Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 TEMMUZ 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr
15
Sakıp Sabancı Müz£si, sürrealizmin öncüsü Dali'nin eserlerine ev sahipliği yapacak. Geri sayım başladı
Salvador Daliveben...
ZEYNEP ORAL
S
abancı Müzesi müthiş, Müze
Müdürü Nazan Ölçer mulıteşem!
Yakında dev bir olay daha gcr-
çekleştiriyorlar! "tstanbul'da Bir Sür-
realist: Salvador Dali" başlıkh sergi, 20
Eylül'de açılacak. Üstelik Dali Vakfi ko-
leksiyonuna ait eserlerle vakıf dışında
gerçekleştirilen en kapsamlı retrospektif ser-
gi! ("Müthiş" ve "muhteşem" sürrea-
listlcrin bayıldığı sözcükler bilesiniz!)
Sizler bu yazıyı okuduğunuzda ben Bar-
celona'ya uçmakta olacağım... Nazan Öl-
çcr eşliğinde, sanatçımn yaşamını ve eser-
lerini kendi topraklannda keşfetmek üzc-
re, Akbank sponsorluğunda A&B lleti-
şim'in yani Sibel Asna'mn düzcnlediğı ls-
panya yolculuğuna katılıyorum.
Yolculuk öncesi, Dali'nin ne dehası, ne
deliliği; ne sanatı nc de sürrealistliği... Var-
sa yoksa, 19 yaşım gelip dikildi karşıma!
(Ama daha önce anlattım/yazdım bunu de-
diğimde gazetedeki gençler bir daha, bir
dalıa diye tempo tuttular. Ben dc boyun cği-
yorum işte!)
1 9 YAŞIM MERHABA!
19yaşındayım. Paris'teyim. Gazeteciliktc
ilk adımlanm... Bir lokantada, deneyim-
li bir gazeteciyle yenıek yiyorum.
Ansızın lokantadan içeri bir pantcr gir-
di. Ardından güzelim kızlar, yakışıklı de-
likanlılar ve ortalannda Salvador Dali... Bir
masaya yerleştiler... Artık ne yemek, ne ko-
nuşmak, yalııız Dali'yi scyrediyorum. Bir
ara karşımdaki gazeteci, "Şu anda en
çok ne isterdin" diye sorduğunda, hiç dü-
şünmeden "Salvador Dali'yle konuş-
nıak" dedim...
Karşımdaki, garsonu çağınp, kulağma bir
şeylcr söyledi... Garson Dali'nin masasına
gidip, ona bir şeyler söyledi... Dali kalktı,
ceketinin düğınelerini ilikleyip bizim ma-
saya geldi. Elini bana uzattığmda "Buyrun
benimlc konuşmak istiyor-
muşsunuz" diyordu!
(Düş falan dcğil, gerçek! Kar-
şımda canlı canlı Dali, el sılcışı-
yoruz!)
Şey... evet... gazctcciyim... rö-
portaj... Ben geveliyorum... "Ya-
rın İl'de otele gelin!" (Eyvah,
11 'de okul var! Ders asanıam!) So-
nunda randevuyu saptadık: Saat üçte
Maurice Oteli.
Saat üç. Müthiş görkcmli Maurice
Oteli'ndeyim. Danışmaya başvuruyorum.
"Tamam Mösyö Dali sizi bekliyor. Kral
dairesi."
Şaşaalı asansör. En üst kat. Uzun kori-
dor. İşte kral daıresinin kapısı.
Kapının zilini çaldun. Ayak sesleri. Ka-
pı açıldı. Ve karşımda Salvador Dali.
Aaaa! Aaaaa! Karşımda Dali, çırılçıplak!
Dali, anadan doğma çıplak! Dali, tepeden
tırnağa çıplak!
Çıplak ve konuşuyor: "Sizinlc görüş-
meyi neden kabul ettim biliyor ııııısu-
nuz? Çünkü hayatımda gördüğüm ilk
Türk yaratık si/siııiz oıulan..."
Kapı eşiğinde, öyle, çırılçıplak durmuş
konuşuyor: "Sakııı kıpırdamayın. 01-
duğunuz yerde kalııı. Türk denilen şe-
yiıı bana ilk görünen biçimini kafanıa
ycrleştirmck isriyorum!"
Ne Türklük, ne dc gazetecilik düşünc-
bildim. Buradanuzaklaşmalıyım: "Mösyö
Dali, rahatsız ettim. Hoşça kalııı. Alla-
lıaısnıaı hulık. tyi günler. Eyvallah. Ben
gidiyorunı."
Koridorda uzaklaşırken arkamdan ba-
ğınyordu: "Hani röportaj yapacaktı-
nız?"
"Vazgeçtinı!"
"Ama neden?"
"Halinize baksanıza! Bu kılıkta si/inle
konuşamam!"
Birdcn Dali, kendine bakt. Gülmcye baş-
ladı: "Aman Tanrım, yine giyinmeyi
ıınutmuşum! Hemen giyiniyorum, siz
buyrun salona geçin!"
Biraz sonra kral daircsinin salonunda kar-
şılıklı oturuyoruz: Benim sararmam, kı-
zarmam, morarmam geçmiş, o tepeden tır-
nağa ipekler giyinmiş...
"Yalnız siz bana hiçbir şey sormadan
önce ben size ülkenizle ilgUi bir şeyler so-
racağım" dediğinde, keyitlenmeye baş-
lamıştını bile. Kolay nıı, Aslan Türk kızı,
koca Salvador Dali'ye bilgi verecek. Vc ilk
soru geldi:
"Siziıı oralarda sodomi durumları
nasıl?"
Anlamadım. Ne durumlan? Yineledi. Yi-
ne anlamadım. Bir daha, bir daha... 0 za-
manlar bu sözcüğün ne demek olduğunu
bilmiyorum. "Son zamanlarda kafanı yal-
ııız bununla nıeşgul" diyerek kocaman bir
resim defterine, karakalcmle çizdiklerini
göstemıeye başladı. Sayfalan çevirdikçe ve
o insan ve lıayvan figürlerini gördükçe, ne
olabileceğini anlamaya ve ycniden renkten
renge ginneye başladım.
Salvador Dali benden bilgi alma umu-
dunu yitirince, başka bir şey sormayıp, so-
rulanmı yanıtlamaya başladı.
'BENDELİYİM!'
Konuşmamız boyunca, hiç dunnaksızm
çikolata yedi. "Siz de yiyin! Bunlar be-
dava! Lanvin Çikolataları'nın reklamı
için adamlar bana dünyanın parasını
ödediler. Paris'e hcr girişimde tonla çi-
kolata yolluyorlar." Reklam filminde-
kı "Ben deliyim, Lanvin Çikolataları için
deli oluyorum"u tekrarladı.
Verdiği yanıtlara gelince... Ne büyük bir
düş kınklığı.
"Yaşamda tek değer verdiğim şey
paradır."
"Paraya, altına ve Gala'ya taparım."
(Gala, önce Paul Elouard'ın sonra Da-
li'nin eşiydi.)
"Resim sanatında en büyük benim.
Benden büyük yok!"
"Tanrı'nııı yarattığı tek dâhi benim.
Şimdilerde yalııız dâhi değil, aynı za-
manda bir ilah olduğuma inanıyo-
rum."
"İlk ve son sürrealist benim. Öteki-
ler sayılmaz..."
Bunlara benzer "evrensel gerçek-
ler"in yanı sıra biraz Türkiye biraz re-
sim üzerinde vecizelerparaladı. (Onlar
bir başka yazıda...)
Her soruma, beni şaşırtacak, dehşe-
te düşürecek ya da kızanp bozarmama
yol açacak biçimde yanıt veriyordu... Doğ-
rasu Salvador Dali gibi bir kimsenin, Tür-
kiye'den gelmiş 19 yaşında bir lıatun kişiyi
şaşırtması hiç de güç değildi. Çok, çok ko-
laydı.
Bunu kendisine söyleyincc, tavrmı de-
ğiştirdi. Biraz daha ciddıleşti. Birlikte fo-
toğraf çektirmek istediğimde, bir garson ça-
ğınp, makinemi eline tutuşturdu. "Sizin ya-
nınızda en soylu pozumu takınmalı-
yım" diyerek poz verdi. Böylece en soy-
lu Dali ile en şaşkın ben fotoğrafına sahip
oldum...
Görüşmemizin başında, bir saatin so-
nunda gitmem gerektiğini söylemişti. Çün-
kü bir parti veriyordu... Gitmeye kalktı-
ğımda "Düşüncemi değiştirdim. Gitme- •
yin, sizi de partiye davet ediyorum" de-
di. "Öğlen gördüğünüz arkadaşlanm ve
birkaç kişi daha"...
0 kadınların güzelliğini belirttiğimde,
Salvador Dali çok güldü. "Güzel kadııı
mı? Ne kadını! Bu öğlen bizim masada
kadm yoktu ki. onların tiiınü erkek!" de-
di...
Şu davete kalmalı mı, kalmamalı mı? Bir
türlü karar veremiyoruın. Çanım kalmak is-
tiyor, kafam "sakın ha!" diyor. Sonunda
karar vemıemi Dali kolaylaştırdı: "Yalnız,
eğer davete kalıı saııı/, öyle istediğiniz za-
nıan cekip gidemezsiniz. Bizde kuraldır
parti sona erinceye dek bizimle kala-
caksınız."
"O zaman izninizlc..."
Salvador Dali'ye bana ayırdığı süre için
çok çok teşekkür edip yanından aynlırken
kafamda şu düşünce vardı: Bu sanatçıla-
nn sağı solu belli olmuyor! En iyisi ben bir
an önce sanatla ilgilenmekten vazgeçeyim!
Zeynep@zeyneporal.com
Faks:0 2l2 25716 50
KEDİ GOZU
VECDt SAYAR
Kınk Yıl mı Desem.. Yüz Yfl mı?..
Anadolu'nun az sayıdaki nitelikli fes-
tivallerinden biri, temmuz ayında, Ka-
radeniz'in kıyısında, Cide'de yapılan
"Rıfat llgaz Sanyazma Kültür ve Sanat
Festivali". Aydın llgaz'ın ve ilçenin ay-
dın insanlarının elbirliği ile kotanlan (Dü-
zenleme komitesinin, İlçenin Kayma-
kamı, Belediye Başkanı ve Kastamonu
Üniversitesi Rektörü'nün katılımı ile
oluştuğunu görmekten kıvanç duydu-
ğumuz) festival, 13. yaşına bastı bu yıl.
Ne yazık ki, gidip görmek kısmet olmadı.
Bari, birşiiriyleanalım ustayı... Bundan
tam kırk yıl önce, 68'in o çalkantılı gün-
lerinde yazmış... Bakın bakalım, hiç
eskimiş mi ?
KÛRÜZBİZ
Ne varsa otu ot çiçeği çiçek yapan
Tan yehnden söken umut ışığı
Sizin olsun çekik gözlü kardeşlerim
Aydınlıklar sizin olsun körüz biz
Bakmayın gözlerimizde yansıyan yıl-
dızlara
Göremeyiz ateş böceklehni biz körüz
Çıkıp sönen deniz fenerlehni uzak kı-
yılarda
Bir bulut ne zamandır üstümüzde
Yurt genişliğinde bir bulut kurşun
ağıriığında
Nilüferler sulanmızda açar mevsimsiz
Dolanır ayaklanmıza boğum boğum
Yapraklannda iri leş sinekleh uçuşa ha-
zır
Göz göz oyulmuş gözlehmiz biz körüz
Göz çukurlanmızda radariar fınl fınl dö-
ner
Körüz el yordamıyla yaşıyoruz bu
yüzden
Yeni körier peydahlanz uyur uyanır
Ayak altında eziledursun kannca sü-
rüleri
Ezenlerle bir olmuş yaşıyoruz ne gü-
zel
Çizme onlardan içindeki ayak bizden
ne iyi
Körüz biz kör uçuşlara açmışız top-
rağımızı
Ha düştü ha düşecek çelik gagalardan
Mantarmantaraçılan tohumlarsıcakta
Gözlerimizi birpula satıp geçmişiz bir
yana
ölmesini bilenlere yüz çevirmemiz
bundan
Körüz gözbebeklehmize mil çekilmiş
mil
Acımasız bir namlu şakağımızda so-
ğuk
Tetikte kendi parmağımız yabancının
değil
(R. llgaz, 1968)
•••
Dün, Türk basınında sansürün kaldı-
rılışının yıldönümüydü. Hayat Televiz-
yonu'nun lisansının iptali ile şenlenen bir
'Basın Bayramı'... Yeni körier peydah-
lamayadevam...
•••
Hıfzı Topuz'un "özgürlüğe Kur-
şun"ur\u okumanın tam sırasıdır. Nere-
deyse 100 yıl önce, Hasan Fehmi ci-
nayeti ile başlayan yazar kıyımının en
çarpıcı ömeklerinden biri, 37 aydının can
verdiği Sıvas katliamından bu yana 15
yıl geçti, anıları için bir müze yapmayı be-
ceremedik; kebapçı kapatmak kolay de-'
ğilelbette...
•••
Kimi katil kurşunuyla, kimi eceliy-
le... Ustalar o beyaz atlarına binip, bi-
rer birer ayrıhyor aramızdan... Tanımış
olmaktan onur duyduğum nice güzel in-
sanı, Tomris Uyar'ı, Mehmet Akan'ı,
Vedat Günyol'u, Bedreddin Cömert'i,
Yavuzer Çetinkaya'yı, Stefanos Ye-
rasimos'u, Necati Abacı'yı, İsmet
Küntay'ı, Kamran Usluer'i, Duygu
Asena'yı hep temmuz aylarında yitir-
mişiz. Listeye birkaç isim daha eklenk
verdi bu hafta: Tiyatro ve sinema dün-
yamızın sevecen ablası Suna Pekuysal'ı
dün uğurladık; eleştiri sanatının ustası
Fethi Naci'yi bugün uğurlayacağız...
Ölümsüzlerin arasına...
•••
Darbe günlükleri, kapatma davalan ile
geçen ömrümüz, küçük mutluluklarla ay-
dınlanıyor. Yepyeni birkaç örnek: Sine-
mamız aldı başını gidiyor. Ay başında
Şükreş Uluslararası Film Festivali'nde iki
filmimiz ödül kazandı. Reiş Çelik'in.
"Mülteci"s\ Büyük ödül'e, Özer Kızıl-
tan'ın "Takva"s\ En İyi İlk Film ödülü'ne
değer bulundu. Özcan Alper'in ola-
ğanüstü incelikler taşıyan ilk filmi "Son-
bahar" da Locarno Film Festivali'ne
seçildi. ödülsüz dönmeyeceğine inanı-
yorum.
•••
Istanbul'da yaz sıcaklarına karşı en
güzel savunma hattı, Açıkhava'da ku-
ruluyor. Caz Festivali'nden sonra şim-
di de MOST Production konserleri... Ön-
ceki gece, Haris Alexiou ile yaşadığı-
mız güzel saatler için Mustafa Oğuz'a
ne kadar teşekkür etsek az. Tabii, Ale-
xiou'ya da... O güzelim sesi ve yorurnu
ile Türk ve Rum halklarının kardeşliğini
bir kez daha hatırlattığı için... Konseri
dinlerken, düşünüyordum: Rumlar gö-
çe zorlanmamış olsaydı; Istanbul çok
kültürlü kimliğini koruyabilmiş olsaydı,
belki bugün farklı bir Istanbul'da, farklı
bir atmosferde yaşıyor olacaktık... Ne
dersiniz?
vecdisayar@yahoo.com
'BİLİNÇLİ TEPKİ VERİLMEÜDİR' KÜLTÜR • SANAT >vww.perareklam.com.tr (0212) 293 89 78
Behrcun: 'KültürBakanı'na tepki
göstermezse TYS'den istifa edeceğim'
Istanbul Haber Servisi - Şair Ni-
hat Behram, Türkiye Yazarlar Sen-
dikası'nı (TYS), Türkıye'nin "Konuk
Ülke" olduğu bu yılki Uluslararası
Frankfurt Kitap Fuarı'nda, Fazıl
Say'ın 'Nâzım Hikmct Oratoryo-
su'nun, programa konulduğu halde
sonradan programdan çıkanhııası ve
bunu TRT 2'deki konuşmasında
Nâzıınıııideolojisive ilişkilcriba-
kıııundan Rusya için anlamlı ola-
bilir fakat Almanya'ya uygun düş-
mez!" açıklaması nedeniyle Kültür
Bakanı'na tepki göstemıeye çağırdı.
Nihat Behram, yaptığı yazıh açık-
lamasında şu ifadelere yer verdi:
"Siyasi tarihimizin 'cn üst düzey dö-
nekliği' gibi bir rekoru olan devle-
tin Kültür Bakanı, devletin TV'sin-
de 'Fazıl Say'ın Nâzım Hikmet Ora-
toryosunun programdan çıkarıl-
dığını, bu oratoryonun, Nâzım'ın
ideolojik yakınlığı açısından Rusya
için anlamlı olabüir, ama Almanya'ya
uygun düşmez' sözleriyle açıkladı.
Tek tepki 'katılmama' yönündc gö-
rüş belirteıı birkaç yazar ve Fazıl
Say'daıı geldi. Bakanlık yetkilile-
ri, her zamanki 'takıyye' yönte-
miyle, 'bütçe nedeniyle' bu karann
ahndığını söyledi! Başta TYS ve ya-
zar kuruluşları, devrimci, demo-
krat yazarlar, aydınlar, bu karar
karşısındaki görüşlerini açıkla-
mahdır. Bilinçli tepki verilıııeli-
dir. Konu geçişrirmeye gclmeyccek
ciddiyettedir. Ben şahsen, bu ko-
nuda bir tepki belirlcmezse kuru-
cularından biri, isim ve fıkir ba-
balarından biri olduğum TYS'den
istifa edeceğim" dedi.
"Bütün dünyada Türkiye'yi en
onurlu biçimde temsil etmiş kişi-
lerin başında Nâzım gelmiyor mu?
Ya peki, bunların Türkiye'yi dün-
yaya tanıtma perspektifleri ne?" di-
ye soran Behram, bu olay karşısıııda
sessiz kalanlara ise "Hâlâ Türk va-
tandaşı sayılmayan, yani 'vatan
haini' statüsü devam cden Nâzım
Hikmet'le ilgili ve çok değerli sa-
natçımız Genco Erkal'ın da yer al-
dığı, liiııı dünyada tanınan Fazıl
Say'ın bu eserinin fuar progra-
mından çıkarılma ncdenini, ken-
dilcrine bu konu sorulduğunda,
Kültür Bakanı gibi mi açıklaya-
caklar? Böylc düşünmeyen sessiz-
Iiğini bozmalıdır. Bilinç bunu ge-
rektirir! Bize bu bilinç, bu coğraf-
yada yüzyıllardan süzülüp gelmiş
Nâzım'ın yazarlık onuruııdan mi-
rastır. Oıuın sansürüne duyulan öf-
ke işlemelidir. Kında duran öfke,
kında duran onur paslanır!" söz-
leriyle tepki vermeyc çağırdı.
Pekuysal alkışlarla uğurlandı
Kültür Servisi - Evde düşüp
kalça kenıiğini kıran ve tedavi gör-
düğü Istanbul Üniversitesi Tıp Fa-
kültesi Hastanesi'nde salı günü
kalp yetmezliği sonucu hayata ve-
da eden Suna Pekuysal dün top-
rağa verildi. Sanatçı için önce uzun
yıllar rol aldığı Istanbul Büyükşe-
lıir Belediyesi Şehir Tiyatrolan Fa-
tih Reşat Nuri Sahnesi'nde bir tö-
ren düzenlendi. Suna Pekuysal anı-
sına saygı duruşuyla başlayan tö-
rende, tiyatıo sanatçısı Aliye Uzu-
natağan tarafından sanatçımn öz-
geçmişi okundu. Aynca törende Pe-
kuysal'ın oğlu Sait Ali Köknar da
bir konuşma yaptı. Zihni Göktay,
Üstün Asutay, Şemsi İnkaya,
Tomris Oğuzalp, Sezai Altekin,
Erol Evgin, Tarık Akan, Altan
Erkekli, Garo Mafyan, Göksel
Arsoy ve dalıa birçok sanatçımn ka-
tıldığı ccnazc törenin-
de Istanbul Büyükşe-
hir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş ve Is-
tanbul Valisi Mu-
ammer Güler de
hazırbulundu.Törenden sonra Su-
na Pekuysal'ın cenazesi Ataköy 5.
Kısım Camii'ndc kıhnan öğle na-
mazının ardından alkaşlai' arasında
Merkezefendi Mczarhğı'nda top-
rağa verildi.
gun
Maıgot kız kardL'^inin uvlendiğini öğrenincc dügününe gitmek
üzere oğlu ile birlikte yola çıkar. İki kardeş bir sürodir
görüşmemekiedir ve aralarında çözülmemiş problemler vardır.
Margot vc Paulinc düğün için lıaftasonu bir araya geldiklerinde
bu sorunlar lekrar gündeme gelecek ve bilinmeyen aile sırları
deşifre olacaktır.
www.sinemalar.com
KARAKOÇAN ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
SAYI: 2008/136
Davacı TEİAŞ vckili Av. Lcyla Demirant tarafından,
davalılar aleyhine açılan irtifa lıakkı verilmesi davasının
verilen ara kararı gereğince,Elazığ ili. Karakoçan ilçesi,
Beydere köyü nüfusuna kayıilı davalı SABRI RARA-
TAŞ'm tüm aramalara rağmen adresinin bulunmadığı gi-
bi adresi dc tespit edilemediğinden tebligat yerine geçerli
olmak üzere adı geçene davada ve duruşma gününden ha-
berdar edilmesi bakımından 7201 sayılı tebligat kanuııu-
nun 28 ve 29, tebligat tûzûğûnün 47 ve 50 maddeleri ge-
reğince yenileme diîekçesi ve duruşma gününün adına ila-
nen teblıgai yapılmasına karar verilmiş olmakla, duruşma
günü olan 22.10.2008 günü malıkememizde hazır bulun-
maııız veya bir vekil ile teınsil ettirmeniz gcrektiği, aksi
takdirde yargılamaya yokluğunuzda devam edilerek, hü-
kiiın verileceği, davaya ıliijkiıı rtiııı savunma ve delillerini
tebliğ tarilıinden itibaren 10 gün içiııde nıalıkemeye yazı-
lı olarak bildirmelerinin gerektifii davalılara ilanen tebliğ
olunur. 20.06.2008 (Basın: 37988)
Vladimir Ashkenazy
YÖNETİMİNOE
TürkYunan
Gençlik
Orkestrası
EŞLİĞİNDE
PİYANİST
GülsinOnay VE
VassilisTsabropoulos
ANKARA/İSTANBUL/ATİNA/PATRAS
ANKARA
24 TEMMUZ 2008 PERŞEMBE, 20.00
BILKENT KONSER SALONU
İSTANBUL
26 TEMMUZ 2008 CUMARTESİ, 20.00
LÜTFI KLRDAR KONGRE VE SERGI SARAYı
N. SKALKOTAS I YUNAN DANSLARI'NDAN SEÇMELER
E. GRIEG I PİYANO KONÇERTOSU, I_A MİNOR, 0P.16
C. FRANCK I PSYCHt SÜİTİ
I. STRAVINSKI I ATEŞ KUŞU SÜITI (1919)
Ankara ve Istanbul konserlerine glrlş ücretsizdir.
Lütfen rezervasyon yaptırınız.
Tel: (312)29017 75
www.bso.bilkent.edu.tr
KARAKOÇAN ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
SAYI: 2008/92
Davacı THİAŞ vekıli Av. Lcyla Demirant tarafından, da-
valılar aleyhine açılan irtit'a hakkı verilmesi davasının verilen
ara karan gereğince,
Elazığ ili. Karakoçan ilçesi. üündcüdı köyü nüfusuna ka-
yıth davalılar ALİ AKBULUT. SABRİ AKB'ULUT. ABDU-
'LAZİZ AKBULUT. ABDURRAHMAN AKBULUT'un tüm
aramalara rağmen adresinin bulunmadığı gibi adresi de tespit
edilemediğinden tebligal yerine geçerli ulnıak üzcre adı ge-
çene davada ve duruşma gününden haberdar edilnıesi bakı-
mından 7201 sayılı tebligat kanununun 28 ve 29, tebligat lü-
zügünün 47 ve 50 maddeleri gereğince yenileme dilckçesi ve
duruşma gününün adına ilanen tebligat yapılmasına karar ve-
rilmiş olmakla. duruşma günü olan 22.10.2008 günü. mahke-
memiz.de hazır bulunmanız veya bir vekil ile temsil ettirme-
niz gerektiği. aksi takdirde yargılamaya yokluğunuzda devam
edilerek hüküm verileceği davaya ilişkin rtim savunma ve de-
lillerini teblig tarihinden itibaren 10 gün içinde nıalıkemeye
yazılı olarak bildirmelerinin gerektiği davalılara ilanen lebliğ
olunur. 09.06.200S (Basın: 37371)
göstarl sanaıtan sahnosi
Oyıutlaştıran: Uğur MUMCU / Kntkay AZÎZ
Töneten: Mehmet ÜLAY
Mlteifc TlniMr SELÇUK
Hareket IHtzeni: Gizem ERPEN
Işık Tasanraı: Ttikspl ATMAZ
Dekor-KoHttlra: Mustafa Ziya ÜLKENClLER
Belpesel Film Tasarıraı: önrter ÖNSAL
Oencl Sanat Tönetmeni: Orhan AYDIN
Oyjamy ma 1 mz- *
•ll«hm«t ÜLAY'Orhan AÎDIH
-Rmoep Y£inSB>Uua1:aLfaı KIBAürOf EPE
•İMBtr ÖZCEViZ •Deniz AXAM
•C«D8u FIIİIKCI • B ı n a z t ı ı ATBAŞ
ve Oğuz TUNÇ
1$ PARK KÜLTÜR VE KOHGRi MIRKEZİ
Saat 2100 Tel 0506 872 42 03
29 KARŞIYAKA AÇIK HAVA TİYATROSÜ
TEMMUZ Saat 21.00 Tel 0232 362 61 61 \%»
w
Bilet satışı açık hava gişe ve Biletix gişeleri
30 ALİAĞA AÇIK HAVA AHFİ TİYATROSÜ
TtMIMH Saat 2100 Tel 0S46 434 34 34 »»•**.
3 1 BURHAHİYE- ÖREH AÇIK HAVA TİYATROSÜ
TEMMUZ Saat 2100 Tel 0536 326 50 22
. ALTIMOLUK AMFİ TİYATROSÜ
Saat 2100 Tel 0546 434 341
mufTKJuî."';"* K u r y a
Cumhuriyet
i H
0546 >43 34 14
05M «7« 10 7J
Tel: 0216.360 14 58-386 35 56
www.topcuoglunakliyat.com.tr
KADIKÖY 2. SULH HUKUK
MAHKEMESİ
ESAS NO: 2008/240 F.sas
KARAR NO: 2008/984
HÜKÜM:
Davacının davasının KABULÜ ile, Rize ili, Çayeli ilçesi,
Yıldızeli köyü. cilt 57, Hane 33 dc nülıısa kayıtlı Muham-
me - Zcync oglu 1.2.1937 d.lu SABR] ÇELİK'in TMK'nun
405. maddcsi gereğince VESAYET ALTINA ALINARAK,
TMK 419 mad. gereğince kendisine Sabri oğlu 1977 d.lu
oğlu GÖKMEN ÇELİK'in VASİ TAYlN EDİLMESİNE
karar verilmiştir. 01.07.2008 (Basın: 41216)