Catalog

SAYFA CUMHURİYET 22 HAZİRAN 2008 PAZAR 4 HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ SİRMKN Fransa'da Tünklen PARİS - Sevgili, Fransa'daki öğrencilik ve gazetecilik yıllarımda, Türkiye'den gelenlerin hepsi değil tabii, ama bü- yük bölümü öncelikle alışverişi düşünürlerdi. Bu 1 yüzden de çok kez, Türkiye'den gelen tanıdıkla- ra veya tanıdık yakınlarına "Galeries Lafayatte" ya da "Printemps" mağazalarında rehberlik etmek- ten canım çıkmıştı. Daha sonraki yıllarda da, o büyük mağazaların önünden neçerken, sık sık Türk gruplara rastlar- dım. Bu kez Türklerle çok değişik yerlerde karşılaşı- yorum. TV ekranlarında, çok ilginç bir programı ger- çeleştiren Reha Kırtlu'yu tanımıyoaım, ama adın- dan Türk olduğu anlaşılıyor. Son yıllarda, Luxembourg Parkı'nın Edmond Rostand Caddesi ve meydana bakan parmaklık- ları, çok ilginç bir fotoğraf sergisi haline getirildi. Bertrand Arthus'un "Yeryüzü Gökten Görünüş" gibi kitaplaştırılmış fotoğraflan, dünyanın ve insanın halini yansıtan yapıtlar, yıllardır orada halka su- nuluyor. Parkın parmaklıklan bir açık hava müzesi olmuş; Parisliler, turistler ilgiyle izliyorlar. Bu yıl, bu sergide bir de Türk var: Coşkun Aral. Değerli bir gazeteci ve fotoğrafçı, ama aynı za- manda müstesna bir gazetecilik öğretmeni olan Coşkun Aral'ın, bir zamanlar Gökşin Sipahioğ- lu'nun sahibi ve yöneticisi olduğu dünya çapındaki Sipa Ajansfnda çahşırken çektiği 1986 tarihli, Lüb- nan fotoğrafı da bu yıl sergilenen resimler arasında. Dünyanın ve insanların yazgılarıyla ilgilenen, bu- nu belgeleyen bir Türk'ün de olması ne hoş. * * • Coşkun Aral ile 14 Haziran günü otobüsle Bar- bizon'a birlikte gittik. Yol boyu ve Barbizon saat- lerinde onunla da, Nasuh Mahruki ile de sohbet olanağı buldum. Bu Barbizon gezisi, "Vincent Van Gogh'un Pe- şinde Modernizmin Izinde Türkiye-Fransa" proje- si çerçevesinde gerçekleşti. Projeden beni Türkiye'deyken haberdar eden, basın ve halkla ilişkiler sorumlusu kadim dostum Gül Ar olmuştu. Projenin ilk ayağı 9-16 Haziran tarihleri arasın- da gerçekleşti. Türkiye'den gelen değerli ressam ve sanat eleştirmenleri (20 kişi kadar) önce Van Gogh'un izinde Arles'a gittiler, orada Van Gogh'un çalıştığı yerleri gördüler, seminerler, çalışma top- lantıları düzenlediler. Dört günlük bu aşamanın ar- dından, Van Gogh'un çok etkisi altında kaldığı Fransız ressam Millet'nin çalıştığı yerleri tanımak, Fransız resim tarihinin en ünlü tablolarından biri olan Angelus'un yapıldığı tarlaları görmek üzere Barbizon'a gidildi. Ben çalışmanın bu ayağına eşimle birlikte katıldım. Son durak Van Gogh'un öldüğü ve kardeşi Theo ile birlikte gömülü oldu- ğu Auvers sur Oise idi. Çok istediğim halde, TV 5'te bir programa katılacağım için gidemedim. Proje kapsamlı, Türkiye'ye döndükten sonra da sürecek, katılan sanatçıların bu konudaki eserle- rinden hem Türkiye'de hem de Fransa'da sergi- ler açılacak. Türkiye'nin çağdışına sürüklenmek istendiği bir ortamda, bir avuç adam, Van Gogh'un ve mo- dernleşmenin peşine düşmüşler, ne hoş bir giri- şim. Projenin mali portesi 200 bin dolar. Bensah Teks- til'in sahibi işadamı Ibrahim Benli, bu yükü severek üstlenmtş, canla başla yerine getiriyor. Barbizon'da kendisine takılıyorum: - Ibrahim Bey, bu modernitenin peşinde olma çabaları pek tekin değil, başınıza iş açılır... - Açıldı zaten, diyor. Ibrahim Benli, llhan Selçuk'la aynı günde "Er- genekon" soruşturması çerçevesinde gözaltına alı- nıp sonra bırakılmış. • •• Barizon'dan sonra dostum Mehmet Basutçu (sana ondan başka bir yazıda uzun uzun söz ede- ceğim) Gül Ar ve Mine Sirmen ile birlikte, Paris'e RER ile 45 dakika uzaklıktaki Sergy Üniversitesi salonunda, Fazıl Say'ın Burhan Oçal ile verdik- leri konsere gidiyoruz. Mozart gibi hınzır bir dâhi ile Fazıl Say gibi hın- zır bir virtüözün birlikteliğinden doğan atmosfer anlatılmaz, yaşanır. Burhan Öçal ve Fazıl Say bir- likteliği salonu coşturmanın ötesinde çıldırtıyor. Fazıl Say ve Burhan öçal'la, Nâzım'ın "Karlı ka- yın ormanı" ve meşhur "Kâtibim" parçalarının da yer aldığı konserden sonra ayak üstü, birkaç ke- lime konuşuyoruz. Ikisi de konserin verildiği gün öğleden sonra gelmişler, ertesi sabah erkenden dönecekler. Fazıl Say'ı o gün, o salonda görenler, bu dün- ya çapındaki sanatçımızın ülkenin imajına ve kül- türüne ne büyük katkıda bulunduğunu görüp, Anadolu ezgilerini de dünyaya tanıtan bu büyük evladına bir Türk olarak minnet duyuyorlar. Işte sana 2008 Parisi'nden bazı Türk portre- leri... asirmen@cumhuriyet.com.tr SöLDA BÎRLİK ÇAĞRfSI_ Uras: AKP'ye karşı koalisyon kurulmalı MERSİN (Cumhu- riyet)-ÖDPGenelBa§- kanı Ufuk Uras, yerel seçimlerde AKP'ye kar- şı koalisyonlar kurarak sol odaklı çalışmalar ya- pacaklarını söyledi. Mersin'de bir resto- randa basın toplantısı düzenleyen Uras, Mer- sin Halkevi'nin kapatıl- ması yönündeki giri- şimlere dikkat çekti ve toplumsal örgütlere sa- hip çıkılması çağrısı yaptı. Uras, toplantıda partisinin yerel seçim hazırhğıyla ilgili de bil- gi verdi. Seçimlerde so- lun ortak adaylanyla ha- reket edeceklerini açık- layan Uras, "Yurttaş- lara ortak seslenip, on- Uuia birlikte oiacağız. AKP'ye karşı koalis- yonlar kurup sol odak- lı çalışacağız. Sol odak- lı düşünceyi en taban- dan başlayıp en üst se- viyeye kadar çıkara- cağız. Ama bu oluşu- ına giderken parti li- derleriyle değil, hal- kın isteklerine görc ha- reket edeceğiz" diyc konuştu. Kapatma davasının sonbahara kalabileceği olasılığı güçlendi, erken seçim ihtimaline hazırlık yapıhyor AKP'nin yedekparti planı• Anayasa Mahkcmcsi'nin DTP'nin sözlü savunmasmı eylül ayına bırakması, AKP davasıyla ilgili karann da sonbahar aylarına kalabileceği olasılığını güçlendirdi. Karann cylül ayı sonrasına kalması durumunda AKP'nin olası bir erken seçime hazııiıklı olabilmek için ycdek parti planını devreye sokabileceğine dikkat çekiliyor. EMİNE KAPLAN ANKARA - Anayasa Mahke- mesi'nin DTP'ye sözlü savunnıa için 18 Eylül'e gün vcnnesi, AKP kıılislerini haraketlendirdi. Mahkemenin DTP'nin sözlü sa- vunmasıyla ilgili takvimini eylül ayına bırakması, üyclcrin ağustos ayında adli tatil kapsamında tatil ya- pabileceği, bu durumda AKP da- vasıyla ilgili karann da sonbahara kalabileceği beklentisi yarattı. AKP'nin karann eylül ayı sonrası- na kalması durumunda ise "yedek parti" planını devreye sokacağı dilc getiriliyor. Mahkemenin kararının kapatma yönünde olması vc eylül ayından sonra açıklanması durumunda AKP kunnaylannın, ağustos ayından iti- baren yedek parti kurmak için ça- lışmalara başlayacağına işaret edi- liyor. Ancak bu dıuumda Başbakan Tayyip Erdoğan'ın önünde yeni partinin yönetim kadrosuıuı biçinı- lendirme konusunda sıkıntı yaşa- yaeağına dikkat çekiliyor. Erdo- ğan'ın 71 kişiden kimlerin siyasi ya- saklı olacağını bilmediği için bu lis- te dışındaki isimlerle yeni partinin kurmay kadrosunu oluşturacağı, ancak isimler konusunda parti için- de sorunlar yaşanabileccği dillen- diriliyor. Yedek parti planmın devreye so- kulması dummunda partinin ka- patılması karannın hemen ardından bir erken seçim kararı alınabilece- ği, AKP milletvekillerinin katılı- mıyla yedek partinin yerel seçimle birleştirilecek olası bir erken seçim ya da ara seçime katılacağına işaret ediiiyor. Parti kulislerinde, yedek parti yerine mevcut bir küçük par- tiyle de yola devam edilebileceği, olası bir seçime bu partiylc girile- bileceği olasılığı da değerlendirili- yor. Mahkemenin AKP ile ilgili ka- rarının sonbahara kalabileceği bck- lentileri dile getirilmesine karşın Er- doğan, ısrarla davanın temmuz ayı sonuna kadar sonuçlanmasını isti- yor. Erdoğan'ın yedek parti kurmak ycrine, partiyle ilgili karann hızla sonuçlanması, kapatılması duru- munda ise yeni bir partiyle yola de- vam edilmesini istediği dile getiri- liyor. KART Çevresi geniş olanlar