Catalog

CMYB C M Y B 14 EYLÜL 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 GENİŞ AÇI HİKMET BİLA ‘İçkisizdir...’ Suudi Arabistan’da şeriat mahkemesinin aldığı ka- rarı duymuşsunuzdur. Mahkeme başkanı bir fetva vermiş ve uydu televizyon sahiplerini öldürmenin ca- iz olduğunu söylemiş. Büyük kadıya göre uydu ka- nallarında ahlak dışı yayınlar yapılıyormuş. Uydu ya- yınları binlerce insanın ‘sapıklaştırılmasına’ neden olu- yormuş. Aslında bu haberde şaşılacak bir şey yok. Suu- di Arabistan gibi, İran gibi şeriat rejiminin geçerli ol- duğu ülkelerde, buna benzer yasakların yürürlükte olduğu ve yasakları çiğneyenlerin, çoğu kafa kes- me, asma, taşlama şeklindeki infazlarla öldürüldükleri biliniyor. O ülkelerdeki tuzu kuruların, o yasakları ko- yup o fetvaları verdirenlerin o suçların çoğunu işli- yor olmaları gerçeği değiştirmez. Çünkü o yasak- lar, ‘tebaa’yı korkutmak, baskı altına almak, soygun ve sömürü düzenini sürdürmek için geçerlidir. Yok- sa ki, şeriat mahkemesinin yasaklayarak ölüm ce- zası biçtiği uydu yayınlarını yapan şirketlerin Suu- di Prenslerin elinde olduğu bal gibi biliniyor. Tıpkı, içki içmenin en ağır biçimde cezalandırıldığı bu ülkelerde, suyun başını tutanların ayık gezmediği gerçeği gibi... Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de bu haberler kanıksandı artık. Vahim olan da işte bu kanıksama... Kimi alaycı, kimi şaşırtıcı, kimi umur- samaz tepkiler gösterilirken, insanlar, yavaş yavaş ısıtılan suda haşlanan kurbağalar gibi başkalaştık- larının farkına bile varmazlar. Suudi Arabistan, İran gibi ülkelerdeki örneklerle karşılaştırıp ‘Çok şükür biz- de öyle bir durum yok’ diye kendilerini avuturken haşlandıklarını anlamazlar. Ta ki, ‘kuzu haşlama’ kı- vamına gelinceye kadar... İçki yasakları birbiri ardına uygulamaya konulur- ken... İçkili lokantalar peş peşe kapatılıp yerlerine iç- kisiz olanları açılırken, içki ruhsatları iptal edilip ye- nileri verilmezken, içki satan dükkân ve büfe sahipleri sopalarla dövülürken, bunları ‘münferit’ olaylar gi- bi görüp göstermeye çalışanlar, içinde bulundukları kazandaki suyun ısınmasını küresel ısınmaya bağlar- lar... Görmezler ki, giderek, yavaş yavaş kabaran bir korku, yağcılık ve araziye uyma dalgası toplumun tümünü sarmaktadır. O dalga içinde içki içmek ya- salarla olmasa bile fiilen artık ‘suç’ olur. İçkili lokanta açmak, içkili lokantaya gitmek suç olur. Aksine ‘iç- kisiz’ olmak, bir meziyet, bir avantaj haline gelir. İç- kili lokantalara, gidenlere kötü gözle bakılır. Onu, iç- ki içeni lanetleme, giderek ‘cezalandırma’ aşama- sı izler. Son zamanlarda seyahat edenlerimizin mutlaka dikkatini çekmiştir. Şehirlerarası yollar boyunca lokantalar görürsünüz. Hemen hepsinin girişinde ko- caman pankartlar veya tabelalar vardır, ‘İçkisizdir’ yazan... Bunlar yeni çıktı. Ramazanla da ilgisi yok. Ramazandan çok önce başladı. Kilometreler bo- yunca en çok gözünüze çakılan işte bu sözcüktür, ‘İçkisizdir’. O yol boyu lokantalarının hemen hepsi zaten iç- kisizdir. Bu da bilinir. Ama yine de ‘İçkisizdir’ tabe- laları mantar gibi çoğalır. Neden acaba? hikmet.bila@ntv.com.tr ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanlõğõ (MEB), imam-hatiplilere üniversiteye girişlerinde uygulanan katsayõ- larda bir değişiklik yapmadan önce AKP hakkõndaki kapatma davasõnõn gerekçesini bekliyor. MEB, imam-hatiplilerin katsayõsõnõn yükseltileceği yönündeki haberleri de yalanlõyor. MEB, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sis- temi (ÖSYS) değişikliği için başlatõlan ça- lõşmalar doğrultusunda ÖSS’de alan dõşõ tercihlerde bulunan İHL ve meslek liseleri- ne yönelik yeni bir düzenleme yapõlõp ya- põlmamasõ konusunda Anayasa Mahkeme- si’nin gerekçeli kararõna göre hareket ede- cek. Daha önce İHL’lerin 0.3 olan katsayõ oranõnõn yükseltilmesi yönündeki çalõşma ve girişimlerin Yargõtay Cumhuriyet Baş- savcõsõ Abdurrahman Yalçınkaya tarafõn- dan AKP kapatma davasõnõn iddianamesin- de kanõt olarak gösterilmesi nedeniyle MEB, katsayõ düzenlemesi konusunda tem- kinli davranõyor. AKP hakkõndaki kapatma davasõnõn gerekçeli kararõnõn açõklanmasõ- nõn ardõndan MEB’in katsayõ konusunda si- vil toplum kuruluşlarõ ve ilgili kurumlardan gelen önerileri değerlendirerek yeni bir öneri hazõrlamasõ bekleniyor. YÖK’ün de 14 Şubat 2008 tarihinde ÖSYS değişikliği için kapsamlõ bir çalõşma yapõlacağõnõ açõklamasõnõn ardõndan sivil toplum kuruluşlarõnõn bu konuda kurula sunduğu öneriler de değerlendiriliyor. YÖK bu kapsamda sivil toplum kuruluşlarõ ve konunun bütün ilgililerinin katõlõmõyla yeni bir öneri hazõrlayacak. Hükümet İHL katsayısı için beklemede DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Siirt Belediye Mecli- si’nin DTP’li üyeleri, yaşanan su sõkõntõsõnda gerçekleri gizlediği ge- rekçesiyle AKP’li Bele- diye Başkanõ Mervan Gül hakkõnda bakanlõk müfettişlerinin incele- me yapmasõ çağrõsõnda bulundular. Belediye hizmet bi- nasõ önünde basõn açõk- lamasõ yapan DTP’li üyelere halk da destek verdi. DTP’li Meclis üyesi Kıymet Özdemir, kentte yakla- şõk dört aydõr sularõn çamurlu aktõğõnõ ve tifo gibi hastalõklarõn artõş gösterdiğini vurguladõ. Özdemir, “İlimize veri- len su Hizan Ça- yı’ndan alınıyor. Bu suyun resmi olarak şe- hir şebeke suyuna ve- rilebilmesi için, içile- bilirlik raporu alın- ması ve arıtma tesisi- nin yapılması zorun- luluğu vardır. Ancak yapılmamıştır” dedi. HALKTAN SAKLIYOR Belediye Başkanõ Mervan Gül’ün meclis toplantõsõnda suyun kaynatõlmadan içilme- mesi uyarõsõnda bulun- masõna karşõn bunun açõkça halka anlatõlma- dõğõnõ vurgulayan Öz- demir, “Gül, su konu- sunda halktan gerçek- leri gizliyor. Sorumlu- lar hakkında yasal ve idari soruşturmaların acilen başlatılmasını istiyoruz” dedi. ÇAMURLU SU AKP’li başkana suçlama 4 KENT BİRLEŞTİ Gediz Nehri kurtarõlõyor TAŞKIN ÖZLER UŞAK - Kütahya, Uşak, Manisa ve İz- mir’in yõllardõr kirlettiği Gediz Nehri’nin kurtarõl- masõ için İzmir Valisi Cahit Kıraç, Uşak Vali- si Kayhan Kavas ve Manisa Valisi Celalettin Güvenç çalõşma başlattõ. İzmir Valisi Kõraç, “Gediz Nehri, dört kentin müşterek bazı önlemler alması gere- ken bir akarsu. Kütah- ya, Uşak, Manisa ve İz- mir kentlerinin sınırla- rı içerisinde. Gediz’in kirlilikten arındırılma- sı, doğal yapısına ka- vuşturulması için proje başlatmıştık. Bugüne dek neler yapıldı, ek- siklerimiz nelerdir onun değerlendirmesi- ni yapıyoruz” dedi. Manisa Valisi Celalet- tin Güvenç de, medyanõn Gediz’in kirliliğini gün- demde tutarak halkõn bu konuda bilincini arttõrdõ- ğõna dikkat çekti. Uşak Valisi de, Gediz Havzasõ İlleri ve Çevre Koruma Hizmet Birliği’nin tüzü- ğünde değişiklikler ol- duğunu belirtti. ‘İşitmeyen çocuk kalmasın’ İstanbul Haber Servisi - Starkey İşitme Vakfõ’nõn Türkiye kolu EMÖV Vakfõ, “İşitmeyen Kalmasõn” kampanyasõ kapsamõnda 5 bininci işit- me cihazõnõ dün Ortaköy Feriye Lokantalarõ’nda düzenlediği törenle ihtiyaç sahibine verdi. Törene eski Genelkurmay Başkanõ emekli Orgeneral Ya- şar Büyükanõt’õn da aralarõnda bulunduğu destek- çiler katõldõ. Vakfõn onursal başkanõ Filiz Akõn 1500’den fazla çocuğa yardõm ettiklerini söyledi. Lüks otellere kaçak içki baskını ANTALYA (Cumhuriyet) - Manavgat ve Alanya ilçelerinde 5 yõldõzlõ 4 otele yapõlan bas- kõnda, 4 bin 200 şişe kaçak ve sahte bandrollü içki ele geçirildi. Polis, uluslararasõ sularda seyreden gemilere sürat motorlarõyla yanaşarak kaçak içki alõndõğõ ihbarõ üzerine 4 ayrõ 5 yõldõzlõ otele “Beş Yõldõz” kod adõ verilen operasyon düzenledi. Şişli’de eğitim seferberliği İstanbul Haber Servi- si - Şişli Belediyesi’nin eği- time destek amacõyla başlat- tõğõ okullarõ yenileme kam- panyasõ kapsamõnda dün Resneli Niyazi Bey İlköğre- tim Okulu’nun temeli de atõldõ. Belediye Başkanõ Mustafa Sarõgül yaptõğõ ko- nuşmada Atatürk’ün izinde yürüyecek gençler için elle- rinden gelen her şeyi yapa- caklarõnõ söyledi. Talan yeniden başladı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Muğ- la’nõn Marmaris ilçesine bağlõ Osmaniye köyün- de, maden ocağõ açmak isteyen şirketin, manga- nez rezerv araştõrma çalõşmalarõna yeniden başla- masõ çevrecilerin tepkisini çekti. Çevreciler ve Osmaniye köyü sakinleri, muhtarlõk binasõ önün- de maden arama çalõşmalarõnõ protesto etti. Babadan kaçıp devlete sığındılar Yurt Haberleri Servisi - Ağrõ’nõn Hamur il- çesinde babalarõnõn şiddet uyguladõğõnõ öne süren 4 kõz kardeş, evden kaçarak Sosyal Hizmetler’e sõğõndõ. Eğribeler köyünde yaşayan C.C. (15), S.C. (14), F.C. (13) ile A.C.(9), babalarõ M.C’nin uyguladõğõ şiddete dayanamadõklarõnõ söylediler. Daha önce anne de aynõ nedenle evi terk etmişti.