Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 30 HAZİRAN 2008 PAZARTESİ
8 HABERLERİN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul B 30 Sinop B 27 Adana
Edirne B 36 Samsun B 29 Mersin B
Kocaeli B 33 Trabzon PB 26 Diyarbakır PB 41
Çanakkale PB 33 Giresun PB 27 Şanlıurfa PB
Izmir B 35 Ankara PB 32 Mardin PB
Manisa B 39 Eskişehir PB 33 Siirt PB
Aydın B 36 Konya PB 33 Hakkâri
Denizli B 38 Sıvas B 29 Van PB
Zonguldak B 25 Antalya B 35 Kars
Yurdun kuzeydoğu ke-
simleri parçalı çok bu-
lutlu, Doğu Ânado-
lu'nun kuzeydoğusu ve
Artvin çevreleri kısa sü-
reli ve yerel olmak üze-
re sağanak ve gök gü-
rültülü sağanak yağışlı,
diğer yerler az bulutlu
ve açık geçecek. Hava
sıcaklığı mevsim nor-
malleri üzerinde seyre-
decek.
DIŞ M E R K E Z L E R
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
PB
PB
19
17
18
23
21
22
24
15
Berlin 23
Münih PB 21 Zürih
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Soyfa
Roma
Atina
PB
B
PB
Y
Y
PB
B
2 7
32
24
29
27
30
33
PB 25
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Sam
Y
PB
Y
A
PB
Y
Y
A
R
22
34
23
32
26
25
34
36
37
0Açık f*\ Parçalı bulutlu ı)
Bulutlu Çok bulutlu Yağmuriu
TÜRKEĞİTÎM-SENİNANKETİ
Öğretmene
buyıl da
tatilyok
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Okullar tatile girdi ancak eğitimcilerin sa-
dece yüzde 16'sı tatil beldelerine gidip
dinlenebilecek. Öğretmenlerin yüzde
42'si tatilini memleketinde geçirirken,
yüzde 42'si ise evinden dışan çıkamıyor.
Bugüne değin hiç tatil yapmayan eğitim-
cilerin oranı yüzde 43 gibi önemli bir ora-
na ulaşırkeıı, tatile gidenler de ihtiyaçlan-
nı ya kredi kartı ya banka kredisi ya da
borç alarak karşılıyor. Türk Eğitim-Sen,
"Eğitimcilerin Tatil Eğilimi" başlıklı bir
anket yaptırdı. Ankete katılan eğitimcile-
rin verdiği yanıtlar şöyle:
• Eğitimcilerin yüzde 42'si tatilini ev-
de, yüzde 42'si memlekette, yüzde 16'sı
ise tatil yöresinde geçirecek.
• Tatil için ayırabilecekleri para yüzde
66'sı için 300-500 YTL, yüzde 11 'i için
800-1000 YTL, yüzde 12'si için 500-800
YTL, yüzde 7'si için 1000 -1500 YTL,
yüzde 4'ü için 1500-2 bin YTL ve yüzde
2'si için de 2 bin YTL'den fazla.
• Eğitimcilerin yüzde 51 'i tatil harca-
malannı kredi kartma taksit yaptınyor,
yüzde 35'i biriktirdiği parayı harcıyor,
yaklaşık yüzde 8'i borç alıyor, yüzde 6'sı
da banka kredisi kullanıyor.
• Anketteki "Tatil, sizin için ne ifade
ediyor" sorusuna, eğitimcilerin yüzde
15'i "Ek iş yapmak" yanıtını verdi.
'Ne iş olsa' yapıyorlar
• Her 100 öğretmenden 43'ü bugüne
kadar hiç tatile gitmedi.
• Yüzde 16'sı yılda bir kere, yüzde 2'si
yılda iki kere, yüzde biri ise üç ya da daha
fazla kere tatile giderken, yüzde 81 'i ise
düzenli olarak tatile çıkamıyor.
• Eğitimcilerin yüzde 70'i tatili bir ihti-
yaç olarak görürken, yüzde 30'u ise ihti-
yaç kabul etmiyor. thtiyaç görmeyen eği-
timcilerin yüzde 72'si, bunun gerekçesini
"Tatil bütçemi çocuklarımın okul mas-
rafına ya da diğer ihtiyaçlara ayırıyo-
rum" şeklinde açıklarken, yüzde 19'u ta-
tili "lüks" olarak gördüğünü belirtiyor.
• Her 100 öğretmenden 34'ü okullar ta-
til olduğunda ek iş yapıyor. Ek işte çah-
şan eğitimcilerin yüzde 6O'ı "her türlü
işi yaptığını", yüzde 13'ü özel ders verdi-
ğini, yüzde 11 'i tesisatçılık, boya, badana,
tamirat ve bahçe işleri, yüzde 4'ü taksici-
lik, yüzde 4'ü pazarcılık, yüzde 3'ü işpor-
tacılık, yüzde 3 ü nakliyatçılık, yüzde 2'si
ise garsonluk yapıyor.
'Maaşlar iyileştirilmeli'
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Ismail
Koncuk ise eğitimcilerin tatil dönemini
tatil amaçlı değerlendiremeyeceğini, eko-
nomik sorunlardan dolayı bir kısmının ta-
tilini evinde ya da memleketinde, bir kıs-
mının ise ek iş yaparak tatili geçireceğini
belirtti. Tatil masrafı ile baş edemeyen
eğitimcilerin, mecburen çocuklannı da ta-
tilden mahrum bıraktıklannı vurgulayan
Koncuk, "Hükümet maaşlarda iyileştir-
me yapmahdır. Aksi halde eğitimciler,
günden güne eriyecek ve mutsuz, hu-
zursuz, geleceğe güvenle bakamayan
eğitim ordusu oluşacaktır" dedi.
ODTÜ REKTÖRÜ AKBULUT:
Üniversitelerde
kalite düşüyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut,
Türkiye'de son yıllarda üniversitelerin
bütçe ve kadrolannm sürekli olarak kısıt-
lanırken kontenjanlann hesapsızca arttınl-
masmın eğitim kalitesinde düşmeye yol
açtığını söyledi. Üniversitenin dün düzen-
lenen mezuniyet töreninde bir konuşma
yapan Akbulut, bilimin ve nitelikli insan
gücünün kaynağı olan üniversitelerin bilgi
toplumlarınm en gözde kurumlan olduğu-
nu belirtti. Akbulut, "Ancak ülkemizde
özellikle son yıllarda üniversitelerin
bütçe ve kadrolannm sürekli olarak kı-
sıtlandığım, kontenjanlannsa hesapsız-
ca arttırıldığım görüyoruz. Bu tutıım
öğretim üyesi başına düşen öğrenci sa-
yısını arttirmakta ve yüksek standart-
larda eğitimin en temel koşulunun dahi
sağlanmasını imkânsız kılmaktadır.
Tüm bu olumsuzluklara karşı toplum-
da| büyük saygınlık kazanmış olan OD-
TÜ, özgür üniversite olma özelliğini ba-
şarıyla sürdürmektedir" diye konuştu.
Karli > Gök gûrullülü
Telekom personelinin maaşlanndan kesilen 122.5 milyon YTL yeni yönetime geçti
Çalışanın parası Oger'e
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Türk Telekom ça-
lışanlannın maaşmdan kesintilerle
oluşturulan Sağlık Yardım Sandı-
ğı'nın, içindeki 122.5 milyon
YTL'si ile birlikte yeni yönetime
aktanldıği ortaya çıkh. Türk Tele-
kom'un eski Başmüfettişi ve Pa-
zarlama Dairesi Başkanı Fazlı
Köksal, Oger ile yapılan sözleş-
mede yer almadığı için devrin usul-
süz olduğunu belirterek "Çalışan-
lara dağıtümayacaktiysa, sandı-
ğın Hazine'ye aktarılması gere-
kirdi. Kamu kaynağı usulsüz
olarak Oger Telecom'a aktarıl-
mıştır" dedi. Fazlı Köksal, kuru-
mun sandığınm yeni yönetime usul-
süz olarak devredilmesine ilişkin
süreci şöyle açıkladı:
• Türk Telekom Sağlık Yar-
dım Sandığı, PTT Sağlık Yardım
Sandiğı'nm devamı niteliğinde
kuruldu.
Genel müdürlüğe yetki
• Kuruluş ile ilgili 406 sayılı ya-
saya,4502 sayılı Yasanm 13. mad-
desiyle eklenen Ek 23. maddede
sandığın başlıca kaynaklan "Per-
sonel ayhkları karşüığı ödeneği-
nin yüzde 0.1 'ine kadar verilecek
paralar" ile "personelin aylıkla-
nııın yüzde 1 oranından fazla ol-
mayacak şekilde yapılacak ke-
sintiler" şeklinde belirtildi.
• Aynı maddede "Sandığın
tasfıye edilnıesi, özel sağlık sis-
temine dönüştürülnıesi veya
gerekli görülecek diğer düzen-
lemelerin yapılması hususları
31.12.2003 tarihine kadar Türk
Telekom Yönetim Kurulu ta-
rafından düzenlenir" hükmü
de yer aldı.
• Türk Telekom Yönetim Ku-
rulu, telekom sektöründeki
1.1.2004 tarihli serbestleşme ön-
cesi, 18.12.2003 günü yaptığı 49
No'lu toplantısında Ek. 23. mad-
Ç a n k a y a ' d a o r g a n i k p a z a r ^ f ^ ^
* w r zaryerınde kurulan, "Organik Urunler
Pazarı" hizmete açıldı. Pazar günleri kurulacak pazarda giysiden temizlik malzemesine, seb-
zeden nıeyveye birçok ürünün sertifikalı organik üretimlerinin satıldığını anlatan Çankaya Be-
lediye Başkanı MuzafTer Eryılmaz, "Dünyada büyük bir çevresel kirlenme var. Doğamız, su-
yumuz kirleniyor. Bu nedenle sağlığı korumanın en önemli yolu sağlıklı ürünler tüketmektir"
dedi. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cem Özkan ise görünüşle-
rine bakarak bu ürünleri almaktan vazgeçmenin doğru olmadığını belirtti. Özkan, daha fazla
para vererek alınan organik ürünlerin sağlıklı olduğunun unutulmamasını istedi. (Fotoğraf: AA)
de gereğince sandığın dönüştü-
rülmesi, tasfıye edilmesi veya
yeniden düzenlenmesi için genel
müdürlüğe yetki verdi.
• Ancak 31.12.2003 gün ve
9303 sayılı makam olurundaysa
sandığın mevcut yapısının korun-
masının uygun'olduğu belirtildi.
^ Dolayısıyla yasada belirtilen
tarihe kadar Sandık yeni yapısma
kavuşturulmadı.
*' OgerTelecom ile yapılan de-
vir sözleşmesinde de sandıktan bir
kelime ile bile bahsedilmedi.
• Devir sözleşmesinde Sandığın
malvarhğının Türk Telekom ile
birlikte devredildiğine dair bir hü-
küm olmadığı için, sandığın para-
sı üzerinde Türk Telekom Yöneti-
mi tasarruf hakkına sahip değildir.
Devir tarihi itibanyla bu paranın
Hazine'ye intikal etmesi gerekir.
Sandık, vakıf oldu
• Devir sonrası, Oger yönetimi
27 Aralık 2007 tarihi itibanyla
Türk Telekom Sağlık ve Sosyal
Yardım Vakfı'nı kurdu.
• Vaknn kuruluşu için tahsis edi-
len 122.513.434 YTL sandığın bi-
rikmiş nakdi varhğına eşit olması-
na karşın Vakıf sencdinde bağışta
bulunan olarak Türk Telekom Sağ-
lık Yardım Sandığı değil Türk Te-
lekomünikasyon AŞ gözüktü.
Usulsüz kaynak aktarımı
• Türk Telekom Yönetim Ku-
rulu, sandığın vakfa dönüşmesi
yolundaki karannı 31.12.2003 ta-
rihine kadar almadığı için vakfın
kurulması usulsüzdür.
• Vakfın kurulması kararını
alanlar ve vakfin kuruculan, Hazi-
ne'ye veya Türk Telekom perso-
neline ait 122.513.434 YTL'yi hak-
sız olarak mal edinmişlcrdir.
• Oger Telecom Ağustos 2007
tarihi itibanyla 122.513.434 YTL
tutanndaki kamu kaynağını usulsüz
olarak kullanmaktadır.
^ Yönetim Kurulu'nda
31.12.2003 tarihine kadar karar
alınmadığı için, bu tarihte görev-
de bulunan yönetim kurulu üye-
lerinin Türk Ceza Yasası'nda ta-
nımlanan "görevi ihmal" suçunu
işledikleri açıktır.
'Eğitim piyasaya bırakddı9
Başbakan 'ın dershaneleri hedefalan sözlerini eleştiren eğitimciler, AKP'nin eğitimi
özelleştirerekkalitesizleştirdiğini ve bütünyükü velilerin sırtınayıktığını vurguladılar
MEHLİKA AKGÜN
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ders-
hane sistemine ilişkin olarak söylediği, "Niçin
öğrenciler üniversite hazırlık kurslarına gi-
der? Bunu anlamakta zorlanıyorum" sözle-
rine eğitimcilerin tepkisi sürüyor.
Eğitim ve Bilim Işgörenleri Sendikası (Eği-
tim-lş) Genel Başkanı Yüksel Adıbelli,
AKP'nin, iktidara geldiği 2002 yılından itiba-
ren devlet okullanna ve eği-
timcilere gereken özeni gös-
temıediğini belirterek "AKP
eliyle tarikat ve cemaatle-
rin uğraşlan hız kazandı.
Eğitim sisteminde özelleş-
tirmeye girilerek dersha-
neler özendirici hale geti-
rildi, devletin okulları ka-
litesizleştirildi" dedi.
AKP'nin hukuktan, mu-
halefetten, sendikalardan ya
da basından çekinmediğini
dile getiren Adıbelli, son
yıllarda tarikat ve cemaatlere
bağlı özel okullann ve ders-
hanelerin sayısında artış ya-
şandığım söyledi. Devlet
okullanna yatinm yapılmadığını, eğitimin "ge-
rici kadrolaşmalara" bırakıldığını vurgulayan
Adıbelli, "Liyakati olmayan kişiler yönetici ol-
du, sınıflar çok kalabalık ve ne yazık ki eği-
timde fırsat eşitliği yok. Altyapı çalışmaları
yapılmadan dershanelerin kaldırılması ıııüın-
kün değil" diye konuştu. llk ve ortaöğretimin
her aşamasının yeniden gözden geçirilmesi ge-
rektiğine işaret eden Adıbelli, sözlerini şöyle sür-
dürdü: "Sıııav sistemi de bu yapılandırmaya
göre yeniden gözden geçirilmeli. öğretmen ye-
tiştirecek yeni kurumlar \ apılmalı. siyaset ınil-
li eğitimden elini çekmeli, öğretmenlerin ve
eğitim çalışanlannın gerçek anlamda insan-
ca yaşayabilecek bir maaşı olmalı"
'Konuşmaİar verilere dayanmalı'
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı tsnıail Kon-
cuk da Türkiye'de 2002'de 2 bin 122 olan ders-
hane sayısının 2007'de 3 bin 987'ye ulaştığı be-
lirterek "Başbakan'ın sözleri gerçeği yansıt-
mamaktadır. Devlet adamlarının konuşma-
gulayan Koncuk, AKP'nin iktidara geldiği
2002'den itibaren eğitimdeki hiçbir sorunu
çözmediğini söyledi.
Koncuk, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın
üniversitelerin özelleştirilmesi ile ilgili açıkla-
malarını da eleştirerek "Bu ülkede üniversite-
lerin katkı paylarım bile ödemekte zorlandığı
için okulunu bırakan öğrencilerimiz var.
Bu ülkenin yöneticileri Türk insanının nasıl
geçindiğini bilmiyorlar, ancak bilmek zo-
rundalar."
YükselAdıbelli:
AKP eliyle tarikat
ve cemaatlerin
uğraşlan hız
kazandu Eğitim
sisteminde
özelleştirmeye
girilerek
dershaneler
özendirildi,
devletin okulları
kalitesizleştirildi.
İsmail Koncuk:
Çeşit çeşit sınav
yapacaksımz,
sonra da
öğrencilere bu
yarışa girmeyin
mi diyeceksiniz?
Bu yarışı ortadan
kaldırmadan
dershanelerin
kaldırılması
mümkü'n değiL
ları birtakım verilere dayandırılmahdır" de-
di. Başbakan'ın, toplumun hoşuna gidecek
açıklamalar yaptığını belirten Koncuk, şunlan
söyledi: "Ancak bunlar pek doğru yaklaşımlar
değil. Seviye Belirleme Suıavları, Öğrenci Seç-
me Sınavı gibi çeşit çeşit sınav yapacaksımz,
sonra da öğrencilere bu yarışa girmeyin mi
diyeceksiniz? Eğitimde ciddi bir fırsat eşit-
sizliği var ve bu yarışı ortadan kaldırmadan
dershanelerin kaldırılması mümkün değil"
Türkiye'nin eğitim politikalannda 6 yıldan bu
yana ciddi anlamda gerileme yaşandığını vur-
Kılıç: Sistem
gözden geçirilmeli
Eğitim ve Bilim Emek-
çileri Sendikası (Eğitim-
Sen) Genel Başkanı Zü-
beyde Kılıç ise Türkiye'de
eğitim sisteminin kamusal
hak olmaktan çıkanldığını
belirterek eğitimin piyasa-
laştınldığım, bilimsellikten
uzaklaştınldığını ve nite-
liksizleştirildiğini vurgula-
dı. Kılıç, "Eğitim giderek
piyasaya terk edilmiş, sı-
nava endekslenmiştir.
Dershaneler de bu siste-
min ürettiği sonuçlardan bir tanesidir. Öğ-
renciler ve veliler zorunlu olarak dersha-
nelere yönelmişlerdir. Bu sorun çözülmek is-
teniyorsa sistem bütünüyle gözden geçiril-
melidir" diye konuştu.
Kılıç, eğitimin yeniden kamusal bir hak ola-
rak tüm yurttaşlara eşit, parasız ve nitelikli ola-
rak verilmesi gerektiğine dikkat çekerek "Eği-
linıe ayrdan payın ve yatırımlarııı arttuılması
gerekir. Türkiye'de eğitim yatırımları ha-
yırseverlere, eğitim yükü de velilere bırakıl-
mış durumdadır" görüşünü kaydetti.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baj/tarafı 1. Sayfada
tılara açıldı. Kaç kurum Lordlar Kamarası'nda böy-
lesine olağanüstü ilgiyle karşılanır; okurun yorumuna
bırakalım.
Gülen'le ilgili gelişmeler hızlı seyrediyor. Yargıtay'ın
kararı genel anlamda bilinenin ilanıydı. Gülen'in si-
lahlı terör örgütü çerçevesinde yargılanmasının te-
meli yoktu. Olayın asıl boyutu ABD'de seyrediyor...
Gülen, Türkiye'ye geliş koşullarının kolaylaştığı şu
günlerde, ABD'de kalış koşullannı güçlendirmeye ça-
lışıyor. Yeşil Kart almak için yaptığı başvuru red-
dedildi. Savcının Gülen'le ilgili dile getirdiği kuşku-
lar ilginç; insanın Amerikan savcısı iyi bir Cumhuri-
yet okuru mu, diyesi geliyor!
• • •
Gülen, ABD'de kalış zeminini güçlendirmek için
"iş, bilim, sanat, eğitim ve spor alanında olağanüs-
tü yetenekli" kişilere verilen oturma ve çalışma izni
almak istedi. Mahkeme şu yanıtı verdi:
"Bu alanlardan biri hakkında olağanüstü yetene-
ğini belgeleyememiştir!"
Gülen'in çevresindekiler hemen şöyle bir tümce
ürettiler:
"Kendileri, dini hoşgörüyü eğitim kurumlarına
sokma metotlan geliştirmiştir.."
Mahkeme sordu:
"Nedir bu metotlar?"
Buna verilen yanıt da tatmin edici olmadı... Bü-
tün bunların üstüne savcı demez mi:
"Gülen'in olağanüstü büyük maddi gücü var. Bu
güce erişmede CIA ile ilişkilerinin rolü olabilir!"
Gülen hareketinin CIA ile bağlantısı var mı yok mu
sorusu, şöyle bir soru kadar abes:
Mayoyla denize giren kişi ıslanır mı?
Bu soruya Gülen mantığıyla yanıt vermek için ön-
ce şu sorunun yanıtlanması gerekir:
Deniz ıslak mıdır?
Gülen'in 199O'lı yılların basından itibaren hızla bü-
yümesinin temel etkeni şöyle özetlenebilir:
ABD, yıkılan Sovyetler Birliği'nin ardından Orta As-
ya'yı kendi nüfuzu altına almak için Gülen'i taşeron
olarak kullandı. Her şey bu temelin üstüne oturtul-
du.
•••
Geçen hafta ABD'den gelen haberler ilk bakışta
kafa karıştırıcı nitelikteydi...
1997'den beri ABD'de yaşayan Gülen'le igili
Amerikan makamlarının kafasında neden ani soru
işaretleri oluşmuş gibi bir hava veriliyor?
Beş şık sıralayalım:
A- ABD, Gülen'i Orta Asya'da yeterince kullandı.
Zamanla gerçek kimliği açığa çıktı. Rusya, özbe-
kistan Gülen okullarını kapattı. ABD, Gülen'in son
kullanma tarihinin dolduğunu düşünüyor.
B- ABD, Gülen'in yeni dönemde Afrika'da kulla-
nılmasını planlıyor. Bu süreçte tüm iplerin kendi elin-
de olmasını sağlamak için oturma iznini sallantıda
bırakıyor. Kendisine bağlı Gülen'i daha da bağımlı
kulluğa çekiyor.
C- Türkiye'nin iç dengelerini dikkate alıyor. önü-
müzdeki dönemin nasıl sonuçlanacağını kestire-
mediği için Gülen'e karşı daha ortada bir duruş ser-
giliyor.
D- AKP'nin kapatılması davası sonrasında Gülen
hareketi nasıl bir tavır sergileyecek? Bu konuda net-
leşmiş bir anlaşma olmadığı için ABD, Gülen'e "çiz-
gimizden çıkarsan çizeriz" mesajı veriyor.
E- Hepsi.
Gülen, ABD'den gelir-gelmez ayrı konu. Biz Tür-
kiye'dekilere seslenelim:
Kendinize gelin!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
Çağdaş Yaşam ve Önemi
Meral PAZAR
• Baştarafı 2. Sayfada
Aydınlanmamış insanlann yaşadıklan sıkıntılan, aç-
mazlan günlük yaşamımızda ders verici özellikleriy-
le görürüz. Kimi insanlar, yaşadığımız sorunlan,
dertlcri "tanrısal ceza" diye değerlendirirler. Kişi, içi-
ne düştüğü durumda kendinin, sorumluluğunun payı-
nı hiç düşünmez! Örnekler çoktur bu bağlamda...
Hastanelere gittiğimde gözlemlerim insanlan... Ço-
ğu dert, sorun, aydınlanmamışlığına, yoksulluğun bir
ürünü olarak insanlann başına gelir. Sözgelimi, çev-
rcmize eleştirel gözle baktığımızda, hastalıklann, so-
runlann, çoğunun bilgisizlikten, kadın-erkek eşitsiz-
liği, duyarsızlıklar, hele de kadınlann, kızlann kuşa-
tılmış, baskıcı yaşam biçimlcrine tutsak kılınmalanndan
kaynaklandığını görürüz.
Sonuç
Çikış yolu, düşünsel karanlığı aşıp, özgür düşüncenin
(ufkuna) çevrenize yelken açmaktadır. Aydınlanma ola-
naklanna erişip içsel ve dışsal olarak gelişen insanlar,
olumsuzluklann, geriliklerin, tutsaklıklann zincirlerini
kırmış, özgürlüğün, birey olma yolunda gelişip, ser-
pilmenin gönencine erişmişlerdir.
Unutmayalım, bilimsel düşünme ve çağdaş yaşam
aydınlanma devriminin temelleri üzerinde yükselip ge-
lişmiştir. Tüm bu nedenlerden dolayı vazgeçilmezidir
insanhğın!..
Newsweek: Kıbrıs
J
ta ya
uzlaşmaya bölünme
VVASHINGTON (ANKA) - ABD'de yayımlanan
Newsweek dergisi, Kıbns'ta Rum lider Dimit-
ris Hristofyas ve KKTC Cumhurbaşkanı Meh-
met Alı Talat arasında süren görüşmelerin ba-
şarısızlıkla sonuçlanınası halinde bölünmenin
kalıcı bir hale geleceğini iddia etti. Dergi, 1 yıl
içinde ortak bir zemin bulunamazsa KKTC'nin
bağımsız bir devlet olarak tanınması için bir çer-
çeve oluşacağını kaydetti. Haberde, Kosova'da
yaşanan sıkıntılann, Yugoslavya'nın başansız
örneğini izlemektense farklılıklan uzlaştırmak
konusunda ilham verici olduğu da belirtildi.