Catalog

SAYFA CUMHURİYET 9 HAZİRAN 2008 PAZARTESİ HABERLER Bartholomeos Kapadokya'da • NEVŞEHİR (AA) - Fener Rum Patriği Bartholomeos, Nevşehir'in Ürgüp ilçesine bağlı Mustafapaşa bcldesindeki tarihi kilisede pazar ayinini yönetti. Bizans Imparatoru Konstantin ve eşi Eleni'nin admı taşıyan tarihi kilisede düzenlenen pazar ayinine, Yunanistan'ın Ankara Büyükelçisi Fotis Ksidas, Amavutluk Başpiskoposu Anastasios Glanoulatos ve Kadıköy Mctropoliti Tano Papas da katıldı. Erkek çocuklara internet tuzagı • İZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu) - Izmir ve 9 ayn kentte çoğunluğu öğrenci olan erkek çocuklarla internetteki gay siteleri vc sohbet odalannda tanışıp sanıimi olduktan sonra cinsel ilişkiye zorladıklan gerekçesiyle 11 kişi gözaltına alındı. "Yaşı küçük çocuklara cinsel istismar" suçundan tutuklanan zanlı 41 yaşındaki C.G'nin, 14ay hapis yattıktan sonra tahliye edildiği ve aynı suçu işlemeye devam ettiği beliıiendi. Zanlılann, çocuklan 18- 25 yaş arasındaki erkeklere pazarladıklan belirlendi. Polis, zanlılann bu yolla aralannda işitıne engelli bir çocuğun da bulunduğu 18 çocuğıı kandır'dığmı saptadı. Trafik yine can aldı: 9 ölii • ANKARA (Cumhuriyet Büroşu) - Ankara'da, Turgut Özal Bulvarı üzerinde meydana gelen kazada kimliği henüz tespit edilemeyen sürücünün idaresindeki otomobil, karşı yöne geçerek Alaaittin K. (42) yönetimindeki kamyonla çaıpıştı. Kazada, sürücüyle birlikte Ela Kızıloğlu (26), Bahadır Kerkit (26), Uğur Akpınar (30) olay yerindc, Pınar Yalçınağ (26) ise kaldmldığı hastanede öldü. Bolu'da iki otomobilin çarpışmasi sonucu meydana gelen kazada da 4 kişi yaşamını yitirdi. BASS'de Yılmaz yeniden seçildi • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Türk-lş'e bağlı Banka ve Sigorta îşçileri Sendikası'nın (BASS) 16 Olağan Gcnel Kurulu dün yapılan seçimle sona erdi. Seçim sonuçlanna görc delegelerin 288'inin oyımu alan Turgut Yılmaz, yeniden BASS Genel Başkanı oldu. Korgeneral Alî Çanakkale'de • ÇANAKKALE (AA) - Pakistan GenelkunTiay 2. Başkanı Korgeneral Sycd Athar Ali Çanakkale'yi gezdi. Korgeneral Ali ve eşi, savaş malzemelerinin başmda hatıra fotoğrafı çektirdi. Korgeneral Ali, subaylar için bu tip srratejik yerleri görmenin önemli olduğunu söyledi. YARSAV Başkanı Eminağaoğlu, Anayasa Mahkemesi'nin türban karannı ve tepkileri değerlendirdi: îstedikleri, denetimsiz güçANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Ana- yasa Mahkemesi'nin türban karannı dc- ğcrlendirirken yargının, yasama vc yürüt- me açısından "fren nıekaın/ınnsı" oldu- ğuna işaret ederek "Güçleri frenlenenle- rin tepkilerinin anlamı, özde denetimsiz bir güç isteğini yansıtmaktadır" dedi. Anayasa Mahkemesi'nin, türban düzen- lemesini iptal karan sonrası başta AKP ol- mak üzere çeşitli çevrelerin yargıya yö- nelttiği eleştiriler üzerine, YARSAV Baş- kanı Omer Fanık Eminağaoğlu dün yazılı bir açıklama yaptı. Eminağaoğlu, medya olanaklannın, hukuk devleti, erkler aynlı- ğı, yargı bağımsızlığı inanç ve düşüncesi- ne sahip olmayanlarca yoğun olarak kul- lanılmasının, kamuoyunda ciddi bir bilgi kirliliğine yol açtığına dikkat çekerek "Herkes Anayasa Mahkemesi karan ile bağlı olduğunu ıınutınamalıdır" dedi. Eminağaoğlu, şunlan kaydetti: "Eleştiriler saygı sınırının ötesine taş- mamalıdır. Yargı kararlan beklentiler- le örtüştüğü zaman hukukun üstünlü- ğüne saygı göklere çıkanhrken bazı ke- simlerin beklentileriyle örtüşmeyen ka- rarlar ortaya çıktığında ise yargı or- ganları insafsızca eleştirilere muhatap edilmemelidir. Yargı organlarının her za- man referansı hukukun üstünlüğüdür. Başka bir referans olamaz ve olmama- G E R E K Ç E B E K L E N M E L İ Ömer Faruk Eminağaoğlu, "Yasama or- ganı, anayasa çerçevesinde yetkilendiril- miş ve görevleri de anayasada gösteril- miştir. Burada yasama organı, 4. madde nedeniyle kendisine verilmeyen bir yetki- yi kullanmaya yeltenmemelidir" vurgu- sunu yaptı. Anayasa Mahkemesi'nin bu doğrultuda, 4. madde kapsamın- daki konularda kurucu meclis dı- şındaki meclislerin söz sahibi ol- madığını yasama organına hatır- lattığını ve bu yönden yasamaya fren yaptığını belirten Emina- ğaoğlu, "Tali kurucu mec- lisler, 4. maddcnin kapsa- mını daraltan anayasa de- ğişiklikleri yapamayacak- lardır. Yani 4. madde ile korunan değerlerde geri admı niteliğinde anayasa değişiklikleri yapamayacaklardır. Her meclis, kurucu meclis yetkisi kullanamayacağından, kurucu olmayan meclisler ilk dört maddeye dokunama- yacaklardır" dedi. Eminağaoğlu, açıklamasının sonunda ise şu vurguyu yaptı: "Anayasa Mahkemesi, anayasa değişikliğine ilişkin ya- sayı şekil yönünden incelerken kaynağını anayasadan al- mayan bir devlet yetkisi kullanmış değildir. Anayasa Mahkemesi'nin denetimi, kaynağını anayasadan alan bir yetkıye dayanmaktadır. Anayasa Mahkemesi karar so- nucu itibarıyla şu aşamada söylenebilecek olan; kaynağı- nı anayasadan almayan devlet yetkisi kullanamn, 4. mad- dedeki sınırları gözetmeyen yasama organı oiduğudur. Diğer konularda sağlıklı bir yorum ve değerlendirme ya- pabilmek için mahkemenin karar gerekçesini bcklemek gerekmektedir." lıdır. Ancak hukukun ilke ve kuralları- nı görmezden gelerek kendi anlayışları- nı hukuk olarak yansıtan ve dayatanla- rın, yargı organlarından kendi beklen- tileriyle bağdaşmayan kararlar ortaya çıktığında hukukun katledildiğini söy- lemeleri, yargı organlan kararlarıyla ger- çekte tescil edilenin, onlarm bu tarz söylemleri değil hukukun üstünlüğü ol- duğunu göstermektedir. Bu sonucun ortaya çıkabilmesi ise yargının, yasama ve yürütme gibi bağımsız bir erk olma- sıyla olanakhdır. Yargı; erkler ayrüığı sis- teminde, yasamanın veya yürütmenin bir erki ya da yasamaya veya yürütmeye bağlı bir erk değil, yasama ve yürütme gibi ulus adına yetki kuüanan bir eıktiı." 'Anlaşılabilir değil' Yargının, temel hak ve özgürlüklerin gü- vencesi, yasama ve yürütme yönünden ise "fren mekanizması" olduğunu vurgulayan Eminağaoğlu, "Konu bu yönüyle değer- lendirildiğinde, güçleri frenlenenlerin tepkilerinin anlamı, özde denetimsiz bir güç isteğini yansıtmaktadır. Bu söylem sahiplerinin hukuku özümseme yerine anayasayı koruyan Anayasa Mahkeme- si'ni, anayasayı ihlal eden bir kurum ola- rak göstermeleri, hukuk adına anlaşıla- bilir değildir" dedi. YARSAV Başkanı şöyle devam etti: "Konunun sağlıkiı değerlendirilmesi ve doğru sonuca varılabilmesi için, 1982 Anayasası yapılırken kurucu gücün, ya- sama organına her konuda yetki ver- mediği görmezden gelinmemelidir. Işte Anayasa Mahkemesi'ni eleştirenlerin gözden kaçırdıkları nokta burasıdır. Yasama organının, anayasanın 4. mad- desinde belirtilen konularda ulus adına yetki kullanması olanağı yoktur. 4. mad- de konusunda söz sahibi sadece kurucu meclistir. Dolayısıyla anayasanın 4. mad- desi kapsamında kalan konularda, ku- rucu meclisler dışındaki meclislerce ya- pılacak yasama işlemleri, kaynağını ana- yasadan almayan devlet yetkisi kullan- mak anlamındadır. Anayasanın 4. mad- desinde; 'Anayasanın 1. maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hak- kındaki hüküm ile 2. maddesindeki Cum- huriyetin nitelikleri ve 3. maddesi hüküm- leri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez' denildiğine göre, yasama or- ganı, bu maddenin kapsamını daralta- cak, bu düzcnlemeyi anlamsız ya da ge- çersiz kılacak ya da geri adım niteliğin- de hiçbir değişiklik yapamayacak, böy- le bir teklif verilemeyecektir. Teklif ya- sağını düzenleyen anayasanın, bu teklif yasaklarını, bağlayıcılığı olmayan bir bi- çimde, yani sadece bir öneri olarak ön- gördüğü söylenemez. Teklif yasaklarına rağmen değişiklik yapılması demek, ku- rucu meclis tarafından tali kurucu nıec- lislere verilmeyen bir yetkinin, tali ku- rucu meclis tarafından kullaıulması de- mektir." ÖSYM istatistikleri son 4 yılda ilahiyat fakültelerinin kontenjanının yüzde 97 oranında arttığını gösterdi İlalıiyata dev kontenjan Yargıtay 9. Dairesi Yüksek Hakem Kurulu Onursal Başkanı Özkul, anı ormanına ağaç dikti. Özkul: Türban karanna herkes uymakzorunda ERZURUM (Cumhuriyet) - Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Yüksek Hakem Kurulu Onursal Başkanı Aydın Özkul, "Anayasa Mahkemesi'nin türbanla ilgili verdiği karara uymak zorundayız" dedi. Yüksek yargı üyejeri, Erzurum gezisinde Yargıtay Onursal Üyesi lbrahim Polat Solak'ın eşi Tülay Hayriye Solak adına oluşturulan anı onnana ağaç dikti. Gazetecilerin soruları üzerine Anayasa Mahkemesi'nin üniversitelere türbanla girilmesini öngören anayasa değişikliğini iptal eden karannı değerlendiren Özkul, "Türbanla ilgili herkesin kişisel görüşü vardır. Benim şahsi görüşüm; Anayasa Mahkemesi, Türkiye'nin en yüksek yargı organıdır. Onun verdiği karara uymak zorundayız" diye konuştu. ANKARA (ANKA) - ÖSYM 2007-2008 istatistik- lerini yayunlarken, son gün- lerde gündeme gelen ilahiyat fakültelerindeki kontenjanlann son 4 yılda yüzde 97 oranında artış yakaladığı ortaya çıktı. YÖK, bu yıl ilahiyat konten- janlannı yüzde 100'e yakın oranda arttırmayı plan- larken, 2004 yılında 501 olan kontenjan 2008 yı- lında 1500'e ulaşacak. ÖSYM 2007-2008 ista- tistiklerine göre, ilahiyat fakülteleri sadece son 1 yılda kontenjanlan- nı yüzde 46 oranında arttırdı. lstatistiklere göre ilahiyat fakül- tesi bulunan 20 üni- versite 2007-2008 dö- neminde bu fakülte- lere toplam 988 öğ- renci aldı. ilahiyat fa- külteleri kontenjan- lan 2004-2005 eği- tim dönemi ile 2007- 2008 cğitinı dönemi arasında yüzde 97 ar- tış yakaladı. ÖSYM istatistikle- rine göre ilahiyat fa- külteleri son yıllarda kontenjanını önemli miktarda arttırdı. YÖK, son yaptığı ge- nel kurul toplantısın- da da üniversite kon- tenjanlannda yüzde 25'e yakın artışa onay verdi. Söz konusu ar- tış sonrasında ilahiyat fakülte- lerinin kontenjanının toplamda 1500'e ulaştığı belirtilirken, bu artış ile son 5 yılda ilahiyat fakültelerindeki kontenjan ar- tışı yüzde 199 oranında artmış olacak. I Üniversite Ankara Atatürk Cumhuriyet 18Mnrt Çukurova Dicle 9 EylOI Erciyes Fıral Harran Hlllt Islanbul Siitçii Imam Marmara 19 Mayıs Rlzs Sakarya Selçıık S. Demirel Uluılag Toplam 2004V 52 31 21 21 21 31 31 21 21 21 21 21 21 31 21 21 21 31 21 21 501 2005 82 31 21 21 21 31 31 21 21 21 21 47 21 41 21 21 21 31 21 21 567 2006 103 31 21 31 21 21 52 31 21 21 21 62 21 62 21 21 31 31 21 31 675 226 31 21 31 21 21 74 46 22 22 21 98 21 134 22 21 21 54 37 44 988 68'lüer2008'i 'atılım yılı' ilan etti tstanbul Haber Servisi - 68'liler Birliği Vakfî Baş- kanı Sönmez Targan sömürü ve saldın düzeniyle, gericilikle mücadele etmek gereğinin altmı çizerek vakfin bu yılı "atılım yıb" ilan ettiğini söyledi. • 68'liler Birliği Vakfı'nm 2008 yılı Danışma, Yönctim ve Başkanlar Kurulu toplantılan dün Ar- mada Otel'de gerçekleştirildi. Vakıf başkanı Targan, Anayasa Mahkemesi'nin türban karan ile AKP'nin kapatılma davasına ilişkin görüşlerini açıklarken "Türkiye'yi oldukça sıcak bir gündem bekliyor. Bugüne kadar yargının kararlan toplum tara- fından sessizce değerlendirilirdi, ancak ilk kez yargıya saldın noktasına gelindi. Açıkça görü- lüyor ki, gericilik toplumun bütün kademeleri- ni sarmış ve bununla baş etmek maalesef zor ola- cak" dedi. Vakfin Danışma Kurulu üyesi emekli Bin- başı Erol Bilbilik, Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) giderek Büyük Asya Projesi halirü aldığına dikkat çekerek, "Amerika'nın Erdoğan'ı Türki- ye'nin başına oturtmasının nedeni, devletin re- jimini değiştirmek ve BOP'u genişletmek" diye konuştu. Vakfin danışma kurulu üyelerinden Prof. Dr. Coşkun Özdemir, türban meselesinin "çağdaş olmak ile olmamak arasındaki mesele" olduğu- nu belirterek "Şerif Mardin'in de söylediği gibi, bu- gün Türkiye'de imam, öğretmene galip gelmiş- tir. Bizim burada aklın iktidarını sağlama zo- runluluğumuz var" dedi. Genel siyasi durum değerlendirmesinin ardından yapılan toplantıda danışma kurulu işbölümü yapıl- dı, kurul bildirisi hazırlandı. Vakıf, 2008 yılı için Kü- ba gezisi, belgesel film ile film projelerine imza at- mayı kararlaşhrdı. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Bu veda yazısı Cumhuriyet okurlarına ve de tabii gazetede 16 yıl birlikte çalış- tığım arkadaşlarıma... Kolay değil 16 yılımı geçirdiğim kurumu terk etmek. Bunları yazarken boğazım dü- ğümleniyor. İlk gazeteye başladığım gü- nü anımsıyorum... Sonraki yılları... Cumhuriyet'te çalışırken yitirdiğimiz sevgili dostlarımı, büyüklerimi; Berin Na- di'yi, Uğur Mumcu'yu, Ergun Balcı'yı. Mehmet Kemal'i, Mustafa Ekmekçi'yi, Ahmet Taner Kışlalı'yı. Oktay Kurtbö- ke'yi, Ali Ulvi'yi ve daha birçok değerli meslektaşımı anımsıyorum. Ergun Balcı, filtresini kopardığı siga- rasıyla koridordan laf atarak yürürdü. Mehmet (Kemal) Ağabey, benim odada soluklanır ve sonra yoluna devam eder- di... ••• Profesyonel gazeteciliği Cumhuriyet'te öğrendim. Daha önce genel yayın mü- dürlüğünü yaptığım günlük Aydınlık ga- zetesi bu mesleğe başlamam için ilk adımdı. Sonra Milliyet'e ve Cumhuriyet'e yazı dizileri hazırladım. 1 Kasım 1992'deCumhuriyet'in Cağa- loğlu binasının kapısından içeri girdim ve giriş o giriş. Tabii o zaman da bu gaze- tede yıllardır çalışanlar bulunuyordu. Baş- ta llhan Ağabey olmak üzere, Hikmet Çe- tinkaya, Şükran Soner, Abdülkadir Yü- celman bu gazetenin en kıdemlileri ola- rak gazeteye katkılarını sürdürüyorlar. ••• Bu 16 yıllık Cumhuriyet'teki son ve en zor yazım. Çok değişim taraftarı olmama rağ- men tutucu bir tarafımın olduğunu söyle- yebilirim. Cumhuriyet'ten ayrılmaya karar vermem kolay olmadı. Günlerce düşündüm taşındım. "Sıfır Noktası" başlıklı köşemdeki de- ğerlendirmeleri begenmeyenler, tepki gösterenler oldu. Tehdit edenlerle bile kar- şılaştım. Bu tepkilerin gazete okurlarının küçük birkesimini temsil ettiğini biliyorum. Benim bazı düşüncelerime katılmasa- lar bile Cumhuriyet okurlarının ezici ço- ğunluğunun düşüncelerin özgürce açık- Bir Veda Yazısı... lanmasından yana olduklarının tanığı- yım. Benim gazetedeki varlığımı bir dü- şünce zenginliği sayanlar, bana zor za- manlarda destek veren okurlar, bu köşeyi canlı tutmamı sağladılar. ••• Cumhuriyet'e başladığım ilk yıllardaki sı- kıntıları hatırlıyorum. Uzan grubu geç- mişten kalan alacakları için icra memur- larıyla birlikte gazetenin kapısına dayan- dığında, icracılan gazeteye sokmamak için direnmiştik. Yıllarca maaşlarımızın çok küçük bir bö- lümünü alarak ayakta kalmaya çalışmış- tık. llhan Ağabey, "Çocuklar gazete 80 bi- ne çıksın, düzlüğe ulaşınz" diyordu. Cum- huriyet şimdi llhan Selçuk önderliğinde düzlüğe çıkmış durumda. Artık gazete kâr ediyor... ••• 16 yıl önce bu gazetenin kapısından Ay- dın Engin'le birlikte girmiştik. Aydın, 12 Eylül öncesi dönemde Politika gazetesi- nin, ben de Aydınlık gazetesinin genel ya- yın müdürleriydik. Hikmet Çetinkaya, Ay- dın'la birlikte çalıştığımız odaya gelir ve "Bir Maocuyla bir Sovyet taraftannın ay- nı odada yıllar sonra buluşması bir ha- berdir" diyerek laf atardı. Rahmetli Ergun Balcı, "Ben de Troç- kistim dostlar" diyerek sohbete katılırdı. ••• Abdullah Öcalan'la 1993 yılında Be- kaa'da yaptığım söyleşi 10 gün boyunca gazetede yayımlanmıştı. Aynı yıl Kemal Burkay'la da bir söyleşi yapmıştım. Bu iki söyleşiyi kitap haline getirince hakkımda dava açıldı ve Terörle Mücadele Yasa- sı'ndan 2 yıla mahkûm edildim. Bu dönem dahil her dönemde Cum- huriyet bana sahip çıktı. llhan Ağabey'in o zor günlerdeki desteğini ve sonraki des- teklerini hep şükranla anmaya devam ede- ceğim. • • • Genel Yayın Müdürü lbrahim Yıldız'ın, Yazıişleri Müdürü Mehmet Sucu'nun, Ha- ber Müdürü Hakan Kara'nın, Idare Mü- dürü Hüseyin Gürer'in, Akın Atalay başta olmak üzere hukuk bürosunun, bu- rada adlarını tek tek saymam mümkün ol- mayan yazar ve muhabir arkadaşları- mın, idarecilerin ve idarede çalışan ar- kadaşlarımın hep yardımlarını gördüm. Cumhuriyet bir okul. Ben bu okulda uzun bir eğitimden geçtim. Gazeteciliğe devam edeceğim. Demokrasiyi, özgürlükleri, insan hakları- nı, farklılıklarımızı bir zenginlik olarak ya- samaya olan inancımı her koşul altında sa- vunmayı sürdüreceğim. ••• Anılarımla yaşamayı severim. Cumhu- riyet'te öylesine çok anılarım var ki... Onları bir zenginlik olarak yanımda gö- türüyorum. Sevgili Cumhuriyet okurları... Sevgili gazeteci arkadaşlarım... Bir gün yeniden bir yerlerde buluşmak umuduyla sizlere veda ediyorum. Hepinize teşekkür ediyorum... Sevgiyle kalın...