01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 14 AĞUSTOS 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] Türk bankalarõnõn üç ayda bir açõkladõğõ bilançolar “Kriz bize uğramadõ” diyor. NECDET ÇALIŞKAN Birinci yõlõnõ dünya bor- salarõnda 5 trilyon dolara yakõn kayõpla geride bõra- kan mortgage krizi, Tür- kiye’deki bankalarõ ne kâ- rõndan ne de faiz gelirle- rinden etti. Küresel eko- nomi durgunluk ve mort- gage sorunlarõna bağlõ krizle sarsõladursun, Türk bankacõlõk sektörü tüketim harcamalarõnõn gazõyla bü- yümeye devam ediyor. Son bir yõlda hõzlõ yükse- liş ve düşüşlerin yaşandõ- ğõ İstanbul Borsasõ’nda iş- lem gören toplam 17 ban- kanõn geçen yõl bu za- manlarda 90 milyar dolar olan toplam piyasa değe- ri, dünya finans devlerinin bile iflaslarla boğuştuğu son bir yõlda sadece 4 mil- yar dolar geriledi. 12 Ağustos itibarõyla bu bankalarõn piyasa de- ğeri 86 milyar dolar olur- ken 2008’in ilk çeyreğinin ardõndan ikinci çeyrek ve- rilerine göre de kârlõlõk- taki artõş hõz kesmeden sürdü. İlk 6 aylõk finansal sonuçlarõnõ açõklayan bankalardan İş Bankasõ bu yõlõn ilk yarõsõnda faiz gelirle- rini geçen yõlõn aynõ dönemine göre 4.5 milyar YTL’den 4.9 mil- yar YTL’ye; Akbank 4 milyar YTL’den 4.6 milyar YTL’ye; Ga- ranti 3.3 milyar YTL’den 4.2 mil- yar YTL’ye Yapõ Kredi ise 2.9 mil- yar YTL’den 3.2 milyar YTL’ye çõkardõ. Aynõ bankalarõn kârlarõn- daki artõş ise yüzde 60’larõ aştõ. 2008’in ilk çeyreği itibarõyla ban- kacõlõk sektörünün faiz geliri ise 19 milyar YTL’yi aşmõştõ. Devler kayıplara gömüldü Türk bankalarõ küresel kriz kar- şõsõnda hem kârlõlõk hem de pi- yasa değeri açõsõndan geçen yõlki sağlamlõğõnõ korurken dünya finans devlerinin faturasõ gittikçe kabarõyor. Bloomberg’ün haberine göre, UBS’nin önceki gün açõkladõğõ ikin- ci çeyrek sonuçlarõ sonrasõnda dün- yanõn en büyük 100 banka ve aracõ kurumunun, ABD subprime (yüksek riksli konut kredisi) krizi ve bunu iz- leyen kredi krizi nedeniyle aktifle- rindeki değer kayõplarõ, krizin daha fazla varlõk tipine yayõlmasõnõn etkisi ile 500 milyar dolarõ aştõ. Listenin ilk sõrasõnda ise Akbank’ta yüzde 20’lik payõ olan Citigroup var. Finans dev- lerinin küresel ölçekteki zararlarõna bakõldõğõnda Türkiye’de Dõşbank’õ alarak faaliyetlerine başlayan Hol- landa-Belçika ortaklõ Fortis 7.4 mil- yar dolar, Oyakbank’õ satõn alan Hollandalõ ING Group 5.8 milyar do- lar, TEB’in Fransõz ortağõ BNP Pa- ribas 4 milyar dolar, Yapõ Kredi’nin İtalyan ortağõ Unicredit ise 2.6 mil- yar dolar, Denizbank’õn Belçika- Fransõz sermayeli ortağõ Dexia 1.2 milyar dolar aktif kaybõna uğradõ. IMF, nisan ayõnda yayõmladõğõ ra- porda bankalar için zarar tahminini 510 milyar dolar, tüm şirketler için ise 1 trilyon dolar olarak açõklamõş- tõ. New York Üniversitesi’nden Pro- fesör Nouriel Roubini ise zararõn 2 trilyon dolara ulaşacağõnõ öngör- müştü. KBC Financial Products’tan analist Makeem Asif, krizin bir varlõktan diğerine yayõldõğõnõ belir- terek aktiflerdeki bu değer düşüşü- nün ne zaman sona ereceğini kes- tirmenin zor olduğunu vurguladõ. Uluslararası yatırım bankası Lehman Brothers Türk eko- nomisinin global kre- di piyasalarındaki kargaşaya karşı şu ana kadar esnek kal- mayı başardığını an- cak ekonominin ya- bancı tasarruflara bağımlılığının eko- nomik aktiviteye iliş- kin önemli zorlukla- ra yol açmasının muhtemel olduğunu bildirdi. Lehman, Türk ekonomisi için bu yıl ve gelecek yıla ilişkin büyüme tah- minlerini aşağı yönlü revize etti (2008’de yüzde 4 ve 2009’da yüzde 4.5 büyüme). Bu yılki faiz tahmini ise yüzde 17.50. Kriz yeni kurbanını arıyor Piyasalarda trilyon dolarõ bulan za- rarlar, her geçen gün katlanõrken önceki gün yayõmlanan bir araştõrma da krizin yeni bir devi daha kurban etmeye hazõrlandõğõnõ ortaya koydu. Amerikalõ fi- nansal danõşmanlõk şirketi Greenwich As- sociates tarafõndan 146 kurumsal yatõ- rõmcõlar arasõnda gerçekleştirilen ankete göre, katõlõmcõlarõn yüzde 60’õ, 6 ay içe- risinde büyük bir finansal şirketin daha çökmesini bekliyor. Anket, şirketler için halen en tehlikeli dönemin geçmediğini gösterirken piyasa çevrelerinde kriz ne- deniyle ABD’de kredi pozisyonlarõ gün geçtikçe bozulan ve bu nedenle yakõn bir tarihte sert bir sarsõntõ yaşama olasõlõğõ yüksek gösterilen finans devleri şunlar: Lehman Brothers, Wachovia, Washing- ton Mutual, Merril Lynch, Morgan Stan- ley, Citi, JP Morgan, Bankf of America, Goldman Sachs. Temmuz 2007’de pat- lak veren mortgage krizi dikkate alõndõ- ğõnda Avrupa borsalarõnda en kötü per- formans gösteren şirketlerin listesi ise şöy- le: Bradford & Bingley, HBOS, UBS, Al- linace & Leicester, Natixis. Türkiye, mortgage piyasasõ Avru- pa ve ABD kadar gelişmediği için son bir yõlda yaşanan krizden görece- li olarak daha az etkilendi. Küresel durgunluk, reel ekonomide yaşanan sõkõntõlarõ arttõrõrken, Türki- ye’nin dünyanõn en yüksek reel faizini veren ülke olmasõ nedeniyle Türk finans piyasasõ, küresel sarsõntõdan en az za- rarla çõkmayõ başardõ. Ancak tüketici kredileri ve kredi kartlarõ harcamala- rõndaki artõş siyasi ve ekonomik belir- sizliklere karşõn devam edince, Türk bankacõlõk sektörüne dünyadaki likidite darlõğõ ve artan zararlar uğramadõ. Hatta yabancõ bankalarõ Türki- ye’ye çeken en önemli gelişme de bu dinamik oldu. SABANCI ÜNİVERSİTESİ Prof. Mete Soner’in projesine Avrupa’dan destek geldi Ekonomi Servisi - Sa- bancõ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete So- ner, Finansal Risk Yöne- timi İçin Matematiksel Metodlar projesi ile Av- rupa’dan 880 bin Avro’luk destek aldõ. Matematiksel Finans alanõnda dünyanõn sayõlõ akademisyenlerinden olan Prof. Soner, Avrupa Araş- tõrma Konseyi tarafõndan, “ileri araştırmacı deste- ğine” layõk görüldü. Sa- bancõ Üniversitesi’nde yü- rütülen projeler hakkõnda bilgi vermek için düzen- lenen sohbet toplantõsõnda konuşan rektör Prof. Dr. Tosun Terzioğlu “Doğa Bilimleri ve Mühendis- lik” alanõnda toplam 997 araştõrma projesi ile baş- vuru yapõldõğõnõ, Prof. So- ner’in araştõrmasõnõn Tür- kiye’den desteklenen tek proje olduğunu söyledi. [email protected] İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Ortadoğu-Kafkaslar... Batı medyası, hele de piyasaların sözcüsü gaze- telerin haber ve yorumlarından çıkan ortak değer- lendirme “Saakaşvili’nin stratejik yanlış yaptığı, aceleci davrandığı, deyim yerinde ise bir çuval inciri batırdığı“ çerçevesinde. Rus lider Medvedev’in, Fransız lider Sarkozy’nin arabuluculuğunda ateş- kes ilanının ardından, AB medyasının Rusya ile iliş- kileri düzeltme çabaları çarpıcı... Kafkaslar’da Rus- ya’nın egemenliğini ilan etmesine daha bir gönüllü teslim olmuş konumdalar. Ortadoğu petrollerinin de- netiminde ABD’nin egemenliği, sonuç olarak Irak ve Afganistan işgallerine tam destek vermiş AB ülke- leri, neden, niçin, ne kadarı ile ABD’nin, Rusya’nın yanında olma noktasındalar? İsterseniz kimi çıplak veriler üzerinden yorumsuz yürümeye çalışalım; Genelkurmay’ın 21. yüzyıl ilk çeyrek gelişmelerinde öngörüler toplantısından belleğime kazınmış sunum vardı; AB ülkeleri eski Doğu Bloku olarak tanımla- nan ülkelerin petrol ve doğalgazının ortalama yüz- de 70 üstünü tüketiyorlardı. Stratejik olarak bu ül- kelerden o ülkelere, çıkarlarının kollanması boyutunda saldırı söz konusu idi. TGS olarak üyesi olduğumuz mesleki üst örgü- tümüz, Dünya Gazeteciler Sendikaları Federasyo- nu FIJ, sendikal örgütlenmelerine destek olmak çer- çevesinde, eski Doğu Bloku, Türkilerdeki gazeteciler sendikalarının militan üye eğitimleri için bir proje ge- liştirmişti. Bizden de dayanışma istenen bu proje- nin finansörünün ABD’li ünlü banker Soros olduğunu, örgütlenme merkezi olarak doğduğu Budapeş- te’nin seçildiğini, Soros’un Türkiye temsilcisinden öğ- renmiştim. Ne alaka, soruma yanıtı “bizim patron muhalefeti sever” olmuştu. Doğu Bloku’nun par- çalanmasının ardından, bu bölgelerde Soros ve Fet- hullah Gülen Hoca’nın kardeş kardeş yandaş kad- rolar, sivil toplum örgütleri üretmek üzere seferberlik ilan ettikleri artık dünyamız için sır değil. Turuncu, kırmızı karanfil darbelerinin gerçekleş- tirildiği ülkelerdeki ilişkilerin ayrıntıları, belgeli Batı medyasında. Ukrayna’nın lideri Yuçenko, Soros ile otel odalarında diz dize fotoğraflarının yayımlan- masından hoşnut. Dahası Ortodoksluk üzerinden yü- rütülen siyasette, Türkiye’ye gelişinde İstanbul Pat- rikanesi’ni ziyaretinde ekümeniklik olayına bakışını, İstanbul’u merkez tanıdığını saklamamıştı. Zaten ay- nı hafta içinde de Ukranya Patrikhanesi Moskova’dan ayrılıp İstanbul’a bağlanmıştı. Ben de yeri geldiğin- de petrol çıkarlarında din üzerinden siyasette bu ko- nunun nasıl kullanıldığını anlatmaya çalışırken, AB- Türkiye ilişkilerinde Kopenhag kriterleri ile tamamen ilişkisiz olarak İstanbul Patrikhanesi’nin ekümenik- lik koşulunun neden gündeme geldiğinin altını çizip duruyordum. Savımı güçlendiren gelişme, geçen haf- ta yine Ukrayna’nın organizasyonu ile İstanbul pat- riğinin ekümenik olarak dini ayinlere davet edilme- si karşısında, Moskova’nın Türkiye’ye nota verme- siydi. Ortodokslar içinde din üzerinden İstanbul- Moskova ekümeniklik, merkez savaşının özünde, petrol büyük çıkar savaşları vardı. ABD’nin 11 Eylül’ü, teröre karşı güvenliği gerek- çe, Afganistan, Irak işgallerinin de aslında, dünya pet- rol tekelleri çıkar güvenliği, Batı piyasa ekonomile- rinin egemenliği, petrol savaşları ekseninde olduğunu yadsıyan yok. Bir farkla ki ABD öncülüğünde, AB ül- kelerinin, NATO’nun işin içinde oldukları bu iki ülke işgalinden en çok ABD, AB, piyasa ekonomileri, pet- rol devleri kârlı çıkarlarken, öngörülmeyen boyutlarda Rusya ve İran’ın da, kanlı petrolün önlenemez fiyat yükselişinden, pastadan pay aldıkları tüm verilerle sabit. Ekonomisini hızla düzelten Rusya’nın siyasal, askeri toparlanma ile birlikte, kendi egemenlik alanlarında, petrol çıkarlarında ödün vermek niye- tinde olmadığı giderek daha çıplak güç gösterileri ile sergilenmekte. Doğu Bloku’nun parçalanmasının ardından kü- reselleşme, tek kutuplu dünyada, demokrasi, öz- gürlükler paravanasında, Batı dünyasının bugüne ka- dar yürüttüğü siyasetlerde kırılma noktası yaşan- makta; kırmızı, turuncu karanfil darbeleri, daha doğrusu ırklar ve dinler üzerinden özgürlükler adı- na ayrımcılıkla gerçekleştirilen kimi gönüllü, çoğu kan- lı parçalanmalarda bir kitlenme gündemde. Artık si- vil, gönüllü görünümde, yeni sınırlar, haritaların çi- zilmesi, ya da iktidar değişimleri kolay kolay ger- çekleşemiyor. Giderek daha ağırlıklı işgaller, ırklar ve dinler üzerinden kanlı çatışmalar, çok ağır insan hakları ihlalleri, savaş suçları, katliamlar, uygarlık adı- na vahşet yaşanıyor. Gerçi emperyal çıkar savaşlarında, halkların öde- dikleri bedeller, ağır insan hakları ihllalleri, yüz bin- lerin iç savaşlarda ölmeleri, işlenen savaş suçları kim- selerin pek de umuru değil. Ama tek kutuplu em- peryal odak, çıkar ekseni kırıldı gibi. Rusya-Çin- Hindistan, Güney Amerika ittifakları, yeni ekonomik, siyasal, askeri çıkar odakları oluşumları gündemde. Rusya, apaçık “Benim iktidar, çıkar bölgemde artık istediğiniz gibi at koşturamazsınız” dedi bile. Batı si- yasileri, medyasının Saakaşvili’yi “bir çuval inciri ba- tırmakla” suçlamalarının okunması bu... Tehlike henüz geçmediANALİZ Sıra Kimde? Dünya devleri birer birer dökülürken Türkiye’dekilerin faiz gelirleri katlanarak arttõ Türk bankalarõnõ faiz kurtardõ Kârlar zirvede 17 Ağustos Gölcük Depremi önemli ölçüde can ve mal kayõplarõna neden olan bir “deprem” olarak acõ da olsa tarihteki yerini almõştõr. Ülkemiz topraklarõnõn önemli ölçüde deprem tehlikesi altõnda bulunduğunu da bir kez daha tüm kurum, kuruluş ve kişilere hatõrlatmõştõr. 17 Ağustos Gölcük Depremi; ortaya çõkan can ve mal kayõplarõnõn iliklerimize kadar işleyen kötü bir imar, denetimsizlik, kaçak yapılaşma ve rant anlayışının sonucu olduğu gerçeğini de açõğa çõkarmõştõr. İnşaat Mühendisleri Odasõ İstanbul Şubesi olarak; güvenli, depreme karşı dayanıklı, sürdürülebilir bir yapı üretiminin ve kültürünün oluşmasına katkı sağlamak için inşaat mühendisleri ile 16 Ağustos 2008 Cumartesi günü bir araya gelmeyi kararlaştõr- mõş bulunmaktayõz. “Güvenli yapı üretmek ve depreme karşı duyarlı olmak” çerçevesinde düzenlediği- miz bu etkinliği İstanbullularla da paylaşmak için tüm üyelerimizi ve yakõnlarõnõ bu yürüyüşümüze bekliyoruz. Cemal GÖKÇE TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı YÜRÜYÜŞ PROGRAMI 16 Ağustos 2008 Cumartesi Toplanma Saati : 14.00 Toplanma Yeri : Galatasaray Lisesi Önü - Taksim Anıtı’na Yürüyüş ve Basın Açıklaması. Gölcük’e Hareket Saati : 16.00 Gölcük’e Hareket Yeri : Taksim Gümüşsuyu Askeri Hastanesi’nin Arkası Gölcük’e Varış : 19.30 (Gölcük Kavaklı Sahili’nde diğer illerden gelen İnşaat Mühendisleriyle buluşma) Gece Saat : 03.02 Saygı duruşu, anma toplantısı ve otobüslerle İstanbul’a dönüş Galatasaray’daki Yürüyüşe Katılmak İsteyen Tüm Katılımcılar İçin Otobüslerin Hareket Yerleri: Bakırköy Hareket Yeri : Boyner Mağazası Önü Hareket Saati : 13.00 Kadıköy Hareket Yeri : Kadıköy Evlendirme Dairesi Önü Hareket Saati : 12.30 Kartal Hareket Yeri : Sahil Atatürk Heykel Önü Hareket Saati : 12.00 Not: Üyelerimizin aşağıdaki iletişim bilgilerinden Şubemize kayıt yaptırmaları gerekmektedir. İLETİŞİM: Tel: (0212) 219 99 62 - 63 Faks: (0212) 232 09 12 E-posta: [email protected] Web: www.imoistanbul.org.tr DEPREME DUYARLILIK İÇİN YÜRÜYORUZ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear