Catalog

27 HAZİRAN 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Talat DİSK'i zfyaret etti • tstanbul Haber Servisi - KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, DÎSK Genel Merkezi'nde Genel Başkan Süleyman Çelebi ile bir araya geldi. Talat, 1 Temmuz'da Kıbns Rum Kesimi ile görüşeceklerini belirterek, "Kıbns sorununa bütünlüklü çözüm bulmak; bütün kapasitemizi kullanarak başlatacağımız müzakere süreci için, çok kısa bir zaman içinde tarih belirleyerek bu süreci başlatmak hedefindeyiz" dedi. Çelebi de Kıbns sorunun çözümünde AB'nin, 'çifte standarth' yaklaşım göstermemesi gerektiğini belirtti. Çorlu'da 1 tutuklama daha • ÇORLU (Cumhuriyet) - Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde, teknik işlerden sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Erdoğan Yıldız tutuklandı. Çorlu Belediyesi'nde "irtikap ve zimmet", "ihaleye fesat kanştırmak" iddiasıyla geçen cuma günü düzenlenen operasyonda aralannda Belediye Başkaıu Altan Ersin ile iki başkan yardımcısırun da bulunduğu toplam 11 kişi tutuklanmıştı. İşe başvunmca yakalandı • İZMİR (AA) ^ Ege Üniversitesi Hastanesi'ndeki taşeron fırmaya temizlik işçisi olmak için başvuran kişinin kullandığı kimliğin sahte olduğunu belirleyen polis, Ş.A'yı gözaltına aldı. Zanlının Diyarbakır'da gıyabi olarak yargılandığı, terör örgütü üyesi olmak ve adam öldürmek suçlanndan ömür boyu hapis cezasına çarptınldığı, aynca hakkında yakalama emri çıkarıldığı belirlendi. Eymür'e para cezası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski MİT Kontrterör Daire Başkaru Mehmet Eymür, eski MÎT Müsteşan Şenkal Atasagun'a hakaret ettiği gerekçesiyle Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, 7 ay hapis ve 513 YTL adli para cezasına çarptınlırken hapis cezası adli para cezasına çevrildi. Iddianamede, Eymür'ün, bir internet sitesinde, 14 Mayıs 2004'te, "MÎT'te Temizlik" başhğıyla yayımladığı yazıda, Atasagun'a "hakaret" ettiğine yer verihnişti. 213kaçak yakalandı • ANKARA (AA) - Genelkurmay Başkanlığı'nm duyurusuna göre, 213 kaçak yakalandı. Adana, Muğla ve Ağrı il merkezlerinde yapılan kontrollerde, 74 Pakistan, 16Filistin,4Irak,3 Afganistan uyruklu 97 kaçak ve bu kaçakJarla bağlantılı 2 Türk, aynca Yunanistan'a geçmeye çalışan 35 Filistin, 23 Afganistan, 20 Moritanya, 17Burma, 8Irak,4 Gürcistan, 4 Pakistan, 2 Hindistan, 1 Iran, 1 Eritre, 1 Rusya Federasyonu uyruklu 116 kaçak ve 4 Türk yakalandı. Eski Özel Kalem Müdürü Hikmet Bulduk, Başbakan Erdoğan'ı yalanladı Ö'Örtülü ödenek değil' MURAT KIŞLALI ANKARA - Başbakan Tay- yip Erdoğan'm, yaklaşık 5 yıl Özel Kalem Müdürlüğü'nü ya- pan, geçen ocak ayında gör- evinden istifa eden Hikmet Bulduk, özel kalem müdürlü- ğü bütçesinin 31 milyon YTL'den 290 milyon YTL'ye arüşıyla ilgili Başbakan'ın yap- tığı "Harcamalann yüzde 9O'ı örtülü ödenektir" açıklamasını yalanladı. Erdoğan'a en yakın isimler- den biri olarak bilinen ve Er- doğan'ın Belediye Başkanlığı döneminde belediyeye bağlı Belrur'un genel müdürlüğünü de yapan Başbakanhk Ozel Kalem'in eski müdürü Bul- duk, Cumhuriyet'in konuya ilişkin sorulannı yanıtladı: - Ankara'da oturduğunuz dubleks dairenin kirasının 2 bin 500 dolar olduğu, tstan- • Erdoğan'm özel kalem müdürlüğünden altı ay önce istifa eden Hikmet Bulduk, "Örtülü ödenek, özel kalem müdürlüğünün yetkisinde değil. Örtülü ödeneğin kendi sorumlusu vardır" dedi. "O halde Başbakan yanlış mı biliyor" sorusuna da Bulduk, "Ben Başbakan'ın bu konulan çok iyi bildiğini biliyorum. Eğer Başbakanımız bu örtülü ödenek diyorsa, örtülü ödenektir. Ama bu özel kalem müdürlüğünün dışındadır" yanıtını verdi. bul'da Çengelköy'de üç kat- kip etmiyorum. Özel Kalem - Ben bilmiyorum onlan. Bi- lı villa aldığınız, iki sürekli Müdürlüğü'nün Maliye Ba- zim bütçemizden yapılan har- hizmetlinizin bulunduğu, Hır- vatistan maçına gittiğiniz ko- nuşuluyor... - Bulduk: Ev sahibim eski ta- nıdığım olduğu için üçte biri fi- yata tuhnuştum. Daha ben îs- tanbul'da oturmuyorum. Te- mizliğe gelen birisi vardı, ama iki hizmetli nerede... Hırvatis- tan maçma da Buderus firma- sı götürdü. - Harcamalarınız gelirle- rinizi geçince, bir de özel ka- lem müdürlüğünün bütçesi- nin katlanması şiındi gün- demde, siz de görevden istifa ettiniz... Şüphe doğurdu. - Ben gündemi tam olarak ta- kanhğı'ndan onaylı bütçesi var- dır. Kanunen özel kalem mü- dürünün kendisinin aynca bir harcama yapmasına olanak yoktur. Ama örtülü ödenekle il- gili harcamalar soruluyorsa, örtülü ödenek tamamen özel ka- lem müdürlüğünün dışında bir şeydir. - Başbakan 'Harcamalar örtülü ödenekten' dedi. - örtülü ödenek özel kalem müdürlüğünün yetkisinde değil. Örtülü ödeneğin kendi sorum- lusu vardır. - '290 milyonluk harcama- nın yüzde 9O'ı örtülü öde- nekten yapıldı' dedi. camalar yasal olarak yapıldı. Ama konu örtülü ödenekle ilgili bir şeyse ben onu bilmiyorum. - Özel Kalem bütçesi niçin 9 kat arttı? Sonuçta sizin ba- şında olduğunuz dönem... - 2 yıl önce 5 tane devlet baş- kanı gelmişrir, şimdi 20 gel- miştir ya da siz 30 ülkeye çık- mışsınızdır. - Ama siz de ayrılınca aca- ba bir şaibe nıi var diye dü- şünülüyor? - Ben özel sebeplerle aynl- dım. - Ama Başbakan da örtülü ödenek deyince, acaba başka bir şey mi var? Yoksa Baş- Kiinııı Mali Yönetimi ve Kontrol Tasarısı Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşüldü. Komisyonda kamu kurumlarımn kendilerine ait varlıkları satma önerisine karşı çıkan Maliye Bakanı Unakıtan, "Buraları, Maliye Bakanlığı satacak. Ne yapacak? Maliye Bakanlığı, paranın üstünde yatmıyor ya.." dedi. (Fotoğraf: AA) Unakıtan tek satıcı olmak istiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, "ka- mu kuruluşlarının kendilerine tah- sis edilen Hazine arazilerini 'Ben sa- tanm, parasını da ben alınm' anlayı- şıyla hareket ettikleri zaman devle- tin bütçe disiplininin bozulacağını" söyledi. Unakıtan, "Buraları, Maliye Bakanbğı satacak. Maliye Bakanlı- ğı, paranın üstünde yatmıyor ya..." açıklamasını yaptı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nda dün daha önce alt komisyona sevk edilen Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanun ve Ka- nun Hükmünde Kararnamelerde deği- şiklik öngören tasan ele alındı. CHP Is- tanbul Milletvekili Esfender Kork- maz, özelleştirilecek kuruluşlara ait arazi ve arsalara ilişkin imar planlan ko- nusunda Özelleştirme Idaresi Başkanlı- ğı'na (ÖÜ3) yetki verilmesini eleştirirken, devlet içinde "yetki ve sorumluluk anarşisi" ortaya çıkacağmı söyledi. Maliye Bakanı Unakıtan, muhalefetin bazı görüşlerine katıldığını söylerken, alt komisyonda yapılan bazı düzenlemele- re ise karşı olduklannı bildirdi. Hazi- ne'nin tüm mallannın idaresinin Mali- ye Bakanlığı'nda olduğunu, ancak ihti- yaçlan dolayısıyla diğer bakanlıklara tah- sisler yapıldığını kaydeden Unakıtan, "Tamam, biz bazı yerleri, diyelim ki Devlet DemiryoUarı'mn satışıyla ilgi- li elde edilecek gelirleri yol, demiryo- lu yapımına harcayahm... Harcayahm ama 'Burayı ben satanm, parasını ben alınm' dendiği zaman, devletin bütçe disiplini bozulur. Devletin bu konu- daki sistemi bozulur. O zaman herkes alacak, satacak. Yani kime, ne tahsis edilmişse o, onun üzerinde satmaya, parasını istediği gibi kullanmaya... O zaman, Maliye Bakanhğı'nı niye kurdunuz? O zaman buraları, Mali- ye Bakanlığı satacak. Ne yapacak? Maliye Bakanlığı, paranın üstünde yatmıyor ya.." dedi. Başbakan9 a TRT şikâyeti RTUK'ün üç üyesi, TSK, Anayasa Mahkemesi ve muhalefetpartilerini demokrasi karşıtı ve darbeci olmakla suçlayan yayınlar için soruşturma açılmasını istedi FIRAT KOZOK ANKARA - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) 3 üyesi, TRT Ge- nel Müdürü lbrahim Şahin'i Başba- kan'a şikâyet etti. Üyeler, Şahin hakkında Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun hareke- te geçmesini de istedi. RTUK'ün CHP kontenjanından seçi- len 3 üyesi Şaban Sevinç, Hülya Alp ve Mehmet Dadak taranndan Başbakan- lık, Anayasa Mahkemesi, Genelkur- may Başkanlığı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve RTÜK Başkanlığı'na gönderilen dilekçede, özerk ve bağım- sız statüde bulunan TRT 1 televizyonu- nun, son zamanlarda devletin diğer te- mel kurumlanna karşı yürütülmekte olan karalayıcı kampanyaya katkı yap- maya başladığı beîirtildi. Dilekçede, şunlar kaydedildi: "Başta Türk Silahlı Kuvvetleri ve Anayasa Mahkemesi olmak üzere ana muhalefet partisi ile diğer mu- halefet partileri de TRT 1 televizyo- nunundan yapılan yayınlarla de- mokrasi karşıtı darbeci-hukuk dışı ve çetecilik yapmakla suçlanır hale gel- miştir. Ozellikle, Anayasa Mahke- mesi'nin, bir anayasa değişikliği hak- kında verdiği karar sonrası TRT 1 tel- evizyonunda yapılan yayınlarda Türk Silahlı Kuvvetleri, Anayasa Mahke- mesi ve ana muhalefet partisi, hükü- mete ve demokrasiye karşı darbe gi- rişiminde olmakla itham edilmiştir." bakan böyle deyince, ya bil- miyor... - Ben Başbakan'ın bu konu- lan çok iyi bildiğini biliyo- rum. Eğer Başbakanımız bu örtülü ödenek diyorsa, örtülü ödenektir. Ama bu özel kalem müdürlüğünün dışındadır. - Sonuçta 3l'den 290'a çık- tıama siz bu artışın neden ol- duğunu bilmiyorsunuz. Siz bunun başında değil miydi- niz? - Ben tabii ki özel kalem müdürü olarak yapılan harca- malann tamamını, aynnüsını bi- lemem, araştınp söylemem la- zım. Ama devletin kayıtlannda özel kalem müdürlüğünden bahsediyorum, örtülü ödenek- ten değil, yapılan harcamalann hepsinin kayıtlan vardır. Şunu biliyorum, 2007'de daha önce başka bütçelerden yapılan har- camalar da özel kalem müdür- lüğü altına eklendi. ILIÇDAROĞLU: Harcanan paranın hesabı sorulmalı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, dün parla- mentoda düzenlediği basm toplan- tısında örtülü ödenek tartışmalan- na ilişkin bir soruyu yanıtlarken "örtülü ödeneğin bir ülkenin na- ımısu olduğunu" kaydetti. Kılıçdaroğlu, "örtülü ödeneğin başına getirilen kişinin, geç- mişteki faaliyetleri nedeniyle sahtekârhktan mahkûm oldu- ğunu, böyle bir kişinin örtülü ödeneğin başına getirilmesinin, dünyada, sadece Türkiye'ye öz- gü bir olay şeklinde tarihe ge- çeceğini" söyledi. Kılıçdaroğlu sözlcrini şöyle sür- dürdü: "Başbakan'ın Özel kalem müdürü, örtülü ödeneğin ikinci adamı. Özel Kalem Müdürü, Başbakan'ın Istanbul'dan tanı- dığı bir kişi. Ankara'da Zirve- kent'te, dubleks dairede oturu- yor. Bu dairenin kiıası 2 bin 500 dolar mı? Aynı yerde Maliye Bakanı, lojmanda oturuyor. Eğer bu kadar kira ödüyorsa, nasıl bir bürokrat, aldığı aylıktan daha fazla kira öder? Her daire sahi- bine bir araba yeri tahsis edilir- ken, buna yetmiyor, çünkü l'i cip olmak üzere 3 arabası var. Hik- met Bulduk, bir süre sonra isti- fa ettiğini söylüyor? Acaba gö- nüllü olarak mı istifa etti, yoksa Başbakanlık istifaya mecbur mu bıraktı? Sayın Başbakan, bu is- tifanın arkasındaki olaylan ka- muoyuna açıklamak zorunda- dır. Kendisi, görevim bıraktıktan sonra da dubleks dairede orur- nıaya devam ediyor, beyefendinin durumu herhalde çok iyi ki Hır- vatistan maçını izlemeye gidi- yor, evinde yabancı mürebbiye çahştınyor. Başbakan bu kişinin malvarlığı dahil, geçmişini ma- saya yatırıp soruşturmah. Yap- mıyorsa, Başbakan, bütün bun- ların ortağı demektir." AKP'li Haluk Özdalga, Sosyalist Enternasyonal'e mektup yazarak CHP'yi şikâyet etti Gerginlikte AKP'nin parmağı var ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Almanya, Fransa ve tsveç delegelerinin "CHP sosyal demokrat bir parti değil" diyerek uyanya ha- zırlandığı haberleri CHP ile Sosyalist Enternasyonal ara- sında iplerin gerilmesine yo- laçtı. Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı olan CHP lideri Deniz Baykal'ın 30 Haziran-2 Temmuz arasmda yapılacak toplantıya gidece- ği çok önceden açıklanmıştı. Ancak toplantıya kısa bir sü- re kahnasına karşın Baykal'm programının kesinleşmemesi yaşanan gerginliğin boyutla- nnı ortaya koydu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur öymen, Atina'ya giderek Sosyalist Enternasyonal Baş- kam Yorgo Papandreu ile görüştü. Baykal'm "Bu giri- şimler kabul edilemez, en- gellemezseniz toplantıya ka- tılmayız" mesajı gönderdiği kaydedildi. Bu süreçte AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat'ın CHP-Sos- yalist Enternasyonel ilişkile- ri ile ilgili açıklamalan dikkat çekerken, AKP Ankara Mil- letvekili Haluk Özdalga'nın CHP'yi Sosyalist Enternas- yonal'e şikâyet mektubu da dün Taraf gazetesinde ya- yımlandı. Özdalga, "hâlâ sosyal demokrat çizgisini sürdüren bir siyasetçi ola- rak kişisel girişimi oldu- ! ğunu, AKP'yle ilgisi bu- lunmadığını" söylediği mek- tupta "sosyal demokrasinin evinde CHP'ye yer olmadı- ğını" savundu. CHP Genel Başkan Yar- dımcısı Öymen, Özdalga'nın mektubuyla ilgili olarak "Yurtdışında CHP'ye yö- nelik bir tezvirat kampan- yası yürütülüyor. Bu mek- tup bunun soıııut bir kanı- tını oluşturdu. Herkes, CHP'nin yabancılarla iliş- kisini bozmak isteyenler kimlerdir gördü. Bunu ayıplıyoruz ve kınıyoruz. CHP'yi yabancılara şikâyet ederek bizim Türkiye'deki etkinliğimizi zayıflatacağı- nı düşününler varsa yanılı- yorlar. Olsa olsa yabancılar bunların tıynetini öğren- miş olur. Bizim sosyal de- mokrat kimliğimizi kanıt- lamak için kimsenin onayı- na ihtiyacımız yoktur" gö- rüşünü dile getirdi. POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETtNKAYA Fethullah Gülen, Artık Türkiye'ye Dön... Pennsylvania Doğu Bölgesi Mahkemesi Yar- gıcı Stevvart Dalzell, Fethullah Gülen için da- vada verilen belgelerin inandırıcı olmadığını öne sürerek "Yeşil Kart"ı engelledi... Yargıç Dalzell ne diyor: "Gülen'in Yeşil Kart alabilmesi için olağan- üstü yetenekte olması gerekir. Yeşil Kart ala- bilmesi için ulusal ve uluslararası toplumda mesleğinde en üst düzeyde bulunması gerekir. Kendisi din adamıdır, ama eğitimci olarak kar- şımıza çıkmıştır. Yani Yeşil Kart'ı eğitimci ola- rak almak istiyor." Yargıç Dalzell'in 4 Haziran 2008 tarihli mah- keme kararında Gülen'in akademisyenlikten çok uzak olduğu vurgulanıyor... Bu ne demektir? Türkçesi şu: "llkokul mezunu bir kişi, bilim adamı olamaz. Fethullah Gülen, akademisyenlere para öde- yerek kendi sponsorluğunda konferanslar, paneller düzenletiyor. Daha açıkçası, kendisi- ne övgüler düzdürüyor. Kendisini bir numaralı düşünür seçtiriyor. Propagandasını yaptırıyor. Böylece öne çıkıyor. Kendi çalışmalannı fi- nanse etmek Fethullah Gülen'i akademisyen yapmaz." Yargı karannda çok önemli bir bölüm daha var, o da şu: "Fethullah Gülen, Türkiye'de siyasi etkinli- ği olan dini bir hareketin lideri. Referans mektuplarında Gülen'in eğitimi, hangi okullar- da ders verdiği bilgisi ve diploması yok." Yargı, Gülen'in ödüllerini de tanımadı. Savcı Yardımcısı Frye'nin elinde, Gülen'in 1959 yı- lındaki imamlık diploması bulunuyor. Bir de bu görevden 1981 yılında emekliye ayrıldığı belgesi. Yargı heyeti, UNESCO'nun Romanya Ko- misyonu'nun verdiği "Liyakat Ödülü"nü tanı- madı... ••• Fethullah Gülen'in "Yeşil Kart" için mahke- meye başvurulan destek mektuplarında ilk sı- rada kim var, biliyor musunuz? CIA'nın analiz ve prodüksiyon direktörü ola- rak emekli olan George Fidas... Aynı zamanda CIA'nın Balkanlar uzmanı da olan George Fidas, şu sıralar VVashington Üni- versitesi Uluslararası llişkiler Bölümü'nde ders veriyor... Fidas, Yunan asıllı. Aynca Joint Military In- telligence Council'de görevli... Şimdi sıkı durun... Fethullah Gülen'in "Yeşil Karf'lı olması için re- ferans mektubu yazanlar arasında eski CIA ajanı Graham Fuller de yer alıyor... Daha başkaları da var elbet... Türkiye'den eski başbakanlardan Yıldırım Akbulut, eski Mili Eğitim Bakanı AKP'li Mehmet Sağlam, ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Mor- ton Abramovvitz, çok sayıda bilim insanı, Ka- tolik papazlar, TÜGİAD Yönetim Kurulu Başka- nı Murat Saraylı... Mektuplar iki bin sayfadan oluşan dosyada... Şimdi gelelim en önemli konuya: Savcılık kayıtlannda Fethullah Gülen'in fî- nansal kaynaklarına ilişkin savlar dikkat çe- kici... Savcılık savı aynen şöyle: "Fethullah Gülen hareketinin projelerinin ar- kasında Suudi Arabistan, Iran, Türkiye, hatta CIA bulunuyor. Ankara'da yıllık gelirinin yüzde 10 ile yüzde 70'ini Gülen hareketine bağışlayan işadamlan var. Kendileriaçıkladı. Istanbul'da ya- şayan birişadamı, Gülen hareketine yılda 4-5 mil- yon dolar bağışlıyor..." • • • Evet... Olay ortada... Gülen'e 'Yeşil Kart" ve- rilmedi ABD'den... Fethullah Gülen'in avukatlarının "Yeşil Kart" işinin peşini bırakmayacaklarını biliyorum... Daha önce de "Yeşil Kart" başvurusu yap- mışlar ve sonuç alamamışlardı. Benim bildiğim bu üçüncü başvuru. ABD'deki mücadele sürecek! Fethullah Gülen "vize" almadan ABD'ye ra- hatça girip çıkmak için yapıyor başvuruyu... Eee, kolay değil ABD'de yaşamak. Dünyanın 100 düşünürü arasından birinci seçilmek. Do- larlar yeşil yeşil. CIA'nın eski uzmanları yanla- rında. Ah, şu yargı da olmasa!.. Işler tıkır tıkır yürü- yecek! Haydi Fethullah Gülen, seni bekliyorum, ül- kene hemen geri dön!.. Nasıl bir şenlik olacak, çok merak ediyorum!.. [email protected] Faks numaramız: 02126 343 72 69 HİKMET ÇETİNKAYA 68'DEN 78'E SANCILIYILLAR KUŞATILMIŞ SOKAKLAR Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın öyküsü Yeryözünön en yaşlı, engin bir tarihe sahip ülkelerinden biri Türkiye için, 1965- 1978 yılları arasını kopsayan bir tarih kcsiti nedir ki, sadece Türkiye'nin yazgısını ele almaya boslayonların yetiştiği dönem olması ötesinde. Hikmet Çetinkaya'nın neşterini vurduğu "Sancılı Yıllar- Kuşatılmış Sokaklar", Türkiye'nin bir döncmine damgasını vuron olay ve olguların tarih bilinciyle incelenmesidir.