Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 TEMMUZ 2008 CUMA CUMHÜRİYET SAYFA
DIZI
Hazırlanacak eylem programının ilk maddesini işsizliğe karşı savaş oluşturmalı
Emek barikatı şart
2
008'deglobalkrizinet-
kileri daha çok hisse-
dilmeye başladıkça, iş-
sizliğin tırmannıası, bugün
tarım dışında resnıen yüzde
12, geıçekte yüzde 20 olan iş-
sizliğin daha ileri boyutlara çı-
kıp hiperleşmesi tehlikesi ile
karşı karşıyayız.
Artan mazot, gübre, traktör,
ilaç fiyatlan ile baş edemeyen
köylünün tanmdaki çözülme-
si devam ediyor. Tanm dışı
sektörlerde, hedeflenen yüzde
5'lik büyüme ise gerçekçi dc-
ğil ve bu durum, yeni istilıdam
bir yana, mevcut istihdamda bi-
le düşüşleri getiriyor.
Her yeni işsizlik, her hane-
ye yeni yoksullukların taşın-
ması demek. AKP iktidarınm
IMF güdümlü politikalarla,
ekpnomiyi taşıdığı kısırhk,
tıkanmışlık ve onun ürettiği
büyük işsizlik sorumma şim-
di bir de dış çalkantıların yü-
kü binecek ve bu ilk elde
emeği ile geçinenleri tehdit
edecek.
tşi risk altında olanlar sa-
dece mavi yakalılar değil,
hizmetler sektöründeki bir di-
zi beyaz yakalı için de işinden
olma riski artıyor. 265 milyar
dolan bulan dış borç stokunun
yüzde 65'i özel sektörün ve
ağırlıkla da sanayi ve hizmet
fınnalarının. Hatta Merkez
Bankası bu borç yükünün
yüzde 70'inın 250 fınnaya
ait olduğunu bildiriyor. Böy-
lesi bir ağır riski uzun süre
yüksek faizler ödeyerek taşı-
mak kolay değil ve bu zayıf
halatın bir yerlerinden kop-
ması çok muhtemel. Bu du-
rum, 2001'deki finans krizinin
aksi yönünde, bu kcz reel
sektörden başlayan ama fi-
nansı da içine çeken bir ala-
borayı çok muhtemel hale ge-
tiriyor. Böylesi altüst oluş-
larda olan, yine geminin am~
banndaki işi olan ve olma-
yanlara oluyor, tıpkı 2001
krizinde olduğu gibi.
Emek barlkatı...
Giderek artan ve bilinçli
olarak "istilıdam yaratma-
yan büyüme" şablonlarıyla
ivmelendirilen işsizliğin önü-
ne emek cephesi ile barikat
kurmak gerekiyor. Başta işçi
sendikalan konfederasyonla-
n olmak üzere, mühendisleri,
sağlıkçılan ve diğer meslek
gruplarını temsil eden örgüt-
lerin gelmekte olan hiper iş-
sizliğe karşı bir emek barika-
tı oluşturması gerekiyor...
Bu emek cephesinin hazır-
layacağı eylem programının
ilk maddesini işsizlik oluş-
turmalı ve özellikle ekonomik
kriz bahane edilerek girişile-
cek tensikatlara karşı durul-
ması istenmeli. Keyfı tensi-
katlarla yükü biraz daha çalı-
şanların üstüne yıkma niyet-
lerinin önü böylesi bir örgüt-
lenmeyle bir ölçüde de olsa
engellenebilir.
Bu cephenin krize karşı ön-
lem programında, sürdürül-
mckte olan yoksullaştıncı, is-
tihdam yaratmayan büyüme
politikası yerine, daha adil,
üretim ve istihdam yaratıcı bir
büyüme modelinin tesisi yer
almalıdır.
Yoksuüaştırıcı model
Ağır yüksek faiz bedeliyle
girişi sağlanan dış kaynakla,
birikim sağlayan bir büyüme
mümkün olamıyor, bu açıkça
görüldü. Bu model, yoksul-
laştıncı bir modeldir. îhraca-
tı arttırdığı iddia edilen bu mo-
del, ucuza ihracat, ucuza tu-
rizmi teşvik etmiş ve ülkeyi
topyekûn yoksullaştınnıştır.
Ihracatın yüzde 70 'e varan
girdileri, ithalatla sağlanmak-
ta ve dışa bağımlı enerji ile
birlikte dış ticaret açığı hızla
büyümekte, cari açık yıllık
bazda 50 milyar dolara doğru
seyretmektedir.
Ortaya çıkan döviz açığı,
yeniden ve yeniden dış borç-
lanmalarla kapatılmaya çalı-
şılmakta, dolayısıyla dışa ba-
tşi risk altında olanlar sadece mavi yakalılar değil, beyaz yakalı için de risk artıyor.
ğımlılık daha da artmaktadır.
Üretilen ve yaratılan dc-
ğerlcrin önemli bir kısmı, gö-
rünen ve görünmeyen kâr
transferleri ile, faiz ödemele-
ri ile ve diğer transferlerle
ülkeden çıkmakta, ülke ser-
mayc biriktirememekte, daha
da küçülmüş kâr oranları ile
çarklar döndürülmeye çalı-
şılmaktadır. Ülke girişimcile-
ri, bu düşen kârlar karşısında
hızla sanayi den uzaklaşmak-
ta, istihdam yaratmayan ener-
ji sektörüne, gayrimenkul sek-
törüne ve avantacı özelleştir-
me projelerine meyletmekte,
bazılan da Çin dahil daha
ucuz emek ülkelerine senna-
ye taşıyıp oralarda yatırım
yapmaktadırlar. Kamu, önce
sanayiden sonra enerji ve di-
ğer altyapı yatırımlarından
uzaklaştırılarak istihdam ya-
ratıcı özelliğinden uzaklaştı-
nlmış durumda.
Yeniden kurgulama
Dolayısıyla, hiper işsizliğe
karşı oluşturulacak emek ba-
rikatının programı, ekonomi-
Başia işçi sendika
konfederasyonları
olmak üzere, diğer
meslek gruplarını
temsil eden örgütlerin
gelmekte olan hiper
işsizliğe karşı bir
emek barikatı
oluşturması
gerekiyor...
yi ve toplumsal dokuyıı bir bü-
tün olarak ele almalı, hedefı
demokrasi, iş ve aş olan bir
kurguyu yeniden oluştunnalı.
Daha üretici ve istihdam ya-
ratıcı bir büyüme için dış ti-
caret politikasından kur poli-
tikasına, vergi ve harcama
önccliklerinden kamusal ya-
tınmlara, bölgesel dcngelere
kadar bütün parametreler ye-
niden kurgulanmalıdır.
İşsizlik Güneydoğu
f
yu kavuruyor
Tlim Türkiye'nin en acil so-
runu olan işsizlik, özellikle
bazı bölgeleri kasıp kavu-
ruyor. Özellikle de Güneydoğu'da
barışın tesisi önünde önemli bir
sorun olarak duruyor...
Türkiye geneli için yüzde 48
olan işgücüne katılma oranı, yüzde
10 oranındaki genel resmi işsizlik,
yüzde 12.5 dolayındaki tanm dışı iş-
sizlik oranlan bölgeden bölgeye
farklılık gösteriyor. özellikle Doğu,
G.Doğıı ve Çukurova bölgelerinde
işsizliğin boyutlannm daha büyük
olduğu görülüyor. Türkiye geneli
için yüzde 48 olan işgücüne katıl-
ma oranı Mardin ve çevre illerde
yüzde 30'a, Şanhurfa-Diyarbakır
bölgesinde yüzde 32'ye kadar dü-
şüyor. Buna karşıhkaynı oran Do-
ğu Karadeniz'dc yüzde 62'ye, Ba-
ü Karadeniz'de yüzde 55'e çıkarken
Antalya ve çevresinde de yüzde
58'e yaklaşıyor. Genel işsizlik
oranı Türkiye geneli için yüzde 10
olarak belirirken Güneydoğu ille-
rinde yüzde 15-16'yı buluyor.
Bir Kişi İstihdam Etmek İçin Ne Kadar Yatırım Gerekiyor?
6in YTL, 2008 Ocak-Nisan
1360629
Turizm Tarım Imalat Enerji Turizm Hariç Toplam
Hizmet
istihdam dostu sektörler
Turizm
Tarım
D
erdi işsizliği azaltmak olan bir
yaklaşımın hangi sektörün daha
fazla istihdam yarattığını da bil-
mesi gerekiyor. Bu durumda en çok teş-
vik edilmesi gereken sektör de ortaya çı-
kıyor.
2008'in ilk 4 ayı itibarıyla yaptığınıız
analiz, en istihdam dostu sektörün turizm
olduğunu ortaya koyuyor. Bu yılın ilk 4
ayında 11 milyar YTL'ye yakm tutarda
yatırım niyeti belir-
lenmiş ve 935 proje
için teşvik belgcsi
alınmış. Bu 11 milyar
YTL'lik yatırımla,
toplam 37 bin kişiyc
istihdam yaratacakla-
nnı öngömiüşlerdir.
Bu durumda bir kişi-
ye istihdam yaratmak
için gerekli yatırımın
293 bin YTL oldu-
ğunu görüyoruz.
Ancak, bu bir kişi-
yc istihdaının gerek-
tirdiği yatınm sektör-
den sektöre değişiyor.
lşte tam da bu nokta-
da turizmin en istih-
dam dostu yatınm alanı olduğu ortaya çı-
kıyor. Çünkü turizmde bir kişiye istilıdam
için gerekli yatınm sadece 107 bin YTL,
yani genelin yüzde 36'sı. Yine ilk 4 ay-
da görüyonız ki, turizme yapılacak yatı-
rımlar, toplam yatırımların yüzde 6.6'sı
iken öngörülen istihdamdaki payı yüz-
de 18...
Yılın ilk 4 ayında öngörülen 59 turizm
projesi 715 milyon YTL'lik yatırım ve
yaklaşık 7 bin kişiye istihdam öngörüyor.
Söz konusu turizm projeleri içinde en is-
tihdam dostu olanlarm Muğla'daki yatı-
nmlar olduğu öngörülüyor. Bu ilimizdcki
turizm yatınmlannda kişi başına istihdam
için yatırım miktarı 41 bin YTL'ye ka-
dar iniyor.
Buna karşılık en az istihdam vaat eden
2008 Ocak-Nisan Yatırımlarının Sektörel Dağılımı ve İstihdam
Proie Yatırım YTL Öngörülen İstihdam İstihdam Başına Yatırım YTL
59 715.286.226 6.678 107111
20 97:894.525 1328281
Modcncilik
İmalat
Enerji
^ 3 V
39X2
Turizm Horiç H i z m e M ? ^ İ&9.060.064
Toplam 935 10^02.^78797 37.136
sektörün enerji olduğu görülüyor. Ener-
jide kişi başına istihdam 13 milyon 606
bin YTL.
İlk dört ayda yatırımların yansınm
enerjiye yapılacağı anlaşılıyor, ama bu-
na karşılık bu sektör, yaratılacak istih-
damda sadece yüzde 5'e sahip ve topu to-
pu 2 bin kişiye istihdam vaat ediyor. Bıı-
radan, GAP bölgesine enerji yatırımına
niyetlenen hükümetin, 3.5 milyon insa-
na iş vaadinin ne kadar balon olduğunu
vann siz anlayın...
Turizmden sonra en çok istihdam
dostu sektörün tanm olduğu, kişi başı-
na istihdam için 132 bin YTL'lik yatı-
rım gerektiği ortaya çıkıyor. Tarımı
madencilik, sonra imalat sanayii izliyor.
İmalat sanayiinin kendi içinde tekstil, gı-
da gibi sektörlerin da-
ha çok istihdam yara-
tıcı özelliktc olduğunu
söyleyebiliriz. Bu, da-
ha detay bir araştır-
mayı gerektiriyor. Tu-
rizm dışında kalan
hizmet sektörünün de
yeterince istihdam
dostu ohnadığı ortaya
çıkıyor. Bu sektörde
bir kişiye istihdam ya-
ratmak için 392 bin
YTL'lik yatınm ge-
rekiyor.
Buradan da şunu an-
lamak gerekiyor, is-
tihdam sorunu dert
ediliyorsa, en istih-
dam dostu sektör turizme, tarıma, ima-
. lat sanayisinin emek-yoğun sektörleri-
ne, istihdam yaratma saikiyle öncelik ve-
rilmcli, gelişimi desteklenmeli.
MED CEZÎR
MEHMET FARAÇ
Ergenekonya'yı Kim Gizledi?
^ 293588
Ümraniye soruştur-
ması Milli Görüş'ün
uzantısı bir dergiye yö-
nelince bazı dinci ga-
zeteler tedbirli davranmayı tercih etti! So-
ruşturmayla ilgili her uçuk iddiayı man-
şet yapan, hatta açıklanmayan iddia-
namedeki ifadeleri bile pervasızca ha-
berleştiren Vakit, olay Milli Görüşçüle-
rin kalesi Konya'ya sıçrayınca frene
bastı! Bu gazete Erbakan'ın yoldaşı Mil-
li Çözümcülerin gözaltına alınması ha-
berini dünkü birinci sayfalarının eteğine
gizledi! Vakit, CHP'ye
olan öfkesini manşet
yapmış, Ismet Inönü
için ise "Kıbns'ı 85 se-
ne önce satmış" başlı-
ğını kullanarak kan-
grenleşmiş kinini kus-
muştu.
Bir tek o değil.. Yeniğ
Şafak da soruşturmanın Erbakancılara
uzanmasından rahatsızlık duymuş ve ha-
beri birinci sayfasına koymamıştı! İlk say-
fada Antalya'da köpük makinasının öl-
dürdüğü turistler bile vardı ama.. Milli
Çözüm operasyonu nedense yoktu!
Tuncay Güney'in polis ifadelerini ha-
berleştirmeyi dün de sürdüren gazete,
"Hizbullah, Koman Paşa'nın hatasıydı"
başlığını atmıştı.
Milli Görüşçülerin sesi Milli Gazete bu
iki gazeteden daha dürüst davranmış ve
Konya meselesini "Darbeci çete soruş-
turmasında yeni operasyori" üstbaşlığıyla
manşet yapmıştı. Star'ın dünkü birinci
sayfasında, "Ergenekon gibi operasyon"
başlıkh küçük bir haberde Konya'ya yer
verilmişti.
Fethullah yanlısı Bugün ise Ergene-
kon konusunu Mesut Yılmaz'a kadar
götürmüştü! Haberde, Yılmaz ve ya-
kınlarının usulsüzlüklerinin yer aldığı
ileri sürülen bazı belgelerin Ümraniye so-
ruşturmasında ortaya çıktığı yazılmıştı!
Bu gazete Konya'ya ise
"örgütün Saadet timi"
başlığıyla değinmişti.
Zaman'ın manşetin-
de "Konya'da Ergene-
kon izi" başlığı vardı.
AKP'ye yoğun destek
veren Türkiye ise olayı
"Yeni Ergenekon" diye
duyurmuştu.
Taraf gazetesi tutuklu Ümit Oğuz-
tan'ın evinde ele geçirilen "suikastbel-
geleri"n\n mahkemece zanlıya iade edil-
diğini yazmıştı. Taraf, Milli Çözümcüle-
re yönelik gözaltıları ise "Ergenekon'un
dinci kanadına operasyon" diye haber-
leştirmişti.
Sabah ise sürmanşetine, "Ergene-
kon'da yeşil dalga" başlığını çıkarmış-
tı.
Bahçedeki Böcek!
AKP'ye yanaşmasının ardından Sa-
bah gazetesinin yayın çizgisi salt Hın-
cal Uluç gibi yazarian huzursuz etmiyor.
Gazetenin devlet bankalarından alınan
kredilerle damadın şirketine geçirilme-
si, okurtarı ve gazetecileri de rahatsız
ediyor. Sabah'ın içine düşürüldüğü or-
tama en çok Hürriyet ve Va-
tan yazarian tepki gösteri-
yor. Sabah'ın sivri dilli yazarı
Engin Ardıç, Necati Doğ-
ru'nun "Kıbns gitti gidiyor" başlıkh ya-
zısına önceki gün şu tepkiyi verince ye-
ni bir kavga başladı:
"Kıbnslı soydaşımız bizden çok önce
cebine Avrupa pasaportunu koyacak.
Kıbnslı Türk memnun, Rum memnun, bi-
zim hükümet de memnun. Memnun ol-
mayanlar, bürokratlanmız. Birde, Aydın
Doğan tayfası."
Vatan yazarı Necati Doğru bu yazıya
öfkelendi ve önceki gün Ardıç'a "Ça-
lık'lamacı göster ciğerini!" başlığıyla
şöyle seslendi:
"Dinle, biraz cehaletin kınlsın. Gül, bok
böceğini pis kokuyor, çevreyi rahatsız
ediyor diye bahçesine almaz. Ben de se-
ni bahçeme almayacağım. Benim ya-
zımdan da 'Başbakan bora-
T T T T j zanlığı yapma imkânı' çıkart-
J-*-î-^ mışsın. Görevin bu! 500 milyar
lira transfer parasını vatanse-
vehere saldırasın diye verdiler. Çapını aş-
ma."
Ardıç ise susmadı! Dün, "Ciğeriste-
yene ciğer, kemik isteyene kemik" baş-
lığı altında Doğru'dan "Zavallı", "Ikincisı-
nıf diye söz etti ve alıntılanamayacak
cümleler kullandı! Köşe yazarlarımız
gazeteleri çocukların da okuduğunu
düşünmüyor! Seviye belki bu yüzden de
düşüyor!
Taraf'a 1 Milyon Dolar!••
Taraf'ın finansörüyle ilgili tartışmalar
ise medyadaki ikinci kavga nedeni.
Bu gazetenin aylık 2 milyon YTL tuta-
rındaki baskı ve dağıtım giderlerini na-
sıl karşıladığı sorusuna patronu ve yö-
neticileri ikna edici yanıtlar veremiyor.
Çok ilginç.. Taraf ne zaman eleştirilse
bu gazetenin baskı işlerini yapan Sabah
ile Zaman gazetesi savunmaya geçiyor!
örneğin Zaman önceki gün Yasemin
Çongar'a tam sayfa propaganda ola-
nağı tanıdı ve onun, "Hükümet bizi
desteklemiyor" sözlerine de yer verdi!
Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz
geçen günlerde Taraf'la ilgili "Birkamu
bankasından 10 trilyon lira borç isten-
diğini, 'yukarıdan gelen emir' ile gaze-
teye nakit akışı sağlandığım" yazmıştı.
Ahmet Altan ise önceki gün "Hürriyet'in
yalanlan" başlığıyla hakaret içeren şu
satırları kaleme aldı:
"Hem gazete çıkarıp hem de gaze-
tecilik yapmazsanız, sonunda sığına-
cağınız yer alçaklığın o karanlık mağarası
olur. O mağaraya girer ve yalanlar söy-
lemeye başlarsınız. Eğer Yılmaz'ın bir
nebze haysiyetl, utanması, onuru var-
sa nakit akışı kaç paraymış? Açıklasın
bunları."
Yılmaz dünkü yazısında Altan'ın ya-
nıtını "hezeyan" olarak niteledi ve Ta-
raf'a 1 milyon dolara yakm kredi açıl-
masıyla ilgili belgeleri yayımlayacağını
duyurdu. Yılmaz'ın yazısının sonun-
dan anlaşılıyor ki, bu iş mahkemeye
yansıyacak. Belki o zaman "yukarıdan
emir veren"le finansörü de tanımış olu-
ruz!
|KlM NE \AZDl?
( ( l l ü r r i y e t Internet sitesinde önceki
IIgün üniversiteleri tanıtan birha-
ber vardı. Sabancı Üniversitesi'nin
vasıflan sıralanıyordu. Haberin baş-
lığı şöyleydi: 'Bu üniversitede Ata-
türk'ü eleştirmeye izin var.' lşte si-
ze tercih nedeni: Atatürk'ü eleştir-
mek. İş buraya kadar vardı mı? Ya-
ni sizin açınızdan, 'Atatürk'ü eleş-
tirmek' birüniversitenin 'üstün vas-
fı' sayılabiliyor mu artık? Bu kadar mı
çok döndü gözünüz? Atatürk'e
vurmak dönek ve iktidar yalaka-
larının modası olmuşken.. Üni-
versitelerdeki son Atatürkçü rek-
tör ve dekanlar ayıklanırken.. Bu
mudur gurur duyduğunuz şey?
Bu mudur vasfınız? Böyle midir
kalitenizl.."
Bekir Coşkun, Hürriyet
kendi ölçülerine göre yeniden sıra-
ya koyuyor. Hedef, iktidara boyun
eğecek okul müdürü kılıklı rektörler
üretmektir. Bu sürecin demokrasi ile
ilişkisi, olsa olsa demokrasiye teca-
vüz anlamındadır. Bu maskaralığa
son verilmeli artık. Siyasetin ve si-
yasetçinin fink attığı üniversite özgür,
saygın ve yaratıcı olamaz!"
Güngör Mengi, Vatan
"AKP iktidarınm hükmetme ihti-
rası üniversite dünyasına çok
zarar verdi. Rektör seçimleri ne-
deniyle tahribat daha bir ağır-
laşmış durumda. Gruplaşmalar,
inatlaşmalar, gammazlamalar.
Üniversiteler rektör adaylarını
seçiyor, sonra bu adayları YÖK 23 Temmuz 2008 (Hürriyet Gazetesi)
Hâkimler Kıskaçta mı?
BİTTİ
Yeniçağ gazetesinin
yazarlarından Saba-
hattin Önkibar, köşe
sinde ilginç Ankara dedikodula-
rına yer verir. Geçen aylar-
da AKP'nin, kendisinin de Tf 7 J " I L
aralarında bulunduğu ga- '
zetecileri izlettiğini yazmış-
tı! önkibar, bu kez Anayasa Mahkemesi
üyelerinin kıskaca alındığını öne sürm-
üştü. 22 Temmuz tarihli yazıda üzerin-
de düşünülmesi gereken çok ilginç id-
dialar vardı:
"Yapılan değerlendirmelere göre ba-
zı üyeler güya ülkede kaos olmasın di-
ye son anda karar değiştirecekmiş! ll-
ginçtir kulislerde karar değiştirmesi
muhtemel üyeler bile tek tek sayılıyor. Bu
arada bazı kişisel dosyalardan söz edi-
liyor. Keza Cumhurbaşkanı
Gül tarafından Köşk'te ağır-
lanan Hilmi Paşa'nın, ka-
patılmama kararının çıkma-
sı için devrede olduğu dedikoduları ya-
pılıyor. Iddiaya göre Özkök Paşa, Kılıç
aracılığıyla üyelerle temas kuruyor. Ki-
mi üyelere aile yakınları kanalıyla bire bir
markaj yapıldığı spekülasyonlan da var.
Bitmedi, ABD elçisinin yaptığı bazı giz-
II görüşmelere ısrarla dikkat çekiliyor."
e-posta: mfarac@cumhuriyet.com.tr