25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHÜRİYET 26 TEMMUZ 2008 CUMARTESİ 12 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul PB 30 Sinop Edirne Y 26 Samsun Y 27 Adana 3-1 B 26 Kocaeli PB 30 Trabzon Y 27 Çanakkale PB Izmir A Manisa B 30 Giresun 27 30 Ankara 31 Eskişehir PB 33 PB 31 Aydın _A 33 Konya B 32 Denizli B 34 Sıvas PB 32 Zonguldak Y 26 Antalya 29 Kars McTSiiı Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A A A A A B B 32 41 39 37 39 34 28 PB 29 Yurdun kuzey kesimle- ri parçalı ve çok bulutlu, Batı Karadeniz, Doğu Karadeniz kıyıları ile Edirne, Kırklareli, Artvin ve Ardahan çevreleri kı- sa süreli sağanak ya- ğışlı, diğer yerler az bu- lutlu ve açık geçecek. Yurdun iç kesimlerinde sıcaklık 2 ila 4 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik ol- mayacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B B B PB Y Y Y Y 2! 21 28 25 24 25 25 23 Berlin PB 28 Münih Y 23 Zürih Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Soyfa Roma Atina Y B Y Y Y Y PB 28 30 26 27 25 30 32 27 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Sam PB A PB B B A B B R 23 36 29 32 34 30 37 30 34 0Aç,k Parçalı bulutlu Sisli B u l u | l u , Çok bulutlu Yaflmurtu GOk gürüllülü HRANT DİNK DAVAST 'dnayed herkes biliyordu, biz bilmiyorduk' AYŞE SAY1N ANKARA - Hrant Dink cinayetiyle ilgili alt komisyona bilgi veren Istanbul Valisi Mu- ammer Güler ile ll Emniyct Müdürü Cela- lettin Cerrah, Trabzon Emniyeti'ni suçladı. Uyannın, "Dink öldürülecek" şeklinde ol- madığı için kcndisine ulaşmadığı savunması yapan Cerrah, kendisini "ihmal"lc suçlayan müfettişlerin "taraflı" olduğunu ileri sürdü. TBMM lnsaıı Hakları Komisyonu bünye- sinde Dink cinayetini araştımıak için kurulan alt komisyonun raporunda, cinayetteki ihmali saptanan "her kademedeki" görevliler ara- sında yer alan Vali Güler ile Cerrah'la yapılan görüşmelere de yer verildi. Cerrah, şu göriiş- lcri savundu: "Yönetmeliklcre görc istihba- rat birimleri, kendi aralarmda yazışma ya- pabilirler. Trab/.oırdaıı gelen yazı önemli bir içeriği olaıı bclgcyc vcrilen kodu sera- bolizc etmediği gibi, acil bir yazı da dcğil. Düşük kodlu olduğu için de bu yazı bana gclmez. Böylesine bir yazının bana gelmesi için fizcrindc 'Dink öldürülecek, komnıa ge- rckli' gibi bir ifade yer alması gerekir. Olaydan soııra öğrendiğimize göre beldede herkes cinayetin işlendiğini biliyordu, ama biz doğal olarak bilnıiyorduk." Istanbul Valisi Muanımer Güler'in ise Jan- darma'yı hedef alması dikkat çekti. Güler, ko- misyoıı raporuna yansıyan ifadelerinde şu gö- rüşleri savundu: Cinayet profesyonel işi değil: Olayı ilk duyduğurnda aklıma (Necip) Hablemitoğlu einaycri geldi. İlk önce profesyonel bir cina- yet dedim. Ama daha sonra cinayetin profes- yonel bir iş değil de basit bir olay olduğunu anladım. Jandarmanın girmesi şanssızlık: Oluşum Trabzon'da. Oysa yazıda "Yasin Hayal ls- tanbul'a gelebüir" denscydi, yazı önemli olurdu. O kodda gelen bir yazı, il emniyet mü- düriine ve valiye kadar çıkmaz. Jandarma'nm da işiıı içine girmiş olması şanssızlık. Devlet böyle telıdit etnıez: Agos gazetesin- de koruma zaafıyeti var. Yargı sürecinde her şey ortaya çıkınca, elde kalan tek şey vali yar- dımcisı, bir emniyet, bir de MİT görevlisinin Hrant Dink'le konuşmalan var. Devlet böyle telıdit etmez. Yapsaydı başka türlü yapardı. Soruşturmayı yürüten lçişleri Bakanlığı mü- fettişini, 6 Mart 2008 taıihli yazısıyla yanılttı- ğı ortaya çıkan Emniyet Genel Müdürlüğü Is- tihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in de yardımcı istihbarat elemanı yaptığı Erhan Tuncel'i savunduğu ortaya çıktı. Akyürek, 27 Şubat 2008'de TBMM tnsan Hakları Hrant Dink Cinayetini tnceleme Alt Komisyonu'nda Tuncel'i şöylc savıuıdu: "Tuncel, Türkiye'de çok önenı arz eden, bir seneden fazladır devletin başım ağrıtan, herkesi üzen ve iil- kenıizi de uluslararası arenada birazcık ör- seleyeu bir olayı haber veren kişidir. Çalış- tığı döneın için bu bilgi hayafiydi. Tun- cel'iıı nıedyada fazlaca örseleıımesi devle- tin bir görcvlisi olarak beni üzmüştür. Tuncel'in dcşifresinden sonra, istihbarat başkanı olarak bu tarz çalışan kişilerle ilgi- li ciddi zorluklar yaşıyoruz." ŞIRNAK'TA MAYIN 3 askerşehit Yurt Haberleri Servisi - Şımak'ın Güçlü- konak ilçesi Havan bölgesinde PKK'lilcrin döşediği mayına basan Iskender Ercan, Mehmet Gediş ve Mehmet Koç şehit oldu. Hakkâri'nin Şcmdinli ilçesinde 14 Tem- muz'da terör örgütünce döşenen mayına basa- rak ağır yaralanan jandarma ulaştınna er Mu- harrenı Samur, tedavi gördüğü Ankara Gül- hane Askeri Tıp Akademisi'nde şehit oldu. Konya bölgesi amatör futbol hakcnıi olduğu öğrenilen Samur, bugüıı Akşehir'de düzenle- necek törenle toprağa verilecek. Şımak'ın Gabar, Cudi dağları ile Bestler- Dcrcler bölgesinde askeri operasyonlar de- vanı ederken bir grup PKK'linin Kuzey Irak sınırından ülkeye girmeye çalıştığı öğrenildi. Bunun üzerine Beştüşşebap ilçesi yakınlann- daki Kato Dağı'nda hava destekli operasyon başlafaldı. Hakkâri'nin Yüksekova ilçesi çıkı- şında bulunan polis kontrol noktasına PKK'li- lerce roketatarli saldırı düzenlendi. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Olay yerinde ya- pılan incelemede 2 adet kullanılmamış roketa- tar mühimmatı ile 4 adct boş 1 adet de dolu Kajaşnikof marka üzım namlulu tiifeğe ait fi- şek bulundu. Yüksekova Emniyet Müdürliiğü girişindeki polis noktasına da uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Saldırılarla ilgili araştır- mada otomobille Yüksekova'dan Van'a giden E.Z. ve U.T. gözaltına alındı. Kimlikleri bu- lunmayan S.D. ve T.Ç. de gözaltına alındı. Aslında biraz geç kalmış bir yazı. Ölüm haberini aldığım gün yazacaktım. Gündem yoğundu yazamadım. Toprağa verildiği gün yazıyorum... ölüm haberini aldığım gün, yıllar önce- _ sini anımsadım. Yağmurlu bir akşamüstü- nü... Bodrum'da Demir'in Halikamas yo- lundaki Dinç Pansiyonu'nu. 70'li ve 8O'll yıllan... Kalın çerçeveli gözlükleriyle Fethi Naci'yi gördüğümde, llhami Soysal'a benzetirdim. Bodrum geceleri o yıllar bir başka güzeldi. Bizim Veli'nin barı akşamüstleri bizim takımı ağırlardı. Yaşam çok farklıydı o zaman Bodrum'da... Fethi Naci bir Marksistti... Onunla ilgili yazılanları okudum... Ben ne yazabilirdim? Belki bir gecenin sessizliğini anlatırdım. Ro- meo ve Juliet'i, Leyla ile Mecnun'u, Yusuf la Züleyha'yı, Abelardus'la Heloise'yi... Aşk bahçelerinin zenginliğinden yola çıkıp, Yusuf Atılgan'ın "Aylak Adam"ı yazdığı yıl— lara iner, Fethi Naci'nin adını ilk kez duydu- ğum gençlik günlerimden yola çıkardım... Ukalalık da yapardım... "Mutlu aşkın yazılı tarihi yoktur..." Artık yaşamıyordu Fethi Naci: Bülent Dikmener, Refik Durbaş'la Bod- rum'da birlikte yaşadığımız bol rakılı akşam- ları, cin-tonikli sabahları anlatır; Fethi Naci'yle Demir'le yaptığımız sohbetlerden bahse- derdim... Ya da Ender Uslu'nun Han'da saz çaldı- ğı yıllan anlatırdım... Ender'i, "Merhaba Gazetesi"ni, Yılmaz Alten'in "menen- geç"ini... • • • Azmakbaşı'nda olurdum. "Bigmen"de. POLİTİKA GÜNLÜĞC HİKMET ÇETİNKAYA Güle Güle YoldaşL Emin Fındıkoğlu'nu piyanosu başında gö- rürdüm. Caz dinlerdik saatlerce Fethi Na- ci'yle birlikte. Emniyet Amiri Mustafa Yeşilova.. Milli- yet'in Karacan Roman Ödülü'nü kazanan "Kopo"suna galiba Fethi Naci'yle birlikte öv- güler yağdırmıştık. Dinç Pansiyon'un sürekli konuğuyduk. Fethi Naci, heykeltıraş Zühtü Muridoğlu, Bü- lent Dikmener ve ben... Bakın, Fethi Naci'yi anlatmak istiyorum anlatamıyorum... Mümtaz Soysal çok güzel anlatmıştı Fet- hi Naci'yi: "Adamlar vardır, kaya gibidirler, hep kaya gibi kalır, yeryüzünü süslemeye devam eder- ler..." Kaya gibi bir adamdı Fethi Naci... Dedim ya Marksistti Fethi Naci ya da "Fet- hi Abi". Adam gibi adamdı. Yaşam sevin- ci, umutları, hüzünleri... Hepsini iç içe yaşadı!... Korkmadı, yılmadı!... Ne davalar ne de genç yaştaki tutukluluk günlerü... Cumhuriyet Kitap'taki yazıları.. bizim Turhan Günay'la dostluğu... O "Yüz Soruda"lar, hâlâ benim başucu ki- taplarımdır... Necati Doğru, Fethi Naci'nin bircümlesini almış yazısında: "Sanat baskıdan doğar, döğüşle yaşar, hürlükten ölür..." Karadeniz'in "hırçın dellkanlısı"ydı... Siyaset fırtınalarının, darbelerin içinde _ savrulmuştu Fethi Naci.. ama dimdik ayâkta kalmayı bilmişti... Yürekli, hırçın ama içten bir anıt adam- dı... Fethi Naci acımasız bir eleştirmendi. Haluk Şahin'in deyişiyle, "eleştiri bayrağı- nı" Nurullah Ataç'ın bıraktığı yerden almış- tı. Ataç, iyi anlamda Kemalist. Fethi Naci ise Marksistti. ••• Bodrum'dan kimler gelip kimler geçti... Belki Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun dizele- ri, yeryüzünün kuşatılmış güzelliğini anla- tıyordu bize; belki de Lavvrence'in durgun akan ırmaklarını. emeği, yaşamı, barışı, öz- gürlüğü... "Erimek belirsizce her şeyde/Karışmak sulara, yıldızlara/Yanmak damardamar, ne- fes nefes/Yaşamak tükene tükene" Hastalığını biliyor, zaman zaman Turhan Günay'a "Fethi Naci nasıl?" diye soruyor- dum... Bir süredir evden dışarıya çıkamıyordu... 40 yıl önce tanıdığım Fethi Naci, dönme- di, satılmadı, hep aynı düşünceyi taşıdı. Erdemli bir sosyalistti. . Hep öyle kaldıl... Onuruyla yaşadı... Güle güle Fethi AğabeyL. Güle güle sevgili yoldaş!... hlkmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 02126 343 72 69 Verilen sözler lafta kaldı AP milletvekili Kopa, 'AKP reform dedi, altından başörtüsü çıktı. Demokrasi dedi, aydınlar, gazeteciler 'Ergenekon çetesi' ileri sürülerektutuklanmayabaşladı. Sabnmız tükeniyor' dedi MURAT İLEM ATİNA - Başbakan Tayyip Erdoğan ve partisi AKP'nin son seçinılerden sonra laik- lik karşıtı tutum sergilemeleri ve Atatürkçü- lere karşı takındığı tavır, komşumuz Yuna- nistan'da sert şekilde eleştirihneye başlandı. Yunanistan ana muhalefet partisi PA- SOK'un Avnıpa Parlamentosu (AP) Mil- letvekili Marilena Kopa, Etnos gazetesin- de yayımlanan makalesindc, Türkiye'nin son dönemini mercek altına aldı. Erdoğan ve AKP'nin çok kritik bir dönemden geçti- ğinin altını çizen sosyal demokrat milletve- kili, kapatma davasuıa misilleme olarak Er- genekon tutuklamalannın yapılmasının dik- kat çckici olduğunu belirtti. AKP'nin seçim öncesi dönemde Batı ülkeleri ve AB'ye, de- mokrasi ve azınlık haklan gibi konularda Türkiye'nin gereksinimi olan refonnlar için sözler verip destek aldığım yazan kadın milletvekili Kopa, "Ancak sonradan gör- dük ki bize reform dedi, altından başör- tüsü çıktı. Demokrasi dedi, aydınlar, as- kerlcr, hukukçular ve gazeteciler 'Erge- nekon çetesi' ileri sürülerek tutuklanma- ya başladı. Bu noktada sabrımızın tü- kenmeye başladığını söyleyebiu'riz" dedi. Rrdoğan'ın son dönemde iki yöndcn darbe aldığım belirten Kopa, "Bu iki konuyu AKP'nin kapatılmasını isteyen adalet sis- temi ve AB olarak tanımlayabiliriz" dedi. Kendilerine verilen sözlerin yerine geti- rilmemesinin Türkiye'nin AB'den uzak- laşmasına neden olduğunu belirten Kopa, "Bu durum Türkiye'nin krizin merke- zine doğru sürüklenmeye başladığını göstermektedir" dedi. Kopa, son 1 yıldan bu yana "Ergenekon örgütü" ve "darbe" iddiaları altında yapılan tutuklamaları AKP ile Kemalist düzen arasındaki büyük çatışma olarak tanımladı. Geleneksel Gazeteciler Günü kutlandı Türk basınında gazetccilerin kendi iradeleri ile sansüre son veri- şinin 100. yıldönünıü ve 24 Temnıuz Geleneksel Gazeteciler Gü- nü, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından Dolmabahçe Sarayı Hasbahçe'de düzenlenen gece ile kutlandı. TGC Başkanı Orhan Erinç "SiyaseHıı hukuksallaşmasını beklerken, hukukun siyasallaşmasının eleştirilmesi gerekiyor" çağrısında bulundu. Erinç, Türkiye'nin basın tarihinde yasaları ve meslek etik kural- larını bu denli yok sayan bir dönemin hiç yaşanmadığını vurgula- dı. Doğrudan yetkili olmayan kimi kanıu görevlilerinin bazı televizyon kanallarının yayınlarını durdurma girişimlerinde bu- lunduğunu belirten Erinç, bu durumun da ayrı bir yasak girişimi olarak gündeme damgasını vurduğunu dile getirdi. Gecedc TGC'nin "Basın Özgürlüğü 2008" ödülleri de sahiplerine verildi. Basın Özgürlüğü Ödülü'ne, bu yıl "Telekulak skandalını" ortaya çıkaran Milliyet gazetesi muhabiı i Gökçer Tahincioğlu ile Vatan gazetesi muhabiri Kemal Göktaş değer görülürken, Kurumsal Odül ise Basın Müzesi'ne verildi. Gecede "Sansürden Yasağa 1" başhklı resim sergisinin açılışı yapıldı, sürekli basın karh almaya hak kazanan TGC üyesi 84 gazeteciye de basın kartları verildi. (Fotoğrâf: BURAK ALİÇAVUŞOĞLU) Prof. Şengül Hablemitoğlu'ndan hükümete yakın gazetelerin çarpıtmalanna tepki 'ADD üyesi olmaktan onur duyuyorum' AJNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Prof Dr. Şengül Hablemitoğlu, dinci basında yer alan, Ergenekon soruşturması nedeniyle Ata- türkçü Düşünce Demcği'nden (ADD) istifa et- tiği iddialarını yalanladı. Suikasta kurban giden bilim insanı Doç. Dr. Necip Hableınitoğlu'nım eşi Prof. Şengül Hablemitoğlu'nun ADD Yönetim Kurıı- lu'ndaki görevinden istifa etmcsi, dinci basın taıafından çaıpıtılarak kullanıldı. Yeni Şafak konuyu sürmanşetinc taşıyarak "Kimlerin ya- nında yer almışım", Zaman ilk sayfasından "Hablemitoğlu'nuıı eşi ADD'den ayrıldı" ve Star gazetesi de yine ilk sayfasından "Korkunç şüphe ADD'yi bıraktırdı" diye yazdı. Hükümete yakın her 3 gazete de Hab- lemitoğlu'nu ADD'den tamamcn aynlmış gibi gösterirken, gerekçesini ise ADD Genel Başkanı Şener Eruygur'un Ergenekon so- ruşturması kapsamında tutuklanmasına ve Hablemitoğlu suikastını azmetrirdiği iddiası- na bağladı. Ancak Şengül Hablemitoğlu, dün yaptığı açıklamada, ADD'nin 21-22 Haziran 2008 tarilıinde yapılan olağan genel kuıoılunda kendisinin yer aldığı 25 kişilik listeden yö- netime seçildiğini belirterek, seçim sonu- cunda "ortaya çıkan tabloya" göre istifa ka- ran aldığım, bunu Eruygur'a ilettiğini anım- sattı. "Üyesi olmaktan onur duyduğum ADD'den değil, yönetim kurulu üyeliğin- den istifa ettim" diyen Hablemitoğlu, "Iddia edildiği gibi Ergenekon soruşturmasmı yürüten cumhuriyet savcısı dahil olmak üzere hiç kimseyle görüşmedim ve hiçbir basın kuruluşuna ne soruşturmanın içeri- ği hakkında ve ne de istifa gerekçesi olarak zorlama bir biçimde ilişkilendirilmeye ça- lışılan nedenlcri destekleyen hiçbir açıkla- mada da bulunmadım" dedi. "Yandaş" di- ye nitelediği nıedyada kendisine ait olmayan ifadeler kullanıldığını vurgulayan Hablemi- toğlu, hukuki süreci başlatacağını söyledi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada sonra yaşama geçti. önceki gün de Bakû-Tiflis-Kars (BTK) demiryo- lu projesinin temeli atıldı. BTC, 10'a yakın hükümet devirdikten sonra yaşama geçmişti, dileriz BTK bu kadar pahalıya mal olmaz! Kafkaslar, haritaya bakınca hemen görüleceği gi- bi Orta Asya'nın Anadolu'ya açılan boğazı... Anadolu sonrası da Avrupa olduğuna göre, bu boğazdan sağ- lıklı geçiş, Asya ile Avrupa'nın birbirine bağlanma- sı anlamına geliyor. Demir Ipek Yolu'nun da önem- li bir parçası olan BTK, Kafkaslar'ın sadece bir ge- çiş yeri değil, uğrak yeri olmasını sağlayabilecek bir proje... Bu bakımdan proje salt Türkiye, Gürcistan ve Âzerbaycan'ı bağlamayacak, halka halka etrafı- nı etkileyecek. • • • BTK için yaptığımız bu olumlu vurguların yanına birkaç gerçeği daha koyalım... Bu ve benzeri projeler 1991 'de Sovyetler'in çök- mesinden hemen sonra gündeme gelmişti. Yakla- şık 300 yıldır devlet kuramamış coğrafyanın insan- ları Türkiye ile bağlarını güçlendirmek için her şeyi yapmaya hazırdı.llk bir iki yılın sarılıp koklaşmala- rı beraberinde ne yazık ki somut projelerden çok olumsuz izlenimleri getirdi. Cebine 5 bin dolar koyan, "Türkiye'de büyükişa- damıyım" kandırmacasıyla Kafkaslar'ın, Orta Asya'nın yolunu tuttu... Içimizde serpilip gelişen çeşitli mis- yon temsilcileri Türkiye'nin her türlü olanağını kul- lanıp Türkiye'nin çıkarları dışında faaliyet göstermeyi başarı saydı... Gelip giden hükümetler Orta Asya ge- zilerini kalpak giyip kımız içmekten ibaret gördü... GeldikAKP'ye... AKP sözünü ettiğimiz rutin resmi gezileri bile çok gördü... 6 yıllık AKP iktidarı döneminde tüm lider- lerin katıldığı bir Türk Devletleri Zirvesi bile yapılmadı. önceki zirveler Türkiye'nin maddi-manevi katkıla- rıyla büyüyordu. AKP soğuk bakınca ister istemez ilişkiler de soğudu. AKP, Türk devletlerini içeride mil- liyetçilik öne çıkınca anımsadı! ••• Demiryolu projesinin tadını bozduksa affola ama, yukarıda aktardıklarımızın eksiği var, fazlası yok. En az 10 yıl önce bitmiş olması gereken bir projenin baş- latılmış olmasını yine de önemsiyoruz. 10 yıl 15 yıl insan ömrü için uzun, tarih baba için o kadar uzun boylu değil! Dileğimiz bu projenin etrafının örülmesi... Türkiye'nin Orta Asya ile karayolu bağlantısında başlıca güvenli yol Gürcistan üzerinden geçiyor. Iran'la ilişkiler her an kıble değiştirebiliyor. Erme- nistan'la durum ortada... BTK, Türkiye'nin 1991 'den sonra Gürcistan'a ver- diği geleneksel önemin de bir parçası... Orta Asya'da ulaşımın hangi hızda seyrettiğini gös- termesi için yazıyı birgezi anısı iletamamlayalım... Türkmenistan'ın başkenti Aşkabad'dan Hazar kıyı- sına Türkmenbaşı şehrine geldim. Buradan Bakû'ya feribotla geçeceğim. Limana indim... Bir feribot... Usul usul yolcular biniyor... Yarı telaşlı, gördüğüm ilk görevliye Bakû'ya giden bu feribotun ne zaman hareket edeceğini sordum. Şu karşılığı verdi: "Bin bin... Bugün yola çıkacak..." ankcum@cumhuriyet.com.tr 'Davanın hiçbir yerinde değiliz' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Polatlı Ticaret Borsası'nı ziyaret eden CHP Genel Sekre- teri Önder Sav, AKP hakkrnda açılan kapatma da- vasına yönelik, "Biz bu kapatma davasının hiçbir yerinde değiliz" değerlendirmesinde bulundu. Sav, Ergenekon sonışturmasına ilişkin soruya da "Eğer adalet anlayışı zedeleniyorsa, eğer insan hak ve özgürlükleri zedeleniyor, hırpalanıyor, en- gelleniyorsa CHP orada vardır" yanıtını verdi. Öldürülen başkan anıldı • GÜMÜŞHANE (AA) - Gümüşhane'de 13 yıl önce bürosunda uğradığı silahlı saldın sonucu öldürülen eski Baro Başkanı Ali Günday için tö- ren düzenlendi. Gümüşhane-Bayburt Bölgesi Ba- ro Başkanı Ali Haydar Dereli ve baroya kayıtlı avukatlar, Günday'ın merkeze bağh Boyluca kö- yündeki mezannı ziyaret ettiler. Günday'ın me- zannı ziyaret edenler, Günday'ın eşi Türkan Günday ve yakınlanyla bir süre görüştüler. Komutandan milli güvenllk mesajı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay, Türkiye'nin bulunduğu bölgede ve dünyada yeni- den inşa edilen ikili ve çok taraflı ilişkilerin milli güvenlik anlayışının yeniden değerlendirilmesini zorunlu kıldığını bildirdi. Milli Güvenlik Akade- misi 64. Dönem müdavimleri, Milli Güvenlik Ku- rulu Genel Sekreterliği'nde düzenlenen mezuni- yet töreniyle diplomalannı aldı. Törende konuşan Orgeneral Aksay, "Bölgemizde ve dünyada yeni- den inşa edilen ikili ve çok taraflı ilişkiler, milli güvenlik anlayışımızı yeniden değerlendirmemizi zorunlu kılmaktadır" dedi. Ortam dinleme araçları TBMM'de • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'li Atilla Kart, 11 adet olduğu belirtilen ortam dinle- me araçlannın hangi birim tarafından kullanıldığı- nı sordu. Kart, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ya- nıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sundu- ğu soru önergesinde, "ortam dinlemesine" ilişkin daha önce verdiği önergeye 2 aya yakın süredir cevap verilmediğini ifade etti. Meclis üyesini öldürüp intihar etti • MERSlN (Cumhuriyet) - Mersin'de tartış- tığı Toroslar Belediyesi CHP Meclis üyesi Cu- mali Ağırman'ı namlusu değiştirilen kurusıkı ta- bancayla öldüren berber kalfası Sinan Demirtaş aynı silahla intihar etti. Demirtaş'ın, olay yerinin birkaç sokak ilerisinde aynı tabancayla kalbine atcş ettiği belirlcndi. Ağırman ile Demirtaş ara- sında husumet bulunduğu ileri sürüldü.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear