın damadı olduktan sonra Türk sporuna gü- neş gibi doğan Göksel Gümüşdağ’ın başkanlığını yaptığı İ.B.B. Spor’un kadrosuna bakıyorum: 27 kişilik profesyonel futbol takımı kadrosunda altyapıdan gelen tek oyuncu var. Onun da adı Mahmut Tekdemir. Diğer 26 futbolcunun tamamı trans- fer edilerek kadro oluşturulmuş. Transfer şampiyonu 3 bü- yüklerin kadrolarında bile altyapı kökenli 3-4 oyuncu bulu- nurken, amatör sporculara olanak sağlamak için kurulan İs- tanbul’umun belediyesinin kulübü transfere milyonlarca do- lar harcamış. Havuzdan aldıkları pay belli… Seyirci hasılatı, kombine satışı gibi gelirler olmadığı da malum. Peki, bu de- ğirmenin suyu nerden geliyor? Belli bir cemaate görüş ola- rak yakın futbolcu eskilerinin son durağı olan ve onlara ade- ta emeklilik ikramiyesi sunan bu kulüp transferlerini nasıl ya- pıyor? Yoksa belediyenin İstanbul halkına hizmet yolunda har- caması gereken gelirlerden, damadın gönlünü hoş tutmak için pay mı aktarılıyor? Damat bey, futbola pek bir meraklı oldu- ğu için mesaisini Kulüpler Birliği Vakfı’nda, TFF kulislerinde, Milli Takım kamplarında tüketiyor. Pekin’de aldığımız sonuçlar ortada. O ise başarısızlığın faturasını üstlenmeye asla ya- naşmıyor. Aksine altın madalyalı devşirme sporcumuzu ha- vaalanında o karşılıyor. Yüzlerce fotoğraf çektirip İ.B.B. Spor’un web sitesinde yayınlatıyor. İ.B.B. Spor’un tüzüğüne bakıyorum, ana amaç “İstanbulluya sporu sevdirmek” di- ye yazıyor. Doğma büyüme bir İstanbullu olarak bu tablo be- ni, her geçen gün spordan biraz daha soğutuyor Erdoğan, Özgener ve Terim ulusal takım maketinin önünde poz verdiler. Porto’da başlangıç sendromu Spor Servisi - Şampiyonlar Ligi G grubunda yarõn oynanacak Porto- Fenerbahçe maçõ öncesinde evsahibi takõmõ en fazla ilk maç sendromu korkutuyor. Şampiyonlar Ligi’nde 7 yõldõr ilk maçta galibiyet alamayan Porto, son olarak 2001 yõlõnda deplasmanda Rosenborg’u 1-2 yenmişti. Portekiz basõnõ, Porto’nun psikolojik olarak maça hazõrlandõğõnõ belirtti. Son olarak 30 Ağustos tarihinde Benfica ile 1-1 berabere kalan Porto, ulusal maçlar nedeniyle verilen aradan dolayõ 18 gün sonra ilk maçõnõ F.Bahçe’ye karşõ oynayacak. Sakat olan futbolcularõ iyileşen ve tam kadro F.Bahçe maçõna hazõrlanan Porto’da teknik direktör Jesualdo Ferreira’nõn, dizindeki sakatlõk nedeniyle Arjantinli forvet Mariano Gonzalez’i ilk 11’de oynatmasõ bekleniyor. Öte yandan, bugün TSİ 10.00’da Sabiha Gökçen Havaalanõ’ndan Portekiz’e hareket edecek olan Sarõ - Lacivertliler, teknik direktör Luis Aragones’in 21.30’da Estadio do Dragao’nda (Ejderha Stadõ) düzenleyeceği basõn toplantõsõnõn ardõndan 21.45’te idman yapacak. Porto ise maçta en az 40 bin taraftar beklerken biletler 25 ile 50 Avro arasõnda satõlõyor. Bu arada dev maçõ Fransõz hakem Bertrand Layec’in yöneteceği açõklandõ. SIVAS (Cumhuriyet) - Bursaspor’u 3-1 mağlup eden Sivassporda liderliğe yükselmenin sevinci yaşanõyor. 230 gün sonra yeniden liderlik koltuğuna oturan Sõvassporda teknik direktör Bülent Uygun, her geçen hafta daha iyi olacaklarõnõ ve pozitif futbol oynamaya devam edeceklerini söyledi. Rakiplerin de puan kaybetmesiyle averajla ligin 3’üncü haftasõnda liderlik koltuğuna oturan Kõrmõzõ - Beyazlõlar geçen sezonki başarõsõnõ sürdürmek istiyor. Uygun, galibiyetten ve oynanan futboldan son derece memnun olduğunu ifade etti. Sıvas’ta sevinç ÖMER GÜNER TRABZON - Turkcell Süper Lig’de Beşiktaş ile sahasõnda golsüz berabere kalan Trabzonspor’da, kulüp başkanõ Sadri Şener, Bordo - Mavililerin çok iyi yolda olduğunu söyledi. Şener, Beşiktaş maçõyla ilgili olarak yaptõğõ değerlendirmede, sezonun 3. maçõnõ oynadõklarõnõ belirterek “İki takım da anladığım kadarıyla gol yememek için uğraştı. Fakat bizim gidişatımız iyi diye düşünüyorum. Geçen yılki kadroyla oynasak sonuç böyle olmazdı” dedi. ŞENER: TRABZON İYİ YOLDA G Ü N Ü N İ Ç İ N D E N ? G.ANTEP Başkanõ İbrahim Kõzõl, A.Gücü maçõnda hakem Cüneyt Çakõr’õn karşõlaşmayõ çõğõrõndan çõ- kartmak için elinden geleni yaptõğõnõ söyledi. ? A.GÜCÜ Teknik Direktörü Hakan Kutlu, “G.Antep maçõnõ kazanabilirdik, 1 puana sevinemedik” dedi. ? TÜRKİYE’de bayan basketbolunun gelişimine önemli katkõlarõ bulunan antrenör Mustafa Erkoç hayatõnõ kaybetti. ? 12 DEV Adam Basketbol Okullarõ’nõn geleneksel ha- le gelen şöleni, 17-19 Eylül tarihleri arasõnda İstanbul’da yapõlacak. Zapotocny.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear