Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
11 EYLÜL 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EMEK 7emek@cumhuriyet.com.tr
Niğde’de kurulu DİTAŞ-Doğan Yedek Parça Fabrikasõ’nda
çalõşan, Birleşik Metal-İş Sendikasõ’na üye işçiler, Genel Mü-
dür Yücel Göher ve işyeri yöneticileri hakkõnda Niğde Cumhu-
riyet Savcõlõğõ’na suç duyurusunda bulundu. DİTAŞ-Doğan iş-
vereni, Birleşik Metal-İş üyesi işçileri işten çõkarma tehdidi ile
sendikalarõndan istifaya zorlayarak, taşeron sendikaya üye ol-
mayõ dayatõyor. Birleşik Metal-İş, söz konusu işyerinde 2000 yõ-
lõnda örgütlenmiş ve o tarihlerde sendikal örgütlenmeyi engel-
lemek için işyerinde oluşturulmuş olan taşeron sistemine rağmen
8 ay süren bir direnişin ardõndan toplusözleşme yetkisi almõştõ.
DİTAŞ-DOĞAN’A SUÇ DUYURUSU
Mahkeme
yerine
spor salonu
Darbenin ardından
faaliyetleri durdurulan ve
tüm yöneticileri tutuklanan
DİSK’in tüm mal
varlıklarına da el konuldu.
Yargılamalar, mahkeme
salonlarına sığmadığı için
spor salonlarında yapıldı.
30 bin kişi sakıncalı olduğu
için işten atıldı.
THK, Kızılay ve Çocuk
Esirgeme Kurumu
dışındaki tüm derneklerin,
tüm siyasi partilerin, Türk-
İş dışındaki tüm
sendikaların faaliyetleri
durduruldu. Arşivlerine,
bina ve paralarına el
konuldu.
Sendikalaşma ortadan
kaldırıldı, çalışanların
kıdem tazminatı gibi
kazanımları daraltıldı,
ücretler ve sosyal haklar
budandı, işçi sağlığı ve iş
güvenliği zayıflatıldı,
sınırlamalarla grev hakkı
yasaklandı.
IBM çalõşanõna
uluslararasõdestek
S
endikal haklarõ için haziran ayõndan bu ya-
na işverenleriyle mücadele halinde olan
IBM çalõşanlarõna destek için Türk-İş 1.
Bölge Temsilciliği’nde Tez Koop-İş Genel
Başkanõ Gürsel Doğru, Uni Global Sendikasõ
Bilişim Örgütlenme Başkanõ Gerhard Rohde
ve Belçika LBC Sendikasõ Bilişim Örgütlenme
Yöneticisi Koen Dries’in de katõlõmõyla ortak
bir basõn toplantõsõ düzenlendi. Doğru, IBM Türk
şirketinin sendikalaşmayõ engellemek için elin-
den gelen her şeyi yaptõğõnõ, önce bakanlõkça
onaylõ çoğunluğa itiraz ettiğini, buradan bir so-
nuca ulaşamayõnca yõllardõr birlikte çalõştõğõ baş-
ka bir sendikada 17 no’lu işkoluna kayõtlõ işçi-
lerin 17 no’lu işkolunda olmadõğõ iddiasõyla da-
va açõp, işkolu tespiti istediklerini açõkladõ.
Doğru, IBM’in asõl amacõnõn süreci uzun bir zamana
yayõp çalõşanlarõ umutsuzluğa ve yõlgõnlõğa sü-
rüklemek olduğunu, ancak sendikalarõnõn mü-
cadeleyi yõllara yayacak deneyimi ve birikimi ol-
duğunu belirtti. Asõl sorulmasõ gereken sorunun
“IBM bu gerginliği yıllarca sürdürecek güce
sahip midir?” olduğunu söyledi. Toplantõda söz
alan Rohde da IBM’in bu tavrõnõn müşterileri-
ne ve kamuoyuna kötü bir mesaj olarak gittiği-
ni ve şirketin itibarõnõn zedelendiğini belirtti.
Dries ise IBM Avrupa’daki çalõşanlar için de ay-
nõ problemin söz konusu olduğunu, Avru-
pa’daki işçilerin çok uzun mücadelelerden son-
ra şirketle müzakerelere başlayabildiklerini
söyledi. Uni Global yetkilileri, IBM şirketini
uyarmak için protesto mektuplarõ gönderecek-
lerini söylediler.
İstanbul Haber Servisi - Belediye-İş Sendikasõ üyeleri, İstanbul Üni-
versitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tõp Fakültesi ve İstanbul Tõp Fakül-
tesi’nde çalõşan 84 temizlik işçisinin toplu iş sözleşmeleri (TİS) gö-
rüşmeleri sõrasõnda işten çõkarõlmasõnõ protesto ederek, kararõn bir
an önce geri çekilmesi gerektiğini söylediler. Taksim Tünel’de dün
bir araya gelen Belediye-İş Sendikasõ üyeleri “Atõlan işçiler geri
alõnsõn” döviz ve pankartlarõ açtõlar. Grup adõna açõklama yapan
Belediye-İş Sendikasõ 5 No’lu Şube Başkanõ Nihat Altaş, “Hasta-
ne ve fakülte yönetimleri temizlik şirketinin maaşlõ elemanõ gibi ça-
lõştõrarak 84 arkadaşõmõzõ işten çõkarttõ. Temsilcilerimize ‘Sizi bu-
rada barõndõrmayacağõz, sizi çalõştõrmayacağõz’ diyerek örgütlen-
meye, sendikalaşmaya karşõ olan düşmanlõğõnõ gösterdi. Yetkililerden
bu haksõzlõğa dur demelerini istiyoruz, işten çõkarõlan arkadaşla-
rõmõz geri alõnsõn” dedi. (Fotoğraf: SİBEL BAHÇETEPE)
DİSK, 12 Eylül’ün emekçide yarattõğõ erozyonun AKP ile sürdüğü düşüncesiyle darbenin yõldönümünde bir miting yapacak
AKPeliniekmeğimdençek
İZMİR/İSTANBUL - Türkiye
Devrimci İşçi Sendikalarõ Konfede-
rasyonu (DİSK), “AKP elini eme-
ğimden, ekmeğimden çek” sloga-
nõyla “emek ve demokrasi” mitin-
gine hazõrlanõyor.
Gündoğdu Meydanõ’nda 13 Ey-
lül Cumartesi günü gerçekleştirilecek
mitingin hazõrlõklarõ için İzmir’de bu-
lunan DİSK Genel Başkanõ Süley-
man Çelebi, 12 Eylül hukuku de-
ğiştirilmeden, Türkiye’de gerçek bir
demokrasiden, özgürlükten ve in-
san haklarõndan bahsetmenin müm-
kün olamayacağõnõ söyledi.
“Türkiye ne kaybettiyse bu 12
Eylül kanunlarından kaybet-
ti” dedi. Cumartesi günkü mitingin
“AKP elini emeğimden, ekmeğim-
den çek” şeklindeki sloganõnõn “ba-
sit” bir slogan olmadõğõnõ belirten Çe-
lebi, Sosyal Güvenlik Yasasõ’nõn
kendileri açõsõndan halen kabul edil-
miş bir yasa olmadõğõnõ kaydetti ve
bununla ilgili mücadelenin süreceğini
söyledi.
Çelebi, tüm İzmir halkõnõ ve Ege-
lileri mitinge davet ederek, “Herke-
sin bu konuda duyarlılık göster-
mesini istiyoruz. Şikâyetlerimizi
artık evlerimizde değil, alanlarda
yapmalıyız. Camdan, balkondan el
sallamak bize moral veriyor ama
yeterli değil” diye konuştu.
Sendikalar kapatıldı
DİSK tarafõndan hazõrlanan 12
Eylül broşüründe emek ve emek ör-
gütlerine ilişkin yaşananlar şu şekil-
de özetlendi:
? IMF’nin direktifleri doğrultu-
sunda şekillenen ve 24 Ocak Kararlarõ
olarak bilinen “Ekonomik Önlemler
Paketi” ekonomik bunalõmõn bütün
yükünü halkõn omuzlarõna yõkarak,
sermaye kesimlerine geniş olanaklar
sağlamayõ öngörüyordu. 12 Eylül as-
keri darbesinin hemen ardõndan grev
yasaklamalarõ, sendika ve derneklerin
kapatõlmalarõ, toplusözleşmelerin dur-
durulmasõ gündeme getirildi. Yõllar-
dõr sermayenin her fõrsatta bir yakõn-
ma konusu olarak gündeme getirdiği
işçi haklarõ ve sendikal haklar bir çõr-
põda ortadan kaldõrõldõ.
? Başta DİSK, TÖB-DER olmak
üzere demokratik kitle örgütleri ve
derneklerin mallarõna el konularak
kapatõlõrken, yüzlerce sendika önderi
de tutuklandõ, işkence tezgâhlarõna
yatõrõldõ. TİSK, MESS ve işveren ör-
gütleri hükümet politikalarõnõ bi-
rinci dereceden etkileyen örgütler ha-
line geldi. İş hayatõna ilişkin yasalarõn
düzenlenmesi bütünüyle istedikleri
biçimde yapõldõ.
DİSK Başkanõ Çelebi, “Herkesin duyarlõlõk
göstermesini istiyoruz. Şikâyetlerimizi
evlerimizde değil, alanlarda yapmalõyõz.
Camdan, balkondan el sallamak moral veriyor ama
yeterli değil” diyerek duyarlõ herkesi mitinge çağõrdõ.
DİSK tarafõndan 12 Eylül darbesinin
yõldönümü için bir broşür hazõrlandõ.
Broşürde 12 Eylül’ün başta emekçilerin
örgütlenme özgürlüğünü yok ettiği belirtilerek, bunun
devamõnõn günümüzde de yaşandõğõna vurgu yapõldõ.
“YÖRSAN’da, Arçelik’te, DESA’da, Arkas’ta
ve tekstilde sendikalõ olduklarõ için işten atõlan
işçi sayõsõ binlere ulaştõ. Sendikasõzlaştõrma
alabildiğine artmakta, demokrasinin damarlarõndan
biri hükümet eliyle kesiliyor.”
YıkımAKPilesürüyor
? AKP’nin şimdiki hedefi ise uluslararasõ sermayenin ve
Türkiye’deki uzantõlarõnõn ihtiyaçlarõ doğrultusunda bir ana-
yasa hazõrlamak.
? ILO normlarõ, uluslararasõ anlaşmalar ve anayasal hak-
larõmõz uygulanmõyor. Hükümet, Avrupa Sosyal Şartõ’nõ
örgütlenme özgürlüğü ve grev hakkõ maddelerine çekin-
ce koyarak kabul ediyor.
? Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlõk Sigortasõ Yasasõ de-
ğiştirilerek işçi sõnõfõnõn önemli kazanõmlarõ geri alõnmakta,
sağlõk ve emeklilik haklarõ gasp ediliyor.
? İşsizlik çõğ gibi büyürken, son birkaç yõlda İş Güvencesi
Yasasõ’na rağmen yüz binden fazla sayõda insan sadece sen-
dikal örgütlenme içinde olduklarõ için işten çõkarõlõyor.
? İş güvencesi, işçi sağlõğõ ve sendikalaşmadan yoksun, ka-
yõt dõşõ çalõşmanõn teşvik edildiği, ortaçağ koşullarõnda üre-
tim sürdürüldüğü için yüzlerce emekçi, iş cinayetlerinde ya-
şamõnõ yitirmektedir. Hükümet bu durum karşõsõnda önlem
almak yerine sendikalarõ ve işçileri suçlamayõ sürdürüyor.
? YÖRSAN’da, Arçelik’te, DESA’da, Arkas’ta ve teks-
til sektöründe sendikalõ olduklarõ için işten atõlan işçi sa-
yõsõ binlerle ifade ediliyor. Sendikasõzlaştõrma alabildiği-
ne artmakta, demokrasinin damarlarõndan biri hükümet eliy-
le kesiliyor.
? Birleşik Metal-İş’in TEGA, Oleyis’in Kocaeli Üniver-
sitesi, Belediye-İş’in İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ba-
sõn-İş’in E-Kart grevleri gibi pek çok işyerinde grevci iş-
çiler polis ve jandarma tehdidiyle yüz yüze kalmakta, iş-
çilerin anayasal ve yasal haklarõnõ kullanmalarõ yasadõşõ ve
kanunsuz yollarla engellenmektedir.
Tek Gõda-İş,
sözleşme için
başvurdu
TEKSİF Denizli Şubesi iş kazalarõnõn bilançosunu çõkardõ
Sanayiye 7 ayda 12 kurban
D
enizli’de Tekstil, Örme ve
Giyim Sanayii İşçileri
Sendikasõ (TEKSİF) De-
nizli Şubesi, 2008 yõlõnõn ilk 7 ay-
lõk bölümünde meydana gelen iş
kazalarõnõn bilançosunu çõkardõ.
Sendika org’un haberi-
ne göre, yõlõn ilk 7 ayõn-
da meydana gelen 2 bin
100 iş kazasõnda 12 işçi-
nin hayatõnõ kaybettiği
belirlendi.
TEKSİF Denizli Şubesi Başka-
nõ ve Türk-İş Denizli İl Temsilci-
si Recep Oktay, iş kazalarõn ge-
çen yõlõn ilk 7 aylõk dönemine gö-
re yüzde 23 arttõğõnõ açõkladõ.
SSK’den alõnan verilere göre ha-
zõrlananraporda,2007Ocak-Tem-
muz döneminde 1700 iş kazasõ
meydana geldiği belirlenirken ka-
za geçiren işçilerden13’ünün ha-
yatõnõ kaybettiği açõklandõ.
2008’inaynõdöneminde2bin100
iş kazasõ meydana gelirken 12 iş-
çi yaşamõnõ yitirdi. Denizli’deki
338 tekstil fabrikasõnõn yaşanan
ekonomik kriz nedeniyle işçi çõ-
karmaya gittiği belirtilen raporda,
işçilere maaşlarõn düzenli öden-
mediği ve bu durumun psikolojik
çöküntü yarattõğõ vurgulandõ.
Demokrat radyoya konu hak-
kõnda bilgi veren Oktay, ücretle-
rinin zaman zaman iki üç ay ge-
ciktiğini,borçlarõyüzündenakşam
eve nasõl ekmek götürürüm diye
düşünmekten işlerine konsantre
olamadõklarõnõ, bu ne-
denle iş kazalarõnda artõş
kaydedildiğini belirtti.
Yaşanan ekonomik kri-
zin tek sorumlusunun
hükümet olduğunu, eko-
nomiksõkõntõlarõngiderilememesi
halindeişkazalarõndakiartõşõnda-
ha da artacağõnõ vurgulayan Ok-
tay, tekstil sektöründe çalõşanlar-
da boşanma oranõnõn Türkiye or-
talamasõndailksõradayeraldõğõna
dikkat çekti.
T
ürk-İş Genel Sekreteri ve
Tek Gõda-İş Sendikasõ Ge-
nel Başkanõ Mustafa Tür-
kel, Çalõşma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlõğõ’na 8 Eylül itibarõyla
23. dönem toplu iş sözleşmesini
imzalamak üzere müracaatlarõnõ
yaptõklarõ söyledi.
Türkel, gazetecilere yaptõğõ
açõklamada, ÇAYKUR işçisinin
sendikasõna bağlõlõk mücadelesi
verirken zaman zaman baskõlara
maruz kaldõğõnõ, işyerlerindeki
baskõlardan bunaldõğõ zamanlar ol-
duğunu, bunun sonucunda olaşan
bilgi kirliliği ortamõnda bazõ üye-
lerinin diğer sendikaya geçtiğini
ileri sürdü.
Yunan demiryolu
çalõşanlarõ iş
durdurdu
Y
unan Devlet Demiryollarõ
(OSE) çalõşanlarõ önceki gün
16.00 - 19.00 saatleri arasõnda
iş durdurma eylemi yaptõ. OSE Ma-
kinistler Birliği, bir meslektaşlarõnõn,
yönetimindeki trenin geçen cumarte-
si günü gerekli güvenlik önlemleri alõn-
mamõş bir hemzemin geçitte kamyo-
na çarpmasõ sonucu yaşamõnõ yitirmesi
üzerine eylem kararõnõn alõndõğõnõ du-
yurdu. Birlik, üyelerinin, iş durdurma
eylemi yaptõklarõ zaman diliminde bu
meslektaşlarõnõn cenaze törenine ka-
tõlacağõnõ da kaydetti. Bu arada Yunan
basõn yayõn organlarõ, Yunanistan’da
son 2.5 yõl içinde meydana gelen
20’den fazla tren kazasõnda 5 kişinin
yaşamõnõ yitirdiğini, yaklaşõk 50 kişi-
nin ise yaralandõğõnõ yazdõ.
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
Korktuğum
Başımıza Geldi
“Farkına varılan tehlikeler nedeniyle oluşan
tepkiler sürüyor.
Bana göre önemli, ama henüz farkına varılma-
mış bir tehlike daha var.
Yurttaşların, yolsuzluk ve usulsüzlükleri kanık-
sama tehlikesi.
Turgut Özal’ın ‘Benim memurum işini bilir’ de-
yişiyle başlayan ve ‘Alışırsınız, alışırsınız’ deyişiy-
le süren yaklaşımı, bu dönemde yeniden geçer-
lik kazanıverdi. Geçerlik kazanmakla da kalmayıp
gelişme(!) gösterdi.
Farkına varılan tehlikeleri, anayasayı yeniden tek
dayanak olarak aşmak mümkün.
Ancak yolsuzlukları kanıksama olgusunu aşmak
hiç de kolay değil.
Bu yolsuzlukları herkesin yapabileceği ve yapanın
yanına kâr kalacağı inancını da yaygınlaştırarak sür-
dürme çabalarının propagandaya bile dönüştü-
rülmesi, kolaylıkla engellenemeyecek bir tehlike-
yi beraberinde getiriyor.
Şimdiki muhalefetin bu tehlikeyi neredeyse
yok sayan yaklaşımı ve eskilerin ‘kayıkçı kavga-
sı’ olarak nitelediği yöntemleri yeğlemesi, gelecekte
kendileri için de ayak bağı olacak kanıksamayı göz-
lerden kaçırmalarına neden oluyor.
Yolsuzlukla mücadele sadece gazetecilere dü-
şen bir görev değil ki...”
Yukarıdaki satırları “Vaziyet-i Umumiye(3)” baş-
lıklı köşe yazısının bir bölümü olarak 19 Temmuz
2007 günü okurlarımıza iletmişim. Yani yüzde
47’den üç gün önce...
Son yolsuzluk örnekleri, ne yazık ki korktuğu-
mun başımıza geldiğini kanıtlıyor.
Almanya’daki Deniz Feneri kovuşturması, yıl-
lardır soyulan garip gurebanın ahının yerde kal-
mayacağı umudunu güçlendirirken, bizim anlı şan-
lı siyasetçilerimizle işbirlikçilerinin ipliğini pazara
çıkarma işlevini de üstlenmiş görünüyor.
Ama kanıksayanlardan ve ne yazık ki büyük bö-
lümü bu işlere bulaştığı ileri sürülen medya grup-
larından ses çıkmıyor.
Yolsuzluk haberlerini okurlarından ve izleyici-
lerinden gizliyorlar, ama onları şaşırtmaktan da ge-
ri kalmıyorlar. Çünkü kızgınlıktan köpürmüş si-
yasetçilerin açıklamalarını sütun sütun ya da
canlı nakillerle iletmek durumundalar.
Zira yandaşlık bunu gerektiriyor. “Çıkarları ko-
runduğu için iktidara yandaşlık yaptıkları” iddia-
ları ise yandaş medyanın büyük bölümünü ne-
dense rahatsız etmiyor.
İddialar yalnız Deniz Feneri kovuşturmasının
kapsamıyla da sınırlı değil.
Son günlerde ardı ardına patlayan yolsuzluk ve
usulsüzlük haberleri, AKP’li oldukları bilinen kah-
ramanları(!) ile ilgi uyandırmayı gündemden dü-
şürmüyor.
Düşürmemekle kalmayıp Türkiye’de var oldu-
ğu zaten tartışılan ifade özgürlüğüyle çokseslili-
ğin çanına büsbütün ot tıkama niyetlerinin de or-
talığa saçılmasına neden oluyor. Ben Deniz Fe-
neri kovuşturmasının kapatma davasından daha
önemli olduğunu düşünüyorum.
Alıntıladığım eski yazıdaki görüşler bir kehanet
değil.
Yargıya duyulan güvenin dışavurumu. Laiklik il-
kesini anayasa değişikliğiyle delme girişiminin Ana-
yasa Mahkemesi tarafından durdurulması ve yi-
ne aynı mahkemenin “AKP’nin laikliğe aykırı söy-
lem ve işlemlerin odağı” olduğuna ilişkin kararı,
yanılmadığımı gösteriyor. Yerel idari yargıyla Da-
nıştay’ın, topraktan para kazanma girişimlerine ya
da yandaşları koruyup gözeten uygulamalara “dur”
demesi de başka bir gerçek.
Muhalefet liderlerinin son açıklamaları kanık-
samanın yarattığı tehlikelerin ayırdına vardıkları-
nın da işareti sayılmalı.
Sanırım yeni adli yılda, adli yargı da yolsuzluk
ve usulsüzlükleri kanıksamadığını ortaya koya-
caktır.
oerinc@cumhuriyet.com.tr
İş kazalarõ geçen yõlõn aynõ dönemine göre
yüzde 23 arttõ. Geçen yõl ilk yedi ayda 1700 iş
kazasõ olurken bu rakam bu yõl 2100’e çõktõ.
BELEDİYE-İŞ: ATILAN İŞÇİLER ALINSIN
İzmir Sanat Merkezi’nde açılan “12 Eylül ve 1 Mayıs Fotoğraf-
ları” sergisi, 12 Eylül dönemini ve 1 Mayıs olaylarını anlatıyor.