Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
15 AĞUSTOS 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Sözünüz 1 Nisan Şakası
mıydı Sayın Başbakan?
İstanbul Haber Servisi - İBDA-C terör Ör-
gütünün yayõn organõ olan Baran dergisinde
Ergenekon operasyonunu savunan yazõlar
örnek gösterilerek örgütün Ergenekon yapõ-
lanmasõ tarafõndan yönlendirildiği öne sürül-
dü. Ancak İBDA-C’nin herhangi bir eylemi
ile Ergenekon örgütü arasõnda bağlantõ ku-
rulmadõ.
İBDA-C terör örgütüne yönelik farklõ illerde
yapõlan operasyonlarda ele geçirilen örgütsel
dokümanlar, resmi evraklar gizli ibareli bil-
gi notu ile iddianamenin deliller bölümünde
yer aldõ. Bilgi notunda, İBDA-C’nin çõkardõ-
ğõ Baran isimli haftalõk siyasi dergide Erge-
nekon yapõlanmasõnõ savunan yazõlar yayõm-
landõğõ belirtildi. 31 Ocak 2008 tarihli 56. sa-
yõnõn kapağõnda “Antep, Türban, Ergene-
kon: Ortak Düşmandan Ortak Operasyon”
manşetinin kullanõldõğõ, Oğuz Gürses imza-
lõ “El Kaide ve Ergenekon Operasyonları:
İstihbarat Paylaşımı Tam Gaz Sürüyor”
başlõklõ yazõsõnõn yayõmlandõğõ kaydedildi.
Soruşturma kapsamõnda tutuklu bulunan Be-
hiç Gürcihan’a ait www.acikistihbarat.com
adresinde 30.11.2007 tarihinde yayõmlanan ya-
zõnõn söz konusu sayõda kullanõldõğõ belirtil-
di. Baran dergisinin 20 Mart 2008, 8 Mayõs
2008, 12 Haziran 2008 tarihli sayõlarõnda Er-
genekon’u ve Behiç Gürcihan’õ savunan ya-
zõlar yayõmlandõğõ ifade edilerek, İBDA-C’nin
Ergenekon yapõlanmasõ tarafõndan yönlendi-
rilmeye açõk olduğu savunuldu. Bilgi notuna
göre 12 Eylül 1980 darbesiyle faaliyetlerine
son verilen “Akıncı Gençlik” içerisinde
“Gölge” isimli dergiyi çõkartarak faaliyete baş-
layan bir grup 1978 yõlõnda “Akıncı Güç” der-
gisi etrafõndan toplanmaya başladõ. Bu grup
içinde yer alan Salih İzzet Erdiş, 1978’de
“Gönüldaş” adõyla kurduğu yayõnevinin adõ-
nõ 1980 yõlõnda “İBDA” olarak değiştirdi ve
yazdõğõ kitaplarõ yayõnlayarak kendi radikal fi-
kirleri etrafõnda bir grup oluşturdu.
ÖRGÜTÜN AMACI İSLAM
DEVLETİ KURMAK
Örgütün amacõ, bağõmsõz cephelerde ger-
çekleştirdiği eylemlerle devlet otoritesini za-
yõflatõp kargaşa ortamõndan yararlanarak Or-
tadoğu’da “Başyücelik Devleti” adõnda baş-
kenti İstanbul olan bir İslam devleti kurmak-
tõ. Örgütün liderliğini Salih Mirzabeyoğlu adõ
ile tanõnan, örgüt mensuplarõnca “kumandan”
olarak isimlendirilen Salih İzzet Erdiş yap-
makta. İBDA-C’nin; lideri tarafõndan yazõlan
kitaplardan, legal yayõmlardan etkilenen şa-
hõslarõn bir araya gelerek aralarõnda herhan-
gi bir ilişki bulunmayan legal ve illegal cep-
helerin oluşturulmasõyla meydana geldiği
anlatõldõ.
Bu örgütlenme içinde her cephenin eylem
kararõnõ, örgüt liderinin dergiler ve internet si-
telerindeki mesajlarõ aracõlõğõyla veya cezaevi
görüşmelerindeki yönlendirmeler sonucunda
kendilerinin aldõğõ belirtilerek, örgütün buna
gereken yerde gerekeni yapma anlamõna ge-
len “kendinden zuhur” diyalektiği adõnõ
verdiği kaydedildi.
Örgüt felsefesini benimseyen şahõslarõn
bulunduğu yerleşim birimlerinde İslami Kõ-
sas Kõtalarõ, Ülkücü Kõsas Kõtalarõ, Necip Fa-
zõl İntikam Tugayõ, Halid Bin Velid İnfaz Kõ-
tasõ gibi çok sayõda illegal cephe oluşturdu-
ğu vurgulandõ. Örgütün legal faaliyetlerinin
ise Taraf, Ak-Doğuş, Tahkim, Ak-Zuhur,
Genç Adam, Akademya, Bediat, Furkan, Ba-
ran dergileri, Kõvam Hukuk Bürosu, Ref Ref
ve İBDA kitapevleri aracõlõğõyla yürüttüğü ifa-
de edildi. Günümüzde Aylõk, İki Deniz, Ye-
ni Furkan, Baran ve İlma isimli dergilerin ay-
nõ çizgide yayõnlarõnõ sürdürdüğü belirtildi.
255 EYLEM
Örgütün içkili lokanta, gazinolar, bar, bira-
hane, tekel büfeleri, karşõt düşünceye sahip öğ-
renci yurtlarõ, ADD, azõnlõklara ait mekânlar,
kiliseler, bankalar, sinemalar ve fuarlarõ hedef
gösterdiği, son dönemde de internet siteleri ara-
cõlõğõyla bazõ tanõnmõş kişileri ve devlet bü-
yüklerini de hedef aldõğõ anlatõldõ. İBDA-C’nin
günümüze kadar yazõlama, kanunsuz gösteri
yürüyüşü, pankart asma, molotof kokteyli at-
ma, Atatürk büstünü tahrip etme, bombala-
ma, silahlõ saldõrõ ve ideolojik amaçlõ adam öl-
dürme eylemleri gerçekleştirdiği kaydedildi.
İstanbul Haber Servisi- Sinema sanatçõsõ Kadir
İnanır, Ergenekon iddanamesinin eklerinde yer
alan bilgilerin gerçeği yansõtmadõğõnõ belirtti.
Kadir İnanõr’õn avukatõ Armağan Güner imza-
sõyla yapõlan yazõlõ açõklamada, “belge içeriğinde
geçen Kadir İnanır’ın MİT içinde kadrolaşan
CIA emrinde ajan olarak çalıştığı şeklindeki id-
dianın tümüyle gerçek dışı olduğu” kaydedildi.
Açõklamada şöyle denildi: “Müvekkil ha-
yatını sanata ve sinemaya adamış,
40 yıldır sürdürdüğü sanat haya-
tında 184 filmde başrol oynamış ve
Türk sinemasına ölmez eserler
kazandırmıştır. Müvekkil Kadir
İnanır, Türk sinemasına verdiği hizmetler nede-
niyle ‘sanatçõ’ kimliğinin sembol isimlerinden bi-
ridir ve özel yaşantısını da bu kimliğin saygınlı-
ğını koruyacak şekilde sınırlandırarak sürdür-
mektedir. Esasen vefekâr milletimizin gönlünde
taht kurmasının ve seneler boyu burada kalma-
sının da yegane sebebi budur; sanatçı olmak sa-
dece sanata hizmet etmek ve sanatçı gibi yaşa-
mak.. Belirtilen nedenlerle müvekkilin sanat dı-
şında ve sanatçı kimliği ile bağdaşmayan bir ko-
nu ile ilişkilendirilmeye çalışılması abesle iştigal-
dir. Özellikle; Gladio, CIA ajanları gibi sıfatla-
rın, müvekkil ile uzak yakın hiçbir ilişki yoktur,
olamaz.”
KADİR İNANIR: İDDİALAR GERÇEK DIŞI
PKK ile protokol hazırlığı iddiası
İstanbul Haber Servisi - Ergenekon dos-
yasõnda yer alan bir belgede Abdullah
Öcalan ile yakalandõktan bir süre sonra pro-
tokol imzalama girişimlerinin olduğu iddia
edildi.
İstanbul 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin in-
celeme değerlendirme raporuna göre, İşçi
Partisi’nin Basõn Bürosu’ndan alõnan bil-
gisayar harddiskinde “Prov Mekt Oğuz”
isimli bir metin belgesi tespit edildi. İnce-
lemede, terör örgütü lideri Abdullah Öca-
lan’õn avukatõ ile Oğuz isminde Özel Kuv-
vetler Komutanlõğõ mensubu arasõndaki
konuşma metni ortaya çõktõ. İncelemeyi ya-
pan mahkeme, metnin ülke güvenliği açõ-
sõndan çok vahim iddialarla dolu olduğunu
kaydetti. Bu görüşmeye ilişkin notlar 11 Ara-
lõk 2007’de bilgisayara kaydedilmiş. Metinde,
“Oğuz” ve “Avukat” arasõndaki görüşme
karşõlõklõ konuşma biçiminde yer alõyor.
Oğuz, “Böyle bir girişimin neden bir yıl
sonra başlatıldığını sorabilirsiniz. Daha
önce görüşmeler oldu” diyor. Avukat ise
“Baştan belirteyim ben PKK’yi değil
Öcalan’ı temsil ediyorum. Öcalan’ın ka-
bul etmesi sorunu çözer” karşõlõğõnõ veri-
yor. “Biz Öcalan’a operasyon yapan gü-
cüz. Yani Özel Kuvvetler Komutanlığı.
Genelkurmay adına bu girişimleri yü-
rütmede görevli tek kurum. Size temel po-
litikaları okuyacağım” diyen Oğuz, mek-
tubun Öcalan’a verildikten sonra, elden gö-
türülüp Genelkurmay Başkanõ Kõvrõkoğ-
lu’na verileceğini ifade ediyor.
‘ASKERLER SİLAH SATTI’
Oğuz şöyle devam ediyor: “Öcalan ya-
kalanmasaydı TSK içinde büyük sorun çı-
kacaktı. Çünkü komutanlardan bir grup
PKK’ye silah sattı. Uyuşturucu trafiği
yönetildi.” Öcalan gözlerini açtõğõnda, uçak-
ta ona “memlekete hoş geldin” diyenin pi-
lot Necati olduğunu, Öcalan’õn en baştan be-
ri girdiği ilişkileri bildiklerini söyleyerek “Ör-
güt kursun diye Öcalan’a 10 milyon lira ve-
rildi” diyor. Avukata, “Şimdi size metni
okuyorum itirazlarınız varsa söyleyin.
Siz imza koymaya yetkili misiniz?” diye so-
ruyor. Avukata protokolden sonra ÖKK’nin
İkinci Başkanõ’na gideceklerini söyleyerek
“Onun yanında Özal’dan iyi bir şekilde söz
edemezsiniz. Özal’ı indiren güçle konuş-
tuğunuzu unutmayacaksınız” diyor.
Avukat da Genelkurmay’õn pişmanlõk ya-
sasõnõn genişletilmesini istemesinin Öca-
lan’õ memnun ettiğini, yasanõn örgüt lider-
lerini de kapsamasõnõ istediklerini belirtiyor.
Oğuz’un “böyle bir şeye izin verilmeyece-
ğini, çıkanların silahlı saldırıya başlaya-
cağını” söylemesi üzerine Avukat, “Öcalan,
silahlı mücadele olmaz diyor. Kimse silahlı
mücadeleye girmez” şeklinde konuşuyor.
Öcalan’õn Kuzey Irak’taki PKK’nin silahlõ gü-
cünün orada kalõp TC’nin hizmetine girme-
sini savunduğunu ifade ederek “Kuzey
Irak’taki gücün ABD’nin Barzani’ye yö-
nelik hesaplarını boşa çıkarmada kulla-
nılmasını öneriyor” diyor. Bunun üzerine
Oğuz, “Ne kadar gücün Kuzey Irak’ta kal-
masını istiyorsunuz. Bunu rapor halinde
bize verin” karşõlõğõnõ veriyor. PKK ile
mücadele için Yahudi bankalarõndan büyük
kredilerin alõndõğõnõ, bunu karşõlõğõnda GAP
topraklarõnõn ipotek edildiğini söylüyor.
PROTOKOL DE DELİLLER
ARASINDA
Şüpheli Hikmet Çiçek’e ait disketler
üzerinde yapõlan incelemede Perinçek’in
Abdullah Öcalan’a “sayın” diye hitap ede-
rek başladõğõ bir mektup ortaya çõktõ. Bir de
6 Haziran 2000 tarihli “Protokol” başlõklõ
bir belge bulundu. Delil incelemesini yapan
İstanbul 11. Ağõr Ceza Mahkemesi, belge ile
içeriğinde Kürt sorununa bazõ çözüm öne-
rilerinin getirildiği dikkate alõndõğõnda, 3 Ha-
ziran 2000 tarihli Öcalan’õn avukatõ ve bir
ÖKK yetkilisinin pazarlõk yaptõğõ konuşma
metni arasõnda bağlantõ kurdu. Protokolün,
konuşma metniyle arasõnda üç gün olduğu,
bunun terör örgütü ile tek taraflõ anlaşma ça-
lõşmasõ olarak değerlendirildiği kaydedildi.
İstanbul Haber Servisi
- Ulusal Sanayici ve İşa-
damları Derneği (USİ-
AD) Yönetim Kurulu üye-
si İbrahim Benli’nin Ça-
talca’daki çiftliğinde ver-
diği mangal partileri, gizli
örgütsel toplantılar ola-
rak nitelendi. Benli’nin
Ergenekon örgütünün
amaçları bakımından
benzerlik gösterdiği iddia
edilen USİAD’ın üyesi ol-
ması da iddianamede suç
olarak değerlendirildi.
Benli ifadesinde bu dave-
tine Doğu Perinçek, Ke-
mal Alemdaroğlu, Tolga
Yarman, Güler Kömür-
cü’nün yanı sıra 25 yılı
aşkın bir süredir tanıdığı
doktor, kamu görevlisi ve
sanatçı arkadaşlarının,
çok sayıda işadamının eş-
leriyle birlikte katıldığını,
bu davete başka bir an-
lam yüklenmemesi gerek-
tiğini savundu. İddiana-
made, şüpheli Benli’nin
Çatalca’da bulunan çift-
liğinde örgütün üst düzey
üyelerinin katıldığı gizli
örgütsel toplantılar yapıl-
dığı öne sürülerek şüphe-
li Tuncay Güney’in beya-
nına göre Ergenekon ör-
gütü ile irtibatlı olduğu
savunulan USİAD’a üye
olması nedeniyle Ben-
li’nin terör örgütü üyeliği
suçundan yargılanması
istendi.
İBDA-C terör örgütüne yönelik farklõ
illerde yapõlan operasyonlarda ele
geçirilen örgütsel dokümanlar, resmi
evraklar gizli ibareli bilgi notu ile
iddianamenin deliller bölümünde yer
aldõ. Bilgi notunda, İBDA-C’nin
çõkardõğõ Baran isimli haftalõk siyasi
dergide Ergenekon yapõlanmasõnõ
savunan yazõlar yayõmlandõğõ
belirtildi. Ancak İBDA-C’nin
herhangi bir eylemi ile Ergenekon
örgütü arasõnda bağlantõ kurulmadõ.
Ergenekon dosyasõnda yer alan ve İP’de ele geçirildiği öne sürülen belgede Öcalan ile
yakalandõktan bir süre sonra protokol imzalama girişimlerinin olduğu iddia edildi.
BELGELERDE ÖCALAN’IN İDDİASI
Ergenekon’u
ABD kurdu
İstanbul Haber Servisi - PKK Kongra-
Gel terör örgütü ile ilgili gizli bilgi no-
tunda terör örgütü lideri Abdullah
Öcalan’õn 14 Mayõs 2008 tarihinde
avukatõ ile yaptõğõ görüşmede Türki-
ye’nin NATO’ya üye olmasõyla 1951
yõlõnda “Ergenekon”un kurulduğunu,
Amerika’nõn her yerde bu tarz teşkilat-
lanmalara gittiğini ve bunlara yerel
isimler verdiğini söylediği belirtildi.
Öcalan’õn “Ergenekonla ilgili Atabey-
ler çetesinin başı bir yüzbaşıydı. Ba-
sında çıktı kendisi ‘bunun gibi tam 42
hücre var’ dedi” sözlerine yer verildi.
Ergenekon iddianamesinin deliller
bölümünde 420 no’lu klasörde yer alan
gizli bilgi notunda Öcalan’a savcõ tara-
fõndan soruşturma kapsamõnda sorular
sorulmasõnõn PKK Kongra Gel ile Er-
genekon yapõlanmasõ arasõndaki irtibatõ
aydõnlatacağõ kaydedildi. Notta, “Er-
genekon yapılanması içindeki kişile-
rin terör örgütünün strateji ve hare-
kât tarzını belirlemeye, örgüt içinde
insiyatifi ele geçirmeye çalıştıkları,
tabanın gerçekleştirdiği sokak ey-
lemlerini kendi çıkar ve amaçları
doğrultusunda kullanmak üzere bö-
lücü terör örgütü ile işbirliği içerisi-
ne girdikleri değerlendirilmektedir”
denildi.
Operasyonda yakalanan Muhammet
Yüce ve Fikri Karadağ arasõnda
01.01.2007 tarihinde gerçekleşen tele-
fon görüşmesinde Yüce’nin “...onlara
bir düşünce yapacağız komutanım,
ben bir şeyler planlıyorum, DTP’yi
bombalayacağım” dediği belirtildi.
Karadağ’õn da “Yok sakın yapma, ha-
berim olmadan bir şey yapma. Onla-
ra prim verirsin. Bizim istediğimiz
zaman yapacağız onların istediği za-
man değil” diye yanõt vermesi üzerine
Yüce’nin de Ahmet Türk’e küfür etti-
ği kaydedildi. PKK’nin nihai hedefi
olan bağõmsõz birleşik Kürdistan’a ülke
genelinde Türk-Kürt çatõşmasõ yaparak
ulaşmaya çalõştõğõ öne sürülerek, Erge-
nekon yapõlanmasõnõn da Türk-Kürt ça-
tõşmasõ körükleme stratejisini izlediği
belirtildi. İki örgütün de paralellik taşõ-
yan bu stratejisi ile Türkiye Cumhuri-
yeti’ni bölmeyi ve parçalamayõ amaç-
ladõğõ savunuldu.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğ-
lu iktidar partisinin 2 numaralı adamlarından bi-
risini, İstanbul Milletvekili ve AKP Genel Baş-
kan Yardımcısı Şaban Dişli’yi 2006 yılında Si-
livri’deki bir arsanın imar değişikliğinin sağlanması
karşılığı 1 milyon dolar alacağını belgeleyen
protokolün fotokopilerini de göstererek rüşvet al-
makla suçluyor ve “milletvekilliğinin onurunu
korumak için” istifasını istiyor.
Dişli’ye yönelik yolsuzluk suçlamaları, sadece
Silivri’deki arsaya imar değişikliği torpilinden iba-
ret değil. Eski ortağı olduğu ve daha sonra am-
caoğlu Davud Dişli’ye devrettiği “imara kapalı”
Sapanca Gölü havzasındaki Sırma Su Tesisle-
ri ile ilgili olarak Sakarya Büyükşehir Belediye
Meclisi’nde yapılan imar değişikliği ile ilgili id-
dialar da var. Tuzla Merkez Mahallesi’nde 6300
metrekarelik arsada İstanbul Büyükşehir Be-
lediye Meclisi tarafından 10 Ekim 2007’de alı-
nan kararla konut alanının yüzde 65’e yükselti-
lerek Şaban Bey’e fazladan 120 konut daha yap-
ma avantajının sağlanmasına yönelik suçlama da
var.
Ama AKP’nin ısrarla değiştirmediği milletve-
kili yasama dokunulmazlığının yanı sıra Şaban
Dişli’nin iktidar partisinin dişli yöneticilerinden bi-
risi olarak hem Genel Başkanı; hem de yandaş
medya tarafından çevresinde oluşturulan korunma
kalkanı var.
Oktay Ekşi dün kendi sütununda Tayyip Er-
doğan’ın yolsuzluklarla savaş için yaptığı çeşit-
li konuşmalardan derlediği alıntıları, ödenmesi ge-
reken bir senet gibi Sayın Başbakan’a hatırlatı-
yordu. Hürriyet başyazarı, tarihlerini de belirte-
rek bu doğrultuda tam 7 açıklamasını vermiş Baş-
bakan’ın. Yerimin elvermemesi nedeni ile sade-
ce birisini, hem o konuşmanın sahibi olan Baş-
bakan’a, hem iktidar partisinin 2 numaralı ada-
mına yönelik bu ağır suçlamaları görmezden gel-
mekte ısrarlı AKP medyasına anımsatmak isti-
yorum:
1 Nisan 2006’da “Yolsuzluğa bulaşanı dev-
letten de partiden de atarım” diyen AKP Ge-
nel Başkanı, ya yakın çalışma arkadaşının hak-
kındaki bu suçlama zincirini aklamak ya da yu-
kardaki sözlerinin bir 1 Nisan şakası olarak söy-
lenmediğini kanıtlamak zorundadır. İktidar med-
yası, sütunlarını Milli İstihbarat Teşkilatı’nın ısrarla
yalanlamasına karşın anlaşılmaz bir şekilde Er-
genekon iddianamesinin dayanakları olarak
gösterilen Mumcu suikastının sözde yeni versi-
yonları; ya da kimin tarafından yapıldığı belirsiz
telefon konuşmalarından oluşturulmak istenilen
yolsuzluk kanıtları ile dolduracağına, somut hor-
tum olaylarına da sütunlarında yer vermeye yö-
nelmek için acaba hangi devletlunun izin ver-
mesini bekliyor?
Edibe Sözen’e taş gibi uyarı
AKP’nin bir başka Genel Başkan Yardımcısı
olan İstanbul Milletvekili Edibe Sözen, okullar-
da ibadethane açılmasına yönelik bir yasa öne-
risi hazırladığını söylemiş ve bu öneri ile ilgili ge-
niş bilgileri de kamuoyuna yansıtmıştı.
Önerinin karşılaştığı tepki sonunda Prof. Sözen
geri adım atmak zorunda kaldı; dahası, başta Ge-
nel Başkan Erdoğan olmak üzere iktidar partisi-
nin en yüksek karar ve yürütme organı olan AKP
MKYK’si, bir açıklama ile partili bir parlamante-
rin ve özellikle bir genel merkez yöneticisinin ken-
di girişimleri ile hazırladıkları yasa önerileri için iz-
lenmesi gerekli yöntemi üniversite öğretim üye-
liğinden parlamentoya gelen Bayan Sözen’e, üs-
telik ders verircesine anımsattılar.
Bizim parlamento tarihimizde eşine az rastla-
nan bir uyarı ile kamuoyu önünde bu dersi alan
Bayan Sözen’in Genel Başkan Yardımcılığı gör-
evini bırakacağını bekliyordum.
O da, Şaban Bey gibi koltuğunu bırakmayı dü-
şünmediğini sergileyen bir tavır içinde, AKP
Başkan Yardımcılığı’na sımsıkı sarılmayı sürdü-
rüyor.
Bir Düzeltme
Çarşamba günü yayımlanan Silivri’deki L Ti-
pi Atom Bombası başlıklı yazımda “Krimino-
loji Doçenti Sayın Mustafa Tören Yücel’’in
adı yanlışlıkla dizgide düşmüştür. Hem bu
değerli bilim adamından, hem de okurlarımdan
özür dilerim.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
İstanbul Haber Servisi - Ergenekon örgütünün
DHKP/C’yi de kullandõğõ ileri sürülüyor. Erge-
nekon kapsamõnda ifadesi alõnan gizli tanõk Dilo-
vasõ, Veli Küçük’ün Dev-Sol’la bağlantõsõnõ örgü-
tün Karadeniz kõrsal sorumlusu Hüseyin Özars-
lan’õn ağabeyi Zeynel Özarslan’õn sağladõğõnõ
öne sürdü. Sorumlu olarak faaliyet gösterdiği dö-
nemde gerçekleştirilen MİT mensubu Hiram Ab-
bas, emekli asker İsmail Selen’in öldürülmesinin
de aralarõnda bulunduğu eylemlerin, istihbaratõ
yapõlmadan nokta eylem olarak merkez komite
tarafõndan doğrudan ekiplere ulaştõrõldõğõnõ, ey-
lemlerin adeta servis edildiğini savundu. DHKP-
C’nin Türkiye’yi kargaşa ortamõna sokmak ama-
cõyla tetikçi gibi kullanõldõğõnõ öne sürdü. Gizli
tanõk İsmet de ifadesinde, uzun yõllar Dev-Sol ve
DHKP-C’de çeşitli görevlerde bulunduğunu, Be-
kaa kampõnda Suriyeli, Vietnamlõ ve Türkiye Özel
Kuvvetleri’nde görevli bir subaydan eğitim aldõ-
ğõnõ anlatarak Türkiye’ye döndüğü 1988-1989
yõllarõnda jandarma bünyesinde kurulan A Tipi
Özel Kuvvetler Birlikleri’ndeki subaylarla örgü-
tün talimatõ ile görüştüğünü, silah, patlayõcõ, is-
tihbarat konularõnda bilgi alõşverişi yaptõklarõnõ
iddia etti. Büyük operasyonlarda Dursun Kara-
taş’õn hep şaibeli bir şekilde son anda kurtuldu-
ğu, Doğu Perinçek’in örgütün içerisinde etkin bir
görevde olduğu öne sürüldü.
‘ D H K P - C D E
K U L L A N I L D I ’
M A N G A L P A R T İ S İ Ö R G Ü T S E L T O P L A N T I O L D U
Bitlis’i Amerika öldürdü
İstanbul Haber Servisi - İşçi Partisi Ge-
nel Başkanvekili Mehmet Bedri Gültekin,
“Amerika’nõn düşman gördüğü herkes Er-
genekon” dedi. Gültekin, yaptõğõ yazõlõ
açõklamada, Ergenekon dava dosyasõndaki
MİT raporunda Orgeneral Eşref Bitlis’in
Ergenekon üyesi olarak gösterilmesinin
dikkat çekici olduğunu ifade etti. Ameri-
ka’nõn 1. Körfez Savaşõ sõrasõnda Türki-
ye’nin güneydoğusuna Çekiç Güç olarak
yerleştiğini, bu dönemde PKK’ye silah ve
para yönünden desteklediğini, TSK’nin de
bu çalõşmayõ rapor ettiğini ifade etti. Orge-
neral Bitlis’in bu tehlikeyi önleme girişim-
lerinde bulunduğunu söyleyen Gültekin,
Bitlis’in bu nedenle Amerika’nõn suikastõ
sonucu öldürüldüğünü, bu gerçeği de
İP’nin ortaya çõkardõğõnõ ifade etti. Gülte-
kin, o dönemde davaya İP Genel Sekreteri
Nusret Senem’in avukat olarak katõldõğõnõ,
İP üyesi gazeteci Adnan Akfõrat’õn da bu
olayõ kitaplaştõrdõğõnõ anõmsattõ.
DÜZELTME
Haber Merkezi - Gazetemizde dün 6. say-
fada yayõmlanan haberlerde yanlõşlõkla dö-
nemin Jandarma Genel Komutanõ Eşref
Bitlis’in içinde bulunduğu helikopterin
düşmesi sonucu yaşamõnõ yitirdiği bilgisi-
ne yer verilmiştir. Bitlis, 17 Şubat 1993’te
kendisini taşõyan B-200 tipi askeri uçağõn
düşmesi sonucu hayatõnõ kaybetmişti. Dü-
zeltir, özür dileriz.
İddianamenin deliller bölümünde İBDA-C’nin Ergenekon’a destek verdiği savunuldu
‘Örgüt,İBDA-C’yiyönlendirdi’