Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 5 TEMMUZ 2008 CUMARTESİ
4 HABERLER
DUNYADA BUGUN
AlJ SİRMEN
Sopgu
Bu satırları yazdığım sırada, Mustafa Balbay,
Erol Mütercimler ve Sinan Aygün'ün de ara-
larında bulunduğu, hepsi topluma mal olmuş ki-
şilerin savcılıktaki sorgulanmaları sürüyordu.
Ne zaman bir sorgulanma söz konusu olsa
aklıma Uğur Mumcu'nun "Sakıncalı Piya-
cfe"sinde anlattığı bir olay gelir.
Uğur, 12 Mart döneminde Patnos'ta sakın-
calı piyade olarak askerlik görevini yaparken ta-
bii ünü her yana yayılmıştı. 12'nci Tümen Ko-
mutanı Kazım Avdan da Uğur'un ününü duyup
merak edenlerdendir. Kendisini çağırtır.
Çok uzatmayalım, Uğur Paşa'nın huzuruna
çıkar, sonrasını onun kaleminden izleyelim:
"Prensip sahibi astsubayla birlikte tümen
komutanının odasına kadar geldik. Kazım Av-
dan şöyle baktı:
- Ha Uğur gelmiş. Prensip sahibi astsubaya
eliyle çıkmasını işaret ettikten sonra:
- Gel bakalım, gel otur şöyle.
Gösterdiği yere oturdum.
- Ha, hımm demek sendin.
O sırada aklım 'ben bir küçük askerim' şar-
kısına takılıyor, kendimi güç tutuyordum. Ken-
dimi bıraksam güleceğim.
• • •
- Sendin ha. Söyle bakalım fikirlehn neymiş?
Hoppala.
Ne anlatacağım şimdi? Ayıkla pirincin taşını.
- Komutanım biraz uzun sürer.
- Sürsün, sürsün. Bak bu da akıllı çocuktur.
Benim Kurmay Başkanvekilim Sedat. O da din-
lesin.
Haydaa...
Ne yapalım emir emirdir. Üstelik ben rütbe-
siz bir askerim, karşımda oturan komutan ise
koskoca tümgeneral. Ben de başladım anlat-
maya. Ben anlattıkça tümgeneral gözlerini kısıp
dinliyor, ara sıra:
- Ama ya anarşistler!.. diye soruyordu. Peki
kimdi o anarşistler! Paşaya göre Lenin anarşistti.
Bülent Ecevit de anarşistti, ya Uğur Alaca-
kaptan? O hem Maoist, hem Leninist, hem de
anarşistti.
Ben de soruyorum:
- Komutanım ne ilgisi var Alacakaptan'ın?
Paşa çok emin.
- Biz biliriz, biliriz. Neler biliriz, neler...
Paşa neler biliyordu neler. Ama açıklamıyor-
du.
- Bak Mümtaz'/n da davasını almış. Önce suç
işletiyor, sonra da davasını alıyor.
Paşaya göre Mümtaz Soysal komünistti,
ama pek zaran yoktu. Alt tarafı bir kitap yazmıştı.
Toplarsın kitabı, yakarsın iş bitti. Ama Alaca-
kaptan öyle mi?
•••
(Paşa konuşmasını sürdürür)
- Alacakaptan gençleri kışkırtıyor.
- Nasıl kışkırtıyor?
- Sen bilirsin, bilirsin..."
Ne zaman öykünün burasına gelsem, kendimi
tutamam makaraları koyuveririm.
"Ne yapmış" sorusuna "biz biliriz" diye yanıt
veren, "bunda ne varmış?" diyenleri "sen bilir-
sin bilirsin" diye susturan mantığın yaptığı
sorgulama ne kadar muhteşemdir.
Işine geldiğinde "biz biliriz", işine geldiğinde
"siz bilirsiniz bilirsiniz" arasında mekik dokuyan
bir mantığın sorgusu da diyaloğu da çok hoş
olsa gerek.
Sakıncalı Piyade, sevgili okurlarım, faşizmin
ve angutluğun kafa yapısını en iyi anlatan ki-
taplardan biridir. Eğer bu yapıt birçok yaban-
cı dile çevrilmemişse, bu onun değeri değil, 12
Eylül'ü kayda değer bir hale bile getiremeyen
kıçı kırıklığı yüzündendir.
Masamın başına oturmuşum, yazıyı yazıyo-
rum, kulağım içerdeki açık televizyonda, sor-
gularla ilgili bir haber gelmiyor.
Ben de, birazdan yazıyı noktalayıp, yeniden
Uğur'un Sakıncalı Piyade'sine döneceğim. Ve
de düşüneceğim, "33 yıldır, koca dünya aca-
ba Türkiye için boşuna mı döndü?" diye.
Beşiktaş'taki binada sorgu sürüyor, şu yazı-
ya son noktayı koymaya hazırlandığım sırada...
asirmen@cumhuriyet.com.tr
KISKAÇ
Tutku Bazen Öldürebilir...
Polisiye / Roman
^ÇIKTI!
YILDIRIM
BORAN
Kitapçılarda
Siyah Beyaz Kitap
siyahbeyazkitap@gmail.com
Rahşan Ecevit 'le Genel Başkan Zeki Sezer kavgasında 'olağanüstü' kurultay zorlanacak
DSP'de kılıçlar çekildiANKARA (Cumhuriyct Bürosu)
- Rahşan Ecevit, DSP Genel Başkanı
Zeki Sezer'e karşı açık savaş açar-
ken; tüzüğe göre ancak genel başka-
nın secimli olağanüstü kurultay top-
layabilcceğinc dikkat çekildi. Rahşan
Ecevit'e destek verenler, yönetimin,
güven tazelemek için olağanüstü ku-
rultay toplamasını isterken; DSP Ge-
nel Başkanı Sezer ise "Olağanüstü
bir güvenle karşı karşıya olmanın
mutluluğunu yaşıyorum" diyerek
bıına yanaşmayaeağını ortaya koydu.
DSP'nin kurucu genel başkanı
Rahşan Ecevit, "Parti tıkandı, bü-
yümüyor" diyerek DSP Genel Baş-
kanı Zeki Sezer'i açıkça hedef aldı.
Rahşan Ecevit'in son açıklamasından
sonra Sezer istifa etmeyeceğini kesin
bir dille ortaya koyunca, olağanüstü
kurultay tartışması başladı. Ancak
DSP tüzüğüne göre, yönetimin iste-
ği dışmda seçimli olağanüstü kurul-
DSP kurucusu Rahşan Ecevit.
tay toplanması kolay görünmüyor.
DSP tüzüğüne göre, genel başkan is-
tifa ederse 45 güıı içinde seçimli ola-
ğanüstü kurultaya gidiliyor ya da ge-
nel başkan seçimli olağanüstü ku-
rultay çağnsı yapabiliyor. Zeki Se-
zer'in istifa etmek ya da olağanüstü
kurultay toplamaya niycti olmadığı
dikkate alınırsa; Rahşan Ecevit'in
önünde sadece delegelerin yimıide bi-
rinin imzasıyla seçimsiz olağanüstü
kuıultay toplayıp, tüzüğü değiştirme
yolunıı zorlamak seçeneği kalıyor.
DSP tüzüğüne göre, "Tüzük ve
programda değişiklik yapılması
konusunda veya parti politikasını
ilgilendiren konularda karar alın-
masına ilişkin öneriler, ancak bun-
ların genel başkan, parti meclisi ve-
ya kurultay üyelerinin en az yir-
mide biri tarafından yapılmış ol-
ıııası durumunda gündeme alına-
bilir" deniyor.
Rahşan Ecevit, ancak delege ağır-
lığını sağlarsa, tüzük değişikliği ile se-
çim maddesinin gündeme alınması-
nı sağlayabilir.
Genel Başkan Zeki Sezer.
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ise
"Güven tazelemek için olağanüstü
kurultay toplamaya düşünüyor
musunuz" sorusu üzerine "Ola-
ğanüstü bir güvenle karşı karşıya
olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Bütün örgütlerimiz, kadrolarımız
görüşlerimizin arkasında olduğu-
nu ifade ediyor. Her gün kurultay
yapan bazıları gibi düşünmüyoruz,
bunun yararlı olmadığını biliyo-
ruz" açıklamasını yaptı.
Sezer, "Rahşan Ecevit'in aklın-
da başka bir isim mi var" sorusu
üzerinc dc "Örgütün aklında, Tür-
kiye'nin aklında Zeki Sezer var"
diyerek istifa etmeme konusundaki
kararlılığını açıkça ortaya koydu.
Rahşan Ecevit'e destek verenlerden
Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli,
yönetinıi güven tazelemek için ku-
rultay toplamaya çağırdı. İçli, "sağ-
sol aynıııının yapay olmadığını, sa-
dece bu kritik dönemde bu ay-
rımların geri itilmesi gerektiği gö-
rüşünde olduğunu, kendisinin sol-
cu olduğunu" sözlerine ekledi.
Ömer Ulusoy'un da
aralarında
bulunduğu sanıkların
yargılannıası dün
Antalya 2. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde
gerçekleştirildi.
Öğrenci gruplarına
ateş ettiği görüntülerle
tespit edilen, alnındaki
kılıç dövmesiyle de
dikkat çeken
provokatör Ulusoy,
havaya ateş açtığını
iddia cderek "Yaklaşık
7-8 el ateş ettim.
Kastım olsaydı,
nıutlaka birilerini
vurur veya
yaralardım" diye
kendini savundu.
•• ••
AU'de solcu öğrencilere kurşun sıkan Omer Ulusoy'un yargılanmasına başlandı
Havaya ateş açmış
ANTALYA (Cumhuriyet
Bürosu) - Akdeniz Üniversite-
si'nde 6 Nisan'da solcu öğrenci-
lere kurşun sıkan Ömer Ulu-
soy'un da aralarında bulunduğu
sanıkların yargılanmasına dün
başlandı. Görüntülerde silahını
öğrencilere doğrulturken görülen
Ulusoy, havaya ateş açtığını id-
dia ederek "Yaklaşık 7-8 el ateş
ettim. Kastım olsaydı, mutlaka
birilerini vurur veya yaralar-
dım. Üzerlerine ateş ederdim.
Ayrıca kimseyi suç işlemeye
teşvik etmedim. Daha üniver-
siteye girer girmez olayların or-
tasında kaldım" dedi.
Akdeniz Üniversitesi Kampu-
su'ndaki Akdeniz Öğrenci Yur-
du'nda ülkücü öğrcncilcr ve öğ-
renci olmayan kişilerin solcula-
ra saldınnasıyla başlayan olay-
larla ilgili ilk duruşma dün An-
talya 2. Ağır Ceza Mahkeme-
• Üniversite yerleşkesine dışarıdan gelerek
silahını öğrencilere doğrultan Ulusoy "Havaya ateş aç-
tım. Kastım olsaydı, mutlaka birilerini vurur veya yaralar-
dım" dedi. Duruşma sonunda mahkeme heyeti 15 kişinin
tahliyesine, Ulusoy'un da aralarında bulunduğu 7 sanığın
tutukluluk halinin devamına karar verdi.
si'nde gerçekleştirildi. Saat
10.30'da başlayan duruşmaya
öğrenci gruplanna ateş ettiği gö-
rüntülerle tespit edilen, alnında-
ki kılıç dövmesiyle de dikkat
çeken provokatör Ömer Ulu-
soy'un da aralannda bulunduğu
22'si tutuklu 46 sanık katıldı. Du-
ruşmaya siyalı takım elbiseylc ka-
tılan Ulusoy'un sakal ve bıyık-
larmı kestiği görüldü. Zanlıların
adliyeye getirilişi sırasındapolis
görüntü alınmasına engel olmak
isteyince, polisle gazeteciler ara-
sında arbede yaşandı. Ulusoy'un
gctirildiği araç binaya tamamen
yaklaştınlarak gazetecilerin gö-
rüntü alması cngellendi. Zanlı-
lardan ilk olarak, öğrenci olma-
dıkları halde olaylara karışan,
ülkücü oldukları idda edilenlerin
ifadesi alıdı. Kampus içerisinde-
ki olaylarda tabancayla 9 el ateş
ettiği tespit edilen ve "öldürmeye
teşebbüs", "suç işlemeye tah-
rik", "silahlı tehdit" suçlama-
larıyla toplam 13 yıldan 25 yıla
kadar hapis istemiyle yargıla-
nan Ulusoy, ilk olarak söz aldı.
Ulusoy, mahkeme başkanının,
"6 Nisan günü öğrenci değilsin,
ne işin var orada, seni kim ça-
ğırdı" sorusuna, "Bizim arka-
daşlarla birlikte, bu olaylar
nedeniyle oraya gittik" yanıtı-
nı verdi. Hâkimin, "Öğrenci de-
ğilsin, nc işin vardı senin ora-
da" diye yinclcmesi üzerine Ulu-
soy, "Gazeteciler de oradaydı,
onların ne işi vardı" şeklinde
karşılık verdi. Kampusta olaylar
olduğunu, arkadaşlannın yardıma
çağırdığını anlattı.
Basına yansıyan fotoğraf-
lardaki kişinin kendisi oldu-
ğunu kabul eden Ulusoy, poli-
se kendisinin tesliın olduğunu
belirtti.
Duruşma sonunda mahkeme
heyeti, tutuklu 15 sanığın tah-
liyesine, Ömer Ulusoy'un da
aralannda bulunduğu 4'ü olay-
lara dışarıdan karışan, 3'ü üni-
versite öğrencisi 7 sanığın tu-
tukluluk halinin devamına ka-
rar vererek duruşmayı erteledi.
BAŞBAKAN TAYYÎP ERDOĞAN'IN GÜNDEMİ YOĞUN
Irak ziyareti ertelendi
MAHMUTGÜRER
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan'ın bugünlerde gerçekleştinnesi bekle-
ııen Irak ziyaretinin bir sürc daha ertelendiği
öğrenildi. Ziyaretin 7-14 Temmuz günleri ara-
sındaki herhangi bir tarihte yapılması planla-
nıyor. Erdoğan, Irak Kürdistan Bölgesel Yö-
netimi Başkanı Mesud Barzani ile "PKK te-
rör örgütü değildir" sözü nedeniyle göriiş-
meyecek. Görüşmelerde, Irak Dışişleri Baka-
nı Hoşyar Zebari dışmda herhangi bir Kürt yet-
kilisi de bulunmayacak.
Cumhuriyet'e bilgi veren üst düzey bir yet-
kili, ziyaretin yoğun gündem nedeniyle erte-
lendiğini belirtirken Erdoğan'ın mutlaka Irak'ı
ziyaret edeceğini söyledı. Daha önce ziyaretin
4 Temmuz tarihinde gerçekleştirileceğine iliş-
kin haberler yer almıştı. Program ertelenirken
Erdoğan'ın 7-14 Temmuz günleri arasındaki
herhangi bir tarihte Irak'a gideceği bildirildi.
Edinilen bilgilere göre, bu kapsamda Irak'a
Başbakan Erdoğan'dan önce Türkiye'nin Irak
Özel Temsilcisi Murat Özçelik gidecek ve ım-
zalanacak Stıatejik lşbirliği Protokolü ile ilgili
son pürüzleri giderecck. tmzalanacak protokol
kapsamında Stıatejik tşbirliği Komisyonu ku-
rulması planlanıyor. Komisyonun kurulması-
nın ardından ikili ilişkilerin geliştirilmesi,
ekonomi, tarım, enerji, ulaştırma ve teleko-
münikasyon konularında da Irak ile ilgili ba-
kanlar arasında çeşitli protokoller imzalanacağı
vurgulanıyor.
Barzani'nin lafı Ankara'yı kızdırdı
Başbakan Erdoğan'ın ziyaretinde sadece
merkezi hükümet ile değil ülkedeki hükümet
dışı Şii ve Sünni gruplar ile de görüşmesi ön-
görülürken bu gruplar arasında Kürtlerin yer
alması beklenmiyor. Dışişleri Bakanlığı
kaynakları Kürtlerin dışarıda bırakılmasınm
Mesud Barzani'nin PKK ile ilgili sürekli ve
süreci baltalayan açıklamalanndan kaynak-
landığını belirttiler.
PROF. CEZMt ERASLAN
Atatürk Araştırma
Merkezi 'nin başına
Nur uzmanı getirüdi
FIRAT KOZOK
ANKARA - Başba-
kanhk'a bağlı Atatürk
Araştırma Merkezi
Başkanlığı'na Nurcu-
luk ve Saidi Nursi uz-
manı Prof. Dr. Cezmi
Eraslan getirildi. Eras-
lan, "Milli Mücadele-
de Bediüzzaman Said
Nursi" başhklı maka-
lesinde, "19 Mayıs
1919'un, Kurtuluş Sa-
vaşı'nın ikinci aşa-
ması olduğunu ve pa-
dişahın onayı ile baş-
ladığını" savunuyor.
Eraslan, Nursi'nin ri-
salcleri ile Istanbul hü-
kümeti ve halifenin fet-
valarına karşı Anka-
ra'yı rahatlattığını, Ata-
türk'ün dc onun mü-
cadelesini destekleye-
rek kendisini Anka-
ra'ya çağırdığını ileri
sürüyor.
Saidi Nursi
hayranı
Atatürk Kültür, Dil
ve Tarih Yüksek Ku-
rumu'nda açık bulunan
Atatürk Araştırma Mer-
kezi Başkanlığı'na
Prof. Dr. Cezmi Eras-
lan'ın görevlendiril-
mesine ilişkin "görev-
lendirme karan" Res-
mi Gazete'nin dünkü
sayısında yayımlandı.
Nur cemaatinin kura-
cusu Saidi Nursi hak-
kındaki araştırmalany-
la dikkat çeken Eraslan,
doktorasını da "Ab-
dülhamit'in İslaııı
Birliği Politikası" üze-
rinc yaptı. Eraslan,
"Milli Mücadelede Be-
diüzzaman Saidi Nursi"
başhklı makalesinde
çarpıcı görüşler ortaya
koyuyor. Milli Müca-
dele döneminin sonuç-
lannın derinliği ve yay-
gınlığı bakımından
Cumhuriyet tarihi için
büyük önem taşıdığmı
belirten Eraslan, altı
asırlık devletin artık
kendi ayaklan üzerinde
durnıa problemiyle
yüzleşmesinin, devle-
tini, milletini seven in-
sanlan çıkar yollar ara-
maya sevk ettiğini ifa-
de ediyor.
Mücadelenin aksiyon
aşanıasında yer alan in-
sanlar arasında asker,
din adamı ve serbest
mcslck sahibi insanla-
rın yoğunluğunun bu
kesimlerin konuyla ya-
kmdan ilgilendiklcrini
gösterdiğini dile getiren
Eraslan, 19 Mayıs
1919'un Kurtuluş Sa-
vaşı'nın "ikinci aşa-
ması" olduğunu ileri
sürüyor. Eraslan, bu
görüşünü şu ifadelcrle
ortaya koyuyor:
"Bilindiği üzere İs-
tanbul hükümeti ile
bu hükümetin kabulü
ve tasvibc arzından
sonra padişahın ona-
yı ile başlayan 19 Ma-
yıs 1919 tarihli ikinci
aşamada, memleketin
ilim ve fikir erbabı
ikili bir tercihle kar-
şılaşmışlardır."
MALATYA ZİRVE YAYrNEVl SANIKLARIÎFADE VERDİ
Tanıklardan ilginç ifadeler
SELAHATTİN GÖKATALAY
MALATYA - Malatya'daki Zirve Yayın-
evi'nde biri Alnıan 3 kişinin vahşice katledil-
mesiyle ilgili davanın dünkü duruşmasında ta-
nıkiarın ifadelerine başvuruldu.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki du-
ruşmada, tutuklu sanıklar Emre Günaydın (19),
Salih Gürler (20), Abuzer Yıldınm (19), Cu-
ma Özdemir (20) ve Hamit Çeker (19) ile tu-
tuksuz sanıklar Kürşat Kocadağ ve Mehmet
Gökçe hazır bulundu. Mahkeme heyeti, tutuldu
samklara, işyerine birden fazla kişi ile girdik-
lerinin, suçun sabit olduğunun anlaşılması ha-
linde Türk Ceza Yasası'na göre cezanın artın-
labileceğine ilişkin hükmü anımsatarak Emre
Günaydın'a bu duıoıma ilişkin bü
-
savunma ya-
pıp yapmayacağını sordu. Günaydın ise ceza-
evindeki uygulamalardan yakındı. Daha sonra
tanıkların ifadelerinin alınmasına geçildi. Ko-
caeli'de öğrenci olan Ozan Dağhan Çobanoğlu
(26) sanıkları tanımadığını, Emre Günaydın'la
"Incil Türk" adlı bir internet sitesindeki soh-
bette tanıştığım anlattı. Duruşma daha sonra öl-
dürülenlerden Tilman Geske'nin muhasebeci-
si Emin Mığ'ın da aralannda bulunduğu ta-
nıkların dinlenmesıyle devam etti.
Duruşmada tanık olarak dinlenen cinayet su-
çundan Elbistan Cezaevi'nde yatan Metin Do-
ğan, olayın tetikçiliğinin Emre Günaydın'dan
önce 2005 yılında eski MHP milletvekili
N.H.D ve MHP ll Başkanı Ö.E ve kendisini tuğ-
general olarak tanıtan Ülkü Ocaklan Başkanı
B.Ç. tarafından 300 bin dolar karşılığında
kendisine teklif edildiğini iddia etti. Doğan, "Ya-
nıma ocak dışından 2 sağlam genç alıp, ya-
yınevinde kim varsa, hepsini öldürmemi
söylediler. 'Devlet biziz, biz seni 2 ayda alınz'
dediler. Yanıma aldığım 2 genci de olaydan
sonra, Orduzu'ya götürüp, öldürmemi iste-
diler. Bana olayın zamanını bildirecekleri-
ni söylediler" dedi. Doğan, abisini öldürenle-
ri öldürüp cezaevine girince tetikçiliğin Enve
Günaydın'a verildiğini duyduğunıı söyledi.