Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMUZ 2008 SALI
8 HABERLERIN DEVAMI
T U R K I Y E
Istanbul B 32 Sinop
Edirne
B 28 Adana B 36
Kocaeli
_B 35 Samsun PB 25
B 31 Trabzon Y 25
Çanakkale B 32 Giresun
Izmir B 35 Ankara
24
B 31
Manisa B 38 Eskişehir B 31
Aydın B 41 Konya
Denizli B 39 Sıvas B 25
Zonguldak B 26 Antalya B 37 Kars
Mersin
Diyarbakıı
Şanlıurfa
Mardin
Siiıl
Hakkâri
Van
B
B
B
B
B
B
B
33
36
38
35
35
28
24
PB 21
^f
Yurdun kuzeydoğu ke-
simleri parçalı bulutlu,
Doğu Karadeniz kıyı-
ları sağanak ve gök gü-
rültülü sağanak yağış-
lı, diğer yerler az bulut-
lu ve açık geçecek. Ha-
va sıcaklığında önemli
bir değişiklik olrnaya-
cak. Rüzgâr; kuzey ve
kuzeydoğu yönlerden
hafif, ara sıra kuvvetli
esecek.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinki
PB
PB
Stockholm F
L ondra V
Amsterdam Pl
Brüksel
Paris
Bonn
Münih
B
PB
B
B
23
17
22
25
24
26
29
31
?R
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Soyfa
Roma
Atina
Zürih
B
A
A
B
B
PB
PB
B
Y
2b
29
33
27
30
29
30
32
?9
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Sam
PB
Y
PB
PB
Y
PB
PB
Y
PR
23
33
27
36
26
30
31
36
3R
0Aç,k Parçalı bulutlu : SİSİİ Bulutlu t
Çok bulutlu Yağmuriu Kariı > Sulu kar , Gök gürültülü
GUNCEL CÜINEYT ARCAYUREK
1 Baştarafı 1. Sayfada
Hiçbiri değil! Bu adam -TV'lerde yayımlanan can-
lı bir konuşmasında söylediği gibi- devlete sızmak
için her alanda "arkadaşlarının" görev almalarını is-
teyen, devleti içinden ele geçirmeye çalışan bir ce-
maatin lideri, bir din adamı.
Imamlık görevini yapar, camide konuşurken göz-
lerinden yaşlar akıyor. Ağzı çok iyi laf ediyor, din ko-
nularında bireylerin duygularına seslenmeyi gayet iyi
biliyor.
Birçoklannca kabul edilebilir bir nedenle Amerika'ya
kaçtı. Mahkemelikti ve hüküm giyerse hapishaneye
düşecekti!
Bir başka bahane, hastalıklıydı. Amerika'da de-
netim altında yaşaması gerekiyordu.
Kamuoyu bütün bahaneleri yıllarca yuttu.
Beraat kararı aldı. Dönecek miydi ülkeye, dön-
meyecek miydi?
Memleket hasreti ile yanıp tutuştuğunu, bir torba
memleket toprağını koklayarak vatan hasretini gi-
derdiğini söylüyordu.
Hastalık, cezaevine düşme kaygısı ne oldu bir-
denbire?
ABD'de kalmak için hukuksal açıdan akla gelen her
türlü çareye başvuran sözüm ona, özü sözü bir, ak-
lında gönlünde dinden başka hiçbir şey olmadığını
söyleyen, ama düne kadar söylediklerini bugün
yalanlayan bir adam çıktı karşımıza.
Yakını olduğu bilinen Gülen borazanı bir yazarın
açıklamalarına göre, 'Türkiye'de gerçekten büyük ge-
rilim varmış"; Bay Gülen, eeee, "böyle gergin biror-
tamda yurda dönüşünün 'yeni bir gündem' madde-
si olacağını" düşünüyormuş... Eeee, "yani Türkiye'de
istikrar, iç banş adına bir iyileşme olduğunda 'oto-
matikman' gelebileceğini" düşünebilirmişiz!
Bu sözlerin özeti: Çevir kazı yanmasın!
Çıkıp ortaya Gülen ABD'de rahat, hukuksal en-
gelleri aşarsa ikinci vatanı ABD'den aynlmak istemiyor
desenize... Hayır, demezler, diyemezler.
Adı etrafındaki gizemli havayı daha pekiştirmek,
uzaktan kumandalı etkin bir cemaat lideri düşünü sür-
dürmek ve... kaynağı belirsiz milyarlarca doları dı-
şarıdan masum bir din adamı kimliğiyle yönet-
mek...
Olanağı varken Gülen neden yurda dönsün?
••*
Allah'la aldatma son yıllarda revaçta. Siyasetçisi,
medyadaki yalakaları din satıyor, karşılığında oy alı-
yor, para kazanıyor.
Fethullahçılar 16 yayın, 23 dernek, 220 vakıf, 24
pansiyon, 570 dershane ve okul ile 96 şirkete sahip.
TV'lerin pek çoğu gelir ile gideri bir araya getirmek
için çaba sarf ederken Fethullah'ın TV'leri, yayın or-
ganları için böyle birsorun yok... Para, nedense dev-
letin (bu hükümetin) kaynağını araştırmadığı, gizli ha-
zinesinden sağlanıyor.
Sadece Gülen değil, Milli Görüş örgütü'nün, Sü-
leymancıların, hatta radikal örgütlerin yüzlerce ya-
yın organı belirsiz kaynaklardan besleniyor.
Din maskesi altında yayın yapanların sayısı 170,
2 bin 570 dernek, 316 vakıf, 1780 pansiyon ve kurs,
580 dershane, okul, 180 şirket...
Rahmi Turan'ın verdiği, üstelik 2003 yılına ait bu
rakamlara göre Allah ile halkı kimler aldatıyor ve bun-
lan kimin himaye ettiği artık bilinmeyen bir gerçek de-
ğil: AKP... Yeşil sermaye... Türkiye'nin önce ılımlı Is-
lama sonra Islam devletine dönüşmesini aklına
takmış olanlar!
Atatürk Bulvan kiralandı
Ankara Anakent Belediyesi, Rusya'ya, bulvarın eski ticaret ataşeliği
binası önündeki 50 metrelik bölümü için yıllık 80 bin dolar ödeyecek
MAHMUT GURER
ANKARA - Rusya Dışişleri
Bakanı Sergei Lavrov'un An-
kara temaslannda, yaklaşık 1
yıldır trafiğe kapalı olan Atatürk
Bulvan'nın Rusya'nın eski tica-
ret ataşeliği binası önündeki bö-
lümünün Ankara Anakent Bele-
diyesi'ne kiralanmasına ilişkin
protokol de imzalanacak. Her yıl
yenilencceği belirtilen protokol
kapsamında anakent belediyesi
yaklaşık 50 metre uzunluğunda-
ki bölge için yıllık 80 bin dolar
kira ödeyecek.
Rusya Dışişleri Bakanı'nın 2-
3 Temnıuz tarihlerinde gerçek-
leştireccği Ankara temaslann-
da ulusal konuların yanı sıra
Ankara'nın ulaşnn sorununun
giderilmesi de gündeme gelecek.
Bu kapsamda imzalanacak pro-
tokol ile Atatürk Bulvan'nın es-
ki Rusya Büyükelçiliği Ticaret
Ataşeliği binası önünde bulunan
ve şu anda kapalı olan kısmının
kiralama yoluyla açılması ön-
görülüyor. Protokol kapsamında,
eski ticaret ataşeliği önündeki
yol, Anakent Belediyesi'ne 1
yıl kiralanacak. Kiralama bede-
li olarak yıllık 80 bin dolar veri-
lecek. Protokol ve kiralama be-
deli her yıl Rusya'nın Ankara bü-
yükelçiliği ile anakent belediye-
si arasında değerlendirilecek.
Anakent belediyesinin Ata-
türk Bulvan üzerindeki yolun
açılması 2007 Ağustos'unda
Rusya'ya takılmıştı. Belediye,
Atatürk Bulvan üzerinde 2006
yılı ekim ayında başlattığı kav-
şak projcsi kapsamında, yolu
genişlerme kararı almıştı. Bele-
diye, Atatürk Bulvar'ı üzerinde-
ki Avusturya ve Rusya büyük-
elçilikleri ile "çalışmalar baş-
latıldıktan sonra" temasa geç-
miş ve arazilerinden bir bölü-
münün kendilerine verilmesini is-
temişti. Viyana hükümeti, hemen
bir heyet yollayarak Ankara ile
anlaştı. Ancak Rusya ile pazar-
lıklar bu kadar kolay olmadı. Yol
çahşması kapsamında, eski ata-
şelik binasının balıçe duvan yı-
kılarak içinden servis yolu geçi-
rilmek istendi. Rus topraklannm
Türkiye'ye satılması ya da takas
edihnesi için yapılan talep, Mos-
kova'ya iletildi. Fakat bürokra-
tik işlemlerin uzaması nedeniy-
le bir sonuç alınamadı. Melih
Gökçek, Moskova Belediye Baş-
kanı Yuri Luşkov'u aradı. Bu da
etkili olmayınca, devreye o dö-
nem Dışişleri Bakanı olan Ab-
dullah Gül girdi. Ancak sorun
yine çözülemedi. Rusya Büyük-
elçiliği de eski ticaret ateşeliği
bahçesini kapattı.
Mülkiyetin Italyanlarda, ihracatın ABD'nin iznine bağlı olduğuna dikkat çekildi
MHP'den ATAK'a mercek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP
Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Türk Ta-
arruz-Taktik/Keşif helikopteri (ATAK) pro-
jesinin Ar-Ge'sinin Türkiye tarafından kar-
şılandığrnı, mülkiyetinin Italyanlarda, ihra-
catınm ise ABD'nin iznine bağlı olduğunu
vurgularken "Bu helikopterler toplamadır.
AKP hükümeti acaba neyin karşılığında
ttalya Başbakanı Berlusconi'ye rüşvet
vermektedir" diye sordu.
MHP'li Şandır, Kürşat Atılgan ve Kamil
Erdal Sipahi ile birlikte parlamentoda bir ba-
suı toplanhsı düzenledi. Şandır, ATAK pro-
jesi ile ilgili olarak daha önce Milli Savunma
Bakanı Vecdi Gönül'e defalarca soru önergesi
vermelerine karşılık net bir yanıt alamadıklannı
aktanrken sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu konuda bir yolsuzluk yapümaktadır,
bir usulsüzlük yapümaktadır. Başlangıcı 3.4
milyar dolar olan bir projede sorular var-
dır, verilemcyen cevaplar vardır. 24 Hazi-
ran'da bu proje için Türkiye Cumhuriye-
ti Hazinesi'nden 1 milyar dolar ödeme ya-
pılmıştır. Bu ödeme savunma sanayi pro-
jesinde belki de böyle bir proje için en yük-
sek ödemedir. Alınan helikopter toplaına
helikopterdir. Bu helikopterin Ar-Ge'si
Türkiye tarafından karşılanacak, mülkiyeti
İtalyanlara ait, ihracatı ABD ınüsaadesiııe
tabi, bedeli ise Türk halkının cebinden çı-
kacak bir toplama helikopterdir. Ülkelerin
milli savunmaları ve güvenlikleri bu kadar
ucuz, bu kadar belirsizliğe nıahkûm edile-
mez. Bu helikopterin terörle mücadelede ne
yapacağı ve hangi kabiliyetlere sahip olduğu
denenmiş değil ve en az 60 ay sonra ilk he-
likopter verilecek. Terörle mücadelede,
özellikle sınır ötesi operasyonlarda kulla-
nüması gereken taarruz helikopterlerinin
bu belirsizlik içine itilmesini hiçbir şekilde
iyi niyetli bir yaklaşım olarak görmüyoruz.
AKP hükümeti acaba neyin karşılığında
ttalya Başbakanı Berlusconi'ye rüşvet ver-
mektedir? TSK için terörle mücadelede çok
önemli olan bir araç olan taarruz helikop-
terlerini, hangi bedel ve taahhütlerin kar-
şılığında İtalyanlara ve Berlusconi'ye ema-
net ediyoruz. Bu konuda yolsuzluk itham-
ları ve iddialan da vardır."
Kürşat Atılgan da Taarruz Helikopter Te-
darik Ûıalesi ile ilgili olarak Meclis araştırma
komisyonu kurulması için önerge verdikleri-
ni anımsattı. Taarruz helikopterlerinin üçün-
cü bir ülkeye ihraç cdilmesinin ABD'nin iz-
nine tabi tutulduğunu vurgulayan Atılgan,
"Ayrıca ttalyan fiımasının üretim ve ih-
racat lisansı şartı, üretim için teknik yar-
dım şekline dönüştürülmüştür. Bu iki tek-
nik söylem ayııı şey değildir. Bu konunun
da mutlaka açıklığa kavuşturulması ge-
rekmektedir" dedi. Kamil Erdal Sipahi de, se-
çilen model üzerine ciddi şüphelerinin bu-
İunduğunu kaydetti.
TÜRK TABİPLERİ BİRLİCİ'NİN OLACAN KONGRESİ
Gürsoy 'un listesi kazandı
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Türk Tabipleri Birliği'nin
(TTB) 57. Olağan Kongresi'nde,
seçimleri Gencay Gürsoy başkan-
hğmdaki "Etkin Demokratik TTB
Grubu"nun listesi kazandı.
"Türkiye Hekim Platformu",
"Ulusal Hekim Birliği" ve "Etkin
Demokratik TTB Grubu" olmak
üzere 3 ayrı listenin yanştığı kon-
grede 450 delege oy kullandı. Kon-
gredc TTB merkez kurallan seçimi
yapıldı. Seçimi, TTB Başkam Gür-
soy başkanhğındaki liste kazandı.
TTB Merkez Konseyi üyeliklerine,
Feride Aksu, Altan Ayaz, Eriş
Bilaloğlu, Hülya Biriken, Ali Çer-
kezoğlu, llhan Diken, Zeki Gül,
Gençay Gürsoy, Elif Kırteke, De-
met Ozbabahk ve Iskender Sayek
getirildi. Yüksek Onur Kurulu ise
Aytaç Aras, Berna Arda, Naki
Bulut, Hakan Giritlioğlu, Şükrü
Güner, Orhan Odabaşı, Selinı Öl-
çer, Şevkat Bahar Özvarış ve Fa-
ik Urbarh'dan oluştu. Denetleme
Kurulu üyeleri de Halil Mıhçı, Si-
bel Özsoy ve Yaşar Ulutaş oldu.
PKK'Iİ teröristler Gümüşhane ve Sllrtte saldırdı
Çatışmada 4 korucuyaralandı
Yurt Haberleri Servisi - Siirt'in Eruh il-
çesi kırsalında güvenlik güçleriyle PKK
üyeleri arasmda çıkan çatışmada 4 geçici köy
korucusu yaralandı.
Eruh ilçesinin Görendomk köyü yakınla-
rında geçici köy koruculannın nöbet deği-
şimi sırasında PKK üyelerince ateş açıldı. Çı-
kan çatışmada, 4 geçici köy korucusu hafıf
yaralandı. Korucular tedavi altına alınırken,
kaçan teröristlerin yakalanması amacıyla böl-
gede operasyon başlatıldı.
Gümüşhane'de ise PKK üyeleri tara-
fından güvenlik güçlerine taciz ateşi açıl-
dı. Gümüşhane Valiliği tarafından yapılan
açıklamada, merkeze bağlı Aksu köyündeki
Tunar Tepe bölgesinde keşif vc gözetle-
me görevi yapan Fatsa Jandarma Astsubay
Komando Birliği Komando Timi'ne, bir
grup PKK'li tarafından taciz ateşi açıldığı
belirtildi. Bölgede oparasyonlann sürdü-
rüldüğübildirildi.
Genelkurmay Başkanlığı'nın intenıet si-
tesindeki duyuruya göre güvenlik güçlerinin
Hakkâri'nin Şemdinli ilçesi dağlık kesi-
minde yaptığı arama ve tarama çahşması sı-
rasında bir terörist yakalandı. PKK'den ka-
çan bir terörist Şemdinli'de, iki terörist ise
Şımak'ın Silopi ilçesinde teslim oldu.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
densizliği eklenince gerçek dava "kepenk ka-
patma" oldu...
Ankara Ticaret Odası'nın rakamlarına gö-
re, içinde bulunduğumuz durum, 2001 'den
daha ciddi. 2001 'de yeni kurulan her 100 şir-
kete karşılık 35 şirket kapanmıştı. 2008'in ilk
5 ayında bu rakam 100'e karşı 54 oldu.
Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfede-
rasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandö-
ken kepenk kapanmalarının yanı sıra bir
başka gerçeğe dokunuyor:
"Veresiye defteri kabardı... Raflar boşalı-
yor..."
Gidiş, uzun süredir sessizliğini koruyan, ne-
redeyse Türkiye Istirahat Odaları Birliği'ne dö-
nüşen Ziraat Odaları Birliği'nin üst yönetimini
de hareketlendirmiş görünüyor.
Tablonun özeti şu:
Geleneksel olarak sesini fazla yükseltme-
yen kesimler de gidişten yakınmaya başladı.
•••
Bize göre son ayların en güzel demeci eko-
nomiden sorunlu Devlet Bakanı Mehmet
Şimşek'in elektrik zammı değerlendirmesiydi.
Bakan bey buyurdu ki:
"Elektriğe zammı vatandaşın tasarrufa yö-
nelmesi için yaptık."
Bu mantıkla sorunlar çözülüyorsa, o zaman
gıda fiyatlarını yükseltin. Vatandaş açlığa alış-
sın, yemek yemeden çalışmayı öğrensin.
Nasreddin Hoca örneği, tam açlığa alışınca...
Işler yoluna girsin!
Bu gidişle evde ampul yakmak da lüks ha-
le gelecek...
Elektriğe yılbaşında yüzde 20, yıl ortasın-
da yüzde 21 zam yapıldı. Toplam yüzde 40'ın
üstüne çıkıyor ama, bu hesap yanlış. Sana-
yide kullanılan elektriğe yapılan yüzde 22'lik
zam kime yansıtılacak?
Herhalde hükümete değil!
Tabii ki tüketiciye... Bu durumda yurttaşın
elektrik zammından etkilenme oranı yüzde
60'a kadar çıkacak...
Elektrik Mühendisleri Odası Genel Başka-
nı Musa Çeçen'in hesabına göre, 4 kişilik ai-
lenin salt elektrik gideri 100 YTL'yi bulacak.
Dün, asgari ücret açıklandı:
503 YTL...
Asgari ücretle geçinmeye çalışan bir aile-
nin bütçesinin yüzde 20'si elektriğe gidiyor.
Bu durumda geçinebilene artık elektrik çarp-
safark etmez... Yüksek gerilim hattı bile mut-
faktaki gerilime vız gelir!
•••
AKP iktidarıyla birlikte neredeyse tümüyle
unutulmaya yüz tutmuş bir tanım var:
Üretim ekonomisi!
Ee, tüketmenin tadı varken, üretmenin la-
fı mı olur?
Tüketim ekonomisinin yanına bir de satış
ekonomisini ekledin mi, oldu bitti... AKP ik-
tidarı döneminde Türkiye'nin toplam borcu
150 milyar dolardan 500 milyar dolara çı-
karken, aynı zaman diliminde 200 milyar do-
larlık satış yapıldı... Gerçek anlamda borcu-
muzun 700 milyar doları bulduğunu söylemek
abartma olmaz.
6 yılda kolay yoldan satılabilecek bütün de-
ğerleri bitiren hükümet, gündemine toprak sa-
tışını almış görünüyor. GAP bölgesindeki alt-
yapı yatırımları buradaki toprakları daha da
cazip hale getirecek... Sonra gelsin petro-
dolarlar.
Arap ülkeleri gelecekte gıda ürünlerinin pet-
rol ürünlerinden daha değerli hale geleceği-
ni görüyor, yatırımını ona göre yapıyor.
Ya biz?
Siyasette atış...
Ekonomide satış...
ankcum@cumhuriyet.com.tr
AL GÖZÜM SETREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK
I Baştarafı Arka Sayfada
En önemlisi, yaııdaş şirketlere üstünde
Gülen fotoğrafı bulunaıı milyonlarca
bayrak yaptırılmalı ve bunlai' gönüllü
ekiplcr tarafindan tüm müritlere ve bu
arada ortalıkta ne olup bittiğiniıı ftırkında
ohnadan saf saf dolaşan turistlere de da-
ğıtılmalı.
Mehter taknnı ve cünıle belediye
orkestralan büyük gi'm için tam takım
yerlerini almalı. Çok uzun bir bekleyiş
olacağından pek çok yere yiyecek içe-
cek standlan kurulmalı ve belediyeler
günler önceden binlerce seyyar tuva-
leti en kritık yerlere yerleştinneliler.
Uçaktan kent merkezine kadai' du-
nuııu ayarladık.. sonrası ne olacak?
Binncisi, el öpme kuyruklannda yaşa-
nacak izdihamı önlemek için tüm kol-
luk kuvvetleri birinci dereceden alanna
gecırilmeli ve heyecandan bayılanlar
için yüzlerce ambulans hazır bekletil-
meli.
Ve işte dönüşün en görkemli, en
önemli anlan.. Gülen zenginlerinin,
Gülen televizyonlan yöneticilerinin ve
Gülen gazetecilerinin birlikte yedikle-
Gülen İçin Görkemli
Bir Karşüama Töreni
ri akşam yemeği... İşte beniın en çok
beklediğim an... Naklen yayın yapıla-
cak, gitmemek olmaz, bu kadar nankör
olunmaz, seni besleyen eli icabı geldi-
ğinde öpmesini bileceksin; bu, bütün za-
nıanlar için geçerli bir öğretidir. İşte o
an, tüm gizliliğin, tüm ikiyüzlülüklerin
ortaya çıktığı an olacak. Mürit olnıa-
yanlann da bazı şcyleri bilnıc hakb var-
dır; şimdi onlara bu haklannı kullanma
imkânı verilecek, hem de bizzat Gülen
tarafindan. Benim beklediğim bu. Ak-
la kara ortaya çıksm.. grilerden ve sin-
si hesaplardan, dolaplardan gerçekten
usandım.
Bu sözlerim Türkiye'deki bütün ku-
rumlar, kişiler ve de bizzat kendim için
de geçerlidir. Kim kimdir bir güzel bi-
lelün.
Gülen'in gelmesini istemeyenler var,
neden? Merak etmeyin bazılannıza
hiçbir şey olmaz, gene her zamanki gi-
bi solcular, rol yapamayanlar, uzlaşına
kabiliyeti olmayanlar okkanın altına gi-
der. Sonra güzel güzel Gülen'lı günler
devamedcr...
Gülen'i karşıladıktan sonra gelelim
çeliğin, demirin ve kömürün kalbi Ka-
rabük'te Latife Tekin ve arkadaşlan-
nın başına gelenlere.. bana en çok, be-
lediye başkanının "Benim paramla bu-
radasın, beni eleştiremezsin" sözü
koydu. Çünkü ne yazık ki, bu ülkede bu
sozleri söyleyecek binlerce belediye baş-
kanı var.. belediye kasasmı dolduranpa-
ranin halkın parası olduğunu nedense
her daim unutnıa eğilimleri ağır basar.
Tıpkı bir zamanlar bankacılann ban-
kadaki mevduatlann kendi paralan ol-
duğunu sanınalan gibi. Yani el kese-
sinden hovardahk etmek diye buna de-
nir; hovardahk hafif kaldı.. densizlik et-
mek diyelim.
Larifeciğim gcçmiş olsun, orada bu-
lunanlar hemen senin yanına gelip ge-
rekli tavn alsalardı, beİki belediye baş-
kanının ne yaptığını, ne söylediğini
bir an düşünme fırsatı bulurlardı. Gel-
mediler.. benim en çok içimi acıtan bu;
yoksa sen ne sözlere alışıksın bu ülke-
deki pek çok özü sözü bir meslektaşın
gibi...
ENTERNET / MEHMET SUCU ıuclunet@cumhuriyet.coın.tr
Biliyor musunuz, kişisel gizlilik, mah-
remiyet... Adına ne derseniz deyin bi-
reyin en önemli hakkıdır. Türkiye gibi de-
mokrasiyi henüz hazmedememiş ül-
kelerde ise Büyük Birader olmaya soyu-
nanların çokluğu ile birlikte daha önce de de-
falarca yazdığımız gibi hemen hemen hiçbir
özel bilgi ulaşılamaz değil.
Herhangi bir kişi hakkında iki üç tane
özel bilgiye sahipseniz, intemet üzerinde bi-
raz araştırma ile o kişiye ait neredeyse tüm
verilere ulaşabilirsiniz. Onun adına kredi
alabilir, ev satabilirsiniz, kısacası her şeyi yap-
ma olanağına sahip olabilirsiniz. Yeter ki art
niyetli olun.
Bir insanın sağlık sorunları, kim olursa ol-
sun özel kişisel veriler kapsamında değer-
lendirilmesi gereken bilgilerdir. Geçen hafta
Hürriyet gazetesi, Başbakan Erdoğan'a ait
birtakım sağlık bilgilerine ulaşmış ve Erdo-
ğan'ın hasta olduğunu manşetine taşımış. Er-
doğan'ın elinde tuttuğu kartta yer alan bir nu-
maradan yola çıkarak bu bilgilere intemet
üzerinden ulaşmışlar.
Gazetecilik mesleği merak üzerine kurul-
muştur. Başbakan kartını eline alıp kaldırın-
ca, bir kare fotoğraf ile bu kartın numarası-
nı tespit eden muhabir, akıllıca bir iş yapmış
Başbakan Mağdur Olmuş
belki de Türkiye'deki tüm meslektaşlarını at-
latıp intemete girip özel bilgilere erişmiş. Hür-
riyet de bunu yayımlamakta beis görmemiş.
Böylesi bir haberi herhalde tüm gazeteciler
yayımlamak isterdi. Ancak burada bir baş-
ka sorun var. Başbakan Erdoğan, kendisi ile
ilgili bu sorunu kamuoyu ile paylaşmak is-
tememiş. Veya gerekli görmemiş. Yani ken-
dine ait özel bir bilgi olarak değerlendirmiş.
Ama bir kart bir numara. Bilgiler bir anda
ortaya dökülmüş. Belki çok önemli bir bilgi
değil ama gözetim toplumu olmanın sonu-
nun nereye kadar uzanacağını kim bilebilir ki?
Biraz dikkatli birisi Başbakan'ın diğer bilgi-
lerine de ulaşırsa neler olur?
Başbakan bu kez belki de çok önemli ol-
masa da kişisel bilgilerinin açığa çıkmasıy-
la mağdur olmuştur. Son 5-6 senedir gide-
rek artan bu izleme, dinleme ve veri depo-
lama çabalarının geometrik oranlarda arttı-
ğını görüyoruz.
Her yeri, her şeyi, neredeyse herkesi izle-
yen bilgileri biriktiren Büyük Birader ne ya-
zık ki hiçbir şey yapamıyor. Daha önce de
söylediğimiz gibi ne Malatya'daki katliamı en-
gelleyebiliyor, ne de Hrant Dink'in kat-
ledilmesini. Bizim Büyük Biraderler'den
bir tanesi, anladığımız kadarıyla Tele-
komünikasyon lletişim Başkanlığı adını
taşıyor. Görev tanımları arasında da şu
cümle yer alıyor: "Başkanlık faaliyetleriyle il-
gili olarak talep ettiğinde derhal Başbakan'a
bilgi vermek." Yani kişisel bilgilerini bir ga-
zeteciye kaptıran Başbakan'a bu bilgileri ver-
mekle yükümlü.
Savcısından gazetecisine, işadamından si-
yasetçisine sürekli dinlenen ve izlenen Tür-
kiye'de bu kovalamacanın nereye kadar
süreceğini kestirmek olanaksız görülüyor.
Tüm bu dinlemelerin, izlemelerin ve veri bi-
riktirmenin sonu yok. Sürekli gelişen internet
teknolojisi, bu veri bankalannın kimin eline ge-
çeceği konusunda derin kuşkularyaratıyor.
Başbakan, kişisel ve özel bilgilerinin açık-
lanmasıyla mağdur olmuştur. Şimdi buradan
çıkarılacak ders herhalde Türkiye'de daha
"derin" dinleme izleme ve veri biriktirmeler-
den vazgeçmek olacaktır. Yurttaşına güven
duymak olacaktır. Daha saydam bir devlet ol-
mak olacaktır.
Yoksa yakın gelecekte Türkiye'nin yarısı
öbür yarısını dinliyor ve izliyor diyen haber-
leri okuyabiliriz.