Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHÜRİYET 26 TEMMUZ 2008 CUMARTESİ
12 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul PB 30 Sinop
Edirne Y 26 Samsun
Y 27 Adana 3-1
B 26
Kocaeli PB 30 Trabzon Y 27
Çanakkale PB
Izmir A
Manisa B
30 Giresun 27
30 Ankara
31 Eskişehir
PB 33
PB 31
Aydın _A 33 Konya B 32
Denizli B 34 Sıvas PB 32
Zonguldak Y 26 Antalya 29 Kars
McTSiiı
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
B
B
32
41
39
37
39
34
28
PB 29
Yurdun kuzey kesimle-
ri parçalı ve çok bulutlu,
Batı Karadeniz, Doğu
Karadeniz kıyıları ile
Edirne, Kırklareli, Artvin
ve Ardahan çevreleri kı-
sa süreli sağanak ya-
ğışlı, diğer yerler az bu-
lutlu ve açık geçecek.
Yurdun iç kesimlerinde
sıcaklık 2 ila 4 derece
azalacak, diğer yerlerde
önemli bir değişiklik ol-
mayacak.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
B
B
B
PB
Y
Y
Y
Y
2!
21
28
25
24
25
25
23
Berlin PB 28
Münih Y 23 Zürih
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Soyfa
Roma
Atina
Y
B
Y
Y
Y
Y
PB
28
30
26
27
25
30
32
27
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Sam
PB
A
PB
B
B
A
B
B
R
23
36
29
32
34
30
37
30
34
0Aç,k Parçalı bulutlu Sisli B u l u | l u , Çok bulutlu Yaflmurtu GOk gürüllülü
HRANT DİNK DAVAST
'dnayed
herkes biliyordu,
biz bilmiyorduk'
AYŞE SAY1N
ANKARA - Hrant Dink cinayetiyle ilgili
alt komisyona bilgi veren Istanbul Valisi Mu-
ammer Güler ile ll Emniyct Müdürü Cela-
lettin Cerrah, Trabzon Emniyeti'ni suçladı.
Uyannın, "Dink öldürülecek" şeklinde ol-
madığı için kcndisine ulaşmadığı savunması
yapan Cerrah, kendisini "ihmal"lc suçlayan
müfettişlerin "taraflı" olduğunu ileri sürdü.
TBMM lnsaıı Hakları Komisyonu bünye-
sinde Dink cinayetini araştımıak için kurulan
alt komisyonun raporunda, cinayetteki ihmali
saptanan "her kademedeki" görevliler ara-
sında yer alan Vali Güler ile Cerrah'la yapılan
görüşmelere de yer verildi. Cerrah, şu göriiş-
lcri savundu: "Yönetmeliklcre görc istihba-
rat birimleri, kendi aralarmda yazışma ya-
pabilirler. Trab/.oırdaıı gelen yazı önemli
bir içeriği olaıı bclgcyc vcrilen kodu sera-
bolizc etmediği gibi, acil bir yazı da dcğil.
Düşük kodlu olduğu için de bu yazı bana
gclmez. Böylesine bir yazının bana gelmesi
için fizcrindc 'Dink öldürülecek, komnıa ge-
rckli' gibi bir ifade yer alması gerekir.
Olaydan soııra öğrendiğimize göre beldede
herkes cinayetin işlendiğini biliyordu, ama
biz doğal olarak bilnıiyorduk."
Istanbul Valisi Muanımer Güler'in ise Jan-
darma'yı hedef alması dikkat çekti. Güler, ko-
misyoıı raporuna yansıyan ifadelerinde şu gö-
rüşleri savundu:
Cinayet profesyonel işi değil: Olayı ilk
duyduğurnda aklıma (Necip) Hablemitoğlu
einaycri geldi. İlk önce profesyonel bir cina-
yet dedim. Ama daha sonra cinayetin profes-
yonel bir iş değil de basit bir olay olduğunu
anladım.
Jandarmanın girmesi şanssızlık: Oluşum
Trabzon'da. Oysa yazıda "Yasin Hayal ls-
tanbul'a gelebüir" denscydi, yazı önemli
olurdu. O kodda gelen bir yazı, il emniyet mü-
düriine ve valiye kadar çıkmaz. Jandarma'nm
da işiıı içine girmiş olması şanssızlık.
Devlet böyle telıdit etnıez: Agos gazetesin-
de koruma zaafıyeti var. Yargı sürecinde her
şey ortaya çıkınca, elde kalan tek şey vali yar-
dımcisı, bir emniyet, bir de MİT görevlisinin
Hrant Dink'le konuşmalan var. Devlet böyle
telıdit etmez. Yapsaydı başka türlü yapardı.
Soruşturmayı yürüten lçişleri Bakanlığı mü-
fettişini, 6 Mart 2008 taıihli yazısıyla yanılttı-
ğı ortaya çıkan Emniyet Genel Müdürlüğü Is-
tihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in
de yardımcı istihbarat elemanı yaptığı Erhan
Tuncel'i savunduğu ortaya çıktı. Akyürek, 27
Şubat 2008'de TBMM tnsan Hakları Hrant
Dink Cinayetini tnceleme Alt Komisyonu'nda
Tuncel'i şöylc savıuıdu: "Tuncel, Türkiye'de
çok önenı arz eden, bir seneden fazladır
devletin başım ağrıtan, herkesi üzen ve iil-
kenıizi de uluslararası arenada birazcık ör-
seleyeu bir olayı haber veren kişidir. Çalış-
tığı döneın için bu bilgi hayafiydi. Tun-
cel'iıı nıedyada fazlaca örseleıımesi devle-
tin bir görcvlisi olarak beni üzmüştür.
Tuncel'in dcşifresinden sonra, istihbarat
başkanı olarak bu tarz çalışan kişilerle ilgi-
li ciddi zorluklar yaşıyoruz."
ŞIRNAK'TA MAYIN
3 askerşehit
Yurt Haberleri Servisi - Şımak'ın Güçlü-
konak ilçesi Havan bölgesinde PKK'lilcrin
döşediği mayına basan Iskender Ercan,
Mehmet Gediş ve Mehmet Koç şehit oldu.
Hakkâri'nin Şcmdinli ilçesinde 14 Tem-
muz'da terör örgütünce döşenen mayına basa-
rak ağır yaralanan jandarma ulaştınna er Mu-
harrenı Samur, tedavi gördüğü Ankara Gül-
hane Askeri Tıp Akademisi'nde şehit oldu.
Konya bölgesi amatör futbol hakcnıi olduğu
öğrenilen Samur, bugüıı Akşehir'de düzenle-
necek törenle toprağa verilecek.
Şımak'ın Gabar, Cudi dağları ile Bestler-
Dcrcler bölgesinde askeri operasyonlar de-
vanı ederken bir grup PKK'linin Kuzey Irak
sınırından ülkeye girmeye çalıştığı öğrenildi.
Bunun üzerine Beştüşşebap ilçesi yakınlann-
daki Kato Dağı'nda hava destekli operasyon
başlafaldı. Hakkâri'nin Yüksekova ilçesi çıkı-
şında bulunan polis kontrol noktasına PKK'li-
lerce roketatarli saldırı düzenlendi. Olayda
ölen ya da yaralanan olmadı. Olay yerinde ya-
pılan incelemede 2 adet kullanılmamış roketa-
tar mühimmatı ile 4 adct boş 1 adet de dolu
Kajaşnikof marka üzım namlulu tiifeğe ait fi-
şek bulundu. Yüksekova Emniyet Müdürliiğü
girişindeki polis noktasına da uzun namlulu
silahlarla ateş açıldı. Saldırılarla ilgili araştır-
mada otomobille Yüksekova'dan Van'a giden
E.Z. ve U.T. gözaltına alındı. Kimlikleri bu-
lunmayan S.D. ve T.Ç. de gözaltına alındı.
Aslında biraz geç kalmış bir yazı. Ölüm
haberini aldığım gün yazacaktım. Gündem
yoğundu yazamadım.
Toprağa verildiği gün yazıyorum...
ölüm haberini aldığım gün, yıllar önce- _
sini anımsadım. Yağmurlu bir akşamüstü-
nü... Bodrum'da Demir'in Halikamas yo-
lundaki Dinç Pansiyonu'nu.
70'li ve 8O'll yıllan...
Kalın çerçeveli gözlükleriyle Fethi Naci'yi
gördüğümde, llhami Soysal'a benzetirdim.
Bodrum geceleri o yıllar bir başka güzeldi.
Bizim Veli'nin barı akşamüstleri bizim takımı
ağırlardı.
Yaşam çok farklıydı o zaman Bodrum'da...
Fethi Naci bir Marksistti...
Onunla ilgili yazılanları okudum...
Ben ne yazabilirdim?
Belki bir gecenin sessizliğini anlatırdım. Ro-
meo ve Juliet'i, Leyla ile Mecnun'u, Yusuf la
Züleyha'yı, Abelardus'la Heloise'yi...
Aşk bahçelerinin zenginliğinden yola çıkıp,
Yusuf Atılgan'ın "Aylak Adam"ı yazdığı yıl—
lara iner, Fethi Naci'nin adını ilk kez duydu-
ğum gençlik günlerimden yola çıkardım...
Ukalalık da yapardım...
"Mutlu aşkın yazılı tarihi yoktur..."
Artık yaşamıyordu Fethi Naci:
Bülent Dikmener, Refik Durbaş'la Bod-
rum'da birlikte yaşadığımız bol rakılı akşam-
ları, cin-tonikli sabahları anlatır; Fethi Naci'yle
Demir'le yaptığımız sohbetlerden bahse-
derdim...
Ya da Ender Uslu'nun Han'da saz çaldı-
ğı yıllan anlatırdım... Ender'i, "Merhaba
Gazetesi"ni, Yılmaz Alten'in "menen-
geç"ini...
• • •
Azmakbaşı'nda olurdum. "Bigmen"de.
POLİTİKA GÜNLÜĞC
HİKMET ÇETİNKAYA
Güle Güle YoldaşL
Emin Fındıkoğlu'nu piyanosu başında gö-
rürdüm. Caz dinlerdik saatlerce Fethi Na-
ci'yle birlikte.
Emniyet Amiri Mustafa Yeşilova.. Milli-
yet'in Karacan Roman Ödülü'nü kazanan
"Kopo"suna galiba Fethi Naci'yle birlikte öv-
güler yağdırmıştık.
Dinç Pansiyon'un sürekli konuğuyduk.
Fethi Naci, heykeltıraş Zühtü Muridoğlu, Bü-
lent Dikmener ve ben...
Bakın, Fethi Naci'yi anlatmak istiyorum
anlatamıyorum...
Mümtaz Soysal çok güzel anlatmıştı Fet-
hi Naci'yi:
"Adamlar vardır, kaya gibidirler, hep kaya
gibi kalır, yeryüzünü süslemeye devam eder-
ler..."
Kaya gibi bir adamdı Fethi Naci...
Dedim ya Marksistti Fethi Naci ya da "Fet-
hi Abi". Adam gibi adamdı. Yaşam sevin-
ci, umutları, hüzünleri...
Hepsini iç içe yaşadı!...
Korkmadı, yılmadı!...
Ne davalar ne de genç yaştaki tutukluluk
günlerü...
Cumhuriyet Kitap'taki yazıları.. bizim
Turhan Günay'la dostluğu...
O "Yüz Soruda"lar, hâlâ benim başucu ki-
taplarımdır...
Necati Doğru, Fethi Naci'nin bircümlesini
almış yazısında:
"Sanat baskıdan doğar, döğüşle yaşar,
hürlükten ölür..."
Karadeniz'in "hırçın dellkanlısı"ydı...
Siyaset fırtınalarının, darbelerin içinde
_ savrulmuştu Fethi Naci.. ama dimdik
ayâkta kalmayı bilmişti...
Yürekli, hırçın ama içten bir anıt adam-
dı...
Fethi Naci acımasız bir eleştirmendi.
Haluk Şahin'in deyişiyle, "eleştiri bayrağı-
nı" Nurullah Ataç'ın bıraktığı yerden almış-
tı.
Ataç, iyi anlamda Kemalist. Fethi Naci ise
Marksistti.
•••
Bodrum'dan kimler gelip kimler geçti...
Belki Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun dizele-
ri, yeryüzünün kuşatılmış güzelliğini anla-
tıyordu bize; belki de Lavvrence'in durgun
akan ırmaklarını. emeği, yaşamı, barışı, öz-
gürlüğü...
"Erimek belirsizce her şeyde/Karışmak
sulara, yıldızlara/Yanmak damardamar, ne-
fes nefes/Yaşamak tükene tükene"
Hastalığını biliyor, zaman zaman Turhan
Günay'a "Fethi Naci nasıl?" diye soruyor-
dum...
Bir süredir evden dışarıya çıkamıyordu...
40 yıl önce tanıdığım Fethi Naci, dönme-
di, satılmadı, hep aynı düşünceyi taşıdı.
Erdemli bir sosyalistti. .
Hep öyle kaldıl...
Onuruyla yaşadı...
Güle güle Fethi AğabeyL.
Güle güle sevgili yoldaş!...
hlkmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 02126 343 72 69
Verilen sözler lafta kaldı
AP milletvekili Kopa, 'AKP reform dedi, altından başörtüsü çıktı. Demokrasi dedi, aydınlar,
gazeteciler 'Ergenekon çetesi' ileri sürülerektutuklanmayabaşladı. Sabnmız tükeniyor' dedi
MURAT İLEM
ATİNA - Başbakan Tayyip Erdoğan ve
partisi AKP'nin son seçinılerden sonra laik-
lik karşıtı tutum sergilemeleri ve Atatürkçü-
lere karşı takındığı tavır, komşumuz Yuna-
nistan'da sert şekilde eleştirihneye başlandı.
Yunanistan ana muhalefet partisi PA-
SOK'un Avnıpa Parlamentosu (AP) Mil-
letvekili Marilena Kopa, Etnos gazetesin-
de yayımlanan makalesindc, Türkiye'nin
son dönemini mercek altına aldı. Erdoğan
ve AKP'nin çok kritik bir dönemden geçti-
ğinin altını çizen sosyal demokrat milletve-
kili, kapatma davasuıa misilleme olarak Er-
genekon tutuklamalannın yapılmasının dik-
kat çckici olduğunu belirtti. AKP'nin seçim
öncesi dönemde Batı ülkeleri ve AB'ye, de-
mokrasi ve azınlık haklan gibi konularda
Türkiye'nin gereksinimi olan refonnlar için
sözler verip destek aldığım yazan kadın
milletvekili Kopa, "Ancak sonradan gör-
dük ki bize reform dedi, altından başör-
tüsü çıktı. Demokrasi dedi, aydınlar, as-
kerlcr, hukukçular ve gazeteciler 'Erge-
nekon çetesi' ileri sürülerek tutuklanma-
ya başladı. Bu noktada sabrımızın tü-
kenmeye başladığını söyleyebiu'riz" dedi.
Rrdoğan'ın son dönemde iki yöndcn darbe
aldığım belirten Kopa, "Bu iki konuyu
AKP'nin kapatılmasını isteyen adalet sis-
temi ve AB olarak tanımlayabiliriz" dedi.
Kendilerine verilen sözlerin yerine geti-
rilmemesinin Türkiye'nin AB'den uzak-
laşmasına neden olduğunu belirten Kopa,
"Bu durum Türkiye'nin krizin merke-
zine doğru sürüklenmeye başladığını
göstermektedir" dedi. Kopa, son 1 yıldan
bu yana "Ergenekon örgütü" ve "darbe"
iddiaları altında yapılan tutuklamaları
AKP ile Kemalist düzen arasındaki büyük
çatışma olarak tanımladı.
Geleneksel Gazeteciler Günü kutlandı
Türk basınında gazetccilerin kendi iradeleri ile sansüre son veri-
şinin 100. yıldönünıü ve 24 Temnıuz Geleneksel Gazeteciler Gü-
nü, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından Dolmabahçe
Sarayı Hasbahçe'de düzenlenen gece ile kutlandı. TGC Başkanı
Orhan Erinç "SiyaseHıı hukuksallaşmasını beklerken, hukukun
siyasallaşmasının eleştirilmesi gerekiyor" çağrısında bulundu.
Erinç, Türkiye'nin basın tarihinde yasaları ve meslek etik kural-
larını bu denli yok sayan bir dönemin hiç yaşanmadığını vurgula-
dı. Doğrudan yetkili olmayan kimi kanıu görevlilerinin bazı
televizyon kanallarının yayınlarını durdurma girişimlerinde bu-
lunduğunu belirten Erinç, bu durumun da ayrı bir yasak girişimi
olarak gündeme damgasını vurduğunu dile getirdi. Gecedc
TGC'nin "Basın Özgürlüğü 2008" ödülleri de sahiplerine verildi.
Basın Özgürlüğü Ödülü'ne, bu yıl "Telekulak skandalını" ortaya
çıkaran Milliyet gazetesi muhabiı i Gökçer Tahincioğlu ile Vatan
gazetesi muhabiri Kemal Göktaş değer görülürken, Kurumsal
Odül ise Basın Müzesi'ne verildi. Gecede "Sansürden Yasağa 1"
başhklı resim sergisinin açılışı yapıldı, sürekli basın karh almaya
hak kazanan TGC üyesi 84 gazeteciye de basın kartları verildi.
(Fotoğrâf: BURAK ALİÇAVUŞOĞLU)
Prof. Şengül Hablemitoğlu'ndan hükümete yakın gazetelerin çarpıtmalanna tepki
'ADD üyesi olmaktan onur duyuyorum'
AJNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Prof
Dr. Şengül Hablemitoğlu, dinci basında yer
alan, Ergenekon soruşturması nedeniyle Ata-
türkçü Düşünce Demcği'nden (ADD) istifa et-
tiği iddialarını yalanladı.
Suikasta kurban giden bilim insanı Doç. Dr.
Necip Hableınitoğlu'nım eşi Prof. Şengül
Hablemitoğlu'nun ADD Yönetim Kurıı-
lu'ndaki görevinden istifa etmcsi, dinci basın
taıafından çaıpıtılarak kullanıldı. Yeni Şafak
konuyu sürmanşetinc taşıyarak "Kimlerin ya-
nında yer almışım", Zaman ilk sayfasından
"Hablemitoğlu'nuıı eşi ADD'den ayrıldı"
ve Star gazetesi de yine ilk sayfasından
"Korkunç şüphe ADD'yi bıraktırdı" diye
yazdı. Hükümete yakın her 3 gazete de Hab-
lemitoğlu'nu ADD'den tamamcn aynlmış
gibi gösterirken, gerekçesini ise ADD Genel
Başkanı Şener Eruygur'un Ergenekon so-
ruşturması kapsamında tutuklanmasına ve
Hablemitoğlu suikastını azmetrirdiği iddiası-
na bağladı. Ancak Şengül Hablemitoğlu, dün
yaptığı açıklamada, ADD'nin 21-22 Haziran
2008 tarilıinde yapılan olağan genel kuıoılunda
kendisinin yer aldığı 25 kişilik listeden yö-
netime seçildiğini belirterek, seçim sonu-
cunda "ortaya çıkan tabloya" göre istifa ka-
ran aldığım, bunu Eruygur'a ilettiğini anım-
sattı. "Üyesi olmaktan onur duyduğum
ADD'den değil, yönetim kurulu üyeliğin-
den istifa ettim" diyen Hablemitoğlu, "Iddia
edildiği gibi Ergenekon soruşturmasmı
yürüten cumhuriyet savcısı dahil olmak
üzere hiç kimseyle görüşmedim ve hiçbir
basın kuruluşuna ne soruşturmanın içeri-
ği hakkında ve ne de istifa gerekçesi olarak
zorlama bir biçimde ilişkilendirilmeye ça-
lışılan nedenlcri destekleyen hiçbir açıkla-
mada da bulunmadım" dedi. "Yandaş" di-
ye nitelediği nıedyada kendisine ait olmayan
ifadeler kullanıldığını vurgulayan Hablemi-
toğlu, hukuki süreci başlatacağını söyledi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
sonra yaşama geçti.
önceki gün de Bakû-Tiflis-Kars (BTK) demiryo-
lu projesinin temeli atıldı. BTC, 10'a yakın hükümet
devirdikten sonra yaşama geçmişti, dileriz BTK bu
kadar pahalıya mal olmaz!
Kafkaslar, haritaya bakınca hemen görüleceği gi-
bi Orta Asya'nın Anadolu'ya açılan boğazı... Anadolu
sonrası da Avrupa olduğuna göre, bu boğazdan sağ-
lıklı geçiş, Asya ile Avrupa'nın birbirine bağlanma-
sı anlamına geliyor. Demir Ipek Yolu'nun da önem-
li bir parçası olan BTK, Kafkaslar'ın sadece bir ge-
çiş yeri değil, uğrak yeri olmasını sağlayabilecek bir
proje... Bu bakımdan proje salt Türkiye, Gürcistan
ve Âzerbaycan'ı bağlamayacak, halka halka etrafı-
nı etkileyecek.
• • •
BTK için yaptığımız bu olumlu vurguların yanına
birkaç gerçeği daha koyalım...
Bu ve benzeri projeler 1991 'de Sovyetler'in çök-
mesinden hemen sonra gündeme gelmişti. Yakla-
şık 300 yıldır devlet kuramamış coğrafyanın insan-
ları Türkiye ile bağlarını güçlendirmek için her şeyi
yapmaya hazırdı.llk bir iki yılın sarılıp koklaşmala-
rı beraberinde ne yazık ki somut projelerden çok
olumsuz izlenimleri getirdi.
Cebine 5 bin dolar koyan, "Türkiye'de büyükişa-
damıyım" kandırmacasıyla Kafkaslar'ın, Orta Asya'nın
yolunu tuttu... Içimizde serpilip gelişen çeşitli mis-
yon temsilcileri Türkiye'nin her türlü olanağını kul-
lanıp Türkiye'nin çıkarları dışında faaliyet göstermeyi
başarı saydı... Gelip giden hükümetler Orta Asya ge-
zilerini kalpak giyip kımız içmekten ibaret gördü...
GeldikAKP'ye...
AKP sözünü ettiğimiz rutin resmi gezileri bile çok
gördü... 6 yıllık AKP iktidarı döneminde tüm lider-
lerin katıldığı bir Türk Devletleri Zirvesi bile yapılmadı.
önceki zirveler Türkiye'nin maddi-manevi katkıla-
rıyla büyüyordu. AKP soğuk bakınca ister istemez
ilişkiler de soğudu. AKP, Türk devletlerini içeride mil-
liyetçilik öne çıkınca anımsadı!
•••
Demiryolu projesinin tadını bozduksa affola ama,
yukarıda aktardıklarımızın eksiği var, fazlası yok. En
az 10 yıl önce bitmiş olması gereken bir projenin baş-
latılmış olmasını yine de önemsiyoruz. 10 yıl 15 yıl
insan ömrü için uzun, tarih baba için o kadar uzun
boylu değil!
Dileğimiz bu projenin etrafının örülmesi...
Türkiye'nin Orta Asya ile karayolu bağlantısında
başlıca güvenli yol Gürcistan üzerinden geçiyor.
Iran'la ilişkiler her an kıble değiştirebiliyor. Erme-
nistan'la durum ortada...
BTK, Türkiye'nin 1991 'den sonra Gürcistan'a ver-
diği geleneksel önemin de bir parçası...
Orta Asya'da ulaşımın hangi hızda seyrettiğini gös-
termesi için yazıyı birgezi anısı iletamamlayalım...
Türkmenistan'ın başkenti Aşkabad'dan Hazar kıyı-
sına Türkmenbaşı şehrine geldim. Buradan Bakû'ya
feribotla geçeceğim. Limana indim... Bir feribot...
Usul usul yolcular biniyor... Yarı telaşlı, gördüğüm
ilk görevliye Bakû'ya giden bu feribotun ne zaman
hareket edeceğini sordum. Şu karşılığı verdi:
"Bin bin... Bugün yola çıkacak..."
ankcum@cumhuriyet.com.tr
'Davanın hiçbir yerinde değiliz'
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Polatlı
Ticaret Borsası'nı ziyaret eden CHP Genel Sekre-
teri Önder Sav, AKP hakkrnda açılan kapatma da-
vasına yönelik, "Biz bu kapatma davasının hiçbir
yerinde değiliz" değerlendirmesinde bulundu.
Sav, Ergenekon sonışturmasına ilişkin soruya da
"Eğer adalet anlayışı zedeleniyorsa, eğer insan
hak ve özgürlükleri zedeleniyor, hırpalanıyor, en-
gelleniyorsa CHP orada vardır" yanıtını verdi.
Öldürülen başkan anıldı
• GÜMÜŞHANE (AA) - Gümüşhane'de 13
yıl önce bürosunda uğradığı silahlı saldın sonucu
öldürülen eski Baro Başkanı Ali Günday için tö-
ren düzenlendi. Gümüşhane-Bayburt Bölgesi Ba-
ro Başkanı Ali Haydar Dereli ve baroya kayıtlı
avukatlar, Günday'ın merkeze bağh Boyluca kö-
yündeki mezannı ziyaret ettiler. Günday'ın me-
zannı ziyaret edenler, Günday'ın eşi Türkan
Günday ve yakınlanyla bir süre görüştüler.
Komutandan milli güvenllk mesajı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Harp
Akademileri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay,
Türkiye'nin bulunduğu bölgede ve dünyada yeni-
den inşa edilen ikili ve çok taraflı ilişkilerin milli
güvenlik anlayışının yeniden değerlendirilmesini
zorunlu kıldığını bildirdi. Milli Güvenlik Akade-
misi 64. Dönem müdavimleri, Milli Güvenlik Ku-
rulu Genel Sekreterliği'nde düzenlenen mezuni-
yet töreniyle diplomalannı aldı. Törende konuşan
Orgeneral Aksay, "Bölgemizde ve dünyada yeni-
den inşa edilen ikili ve çok taraflı ilişkiler, milli
güvenlik anlayışımızı yeniden değerlendirmemizi
zorunlu kılmaktadır" dedi.
Ortam dinleme araçları TBMM'de
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'li
Atilla Kart, 11 adet olduğu belirtilen ortam dinle-
me araçlannın hangi birim tarafından kullanıldığı-
nı sordu. Kart, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ya-
nıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sundu-
ğu soru önergesinde, "ortam dinlemesine" ilişkin
daha önce verdiği önergeye 2 aya yakın süredir
cevap verilmediğini ifade etti.
Meclis üyesini öldürüp intihar etti
• MERSlN (Cumhuriyet) - Mersin'de tartış-
tığı Toroslar Belediyesi CHP Meclis üyesi Cu-
mali Ağırman'ı namlusu değiştirilen kurusıkı ta-
bancayla öldüren berber kalfası Sinan Demirtaş
aynı silahla intihar etti. Demirtaş'ın, olay yerinin
birkaç sokak ilerisinde aynı tabancayla kalbine
atcş ettiği belirlcndi. Ağırman ile Demirtaş ara-
sında husumet bulunduğu ileri sürüldü.