Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
11 EYLÜL 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
SPOR 19
GÖRÜŞ / DOĞAN HASOL
Eğitimin ve Sporun
Perişan Hali
Okullar açıldı; eğitimdeki sıkıntılar medyada bir kez
daha geniş şekilde dile getirildi; Türkiye genç bir nü-
fusa sahip. Doğal olarak, bu nüfusu iyi yetiştirmek, iyi
okutmak gerekiyor. Oysa olanaklar sınırlı; kaynaklar
kötü kullanılıyor. “Her aile üç çocuk sahibi olsun” de-
mek kolay. Ancak yeni kuşaklara eğitim ve iş ola-
naklarının nasıl sağlanacağını da söylemek gerekiyor.
Okullarımız sayıca olduğu gibi nitelik bakımından
da yetersiz. Okul yapıları çağdaş eğitim ve mimarlık
anlayışından çok uzakta. Üstelik çoğu, tutarsız çıkarcı
ihale çarkı içinde kötü yapılmış. Birçoğu çürük. Ko-
caeli depreminin üzerinden dolu dolu dokuz yıl geç-
tiği halde deprem riskiyle karşı karşıya olan İstan-
bul’daki okulların birçoğu depreme karşı güçlendiri-
lemedi. Kimi okullar da yapım çalışmaları sürdüğü için
açılışa yetiştirilemedi; o okulların öğrencileri başka okul-
lara yönlendirildi ya da eve dönmek zorunda kaldı.
Verilen eğitimin düzeyi ise ayrı bir dert; tek söz-
cükle yürekler acısı. Öğrenciler ilköğretim sonun-
da iyi bir liseye kapağı atabilmek için çırpınıyorlar.
Yapılan yerleştirme sınavları tam bir işkence… Ço-
cuklar ilköğretimin son üç yılını okula ek olarak özel
dershanelerde geçirmek zorunda. Okulların işlevi
binlerce dershaneye devredilmiş. Bu durumda, okul-
ların gerçekte ne işe yaradığını sorgulamak gerek-
mez mi? Çarpık düzende, dershane işletenler ser-
vet sahibi olurken öğrenci aileleri çaresizlik içinde,
bir istismarın bedelini ödemekteler. Sözüm ona Tür-
kiye’de devlet eliyle eğitim parasız. Devlet okulla-
rı bedava, ama çoğu niteliksiz… Öğrencilerin da-
ha iyi eğitim olanaklarına kavuşmaları için aileleri bu-
nun bedelini özel dershanelere ödemek zorunda-
lar. Bu ne biçim parasız eğitim?
Lise önündeki benzer yığılma ve çarpık sistem
üniversite kapılarında da yürürlülükte. Eğitimdeki
perişanlık, ülke çapındaki eğitim ve işgücü plan-
laması eksikliği gençlerin mutsuzluğuna yol açan
etmenlerin başında geliyor. Okullardan çok ders-
hanelerde geçen bir öğrencilik yaşamı… Öğren-
cilerin hayatını karartan bitmez tükenmez bir ya-
rış... Sonra da kendilerini bekleyen işsizlik…
Milli Eğitim Bakanlığı’nın aldığı sözüm ona ön-
lemler eğitimi daha yoğun biçimde dershanelere
yönlendiriyor. Böylece sıkıntılar azalmıyor, giderek
daha da artıyor.
Bence ekonomistler, devletin vermekle yükümlü
olduğu eğitim hizmetinin özel dershanelere devre-
dilmesiyle her yıl velilerin cebinden çıkan toplam be-
deli hesaplamalılar. Rakamların çok büyük boyut-
larda olduğu açıktır. Bu paralar eğitim adına sistemsiz
bir şekilde çarçur ediliyor. Dershane sistemi de tıp-
kı gecekondu ve dolmuş gibi, ülkemize özgü dâhi-
yane (!) bir buluştur.
Gelelim işin spor boyutuna… Yıllar önce spor okul-
larda yeşerirdi; sporun ve sporcunun kaynağı okul-
lardı. Genç sporcular okul takımlarında yetişir, kulüplere
geçerlerdi. Turgay Şeren, Coşkun Özarı, anılarda ka-
lan bu sürecin yaşayan örnekleridir. Artık bu örnek-
lere rastlanamaz. Bir fen lisesinin müdür yardımcısı,
bir öğrenci velisini telefonla arayarak “çocuğunuz oku-
la basketbol topuyla gelmesin; öteki öğrencilerin
dikkatini dağıtıyor’’ demiş. İşte anlayış!..
Böylesine çarpık bir eğitim ortamında spor na-
sıl gelişsin? Öğrenciler, spor yerine, verimliliği çok
tartışmalı okul-dershane arasında koşuşturmakla ge-
çiriyorlar en güzel çağlarını. Ya “sağlam kafa sağ-
lam vücutta bulunur’’ söylemi?.. Atatürk, Cum-
huriyet’i gençlere emanet etmişti; gençler bugün
dershanelere emanet.
e-posta: merkez@hasmimarlik.com.tr. faks: 0212 211 34 20
1. KOŞU: F: Darling Sea (3), P: Nothingcomparestou (5), PP: Ya-
vuzkaya (2), S: Borayel (1). 2. KOŞU: F: Katrina (5), P: Alta Gracia
(1), PP: Last Story (6), S: Tugela (7). 3. KOŞU: F: Ronaldinho (4), P:
Murphy (6), PP: Sadõkbey (2), S: Ataç (7). 4. KOŞU: F: Katõ Fõrtõna-
sõ(4),P:Eylülüm(8),PP:Selluma(6),S:Hamiyet(10).5.KOŞU:F:
Hõzlõtay(1),P:Hayatõm(2),PP:Nursevil(9),S:Darbe(5).6.KOŞU:
F: Golden Selen (2), P: Silver Queen (6), PP: Scarlet Ohara (4), S:
White Angel (7). 7. KOŞU: F:Edanur (7),P: Selenay (1), PP: Ayaba
(10), S: errin (3). 8. KO-
ŞU: F: Private (4), P:
Ekim (1), PP: Kaan Cat
(11), S: Çelikağa (9).
ALTILI GANYAN
4 4 1 2 7 4
6 8 1 1
2 6 10 11
7 10 3 9
9/8 3 8
GÜNÜN PROGRAMI - TFF 2. Lig/3. Grup - (T.Telekom/16.00)
T.Telekom-Kõrşehir, (Fikret Karabudak/16.00) MKE Kõrõkkale-Maltepe,
(Alibeyköy/16.00) Alibeyköy-Zeytinburnu , (Bahçelievler İl Özel İd./16.00)
İstanbulspor-K.Şeker, (Beykoz/16.00) Beykoz 1908-E.Şeker, 4. Grup/(Arsin-
16.00) Arsin-Tokat, (Yavuz Selim/16.00) T.Karadeniz-A.Sebat,
(Pazar/16.00) Pazar-Of, (T.Kılıççıoğlu/16.00-Seyircisiz) Çorumspor-
Karsspor, (Cemal Gürsel/20.00) Erzurum-Çankõrõ B. TFF 3. Lig/3. Grup -
(Veledrom iç saha/16.00) B.Nilüfer-Keçiören B., (18 Temmuz/16.00)
Düzce-Pursaklar, 4. Grup/(13 Şubat/16.00) Erzincan-Kastamonu.
F.BAHÇELİ Güiza, ülkesinde yayõmlanan Diario de Jevez ga-
zetesine verdiği demeçte, “İstanbul’da en çok dikkatimi çeken so-
kakta kadõnlarõn çarşaflõ olarak dolaşmasõydõ” dedi.
KÖLN’de oynayan Ümit Özat, “Futbolu bõrakmayacağõm” dedi.
TFF 2. Lig/1. Grup: BUGSAŞ-Pendik: 1-0, Körfez B.-Darõca G.B.: 2-0, Sa-
rõyer-Eyüp: 1-1, G.O.Paşa-Gebze: 3-0, Bozüyük-Dardanel: 1-2, 2. Grup: Akhisar
B.-Tarsus İd.Y.: 3-1, Fethiye-Denizli B.: 1-1, Altõnordu-Buca: 1-8, Afyonkara-
hisar-Turgutlu: 0-2, A.Demir-Marmaris B.:2-0, 3. Lig/5. Grup: Hatay-D.Kayapõnar
Bld.: 1-0, Kilis B.-Batman B.: 0-2.
GÜNÜN
İÇİNDEN
Kulüplerden lige yeni model
Spor Servisi - Kulüpler Birliği Vakfõ; Türk
futbolundaki değişiklikler, gelişmeler, Türk futbolunun
sorunlarõ ve çözüm önerilerini görüşmek üzere
İstanbul’da geniş katõlõmlõ sempozyum niteliğinde
bir toplantõ düzenledi. F.Bahçe Faruk Ilgaz
Tesisleri’nde dün yapõlan toplantõya UEFA
Asbaşkanõ Şenes Erzik, Futbol Federasyonu
Başkanõ Mahmut Özgener, Kulüpler Birliği
Başkanõ Aziz Yıldırım ve çok sayõda davetli
katõldõ. Sempozyumda ilk konuşmayõ yapan Kulüpler
Birliği Vakfõ Başkanõ Aziz Yõldõrõm; birliğin geleceğine
yönelik çalõşmalarõndaki amacõn Avrupa’daki büyük
futbol ülkelerinde olduğu gibi lig organizasyonu yapan,
ligin ticari haklarõnõ belirleyen, büyüten, pazarlayan
ve oluşan geliri paydaşlarõyla paylaşan bir tüzel
kişiliğe dönüştürmek olduğunu ifade etti. Bu modelde
ligin bir tüzel kişilik, kulüplerin de bu tüzel kişiliğin
ortaklarõ olduğunu anlatan Yõldõrõm, “Bu kriterlerle
düzenlenen ligde, ligin marka değerini oluşturan
tüm ticari hakları ortaklar tarafından
yaratılmakta ve bu kuruluşça belirlenen
kriterlere uygun şekilde ortaklar arasında
dağıtılmaktadır. Bu hususlar ligin kulüpler
tarafından organize edildiği bu model bugün
Avrupa’nın büyük futbol ülkelerinde başarıyla
uygulanmaktadır” dedi.
BİRLİK BAŞKANI YILDIRIM VAKFIN PROJELERİNİ ANLATTI
POLAT’TAN PEMBE TABLO
Spor Servisi - G.Saray Başkanõ Adnan Polat,
UEFA Kupasõ’ndaki hedeflerinin final
olduğunu bir kez daha yineledi. Kulübün aylõk
Divan Toplantõsõ’nda konuşan Polat; takõmõn
hedefleri, borçlar, yapõlan sponsorluk anlaşmalarõ, kredi,
ürün satõşlarõ ve daha birçok konuda önemli
açõklamalarda bulundu. Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret
Salonu’ndaki toplantõda yaklaşõk 50 dakikalõk bir
konuşma yapan Polat, mali açõdan çok rahat
olmadõklarõnõ belirterek, “Ama dışarıdan göründüğü
kadar da zor durumda değiliz. İyi yoldayız. Daha
çok şey yapacağız. Bize güvendiğiniz için teşekkür
ederiz”‘ dedi. Sürdürülebilir, kalõcõ ve uzun vadede
rahatlatõcõ finansman yapõsõna ihtiyaçlarõnõn olduğunu
söyleyen Polat, “Banka borçlarımızı 7-10 yıla yaymak
amacındayız. Sportif AŞ ile Futbol AŞ’nin
birleşmesini sağlamak için Sportif AŞ’nin dışarıdaki
hisselerini çağrı şekliyle almak gerekiyor. Bunun
için gerekli minimum finansman 150 milyon
dolardır. Bu finansman banka borçlarını
yapılandırma ve Sportif AŞ’nin dışarıdaki
hisselerini almaya yarayacaktır” diye konuştu.
G.Saray Başkanõ Polat, ürün satõşlarõnõn Fenerium’un
arkasõnda kalmasõnõ içine sindiremediğini kaydetti. Bu
arada G.Saray Yönetim Kurulu Üyesi Haldun Üstünel,
takõmõn izinli olduğu gün Antalya’ya giden Lincoln’ün
ceza almasõnõn söz konusu olmadõğõnõ açõkladõ.
Avrupa Gençler Sutopu Şampiyonası’nda Türkiye,
Hollanda’ya 10-9 yenilince çeyrek final şansını kaybetti.
Bu arada maç sonrası bir taraftarın ulusal oyunculara
sözlü tacizde bulunmasıyla kısa süreli bir gerginlik
yaşandı. Ancak araya girenler olayın büyümesini önlendi.
Diğer sonuçlar: Karadağ-Almanya: 13-10, İspanya-
İsrail: 14-5, İtalya-Fransa: 12-11. (ŞEVKİ KAYA)
HAVUZDA KAYBOLDUK
Basketbolda ‘dev’ zafer
Ay-Yõldõzlõlarõmõz, güçlü rakibi Fransa’yõ Abdi İpekçi’de yenerek elemelerde üçte 3 yaptõ
Uzun yõllar böylesine bir heyecan yaşanmamõştõ
Abdi İpekçi’de… Tarihi bir karşõlaşma, orasõ
kesin… Tribünler coşkulu, tõklõm tõklõm dolu; bir o
kadar da giremeyen var içeri. Doğrusu da bu değil
mi? 12 Dev Adam’õn en çok taraftara ihtiyacõ olduğu
maçtõ dünkü… Fransa’yla liderlik için çekişirken Ay
- Yõldõzlõlar tarih yazmaya hazõrlanõyordu… Ve bunu
başardõlar; savunmalarõyla rakibi ‘sindirip’ Avrupa
Şampiyonasõ elemeleri C Grubu’nda 3’te 3 yaptõ
ulusallar. Zirveye yerleşirken Ay - Yõldõzlõlar,
Polonya yolunu çoktan yarõlamõştõ bile…
Alan savunması ve 15-0’lık seri
Oyuna giriyoruz; iki takõmõn da birbirini tartma telaşõ
var. Parker korkutan bir isim. Onun yapacaklarõnõ
kestirmek güç. Koçuyla yaşadõğõ gerilim, maç sabahõ
gelişi Fransõzõ gizemli kõlõyor. Gerçekten de dünya
yõldõzõ. Kendisini savunan Sinan’a 2, yardõmcõsõ Fatih’e
3 faul aldõran Parker, boyalõ alanõmõza girip çõkõyor.
Kerem Gönlüm buna karşõ koyan isim olsa da ilk
çeyrek 19-18 Fransa lehine… İkinci periyotta Tanjevic,
takõmõndan ‘alan savunması’ yapmasõnõ istiyor. Fransa
şaşõrõyor. Parker da kenara gelince Türkiye müthiş bir
atõlõm yapõp Ender, Oğuz ve Kerem Tunçeri’yle 15-
0’lõk bir seri buluyor. 17. dakikada fark 12 sayõya, skor
ise 36-24’e geliyor. Ancak Fransa yeniden Parker’la
geri gelmeyi biliyor. Onun içeri korkusuzca dalõşlarõ
müthiş etkili olsa da fark ancak 3’e iniyor ve Ay –
Yõldõzlõlar ilk yarõyõ 38-35 önde kapatõyor.
Savunmanın zaferi
Ulusal takõm soyunma odasõndan da sõcak dönüyor.
Savunmamõz öylesine sert ve agresif ki Fransa gibi bir
takõmõ 3. çeyrekte 10 sayõda tutuyoruz. Kritik serbest
atõşlarõ da Oğuz’la sayõya çevirince son çeyreğe Türkiye
57-45’lik üstünlükle başlõyor. Son 10 dakikada günün
başarõlõ ismi Oğuz’un sayõlarõ (9/9 serbest atõş), Ender
ile Kerem Tunçeri’nin muhteşem özverisi ve Hido’nun
paylaşõmõyla fark bir ara 17 sayõya çõksa da sonuç 77-65
Türkiye lehine sonuçlanõyor. İşte zafer diye buna
denir... Artõk Polonya vizesi alõnmõştõr.
TÜRKİYE: 77 - FRANSA: 65
HAKEMLER: S.Bachar (5) (İsrail), M.Vojinovic (5) (Sırbistan),
M. Ciulin (5) (Romanya)
TÜRKİYE: Engin (6)2, Sinan (6)5, Hidayet (7)10, Kerem
Gönlüm (8)13, Fatih Solak (7), Ender (8)12, Oğuz (8)15,
Ersan (7)4, Kerem Tunçeri (8)16, Barış (5)
FRANSA: Parker (8)32, De Colo (5)6, Diawara (4)5,
Soliman (3), Turiaf (4)7, Issa (3)1, Kirksay (5)8, Marquis (4)4,
Brun (4)2, Bokolo (3), Tchicamboud (3)
1. PERİYOT: 18-19, İLK YARI: 38-35, 3. PERİYOT: 57-45
RİBAUNT: 35/34, ASİST: 12/4, TOP KAYBI: 15/17,
TOP ÇALMA: 9/7
CAN İŞBAKAN
3 SORU
CEVAP
ERMAN KUNTER
Takõm Ruhu
- Türkiye, Fransa’yı yenerken
neleri doğru yaptı?
ERMAN KUNTER: Maçı
kazandıran kesinlikle
savunmaydı. Kendi saha
avantajını kullanman için
savunmayı çok iyi yapman
gerekir. Seyirci baskısı da
defansı kuvvetlendirir.
İstediğimiz sertlikte müdafaa
yaptık. Oradan gelen dirençle
hücuma geçtik. Oyuna
baktığımız zaman takım
olgusunu görmek mümkün.
Fransa’nın bütün kurgusu dış
oyunculara bağımlı. Onlara iyi
savunma yapınca galibiyet
geldi. Parker çok zorlamak
zorunda kaldı ama en kritik
anlarda enerjisi bitti. Şimdi 4
galibiyet Avrupa Şampiyonası
kalmak için yeterli olacak. En
kötü 4, en iyi 6 galibiyet alırız.
- Türkiye’de oyunu etkileyen
isim kimdi?
E.K: Türkiye’de kolllektif ekip ve
takım anlayışını gördüm . Bu
çok önemli. Çünkü Fransa’da
böyle bir şey yok. Parker’a
bağımlı kalmışlar. Mesela
Hidayet oyundayken de takım
anlayışı vardı. Kimse kahraman
olmak için zorlamadı. Doğrusu
da bu. Baktığınız zaman öne
çıkan bir oyuncu yok. Skor
dağılımı var. 5 oyuncu çift
rakamlara ulaştı. Topu
paylaştılar. Maçtan önce bir
plan yapsan bu kadar yolunda
gider.
- Koç gözüyle Tanjevic’i nasıl
değerlendirdiniz?
E.K: Sadece oyuncu değişikliği ve
alınan molaları düşünmemek
gerek. Takım anlayışını koç
getirir. Antrenörün maç içinde
yaptıklarına pek bakmam
çünkü her çalıştırıcı için
karşılaşmanın atmosferi
başkadır. Burada önemli olan
teknik kadronun takım
olgusunu oyunculara
aşılamasıdır. Büyük bir inanç
vardı ve bu koçun başarısıdır.
GÖRÜŞ/ BATTAL DURUSEL
Bizim için grubun en önemli maçıydı. Oyunun başında
koç Tanjevic, NBA yıldızı Parker’ı Sinan’la kitlemeyi,
Fransa koçu Gomez ise Hidayet’i Diawara’yla sus-
turmayı düşünmüştü. Maç başa baş giderken 2. peri-
yodun 5. dakikasında Tanjevic takımı defansta zona dön-
dürdü ve teke tekten oynamayı seven Fransa’yı dur-
durdu. Ender Arslan ve Kerem Tunçeri 3’lüklerle ön
plana çıktı. Kerem Gönlüm önemli işler yaparak takı-
mın skoreri oldu. Takımın lideri Hidayet, tüm özverisi-
ni sahaya yansıttı. Ancak Avrupalı koçlar topu yere vu-
rarak oynamayı seven Hido’yu kısa, çabuk adamlarla
tutarak pozisyon yaratmasını ve şut bulmasını önlüyor.
Dün gece de diğer maçların tekrarı oldu. Hidayet’ten skor
bekleniyorsa hücumda ona perdelerle yardım gereki-
yor. Evet, takımımız bu yengiyle grup birinciliğini ve Po-
lonya’ya gitmeyi garantiledi. Abdi İpekçi’de dün gece-
yi ısıtan coşkulu bir ulusal takım vardı. Bu galibiyetle do-
lu tribünler de kendinden geçti, takımla birleşti ve ma-
çın ‘6.’ adamı oldu. Seyrettiğim 2 maçta kuşkularım var-
dı. Ancak dün gece yürekten ve özveriyle oynayan bu
takımla bütün seyirci gibi ben de kendimden geçtim ve
coştum. Bravo çocuklar, alkışlar ve sevgiler sizlere...
Bravo Çocuklar
Hidayet
Fransa
karşısında
yıldızlaştı
250’nin üzerinde maçta ulusal
formayı giyen İbrahim Kutluay’a
Bakan Başesgioğlu plaket verdi.
Türkiye: 79 - B.Hersek: 50
TÜRKİYE: Şaziye (7)10, Nilay (7)12, Nevriye (8)18, Naile
(6)5, Tuğba (7)13, Esmeral (6)5, Sariye (5)5, Bahar (5)4,
Melek (4)2, Nevlin (5)5
BOSNA HERSEK: Deura (4)8, Beciroviç (5)9, Saviç (5)4,
Bejtiç (3)2, Svitlica (3), Besiç (4)4, Taviç (6)12, Stupar Anja
(5)7, Pilav (3), Stupar Olja (3)4, Kovac (3)
1. PERİYOT: 18-16, İLK YARI: 45-27, 3.PERİYOT: 65-41
ADANA - 32. Avrupa Bayanlar Basketbol Şampiyonasõ
elemelerinde A Ulusal Takõm, Bosna Hersek’i 79-50 yendi.
PERİLER BOSNA’YI GEÇTİ
6-5-4-4-3-1
(Ankara:
941.45 YTL).