25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 TEMMUZ 2008 SALI CUMHURİYET AYFA 17 İskclet Fatoş Sezer Ulusoy: "Ergenekon davası toplu mezarlardan iskelet çıkarmaya benziyor. Bir de DNA tespiti yapabilseler!" D E N İ Z S O M Elektronik posta: denizsom@cumhuriyet.com.tr www.denizsom.com Tel: 0.212.343 72 74 Faks: 0.212.343 72 60 - Bir numaranın eşkali belirlenmiş... "lyi numara!" Tayyip Mehmet ^ Ağar'a 60 milyon u dolar vermiş. B Allah bana "SP ben sana! Yardım Şengel: V a r eden ' vatandaşın vücudundan dört tane de polis kurşunu çjkmış. Ne var yani? Polis vatandaşa yardım edemeyecek mi!" Çoğunluk Nihat Aksoy: "Çoğunluk edebiyatına sığınarak ne kadar çok oy demek o kadar çok hırsızlık demektir!" Formül Hamza Saykan: "Keneye karşı karınca formülü bulunmuş. Erdoğan'a karşı da halk!" TELEVİZYON seyrediyorum. Türkiye'de televizyon yayıncılığı başladığından beri hiç bu kadar güzel programlar izlememiştim. Şu sıra seyrettiğim her programın içeriği aynı; kuyuya birtaş atılmış, kendini akıllı sananlartaşı çıkarmaya çalışıyor. Neler yapıyorlar neler! örneğin AN, Etyen, Oral'ın yanlarında bir hatunla ama adı Yasemin olmayan bir kadınla yaptığı varyete. inanılmaz komik. Hele Oral; profilden ekrana geldiğinde ve suratına dikkatli bakınca açıkça görülüyor burnunun Pinokyo gibi uzadığını. Bu görüntüye Ipek ne diyordur kim bilir! Uzman sıfatı takınan Ergun çıkıyor ekrana. Söylediğine kendisi de inanamadığı için, yutkunurken tükürüğünü yutamıyordu. Kameraman görüntüyü yakalamış, Ergun'un gırtlağı düğümleniyor; boğum, boğum. KuyuAmerika'daki stajı sırasında gereksiz yere "ııı" dememesini anlatmışlar ama dersini yeterince çalışmamış belli oluyor. Gözlerim Cengiz'i arıyor. Bulamıyorum şu ara. Ahmet de yok ortalarda; oysa demokrasiye taraf değil miydi bizatihi kendisi. Sanırım, manşetine kafiye arıyordur. Neyse ki biraderi Mehmet dolaşıyor ekranlarda; kurduğu cümleleri daha da uzatıyor ki ne demek istediğini daha da anlamsız hale getirmenin tatlı telaşı içinde kıvranıyor. Babasını düşünüyorum Ahmet'le Mehmet'in ve kulaklarını çınlatıyorum Çetin ustanın, viski şişesinden kim bilir kaçıncı bardağı devirmiştir diye düşünüyorum çamurlu göl kıyısında! Günlükçü Alper'i de arıyor gözlerim; ama günlüklerin eklenmesini beklediğini anımsıyorum hemen. Her derde maydanoz Kezban hanımın toz kondurmadığı gizli tanıklarla şeffaf yargılamaya sığınması da ayrı bir alem yaratıyor doğrusu! Bir de Nazlı hanım, nazlı cümleleri yine çok güldürüyor beni. Ama en komiği Alilerden her şeye bulaşan Ali'nin televizyondaki "Benim Annem Dans Edemez" programındaki yarışmacılara pabucunu ters giydiren yaklaşımı oluyor. Sonuçta görüyorum ki hem akılları kuyudaki taşta hem de eteklerindeki taşları döküyorlar. Derken bir mesaj düşüyor elektronik postadan; Kemal Oncü göndermiş; patlatıyorum kahkahayı: "Sanığı ilhan Abi tanığı Nuriş olan bir dava; Karagöz'üm sen beni biraz oyala!" SESSİZ SEDASIZ (!) Kaos senaryosundan terör gerçeğine! KANLI kaos senaryosu yazanlar kına yakabilir. Kurguladıkları terör varsayımlarıyla hayalini kurdukları dehşet ortamı Istanbul Güngören'de patlatılan bombaların yarattığı sahneye benziyor olmalı. Caddelere saçılan kanlı bedenleri, korku imparatorluğunda tepe, tepe kullansınlar! 16 Mart 1978'deki Istanbul Üniversitesi katliamını önceki gün Ergenekon'da arayıp da bombayı Kara Kuvvetleri'nin üzerine ihale eden şaşkınlar, önceki gece atılan bombaların ihalesini yapmakta da gecikmesinler. Generalleri dinleyenler, yüksek yargıçları gözleyenler, gazetecileri izleyenler, işadamlarını fişleyenler, yurtseverlere gözdağı verenler, terörle mücadele edenlere bile hiç çekinmeden terörist damgası vuranlar bir düşünsünler bakalım: Dağdan caddeye inen teröristlerin hesabını kim verecek? Hayali senaryoları bırakıp gerçeklerle yüzleşelim; Türkiye'nin başındaki iki büyük belaya bakalım. Birinci bela ayrılıkçı ve bölücü terördür, hedefi üniter devlettir. ikinci bela "llımlı Islam" maskesi taktırılan şeriatçı yapılanmadır, hedefi laik cumhuriyettir. Yüksek Yerilim Hattı erdincutku@yahoo.com Iddianame gibi adamsın be abi! Ufak at da civcivler yesin! Güney Amerika Ulkeleri Birliği Bölge Içiıı Bir Umut (mu?) ARMAĞAN GÖZKAMAN * 23 Mayıs Cumagünü, on iki Güney Amerika ülkesi tarafın- dan Güney Amerika Ulkeleri Birliği (GAÜB) Antlaşması im- zalandı. Arjantin, Brezilya, Bo- livya, Ekvador, Guyana, Ko- lombiya, Paraguay, Peru, Su- rinam, Şili, Uruguay ve Vene- züella'nın taraf olduğu antlaş- manın, bölgesel bütünleşme yönünde önemli hedefleri var: Siyasi ve diplomatik alanlarda koordinasyon sağlayarak ulus- lararası prestiji arttırmak; üye ülkeler arasında yeni bir tica- ret alanı inşa etmek; ulaştırma, enerji ve haberleşme alanla- rında bölgesel altyapı projele- ri oluşturmak; ticari ve mali alanlardaki kaynak kullanımı- nı daha etkili kılmak. GAÜB devlet başkanları yıl- da bir kez toplanarak birliğin siyasi eğilimlerini belirlemeyi amaçlıyorlar. Dışişleri bakan- larının altı ayda bir yapacakları toplantılarda ise idari kararlar alınacak. Genel sekreterlik makamının, Ekvador Cumhu- riyeti'nin başkentinde yer al- masına karar verildi. 12 üyeli özel bir komisyon, 2005 yılın- dan beri GAÜB'ün bütünleşme sürecinde faydalı olacak öne- rilerin değerlendirilmesi gör- evini üstlenmiş durumda. Oluşturulması düşünülen ortak pazarın, 2019 yılında tamam- ianması öngörülüyor. Ancak, emeğin serbest dolaşımı ile il- gili birdüzenleme mevcut de- ğil. Bir buçuk yıl önce, 90 gü- ne kadar olan turistik ziyaret- ler için vize uygulamasına son verilerek, kişilerin serbest do- laşımına yönelik bir adım atıl- dı. GAÜB süreci, 2004'te Gü- ney Amerika Ulkeleri Toplulu- ğu'nu oluşturan Cuzco Be- yannamesi'nin imzalanmasıy- la başladı. Birlik, 17.6 milyon kilometrekarelik zengin su ve yeraltı kaynaklarına sahip bir bölgede yaşayan 390 milyon kişiyi kapsıyor. Üye ülkelere bakıldığında, Güney Ortak Pa- zarı (MERCOSUR) ile And Ul- keleri Topluluğu'nun birleşi- mine 3 bölge ülkesinin eklen- mesi şeklinde birtablo görül- mekte. Brezilya, birliğin en hara- retli destekçisi olarak göze çarpıyor. Bu durum, çok şa- şırtıcı değil: Nüfus ve ekono- mik veriler dikkate alındığında, bu bölgesel bütünleşme ha- reketinden daha fazla fayda görecek bir ülke yok. Bunun- la birlikte, Brezilya'nın bölge- sel liderliğini güçlendirmek için kıtasında istikrar gerekti- ğinin altını çizen resmi açıkla- malar da son derece anlamlı. Brezilya Cumhurbaşkanı Lula da Silva'nın açıkça ifade etti- ği bir diğer temenni de, eko- nomik bütünleşmenin ötesine geçen, çatışmaların önlenme- sinde birincil rol oynayacak bir birlik oluşturulması ve bu sa- yede Güney Amerika'ya dış müdahalelerin önlenmesine ilişkin. Bir diğer ifadeyle, Bir- lik üyesi on iki ülke, kendi so- runlarını çözme yeterliliğine sahip olmalılar. Lula da Sil- va'nın "Güney Amerika Sa- vunma Konseyi" kurulmasına ilişkin önerisi de tamamen ay- nı doğrultuda yer alıyor. Söz konusu konsey, savunma po- litikalarının birbirlerine eklem- lenmesini sağlayacak bir yapı oluşturulması fikrine dayan- makta. Ancak, bu konuda tüm üye ülkeler aynı fikre sahip de- ğil. Venezüella Devlet Başka- nı Chavez, "bir numaralı düş- man" olan ABD'ye karşı Güney Amerika'nın NATO'su olarak değerlendirilebilecek bir askeri ittifak isterken, Uruguay ve özellikle Kolombiya'dan iti- razlar yükseliyor. Üyeler arasındaki anlaş- mazlıklar nedeniyle ekonomi ve güvenlik alanlarında bü- tünleşmeye gidilemedi. Gü- ney Amerika Gümrük Birliği (Mercosur) ve And Topluluğu ile birieştirilmesi fikri reddedildi. GAÜB içerisinde Bolivya ve Venezüella gibi serbest piya- sa ekonomisine karşı olan ül- kelerle Kolombiya ve Şili gibi ABD'ye yakın ülkelerin varlığı önemli bir sorun. Kolombi- ya'nın Venezüella ve Ekvador Cumhuriyeti ile ilişkileri, Ko- lombiya Devrimci Silahlı Kuv- vetleri örgütüne verdikleri des- tekten ötürü uzun süredir olumsuz seyrediyor. Bu ne- denle, Kolombiya, GAÜB'ün ilk başkanlık teklifini reddetti. Bir diğer ret de, Ekvador'un eski başkanı Rodrigo Borja'dan geldi. Borja, kendisine öneri- len genel sekreterlik makamı- nı "karar alma yetkisinin güç- süzlüğünden ötürü" kabul et- medi. GAÜB'ün amaçları, iç çatış- malann yer aldığı, güçsüz siyasi kurumlar ve yozlaşmayla dik- kat çeken ve dünyanın en bü- yük gelir uçurumunun göz- lemlendiği bir bölge için çok ih- tiraslı görünüyor. Bölgedeki çatışmalar, uzun bir geçmişe ve karmaşık bir yapıya sahip. Bazı üye ülkeler arasında sınır sorunları mevcut. Mercosur ve And Ulkeleri Topluluğu için- de gümrük tarifeleri konusun- da çeşitli anlaşmazlıkların var- lığı da sorun teşkil eder nite- likte. Ama yine de belirli bir oran- da iyimser olmak mümkün. Bölge ulkeleri, birçok alanda ortak çıkarlara sahip. Ortak altyapı projeleri ve özellikle bölge ülkelerinin ekonomik is- tikrara ulaşma çabalannda bü- tünleşme hareketinin inkâr edi- lemez bir katkı sağlayacak ol- ması göz ardı edilmemeli. GA- ÜB'ün mevcut yapısına yö- nelik haklı eleştiriler var, ama bu projenin özüne karşı çıkmak çok zor. Süreç içerisinde, önemli ilerlemeler sağlanabilir. * İTÜ Sosyal Bilimler Araştırma Görevlisi HARBİ SEMİH POROY OTOBÜSTEKİLEK KEMAL URGENÇ k_ urgenc@yahoo. com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 29 Temmuz www.mumtaz-arikan. com HASAN SAKA'NIN OLUMU.. 196O'T4 SUGUM, ESKİ BAŞBAKANlAKPAN HASAN HÛS- NÜ SAKA 34 YAŞrNPA ÖL0Ü- MÜLKlYE *f£/tTE6/'NOEN SOMRA, FRANSA'PA POÜriK BIÜMLE/? OtZUYAM SAKA, SON OSMANU MECLİSİ'NPE YEKALMIŞTt. 19Z1 'P£, ANKARA 'YA eİDEREfi 7TPA82O/V M/LLETve&Ü OC- MllŞ, MALİYE VE T7CA/eer VEtÜLUSI YAPMlŞTt- LOZAN KONFERAMSI 'NA GÖNPERİLEN HEYETTE PE SÖR£V ALAN HASAN SAkA, H'• DÜNYA SAVAÇt S/SASrA/DA rSE,HAG/C/Y£ VSKİLÜĞİNPE(btŞİŞLERİ SAKAUf) BULUNMAKTAYDI. TÜKKİYE'fJİM SAI/AŞA GİZMEMESİ KONUSUNPA /SGA/SU PAVKAHtŞtYLA DlKKArr ÇEIC- Miç, 194-7'p£ DE eeceppetûse'DEh/ BOŞAIAA/ gAŞVEKİLUK. (BAfSAKAN) 6ĞISEVİNE ATANMlÇTI. SAKA, MUHALEFETE K4/ZŞ/ OEtoOKRATi*; 7AU/JSUI- R.IYLA TANIA/M(ÇT(.. ADANA 5. İCRA DAİRESİ'NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2007/5482 Satılmasına karar venlen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, Önemli özellikleri: Adana lli, Scyhan llçesi, Kıualarbucağıyolu Bağlar Mahallesı'nde kaiıı ve tapunun 2455 Ada, 11 Parsel numarasında kayıtlı kat irtifaklı taşmmazdaki 46/1070 Arsa paylı, 5 kat 13 no'lu mcskeı Cinsli bağımsız bölüm satılacaktır. Taşınmaz; Yeni Baraj Mahallesi, 57. Sokak, Özkurt Apt., Kat:5, D: 13-Adana adıesinde ve Baraj yolu iizerinde bulunmakta- dır. 150 m2 oturum alanlı olan mesken, Doğu-Batı cepheli olup, 3 oda-salon-mutfak-antrc-hol-banyo-wc ve 2 adet balkon ola- rak düzenlenmiştir. Meskenin zernini karo, duvarlan plastik boyalı, kapılar ahşap ve yağlıboyalı, pencerelcri pvc ve tavanlar fa- sarit boyalıdır. Doğuda ve batıda bulunan balkonlar daireye dahil edilmişlerdir. Banyo ve wc'nin yerlcri seramik, tavanları as- ma tavandır. Bilirkişi Kurulu tarafından; taşınmaza arsa payı ile birlikte 115.000.-YTL. bedel takdir edilmiş olup. lşbu bedel Adana 2. kra Hııkuk Mahkemesi'nin 06.05.2008 Tarih ve 2008/80-388 Sayılı ilamı ile kesınleşmiî} ve bu bedel üzerinden satı- şa çıkartılmıştır. lmar Durumu: Scyhan Belediyesi cevabına göie taşınmaz; "G3 - 7 katlı kitle yapı nizamı" olarak ayrılan alan içinde bulun- maktadır. Satış şartlan: 1- Satış 15/09/2008 günü saat 11 00'den 11.10'a kadar Adana Adliye Sarayı, 4. Kat, 407 No'lu Oda'da; açık artırrna suretiyle yapılacaktır. Bu artınnada tahmin edılen değerin % 60'ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplanıını vc satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 25/09/2008 günü saat 11.00'den 11.10'a kadar Adana Adliye Saray 4. Kat, 407 No'lu Oda'da ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artınnada da rüç- hanlı alacaklılann alacağını ve satış giderlenni ve tahmin edilen kıymetin %40'ını geçmesı şartıyla en çok artırana ihale olunur. 2- Artırmaya iştırak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20'si oranında pey akçesı veya bu ıniktar kadar banka teminat mek- tubu venneleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzerc süre verılebilir. Tellaliye resmi, dam- ga vergisi, KDV, tapu harç ve masrafları ahcıya aittir. Birikıniş vergiler satış bedelindcn ödenir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzcrindeki haklannı özellikle faiz ve giderlere dair olan id- dialannı dayanaği belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmelcri lazımdır; aksi takdırde haklan tapu sıcil ile sabit olmadık- ça paylaşmadaıı lıariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya vcrilcn mühlet içinde ödennıezse kra ve lflas Kanunu'nun 133'üncü maddesi gereğince ihale fcs- hedilir. İki ihale arasındaki farktan ve temenüt faizinden alıcı ve kefılleri mesul tntulacak ve hiçbir hüknıe hacet kalmadan ken- dilerinden tahsil edilcccktir. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gıderi verildiği takdırde isteyen ahcıya bir öi- neği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi gönnüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgı almak istcyenlenn 2007/5482 sayılı dosya numarasıyla müdürliiğümüze başvurmalan ilan olunur. (*) llgililer tabinne irtiftık hakkı sahipleri de dahildir. Bu önıek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64'e karşılık gelmektedir. Basın: 41704 GÖRÜŞ İİKHRI BAYKAM Anlamak Na-mümkün! aftaya e izler- ru gel- utmak man- t'e sal- ari bir kkanlı- şe ya- eni Şa- koya- imliği- îkon'a nandı- maöte anlığıy- nrıku- tlerEr- ekon'la ne ya- kont- nda ilk tisi' ta- Meşhur "iddianame"ri\n yorumlarını bırakıyorum. Geçen gün Oral Çalışlar'ı HaberTürk ken duyduklarım o kadar abartılıydı ki, şu di aklıma: Bizim gazetenin 15 yıl tozunu da mı hiç işe yaramamıştı? Tabii ki çevreniz her açıdan tarafsızlığ tığını yitirerek, medya üstünden Cumhuri dıran, Ergenekon'un her gün canav; resmini çizmek için çabalayan, tüm soç lığını kaybederek savaş tamtamları çalan zarcıkları tarafından kuşatılmış durumda. fak'ta Yağmur Atsız yolladığım düzelt cağına, yine sözlerimi alıntıyla çarpıtara ni kanıtlıyor. T. Korkmaz, PKK'yi Erge bağlamaya çalışıyor; satır aralarında bil rıcı bir kırıntı bulamadım bu masala dair. yandan Neşe Düzel her zamanki "çalış la" Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin lu ile sohbetinden manşetini üretiyor: "K genekon'a Tarafsız Kalamaz". Yani Erge mücadele etmeliler diyor! Allah Allah, b man çelişki! Ismet Berkan Radikal'de t rolden çıktı; "Bu Cumhuriyet 1923 y günden itibaren bir 'halktan korkanlar p rafından kuruldu" diyor. Yani, Ergenekon'un, miting esprisiyle "e/ ıbaşısı" (!) da medya saldırılarından payını alıyor, lem de akıl almaz "yorumlarla". Baykal'ın "ozarran ben de avukatıyım" demesini Berkan, "pervasızl ğın da- niskası" olarak niteliyor, aynı yazıda Erdoğan'ın "Milletin savcısıyım" lafına gık yok! Onu < şmaya niyetli tek rakip, "Taraf. Kışlalı, Özbilgin ve Hab- lemitoğlu için "Onları Ergenekon öldürdü" gibi izan dışı bir manşeti sallayabiliyor "Eski Was- hington muhabiri" Çongar, atomik, kimyasal, bi- yolojik silah ve Hizbullah, İBDA-C, TİT iddiaları- nı hep kopya çekerek iki gün önce okuyan ama bunları "tahmin ettiğini (!)" ima ederek (!) pr m yap- maya çalışan biri. Onu ve tüm raydan çıkan an "At- mayın bu kadar, din kardeşiyiz" diye tiye alan ise, Ahmet Hakan. • • • Altan biraderler, Taşgetiren'ler, Şerı Nec- det'ler, Etyen'ler, Aköz'ler; hiçbirinin hakkı öde- nemez. Ama özellikle Oral'ın başını kum ı göm- mesi ve Ergenekon adına, mangalda kü bırak- maması bana pes dedirtiyor! Çalışlar, "Ne şeriat, ne darbe" tümcesine bile karşı çıkıyor: " 3u ikisi simetrik değil, biri, yani darbeciler, öldürüyor ve kalıcı diktalar oluşturmak istiyorlar." Öyle mi aca- ba? Yazının sonunda isimlerini verdiklerir, sıray- la tüm yobaz terör örgütlerince öldürülen aydın- larımız... Ayrıca Çalışlar, sürekli olarak 27 viayıs'ı kötülerken, şu basit veriyi göremiyor: Bu ülkede adını andığı ve alçaklar tarafından öldürülîn Ata- türkçü aydınlarımızın en önemli ortak özııllikleri, aynı zamanda 27 Mayısçı olmalarıydı... Mum- cu, Aksoy, Üçok, Kışlalı... Insan oportün st rüz- gârlara yelken açarken, hiç olmazsa once yıl ça- lıştığı gazetenin şehit yazarlarına biraz sa/gı du- yabilir. Yani Çalışlar, şeriatçılığın demokrasiyi top an yok etmek üzere yola çıktığını görememiş! Şu b ısit so- rular geliyor mu hiç aklına: 27 Mayıs ve h ıtta 12 Mart ve 12 Eylül rejimlerini, Oral mı kılıç l;alkan- la kovalamayı başardı? Böyle bir durum vaısa, he- men kendisine saygılarımızı sunalım. Yoksa, o za- man iş değişiyor: Demek bu "diktalar", kalıcı ol- mak istememiş. Şimdi bir de demokrasi içinde "olağan" bulduğu siyasal Islama göz îtalım: Dünyada kaç ülkede, siyasal Islam, rejimi değiş- tirmek için şiddete başvurmuş ve daha da önenv lisi, o ülkede iktidarı elde ettikten sorra, bir ucundan bırakıp gitmeyi kabul etmiş? Çalışlar'ın dediği gibi "darbecilerin daıbelen- mesi", tabii ki demokratikleşmeye kuvvet ka- zandırır. Şu farkla ki, bu ülkede zaten Cumhuri- yet'e karşı fiili darbe her koldan son hızla y jrüyor: Atama, yasama, yıldırma, sürme ve muhalefeti ne pahasına olursa olsun sindirme, susturma. Insan kulaklarını tıkayıp, gözlerini de bağlayarak g szinse, yine de bu ülkede neler yaşandığı gerçeği, bir yo- lunu bulup burnundan girerdi. Demek Oral jrip ol- muş, bu tozlardan bile korunmuş. Verciği ör- neklerden, Dink ve Santoro'yu tarn tersine din- ci-faşist biryapılanmanın öldürdüğünü, buııun yıl- lardır tüm ikazlarımıza karşın gencecik çccukla- rın dini şiddet üstünden beyin yıkanmaları^ la ger- çekleştiğini de anlaşılan "göremiyor"! BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Genellikle bir -| çiftçinin yanında çalışan işçi. 2/ ln- sanın kendine karşı 3 duyduğu saygı... Süryani takviminin sekizinci ayı. 3/ Ah- şap dıreklcr üzerine 6 çakılan çıtalar ya 7 da kaıruşlar üzerine sıva vurularak ya- 8 pılan duvar ya da g tavan. 4/ Bayrağın 1 2 3 uçkurhık karşısındaki ke- nan... Balık yakalama ara- cı. 5/ Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın bir romanı... Mimarlıkta silmclerin in- ce ve düz bölümlenne ve- rilen ad. 6/ Tıpta en geliş- miş görüııtülcme tekniğı- nin kısa yazılışı... Güzel sanat... Arap abecesinde bir harf. II Halk dilinde ni- san ayına verilen ad... Beygir. 8/ Halk dilinde tcrmonlıetreye verilen ad. 9/ Iri ve siyah taneli sofralık bir üzünj cinsi. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Su buharının soğuyarak sıvı hale dönüşmesi. 2/ En kı- yara- kadi- y ilin- sıska. 5/ lrı taneli bezelye. 6/ Birçok efsaneye konu ola ı ünlü Frigya kralı.. "Eğlenecek — bulaman / Gönlümdel i köşk olmasa" (Âşık Veysel). II Kunımuş ama dcvril nemış ;ydir / ilantı- çiçe- sa zaman siircsi.. Pamuğu çekirdeğinden ayınnay yan aygıt. 3/ Yüzü sünger taşıyla parlatılarak hafı femsi bir görünüş kazandınlmış sığır derısi... Hat« dc bir ırmak. 4/ Kuytu ve sıcak yer... Zayıf, kuru, ağaç... Radyunı elementinin simgesi. 8/" — herş Sil beni" (İlhan Berk)... Elektnk donanımında ba lann yerleştirilmesine yarayan kutu. 9/ Kasımpat ğme verilen bir başka ad.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear