01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 8 AĞUSTOS 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 15 KEDİ GÖZÜ VECDİ SAYAR Güzellik Kurtaracak Dünyayı [email protected] KAYSERİ 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN DOSYA NO: 2005/1410 Davacõ Ali Yõlmaz tarafõndan davalõ Hazine ve Mahzemin Belediye Başkanlõğõ aleyhi- ne dava konusu, Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, Mahzemin Yenimahalle, ada 106, parsel 3’te kayõtlõ taşõnmazla ilgili olarak, mahkememizde açõlan meni müdahale tescil dava- sõnda verilen ara kararõ uyarõnca; Davacõ tarafõndan, Mahzemin köyü 3 nolu parselin devamõ niteliğinde olduğu iddia edi- len ve bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen, 186.68 metrekarelik kõsmõn, davacõ ta- rafõndan adõna tescili talep edildiğinden, dava konusu yer hakkõnda hak iddiasõnda bulu- nan kişilerin, ilan tarihinden itibaren 3 ay içerisinde tescil koşullarõnõn gerçekleşmedi- ğinden bahisle mahkememize başvurmalarõnõn gerektiği, aksi takdirde yasal şartlar var ise dava konusu yerin, davacõ adõna tesciline karar verileceği hususu ilan olunur. Basõn: 43927 ELAZIĞ 3. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2008/45 Talimat Bir borçtan dolayõ ipotekli, aşağõda tapu kaydõ, evsafõ ve kõymeti yazõlõ taşõnmazlar cebri icra yolu ile satõlacaktõr. İşbu satõş ilanõnõn İİK. 127. maddesine göre, tapuda adresi bulunmayan ilgililere ve tebligat yapõlamayan ilgililere tebligat yerine ka- im olacağõ ilan olunur. TAPU KAYDI: Satõşa konu taşõnmaz: Elazõğ ili, Merkez ilçesi, 2. Bölge TSM, Vertetil (Yazõkonak) Köyü, 93 ada,7 parsel 4.775,00 m2 fabrika binasõ, idare binasõ ve arsasõ vasõflõ taşõnmazdõr. İMAR DURUMU: Satõşa konu taşõnmaz; Elazõğ Organize Sanayi sahasõnda 7. yolda olup parsel imar planõnda sanayi tesisi yapõmõ- na izinlidir. 4.775,00 m2 arsa vasõflõ olup üzerinde 1 adet idare binasõ, Mercimek Fabrikasõ, Ambar Binalarõ, Bekçi Lojmanõ, Niza- miye Binasõ, 20 meyve ve 50 kavak ağacõ, sondaj kuyusu ve teçhizatõ bulunmaktadõr. TAŞINMAZIN HALİHAZIR DURUMU: Satõşa konu, Elazõğ ili, Merkez ilçesi, 2. Bölge TSM, Vertetil (Yazõkonak) Köyü, 93 ada,7 parsel sayõlõ taşõnmaz; Elazõğ Organize Sanayi sahasõnda 7. yolda olup parsel imar planõnda sanayi tesisi yapõmõna izinlidir. 4.775,00 m2 arsa vasõflõ olup üzerinde 1 adet ida- re binasõ, Mercimek Fabrikasõ, Ambar Binalarõ, Bekçi Lojmanõ, Nizamiye Binasõ, 20 meyve ve 50 kavak ağacõ, sondaj kuyusu ve teç- hizatõ bulunmaktadõr. Nitelikleri ise; 1- İdare Binasõ: Tek katlõ betonarme yõğma bina niteliğinde ahşap doğramalõ, tabanlar kalebo- dur, dõş cephe kaleterasit, çatõlõ ve sobalõ olup, inşaat alanõ 10x10.50=105.00 m2’dir. 2- Fabrika Binasõ: Kalorifersiz, betonarme kar- kas bir bina niteliğinde, zemin kat, 1.kat ve bir kõsmõ teras kat olmak üzere iki kattan ibarettir. Doğramalarõn bir kõsmõ PVC, bir kõs- mõ da demir malzemeden yapõlmõştõr. İç duvarlar kireç badanalõ, dõş duvarlar akrilik cephe boyasõdõr. Zemin kat: 23,20xl5,70=364.24 m2; 1. kat: 23,20xl5,70=364.24 m2; Teras kat: l 1,25x15,70=176.62 m2’dir. 3- Bekçi Lojmanõ: Betonarme yõğma bina niteliğinde, çatõlõ ve ahşap doğramalõ olup inşaat alanõ 7,10x5,00=35.50 m2’dir. 1. 2. ve 3. maddelerdeki yapõlarõn toplam inşaat alanõ: l045.60 m2’dir. 4- Ambar Binalan: 2 adet olup, yõğma niteliğinde, tek katlõ, çatõlõ basit yapõlardõr. İnşaat alanlarõ 10.00x8.50+6.00x8.50=136 m2’dir. 5- Bekçi Nizamiye Binasõ: Çatõlõ basit yapõ olup, altõgen şeklinde 6x1.45x1.45/2=6.30 m2 alana sahiptir. 4. ve 5. maddeler- deki yapõlarõn toplam inşaat alanõ: 142.30 m2’dir. Binalarõn yapõmõ ve kullanõm durumu gibi hususlar dikkate alõnarak, yõpranma payõ %20 olarak tespit, takdir ve kabul edilmiştir. 6- Mercimek işleme ve paketleme fabrikasõ olarak kullanõlan bu fabrikanõn, toplam 26 adet makine ve teçhizatõ mevcut olup çalõşõr vaziyettedir. Fabrika içerisinde yer alan makineler piyasa rayiçlerine göre fiyatlarõ: Makinenin cinsi Adedi B.Fiyatõ (YTL) Toplam Fiyat(YTL) 1-Mercimek eleme makinesi 2 2.500.00 5.000.00 2-Günmak mercimek değirmeni (500 kg) 4 3.500.00 14.000.00 3-Eleme Tesisi (744 kg) 2 2.500.00 5.000.00 4-Yõkama makinesi 1 5.000.00 5.000.00 5-Savurma makinesi 1 2.000.00 2.000.00 6-Torbalama tesisi 8 1.500.00 12.000.00 7-Ambalaj makinesi 1 5.000.00 5.000.00 8-Otomatik ambalaj 1 10.000.00 10.000.00 9-Kompresör 1 1.000.00 1.000.00 10-Helezon taşõma makinesi 1 2.000.00 2.000.00 11-Elektrik Panolarõ 1 2.500.00 2.500.00 12-Mekanik taşõma aksamõ 1 10.000.00 10.000.00 13-Hafif tane aksamõ 1 5.000.00 5.000.00 14-Taş ayõklama makinesi 1 5.000.00 5.000.00 Toplam 26 93.000.00 - Fabrika aksamõ ve makine toplam değeri = 93.000,00 - Fabrika arsa değeri = 4775x30.00 = 143.250,00 - İdare Binasõ+Fabrika Binasõ+Lojman = 1045.60x399.00x0.80 = 333.755,52 - Ambar Binalarõ+Nizamiye = 142.30x245.00x0.80 = 27.890,80 - Sondaj kuyusu ve teçhizatõ = 10.000,00 - Ağaçlarõn değeri (Mütemmim) = 5.000,00 Genel Toplam = 612.896.32 YTL Satõşa konu taşõnmaz, bu haliyle makine ve ekipmanõ ile birlikte satõlacaktõr. TAŞINMAZIN KIYMETİ: Elazõğ İcra Hukuk Mahkemesi, 2008/242 E. ve 2008/419 K. Sayõlõ kararõ ile kesinleşen, 15.05.2008 tarihli Kõymet Takdir Raporu- na göre, satõşa konu taşõnmazõn; -Fabrika aksamõ ve makine toplam değeri: = 93.000,00 - Fabrika arsa değeri = 4775x30.00 = 143.250,00 - İdare Binasõ+Fabrika Binasõ+Lojman = 1045.60x399.00x0.80 = 333.755,52 - Ambar Binalarõ+Nizamiye = 142.30x245.00x0.80 = 27.890,80 - Sondaj kuyusu ve teçhizatõ = 10.000,00 - Ağaçlarõn değeri (Mütemmim) = 5.000,00 Genel Toplam = 612.896.32 YTL SATIŞ ŞARTLARI : 1- Taşõnmazlarõn 1. açõk artõrmasõnõn, aşağõdaki tabloda yazõlõ gün ve saatlarde, Elazõğ 3. İcra Dairesi’nde, açõk artõrma suretiyle ya- põlacaktõr. Bu arttõrmada tahmin edilen kõymetin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ toplamõnõ ve satõş giderlerini geç- mek şartõyla ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok arttõranõn taahhüdü saklõ kalmak şartõyla yine aşağõdaki tabloda ya- zõlõ gün ve saatlarde, Elazõğ 3.İcra Dairesi’nde, 2. arttõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu arttõrmada rüçhanlõ alacaklõlarõn alacağõnõ ve satõş gi- derlerini geçmesi şartõyla, en çok artõrana ihale olunur. Şu kadar ki, artõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bul- masõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. Satõşa Konu Muhammen 1 .Açõk Arttõrma 2. Açõk Arttõrma Taşõnmazlar Değerleri Günü Günü Saatleri Elazõğ ili, Merkez ilçesi, Elazõğ İcra Hukuk 2. Bölge TSM,Vertetil Mahkemesi’nin (Yazõkonak) Köyü, 27.05.2008 tarih, 26.09.2008 06.10.2008 14.00–14.15 93 ada,7 parsel, 2008/419 K. sayõlõ 4.775,00 m2 ilamõ ile kesinleşen fabrika binasõ, idare kõymet takdir raporuna binasõ ve arsasõ göre 612.896.32 YTL vasõflõ taşõnmazõn. 2- Katma Değer Vergisi, ihale damga pulu, tellaliye resmi, alõcõ adõna tahakkuk edecek tapu harcõ satõn alana ait olacaktõr. Birikmiş emlak vergi borçlarõ ve tapu satõm harcõ satõş bedelinden ödenir. 3- Arttõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si nis- petinde pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir. Alõcõ istediğinde 10 gü- nü geçmemek üzere süre verilebilir. 4- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ, özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarõnõ, dayanağõ belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaklardõr. 5- İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiyle iha- lenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr, ihale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn, dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 6- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup gideri verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 7- Satõşa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2008/45 Tal. sayõlõ dosya numarasõyla müdürlüğümüze başvurmalarõ ilan olunur. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. Basõn: 43560 Madem düştük kalkarız Yürüyüp koşarız yine Gecede yıldız saçıp Güneşlere katarız AYDINLANMA VE DAYANIŞMA KAHVALTISINDA BULUŞUYORUZ Konuşmacı Prof. Dr. ALPASLAN IŞIKLI Konu SEVR'DEN BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ'NE TÜRKİYE Yer: Akdeniz Üniversitesi Yerleşkesi Sosyal Tesisleri ANTALYA Tarih: 10 Ağustos 2008 Pazar / Saat: 10.30 Kahvaltı Ederi: 10.- YTL Öğrenci: 2.- YTL İletişim: 0242 243 33 54 / 0532 401 71 62 / 0505 884 68 54 SEN GELMEZSEN ÇOK EKSİĞİZ ANTALYA ADD VE CUMOK ÇAĞRISI Karanlık ilişkilerin batağında debelenip durduğumuz şu günlerde umudu yaşatan en önemli öğe sanat. Tabii, sanat alanımız da yaşadığımız kaotik günlerden nasibi- ni almıyor değil. Sanatçıları kentlerinden kovan, film gösterimlerini durduran bele- diye başkanlarından, “Zeus”u “deyyus” ya- pan müze müdürlerine uzanan ‘tekil’ ama korkutucu olaylar… Kültür ve Turizm Ba- kanı Ertuğrul Günay’ın bu olayların so- rumlularını sert bir dille uyarması olumlu bir işaret elbette. Dileriz, bu uyarılar yap- tırıma dönüşür de, yerel yöneticilerimiz ak- lına geleni söylemeden önce biraz dü- şünmeyi öğrenir. Sanat alanında yaşanan bir kriz de, Frankfurt Kitap Fuarı’nın bazı yazarlarca protesto edilmesi. Arkadaşlarımız, Frank- furt’a katılmanın hükümeti desteklemek anlamına geleceği inancıyla böyle bir ka- rar almışlar. Oysa, farklı siyasal görüşle- re sahip yazar ve yayıncı örgütlerinin oluşturduğu bir komitenin inisiyatifinde yü- rütülen çalışmalara bakanlıktan bir mü- dahale olmamıştı bildiğim kadarıyla. Ka- mu-sivil toplum ilişkileri bağlamında bu tür- den olumlu örneklere destek olmak ge- rektiğini düşünüyorum. Keşke, kamunun bütün alanlarında ay- nı rasyonel tavırları görebilsek; örneğin ye- rel yönetimlerde. Yerel yöneticilerimizin kül- türe bakışında önemli farklılıklar var. İçle- rinden bir bölümü, nicedir özlediğimiz bir tavra sahip çıkarak, kentlerini bir kültür- sanat kenti yapma yarışına giriyor. Bir bö- lümü ise geleneksel anlayışta ısrarlı. Sa- nata ilişkin duyguları kamuoyunca bilinen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı‘nın düzenlediği “Büyük Ankara Festivali” bu konuda iyi bir örnek. “Bu festival tartışmasız Türkiye’nin en büyük festivali olacak. 9 gün boyunca Türkiye’nin en büyük 13 starı siz- lerle buluşacak. Ücretsiz oyun aletlerinde çocuklar çılgınca eğlenecek, düzenlene- cek yarışmalarda binlerce top ve oyuncak dağıtılacak” diyor Sayın Başkan. Biz de kendisine hayırlı festivaller diliyoruz… Ama, farklı başkanlar da var. Örneğin, Türkiye’nin en eski yerel tiyatrolarından bi- ri olan “Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyat- rosu” ve “Gençlik ve Çocuk Tiyatroları Fes- tivali”ni yaşatan Ordu Belediye Başkanı; MSGSÜ’den Prof. Melih Görgün’ün ön- cülüğünde düzenlenen “Uluslararası Sinop Bienali”ne destek olan Sinop Belediye Başkanı, “Truva Festivali”ni gerçekleştiren Çanakkale Belediye Başkanı, bütün bir yıl boyunca bir kültür neferi gibi çalışan İzmir Konak Belediye Başkanı… Şunu mem- nuniyetle görmekteyiz ki, yerel yönetici- lerimiz yavaş yavaş, adı ‘kültür - sanat şen- liği’, aslı gazino programı türündeki ‘pa- nayır’lardan uzaklaşıp, nitelikli etkinlikle- re yöneliyorlar. Örneğin Bodrum, sosye- tenin tatil mekânı olmaktan çıkıp, yaz ay- larının sanat merkezi olma yolunda. Bir- kaç gün önce sona eren ve değerli sanatçı Gülsin Onay’ın sanat danışmanlığında gerçekleşen “5. Uluslararası Gümüşlük Kla- sik Müzik Festivali”nin ardından, sırada Devlet Opera ve Balesi’nin düzenlediği “6. Bodrum Uluslararası Bale Festivali” ve Do- ğuş Grubu’nun sponsorluğunda “4. Ulus- lararası D-Marin Turgutreis Klasik Müzik Festivali” var. Umarım, Bodrum Belediye Başkanı, farklı dinamiklerin kente kazan- dırdığı bu etkinliklerin yararının farkında- dır. Hafta başında, Şerifler Yalısı‘nda dü- zenlenen törende açıklanan Tarihi Kent- ler Birliği Özendirme Ödülleri, tarihsel mi- rasa sahip çıkan yerel yönetimleri onur- landırdı. Tüm yaşamını, Türkiye’nin kültürel mirasını korumaya adayan, bu amaçla kur- duğu ÇEKÜL Vakfı ve ‘Tarihi Kentler Bir- liği’nin çalışkan yöneticileri ile birlikte, Anadolu’nun dört bir köşesinde kültür bi- lincini canlandıran sevgili Metin Sözen ho- camızı ne kadar övsek azdır. Kültür ala- nındaki pek çok girişim gibi, bu ödüller de onun eseri. Bu yılın Proje Ödüllerini ka- zanan İstanbul, Amasra, Bursa, Tarsus be- lediyelerini, Uygulama Ödüllerini kazanan Altındağ, Konak, Osmangazi, Odunpazarı belediyelerini ve “Kültür Yolu” projesi ile ‘Prof. Dr. Metin Sözen Koruma Büyük Ödülü’nü kazanan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ni ve çalışkan başkanlarını kut- luyoruz. Dileriz çabaları başkalarına örnek olur. Metin Sözen’den söz açmışken bir başka Sözen’den bahsetmemek olur mu? Ressam Gürol Sözen’den… O da, Metin Sözen gibi bir ‘güzellik’ savaşçısı. Onun da- nışmanlığında, HSBC’nin sponsorluğun- da, Sultanahmet’teki Türk ve İslam Eser- leri Müzesi’nde açılan “Farklı Kültürlerde Güzeli Arayış” Sergisi, Anadolu toprakla- rının tarihsel mirasını gözler önüne seriyor. Kapanmasına birkaç gün kalan bu güzel sergiyi kaçırmayın derim. “Dünyayı Güzellik Kurtaracak / Bir İnsanı Sevmekle Başlayacak Her Şey” türküsüyle başladı konserine Zülfü Livaneli. Açık- hava Tiyatrosu’nu dolduran görkemli ko- ro bir an bile yalnız bırakmadı onu. Yalnızca müziğiyle değil, kitapları, filmleriyle de ül- kesinin onurlu yüzünü temsil ediyor Zül- fü. Tıpkı, onun hiçbir konserini kaçırmayan büyük yazar gibi... Yaşar Kemal’i ayak- ta alkışladı, o gece Açıkhava’yı dolduran binlerce güzel insan…Bir başka akşam da, Lütfi Kırdar’da, Vladimir Ashkenzy’nin şef- liğinde, Bilkent’li gençlerle Yunan gençlerin oluşturduğu ‘Türk-Yunan Gençlik Orkes- trası’nı dinledik. Dünyayı güzelliğin kurta- racağına nasıl inanmazsınız… [email protected] A merikan Hava Kuvvetleri’nin saldõrõlarõ Japon kentlerini çok- tan yerle bir etmişti. Artõk Ja- ponlarõn yenilgisine kesin gözüyle bakõ- lõyor, bir an önce teslim olmalarõ bekle- niyordu. 5 Ağustos gecesi, gece yarõsõndan hemen sonra hava saldõrõsõnõn habercisi si- renler, bu kez Hiroşima’da duyuldu. Mil- let sõğõnaklara koşuştu. Sabaha karşõ 02.10’da tehlikenin geçtiği bildirildi. Her- kes evine döndü. Çevredeki kentlerden, sa- nayi kuruluşlarõndan, lise ve üniversite- lerden Hiroşima’ya gelmiş “Gönüllü Gençlik Birimleri” o sabah saat yedide işe başladõ. Põrõl põrõl bir hava vardõ... Saat 8’i geçmişti ki, Hiroşima Mer- kez Radyosu’nda o sabah görevli olan spiker Masanobu Furuta “Acil uya- rı” mesajõnõ aldõ. Canlõ yayõna bağlan- mak üzere koridorda koşarken elinde- ki mesaja bir göz attõ. “Saat 08.13. Or- du Bölge Komutanlığı’ndan bildi- rilmiştir: Üç büyük düşman uçağı yaklaşmakta olup…” Mikrofonun düğmesine basõp yayõna girdi. Cümle- yi tamamlayamadõ… 6 Ağustos 1945 sabahõ saat 8.15’te dünyanõn ilk atom bombasõ, Hiroşima kentinin 580 metre üstünde patladõ. Havada oluşan çapõ 100 metrelik ateş topu, sani- yenin on binde bir süresinde 300 bin san- tigrat õsõya ulaşõp çevreyi kavurdu. O an- da yerdeki sõcaklõk 6 bin dereceydi. Tam 63 yõl önceydi… Bugünkü nükle- er silahlarla karşõlaştõrõldõğõnda “küçük” sayõlacak bir bombaydõ. Üç gün sonra da Nagazaki’ye… Savaşlara, saldõrõlara, işgallere ve bom- balara isim takmayõ seviyor insanoğlu: İlk bombaya “Little Boy” (Küçük Oğlan) , ikincisine “Fat Man” (Şişman Adam) adõnõ takmõştõ Amerikalõlar. “Barış için” diyorlardõ. Sözüm ona, İkinci Dünya Savaşõ’nõ bitirmek için, ba- rõşõ sağlamak için atom bombasõ atacak- lardõ. Oysa Almanya yenilmişti, Japonlar teslim olmaya hazõrdõ. Ama ne var ki “Manhattan Projesi” beş yõldõr sürdü- rülüyordu… Sonra… Sonra hiçlik, sonra ölüm, son- ra yokluk… Sonra... Yeryüzü var oldukça, hiç ama hiçbir insanõn belleğinden silinmeyecek olan bir ad: Hiroşima… “Benim adım Hiroşima” olacaktõ tüm unutmalarõn, tüm anõmsamalarõn adõ… YA BUGÜN Bugün, 8 Ağustos 2008. İki gün önceydi 6 Ağustos… Daha az mõ anõmsadõk? Da- ha çok mu unuttuk? Yoksa bana mõ öyle geldi? Bilmiyorum… Bugün dünya bin kat daha çok şiddet- le sarõlõ, bin kat daha çok kanõyor, bin kat daha çok tehdit altõnda… Acaba bu ne- denle mi daha az anõmsadõk, daha çok unuttuk? O gün de yalan söylenmişti. Anõmsayõn. Neden atom bombasõ atõlmõştõ? Gülüm- sediğinizi görür gibiyim... Savaşõ bir an ön- ce bitirmek için; daha çok kan dökülme- sini önlemek için, barõş için!!! Sovyetler’e gözdağõ vermek için bile denmemişti! Hele hele sonrasõnda radyasyondan hiç mi hiç söz edilmemişti. Anõmsayõn bugün söylenen yalanlarõ! Irak’ta bir türlü bulunamayan kitle imha silahlarõnõ! Dünle bugünün yalanlarõ ara- sõndaki fark, bugünkülerin yalan olduğu- nu anõnda biliyoruz ama sonuç değişmi- yor. Küresel yalanlar, küresel gerek- çeler uyduruyoruz! Ben Hiroşima’yõ, işgalden hemen önce Bağdat’ta gördüm. Bağdat Çocuk Hastanesi’nde, Birinci Körfez Savaşõ sonrasõnda uranyum yüklü havayõ so- luyan, uranyum yüklü sulardan içen, uranyum yüklü topraklarda oynayan ço- cuklarõn ve ailelerinin acõsõnda ve çare- sizliğinde gördüm… Birkaç gün önce The Guardian gazete- sinde John Pilger, Bosnalõ Sõrp savaş suç- lusu Karaciç’in yargõya teslim edildiğini, ancak Şaron ve Olmert’in, Bush ve Bla- ir’in neden kayõrõldõğõnõ, neden adalete tes- lim edilmediğini sorguluyordu. Bugün Hiroşima Belediye Başkanõ Aki- ba “atom bombalarının sonsuza dek ya- saklanması için” çağrõda bulunurken, BM’de 170 ülkenin atom bombalarõnõn ya- saklanmasõna destek verdiğini, 20 ülkenin ise buna karşõ çõktõğõnõ anõmsatõyor. BM Güvenlik Konseyi’nin nükleer güç sahibi beş daimi üyesi ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin en başta karşõ çõkanlar… Birkaç yõl önce Hiroşima’daki “Barış Parkı”nõ, “Barış Müzesi”ni gezdiğimde savaşa ve atom bombasõna ilişkin tüm ay- rõntõlarõ, tüm tanõklõklarõ ve cehennemi ye- niden yaşamõştõm. Ancak, müzede olsun, müze dõşõnda olsun Hiroşima’da hep, her yerde vurgulanan, dünün korkunçluğu ve vahşeti değildi. Vurgulanan yarõnõ bekle- yen tehlike, yarõna yönelik tehditti! Çünkü bu nükleer silah bir kez yaratõl- mõştõ, geliştirilmişti, öyleyse denenmesi ge- rekiyordu! Tiyatro sanatõnda bir kural vardõr: Eğer oyunun başõnda dekorda bir silah görü- nüyorsa, oyunun sonuna dek o silah mut- lak kullanõlacaktõr! Tõpkõ yaşamdaki gibi! Hiroşima’da her yerde aynõ çõğlõk yük- seliyordu: Bugün de dünyada nükleer de- nemeler sürüyor… Oysa atom bombasõ- nõn bir daha kullanõlmasõnõ önlemenin tek yolu vardõ. O da yeryüzünde bu deneyle- re son vermek! Ama bugün olduğu gibi, kimi ülkelere nükleer silah izni verip ki- milerine yasaklamak çare değildi, ola- mazdõ! UNUTMAMANIN ÖNEMİ Unutmanõn, unutmamanõn, anõmsama- nõn, yeniden yeniden hatõrlayarak unutu- şa varmanõn labirentleri arasõnda dolaşõ- yorum… Bunlarõn belleğimizdeki ve be- denimizdeki, ama belki de en önemlisi ki- şiliğimizdeki etkilerini kavramaya çalõşõ- yorum… Aradan yõllar geçse de unutmamak ge- rek, içimizdeki “Hiroşima”larõ! Dünün ve yarõnõn “Hiroşima”larõnõ! Belleksiz toplumlarõn, bugünün gençleri dünkü Hiroşima’yõ Nâzım Hikmet’in, Melih Cevdet Anday’õn, Ceyhun Atuf Kansu’nun, Dağlarca’nõn şiirlerinde, Oktay Akbal’õn, Aziz Nesin’in kitapla- rõnda tanõyabilir… Benim dünkü Hiroşimalarla en güçlü ve ilk karşõlaşõşõm Marguerite Duras’nõn yazdõğõ, Alain Resnais’nin ölümsüzleş- tirdiği “Hiroşima Sevgilim” filmindeydi. İki tutkulu insanõn, bir kadõnla bir erkeğin, her şeyi unutmak için, her şeyi en ufak ay- rõntõsõna dek bir bir hatõrlamalarõnõ göste- riyordu, anlatõyordu o film… Kurosawa’nõn “Ağustosta Rapsodi” filminin yaşlõlarõyla birlikte izledim Na- gazaki semalarõndaki açõlõp kapanan o kor- kunç gözü… Yarõnõn “Hiroşimalarına” karşõ tetik- te olmak içinse, dünyayõ çok, hem de çok iyi izlememiz gerek. Bir de Hiroşima’nõn unutturulmasõna izin vermemek gerek. www.zeyneporal.com faks:0 212 357 16 50 6 Ağustos sabahõ saat 8.15’te dünyanõn ilk atom bombasõ… Bugüne kõyasla ‘küçük’ bir bomba Hiroşima:Dünmüydü,yarõnmõ?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear