Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 19 TEMMUZ 2008 CUMARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
T U R K İ Y E
Istanbul B 30 Sinop
Edirne
BP 26 Adana B 34
B 33 Samsun Y 24
Kocaeli B 30 Trabzon Y 25
Çanakkale B 32 Giresun Y 25
Izmir 33 Ankara B 32
Manisa B 35 Eskişehir B 29
Aydırı 38 Konya PB 29
Denizli B 38 Sıvas PB 27
Zonguldak PB 26 Antalya B 37 Kars
Mersin
Diyarbakııi
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
B
A
A
A
A
PB
PB
32
39
•4 1
37
36
30
27
B 24
Yurdun kuzeydoğu
kesimleri ile Göller
yöresi parçalı bulut-
lu, Orta ve Doğu Ka-
radeniz, Afyon ve Is-
parta çevreleri sa-
ğanak ve gök gü-
rültülü sağanak ya-
ğışlı, diğer yerler az
bulutlu ve açık ge-
çecek.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
B
B
Y
Y
Y
Y
Y
18
22
22
19
19
18
20
23
Berlin Y 26 Moskova B
Budapeşte PB 31 Aşkabat
Madrid " PB 33 Astana
Viyana PB 31 Taşkent
Belgrad B 31 Bakû
Soyfa B 28 Bişkek
Roma B 29 Tiflis
Atina B 34 Kahire
Münih Y 27 Zürih 29 Şam
21
36
32
39
27
34
35
36
38
( J Taşkent
Tahran
0 Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu k
Çok bulutlu • Yağmurlu
• S
Karlı Sulu kar » Gök gürültülü
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafı I. Sayfada
Düşünce kuruluşuna verdiği raporun bir kopya-
sını Amerikan gizli servislerine de sunuyor mu aca-
ba?
Içeride Anayasa Mahkemesi'ni baskı altında
tutmak için günlerce ağzını açıp bir türlü kapata-
mayan hükümet, yargıya baskının dışarıdan, hele
kul köle olmaya azmettiği ABD'den gelmesine ses
çıkarmıyor.
Bir zamanlar ulusal sorunlarda görüşlerini öz-
gürce, hatta emrinde olduğu hükümete karşı çıkarak
savunan, ne ki bugün Allahlık, silik bir kişilik ser-
gileyen bir bakan yönetimindeki Dışişlerimiz ise ne-
reden, hangi dost saydığımız devletten gelirse gel-
sin, yargıya yönelik dış baskıların kabul edileme-
yeceğini elbette açıklayamıyor.
Muhalefet partileri Parris'in içişlerimize burnunu
sokan yorumsal dayatmalarına karşı çıkıyor; vatan,
millet, Sakarya nutuklarında mangalda kül bırak-
mayan, başta RTE, AKP kadroları, yargıyı etki al-
tına almayı hedefleyen dış söylemlere sıra geldi mi,
sesi kısılmış tenorlar gibi bir köşeye çekiliveriyor-
lar.
*•*
Içeride de öyle bir medya var ki, habercilik ya-
payım derken AKP'nin ekmeğine yağ süren yayımlar
yapıyor.
örneğin soruşturmayı gizli yürüten, gizliliği ihlal
edenlere karşı yasal görevle yükümlü Savcı Ze-
keriya Öz'ün bilgiler sızdırdığı iddiasına medyamızın
kılı bile kıpırdamadı. örneğin 13. Ağır Ceza Mah-
kemesi'ne sunulan iddianamede örneğin 2002'de
AKP'ye tek başına iktidar olanağını sağlayan Ec-
evit'in başbakanlığı bırakması için, emekli gene-
rallerin çekil diye haber saldıkları, medyamızda man-
şetlerde. Bir eksiği ile:
Ecevit'e sadece emekli orgenerallerden değil, he-
men her çevreden başbakanlığı bir başkasına
devretmesini içeren "telkinler" yapıldı o sıralar. Hat-
ta Güncel'de, arkasında duracağı genç birisine, ör-
neğin rahmetli Ismail Cem'e hem parti başkanlı-
ğını hem de başbakanlığı bırakması önerildi. Ne ça-
re "Başbakan'ın sağlıklı olduğunu" öne süren açık-
lamalar, parti ve ev içindeki baskı, Ecevit'i maku-
lü yakalamaktan alıkoydu.
Oysa o sırada Türkiye sadece siyasal değil, eko-
nomik ve sosyal çalkantılardan da bunalmış; halk,
kamuoyu Ece-vit başkanlığındaki üçlü koalisyonun
çekilmesi ya da seçimle bu iktidar gruplarından kur-
tulmakta direnir olmuştu.
Ama şimdi medyamız çekilme isteklerinin içeri-
ğine değinmiyor, o günlerin gerçek tablosunu
yazmıyor. Günün modası darbe senaryoları ya; her
şey o sırada güllük gülistanlıkmış gibi, günümüz-
de geçerli bir konuyu Ecevit'e de yapıştırıyor ve sa-
dece generallerin 'çekil' dediğini, yani darbe teh-
didi ile başbakanın düşürüleceğini manşetlerden ve-
riyor.
•••
Üzerinde durulmayarak bir başka gerçek de ade-
ta saklanıyor. Tutuklu avukat Kemal Kerinçsiz'in
avukatı 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yaptığı baş-
vuruda iddianamenin reddini isterken "darbe ya-
pılacağı söylenen dönemin" başta Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Hiltni Özkök'le o dönemi çok
iyi bilen Başbakan RTE ile dönemin Dışişleri Bakanı
bugün Çankaya'daki AKP'linin de ifadelerinin alın-
masının zorunlu olduğunu öne sürdü.
Bu zorunluluğu gerekli duruma getiren bir yığın
örnek arasında bir tanesini yazalım:
"...Çankaya'daki AKP'II 7Nisan 2007 tarihliMil-
liyet'in manşetinden yayımlanan demecinde 'Iddia
edilen, ortaya çıkan niyetleri, gayretleri biliyoruz. Ba-
sında çıkmadan önce biliyorduk. Bunlar, devlette
bilmesi gereken yerlere bildirilmiştir. Bilmesi gere-
kenlerin bilgisi vardır. Zaten savcılar da gereğini ya-
parlar...'"diyordu.
Hilmi özkök de son demeçlerinde "Böyle şeyler
zamanı geldiğizaman açıklanır" diyerek en azından
bilgisine başvurulacak konumda olduğunu açıkla-
mamış mıydı?
Öyleyse başta eski Genelkurmay Başkanı, emek-
li Deniz Kuvvetleri Komutanı, bugünkü Başbakan
ve Çankaya'daki AKP'linin ifadelerine neden baş-
vurulmuyor?
Bu ayrıcalık neden? Neden, neden?..
Emekli Orgeneral Tolon'a ziyaret
• KOCAELİ (AA) - Kocaeli Gazetesi lmtiyaz
Sahibi Tanzer Ünal, Kocadi 2 No'Iu Yüksek
Güvenlikli F tipi Cczacvi'nde tutuklu bulunan
emekli Orgeneral Hurşit Tolon'u dün ziyaret
ettiğini söyledi. Ünal, Tolon'un "Hayatımda
Türkiye Cumhuriyeti yasalanna göre suç olan
hiçbir faaliyette bulunmadım. Yasal olmayan,
silahlı ve silahsız örgüt içinde olmadım. Erge-
nekon'dan söz ediyorlar... Ergenekon bir ok-
yanus isc ben bu okyanusta bir damla, bir kum
tanesi bile değilim" sözlerini aktararak, Tolon
ile görüşmesinin, gazetesinin bugünkü baskı-
sında yer alaeağmı söyledi.
Ögrencîlere 10 YTL'ye tatîl
• İSKENDERUN/ADANA (AA) - Milli Eği-
tim Bakanlığı (MEB) Okuliçi Bcden Eğitimi
Spor ve Izcilik Daircsi Başkanhğfna bağlı
Türkiye'nin 8 ayrı noktasındaki gençlik ve iz-
cilik eğitinı tesislerinde, çeşitli yaştaki genç
öğrencilere, "her şey dahil" tatil imkânı adeta
serabolik ücretlerle sağlanıyor. llköğretinı ve
ortaöğretim öğrencilerine yönelik 8 günlük
tam pansiyon kamplarda, ycmek ve bannma
ihtiyacı ile her türlü sosyal ve kültürel etkinli-
ğe 10 YTL karşılığında ulaşılabiliyor.
Polis, babasını öldürdü
• EDİRNE (AA) - Edime'de, lstanbul'da gö-
revli polis memuru A.E. tartıştığı babası kü-
çük E'yi tabancayla vurdu. Küçük E, kaldınl-
dığı Selimiye Devlet Hastanesi'nde öldü. Ka-
çan A.E, kısa bir sürc sonra Söğütlüdere köyü
yakınlannda polis tarafından yakalandı.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, Türkiye'den yapılan başvurunun incelenmesine karar verdi
ABD yargılanabilir
ÖZLEM GÜVEMLİ
Uluslararası Ceza Mahkemesi,
diş tcknisyeni Yılmaz Yukarı-
göz'ün ABD'nin işlediği savaş
suçlanndan yargılarmıasınm yo-
lunu açabibnek için yaptığı suç du-
yunısunun incelenmesine karar
verdi. Daha önce Sudan Devlet
Başkanı Ömer el Beşir'i soykı-
rınıdan suçlu bulan mahkeme, in-
celeme sonucunda varacağı kararla
Birleşmiş Milletler'i (BM) zorla-
yarak ABD'nin yargılanmasmın
yolunu açabilir.
Yılmaz Yukangöz'ün 1 Mart
tezkeresinin gündeme geldiği 2003
yılmda ABD'ye karşı başlattığı
mücadele uluslararası düzeyde de-
vam ediyor. 5 yıl boyunca
ABD'nin dünyanın birçok yerin-
de işlediği savaş suçlanyla ilgili
bilgi ve belgelcr toplayan Yuka-
ngöz, 7 Mart 2008'de resmen
Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne
başvuruda bulundu. ABD'nin suç
dosyası, mahkemeyle eşzamanlı
olarak ABD'nin resmi müdahale
kronolojisinde bulunan ülkeler-
den 15 tanesinin Türkiye büyük-
elçüiklerine yollandı.
'İnsaıı ırkına karşı suç'
Yukangöz, suç duyurasunda,
"Uluslararası suçlarda, Roma
Statüsü'ne göre bizzat mağdur
olarak amlamayacağım için bu
mahkemelere başvurma hak-
kım bulunmamaktadır. Ancak
işlencn suçlar insan ırkına göre
işleıııııişt ir ve benim bu ırkın bir
üyesi olarak, suçluların ce/.a-
landırılmasım isteme hakkım
bulunmaktadır. ABD'nin ve di-
ğer emperyalist devletlerin yarın
'demokrasi' adını verdikleri bir
çıkar uğruna benim ülkeme de
saldırmayacaklarımn garantisi
bulunmamaktadır" dedi.
ABD'nin Roma Statüsü'nde ol-
madığını ifade eden Yukangöz, di-
lekçesine şöyle dcvam etti:
"Herhangi bir başvurunun
yapılmaması, anılan suçların
cezasız kalacağı ve kanıksana-
cağı anlamına geldiği gibi, Ulus-
lararası Ceza Mahkemesi'nin
varlık nedenini de ortadan kal-
dırır. Başta ABD olmak üzere
tüm diğer ilgili devletlerin ye il-
gili BM organlarının Uluslar-
arası Ceza Mahkemesi'nde yar-
gılanması için acilen girişimde
bulunmanızı arz ederim."
30 Haziran 2008 tarihinde Yu-
kangöz'e Uluslararası Ceza Mah-
kemesi'nden gönderilen yanıtta da
"Başvıırunuzla ilgili gerekli iıı-
cclcmc, Uluslararası Ceza Mah-
kemesi'nin Roma Statüsü'ne
göre yapılacaktir. Bir karara va-
rır varmaz sizi kararımızın de-
tayları hakkında bilgilendire-
ceğiz" denildi.
Savaş suçlarına bakıyor
Uluslararası Ceza Mahkemesi;
savaş suçlan, insanlığa karşı iş-
lenen suçlar, soykınm suçlan ve
saldın suçlanna bakıyor. Mer-
kezi Lahey'de bulunan mahkeme
1 Temmuz 2002 tarihinde kıırul-
du ve 11 Mart 2003 tarihinde ça-
lışmaya başladı.
CHP İl Başkanlığı'run yaptırdığı analizde suda 1000 oranında kolibasili çıktı
Melen'e kanalizasyon kanşıyor
İstanbul Haber Servisi - CHP Istanbul İl
Başkanı Gürsel Tekin, yaptırdıklan analiz so-
nucunda Melen suyuna Düzce'nin kanali-
zasyonu ve sanayi atıklarının karıştığını tes-
pit ettiklerini açıkladı.
Tekin, CHP Istanbul İl Başkanlığf nda dü-
zenlediği basm toplantısında, geçen hafta ken-
tin su sorununun çözümünde önemli proje ola-
rak gösterilen Melen Çayı'nda incelemeler-
tle bulunduklarını anlattı. Tekin, "İnceleme
sonucunda gördük ki Melen suyuna Düz-
ce'nin kanalizasyonu ve sanayi atıkları ka-
rışıyor, havzada herhangi bir koruma
bandı yok, bu nedenle de hayvanlar rahatça
dolaşıyor" dedi.
Uğurluköy'deki Melen Çayı'nın lstan-
bul'a pompalanmadan önce depolandığı
yerden numune aldıklarını ve Bakırköy II
Halk Sağlığı Laboratuvan'nda incelettiİdc-
rini ifade eden CHP İl Başkanı Tekin, "Nu-
muneleri 'kuyu suyu' diyerek incelettirdik.
Maalesef lstanbul'da Melen suyunu ana-
liz yaptırabileceğiniz bir yer yok. Analiz
sonucunda 1000 oranında kolibasili çık-
tı. Normal şartlarda 200 kolibasili olan
HABERE YALANLAMA
Genelkurmay 'dan
iddialarayanıt
I Baştarafı 1. Sayfada
ilcri sürüldü. Kurumlararası yazışmalar sürer-
ken gizli belgenin önce Harp Akademileri'nde
bir yarbayın bilgisayannda ve Ergenekon ope-
rasyonu sırasında da Işçi Partisi'nin bilgisaya-
nnda bulunduğu iddia edildi. Gizli dereceli ra-
porun Ergenekon soruşturmasını yürüten Sav-
cı Zekeriya Öz tarafından da görüldüğü ancak
muvazzaflarla ilgili olduğu için belgeyi iddia-
nanıeye almayarak Genelkurmay'a gönderdiği
ileri sürüldü. Haberde bunun üzerine Hava
Kuvvetleri Askeri Savcılığı'nın inceleme baş-
lattığı ve dönemin komutanlannın bilgisine
başvunılabileceği ileri sürüldü.
lddialar üzerine dün akşam saatlerindc açık-
lama yapan Genclkunnay, Hava Kuvvetleri
Komutanlığı'nda uzun sürcdir devam eden so-
mştunnanın yeni bir olay gibi yansıtıldığını
belirterek, şu görüşlere yer verdi: "Bu soruş-
turmanın, basın organında iddia edildiği gi-
bi halen Türkiye'nin gündemindeki soruş-
nırma ile bir ilgisi yoktur. Türk Silahlı
Kuvvetleri, personelinin karıştığı her türlü
disiplinsizlik olayını büyük bir duyarlılıkla
inceler ve kanunların kendisinc verdiği yet-
ki çerçevesinde gereğini yerine getirir. Üç
sene önce vuku bulan bir olayda mahkeme
kararıyla ordudan ilişiği kesilen bir perso-
nelin durumu dahi, bazı basın ve yayın or-
ganlarında yeni bir olay olarak kamuoyuna
duyurulmaktadır. Bu tür yayınlarda kasıt
aranıamak mümkün değildir. Her fırsatta
Türk Silahlı Kuvvetleri'ni ve onun mensup-
larını olayların içine çekme gayretinde bu-
lunan ve görünüşte özgürlük ve demokrasi
savunucusu olduklarını vurgulayan çcvre-
ler, Türkiye'nin istikrarını bozan odaklar
haline gelmiş bulunmaktadırlar. Kaynağı
neresi olursa olsun; bu tür haberlerle Türk
Silahlı Kuvvetleri'ne yöneltilen hukuk dışı
saldırılara karşı yalnız Türk Silahlı Kuv-
vetleri'nin değil, onun gerçek sahibi yüce
Türk milletinin de yasal ve demokratik tep-
ki göstermesi doğal bir beklentidir."
zara hoş değil. Milyar dolarlık harcama
yapıhyor ama koruma bandı bile yok" di-
ye konuştu.
Kirlenmesi önlenmeli
Sanayi atıklarının da karıştığı Melen suyu
havzasında herhangi bir koruma bandı yok.
yerlerde denize girmek bile tehlikeli. Ana-
liz sonucunda Insani Tüketim Anıuc.lı
Sular Hakkında Yönetmelik uyarınca
içerisinde partiküller ve gözle görülen can-
h organizma tespit edildiğinden suyun kul-
lanıma uygun olmadığı bclirtildi. Bu ıııaıı-
Istanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bir an ön-
ce bu sonınu çözmesi gerektiğini belirten Te-
kin, suyu kirlettikten sonra arıtmak yerine su-
yun kirlemncsini önlemenin dalıa doğnı oldu-
ğıuıu vurguladı. Tekin, Melen havzasının ko-
ruma yönetmeliğinin bulunmadığını dile geti-
rerek, evsel ve sanayi atıklannın suya kanş-
masının engellenmcsi gerektiğini vurguladı. Te-
kin, DSİ, Düzce Belcdiyesi ve lSKl'nin el elc
vererek havzayı koruması gerektiğine dikkat
çekti. Istanbul'un su havzalannda 24 bin kaçak
yapı bulunduğunu kaydeden Tekin, "Havza-
ların tamuııu işgal edilmiş durumda. Eli-
mizdeki barajları da yok cdersek vay İs-
tanbul'un haline" diye konuştu.
CHP'nin Istanbul Büyükşehir Belediye Mec-
lis üyesi Can Özyedierler de "AKP ve İs-
tanbul Büyükşehir Belediyesi, suyu kur-
tarma mantığı ile baktığı için sorunu doğru
temelinden yakalavamıvoruz" dedi.
^ '
İstanbul'da grev kararı asnıak isteyen belediye işçilerine yapılan sert müdahale tepki çekti.
'Gücünühalka karşı kullanma'
İSTANBUL/ANKARA (Cumhuriyet) -
AKP'li Istanbul Anakent Belediyesi'ne
grev karannı asmak için Saraçhane'ye yü-
rümek isteyen sendika üyesi işçilere polisin
"cop, tazyikli su ve biber gazı" ile müda-
hale ederek yarattığı tcrör, tepkilere neden
oldu. lşçi örğütleri, AKP'yi elindeki iktidar
gücünü halka karşı kullanmaktan vazgeç-
meye çağırdı.
DSP Milletvekili Süleyman Yağız, poli-
sin, Istanbul Büyükşehir Belediyesi'ne grev
karannı asnıak için Edimekaprdan Saraç-
hane'ye yürümek isteyen Belediye-lş üye-
si işçilere müdahalesini, TBMM gündemi-
ne getirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın yanıtlanıası istemiylc TBMM Baş-
kanhğı'na sunduğu önergesinde Yağız, "Hiç
kimseyi rahatsız etmeden, demokratik
haklarını kullanmak isteyen belediye iş-
çilerine izin verilseydi, polis de güvenlik
önlemlerini alarak onlara eşlik etseydi kı-
yamet mi kopardı"sorusunu yöneltti.
Belcdiye-lş Sendikası'ndan yapılan açık-
lamada, yapılan sert müdahale kınanırken
"Devletin ve onu İstanbul'da temsil eden-
lerin gö-revi, işçiye, ailesine, çocuğuııa ve
basın mensuplarına cebir ve şiddet kul-
lanmak değildir. Devlet görevlileri, yani
emekçilerin verdiği vergiyle maaşlarını
alanlar vatandaşına nazik davranmak zo-
rundadır." denildi.
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi
de polisin tutumunu protesto ederek tcmel
lıak vc özgürlükleri güvence altına alması ge-
reken hükümet ile yasal ve anayasal öz-
gürlüklerin kullanılmasını sağlamakla yü-
kümlü emniyet güçlerinin yasalan çiğne-
yerek suç işlemeye devam ettiğini vurguladı.
DlSKVTekstil-Sen lşçileri Sendikası Genel
Başkanı Rıdvan Budak da, AKP iktidan-
nın anayasal haklannı kullanmak isteyen ve
haklarını arayan işçilere tahammül edeme-
diğini vurguladı. Türkiye Harb Sanayi ve
Yardımcı Iş Kollan tşçileri Sendikası (Türk
Harb-lş) ise işçilere yönelik saldınnın AKP
iktidannın demokratik hak ve özgürlükler
konusundaki içtensizliğinin en büyük gös-
tergesi olduğunu bcliıtti.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
lardüşmüş "eylemciler" sol elleri havada yeniden
buluşmanın heyecanını yaşıyordu.
68'lilerin fotoğraflarına bakarken şu soru geçti
aklımdan:
Acaba, 78 kuşağının yaptığı büyük eylemlerden
birinin yıldönümünde, o kuşak buluşsa ne olur?
Düşündüm... En az 8-10'u 78-80 arası öldü-
rülmüştür...
Dörrte biri 12 Eylül sonrasında cezaevine gir-
miştir...
Cezaevine düşenlerin en az yarısı bambaşka bir
kimliğe bürünmüştür ya da ruhen kaybolmuştur...
Cezaevine düşmeyenlerin dörrte biri yurtdışına
kaçmıştır. Onların da önemli bir bölümü Türkiye'yi
tümüyle gündeminden çıkarmıştır.
Bütün bu olasılıklar kafamda karışa barışa ye-
rini aldıktan sonra sorumu değiştirdim:
78 kuşağı buluşabilir mi?
•••
Yazı aramızda, 78 kuşağının ad olarak yerleş-
mesinde bu köşenin önemli katkısı oldu. llk 14 Ma-
yıs 1995'te kaleme aldığım "78 Kuşağı" başlıklı ya-
zım o kadar çok yankı bulmuştu ki; art arda birkaç
yazı daha yazmak gerekmişti.
78 kuşağının her kesiminden farklı tepki almış-
tım. Kimi, "kayıp kuşak" denmesine çok kızıyordu...
Kimi, çekilen acıları bir bir yeniden dile getiriyor-
du... Bazıları 1990'ların ortasında hüküm süren bi-
reyselciliğe gönderme yapıp, "Bu ortam 1975-80
arasındaki terörlü ortamdan daha tehlikeli" diyor-
du...
Bir okur mektubunun can alıcı bölümü şöyley-
di: "Biz 68'den çok etkilendik, Günahlanmızda se-
vaplanmızda onların da payı var. 78 kuşağını irde-
lemek 68'lilerin de görevi."
Başka bir mektup da şöyleydi:
"Yazınızı okurken burnumun direği sızladı. O gün-
lerin doğrulan, yanlışlan bugünkü kuşaklara mut-
laka aktanlmalı..."
•••
Girişte sözünü ettiğim meslektaşım Halim Ba-
hadır'ın kitabı, 78'liler üzerine roman tadında,
sorgulayıcı bir deneme havasında... 78 kuşağına
ilişkin değişik tonlarda başka kitaplar da yayım-
landı...
Acaba diyorum, 30. yılında 78 kuşağına ilişkin
yarı arkeolojik bir araştırma mı yapmalı?..
Bu, benim de kendi içimde bir başka yolculuk
olacak...
Devrime yatıp ölüme uyanan o kuşak, 21. yüz-
yıla taşınmayı hak ediyor.
llle de doğrular-yanlışlar değil söylemek istedi-
ğim. Duygular... Devrime olan şarsılmaz inanç... ör-
neğin, 78 yazı başında Ege Üniversitesi'nde pek
çok grubun aldığı şu karar:
"Arkadaşlar; bu yaz memleketimize gitmeyelim,
yaz sonu devrim olabilirl"
Elbette her ölüm erkendir ve zordur. Ama genç
ölüm en zoru olsa gerek... Hemen her hafta yapı-
lan cenaze törenleri... Ölenlerin fotoğraflarıyla
dolu kampus duvarları...
Arkeolojik kazılarda kimi eserler "yanm" bulunur...
78 kuşağından acaba kaç "yanm" insan vardır?
Sözün özü, Cumhuriyet için ben böyle bir kazı-
ya girişiyorum...
Kürek ve yürek sallamak isteyen var mı?
ankcum@cumhuriyet.com.tr
Vakıf üniversiteleri
yine cep yakıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Vakıf
üniversiteleri geçen yıla göre ücretlerini yüz-
de 14'e varan oranlarda arttırdı. Bıuıa göre,
vakıf üniversitelcrinde okumanın bedeli, yıl-
lık 3 bin ile 30 bin YTL arasında değişecek.
Yeni kurulanlarla birlikte sayılan giderek ar-
tan vakıf üniversiteleri, bu yıl ÖSS baraj pu-
anlarının aşağıya çekilmesiyle düşük puan
alan ancak maddi durumu iyi olan öğrencile-
rin adresi olacak. Vakıf üniversitelerinin ge-
çen yılki en düşük ve en yüksek fıyatlanyla
zam sonrası bu yılki fiyatları şöyle:
ÖZEL ÜNİVERSİTELERİN FİYATLARI
• ATIL1M: 8bin 500 YTL/3 bin -12 bin YTL
• BAHÇEŞEHİR: 16bin 4S5 YTL/10bin 700-19bin
400 YTL
• BAŞKENT: 12 bin - 15 bin /12 bin -18 bin YTL
• BİLKENT: 15 bin 4001TL (zam yapümadı)
• Ofö: 11 bin 800 YTL/6bin 379-12bin 751 YTL
• ISTANBUL BİLİM: 10bin - 22bin YTL/5bin 300-
25 bin YTL
• ISTANBUL KÜLTÜR: I4 bin 958 -16 bin 559/9 bin 580
• 17 bin 900 YTL
• ÇANKA YA: 12 bin 500 YTL /13 hin 500 YTL
• DOĞUŞ: 15bin M) YTL/17bin 940 YTL
• İZMİR: 10 bin YTL/tt bin -13 bin 500 YTL
• ÖZYEĞİN: 24 bin YTL (yeni)
• ISTANBUL BILGI: m M« 520 YTL / ıs bm 400 m.
• KADİR HAS: 12 bin - 15 bin YTL / 7 bin -17 bin YTL
• İSTANBUL A YDIN.- 4 bin 750 - S bin 750 YTL /S bin
-13 bin 500 YTL
• YF.DİTEPE: 10 bin - 29 bin YTL 110 bin - 30 bin YTL
• BEYKENT: 4 bin 540-12 bin 650 YTL/2 bin 500-12
bin 704 YTL
• TOBBETÜ: 15bin 500 YTL/16bin 750 YTL
t/HALİÇ:6bin 500-12 bin 500 YTL/7bin 500-15 bin
YTL
• 1Ş1K: 15 bin 300 YTL /15 bin 900 YTL
• KOÇ: 23bin YTL/6 bin 500- 25bin YTL
• MAL TEPE: 13 bin 850 - 22 bin 500 YTL/6 bin 500 - 22
bin 500 YTL
• SABANCI: 22bin 500 YTL/25bin YTL
^ İZMİR EKONOMİ: 7bin 290 Dolar / 7 bin 650 Dolar
• İSTANBUL AREL: 6 bin 750 -14 bin YTL (yeni)
• FA TlH: 3 hın 500 - 7 bin 950 >7I / 7 bin-16 bin YTL
• İSTANBUL TİCARET: 6 bin -10 bin 171/6 bin 480
-10 bin 800 YTL
• UFUK: 8 bin 500 -10 bin 500 Dolar/3 bin 500 -12 bin
Dolar
• YAŞAR: 7bin -11 bin YTL/7bin 500-12bin YTL
• OKAN: 13 bin 950 YTL/7bin 350- 15bin 300 YTL