Catalog

SAYFA CUMHURİYET 9 TEMMUZ 2008 ÇARŞAMBA 8 HABERLERIN DEVAMI T U R K I Y E Istanbul Y 30 Sinop Edirne B 28 Adana 33 Samsun PB 29 Mersin Kocaeli Y 32 Trabzon PB 29 Diyarbakır A Çanakkale B 33 Giresun PB 30 Şanlıurfa A Izmir A 36 Ankara PB 34 Mardin A Manisa A 38 Eskişehir Y 33 Siirt Aydın A 39 Konya 32 Hakkâri PB Denizli B 37 Sıvas Zonguldak Y 29 Antalya PB 27 Van A 38 Kars PB PB Yurdun kuzey ve doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara'nın ku- zey ve doğusu, Batı Ka- radeniz kıyıları ile Bolu, Karabük ve Kütahya çev- releri yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçe- cek. Yağışlar sağanak ve gök gürültülü sağanak şeklinde görülecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacâk. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y 22 18 23 16 19 19 22 18 Berlin 22 Moskova Budapeşte Y 26 Aşkabat PB Madrid B 36 Astana PB Viyana 23 Taşkent Belgrad B 29 Bakû Soyfa Y 29 Bişkek Y 25 Roma B 26 Tiflis Y 20 Atina B 32 Kahire Münih 22 Zürih Y 25 Şam 41 30 35 36 0Agık Parçalı bulutlu Sisli c r v " S , Bulutlu k Çok bulutlu Yağmuriu Kaıiı .Gök gürültülü G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Bir yıl geçti aradan, günlük notlar Deniz Kuvvet- leri Komutanlığrndan emekli oramirale aitti, değil- di tartışmaları sürüp gidiyor. Böylesi önemli açıklamaları değil, çok daha ba- sit darbe söylentilerini ihbar diye kabul eden savcılar, emekli oramirali hiç değilse bilgisine başvurmak üze- re savcılığa çağırmadı. Emekli Oramiral özden ömek bilgisayarında, bilgisayara kaydedilen darbe günlüklerinin de ken- disine ait olmadığını söylüyor. Kamuoyunun özden ömek'in yalanlamalarını inandırıcı bulduğu söylenebilir mi? Inandıncı bulunmadığı için -oramiralin yakındığı gi- bi- "bugün medya bu iddialara dayanarakyorumlar yapıyor". Elbette günlüklerin özden örnek'e ait olduğunu kanıtlayan bir mahkeme kararı yok; yok ama Erge- nekon soruşturması bu günlüklerdeki bilgilere da- yanıyor... Ergenekon soruşturması bir çete bulgusu ile başlayıp 2003-2004 yıllarında komuta kademesin- de darbe görüşmelerine, darbe önderleri olduğu söy- lenen komutanlara kadar uzanıyor. Emekli Oramiral özden örnek günlükleri bilgisa- yanna yazmadı ise... şimdi şu soruya birilerinin, dev- leti yönetenlerin araştırıp yanıt vermesi gerekiyor: öyleyse sayfalar dolusu, üstelik tarih ve saat gös- terilerek yazılan günlükleri kim yazdı? O kadar geniş bilgiyi, komutaniar arası görüşmeleri hayal gücü olağanüstü olan acaba kim kaleme al- dı? Sarı Çizmeli Mehmet Ağa mı? ••• Akla bin bir soru geliyor. örneğin din hesabına si- yaset yapan gruplar oramirale ait olduğu söylenen bilgisayara olağanüstü teknikten yararlanarak dar- be günlüklerini mi yazdılar? Günlük tartışmaları gündemdeyken emekli or- amiralin iki oğlunun iktidann himayesine mazhar ye- şil sermaye ile iç içeliğini yansıtan ilişkileri Fatih Al- taylı açıkladı. 4 Temmuz tarihini taşıyan açıklamalar (dün itiba- rıyla) 4 gündür yalanlanmadı ve bu konularda açık- lama yapılmadı. Emekli oramiralin oğullarından biri film yapımcı- sı. İki belgesel çekmiş, biri Hititler, diğeri Gelibolu. Her iki belgeselin sponsorlan arasında ATVve Sa- bah'ı iç ve dış kredi bulmalannı sağlayan Başbakan'ın damadının baş yönetici olduğu Çalık Grubu bulu- nuyor. Istikbal bulunuyor, Nur Inşaat ve AKP'li Istanbul Belediyesi bulunuyor. Gelibolu belgeselinde her şey var; Avustralyalı as- kerlerin dramını anlatıyor, savaş sahneleri yer alıyor ve lakin Çanakkale Savaşları'nın kahramanı Mus- tafa Kemal'den ne söz ediliyor ne de tek bir kare- de gösteriliyor. Belki senaryonun akışı böyleydi, olabilir diyeceklere bir anımsatma yapalım: Kimi örneklerle kanıtlandı; dinci gruplar Çanakkale Savaşları'nda Mustafa Ke- mal'in başarılarını göstermek, görmek ve söylemek istemezler. Ömek amiralin ikinci oğlu ise, RTE'nin damadı Be- rat Albayrak'ın 1. derece imza yetkisiyle danışmanlık yaptığı Çalık Grubu'na ait bir başka şirkette yöne- tim kurulu üyesi. Yadsınan günlüklerle bağlantılı darbe senaryola- rı, Ergenekon soruşturması, oğulların RTE'ye yakın şirketlerle çok yakın ilişkileri... Altaylı'nın yazdığı gibi belki "tesadüf, tesadüfün bu kadarı olmaz demeyin; herhalde tamamen rast- lantı, tesadüf! AİHM'YE GÖRE TÜRKlYE HAKSIZ Yetimhane davasında karar STRASBOURG (AA) - AİHM, Büyükada'da bulunan Rum yetimhanesinin mülkiyet hakkıyla ilgili olarak Fener Rum Patrikhanesi'nin açtığı davada Türkiye'yi haksız buldu. AtHM, mülki- yetin korunmasıyla ilgili AİHS'nin 1. protokolü- nün 1. maddesinin Türkiye tarafından ihlal edil- diği görüşünü savundu. AtHM, maddi tazminata ilişkin karannı ileri bir tarihte vereceğini duyu- rurken Türkiye'niıı karara itiraz edip davayı Bü- yük Daire'ye götürme ihtimali bulunuyor. AÎHM'de 27 Kasım 2007'de yapılan duruşma- da, Türk hükümetinin avukatı, "İhtilaf konusu taşınmazın 1902'de Rum yetimhanesi olarak tahsis cdildiğini ve mülkiyet hakkının Yetim- hane Vakfı'na ait olduğunu" belirtnıişti. "Pat- rikhanenin üzerinde özel mülkiyet hakkı iddia ettiği taşınmazı kendi isteğiyle ve geçici olarak sadece kullanma amacıyla yetimhaneye dev- rettiği tezinin geçerli olmadığını" savunan Türk hükümeti avukatı, "Patrikhanenin söz ko- nusu taşınmazın hiçbir zaman kullanıcısı ve nıaliki olmadığını, vakıflara ya da hayır ku- rumlarına tahsis edilen taşınmazların tahsis amaçları dışında özel nıülk gibi kullanılama- yacakları kuralı dikkate alındığında başvuru- nun tenıelsiz olduğunu ve reddedilmesi gerek- tiğini" ifade etmişti. Patrikhaııenin avukatı ise konunun sadece mülkiyet hakkı olarak ele alın- maması, ayra zamanda dini azınlıklara yönelik bir ihlal olarak görülmesi talebini dile getirmiş, Büyükada'daki Rum Yetimhane Vakfi'na ait ta- şınmazın gercekte patrikhaneye ait olduğu, bu- nun tersi karar alan Vakıflar Genel Müdürlü- ğü'nün hatalı davrandığı görüşünü savunmuştu. Patrikhane dilekçesinde, sahibi olduğunu iddia ettiği taşınmaz malın başkasına verilerek insan haklan ihlalinde bulunulduğunu iddia etmişti. En ciddi hastalık terör Genelkurmay Başkanı, uluslararası işbirliğinin önemine dikkat çekerken terörle mücadele sürecini bıçakla çorba içmeye benzeten araştırmacılann doğru bir tespit yaptığını vurguladı GURSU KUNT ANTALYA - Genelkurmay Başkanı Orgencral Yaşar Büyü- kanıt, henüz ortak bir tarumı ya- pılmasa da terorizmin 21. yüzyı- İın cn ciddi hastalığı olduğunu söyledi ve uluslararası işbirliğinin, terörle mücadelenin olmazsa ol- mazı haline geldiğini belirtri. Bü- yükanıt, terörle mücadele süreci- ni bıçakla çorba içmeye benzeten araştırmacılann doğru bir tespit yaptığını da söyledi. Ipekyolu 2008 General Ami- ral Semineri, Antalya'nın Belek beldesinde başladı. Bu yılın ko- nusunun Küresel Güvcnlik ve Uluslararası lşbirliği olarak be- lirlendiği seminere, 49 ülkeden, 104'ü general, amiral ve bü- yükelçi olmak üzere 189 kdşi ka- tıldı. Seminerin açılışında ko- nuşan Büyükanıt, terör örgütle- rinin gerçekleştirdikleri eylem- lerle neye ulaşmaya çalıştıklannın irde- lenmesi gerektiğini v u r g u l a y a r a k "ldeolojileri ne olursa olsun, terö- rün hiçbir türü meşru görülemez. Hatta terörü meş- ru görmeye yakın cğilimler bile ka- bul edilemez" dedi. Teknolojik ola- nakların aynı za- konsepti geliştiril- melidir" dedi. Terörle mücadele sürecini bıçakla çor- ba içmeye benzeten araştırınacılar bu- lunduğu ve bunun çok doğru bir tespit olduğunu belirten Büyükanıt, şöyle de- vam etti: "Tero- rizmle mücadele sa- bır gerektiren bir süreç. Mücadelenin manda terörist ör- Büyükanıt, Ipekyolu Ge- diplomasi, istihba- gütler tarafından is- neral Amiral Senıine- rat, ekonomi, fî- tismar edildiğini an- ri'nin açılışında konuştu. nans, bilgi ve hu- latan Büyükanıt, "Patlayıcılar ve düzeneklerin yanı sıra internet, kameralar ve fotoğraf makineleri de terö- ristlerin eylemlcrinin bir par- çası haline gelmiştir. Bu ne- denle terörle mücadele için mutlaka bir karşı bilgi harekâtı kuk alanlarında yü- rütülmesi en az askeri yön- temlcr kadar önemli. Çünkîü te- rör örgütleri artık kanlı ey- lemlerine kaynak sağlamak amacıyla insan ve uyuşturucu kaçakçılığı, kara para akla- ma, haraç toplama, korsanhk, ' ' *# A 4 I DİSK'in "Grevden greve adun adun dayamşma" l IŞÇUCrC UCStCK sloganıylabaşlattığıgrevbölgeleriziyaretlerisü- rüyor. DİŞK Yönetim Kurulu, sendikaların yöneticileri ve üyeler, grevde olan DİSK/Oleyis (Kocaeli Üniversitesi), DİSK/Nakliyat-lş (Ar- çelik), Türk-lş/Basın-tş (E-Kart Elektronik Kart Sistemleri AŞ) ve Türk-lş/Deri-lş (Dersa De- ri AŞ) işçilerine destek ziyaretinde bulundu. DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, işçilere "Sol- ramızdaki ekmeğe göz dikenlerden, asgari ücrete yüzde 5, elektriğe yüzde 20 zanı yapanlar- dan, Türkiye'yi karanlığa sürükleyenlerden, demokrasi düşmanlarından ancak işçiler hesap sorabilir" şeklinde seslendi. Görgün, 12 Eylül'de Türkiye'nin aydınhk geleceği, demokrasi, eşit- lik, özgürlük ve insan haklan için İzmir'de büyük bir miting düzenleyeceklerini açıkladı. Grev olan fabrikalara DİSK yöneticileriyle birlikte katılan TKP, ÖDP, ADD Gençlik Kolları üyele- ri de slogan atarak işçilere destek verdiler. (DÎLEK DAŞÇ1 / BURCU BURHANZADE) fîdye için adam kaçırma faali- yetleri ile uluslararası suç ör- gütleri gibi hareket etmektedir. Büyükanıt, terorizmle mücade- lede işbirliğinin BM çerçevesin- de gerçekleştirilebilecegine inan- dığını, bunun için uluslararası ku- ruluşlann aldığı kararlann ül- kenin iç hukuk sistemlerine yan- sıtıhnası gerektiğini vurguladı. Bentegeat: Terorizm askeri konuların ötesindc Senıinerde konuşan AB Askeri Komuta Başkanı Orgeneral Hen- ri Bentegeat, PKK'nin Avru- pa'daki faaliyetlerinin engellen- memesiyle ilgili soru üzerine, "Terorizm askeri konuların ötesine geçen bir durum" dedi. Bentegeat, AB üyesi ülkelerin te- rorizmle ilgili hassasiyetlerinin de zaman zaman değişim göstere- bildiğine dikkat çekti. ERDOĞAN VAZGEÇMtYOR Karikatüre yine dava Istanbul Haber Servisi - Baş- bakan Tavyip Erdoğan, gazete- miz çizeri Nuri Kurtcebe'nin "Sessiz Sedasız" adlı köşesinde yer alan karikatüründe "kamu gö- revlisine görevinden dolayı ba- sın ve yayın yoluyla hakaret et- tiği" iddiasıyla kamu davası açıl- masını istedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcı- lığı'na gönderilmesi istemiyle Erdoğan'ın avukatı Fatih Şahin imzalı dilekçede, 13.07.2008 ta- rihli karikatürde daha önce bazı kişiler tarafından yapılan değer- lendirmelere yer verilerek pek çok eşşek karikatürü çizildiği be- lirtildi. Dilekçede, Erdoğan'ın, "Türbana ulema karar verir", "Velev ki siyasal simge olsun" gibi cümlelerinin bulunduğu ka- rikatürde Erdoğan'ın "eşşek" gi- bi çizildiği ve Erdoğan'a "ca- hil" yakıştırılması yapıldığı sa- vunuldu. Kurtcebe'nin eleştiri sınırlannı aştığının iddia edildiği dilekçede, Erdoğan'ın onur, şeref ve saygınlığına saldında bulun- duğu savunuldu. Dilekçede, Kurt- cebe'ye TCK'nın 125/3-a ve 125/4 maddesi uyarınca kamu davası açılması talep edildi. Hollanda Parlamentosu, devlet desteğinin kesilmesinde görüş birliğine vardı Gülen'e yardım durdurulacak YUSUF ÖZKAN AMSTERDAM - Hollanda Parlamentosu'ndaki siyasi parti- lerin büyük bölümü, Nur cemaa- ti lideri Fethullah Gülen'e ya- kmlığıyla bilinen kuruluşlara ve- rilen devlet yardımının durdu- rulması konusunda görüş birliği- ne vardı. tktidar ortağı lşçi Parti- si'nin (PvdA) de aralannda bu- lunduğu partiler, Gülen grubunun faaliyetlerinin incelenerek bu gru- ba bağlı kuruluşlara bugüne kadar verilen milyonlarca Avro'luk devlet yardımının geri alınması- nı da gündeme getirdiler. ABD'de savcının "CIA ile iliş- Idlerini" gündeme getirdiği Gü- len, Hollanda'nın da ana gündem maddesi haline geldi. Daha önce de Fethullahçı yapılanma konu- sunda soru önergeleri veren Li- beral Sağ Parti (VVD) Milletve- kili Halbe Zijlstra, konuyu ye- niden parlamento gündcmine ta- şıdı. Zijlstra, Gülen cemaatine bağlı kuruluşlara aktanlan mil- yonlarca Avro'luk devlet yardı- mının dondurulmasını vc ce- maatin faaliyetlerinin kapsamlı bi- çimde araştınlmasını istedi. VVD'li vekil, cemaatle ilgili id- dialai' doğrulanırsa, bugüne kadaı- ödenen devlet yardımının geri istenmesini de önerdi. Zijlstra'nın önerisine, hükümet ortağı lşçi Partisi, ana muhalefettcki Sosya- list Parti ve Geert Wilders lider- liğindcki Özgürlük Partisi (PW) de destek verdi. Televizyonda tartışma Konunun parlamentoya taşın- masının ardından, Hollanda 1 kanahnda yayımlanan NOVA adlı haber programı, Gülen'i mer- cek altına aldı. Geçen cuma ak- şamı yayımlanan programda, Tüı- kiye uzmanı Prof. Erik Jan Zurc- her, Fethullah Gülen'e ait yurt- larda görev yapmış bazı "eski mürif'ler ve gazetemiz yazarla- nndan Hikmet Çetinkaya'nın görüşlerine yer verildi. SP'li Saa- det Karabulut ile VVD'li Zijls- tra da programa stüdyo konuğu olarak katıldılar. Gülen cemaati- nin, Hollanda'da eğitim, ticaret ve medya alanında etkin olduğu be- lirtilen haberde, "Gülen'in Tür- kiye'de suçlanmasına neden olan şcyler Hollanda'da yapı- lıyor, hem de devletin yardı- mıyla" denildi. Programda, Rot- terdam'daki "Cosmicus Colle- ge", Zaman gazetesini de basan Time Media Grup ve Hollanda Genç lşadamlan Federasyonu'nun (HOGIAF) Gülen'e ait kuruluş- lar olduğu belirtildi. Tüıkiye uzmanı Zurcher, Gülen cemaatinin, gençleri "ideolojik ve psikolojik baskı altına alarak", adun adım "laik düzeni ortadan kaldırma hedefine" yürüdüğünü söyledi. Zucher, "Dışarıya kar- şı hoşgörülü, modern bir izle- nim vermeye çalışıyorlar ama kendi içlerinde katı bir lslam- cı anlayışa sahipler" dedi. Gü- len'e bağlı birçok kuruluşun, bağ- lantıyı inkâr ettiğini anımsatan Zurcher, bu grubun belirgin özel- liklerinden birinin "talayye" yap- mak olduğunu dile getirdi. Hol- landa Türkiyeli îşçiler Birliği (HTİB) Başkanı Mustafa Ay- rancı da cemaatin, 10-12 yaşın- daki kız ve erkek çocuklannın be- yinlerinin yıkandığını söyledi. Programda, Gülen'e bağlı okul ve yurtlarda görev almış, "ce- maatin gerçek yüzünü gör- dükten sonra" aynlan 5 "eski mürif'in görüşlerine de yer ve- rildi. Kimliği açıklanmayan bir eski mürit, cemaatin Hollandalı- lan "pis, zındık, kâfir" olarak ad- landırdığım "en iyi Hollandalı Müslüman ohnuş Hollandalıdır. Bir gün tüm Hollandahlar Müs- lüman yapılmalı" görüşünü di- le getirdiklerini anlattı. Eşi bile cemaat buluyor Eski mürit şunları söyledi: "Gülen'e ait yurtlarda kalan öğrenciler yazın çok fazla çar- şıya gönderilmez. 'Çok fazla çıplak görürsünüz' diye. Çocuk- ların yalnız kalmasına iziıı ve- rilmez. 'Zararlı fıkirler cdinirler' diye. Televizyon ve internete de izin verilmez. Çocukların baş- ka fildrlerle tanışıp kendilerin- den uzaklaşmasını istemezler. Türkiye'den gelen gençler için eşi cemaat bulur. 'Bu kız ya da bu oğlan sana uygun' deyip em- rivakiyle kendi seçtiği kişilerle evlendirirler." Gazetemiz yazan Hikmet Çe- tinkaya da, programda yer alan rö- portajında "Fethullahçılar"ın "antidemokratik ve Asya mo- deli bir şeriatçı devlet özlemi içinde olduklarını" dile getirdi. AİHM'DEN TÜRKÎYE KARARI 'Seçim barajı insan hakkı ihlali değil' STRASBOURG (AA) - Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi (AİHM), Türkiye'de uy- gulanan yüzde 10'luk seçim barajını, "insan haklan ihlali" olarak değerlendirmedi. AİHM'in Büyük Daircsi 4'e karşı 13 oyla al- dığı kararla, Türkiye'nin görüşünü teyit etti. Kapatılan DEHAP'ın üyeleri Resul Sadak ve Mehmet Yumak'ın 2003'te AÎHM'ye yaptıkları başvuruyu 30 Ocak 2007'de karara bağlayan mahkeme yüzde 10'luk seçim ba- rajınrn seçim barajmın insan haklan ihlali ol- madığı hükmüne varmıştı. Mahkemenin 21 Aralık 2007'deki ikinci duruşmasında Türk hükümetinin avukatı, "seçim barajının siya- si istikrar için gerekli olduğunu", davacila- nn avukatı ise "barajın, çoğulcu demokrasi açısından temsil ve meşruiyet sorunu ya- rattığını" savunmuştu. AtHM'nin gerekçeli karannda, "Türkiye'de özellikle 1970'li yıl- lardaki istikrarsızlığın göz önünde tutul- duğu" ifade cdilerek, bu barajın TBMM'nin "aşırı şekilde bölünmesi ve işlevsiz hale gelmesini" önlemeye yönelik olduğu belir- tilmişti. Karann ardından davacılar AİHM Büyük Dairesi'ne başvurdu. Başvuruyu dün karara bağlayan Büyük Daire, AÎHS'nin öz- gür seçimlerle ilgili ek protokolünün 3. mad- desinin Türkiye tarafından ihlal edilmcdiğine hükmetti. Davacılar, seçim barajmın seç- menlerin kendilerini özgürce ifade edebilmc haklanna engel teşkil ettiğini savunmuşlardı. YARGILANMA HAKKI AtHM, CHP'li Kart'ı haklı buldu STRASBOURG (AA) - Avrupa tnsan Haklan Mahkemesi (AİHM), CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'ı, "adil yargılanma hakkının engellendiği ve hak ihlali yapıldı- ğı" iddiasıyla Türkiye aleyhine açtığı davada haklı buldu. AİHM karannı değerlendiren Kart, "Karann uygulanması için Meclis Anayasa Adalet Karma Komisyonu'na başvuracağım" dedi. AİHM'den yapılan yazılı açıklamada, Kart'ın başvurusuyla ilgili olarak "Türki- ye'nin, Avrupa tnsan Haklan Sözleşme- si'nin 6. maddesinin 1. fıkrasını ihlal etti- ği" bildirildi. AİHM, Kart'ın talepte bulun- maması yüzünden maddi tazminata gerek görmedi. Kart, dokunulmazlıklarla ilgili ola- rak TBMM'nin 22. döneminde, şahsıyla ilgili iki dosya hakkında, "kovuşturmanın erte- lenmesine" dair karara karşı yaptığı itirazın, TBMM'de reddedilmesinin ardından, 8 Şubat 2005'te AİHM'ye Türkiye aleyhine dava aç- mıştı. Kart, başvurusunda, "adil yargılanma hakkının engellendiğinin ve hak ihlali ya- pıldığının" tespitini istemişti. Kart, daha ön- ce konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Doku- nulmazlıklann imtiyaz ve zırha dönüşme- mesi, TBMM'nin bir sığınak yeri olmama- sı, dokunulmazbkların anayasa ve içtüzük- te düzenleniş amacına uygun olarak kulla- nılmasını istediğini" bildirmişti. Kart: Bu karar uygulanır Kararı "parlamentonun özgür bir şekilde iradesini ortaya koymadığını gösteriyor" diye niteleyen Kart, "Bu dava dinlenmez, dinienmesi mümkün değil diyenler, şimdi de 'bu karar uygulanmaz' demeye başladı- lar. Bence bu karar uygulanır" dedi. ALKA2AR SİNEMAJLARI [12:00-14:00-16:16 -18:45-21:00 Salon 2: SmOEN BAŞKA 12:15 - 14:3ü 1 3D Salon 3: B0l£YNHI7l 12:00 - 14:15 - 16:30 - 19:00 - 21:15 Pazartesl - perşembs 5. OO YTL ~" Istlklal Cad. No.179 Boyofllu ~ 0212 293 24 66-67