25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 TEMMUZ 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Sakıp Sabancı Müz£si, sürrealizmin öncüsü Dali'nin eserlerine ev sahipliği yapacak. Geri sayım başladı Salvador Daliveben... ZEYNEP ORAL S abancı Müzesi müthiş, Müze Müdürü Nazan Ölçer mulıteşem! Yakında dev bir olay daha gcr- çekleştiriyorlar! "tstanbul'da Bir Sür- realist: Salvador Dali" başlıkh sergi, 20 Eylül'de açılacak. Üstelik Dali Vakfi ko- leksiyonuna ait eserlerle vakıf dışında gerçekleştirilen en kapsamlı retrospektif ser- gi! ("Müthiş" ve "muhteşem" sürrea- listlcrin bayıldığı sözcükler bilesiniz!) Sizler bu yazıyı okuduğunuzda ben Bar- celona'ya uçmakta olacağım... Nazan Öl- çcr eşliğinde, sanatçımn yaşamını ve eser- lerini kendi topraklannda keşfetmek üzc- re, Akbank sponsorluğunda A&B lleti- şim'in yani Sibel Asna'mn düzcnlediğı ls- panya yolculuğuna katılıyorum. Yolculuk öncesi, Dali'nin ne dehası, ne deliliği; ne sanatı nc de sürrealistliği... Var- sa yoksa, 19 yaşım gelip dikildi karşıma! (Ama daha önce anlattım/yazdım bunu de- diğimde gazetedeki gençler bir daha, bir dalıa diye tempo tuttular. Ben dc boyun cği- yorum işte!) 1 9 YAŞIM MERHABA! 19yaşındayım. Paris'teyim. Gazeteciliktc ilk adımlanm... Bir lokantada, deneyim- li bir gazeteciyle yenıek yiyorum. Ansızın lokantadan içeri bir pantcr gir- di. Ardından güzelim kızlar, yakışıklı de- likanlılar ve ortalannda Salvador Dali... Bir masaya yerleştiler... Artık ne yemek, ne ko- nuşmak, yalııız Dali'yi scyrediyorum. Bir ara karşımdaki gazeteci, "Şu anda en çok ne isterdin" diye sorduğunda, hiç dü- şünmeden "Salvador Dali'yle konuş- nıak" dedim... Karşımdaki, garsonu çağınp, kulağma bir şeylcr söyledi... Garson Dali'nin masasına gidip, ona bir şeyler söyledi... Dali kalktı, ceketinin düğınelerini ilikleyip bizim ma- saya geldi. Elini bana uzattığmda "Buyrun benimlc konuşmak istiyor- muşsunuz" diyordu! (Düş falan dcğil, gerçek! Kar- şımda canlı canlı Dali, el sılcışı- yoruz!) Şey... evet... gazctcciyim... rö- portaj... Ben geveliyorum... "Ya- rın İl'de otele gelin!" (Eyvah, 11 'de okul var! Ders asanıam!) So- nunda randevuyu saptadık: Saat üçte Maurice Oteli. Saat üç. Müthiş görkcmli Maurice Oteli'ndeyim. Danışmaya başvuruyorum. "Tamam Mösyö Dali sizi bekliyor. Kral dairesi." Şaşaalı asansör. En üst kat. Uzun kori- dor. İşte kral daıresinin kapısı. Kapının zilini çaldun. Ayak sesleri. Ka- pı açıldı. Ve karşımda Salvador Dali. Aaaa! Aaaaa! Karşımda Dali, çırılçıplak! Dali, anadan doğma çıplak! Dali, tepeden tırnağa çıplak! Çıplak ve konuşuyor: "Sizinlc görüş- meyi neden kabul ettim biliyor ııııısu- nuz? Çünkü hayatımda gördüğüm ilk Türk yaratık si/siııiz oıulan..." Kapı eşiğinde, öyle, çırılçıplak durmuş konuşuyor: "Sakııı kıpırdamayın. 01- duğunuz yerde kalııı. Türk denilen şe- yiıı bana ilk görünen biçimini kafanıa ycrleştirmck isriyorum!" Ne Türklük, ne dc gazetecilik düşünc- bildim. Buradanuzaklaşmalıyım: "Mösyö Dali, rahatsız ettim. Hoşça kalııı. Alla- lıaısnıaı hulık. tyi günler. Eyvallah. Ben gidiyorunı." Koridorda uzaklaşırken arkamdan ba- ğınyordu: "Hani röportaj yapacaktı- nız?" "Vazgeçtinı!" "Ama neden?" "Halinize baksanıza! Bu kılıkta si/inle konuşamam!" Birdcn Dali, kendine bakt. Gülmcye baş- ladı: "Aman Tanrım, yine giyinmeyi ıınutmuşum! Hemen giyiniyorum, siz buyrun salona geçin!" Biraz sonra kral daircsinin salonunda kar- şılıklı oturuyoruz: Benim sararmam, kı- zarmam, morarmam geçmiş, o tepeden tır- nağa ipekler giyinmiş... "Yalnız siz bana hiçbir şey sormadan önce ben size ülkenizle ilgUi bir şeyler so- racağım" dediğinde, keyitlenmeye baş- lamıştını bile. Kolay nıı, Aslan Türk kızı, koca Salvador Dali'ye bilgi verecek. Vc ilk soru geldi: "Siziıı oralarda sodomi durumları nasıl?" Anlamadım. Ne durumlan? Yineledi. Yi- ne anlamadım. Bir daha, bir daha... 0 za- manlar bu sözcüğün ne demek olduğunu bilmiyorum. "Son zamanlarda kafanı yal- ııız bununla nıeşgul" diyerek kocaman bir resim defterine, karakalcmle çizdiklerini göstemıeye başladı. Sayfalan çevirdikçe ve o insan ve lıayvan figürlerini gördükçe, ne olabileceğini anlamaya ve ycniden renkten renge ginneye başladım. Salvador Dali benden bilgi alma umu- dunu yitirince, başka bir şey sormayıp, so- rulanmı yanıtlamaya başladı. 'BENDELİYİM!' Konuşmamız boyunca, hiç dunnaksızm çikolata yedi. "Siz de yiyin! Bunlar be- dava! Lanvin Çikolataları'nın reklamı için adamlar bana dünyanın parasını ödediler. Paris'e hcr girişimde tonla çi- kolata yolluyorlar." Reklam filminde- kı "Ben deliyim, Lanvin Çikolataları için deli oluyorum"u tekrarladı. Verdiği yanıtlara gelince... Ne büyük bir düş kınklığı. "Yaşamda tek değer verdiğim şey paradır." "Paraya, altına ve Gala'ya taparım." (Gala, önce Paul Elouard'ın sonra Da- li'nin eşiydi.) "Resim sanatında en büyük benim. Benden büyük yok!" "Tanrı'nııı yarattığı tek dâhi benim. Şimdilerde yalııız dâhi değil, aynı za- manda bir ilah olduğuma inanıyo- rum." "İlk ve son sürrealist benim. Öteki- ler sayılmaz..." Bunlara benzer "evrensel gerçek- ler"in yanı sıra biraz Türkiye biraz re- sim üzerinde vecizelerparaladı. (Onlar bir başka yazıda...) Her soruma, beni şaşırtacak, dehşe- te düşürecek ya da kızanp bozarmama yol açacak biçimde yanıt veriyordu... Doğ- rasu Salvador Dali gibi bir kimsenin, Tür- kiye'den gelmiş 19 yaşında bir lıatun kişiyi şaşırtması hiç de güç değildi. Çok, çok ko- laydı. Bunu kendisine söyleyincc, tavrmı de- ğiştirdi. Biraz daha ciddıleşti. Birlikte fo- toğraf çektirmek istediğimde, bir garson ça- ğınp, makinemi eline tutuşturdu. "Sizin ya- nınızda en soylu pozumu takınmalı- yım" diyerek poz verdi. Böylece en soy- lu Dali ile en şaşkın ben fotoğrafına sahip oldum... Görüşmemizin başında, bir saatin so- nunda gitmem gerektiğini söylemişti. Çün- kü bir parti veriyordu... Gitmeye kalktı- ğımda "Düşüncemi değiştirdim. Gitme- • yin, sizi de partiye davet ediyorum" de- di. "Öğlen gördüğünüz arkadaşlanm ve birkaç kişi daha"... 0 kadınların güzelliğini belirttiğimde, Salvador Dali çok güldü. "Güzel kadııı mı? Ne kadını! Bu öğlen bizim masada kadm yoktu ki. onların tiiınü erkek!" de- di... Şu davete kalmalı mı, kalmamalı mı? Bir türlü karar veremiyoruın. Çanım kalmak is- tiyor, kafam "sakın ha!" diyor. Sonunda karar vemıemi Dali kolaylaştırdı: "Yalnız, eğer davete kalıı saııı/, öyle istediğiniz za- nıan cekip gidemezsiniz. Bizde kuraldır parti sona erinceye dek bizimle kala- caksınız." "O zaman izninizlc..." Salvador Dali'ye bana ayırdığı süre için çok çok teşekkür edip yanından aynlırken kafamda şu düşünce vardı: Bu sanatçıla- nn sağı solu belli olmuyor! En iyisi ben bir an önce sanatla ilgilenmekten vazgeçeyim! Zeynep@zeyneporal.com Faks:0 2l2 25716 50 KEDİ GOZU VECDt SAYAR Kınk Yıl mı Desem.. Yüz Yfl mı?.. Anadolu'nun az sayıdaki nitelikli fes- tivallerinden biri, temmuz ayında, Ka- radeniz'in kıyısında, Cide'de yapılan "Rıfat llgaz Sanyazma Kültür ve Sanat Festivali". Aydın llgaz'ın ve ilçenin ay- dın insanlarının elbirliği ile kotanlan (Dü- zenleme komitesinin, İlçenin Kayma- kamı, Belediye Başkanı ve Kastamonu Üniversitesi Rektörü'nün katılımı ile oluştuğunu görmekten kıvanç duydu- ğumuz) festival, 13. yaşına bastı bu yıl. Ne yazık ki, gidip görmek kısmet olmadı. Bari, birşiiriyleanalım ustayı... Bundan tam kırk yıl önce, 68'in o çalkantılı gün- lerinde yazmış... Bakın bakalım, hiç eskimiş mi ? KÛRÜZBİZ Ne varsa otu ot çiçeği çiçek yapan Tan yehnden söken umut ışığı Sizin olsun çekik gözlü kardeşlerim Aydınlıklar sizin olsun körüz biz Bakmayın gözlerimizde yansıyan yıl- dızlara Göremeyiz ateş böceklehni biz körüz Çıkıp sönen deniz fenerlehni uzak kı- yılarda Bir bulut ne zamandır üstümüzde Yurt genişliğinde bir bulut kurşun ağıriığında Nilüferler sulanmızda açar mevsimsiz Dolanır ayaklanmıza boğum boğum Yapraklannda iri leş sinekleh uçuşa ha- zır Göz göz oyulmuş gözlehmiz biz körüz Göz çukurlanmızda radariar fınl fınl dö- ner Körüz el yordamıyla yaşıyoruz bu yüzden Yeni körier peydahlanz uyur uyanır Ayak altında eziledursun kannca sü- rüleri Ezenlerle bir olmuş yaşıyoruz ne gü- zel Çizme onlardan içindeki ayak bizden ne iyi Körüz biz kör uçuşlara açmışız top- rağımızı Ha düştü ha düşecek çelik gagalardan Mantarmantaraçılan tohumlarsıcakta Gözlerimizi birpula satıp geçmişiz bir yana ölmesini bilenlere yüz çevirmemiz bundan Körüz gözbebeklehmize mil çekilmiş mil Acımasız bir namlu şakağımızda so- ğuk Tetikte kendi parmağımız yabancının değil (R. llgaz, 1968) ••• Dün, Türk basınında sansürün kaldı- rılışının yıldönümüydü. Hayat Televiz- yonu'nun lisansının iptali ile şenlenen bir 'Basın Bayramı'... Yeni körier peydah- lamayadevam... ••• Hıfzı Topuz'un "özgürlüğe Kur- şun"ur\u okumanın tam sırasıdır. Nere- deyse 100 yıl önce, Hasan Fehmi ci- nayeti ile başlayan yazar kıyımının en çarpıcı ömeklerinden biri, 37 aydının can verdiği Sıvas katliamından bu yana 15 yıl geçti, anıları için bir müze yapmayı be- ceremedik; kebapçı kapatmak kolay de-' ğilelbette... ••• Kimi katil kurşunuyla, kimi eceliy- le... Ustalar o beyaz atlarına binip, bi- rer birer ayrıhyor aramızdan... Tanımış olmaktan onur duyduğum nice güzel in- sanı, Tomris Uyar'ı, Mehmet Akan'ı, Vedat Günyol'u, Bedreddin Cömert'i, Yavuzer Çetinkaya'yı, Stefanos Ye- rasimos'u, Necati Abacı'yı, İsmet Küntay'ı, Kamran Usluer'i, Duygu Asena'yı hep temmuz aylarında yitir- mişiz. Listeye birkaç isim daha eklenk verdi bu hafta: Tiyatro ve sinema dün- yamızın sevecen ablası Suna Pekuysal'ı dün uğurladık; eleştiri sanatının ustası Fethi Naci'yi bugün uğurlayacağız... Ölümsüzlerin arasına... ••• Darbe günlükleri, kapatma davalan ile geçen ömrümüz, küçük mutluluklarla ay- dınlanıyor. Yepyeni birkaç örnek: Sine- mamız aldı başını gidiyor. Ay başında Şükreş Uluslararası Film Festivali'nde iki filmimiz ödül kazandı. Reiş Çelik'in. "Mülteci"s\ Büyük ödül'e, Özer Kızıl- tan'ın "Takva"s\ En İyi İlk Film ödülü'ne değer bulundu. Özcan Alper'in ola- ğanüstü incelikler taşıyan ilk filmi "Son- bahar" da Locarno Film Festivali'ne seçildi. ödülsüz dönmeyeceğine inanı- yorum. ••• Istanbul'da yaz sıcaklarına karşı en güzel savunma hattı, Açıkhava'da ku- ruluyor. Caz Festivali'nden sonra şim- di de MOST Production konserleri... Ön- ceki gece, Haris Alexiou ile yaşadığı- mız güzel saatler için Mustafa Oğuz'a ne kadar teşekkür etsek az. Tabii, Ale- xiou'ya da... O güzelim sesi ve yorurnu ile Türk ve Rum halklarının kardeşliğini bir kez daha hatırlattığı için... Konseri dinlerken, düşünüyordum: Rumlar gö- çe zorlanmamış olsaydı; Istanbul çok kültürlü kimliğini koruyabilmiş olsaydı, belki bugün farklı bir Istanbul'da, farklı bir atmosferde yaşıyor olacaktık... Ne dersiniz? vecdisayar@yahoo.com 'BİLİNÇLİ TEPKİ VERİLMEÜDİR' KÜLTÜR • SANAT >vww.perareklam.com.tr (0212) 293 89 78 Behrcun: 'KültürBakanı'na tepki göstermezse TYS'den istifa edeceğim' Istanbul Haber Servisi - Şair Ni- hat Behram, Türkiye Yazarlar Sen- dikası'nı (TYS), Türkıye'nin "Konuk Ülke" olduğu bu yılki Uluslararası Frankfurt Kitap Fuarı'nda, Fazıl Say'ın 'Nâzım Hikmct Oratoryo- su'nun, programa konulduğu halde sonradan programdan çıkanhııası ve bunu TRT 2'deki konuşmasında Nâzıınıııideolojisive ilişkilcriba- kıııundan Rusya için anlamlı ola- bilir fakat Almanya'ya uygun düş- mez!" açıklaması nedeniyle Kültür Bakanı'na tepki göstemıeye çağırdı. Nihat Behram, yaptığı yazıh açık- lamasında şu ifadelere yer verdi: "Siyasi tarihimizin 'cn üst düzey dö- nekliği' gibi bir rekoru olan devle- tin Kültür Bakanı, devletin TV'sin- de 'Fazıl Say'ın Nâzım Hikmet Ora- toryosunun programdan çıkarıl- dığını, bu oratoryonun, Nâzım'ın ideolojik yakınlığı açısından Rusya için anlamlı olabüir, ama Almanya'ya uygun düşmez' sözleriyle açıkladı. Tek tepki 'katılmama' yönündc gö- rüş belirteıı birkaç yazar ve Fazıl Say'daıı geldi. Bakanlık yetkilile- ri, her zamanki 'takıyye' yönte- miyle, 'bütçe nedeniyle' bu karann ahndığını söyledi! Başta TYS ve ya- zar kuruluşları, devrimci, demo- krat yazarlar, aydınlar, bu karar karşısındaki görüşlerini açıkla- mahdır. Bilinçli tepki verilıııeli- dir. Konu geçişrirmeye gclmeyccek ciddiyettedir. Ben şahsen, bu ko- nuda bir tepki belirlcmezse kuru- cularından biri, isim ve fıkir ba- balarından biri olduğum TYS'den istifa edeceğim" dedi. "Bütün dünyada Türkiye'yi en onurlu biçimde temsil etmiş kişi- lerin başında Nâzım gelmiyor mu? Ya peki, bunların Türkiye'yi dün- yaya tanıtma perspektifleri ne?" di- ye soran Behram, bu olay karşısıııda sessiz kalanlara ise "Hâlâ Türk va- tandaşı sayılmayan, yani 'vatan haini' statüsü devam cden Nâzım Hikmet'le ilgili ve çok değerli sa- natçımız Genco Erkal'ın da yer al- dığı, liiııı dünyada tanınan Fazıl Say'ın bu eserinin fuar progra- mından çıkarılma ncdenini, ken- dilcrine bu konu sorulduğunda, Kültür Bakanı gibi mi açıklaya- caklar? Böylc düşünmeyen sessiz- Iiğini bozmalıdır. Bilinç bunu ge- rektirir! Bize bu bilinç, bu coğraf- yada yüzyıllardan süzülüp gelmiş Nâzım'ın yazarlık onuruııdan mi- rastır. Oıuın sansürüne duyulan öf- ke işlemelidir. Kında duran öfke, kında duran onur paslanır!" söz- leriyle tepki vermeyc çağırdı. Pekuysal alkışlarla uğurlandı Kültür Servisi - Evde düşüp kalça kenıiğini kıran ve tedavi gör- düğü Istanbul Üniversitesi Tıp Fa- kültesi Hastanesi'nde salı günü kalp yetmezliği sonucu hayata ve- da eden Suna Pekuysal dün top- rağa verildi. Sanatçı için önce uzun yıllar rol aldığı Istanbul Büyükşe- lıir Belediyesi Şehir Tiyatrolan Fa- tih Reşat Nuri Sahnesi'nde bir tö- ren düzenlendi. Suna Pekuysal anı- sına saygı duruşuyla başlayan tö- rende, tiyatıo sanatçısı Aliye Uzu- natağan tarafından sanatçımn öz- geçmişi okundu. Aynca törende Pe- kuysal'ın oğlu Sait Ali Köknar da bir konuşma yaptı. Zihni Göktay, Üstün Asutay, Şemsi İnkaya, Tomris Oğuzalp, Sezai Altekin, Erol Evgin, Tarık Akan, Altan Erkekli, Garo Mafyan, Göksel Arsoy ve dalıa birçok sanatçımn ka- tıldığı ccnazc törenin- de Istanbul Büyükşe- hir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Is- tanbul Valisi Mu- ammer Güler de hazırbulundu.Törenden sonra Su- na Pekuysal'ın cenazesi Ataköy 5. Kısım Camii'ndc kıhnan öğle na- mazının ardından alkaşlai' arasında Merkezefendi Mczarhğı'nda top- rağa verildi. gun Maıgot kız kardL'^inin uvlendiğini öğrenincc dügününe gitmek üzere oğlu ile birlikte yola çıkar. İki kardeş bir sürodir görüşmemekiedir ve aralarında çözülmemiş problemler vardır. Margot vc Paulinc düğün için lıaftasonu bir araya geldiklerinde bu sorunlar lekrar gündeme gelecek ve bilinmeyen aile sırları deşifre olacaktır. www.sinemalar.com KARAKOÇAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN SAYI: 2008/136 Davacı TEİAŞ vckili Av. Lcyla Demirant tarafından, davalılar aleyhine açılan irtifa lıakkı verilmesi davasının verilen ara kararı gereğince,Elazığ ili. Karakoçan ilçesi, Beydere köyü nüfusuna kayıilı davalı SABRI RARA- TAŞ'm tüm aramalara rağmen adresinin bulunmadığı gi- bi adresi dc tespit edilemediğinden tebligat yerine geçerli olmak üzere adı geçene davada ve duruşma gününden ha- berdar edilmesi bakımından 7201 sayılı tebligat kanuııu- nun 28 ve 29, tebligat tûzûğûnün 47 ve 50 maddeleri ge- reğince yenileme diîekçesi ve duruşma gününün adına ila- nen teblıgai yapılmasına karar verilmiş olmakla, duruşma günü olan 22.10.2008 günü malıkememizde hazır bulun- maııız veya bir vekil ile teınsil ettirmeniz gcrektiği, aksi takdirde yargılamaya yokluğunuzda devam edilerek, hü- kiiın verileceği, davaya ıliijkiıı rtiııı savunma ve delillerini tebliğ tarilıinden itibaren 10 gün içiııde nıalıkemeye yazı- lı olarak bildirmelerinin gerektifii davalılara ilanen tebliğ olunur. 20.06.2008 (Basın: 37988) Vladimir Ashkenazy YÖNETİMİNOE TürkYunan Gençlik Orkestrası EŞLİĞİNDE PİYANİST GülsinOnay VE VassilisTsabropoulos ANKARA/İSTANBUL/ATİNA/PATRAS ANKARA 24 TEMMUZ 2008 PERŞEMBE, 20.00 BILKENT KONSER SALONU İSTANBUL 26 TEMMUZ 2008 CUMARTESİ, 20.00 LÜTFI KLRDAR KONGRE VE SERGI SARAYı N. SKALKOTAS I YUNAN DANSLARI'NDAN SEÇMELER E. GRIEG I PİYANO KONÇERTOSU, I_A MİNOR, 0P.16 C. FRANCK I PSYCHt SÜİTİ I. STRAVINSKI I ATEŞ KUŞU SÜITI (1919) Ankara ve Istanbul konserlerine glrlş ücretsizdir. Lütfen rezervasyon yaptırınız. Tel: (312)29017 75 www.bso.bilkent.edu.tr KARAKOÇAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN SAYI: 2008/92 Davacı THİAŞ vekıli Av. Lcyla Demirant tarafından, da- valılar aleyhine açılan irtit'a hakkı verilmesi davasının verilen ara karan gereğince, Elazığ ili. Karakoçan ilçesi. üündcüdı köyü nüfusuna ka- yıth davalılar ALİ AKBULUT. SABRİ AKB'ULUT. ABDU- 'LAZİZ AKBULUT. ABDURRAHMAN AKBULUT'un tüm aramalara rağmen adresinin bulunmadığı gibi adresi de tespit edilemediğinden tebligal yerine geçerli ulnıak üzcre adı ge- çene davada ve duruşma gününden haberdar edilnıesi bakı- mından 7201 sayılı tebligat kanununun 28 ve 29, tebligat lü- zügünün 47 ve 50 maddeleri gereğince yenileme dilckçesi ve duruşma gününün adına ilanen tebligat yapılmasına karar ve- rilmiş olmakla. duruşma günü olan 22.10.2008 günü. mahke- memiz.de hazır bulunmanız veya bir vekil ile temsil ettirme- niz gerektiği. aksi takdirde yargılamaya yokluğunuzda devam edilerek hüküm verileceği davaya ilişkin rtim savunma ve de- lillerini teblig tarihinden itibaren 10 gün içinde nıalıkemeye yazılı olarak bildirmelerinin gerektiği davalılara ilanen lebliğ olunur. 09.06.200S (Basın: 37371) göstarl sanaıtan sahnosi Oyıutlaştıran: Uğur MUMCU / Kntkay AZÎZ Töneten: Mehmet ÜLAY Mlteifc TlniMr SELÇUK Hareket IHtzeni: Gizem ERPEN Işık Tasanraı: Ttikspl ATMAZ Dekor-KoHttlra: Mustafa Ziya ÜLKENClLER Belpesel Film Tasarıraı: önrter ÖNSAL Oencl Sanat Tönetmeni: Orhan AYDIN Oyjamy ma 1 mz- * •ll«hm«t ÜLAY'Orhan AÎDIH -Rmoep Y£inSB>Uua1:aLfaı KIBAürOf EPE •İMBtr ÖZCEViZ •Deniz AXAM •C«D8u FIIİIKCI • B ı n a z t ı ı ATBAŞ ve Oğuz TUNÇ 1$ PARK KÜLTÜR VE KOHGRi MIRKEZİ Saat 2100 Tel 0506 872 42 03 29 KARŞIYAKA AÇIK HAVA TİYATROSÜ TEMMUZ Saat 21.00 Tel 0232 362 61 61 \%» w Bilet satışı açık hava gişe ve Biletix gişeleri 30 ALİAĞA AÇIK HAVA AHFİ TİYATROSÜ TtMIMH Saat 2100 Tel 0S46 434 34 34 »»•**. 3 1 BURHAHİYE- ÖREH AÇIK HAVA TİYATROSÜ TEMMUZ Saat 2100 Tel 0536 326 50 22 . ALTIMOLUK AMFİ TİYATROSÜ Saat 2100 Tel 0546 434 341 mufTKJuî."';"* K u r y a Cumhuriyet i H 0546 >43 34 14 05M «7« 10 7J Tel: 0216.360 14 58-386 35 56 www.topcuoglunakliyat.com.tr KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 2008/240 F.sas KARAR NO: 2008/984 HÜKÜM: Davacının davasının KABULÜ ile, Rize ili, Çayeli ilçesi, Yıldızeli köyü. cilt 57, Hane 33 dc nülıısa kayıtlı Muham- me - Zcync oglu 1.2.1937 d.lu SABR] ÇELİK'in TMK'nun 405. maddcsi gereğince VESAYET ALTINA ALINARAK, TMK 419 mad. gereğince kendisine Sabri oğlu 1977 d.lu oğlu GÖKMEN ÇELİK'in VASİ TAYlN EDİLMESİNE karar verilmiştir. 01.07.2008 (Basın: 41216)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear